Anlatım Biçimleri Soruları

39.-41. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE CEVAPLAYINIZ. SOL 1 2 3 SAĞ Elif, Fatih, Gökçe ve Hasan adlı yazarlar tarafından 1960, 1970, 1980 ve 1990 yıllarında yazılmış olan M, K, S, T kitaplarıyla ilgili şunlar bilinmektedir. ● Bu dört kitap numaralanarak şekildeki gibi yan yana dizilmiştir. 1990 yılında yazılan kitap Elifindir. 3 numaralı kitabın yazarı Gökçe'dir. 1960 yılında yazılan kitap S'dir. Elifin kitabı 1980 yılında yazılan kitabın he- men sağında, T'nin hemen solundadır. ● S 39. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi kesinlikle yanlıştır? C A) 1 numaralı kitap 1980 yılında yazılmıştır. B) Gökçe'nin yazdığı kitap T'dir. C) 2 numaralı kitap S'dir. D) Fatih'in yazdığı kitap M'dir. E) 1960 tarihli kitabi Hasan yazmıştır.

13. 7 Yazı yazarken dünyanın bir ucunda yaşayan, Hollanda'da, tek kelime Türkçe bilmeyen birine de ya- zıyorum. Yazı, içimde sadece Türkçe değildir. Türkçe imgelem sadece bir vasıta. Bizim yaptığımız iş aslında çeviri. Biz kendimizi çeviriyoruz, elimizdeki dil hangi dilse o dile çeviriyoruz. Bu yüzden okurun karşısına Belki de çıkan yazı, kendi ana dilinde bile olsa - ----- bu yüzden, bu eksikliğin farkında olanlar yazmaya da okumaya da doyamıyorlar. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) her okura, kendi birikimine göre bir şeyler anlatır B) herkeste aynı etkiyi bırakmaz Cilgi alanlarının çeşitliliğinden dolayı okuyanlar her ayrıntıyı yakalayamayabilir D) yazılırken muhakkak eksilmiş, anlatılmak istenen ifadenin büyük bölümünü kaybetmiştir E) kurun ana dilini bilme noktasındaki eksikliklerin- den dolayı o yazıdan tam istifade edilemeyebilir ARI

(1) Istanbul, tarihin her döneminde büyüleyici bir şehir ol- muştur. (II) Bu kenti gezmeye gelen seyyahlar kaleme al- dıkları eserlerinde, İstanbul'la ilgili ilginç efsaneler anlat- mışlar. (III) Bu efsaneler kulaktan kulağa yayıldıkça yeni eklemelerle daha ilginç, içine biraz da hurafelerin katılma- sıyla efsunlu bir şehir şekline dönüşüvermiştir. (IV) Türk- lerin İstanbul'a gelip yerleşmeleri fetihten yaklaşık yarım asır önce gerçekleşti. (V) Ekrem Hakkı Ayverdi'nin anlat- tığı menkıbeye göre; Fatih İstanbul'u kuşattığında şehir- de Türkler yaşıyordu. (VI) İstanbul'un kuşatması gerçek- leşmiş ama şehir bir türlü düşürülememişti. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci parag- raf kaçıncı cümleden başlar? A) I B) II C) III D) IV E) V

7 25. Bestiarium, gerçek ve hayalî hayvanları, onların fiziksel özelliklerini ve davranışlarını tarif eden inceleme kitaplarına verilen addır. Bunun yanı sıra bu kitaplar hayvanlara yüklenen simgesel değeri ve kutsal kitap kaynaklı bilgileri de içerir. Orta Çağ bestiarium kitaplarının en önemlisi, yazarı bilinmeyen ancak İskenderiye'de yazıldığı tahmin edilen Physiologus tur. Romalılar zamanından beri avlanan, saldırganlığından korkulan ve yok edilmeye çalışılan aslanın "hayvanlar kralı" olarak tarif edilmesi ve simgesel olarak İsa peygamberi temsil etmesi, Physiologus sayesindedir.\ Bu parçaya göre bestiarium kitaplarından yararlanan bir bilim insanının aşağıdakilerden hangisini araştırma konusu yapması beklenemez? Destan ve efsanelerde geçen hayvanların i B) Dinî imgelerle hayvanlar arasındaki ilişkilares C) Orta Çağ resim sanatında Hayvan adlarına dair ko arraz E) Hayvanların sanattaki t 2 C WAS etkilerini

amlı Soru Bankası TEST-1 13. Bir Dinozorun Anıları, adından anlaşılabileceği gibi bir otobiyografi. Urgan, her yazar gibi elindeki mal- zemeler arasından bir seçim yaparak kurgusunu kuruyor. Bir anı veya otobiyografi yazarı da elin- deki malzemeler arasından seçim yapma hakkına sahiptir şüphesiz. Yapıtta bu seçim öylesine doğ- ru yapılmış ki kitabı bir kez elinize aldınız mı bitir- meden bırakamıyorsunuz. Kendisi İngiliz edebiyatı profesörü olan Mina Urgan'ın konuşma dilini kullan- masını, sade ve gerçekçi bir dille yazmasını da hiç yadırgamıyorsunuz, zaten olaylar öylesine heyecan verici, tanıtılan kişiler öylesine ilgi çekici ki akıcılığı sağlamak ve aynı zamanda dikkati olay ve kişiler Svüzerinde yoğunlaştırabilmek sade ve gerçekçi bir dil kullanmakla sağlanıyor. vio Aşağıdakilerden hangisi parçada söz edilen kitabın niteliklerinden biri değildir? A) Sürükleyici olması B) Öz yaşam öyküsünden oluşması C) Coşkun anlatıma sahip olması D) Kişisel yorumdan uzak durması E) Gerçek olayları anlatması tioksidan, vücut tarafından da üretilebildiği gibi Irimyasal maddedir.

A 38-40, soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 1. Farklı sebeplerden kaynaklanan uçuş fobisinin üstesinden gelmek için ilk adım "motivasyon'dur. Bunun için öncelikle en hızlı ve en kolay yolculuk şeklinin uçmak olduğuyla ilgili tercihinizde kararlı olmalısınız. Bunun yanı sıra güçlü istekleriniz ya da bazı zorunluluklarınız da size motivasyon noktasında destek olacaktır. İşinizde sık sık yolculuk yapma gerekliliği, uzakta yaşayan aile bireylerini görme ihtiyacı, yurt dışında tatil yapmaktan hoşlanma gibi durumlar bu problemin çözümünde iyi bir kılavuzdur. II. Uçuş fobisi olan bir kısım insanın, sadece uçağın teknik özellikleri ve uçuş güvenliği konusunda yeterince bilgilendirilmekle bu korkudan kurtulduğu bilinmektedir. Siz de konforlu uçmak istiyorsanız öncelikle uçak endüstrisine ama özellikle uçmanın mekaniğine güvenin. III. Uçak korkusu hayatın stresli bir döneminden sonra, panikatak rahatsızlığıyla birlikte ortaya çıkmış olabilir, Uçuş korkusunun üstesinden gelmek için panikatakla baş etme tekniklerinden yararlanılabilir. Duyguları/tepkileri kabullenmek, nefes alma tekniklerini uygulamak, gevşeme yöntemlerinden yararlanmak bunlar arasındadır. A 38. Yukarıdaki numaralanmış parçaların hangilerinde örnekleme yönteminden yararlanılmıştır? A) Yalnız I BYalnız III DI ve Ill ve I ve II SINAV 39. Bu üç parçanın ortak konusu aşağıdakilerden hangisiyle ifade edilebilir? A) Uçuş korkusunu yenme sürecinde yapılması gerekenler B) Bir uçağın teknik özelliklerini bilmenin sağladığı faydalar SUçma fobisinin aşılmasında motivasyonun yeri D Panikatak rahatsızlığı yaşayan birinin uçakta hissettikleri E) Uçakla yolculuk yapmaktan korkmanın altında yatan sebepler 40.1 numaralı parçada "uçak fobisi"yle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir? A) Yaygın görülen bir korku olduğuna B) Üstesinden gelme konusunda zorlanıldığına Cnsanın, kendini teşvik etmesiyle aşılabileceğine D) Strese bağlı olarak ortaya çıktığına E) Uçak endüstrisine güvensizlikten kaynaklandığına

22. (1) Jorge Luis Borges, yirminci yüzyılın ikinci yarısında sayıları azalan kült yazarlar arasında ayrıksı bir yere sahip. (II) Latin Amerika'nın büyülü gerçekçiliği içinden çıkmış öteki büyük yazarlar bir yana Avrupa'nın ya da Kuzey Amerika'da Borges'in taşıdığı ağırlığı çekebilecek yazarlar pek olmadı. (III) Bu konuda Samuel Beckett'in adını anıyor James Wodall, belki Günter Grass var. (IV) Borges, modernizmin, yerini büyük bir boşluğa bırakmaya başladığı zamanların modernistiydi, bir tür geçmodernist. (V) Belki bundan, onun yazdıklarını postmodern biçimlerin en önemli örnekleri arasında okuyanlar pek çoktur. (VI) Haklıdırlar çünkü yirminci yüzyılın ilk yarısındaki modernistlere benzemeyen bu büyük modernist özgün, herhangi bir kalıba sokulmayacak metinler yazdı. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II Co B III C) IV DV EX VI TYT-1214

6. İstanbul; günümüzde kalabalığıyla, trafiğiyle ve yaşanmaz bir yer olarak adlandırılmasıyla anılsa da aslında ortada içten içe İstanbul'dan kopamayan bir nüfus var. Adına yazılan şiirlerin, sokaklarında geçen romanların, övgü dolu seyahatnamelerin sayısını bile bilmiyoruz. Ama İstanbul her rengi barındıran bir tablo, hiçbir şarkıyı es geçmeyen bir repertuvar gibidir. Sayısız doğal güzelliğinin ve tarihi- nin yanında aslında onu eşsiz kılan şey bütün insanlara istisnasız kucak açmış olmasıdır. Şüphesiz İstanbul'a olan aşkını betimleyen ve dizelerine yansıtan en önemli isim Yahya Kemal Beyatlı'dır. Beyatlı, İstanbul'un taşına da toprağına da gözü kapalı vurgundur. Aynı şekilde "İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı" dizesiyle Orhan Veli, Mehmet Âkif, Necip Fazıl gibi isimler de şiirlerinde İstanbul sevdalarından sıkça söz etmişlerdir. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Betimleyici anlatım biçimi ağır basmaktadır. B) Benzetmelere yer verilmiştir. Anlatılanlar örneklerle desteklenmiştir. D) Tanık göstermeye başvurulmuştur. E) Nitelendirmelere yer verilmiştir.

Türkçe TYY 30. Çevirmenin eser sahibi olduğu fikriyle sanat eserleri kanununda şüpheye yer bırakılmayacak şekilde tanı- dığı halde bunun tam olarak ne manaya geldiği her- kes tarafından çok iyi anlaşılmıyor maalesef. Bunun sebebi de çeviriye dair genel yaklaşımın değişime direnmesi ve mevcut piyasa koşullarının çevirmene karşı gösterilen saygısızlığı körüklemesidir. Çevir- menin sorguya yer bırakmayacak şekilde yaratıcılık sergilediğini okuduğumuz kitabın bize verdiği keyiften anlarız. Çevirinin bizi her adımda durdurduğu her ke- limesini, cümlesini hatta noktasını, virgülünü sorgulat- tığı metinlerle tam bir güvenle kendimizi içine bıraktı- ğımız metinler çok farklıdır. Bu farkı yaratan da bizzat çevirmendir. Dili böylesi bir yaratıcılıkla kullanmak da o dili bilen herkesin harcı değildir. Her çevirmen her eseri farklı bir şekilde çevireceği için de çevirmen ken- obrnalex. di ortaya çıkardığı eserin sahibidir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın asıl yazılma nedenidir? A) Çevirmenlerin de ditin gücünden haberdar olduğu- nu anlatmak B) Çeviri işinin zorluklarının kitap basımına olan etki- şini göstermek mont lagt C) Edebiyat çevresinde çevirmenin yerini belirlemek D) Çevirmenin haklarının neler olduğunu ve işin zor- luklarını anlatmak E) Yazar ve çevirmen arasındaki farkı göstermek AYDIN YAYINLARI 31.

2. (I) Yüreğin güzelliği sevgide, beynin güzelliği düşüncede saklıdır. (II) Düşünmek özgür bir insanın yapabileceği bir eylemdir. (III) Kim düşünüyorsa, yeni düşünceler üretiyorsa o özgürdü (IV Annenizi, babanızı, çevrenizdekileri dinleyin ama bu dinledikle- rinizi hemen kabul etmeyip mutlaka düşünün. (V) İnsan denilen varlık ancak düşünceleriyle var olabilir. (VI) Çünkü düşünmeden kabul edilen şeyler hiçbir zaman kalıcı olmaz. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? AI B) C) III D) IV E) V TÜRKÇENİN RITMI inh 4. E

5. (1) Şiir bizi derin derin düşündürür. (II) Bu karanlığın içinde yepyeni umutların ve imkanların doğacağına inanarak ge- Oleceği bekleriz. (III) Bekleriz; ama şiir bizi bir süre daha umutsuzluğun içinde bırakır. (IV) Hemen hemen tüm şiir- abrlerde derin duygular büyük özlemler dile getirilir. (V) "Ger- çeği görüp idrak edin, üzerinde düşünün ve sonra ne ya- pılması gerektiğini kavrayın." der gibi. rax play ne esia ev siniy en Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) IB) H C) III D) IV E) V Hidst sibliğob nüsmüm sinemqey unud abitsipovidofo sintanilldcheveb 10200 End bremo, brisban daklenen simissbrutos smeltieul isinione sb 10 -evib muhoyümnügébrak ned sinlasem 7. Dershaneler kapanıyor mu? zetenin manşetini süsleyen alığına götürdü. Bir kısım eğ (1) bir gerçeği olduğunu ifade algeliğinin bu sektörü ortaya ç eğitimciler ise bu kurumları og rak zarara uğrattığını, eğiti Vynu ileri sürüp ortadan kall arada kimse dönüp de öğr rak etmiyor. Kısacası ----. Düşüncenin akışına gör dakilerden hangisi getir A) Dershaneler kapatılır cağını kimse düşünm B) Tartışmanın aktörleri dan onların adına he C) Böyle bir durumun c D) Bu kurumların eğitim ni kimse merak edip IV (3

en Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? C) IV D)V E) VI B) III A) II Dön 4. S Uzaktan eğitim; zamandan ve mekândan tamamen bağımsız bir şekilde öğrencinin ve öğretim üyesinin kampüse gelme zorunluluğu olmaksızın var olan bilgisayar teknolojileri vasıtası ile tamamen sanal ortamda canlı görüntülü, (sesli olarak derslerin işlendiği, katılımcının istediği zaman bunları tekrar izleyebileceği ve görüntüleyebileceği, günümüz şartlarında eğitim ve öğretimin hızla bilgisayar ortamında geçtiği akılcı, çağdaş, yenilikçi bir eğitim sistemidir. Uzaktan eğitim; bir açık öğretim sistemi ya da örgün öğretimin yanında başvurulan ikinci sınıf bir öğretim sistemi değildir. Aksine yıllardır ileri düzey gelişmiş ülkelerde uygulanan ve en yeni ölçme ve değerlendirme metotları kullanılan, en modern donanıma sahip eğitim sistemidir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Ağırlıklı olarak tanım cümleleri kullanma B) Olağandan uzun cümlelere yer verme C) Birden çok duyunun etkisinden yararlanma Virgül ve bağlaçlarla birden çok yargıyı birleştirme 2) Tanımlamayı kavramın değillemesi üzerinden yapma zu UZ şler mak K 310

Portekizli ünlü denizci Macellan. Kolomb gibi ha- yatını baharat zengini adalara ulaşmaya adamıştı. Ma- cellan, emrindeki beş İspanyol gemisiyle birlikte Güney Amerika'nın ıssız koylarında, bölgenin soğuk havası- na karşın beş ay geçirdi. Macellan ve arkadaşları, hiç- bir canlının yaşayamayacağını düşündükleri soğuk ve acımasız coğrafyada bir sürprizle karşılaştılar: Burada insanlar yaşıyordu. İnsanların soğuğa direnmek için ya- rarlandığı yol, onları daha çok hayrete düşürdü. Üzer- lerinde, yorgan gibi örtündükleri postlardan ve ayakları- na kat kat sardıkları hayvan derilerinden başka bir şey yoktu. Denizciler bu "ayakkabı"lara gönderme yaparak yörede yaşayanlara "patagonas" yani "büyük ayak" adı- ni taktı. Bundan sonra iklim koşullarının çok ağır olduğu 40. paralelin güneyine Patagonya, yani "Büyük Ayaklı- lar Ülkesi denecekt). 35. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? Güney Amerika'da çok tenha yerlerin bulunduğu BYinsanların zor ikiim koşullarında da yaşayabil- diği C) Güney Amerika'nm baharat bakımından zengin Lolduğu Güney Amerika'da kürkünden yararlanılabile- cek hayvanların bulunduğu É) 40. paralelin güneyinde sert iklim görüldüğü

5. (1) Şiir bizi derin derin düşündürür. (II) Bu karanlığın içinde yepyeni umutların ve imkanların doğacağına inanarak ge- leceği bekleriz. (III) Bekleriz; ama şiir bizi bir süre daha umutsuzluğun içinde bırakır. (IV) Hemen hemen tüm şiir- lerde derin duygular büyük özlemler dile getirilir. (V) "Ger- çeği görüp idrak edin, üzerinde düşünün ve sonra ne ya- pılması gerektiğini kavrayın." der gibi. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

1. B12 vitamini eksikliğinin ortaya çıkması çok ender görü- len bir durumdur. Eksikliğin neden olduğu şikâyetlerin ba- şında hâlsizlik ve yorgunluk gelir. B12 vitaminine ihtiyacı olanlar aşırı sigara ve alkol kullananlardır. Bu vitamin ba- lik, süt ve süt ürünlerinde ağırlıklı olarak bulunur. Bu parçadan yola çıkılarak, 1. Bu vitamin eksikliğinin temel sebebi yorgunluktur. II. Yalnızca balık ve hayvansal ürünlerde bulunur. III. Aşırı alkol ve sigara kullanımı B12 vitamin eksikliğine sebep olur.is,samsmiud heimiyat imal IV. Alkol ve sigara bağımlısı olmayanlarda B12 vitamini eksikliği görülmez. 10.000 65...0 ey pinsan genomen (0 B12 vitamini hakkında aşağıdakilerden hangileri ke- sin olarak söylenebilir? A) II ve III B) I,III ve IV C) I ve IV D) Yalnız III E) III ve IV

Halk şiiri dedikleri gibi samimi bir şiir değildir, åşıklar şiiri gönülden koptuğu gibi söylemezler. Bir bakıma "Armut dalda bir sıra, Yârim gitti Mısır'a. Koyun olsam yayılsam, Yârimin ardı sıra" Nedir bundaki samimilik? Duygu samililiği mi? Bunu söy- leyen gerçekten gönlündekini mi anlatıyor? Yoo! Yârinin Mısır'a falan gittiği yok, belki yâri bile yok, sadece söz- pe cüklerle oynuyor. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına gö- re aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Halk şiiri yapmacıklıktan uzak doğal söyleyişlerin ol- duğu bir şiirdir B) Halk şiirinde temel amaç bir şey anlatmak değil onu güzel bir şekilde anlatmaktır C) Halk şiirinden daha yapmacık bir şiir yoktur aslında D) Halk şiiri, özümüzü anlatan bir özelliğe sahiptir E) Halk şiirinde, edebî sayılacak hiçbir nitelik yoktur 6.