Anlatım Biçimleri Soruları

TYT/Türkçe 30. Arapça “zehep" yani “altın" sözcüğünden türemiş olan tezhip, “altınlamak” anlamına geliyor. Yazı ve levhaların yüksek manevi değerini ifade etmek amacıyla ortaya ci- kan tezhip, önceleri hat eserlerinin etrafının bezenmesi için kullanılıyordu ama bugün başlı başına bir sanat ol- du. Tezhip, günümüzde altının yanı sıra boya ile de uy- gulanabiliyor. Genelde bitkileri tasvir eden desenlerden oluşsa da kimi zaman simetrik motifler de kullanılıyor. Osmanlılarda resmî evrakların ve kitapların süsleme- sinde kullanıldığı dönem bu sanatın en parlak devri oldu. El yazması kiymetli kitaplar, levhalar, fermanlar, nameler ve beratlar gibi çeşitli eserlerin tezhiplenmesi bir gelenek hâlini almıştı. Tezhip, günümüzde klasik uygulamaların yanı sıra çağdaş yorumlarla da tatbik ediliyor. Bu parçada tezhiple ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir om A) Günümüzde geçmişteki popülerliğini ve yaygınlığını yitirdiğine Osmanlı Dönemi'nde ağırlıklı olarak dinsel metin- lerde kullanıldığına Lor Ham maddesinin ne olduğuna D) Zamanla niteliksel değişime uğradığına E), Adının ne anlama geldiğine upuu A-B -

V VAF 6. (1) Roman kahramanları, gerçek dediğimiz insanlar gibi hat- ta onlardan daha çok düşünen, duyan, didinen, sevinç ve acı duyan birtakım varlıklardır. (II) Onlar aramızda dolaşıp dururlar. (III) Hele sıkıntılı zamanlarımızda aradıklarımız her zaman onlardır. (IV) Fakat roman kahramanları asıl kendilerini yaratanlar için vardırlar ve onlar için yaşarlar. (V) Kahramanlarının düşünce ve duygularının var olduğu- na inanmak bizim için çok kolay değildir. (VI) Bu yüzden romancı için gerçek dünya, içinde kendi kahramanlarının yaşadığı ve öldüğü dünyadır. A) II B) III C) IV D) V E) V

Yazarın ve şairin yapması gereken yalnızca gerçeğe ayna tutmak değildir, gerçeğe aynı zamanda gerçek dışı bir ana kara eklemektir. Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak isteneni örneklendirir? Hikâyelerinde duygu yönü zayıf olan bir hikâ- yecinin akla ve mantığa hitap etmesi B) Kurtuluş Savaşı sırasındaki gözlemlerini şiirleş- tiren bir şairin gerçek kişi ve olaylara yer vermesi C) Uzaylıların dünyayı istilasını anlatan bir yazarın, bunu korku unsurlarından yararlanarak yapması Dj Romanında çocukluk anılarından yola çıkan bir romancının, yaşadıklarını yeniden kurgulayarak ele alması EV Tanıdığı şairlerin biyografisini hazırlayan bir sa- natçının nesnel br dil kullanması

24. Bir reklam filmi düşünün. Özenle bestelenmiş fon müziği eşliğinde, çığlık çığlığa bir ses "Koş doğayal" diye haykırıyor. Derken şatafat- li görseller başlıyor ve adamın biri dağa tırmanırken diğeri yamaç paraşütü ile ilgileniyor, bir diğeri suları köpürte köpürte sörf yapi- yor. Sonra sahne değişiyor, şık elbiseli adamlar, manken edasıy- la boy gösteren hanımlar, havalı mekânlar... Bir mutluluk, bir eğ- lence, kocaman gülümsemeler... Herkes yeni yaptırılmış porselen dişlerle sırtıyor ama ortada araba yok. Araba, reklamin son bir- kaç saniyesinde, “Yahu ben de buradayım!” der gibi bir görünüp kayboluyor. Nihayet reklam, arabayı satın alma dürtünüzü hare- kete geçirecek bir sloganla sona eriyor. İşte reklamın hedef kitle- si olan yeni insan modeli, ürünü veya hizmeti değil ona sunulan yaşam tarzını satın alıyor. Ve o ürünü değil, o ürünün hayalinde oluşturduğu yaşam tarzını seviyor yalnızca. Aslında ne satın aldı- ğının hiçbir önemi yok. O ürün sayesinde sahip olabileceğini dü- şündüğü hayalî yaşam biçimine para yatırıyor. Düşüncelerini bu şekilde dile getiren birinin Caram a Reklam yoluyla belli bir yaşam biçiminin topluma dayatılması II. Ürünlerin reklamlarda belirtilen özellikleri taşımaması Alinacak ürünün, bir yaşam tarzını beraberinde getireceğinin düşünülmesi IV. Reklamı yapılan ürünle ilgisi olmayan ögelerin kullanılması durumlarından hangilerini eleştirdiği söylenemez? A) Yalnız 10 B) Ide II C) II ve IV D) II ve IV Eve IV

Tuz Gölü dünyada flamingolar için en önemli üreme alanlarından biri, burada her yıl yirmi bin çiftten fazla flamingo yuva kuruyor. Fakat yanlış su politikaları yüzünden kurumaya yüz tutan gölde bu yıl da susuzluktan ölen en az on beş yavru flamingo gözlemlendi. Küresel isinma gibi olguların etkisi olsa da gölü besleyen su kaynaklarının önünün kesilmiş olması, baraj inşaatları ve yasa dısı kuyular kurumanın nedenleri arasında önemli yer tutuyor. Öte yandan göl içinde yeni açılan tuzlalar ve su dengesinin bozulmasını. Türkiye'nin en büyük ikinci gölünün kurumasını hızlandırıyor. Flamingolar gölün batı kısmında kalan bir avuç sudan medet umuyor fakat birçok yavru beslenebilecekleri bu küçük alana ulaşamıyor bile. Tuz Gölü'nü dolayısıyla yavru flamingolan yaşatmak için yöreye uygun, az su tüketen bitkilerin yetiştirilmesi, tanmda tasarruflu sulama sistemleri kullanılması ve kacak kuyulann kapatılması gerektiğine dikkat çekiliyor. Paragrafın Sitesi - TURKCEDENEMELERI 27.Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisine kesin olarak ulaşılamaz? A) Türkiye'de Tuz Gölü'nden daha büyük bir göl bulunmaktadır. Susuzluktan ölen flamingo yavrulannin sayısı on beşten fazladır. Tuz Gölü flamingolar için en önemli üreme alanlarından biridir. Tuz Gölü'ndeki tuzlalar kuraklığa yol açmaktadır. Flamingolanı yaşatmak için nadir sulanan bitkiler yetiştirilmiştir.

23. Bilginin ve bilimin gözle görülmesi ve kullanılır hâle gelmesi ile fayda sağlayarak uygulamaya konulması olayına teknoloji denir. Teknolojiyi kullanmak için bilgi, tecrübe ve yetenek gereklidir. Bilginin algılanması ve kavramlar arasında bir ilişki kurma aracına ise tasa- rim adı verilir. Aynı zamanda tasarım, bilgi edinmek için gerekli bir unsurdur. Yapılması düşünülen bir projeyi biçimlendirmek, kurmak tasarım ile ilgili bir durumdur. Teknoloji sayesinde bilgi gözle görülür ve kullanılabilir hâle getirilir ve bilgiyi uygulamaya koymak için biçimlen- dirilir böylece bilgi kullanılmaya hazır olan bir faydalı bilgi hâline getirilir. Bilginin gözle görülür hâle gelmesi için ise o bilginin projeye dönüştürülmesi yani bir tasarıma akta- rılması gerekmektedir. Bu nedenle de var olan herhangi bir problemin bir bilgi sayesinde çözülmesi için insanlara kolaylık sağlayan tasarımlar üretmek ve ortaya koymak tasarımın birinci işlevidir ancak bu durum teknolojinin or- taya koyduğu bilgi olmadan mümkün değildir. Bu parçanın anlatımında; I. Karşılaştırma, II. Örnekleme, III. Tanımlama, IV. Açıklama numaralanmış anlatım yollarından hangilerine baş- vurulmamıştır? A) Yalnız! B) Yalnız II C) I. ve III. D) II. ve IV. E) III. ve IV.

20. Anadolu'yu duygusallığı içinde bilmek, öğrenmek, tani- mak mı istiyorsunuz? Türkülerini dinleyiniz onun. Türküler, Anadolu'nun yanık yüreği ve atan damarıdır. Bölge bölge duygular, çeşit çeşit ezgiler içinde Anadolu türkülerinin sayısı on bin, yirmi bin belki de daha fazladır. Türkülerin ger- çek yapılarında olaylar gizlidir. Umutsuz aşkların, gurbette çekilen acıların, sonu gelmeyecek özlemlerin, acıyla biten tertemiz duyguların, yiğitliklerin, kıskançlıkların hikâyeleri dinlenir türkülerde. Türküler bir bakıma Anadolu'nun sosyal romanıdır. Her türkünün bir öyküsü, söyleyecek bir sözü vardır. Anadolu türkülerini birer birer anlatmaya söz yet B mez. Anadolu, yanık bağrı ve coşar yüreğiyle türkülerdedir. S Anadolu, türkülerini yaşayacak ve yeni türküler yaratacaktır. R Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi- sidir? M A A) insanlar türkü dinlerken duygulandıkları kadar da eğle- nirler. B) Türkülerin içine gizlenen öyküler, türküyü daha ilgi çekici hâle getirir. C) Türküleri dinleyerek Anadolu'yu ve Anadolu insanının yaşadıklarını öğreniriz. D) Her türkü söylendiği yörenin özelliklerine göre farklı ezgilerle söylenir. E) Yaşanmış hikâyeleri anlatan türküler insanları daha çok etkiler. 8

TYT / Türkçe 11. 13 Bir zamanlar sanatçılar sanat yapmak kavramını öylesine abartmışlardı ki en sıradan cümleleri bile sanatlı yazmak ih- tiyacını duyuyorlardı. Daldan dala atliyor ve mecazın dibine vuruyorlardı. Şiirde hoşgörüyle karşılanabilecek bu durum, düz yazıda okuru sıkacak bir boyuta gelmişti. Yüz sayfa- lik bir romanı okumak bile bir işkence biçimini almıştı. Bu yazarlara tepki olarak "sanatsız sanat" kavramı doğmuştu. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada eleştirilen bakış açısıyla yazılmamıştır? A) Havaalanında beklerken ruhsal bir mengene ile sıkılan kalbini bir nebze olsun ferahlatmak amacıyla gözlerin saldırısından tenhada bir köşe arayıp beyhude bir sak- lanma çabasına girişti. B) Yokluğunu varlığa çevirirsem biliyorum o artık ben ol- mayacağım ama sensiz mahvolmaktansa seninle mah- volurum, daha iyi; sensiz isimsiz kalacağıma, seninle isimsiz kalırım daha iyi. C) Kalin, uzun ve ağarmış kaşlarının gölgelediği o ürkütü- cü yeşil gözleri varken sözünü geçirmek için ayrıca bir de sopaya ihtiyacı olduğu söylenemezdi. D) Böyle olmasını istemezdim ama hep olurdu; dünyanın bütün Kızılderilileri yenilir , Spartaküs kaybeder, gün batarken sararır, kuşlar döner, Sadri Alışık her filminde ağlardı. E) Sana hiçbir zaman gül bahçesini vadetmedim ben; hiç- bir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim, sana ancak bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim. www krakademi.com

A Deneme - 3 liklar SO- fak- lerin ansi mde 5.84 san- erke- irin ne- tau be- bey- sta- alara dü- 29. Muhabir: (1) ---- iletişim uzman: -Dinlemek. En önemli hatalanmızdan biri bu. Dinlemek derken sadece karşı taraf konuşurken sessiz kalmaktan bahsetmiyorum, bahsettiğim şey tüm gereklilikleriyle dinlemek. Örneğin bizim toplumumuzda babalar çocuk- ları için gözünü kırpmadan canını ortaya koyar ama aynı baba o çocuğu çoğu zaman adam yerine koymaz. Ço- cuk bir şey sormak istediğinde yeterli sabn gösteremez, onun söylediklerine kulak vermez. Muhabir: (II) ---- İletişim uzman: Bunu yaşadığım bir olayla anlatmak istiyorum. Yurt dışında eğitim verdiğim dönemde bir aile ziyaretim sırasında odaya dört yaşında bir çocuk girdi. Dedesi, onun yanına geldiğini görür görmez dizlerinin üzerine çöktü ve torununun göz hizasına indi. Bakakaldım! Psikoloji profesörüyüm ama bu benim aklıma gelmezdi. Ona "Çocuklarnıza da mi aynı şekilde davranırdınız?" dedim. "Biz böyle biliyoruz, çocuklar küçük insanlardır." dedi. Ayrıca çocuklarla konuşurken "Aman da ne tatlıymış, yerim ben seni!" demiyorlar; yaşı ne olursa olsun karşılanndakine insan olduğunu hissettiriyorlar. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? agisi ele ekler zer ğini unu A) Wy Insanlarla iletişim kurmaya çalışırken nasıl hatalar yapıyoruz? (II) Çocukların karıştığı iletişim kazalarına sebep olan şey onlar adam yerine koymamamız mı? B) (l) lletişim kazalarını hasarsız atlatmak için emniyet kemerinin ne olduğunu düşünüyorsunuz? (11) Kusursuz bir dinleme için nelere dikkat etmek ge- rekiyor? C) (1) Etkili dinleme yöntemlerini bilmemek ebeveyn-co- cuk ilişkisini nasıl etkiliyor? (II) Hiç unutamadığınız, sizi çok etkileyen bir çocuk- luk hatıranız var mı? D) (1) Baba-çocuk ilişkisinde en temel hatalarımız neler? (II) İletişim konusunda yaptığımız bazı hatalara "kaza" diyorsunuz, bu ifadeyi neden tercih edi- yorsunuz? E) (1) Bir genelleme yapmaya çalışırsak iletişim kazala- rinin temelinde ne yatıyor? (II) Türk toplumunun klasik yapısında iletişim kazala- rina sebep olan unsurlar neler? Diğer sayfaya geçiniz.

Telegram: @yksya TYT/Türkçe 26. Simi siste bu rak 24. Hoşgörü, boşvermişlik olamayacağı gibi haksızlığa ma- ruz kalmak da değildir. Yüksek sesle müzik dinleyen komşusuna bir şey demeyenle bir sıra bekleme duru- munda kaba birine korkusundan yerini verene hoşgörü- lüdür, diyemeyiz. Neyse ki hoşgörü güneşinden gölge- lere kaçmayan, sevgi ve saygi havasını kendi ruhuna damitan insanlar var. Anlayış ve ortak doğrulara göre hareket etme ilkesini benimseyen gerçek hoşgörü sa- hiplerinin bulunması, bir toplum için büyük bir şanstır. Onlar sayesindedir ki sağlıklı ilişkilerin hâkim olacağı bir toplumu ütopik bir düşünceden ibaret saymayız. Zira hoşgörü sahipleri, ortak değerlere aykırı davrananları görmezden gelmez ve onlara doğruyu göstermekten geri durmaz. stra sist cili mü kol ye ba gu di ç V ir E Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi hoşgörü- lü insanda aranan özelliktir? A) Toplumsal kuralları ihlal edenleri bir daha yapma- ması için en kötü şekilde cezalandırmak B) ileri görüşlülüğüyle topluma her zaman yön vermek C) Kimsenin üzülmemesi için kendisinden feragat et- mek D) Insani değerlere uymayanlara karşı sorumlu olarak gerekeni yapmak E) Yüreğinde her daim sevgiyi taşımak ve herkese sevgiyle yaklaşmak 25. En güzel hislerin derin ve ahenkli ifadeleri olan şiirlerde anlam, onu yazan ve okuyana göre farklılık gösterebilir. Öyle ki şair, şiirini yazarken hissettiklerini bir daha ya- şayamayabilir. Ruh hâlinin hangi olay ve durumların te- siriyle oluştuğunu, misralara dökülen duygu ve düşün- celerinin neler olduğunu yeri gelir o da unutur. Bu aynı zamanda okur için de geçerlidir. Özlem temalı bir şiiri unn hiri aynı siiri ailesinden

5. Anadolu'da, denizle hiç bağı olmayan bir bölgede bir deniz canlisi fosiline rastlamak çok zor değil . Konunun uzmanları dışında birçok amatör de sıklıkla dağlarda deniz canlısı fosili buluyor. Bunun nedeni Anadolu'nun 65 milyon yıl öncesine kadar Tetis Denizi ile kaplı olması. Bu yüzden genel olarak Anadolu'da hem omurgalı hem de omurgasız hayvan fosilleri bol miktarda bulunabiliyor. Omurgasız hayvanların vücut yapılarında, omurgalılarda olan kemik, diş gibi yapılar yoktur. Bundan dolayı fosilleşme zor olur. Ancak mercan, yumuşakça gibi bazı omurgasız hayvanlar vücutlarında kalsiyum karbonat içeren yapıları barındırır. Omurgasız hayvan fosilleşmesi bu yapılar sayesinde meydana gelir. Omurgasız hayvanlarda fosilleşme ölüm, yumuşak dokuların çürümesi, gömülme ve taşlaşma biçiminde gerçekleşir. Bu parçada aşağıdakilerden hangisiyle ilgili bir bilgi yoktur? AY Deniz canlısı fosillerinin dağılım alanları BY Fosillerin kimi yapısal özellikleri Anadolu'da deniz canlısı fosillerine rastlanma nedeni D) Canlılar arasında fosilleşme sürecini geciktiren sebepler Deniz canlılarının fosilleşme aşamaları

11. Ekinler sararmaya başladı. Zavalli ekinler... En yükseği iki yaşında bir çocuğun boyunu geçmiyor. Orta Anadolu'nun topraklarındaki izdirap sanki bunlarda en güzel ifadesini bul- muş gibidir. Akşam Üstleri bütün başaklar yetim boyunlarını büküyorlar ve hazin hazin köklerine bakıyorlar. Ben bu manzarayı seyrederken eski Türklerin niçin hep Rumeli'ye uzanmak istediklerinin mânâsını anlıyorum. (Yakup Kadri-Yaban) Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Romanın mekân, zaman gibi unsurlarıyla ilgili ayrıntılara yer verilmiştir. B) Kahraman anlatıcının bakış açısıyla yazılmıştır. C) Anlatıcı, eserini oluştururken kahramanın aracılığıyla duygularını da yansıtmıştır. D) Benzetme ve kişileştirmeden yararlanılmıştır. E) Öğretici bir metin örneğidir.

5. Size bir sır vereyim: Kitapların ruhu var. Metnin üs- lubunu belirleyen biraz da bu ruh işte. Gohor'un öy- küsünü anlatan ben değildim, o naif delikanlı beyni- me sızdı; düşündüklerini, hissettiklerini, sevinçlerini, korkularını bana aktardı; ben de elimden geldiğince tümünü yazıya çevirdim. Olan buydu. Yani, Gohor kendi üslubunu belirledi. Örneğin, benzer bir durum Sevgili Salak'ta da yaşandı. Beyoğlu'nun arka so- kaklarında yaşayan, bir kişinin sığıntısı olan yarım akıllı Maho beynime sızmasa ben onun öyküsünü o denli sahici anlatamazdım. "Sahici" demişken bir ek yapayım. Bu "sahicilik" hadisesiyle ukalalık yap- tığımı düşünmeyin. Okurların genel görüşüdür bu; Maho'yu çok sahici, etten kemikten bulurlar. Bu parçaya göre, öykünün üslubunu ve konusu- nu belirleyen aşağıdakilerin hangisidir? A) Yazma aşamasında karakterlerin zihinde oluş- masi B) Yazmadan önce hazırlık yapılması o Gerçeğe yakın kahramanların kaleme alınması D) Daha önce yaşayan insanların öykülerinin yazıl- masi E) Çevrede bilinen, tanınan, sevilen kahramanların yazılması

A) !!! A Eine yol ridir. Jaketi emen tadır. arttır. 33. (1) Ali Kuşçu Istanbul'un Fatih'i olan II. Mehmet Han zamanının önde gelen bilginlerindendir. (II) Yüzyıllar boyunca Batı dünyası onu “Asrin Batlamyus"u olarak vasıflandırdı. (II) Fakat kendisi Ali Kuşçu ismiyle şöhret bulmuştur. (IV) Asıl ismi Alâeddin Ali'dir. (V) Bunun sebebi, babasının Maveraünnehir bölgesi hükümdarı olan Uluğ Bey'in av kuşlarının yetiştiricisi olmasıdır. (VI) Yani Ali Kuşçu'nun babası, Uluğ Bey'in Doğanbaşısı olduğu için oğlu Ali, babasının bu işine nispeten "Kuşçu" sıfatıyla anılmıştık (VII) Küçük yaşta ilim hayatına başlayan Ali Kuşçu, bu bölgede Uluğ Bey'in meydana getirdiği ilim çevresinde büyümüştür. (VIII) Akli ve naklî ilimleri bir arada tahsil etmiştir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Parça, VII. cümleden itibaren iki paragrafa ayrılabilir. B) VIII. cümle, VI. cümleden hemen önce gelmelidir. C) VI. cümle V. cümlenin açıklamasıdır. D) I. cümle, parçanın ilk cümlesi olmaya uygundur. E) III. ve IV. cümle karşılıklı yer değiştirmelidir. 12 UcDört Besk Diğer sayfaya geçiniz.

Serbest dalış fiziksel güçten ziyade psikolojik ola- rak da kuvvetli olmayı gerektiren bir spor. Öncelikle kendinizi suyun bir parçası gibi hissedebilmeniz la- zim. Ben bazı nefes egzersizleri ve çeşitli meditas- yon yöntemleri ile dalışıma odaklanıyorum. Dalma- dan önce yaptığım bu odaklanma beni bir süreliğine dünyadan kopartıp sadece dalışımı düşünmemi sağlıyor ve artık etrafımda olup bitenler beni etkile- miyor. Bunu günlük hayatımda da uygulayarak zor durumlarda soğukkanlı kalarak doğru karar verebili- yorum. Bu parçada anlatılanlar, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? A) İyi bir dalıcıda olması gereken özellikler neler- dir? B) Yüzme sporunda erken başlamanın önemi ne- dir? C) Soğukkanlı sporcuların başarılı olmasını neye bağlıyorsunuz? D) Antrenmanlar bir sporcunun performansını ne kadar etkiler? E) Dalış ve antrenmanlarınız sırasında odaklan- mak için neler yapıyorsunuz?

yargılarından hangilerine ulaşılamaz? B) Yalnız III A) Yalnız 11 C) vel D) I ve E) Il ve III 23. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi doğrudur? A) 1. cümlede, Misakımillî Kararları'nın kapsamı netleştirilmiştir . B) II. cümlede, azınlık haklarıyla ilgili karar alınırken karşılaştırma yoluna gidilmiştir. C) III. cümlede, Anadolu'daki Türk-Müslüman varlığına vurgu yapılmıştır. D IV. cümlede, sosyokültürel bir gereksinimden söz edilmiştir. E) V. cümlede, Boğazlar'ın durumuyla ilgili kararın gerekçesi açıklanmıştır.