Anlatım Biçimleri Soruları

KİTAPLA 11. I. Finlandiya, İsveç ve Tayvan'da 700'den fazla kişinin katıldığı deneyde katılımcılar; mutluluk, hüzün, öfke gibi farklı hislere yöneltildiler. II. Elde edilen haritanın duygusal bozuklukların tedavi- sinde kullanılabilecek yöntemlere ışık tutacak önemli bulgular içerdiği ifade edildi. III. Katılımcılar, farklı hislerin vücutlarındaki yayılımını gösterdi ve bu hislerin topografik haritası oluşturuldu. IV. Bu yıl yapılan bir araştırmada Avrupa ve Asya kültürle- ri arasında, hislerin vücudumuzda izlediği yollar bakı- mindan belirgin farklılıklar olduğu tespit edildi. V. Ardından katılımcılara insan vücudu modeli gösterile- rek yaşadıkları hislerin bedenlerinin hangi noktasında artıp azaldığı soruldu. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II C) III D) IV DV (2020-ALES)

İlk olarak Arz-ı Hal adlı şiir kitabını çıkardı. Yıl 1949'du. O kitaptaki bir şiirin adı Yalağuz idi. "Yalağuz", "yalnız" keli- mesinin 19. yüzyıldaki karşılığı idi. Bu kelimeyi, edebiyat çevreleri ona çok yakıştırdılar ve Turgut Uyar'a "Yalağuz Şair" adını verdiler. "Yalağuz" kelimesi de Turgut Uyar da bu çağda tutunamamıştı. Turgut Uyar, şiirlerinde "kalaba- lıklar içinde yalnız olma" duygusunu bir ana tema yani izlek yaptı. Kentleşme sürecinin bireyin iç dünyasındaki yalnızlaş- tırıcı etkisini çıkış noktası yaptı. İlk şiirlerinde Orhan Veli'nin, sonrakilerde II. Yeni'nin söyleyiş biçimlerinin ve yer yer de divan ve halk şiiri biçimlerinin etkilerine açıldı ama şiirleri da- ima içindeki yalnızlık kaynağından fışkırdı. Bu parçada Turgut Uyar'la ilgili vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Biçim ve içerik açısından sürekli olarak arayış içinde olduğu B) Döneminin modern şiir anlayışlarından beslenerek bunları gelenekle birleştirdiği C) Biçim ve söyleyiş açısından değişen şiirlerinde içerik olarak bir değişmezlik olduğu D) Yalnızlığın anlatımında yakaladığı başarıyla modern şiirin kurucusu olduğu E) Uzun süren şairlik yaşamı boyunca öncü bir şair ola- rak örnek alındığı BANKASI

Her insanın kendi içinde kabullenemediği, kendisinden ve başkalarından gizlediği, başkalarına bilinçsizce yansıttığı ka- ranlık bir yanı vardır. Onu ortaya çıkarıp, sahiplenip, onunla bütünleşmedikçe bu yanımız bizi sürekli engellemeyi; bize her türlü acıyı, korkuyu, mutsuzluğu yaşatmayı ve bu yanımıza ayna tutan insanları hayatımıza çekmeyi sürdürecektir. Bu karanlık yanımızla bütünleşmemiz; onun engelleyici ve yıkı- cı etkisinden kurtulmamızı, kabul edemediğimiz yanlarımızı gizlemek için kullandığımız maskelerde kısılıp kalmış yaşam enerjimizin serbest kalmasını sağlar. Karanlık yanımız, bize vereceği büyük armağanlara da sahiptir. O; bize öğretmek, yol göstermek ve benliğimizi olduğu gibi yansıtmak için mevcut- tur. Bu parçada anlatılan insanların içindeki karanlık yan ile ilgili olarak 1. İnsanların, kendilerinde var olduğunu benimsemekte zor- landığı ve farkında olmadan dışarıya yansıttığı yönleridir. II. Kendi duygularımızın sesini bastırmak yerine onunla yüz- leşip ondan faydalanmaya çalışırsak olumsuz etkisi hisse- dilmez olur. V III. Olayların kişiler üzerindeki etkisi öznel bir nitelik taşıyaca- ğından acılarını gizlemeye çalışan insanların bu yönüne karışmamak gerekir. yargılarından hangisine ulaşılabilir? A) Yalnız I B Yalnız II C) Yalnız III ve Il PRAK ncilik E) II ve III

in A 15. Kentsel düş gücünü heceleyenler, kentin karakteri olan nesnelerdir. Bu nesneler, kentin tarihine tanık- lık eden ve onunla bütünleşen varlıklar olarak ken- dilerini kabul ettirir. Dilsiz güçler rolünde hep sahne- dedirler. Galata Kulesi, Beyoğlu'nun yıkık dökük ev- leri, bir avlunun gölgesindeki zarif bir kuyu, kim bilir güneşin yakıcılığında hangi sohbetlere siper olmuş görkemli asırlık çınarlar, yüzyıllık bir çeşme, küçük bir fotoğrafçının vitrinini süsleyen eski aile fotoğrafla- ri... Bu nesnelerin işlevi; varlıklarıyla kentin romanını yazmak, varlıklarını sürdürürken çağın yüklediği yeni anlamlara rağmen kente sahip çıkmaktır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi- si vardır? A) Öyküleme B) Örneklendirme C) Tanık gösterme D) Tanımlama E) Karşılaştırma

Bu parçada James Watt hangisinden söz edilmemiştir? dan ad fineme marinda yer alışından D) Alandak caisena posterioperation Edumare besifoan 32. Bu ön söz, kitabımın 1994 yılındaki ilk baskısından bu yana kadın hareketlerinin gelişiminin bütünlüklü bir değerlendirmesini yapma iddiası taşımıyor. Burada daha çok kitabimin alanda süregiden tartışmalar içindeki konumuna, farklı kesimlerce nasıl algılandığına, aldığı tepkilere değinmek istiyorum. Bunu yaparken de hem okur ile eleştirmen andaki etkileşimin hem de yazar ile okur arasında i skrin seyrini izlemeye çalıştım. Bu anlamda kitapta tartışılan düşünceleri toplumun gündeminden bu gündemi belirleyen egemen medyanın dilinden, gerçekliğinden uzak tutmaya çalıştım. Bu parçanın yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) haden hareketlerin tartıştığı kitabı, çeşit our kelanne ulaşmayı başarmıştır B) Yazdıklarının okurlar tarafından yorumlanışın kitabının guricel on sözünde yer vermiştir C) Kitabın ön sözünde, kadin hareketinin tannsel seyn aktarmakten uzak durmuştur D) Yeni baskıya yazdigi on sozde çalışmasının araştırma yöntemir detaylı olarak açıklamıştır. E) On sazde düşüncelenn, gundemdeki tartışmalardan soyutlayarak ortaya koymuştür. uğu madd imkanlardan Bu har 34. 10

20. Edebiyat efsanesi Eric Arthur Blair, daha bilindik adıy- la George Orwell, Hayvan Çiftliği ve Bin Dokuz Yüz Seksen Dört gibi kült klasiklerin yazarı olarak hatırla- niyor fakat o aynı zamanda usta bir deneme yazarıdır. Orwell, kimi dürtülerin değişik zamanlarda ve farklı şekillerde kendi yazı alışkanlığına nasıl nüfuz ettiğine dair tartışmasında şöyle diyor: "Şu son bir iki sayfa- ya bakıyorum da beni yazıya iten dürtülerin daha çok yurtsever bir havası var gibi durmuş. Böyle bir intiba bırakmak istemiyorum. Tüm yazarlar kibirli, bencil ve tembeldir ve yazma güdülerinin temelinde bir gizem yatar. Bir kitap yazmak korkutucu, zahmetli bir uğraş, uzun süren ağrılı bir hastalık gibi. Bu öyle bir durum ki ancak bir şeytanın tahrikiyle hareket eden biri böy- le bir çabaya girişir, bu şeytana da ne karşı koymak mümkündür ne de onu anlamak. Bildiğimiz tek şey bu şeytanın, bir bebeği ilgi çekmek için ciyaklatan aynı içgüdü olduğu. Doğru olan bir şey daha var ki o da bir kimsenin kendi kişiliğini gizleme çabası olmadan doğru düzgün bir şey yazamayacağıdır." Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Genetleme yapılmıştır. B) öznel düşüncelere yer verilmiştir. Ornek verilerek konu açıklanmaya çalışılmıştır. D) Yansımadan türemiş sözcük kullanılmıştır. E) Başkasının tanıklığına başvurulmuştur. Diğer sayfaya geçiniz. 6

1. Şiirlerime ne anlam verilirse anlamları odur. Benim onlardan çıkardığım anlam bana göredir, kimse- nin onlara başka anlamlar vermesine engel olmaz. Her şiirin, şairin belirli bir düşüncesine uygun ya da bu düşüncenin tıpkısı, asıl, tek bir anlamı olduğunu söylemek, şiirin yapısına aykırı, şiiri öldürebilecek bir yanılmadır. Şiirin amacı, hiçbir zaman belirli bir şey anlatmak değildir. Şiirin anlamı, şairin içinden geçen anlaşılabilir, olabilir olayları okura aktarmak değildir. İstenen, okurda bir ruh hâli yaratmaktır. Bu parçaya göre şiirin; 1. yaşanabilecek olayları okuyucuya iletmek, II. okurun iç dünyasına seslenmek, III. şairin düşüncesini benimsetmek amaçlarından hangilerini benimsediği söylenebi- lir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D D) I ve II E) I ve III

R G 1 Y ALES 10. I. Çünkü, Anadolulu Helenler, Lidyalılardan daha önce, bir yüzyıl boyunca Karadeniz kıyısında kurdukları kentler ve Akdeniz kıyılarında sahip oldukları merkezlerle ticarete egemen durum- daydılar. II. Ticarete egemen olmalarından dolayı, paranın icadının Anadolulu Helenlerle Lidyalıların ortak başarısı olması akla yakın gelmektedir. III. Lidyalıların dünya tarihi bakımından çok önemli bir role sahip oldukları kabul edilir. IV. Yine bu yazarlar, bir devlet tarafından basılan 3 paranın alışveriş aracı olarak kullanılmasının daha çok Anadolulu Helenlerin becerisi olduğu düşüncesindedirler. V. Nitekim Helen yazarlarına göre madenî sikkeleri icat edenler Lidyalılardır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, han- gisi baştan üçüncü olur? A) I. B) II C) III. D) IV. E) V.

Orta-Zor de deneme AM TYT (365 (365) bir 7. 1. dış görünüşümüzü etkileyen birçok yapısal özelliğe kadar II. etrafımızda pek de farkında olmadığımız III. kromozomlarımız aracılığı ile aktarılır IV. pek çok biyokimyasal olaydan tutun da V. bizi biz yapan özelliklerin tümü Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) III B) II C) V D) IV E) I 10.1. Ka II. Gu III. Bil IV. Bü V. Bil Yukar rildiği A) I

Y 12. Karagöz oyunlarında her tipin şarkısı vardır. Beş şar- E EH kısı olan tipler bile mevcuttur. Karagöz'ün, Hacivat'ın, Acem'in, Karadenizlinin, Bebe Ruhi'nin şarkısı bellidir. Bunların notaları da var. Her Karagözcü bunları bilmek ve söylemek durumundadır. Müziksiz Karagöz oyunu olmaz. Seyircinin bundan zevk alması lazım. Müziksiz, Karagöz olamaz olur. Karagözcü iyi bir ses eğitimi almalı, hiç değilse kulağı iyi olmalı. Yoksa tef çalma, nareke çalma, şarkıları söyleme olur mu? Bu parçada aşağıda verilenlerden hangisinin üze- rinde durulmaktadır? A) Müziğin tiyatrodaki yeri B) Karagöz lle musiki ilişkisi C) Türk tiyatrosunda müziğin rolü D) Karagöz'ü etkili kilan unsurlar E) Karagöz kahramanlarının müzikleri

B -kinin maktı. 19-20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. gibi, oku- , bu vur- -az- nek en Şairlere saygı duymuyorum, dahası, büyük bir kısmı giderek bir acıma uyandırıyor bende. Şairin olması gereken yerle bu- lunduğu yer arasındaki uçurum bu duyguyu yaratıyor. Şair hiç- bir zaman bu denli düşmemişti ve düştüğü yerde açılan çukur yalnızca onun eseridir. Giderek büyüyen, birbirini kıskanan, birbiriyle yarışmaktan başka bir işe yaramayan kötü sözler üreticisi bir kalabalık... Şunu iyice görmeliyiz: Aramızdan çok azımız zamanın yok edici gücüne karşı koyabilecek. Belki gö- rüp göreceğimiz şimdi şu anda görmekte olduklarımız. Bunu iyi anlamak ve bununla yetinmek zorundayız. Aramızdan bir Homeros'un, bir Dante'nin, bir Shakespeare'in ya da Baki'nin çıkacağını düşünmek, en iyimser tahminle bile mümkün değil. 19. Bu parçanın yazarının şairlerin asıl eleştirdiği yönü aşağıdakilerden hangisidir? A) İyi şiir yerine bayağı sözler üretmeleri B) Bencil ve kıskanç insanlar hâline gelmeleri C) İşlerini rekabetçi bir yaklaşımla yapmaları D) Toplumdaki saygınlıklarını yitirmeleri E) Duygu sömürüsü yapmaları Türkçe

lin az nlı T₁ r. n 7 nlı LISSOR 10. Gülmek için yollar mı arıyorsunuz? Kendinize gülmeyi öğrenin. Sizi sinir eden anlarınızı paylaşın, buzda ayağınız kayıp düştüğünüz zaman kızmak yerine bunun komik olduğunu bilin ve gülün. İçinizden gülmek geldiğinde bunu engellemeyin. Emin olun, yerinde ve ince bir espri her zaman kabul edilebilir. Eğlenceli insanlara daha çok vakit ayırın, sürekli somurtmanıza sebep olan insanlara daha az zaman tanıyın. Masanızda oyuncak arabanız olsun söz gelimi, duvarınızda komik bir poster, bilgisayar ekranında sürekli gülümsemenizi sağlayacak bir resim. Bunları yapamıyor musunuz? İşi ustasına bırakın, yani gülmek için bahaneye ihtiyaçları olmayan uzmanlardan öğrenin: çocuklarınızdan... Onlarla oynamanın zevkinden kendinizi asla alıkoymayın. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz? A) Insan, kızabileceği durumlardan bile komiklikler çıkarabilir. B) Insan, gülme isteğinin önüne geçmemelidir. C D) Çocuklar, gülmenin keyfini en çok çıkaranlardır. Çalışma ve yaşam alanınızda küçük bir detay, gülmenizi sağlayabilir. EX Gülmek için aslında pek çok neden bulunur. C

TYT/Türkçe TÜRKÇE 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılar 1. Ateşin ilk günlerinde insanlar, bitki ve hayvan yağlarının parlak sarı bir ışıkla yandığını fark ettiler (tahmin ettiler). qsg slurp enmielin 10H hithe Bu, yağ lambasının icat edilmesinde ilk adımdı. Yağ, kendi PA başına kolayca kontrol edilebilir (denetim altına alınabilir) || bir ışık kaynağı değildir. Yakılmadan evvel (önce) iyice ||| ısıtılmak zorundadır. Fakat sıcakken kolayca alev alır. migi uğubl İnsanlar daha sonra fitili bulunca yağın azar azar yanması nin temin edildi (sağlandı). Keşfedilen en eski yağ lambaları IV kayalardan ve deniz kabuklarından imal edilmiştir (üretilmiştir). Bu parçadaki numaralanmış sözlerin hangisi, ayraç içinde verilen açıklamasıyla uyuşmamaktadır? A) IV B) V C) II D) III E) I

TIL Test-2 8. Makber Türk şiirinin önemli örneklerinden biridir. Abdül- hak Hamit bu şiiri eşinin ölümünün ardından, 1885 yılında yazmıştır. Eser, sevdiğinin ölümünü görmekle felakete uğramış bir insanın duygularını, okura büyük bir samimi- yetle yaşatır. Makber'den kısa süre sonra, yıl bitmeden yazdığı Ölü adlı eserinde de konu ve ruh Makber'in aynı- sıdır. Ancak Makber'de başını bulutlara ve kayalara çar- parak uçurum karanlıkları içinde şimşekler çaktıran yaralı kartal, burada geniş halkalar çevirerek ağır ağır süzülür. Makber bir feryattır. Ölü'de sükût ve düşünüş vardır. Sanki bu eserin misraları düşünce hâline gelmiş gözyaşlarıdır. Bu parçadan hareketle Ölü ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Yabancı bakışlardan saklanan bir keder olduğu B) Eksik kalmışlık karşısında bir isyan olduğu C) Kaynağı, düşünülerek bulunamayan bir acı olduğu D) Her hatırlandığında acı veren bir anı olduğu E) Zihnen kabullenilmiş bir üzüntü olduğu (2019-TYT)

matik TYT/KONTROL-TÜRKÇE 37 ve 38. sorutan parçaya göre cevaplayınız. Ebubekir Eroğlu, şiirini geleneğin içinde modern bir algryla inşa eder. Imge onun yalnızlığında mistik bir repertuar olarak yer alır. Yaptığı işin, içsel bir yolculuk olduğunu bilen şair, kelimeleri çiplak anlamlarından soyutlayarak şiirin tamamından sözün büyüsüne varır. O, kendini ke- limelerin mistik duvarlanıyla çevrelemiş, geleneği üreten, özgün ve liniğin içindeki epik bir şairdir. 37. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen şai- rin özelliklerinden biri değildir? A) Orijinal şiirler yazan B) Sembol kullanmayı seven C) Kültürel kalıntılan unulmayan D) Şiiriyle kendi âlemini anlatan E) Kelimeleri gerçek anlamlariyla kullanan 39. Os da lik kit G bil sa rel yo Bu ol le B ö: A B

7.-8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. to Heinul AR (1) Gençlik yalnız olumsuzlukların toplandığı bir çağ değildir. (II) Gençlik tatlı hayallerin, tutkuların ve ide- alizmin filizlendiği, sıkı arkadaşlıkların, ilk sevgilerin yaşandığı dönemdir. (III) Yeniliğe ve ileriye doğru atı- limların yapıldığı, kendini kanıtlama ve kendi kimliğini ortaya koyma çabalarının yaşandığı çok özel bir dö- nemdir. (IV) Aristo 2300 yıl önce gençliğin özelliklerini çok çarpıcı anlatmıştır: Gençler oldukça tutkulu, huy- suz ve öfkelidirler. (V) Kendilerini isteklerine kaptırırlar, tutkularının kölesi olurlar. (VI) İsteklerinin önüne diki- len en küçük engele bile katlanamazlar. (VII) Onura, başarıya, paradan çok değer verirler çünkü paraya gereksinimleri olmamıştır.