Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

13. Garip bir şey var bende, şiir beni beklemiyor, ben şiiri bek-
liyorum. (1) Ara sıra otobüsün kaçtığı oluyor ama yine de
bekliyorum. (II) Yani duraklarda ne yapacağımı düşünüyo-
rum 11 Bizdeki şairlerin çoğu otobüsü kaçırıp arkasından
taksiyle yetişmeye çalışıyor. (IV) Bekleme, aynı zamanda
her şeyi karıştırmaktır; mesela toprağı gübrelenmiş bir
bitki, ana zeminini karıştırır ama mevsimini bekler. (V) Bu
memlekette şairler, belli istisnaları dışında çiçek soğanının
kışlamasını bile beklemiyorlar.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Hâlbuki şiir, beklenerek bulunur." cümlesi getirile-
bilir?
ATT. Dll
DW.
Av.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
13. Garip bir şey var bende, şiir beni beklemiyor, ben şiiri bek- liyorum. (1) Ara sıra otobüsün kaçtığı oluyor ama yine de bekliyorum. (II) Yani duraklarda ne yapacağımı düşünüyo- rum 11 Bizdeki şairlerin çoğu otobüsü kaçırıp arkasından taksiyle yetişmeye çalışıyor. (IV) Bekleme, aynı zamanda her şeyi karıştırmaktır; mesela toprağı gübrelenmiş bir bitki, ana zeminini karıştırır ama mevsimini bekler. (V) Bu memlekette şairler, belli istisnaları dışında çiçek soğanının kışlamasını bile beklemiyorlar. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Hâlbuki şiir, beklenerek bulunur." cümlesi getirile- bilir? ATT. Dll DW. Av.
PARAGRAFTA YAPI
TE
3
2.
(1) Balık; vitamin, mineral bakımından oldukça zengin bir
gıda olmakla birlikte beynin kullandığı omega yağ
asitlerince de çok zengindir ve en önemlisi mevsiminde
balık tüketmektir. (II) Her balık, her mevsimde lezzetli
olmayabilir. (III) Örnek vermek gerekirse kış mevsiminin
dışında tüketilen hamsi ve palamuttan, yaz aylarında
tüketilen lüfer ve kefalden çok da bir şifa beklemek doğru
değildir. (IV) Bunun yerine kış bitimine doğru
yiyebileceğimiz bir kalkan, ilkbahar mevsiminde yenecek
levrek ve mezgit, yaz mevsimi sonuna doğru
yiyebileceğimiz çipura bizim için çok daha sağlıklı ve
doğru bir tercih olacaktır. (V) Balık yerken bu uyarıları
dikkate almakta yarar var.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinin
yerine "Baliklarin lezzeti, dönemlere göre farklılık
gösterebilir." cümlesi getirilirse parçanın anlam akışı
değişmez?
A)1
C) III D) IV
BH11
E) V
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
PARAGRAFTA YAPI TE 3 2. (1) Balık; vitamin, mineral bakımından oldukça zengin bir gıda olmakla birlikte beynin kullandığı omega yağ asitlerince de çok zengindir ve en önemlisi mevsiminde balık tüketmektir. (II) Her balık, her mevsimde lezzetli olmayabilir. (III) Örnek vermek gerekirse kış mevsiminin dışında tüketilen hamsi ve palamuttan, yaz aylarında tüketilen lüfer ve kefalden çok da bir şifa beklemek doğru değildir. (IV) Bunun yerine kış bitimine doğru yiyebileceğimiz bir kalkan, ilkbahar mevsiminde yenecek levrek ve mezgit, yaz mevsimi sonuna doğru yiyebileceğimiz çipura bizim için çok daha sağlıklı ve doğru bir tercih olacaktır. (V) Balık yerken bu uyarıları dikkate almakta yarar var. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinin yerine "Baliklarin lezzeti, dönemlere göre farklılık gösterebilir." cümlesi getirilirse parçanın anlam akışı değişmez? A)1 C) III D) IV BH11 E) V
17. "Irmak" geceleri üzerine ay ışığı vurmuş yılan bükümlü
sulardır çocukluk belleğimde. Bir katının üstünde yarı
uyur oturan anamın kucağına gömülmüşüm.
Gökyüzünde ay da yok. Karanlığın aydınlığa dönüşme
vakti... Orpertici sabah serinliğinde korkuyor, gözlerimi
kara bir yılan gibi akan ırmağın sessiz derinliğinden
kaçırıyorum. Katırın tırnakları sürtündükçe çıkan sesler
dağlarda yankılanıyor, keskin çakmak taşlarından
kıvılcımlar saçılıyor. Sağ yanımız dorukları göğe değdi
değecek dağlar, sol yanımız uçurum...
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Benzetmeye başvurulmuştur.
B) Kişisel izlenimlere yer verilmiştir.
C) Betimleme söz konusudur.
D) İşitme ve görme duyusuyla ilgili ayrıntılara yer
verilmiştir.
E) Kişileştirmelerden yararlanılmıştır.
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
17. "Irmak" geceleri üzerine ay ışığı vurmuş yılan bükümlü sulardır çocukluk belleğimde. Bir katının üstünde yarı uyur oturan anamın kucağına gömülmüşüm. Gökyüzünde ay da yok. Karanlığın aydınlığa dönüşme vakti... Orpertici sabah serinliğinde korkuyor, gözlerimi kara bir yılan gibi akan ırmağın sessiz derinliğinden kaçırıyorum. Katırın tırnakları sürtündükçe çıkan sesler dağlarda yankılanıyor, keskin çakmak taşlarından kıvılcımlar saçılıyor. Sağ yanımız dorukları göğe değdi değecek dağlar, sol yanımız uçurum... Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Benzetmeye başvurulmuştur. B) Kişisel izlenimlere yer verilmiştir. C) Betimleme söz konusudur. D) İşitme ve görme duyusuyla ilgili ayrıntılara yer verilmiştir. E) Kişileştirmelerden yararlanılmıştır.
FYT / TÜRKÇE
28.
26. Mutluluğun da bilimi olur mu demeyin, elbette var. Mutlu
olmamızı sağlayan pek çok etken söz konusu. Kişiliğimiz,
ruh hâlimiz, hayat felsefemiz hatta eğitim durumumuz bile
bunda etken. Ama bir de işin pek de tartışmaya açık olma-
yan bir bilimsel yanı var. Öyle ki bilim insanları dört temel
kimyasalın beyni mutlu olma konusunda etkilediğini kanıt-
lamış durumda. Dopamin, oksitosin, serotonin ve endorfin
beyinde salgılanıyor ve farklı farklı roller üstleniyor.
Bu parçaya göre mutlulukla ilgili olarak
1.
Mutlu olmak için bir sebep aramaya gerek yoktur.
II. Mutluluğun beynin salgıladığı bazı maddelerle ilgisi
vardır.
III. insan isterse en küçük şeylerden bile mutlu olabilir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız
B) Yalnız II C) Yang In
D) I ve II
E) I ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
FYT / TÜRKÇE 28. 26. Mutluluğun da bilimi olur mu demeyin, elbette var. Mutlu olmamızı sağlayan pek çok etken söz konusu. Kişiliğimiz, ruh hâlimiz, hayat felsefemiz hatta eğitim durumumuz bile bunda etken. Ama bir de işin pek de tartışmaya açık olma- yan bir bilimsel yanı var. Öyle ki bilim insanları dört temel kimyasalın beyni mutlu olma konusunda etkilediğini kanıt- lamış durumda. Dopamin, oksitosin, serotonin ve endorfin beyinde salgılanıyor ve farklı farklı roller üstleniyor. Bu parçaya göre mutlulukla ilgili olarak 1. Mutlu olmak için bir sebep aramaya gerek yoktur. II. Mutluluğun beynin salgıladığı bazı maddelerle ilgisi vardır. III. insan isterse en küçük şeylerden bile mutlu olabilir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız B) Yalnız II C) Yang In D) I ve II E) I ve III
Camlede Anlam
6. (I) Bu dünyadan bir Berna Moran geçti. (II) Gönlün-
de tüm insanlar için bir yer ayırabilen Berna Moran,
bu toprakların insanıydı. (III) Bati ve özellikle ingi-
liz edebiyatı ile kültürümüz arasında kocaman, upu-
zun bir köprü kuran bu güzel insan, meslektaşları
Ahmet Hamdi Tanpınar, Halide Edip Adıvar, Mina
Urgan gibi bu topraklara ait olmanın keyfini ve guru-
runu dostlarıyla paylaştı. (IV) Berna Bey; yaşamına
girdiği tüm insanlar gibi benim yaşamımı da güzel-
leştirdi, renklendirdi, zenginleştirdi. (V) Geride bi-
raktığı kitaplarıyla, çalışmalarıyla avunuyoruz ama
o sicaklığı, o gülümsemeyi öyle ariyoruz ki...
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi-
lerinde karşılaştırma söz konusudur?
A) I ve II.
B) II ve III.
)
Divyev.
C) III ve IV.
E) I ve III.
V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Camlede Anlam 6. (I) Bu dünyadan bir Berna Moran geçti. (II) Gönlün- de tüm insanlar için bir yer ayırabilen Berna Moran, bu toprakların insanıydı. (III) Bati ve özellikle ingi- liz edebiyatı ile kültürümüz arasında kocaman, upu- zun bir köprü kuran bu güzel insan, meslektaşları Ahmet Hamdi Tanpınar, Halide Edip Adıvar, Mina Urgan gibi bu topraklara ait olmanın keyfini ve guru- runu dostlarıyla paylaştı. (IV) Berna Bey; yaşamına girdiği tüm insanlar gibi benim yaşamımı da güzel- leştirdi, renklendirdi, zenginleştirdi. (V) Geride bi- raktığı kitaplarıyla, çalışmalarıyla avunuyoruz ama o sicaklığı, o gülümsemeyi öyle ariyoruz ki... Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi- lerinde karşılaştırma söz konusudur? A) I ve II. B) II ve III. ) Divyev. C) III ve IV. E) I ve III. V.
8.
(1) Onun öykülerinin temel izleklerinin başında yalnızlık
gelir. (II) Fakat yalnızlık, değişik biçimlerde ortaya çıkar.
(111) Öncelikle onun öykülerinde büyük düşünsel ve felsefi
arayışlar yoktur. (IV) Çok doğru bir tercihin sonucu olarak
mutluluk arayışı ve umut vardır. (V) Ayrıca bu öykülerde
büyülü gerçekliği çağrıştıran muhteşem düşsel anlatımlara
rastlanır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) V. cümlede, öyküler ile ilgili beğeni duygusu vardır.
B) II. cümlede, öykülerde yalnızlığın çeşitli şekillerde
belirdiği ifade edilmiştir.
C) III. cümlede, öykülerin eksiklikleri dile getirilmiştir. L
D) I. cümlede, öykülerin temasından söz edilmiştir.
E) IV. cümlede, öykülerde anlatılanlar söylenmiştir
.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. (1) Onun öykülerinin temel izleklerinin başında yalnızlık gelir. (II) Fakat yalnızlık, değişik biçimlerde ortaya çıkar. (111) Öncelikle onun öykülerinde büyük düşünsel ve felsefi arayışlar yoktur. (IV) Çok doğru bir tercihin sonucu olarak mutluluk arayışı ve umut vardır. (V) Ayrıca bu öykülerde büyülü gerçekliği çağrıştıran muhteşem düşsel anlatımlara rastlanır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? A) V. cümlede, öyküler ile ilgili beğeni duygusu vardır. B) II. cümlede, öykülerde yalnızlığın çeşitli şekillerde belirdiği ifade edilmiştir. C) III. cümlede, öykülerin eksiklikleri dile getirilmiştir. L D) I. cümlede, öykülerin temasından söz edilmiştir. E) IV. cümlede, öykülerde anlatılanlar söylenmiştir .
DENEME ZAMANI
29. I. Buradan gidiyormuşsunuz?
II. Evet ne var ki gözüm arkada, yüreğim burada, gidiyorum.
Ne de olsa hayata burada dünyaya geldim. Çok zor olacak
benim için.
1. Bilirim, yıllar önce aynı durumu ben de yaşadım.
II. Bir insanın yaşadığı şehri terk edip gitmesi, sıradan bir olay
değilmiş. Kişiliğinin oluşumunda, hayatı yorumlayışında,
anılarında derin izler bırakan bir şehri terk etmek... Bulun-
duğum diğer şehirleri değerlendirirken burası mihenk taşım
olmuştu benim.
3
I.
II. Hayır, ben böyle düşünmüyorum, işin aslı düşünmek istemi-
yorum.
1. Neyse şimdi sana ne desem kabullenmen zor. Ben de ilk
başta aynı duyguları yaşadım ama ayrıldıktan sonra bir
daha hiç gitmedim.
Yukarıdaki konuşmada boş bırakılan yere düşüncenin akı-
şına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Bugün ağlayarak ayrıldığın bu kente, ileride bir gün kesinlik-
le döneceksin
By Ardında bıraktıklarına üzüleceksen hemen vazgeç, derim
C) Gideceğin yeri burayla sakın kıyaslama yoksa yeni yerine
Omür boyu alışamazsın
Dy Her şehrin kendine göre güzellikleri vardır ama burası ger-
çekten unutulmuyor
Bana göre, “Bu şehirden ayrılıyorum." diyen bir insan aynı
zamanda "Bu şehre küsüyorum." da demiş olmaktadır
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DENEME ZAMANI 29. I. Buradan gidiyormuşsunuz? II. Evet ne var ki gözüm arkada, yüreğim burada, gidiyorum. Ne de olsa hayata burada dünyaya geldim. Çok zor olacak benim için. 1. Bilirim, yıllar önce aynı durumu ben de yaşadım. II. Bir insanın yaşadığı şehri terk edip gitmesi, sıradan bir olay değilmiş. Kişiliğinin oluşumunda, hayatı yorumlayışında, anılarında derin izler bırakan bir şehri terk etmek... Bulun- duğum diğer şehirleri değerlendirirken burası mihenk taşım olmuştu benim. 3 I. II. Hayır, ben böyle düşünmüyorum, işin aslı düşünmek istemi- yorum. 1. Neyse şimdi sana ne desem kabullenmen zor. Ben de ilk başta aynı duyguları yaşadım ama ayrıldıktan sonra bir daha hiç gitmedim. Yukarıdaki konuşmada boş bırakılan yere düşüncenin akı- şına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Bugün ağlayarak ayrıldığın bu kente, ileride bir gün kesinlik- le döneceksin By Ardında bıraktıklarına üzüleceksen hemen vazgeç, derim C) Gideceğin yeri burayla sakın kıyaslama yoksa yeni yerine Omür boyu alışamazsın Dy Her şehrin kendine göre güzellikleri vardır ama burası ger- çekten unutulmuyor Bana göre, “Bu şehirden ayrılıyorum." diyen bir insan aynı zamanda "Bu şehre küsüyorum." da demiş olmaktadır
3. () Don Kişot edebiyat tarihinin en ünlü birkaç kahrama-
nindan biridir. (II) Hamlet, Pollyanna, Odysseus, Küçük
Prens gibi diğer ünlü kurgu kahramanlardan daha çok ta-
ninir ve belki hepsinden daha fazla sevilir. (111) Don Kişot,
okuduğu şövalye romanlarının hayal dünyasında yaşar.
(IV) Onu Cervantes'in romanından tanıdığını bile unutur insan.
(V) ideallerinin peşinde koşmasına saygı duyar, dünyanın
acı gerçeklerinin onu yenmesine üzülür, zayıfların güçlüler
karşısında ezilmelerine karşı duyduğu heyecanı destekler.
(VI) Ama bir yandan da bu yaşlı şövalyenin çaresizliğine ay-
kırılığına güler.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A) II
B) III
C) IV
D) v
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. () Don Kişot edebiyat tarihinin en ünlü birkaç kahrama- nindan biridir. (II) Hamlet, Pollyanna, Odysseus, Küçük Prens gibi diğer ünlü kurgu kahramanlardan daha çok ta- ninir ve belki hepsinden daha fazla sevilir. (111) Don Kişot, okuduğu şövalye romanlarının hayal dünyasında yaşar. (IV) Onu Cervantes'in romanından tanıdığını bile unutur insan. (V) ideallerinin peşinde koşmasına saygı duyar, dünyanın acı gerçeklerinin onu yenmesine üzülür, zayıfların güçlüler karşısında ezilmelerine karşı duyduğu heyecanı destekler. (VI) Ama bir yandan da bu yaşlı şövalyenin çaresizliğine ay- kırılığına güler. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV D) v E) VI
. Kederli bağrışmaları ölümü hatırlatan küfürbaz karga
sürüleri, bulutlu havanın donuk hüznünü daha beter
artırıyordu. Mor dağlar gittikçe koyulaşıyor, gittikçe
kararıyordu. Yamaçlardaki dağınık gölgeler, kuşsuz
ormanlar, hıçkıran dereler, kaçan yolyar, issiz korular,
sanki korkunç bir fırtınanın gürlemesini bekliyordu.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki-
lerin hangisi söylenemez?
(2) Bir durumun aşamalı olarak artması söz konu-
sudur.
B) Kişileştirmeden faydalanılmıştır.
Le Yansıma sözcük kullanılmıştır.
D) Alışılmamış bağdaştırmalar vardır.
Açıklayıcı betimlemeler ağır basmaktadır.
2
QA
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
. Kederli bağrışmaları ölümü hatırlatan küfürbaz karga sürüleri, bulutlu havanın donuk hüznünü daha beter artırıyordu. Mor dağlar gittikçe koyulaşıyor, gittikçe kararıyordu. Yamaçlardaki dağınık gölgeler, kuşsuz ormanlar, hıçkıran dereler, kaçan yolyar, issiz korular, sanki korkunç bir fırtınanın gürlemesini bekliyordu. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki- lerin hangisi söylenemez? (2) Bir durumun aşamalı olarak artması söz konu- sudur. B) Kişileştirmeden faydalanılmıştır. Le Yansıma sözcük kullanılmıştır. D) Alışılmamış bağdaştırmalar vardır. Açıklayıcı betimlemeler ağır basmaktadır. 2 QA
3.
1.
Daha çocukken insanların ezilmesine,
aşağılanmasına kayıtsız kalamadığımı,
bu olumsuzlukların
Bunun değişmesi
gerektiği kanısına vardım. Daha düzenli,
daha adil, daha özgür bir dünyada hepi-
mizin daha mutlu olacağını düşündüm. Bu
düşüncelerle de dünyayı değiştirmenin,
dönüştürmenin insanlara duyarlılık kazan-
dırmanın yolunun edebiyattan, sanattan
geçeceğine inanarak yazmaya başladım.
Bu parçada boş bırakılan yere düşünce-
nin akışına göre aşağıdakilerden hangisi
getirilebilir?
A) birçok yönden insanın kendisiyle ilgili
olduğunu düşündüm.
B) farklı nedenlerle açıklanacağını bilmi-
yordum.
c) daha da önemli olduğunu ve bir şeyler
yapmak gerektiğine inandım.
D) benim mutluluğuma da engel olduğu-
nu fark ettim.
Palme Yayınevi
E mutluluğun kolektif bir şey olduğunu
anladım.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. 1. Daha çocukken insanların ezilmesine, aşağılanmasına kayıtsız kalamadığımı, bu olumsuzlukların Bunun değişmesi gerektiği kanısına vardım. Daha düzenli, daha adil, daha özgür bir dünyada hepi- mizin daha mutlu olacağını düşündüm. Bu düşüncelerle de dünyayı değiştirmenin, dönüştürmenin insanlara duyarlılık kazan- dırmanın yolunun edebiyattan, sanattan geçeceğine inanarak yazmaya başladım. Bu parçada boş bırakılan yere düşünce- nin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) birçok yönden insanın kendisiyle ilgili olduğunu düşündüm. B) farklı nedenlerle açıklanacağını bilmi- yordum. c) daha da önemli olduğunu ve bir şeyler yapmak gerektiğine inandım. D) benim mutluluğuma da engel olduğu- nu fark ettim. Palme Yayınevi E mutluluğun kolektif bir şey olduğunu anladım.
3.
1.
Varlık, Gırgır ve Nokta dergisi Türkçe haya-
timızın bütün dehlizlerine girmiş, okurlarına
çeşitli ufuklar ve büyülü yollar açmıştır. Me-
sela bir Pazar Postası, İkinci Yeni şairlerine
yardım ve yataklık etmiştir. Yaprak dergisi
Garip akımının manifestosu niteliğindedir.
Bir nesil okuma yazmayı Varlık dergisi sa-
yesinde sevmiştir. Nokta dergisi ne kadar
memleket meselesi varsa üstüne gitmiş,
deşmiştir. Girgir dergisi bütün bu memleket
meselelerinin altını üstüne getirmiş, üstüne
tuz biber ekmiştir. Bir an gözlerinizi kapatın
ve bu dergilerin olmadığını düşünün.
Bu metnin bütününde aşağıdakilerin
hangisinden söz edilmektedir?
A) Iyi bir dergide aranan ölçütlerden
B) Dergilerin birbirinden ayrılan özellikle-
rinden
O
C) Dergilerin kalıcı olmasını sağlayan un-
surlardan
DY Dergilerin edebiyata ve okura katkıla-
rindan
Dergilerin edebiyatımızda kat ettiği yoldan
Palme Yayınevi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. 1. Varlık, Gırgır ve Nokta dergisi Türkçe haya- timızın bütün dehlizlerine girmiş, okurlarına çeşitli ufuklar ve büyülü yollar açmıştır. Me- sela bir Pazar Postası, İkinci Yeni şairlerine yardım ve yataklık etmiştir. Yaprak dergisi Garip akımının manifestosu niteliğindedir. Bir nesil okuma yazmayı Varlık dergisi sa- yesinde sevmiştir. Nokta dergisi ne kadar memleket meselesi varsa üstüne gitmiş, deşmiştir. Girgir dergisi bütün bu memleket meselelerinin altını üstüne getirmiş, üstüne tuz biber ekmiştir. Bir an gözlerinizi kapatın ve bu dergilerin olmadığını düşünün. Bu metnin bütününde aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir? A) Iyi bir dergide aranan ölçütlerden B) Dergilerin birbirinden ayrılan özellikle- rinden O C) Dergilerin kalıcı olmasını sağlayan un- surlardan DY Dergilerin edebiyata ve okura katkıla- rindan Dergilerin edebiyatımızda kat ettiği yoldan Palme Yayınevi
6.
Ben doğaçlama şiir söylemem. Doğaçlama
söylenen şiirlerin anlam ve mantıktan yok-
sun olduğuna inanırım. Bu nedenle yaşa-
yamaz bu tür şiirler. Okur yazar olmadığım
için de pek kolay şiir dizemiyorum. Bu ne-
denle çok sürer bir şiiri kotarmam. Dizeleri
aklımda tutar, birçok kez yinelerim. Eğer
şiiri türküleştirmek istersem ona uygun bir
beste de bulurum. Böylece şiir, benim olur;
kimsede bir benzerine rastlayamazsınız.
Bu parçanın bütününde yazar, asağıda-
kilerin hangisinden söz etmektedir?
A) Şiirlerini oluşturma sürecinden
Bi Şiirlerinin içerik özelliğinden
es Şiirlerinin dil ve anlatımından
O) Şiirlerinde öne çıkan unsurlardan
E) Doğaçlama şiirle ilgili düşüncelerinden
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Ben doğaçlama şiir söylemem. Doğaçlama söylenen şiirlerin anlam ve mantıktan yok- sun olduğuna inanırım. Bu nedenle yaşa- yamaz bu tür şiirler. Okur yazar olmadığım için de pek kolay şiir dizemiyorum. Bu ne- denle çok sürer bir şiiri kotarmam. Dizeleri aklımda tutar, birçok kez yinelerim. Eğer şiiri türküleştirmek istersem ona uygun bir beste de bulurum. Böylece şiir, benim olur; kimsede bir benzerine rastlayamazsınız. Bu parçanın bütününde yazar, asağıda- kilerin hangisinden söz etmektedir? A) Şiirlerini oluşturma sürecinden Bi Şiirlerinin içerik özelliğinden es Şiirlerinin dil ve anlatımından O) Şiirlerinde öne çıkan unsurlardan E) Doğaçlama şiirle ilgili düşüncelerinden
25. Balik tezgâhta olur. Bir de tava hâli vardır birçoğu-
muzun sevdiği. Hatta ve hatta bazen balığı kavağa
bile çıkarmışızdır asla olmayacak bir iş karşısında.
Duydunuz mu bilmem
bir de müzesi var balığın. Her
ne kadar cam şişelerin içinde;
denizde, tezgâhta ya
da tavada durduğu kadar güzel durmasa da gidip
görmek istersiniz diye size bir adres vereyim. İstan-
bul sahil yolunda Zeytinburnu ile Yedikule Zindan-
ları arasında, çok dikkatli olmazsanız göremeyece-
ğiniz Koca Mustafa Paşa Balıkçı Barınağı'nın için-
de yer alıyor müze. Gidenin pişman olmayacağı, 410
çeşit balığın bulunduğu bir müze burası.
Bu parçanın anlatımında,
1. Kişileştirmeden faydalanılmıştır.
Il Değişik yapılı cümleler kullanılmıştır.
III. Örnekleme yapılmıştır.
IV. Karşılaştırmalara yer verilmiştir.
.D
Camp
hangilerine yer verilmiştir?
A) I ve II
B) I ve III
C) Il ve III
D) II ve N
E) I ve IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
25. Balik tezgâhta olur. Bir de tava hâli vardır birçoğu- muzun sevdiği. Hatta ve hatta bazen balığı kavağa bile çıkarmışızdır asla olmayacak bir iş karşısında. Duydunuz mu bilmem bir de müzesi var balığın. Her ne kadar cam şişelerin içinde; denizde, tezgâhta ya da tavada durduğu kadar güzel durmasa da gidip görmek istersiniz diye size bir adres vereyim. İstan- bul sahil yolunda Zeytinburnu ile Yedikule Zindan- ları arasında, çok dikkatli olmazsanız göremeyece- ğiniz Koca Mustafa Paşa Balıkçı Barınağı'nın için- de yer alıyor müze. Gidenin pişman olmayacağı, 410 çeşit balığın bulunduğu bir müze burası. Bu parçanın anlatımında, 1. Kişileştirmeden faydalanılmıştır. Il Değişik yapılı cümleler kullanılmıştır. III. Örnekleme yapılmıştır. IV. Karşılaştırmalara yer verilmiştir. .D Camp hangilerine yer verilmiştir? A) I ve II B) I ve III C) Il ve III D) II ve N E) I ve IV
2. Felsefe, ancak soru sorma cesareti olarak çocuk, ce-
vap arama cesareti ve çabası olarak yetişkin olma
yı kabul eder. Aristoteles "Felsefe merakla başlar."
derken de felsefenin o çocuksu yanına vurgu yapar.
Çünkü hem soru sorma cesareti hem cevap arama
çabası genel kabullerin, dogmaların ötesine geçmeyi
gerektirir. Insanı ve onu çevreleyen her şeyi inanç
ların, dogmaların, bir dönem öğrenilenlerin, ezberle-
rin dışına çıkarak sorgulamak konusunda korku ve
tedirginlik yaşayan yetişkinlerin felsefe ile kurdukları
mesafeli ilişki çocuklarda bütünüyle aşılır.
Bu parçadaki altı çizili sözlerin anlamı aşağıdaki-
derin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
A) Sorgulanamaz görüşlerden uzaklaşmak - kalip-
laşmış durumlardan kurtulmak
Bilinen durumları yinelemek - insanların beğeni-
sini görmezden gelmek
e) Başkalarının düşüncelerini reddetmek - önemli
bilgileri akılda tutmak
Ortak kanılara yer vermek - sıra dışı bir anlatım
tekniğini benimsemek
2) Kanıtlanmış bilgilere uymak - geçmişin birikimle-
rinden yararlanmak
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Felsefe, ancak soru sorma cesareti olarak çocuk, ce- vap arama cesareti ve çabası olarak yetişkin olma yı kabul eder. Aristoteles "Felsefe merakla başlar." derken de felsefenin o çocuksu yanına vurgu yapar. Çünkü hem soru sorma cesareti hem cevap arama çabası genel kabullerin, dogmaların ötesine geçmeyi gerektirir. Insanı ve onu çevreleyen her şeyi inanç ların, dogmaların, bir dönem öğrenilenlerin, ezberle- rin dışına çıkarak sorgulamak konusunda korku ve tedirginlik yaşayan yetişkinlerin felsefe ile kurdukları mesafeli ilişki çocuklarda bütünüyle aşılır. Bu parçadaki altı çizili sözlerin anlamı aşağıdaki- derin hangisinde sırasıyla verilmiştir? A) Sorgulanamaz görüşlerden uzaklaşmak - kalip- laşmış durumlardan kurtulmak Bilinen durumları yinelemek - insanların beğeni- sini görmezden gelmek e) Başkalarının düşüncelerini reddetmek - önemli bilgileri akılda tutmak Ortak kanılara yer vermek - sıra dışı bir anlatım tekniğini benimsemek 2) Kanıtlanmış bilgilere uymak - geçmişin birikimle- rinden yararlanmak
5.
2. Bilgeliğin zirvesi; bugünde yaşamak, geleceği planlamak
ve geçmişten kâr sağlamaktır.
Bu cümleden aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarıla-
maz?
A) Doğan her günü, hakkını vererek yaşamak gerekir.
B) Insanın geçmişi, ders çıkarılacak ibretlik tablolarla
doludur.
Geçmişin geçmişte kaldığını unutmadan yaşamak iz-
dirap verir.
Dy Gelecek hiç gelmeyecekmiş gibi yaşayanlar gelecek-
te pişman olurlar.
E) Bilgelik, çok bilmekte değil dünü okuyup bugünü ya-
şayıp geleceğe yönelmektedir.
Domo, Duterkundrai, v Snav Hizmoduri Mudi
unutral
X
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. 2. Bilgeliğin zirvesi; bugünde yaşamak, geleceği planlamak ve geçmişten kâr sağlamaktır. Bu cümleden aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarıla- maz? A) Doğan her günü, hakkını vererek yaşamak gerekir. B) Insanın geçmişi, ders çıkarılacak ibretlik tablolarla doludur. Geçmişin geçmişte kaldığını unutmadan yaşamak iz- dirap verir. Dy Gelecek hiç gelmeyecekmiş gibi yaşayanlar gelecek- te pişman olurlar. E) Bilgelik, çok bilmekte değil dünü okuyup bugünü ya- şayıp geleceğe yönelmektedir. Domo, Duterkundrai, v Snav Hizmoduri Mudi unutral X
Yazdığım ilk kitabın adı Topoğrafya'dir ve bu eser bilimsel
yazılarımdan oluşur. Sonra Tutunamayanlar romanını yazdım.
Edebiyatçılar, vitrinlerde ilk kitabımı gördükleri zaman çok
gülüyorlar; akademideki bazı hocalar da roman yazdığımı duyunca
acima duygularını (buna biraz alay da karışıyor) gizlemiyorlar. Beni
bir inşaat mühendisi olarak gördükleri için şaşırıyorlar belki de.
Tutanamayanları 1968'de yazmaya başladım ve bir yılda bitirdim.
Romanın başlıca kahramanları nedense mühendistir, hem de
benim gibi inşaat mühendisi. Ve nedense, mühendis oldukları
hâlde tutunamamışlardır. Kitabi 1969'da birçok bölümünü
değiştirerek, çıkararak ya da yeni bölümler ekleyerek baştan
yazdım. 1970 TRT yarışmasına gönderdim ve başarı ödülü aldım.
Bugün, romanın kahramanlarından ayrılarak, tutunmaya
başladığımı söyleyenler var. Oysa kitabımı bastırmak için, bir yıl
kadar, teksir olarak 500 sayfaya yakın ağır bir kütleyi (kitap olarak
663 sayfa) Babıâli yokuşunda taşıyıp durdum. Bu kitabı yazmakla
inşaat mühendisleri topluluğuna ne gibi bir hizmette bulunduğumu
bilemiyorum fakat eleştirmenler topluluğunun başına oldukça büyük
bir dert açtığımı sanıyorum. Kitabı iyi ya da kötü bulduklarını
bilmiyorum fakat günlük bunca endişe içinde, sonuna kadar
okumanın zorluğunda birleştiklerini sanıyorum. Kitabın alaycı bir
dille yazıldığı ve yazarının çok karamsar olduğu söyleniyor. Ben
sanıldığı kadar karamsar değilim; sayfaları şöyle bir karıştıranların
dedikodularına kulak verilmeden okunursa romanin hakkında
başka türlü düşünüleceğine inanıyorum. Okuyucunun,
Tutunamayanlar'ı, başka romanlarımızdan oldukça farklı bulacağını
sanıyorum fakat bu işten anlayanların, romani, ilk çalışmam olan
Topoğrafya ile karıştırmayacaklarına da inanıyorum.
38. Bu parçada sözü edilen romanla ilgili olarak
aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz
Eleştirmenlerin ve diğer sanatçıların farklı
değerlendirmeleriyle karşılaşmıştır.
of Otobiyografik bir özellik taşımaktadır.
C) Birkaç yıl içinde evrilerek Quşmuştur.
D) Hakkında alaycı değerlendirmeler yapılmıştır.
E) ön yargısız bir şekilde okunduğunda gerçek kimliği
görülebilmektedir
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Yazdığım ilk kitabın adı Topoğrafya'dir ve bu eser bilimsel yazılarımdan oluşur. Sonra Tutunamayanlar romanını yazdım. Edebiyatçılar, vitrinlerde ilk kitabımı gördükleri zaman çok gülüyorlar; akademideki bazı hocalar da roman yazdığımı duyunca acima duygularını (buna biraz alay da karışıyor) gizlemiyorlar. Beni bir inşaat mühendisi olarak gördükleri için şaşırıyorlar belki de. Tutanamayanları 1968'de yazmaya başladım ve bir yılda bitirdim. Romanın başlıca kahramanları nedense mühendistir, hem de benim gibi inşaat mühendisi. Ve nedense, mühendis oldukları hâlde tutunamamışlardır. Kitabi 1969'da birçok bölümünü değiştirerek, çıkararak ya da yeni bölümler ekleyerek baştan yazdım. 1970 TRT yarışmasına gönderdim ve başarı ödülü aldım. Bugün, romanın kahramanlarından ayrılarak, tutunmaya başladığımı söyleyenler var. Oysa kitabımı bastırmak için, bir yıl kadar, teksir olarak 500 sayfaya yakın ağır bir kütleyi (kitap olarak 663 sayfa) Babıâli yokuşunda taşıyıp durdum. Bu kitabı yazmakla inşaat mühendisleri topluluğuna ne gibi bir hizmette bulunduğumu bilemiyorum fakat eleştirmenler topluluğunun başına oldukça büyük bir dert açtığımı sanıyorum. Kitabı iyi ya da kötü bulduklarını bilmiyorum fakat günlük bunca endişe içinde, sonuna kadar okumanın zorluğunda birleştiklerini sanıyorum. Kitabın alaycı bir dille yazıldığı ve yazarının çok karamsar olduğu söyleniyor. Ben sanıldığı kadar karamsar değilim; sayfaları şöyle bir karıştıranların dedikodularına kulak verilmeden okunursa romanin hakkında başka türlü düşünüleceğine inanıyorum. Okuyucunun, Tutunamayanlar'ı, başka romanlarımızdan oldukça farklı bulacağını sanıyorum fakat bu işten anlayanların, romani, ilk çalışmam olan Topoğrafya ile karıştırmayacaklarına da inanıyorum. 38. Bu parçada sözü edilen romanla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz Eleştirmenlerin ve diğer sanatçıların farklı değerlendirmeleriyle karşılaşmıştır. of Otobiyografik bir özellik taşımaktadır. C) Birkaç yıl içinde evrilerek Quşmuştur. D) Hakkında alaycı değerlendirmeler yapılmıştır. E) ön yargısız bir şekilde okunduğunda gerçek kimliği görülebilmektedir