Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

5.
X. Uzlaşma ile arabuluculuk arasındaki fark ise uzlaştırıcı-
nin bu sürecin herhangi bir aşamasında taraflara bir uz-
laşma teklifi sunmakla yükümlü olmasıdır.
CK Uzlaşma, mahkemeler dışında uzlaştırıcı kurumlara baş-
vurularak gerçekleştirilen bir çözüm yoludur.
III. Arabuluculuk yönteminde böyle bir teklifin yapılması söz
konusu değildir.
W. Bundan dolayı çözüm aşamasında, uzlaştırıcı kurumla-
rin arabuluculara göre daha çok inisiyatif aldıklarını söy-
leyebiliriz.
V. Bu çözüm yolunda arabuluculuğa benzer şekilde, gizli-
lik esas alınarak tarafların çıkarlarını gözeten bir yöntem
takip edilir.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluş-
turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördün-
cü olur?
A)!
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. X. Uzlaşma ile arabuluculuk arasındaki fark ise uzlaştırıcı- nin bu sürecin herhangi bir aşamasında taraflara bir uz- laşma teklifi sunmakla yükümlü olmasıdır. CK Uzlaşma, mahkemeler dışında uzlaştırıcı kurumlara baş- vurularak gerçekleştirilen bir çözüm yoludur. III. Arabuluculuk yönteminde böyle bir teklifin yapılması söz konusu değildir. W. Bundan dolayı çözüm aşamasında, uzlaştırıcı kurumla- rin arabuluculara göre daha çok inisiyatif aldıklarını söy- leyebiliriz. V. Bu çözüm yolunda arabuluculuğa benzer şekilde, gizli- lik esas alınarak tarafların çıkarlarını gözeten bir yöntem takip edilir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluş- turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördün- cü olur? A)! B) II C) III D) IV E) V
Edebiyat Bilgile
Ede
15. Sevgilime kul oldum o
Güzelliği seçeli b
Varlıkta yoksul oldum Q
Benliğimden geçeli b
Coprot
hangi-
Ill.
Vücut ruha ağ gibi C
Bir düğümlü bağ gibi o
Muhabbet menbà gibi O
Kevserinden içelib
Bu şiirle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene
mez?
- LYS)
A) Çapraz kafiye kullanılmıştır.
B) Tezat sanatına yer verilmiştir.
C) Tasavvufi öğeler vardır.
D) İmgelere yer verilmiştir
.
E) Anlam, şiirselliğe tercih edilmiştir.
olan
1 bir
(2015 - LYS)
yan
ata
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Edebiyat Bilgile Ede 15. Sevgilime kul oldum o Güzelliği seçeli b Varlıkta yoksul oldum Q Benliğimden geçeli b Coprot hangi- Ill. Vücut ruha ağ gibi C Bir düğümlü bağ gibi o Muhabbet menbà gibi O Kevserinden içelib Bu şiirle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene mez? - LYS) A) Çapraz kafiye kullanılmıştır. B) Tezat sanatına yer verilmiştir. C) Tasavvufi öğeler vardır. D) İmgelere yer verilmiştir . E) Anlam, şiirselliğe tercih edilmiştir. olan 1 bir (2015 - LYS) yan ata
23. Ölçü birimlerine bir standart getirmek için 1790'larda
Fransa'da metrik sistem oluşturulmuştu. Bu sistemde sa-
dece iki temel birim vardı: uzunluk için metre, kütle için
kilogram. Daha sonraları 1830'larda Gauss uzunluk, kütle
ve zaman birimlerini içeren tutarlı bir sistem oluşturmak
için ilk çalışmaları yaptı. Metrik sistem çeşitli değişiklikler-
den sonra 1948 yılında yeniden gözden geçirildi ve bugün
Uluslararası Birim Sistemi (SI) olarak adlandırılan ölçü
sisteminin temelleri atıldı.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söyle-
nebilir?
A) Metrik sistem üzerine araştırmalar devam etmektedir.
B)Bugünkü ölçü birimleri son hâlini 1948'de almıştır.
C) Ölçü birimlerinde zamanla bir sistemleşme gerçekleş-
miştir.
) Ölçü birimlerinin temeli 1790'da Fransa'da atılmıştır.
El Gauss, var olan çalışmaları geliştirerek sistemleştir-
miştir.
7.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
23. Ölçü birimlerine bir standart getirmek için 1790'larda Fransa'da metrik sistem oluşturulmuştu. Bu sistemde sa- dece iki temel birim vardı: uzunluk için metre, kütle için kilogram. Daha sonraları 1830'larda Gauss uzunluk, kütle ve zaman birimlerini içeren tutarlı bir sistem oluşturmak için ilk çalışmaları yaptı. Metrik sistem çeşitli değişiklikler- den sonra 1948 yılında yeniden gözden geçirildi ve bugün Uluslararası Birim Sistemi (SI) olarak adlandırılan ölçü sisteminin temelleri atıldı. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? A) Metrik sistem üzerine araştırmalar devam etmektedir. B)Bugünkü ölçü birimleri son hâlini 1948'de almıştır. C) Ölçü birimlerinde zamanla bir sistemleşme gerçekleş- miştir. ) Ölçü birimlerinin temeli 1790'da Fransa'da atılmıştır. El Gauss, var olan çalışmaları geliştirerek sistemleştir- miştir. 7.
2.
OSU
Bruk
Bir yanımız Kuleli, öbür yanımız Vaniköy koruluğu. Yamaçta
bir apartman... Yanında yöresinde başka ev, apartman
yok. Hafif bir yokuşun sonunda, tepede, tek başına on
sekiz daireli, iki bölümlü bir apartman. Salon dediğimiz
ön oda sanki kaptan köşkü. Karşımızda köprü, ta uzakta
Sultanahmet Camisi, Ayasofya, Topkapı Sarayı, önde
Beylerbeyi Sarayı, Çengelköy kıyıları ve Boğaz. Buralarda
yaşanmadan bilinmesi, algılanması olanaksız bir başka
deniz bu.
JA
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinde
verilenler ağır basmaktadır?
aga
A) Açıklama - öyküleme
B) Betimleme - açıklama
C) Öyküleme - betimleme
D) Tartışma - karşılaştırma
E) Benzetme - tartisma
ale
alle
We
ariina
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. OSU Bruk Bir yanımız Kuleli, öbür yanımız Vaniköy koruluğu. Yamaçta bir apartman... Yanında yöresinde başka ev, apartman yok. Hafif bir yokuşun sonunda, tepede, tek başına on sekiz daireli, iki bölümlü bir apartman. Salon dediğimiz ön oda sanki kaptan köşkü. Karşımızda köprü, ta uzakta Sultanahmet Camisi, Ayasofya, Topkapı Sarayı, önde Beylerbeyi Sarayı, Çengelköy kıyıları ve Boğaz. Buralarda yaşanmadan bilinmesi, algılanması olanaksız bir başka deniz bu. JA Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinde verilenler ağır basmaktadır? aga A) Açıklama - öyküleme B) Betimleme - açıklama C) Öyküleme - betimleme D) Tartışma - karşılaştırma E) Benzetme - tartisma ale alle We ariina
Deneme
TYT Türkçe Denemeleri
31. Gözlem, varlıkların ortak yanlarını, herkesçe görülen
ayrıntılarını saptama işi değil, onları birbirinden ayi-
ran ayrıntıları saptama işidir. Bir başka deyişle göz-
lem, varlıkların özgün yanlarını bulup ortaya çıkar-
madır. Bu konuda Flaubert, yazarlara şu öğüdü veri-
yor: “Kimsenin görmediği ya da söylemediği bir ya-
nini bulmak için olaylara gerektiği kadar uzun ve
dikkatli bakmalı."
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki-
lerin hangisi söylenemez?
A) Вir kavram tanımlanmıştır.
B) Açıklayıcı anlatım biçimine özgü nitelikler görül-
mektedik
Elenimsel betimlemeden faydalanılmıştır.
D) Alıntı yapılarak düşünce desteklenmek istenmiştir.
E) Sözcükler, bağlamda genellikle gerçek anlamla-
riyla kullanılmıştır.
enotto
V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Deneme TYT Türkçe Denemeleri 31. Gözlem, varlıkların ortak yanlarını, herkesçe görülen ayrıntılarını saptama işi değil, onları birbirinden ayi- ran ayrıntıları saptama işidir. Bir başka deyişle göz- lem, varlıkların özgün yanlarını bulup ortaya çıkar- madır. Bu konuda Flaubert, yazarlara şu öğüdü veri- yor: “Kimsenin görmediği ya da söylemediği bir ya- nini bulmak için olaylara gerektiği kadar uzun ve dikkatli bakmalı." Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki- lerin hangisi söylenemez? A) Вir kavram tanımlanmıştır. B) Açıklayıcı anlatım biçimine özgü nitelikler görül- mektedik Elenimsel betimlemeden faydalanılmıştır. D) Alıntı yapılarak düşünce desteklenmek istenmiştir. E) Sözcükler, bağlamda genellikle gerçek anlamla- riyla kullanılmıştır. enotto V
10. IP
Se
8. Elektronik posta 1960'ların ilk yarısında üniversite
lerde kullanılmaya başlanmasına karşın, bilimsel ile-
tişimde elektronik yayıncılığın kullanılması nispeten
yeni bir gelişme olup özellikle internetin yaygın ola-
rak kullanılmaya başlanmasıyla birlikte elektronik
olarak erişilebilen bilgi kaynaklarının sayısında bü-
yük bir artış gözlenmiştir.
II. A
y
IV.
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Elektronik posta üniversiteler dışında kullanıl-
mamıştır.
Yul
but
gis
A)
B) 1960'tan önce bilimsel iletişimde elektronik ya-
yıncılık kullanılmaktaydı.
İnternet kullanımı 1960'tan sonra başlamıştır.
D) Bilgi kaynaklarının sayısındaki önemli artışın ne-
deni elektronik postadır.
E) Bilimsel iletişimde elektronik yayıncılığın kulla-
nimi üniversitelere göre daha yenidir.
YAYINLARI
LIMIT
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. IP Se 8. Elektronik posta 1960'ların ilk yarısında üniversite lerde kullanılmaya başlanmasına karşın, bilimsel ile- tişimde elektronik yayıncılığın kullanılması nispeten yeni bir gelişme olup özellikle internetin yaygın ola- rak kullanılmaya başlanmasıyla birlikte elektronik olarak erişilebilen bilgi kaynaklarının sayısında bü- yük bir artış gözlenmiştir. II. A y IV. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Elektronik posta üniversiteler dışında kullanıl- mamıştır. Yul but gis A) B) 1960'tan önce bilimsel iletişimde elektronik ya- yıncılık kullanılmaktaydı. İnternet kullanımı 1960'tan sonra başlamıştır. D) Bilgi kaynaklarının sayısındaki önemli artışın ne- deni elektronik postadır. E) Bilimsel iletişimde elektronik yayıncılığın kulla- nimi üniversitelere göre daha yenidir. YAYINLARI LIMIT
gilayan
26. - Bu durum bizde ve yabancı edebiyatlarda sıklıkla
görülmüştür. Insanlar Ivan Gonçarov'un adını bilmezler
ama edebiyata meraklı biri Oblomov'u yakından
tanıyacaktır. Tıpkı Miguel Cervantes'in, kendi kahramanı
Don Quijote'den daha az üne sahip olması gibi. Türk
edebiyatında da Ahmet Cemil'in, Bihter'in, Bihruz'un;
bazen romanların ve yazarlarının önüne geçtiğini görürüz.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre
GPS
layıp
1. Romanlardaki kimi kurgusal kişiler, yazarlardan
daha fazla tanınmıştır
II. Edebiyat tarihinde yazarlarla kahramanlar arasında
bağlantılar dikkat çekmiştir
III. Sanatçılar, kendi metnindeki kahramanla
özdeşleşmek gibi bir durumu yaşamak istemez
erin
yargılarından hangileri getirilebilir?
A) Yalnız!
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve 1
E) I ve III
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
gilayan 26. - Bu durum bizde ve yabancı edebiyatlarda sıklıkla görülmüştür. Insanlar Ivan Gonçarov'un adını bilmezler ama edebiyata meraklı biri Oblomov'u yakından tanıyacaktır. Tıpkı Miguel Cervantes'in, kendi kahramanı Don Quijote'den daha az üne sahip olması gibi. Türk edebiyatında da Ahmet Cemil'in, Bihter'in, Bihruz'un; bazen romanların ve yazarlarının önüne geçtiğini görürüz. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre GPS layıp 1. Romanlardaki kimi kurgusal kişiler, yazarlardan daha fazla tanınmıştır II. Edebiyat tarihinde yazarlarla kahramanlar arasında bağlantılar dikkat çekmiştir III. Sanatçılar, kendi metnindeki kahramanla özdeşleşmek gibi bir durumu yaşamak istemez erin yargılarından hangileri getirilebilir? A) Yalnız! B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve 1 E) I ve III
SOR
25(1) Edebiyatla, sanatla uğraşmak yarına inanmak
demektir. (II) Hiçbir şair, hiçbir hikâyeci bugün için
yazmaz. (III) Şairler ve hikâyeciler ölümsüzlüğe öze-
nirler. (IV) Eleştirmen ise böyle bir düş kurmaz. (V)
Başkalarının eserlerini tanıtıp sevdirecek yahut de-
ğersizliğini gösterip yıkacak, inandığı doğruları yay-
diktan sonra unutulup gidecektir.
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisi-
ne "O bilir, yaptığı işin geçici olduğunu." cümlesi
getirilirse paragrafın düşünce akışı bozulmaz?
A) 1.
B) II.
C) III.
D) IV. E) V.
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
SOR 25(1) Edebiyatla, sanatla uğraşmak yarına inanmak demektir. (II) Hiçbir şair, hiçbir hikâyeci bugün için yazmaz. (III) Şairler ve hikâyeciler ölümsüzlüğe öze- nirler. (IV) Eleştirmen ise böyle bir düş kurmaz. (V) Başkalarının eserlerini tanıtıp sevdirecek yahut de- ğersizliğini gösterip yıkacak, inandığı doğruları yay- diktan sonra unutulup gidecektir. Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisi- ne "O bilir, yaptığı işin geçici olduğunu." cümlesi getirilirse paragrafın düşünce akışı bozulmaz? A) 1. B) II. C) III. D) IV. E) V.
26
24. () Türk dergicilik tarihindeki ilk girişimlerin yaşandığı
dönem, Tanzimat Dönemi'dir. (II) On dokuzuncu
yüzyılın ikinci yarısından itibaren günlük gazetelerle
birlikte haftalık, 15 günlük ve aylık dergilerin
yayımlanmaya başladığı bu dönem, Türk dergiciliği
açısından önemlidir. (III) Bu ilk dergiler, tıpkı Avrupa'da
olduğu gibi bilimsel çevrelerin yayın organı olarak
ortaya çıkmışlardır. (IV) Bu anlamda Türk dergiciliği
bilim dergiciliği olarak gelişmeye başlar. (V) Şu ana
kadar yapılan araştırmalar Osmanlı'da ilk derginin 1862
yılında çıkarılan Mecmua-i Fünun adlı dergi olduğunu
göstermektedir. (VI) Fizik, kimya, felsefe, ruh bilim,
sosyoloji, tarih ve coğrafya gibi bilimsel konulara ilişkin
makalelerin yer verildiği bu dergiler, belli bir süre
çıktıktan sonra çeşitli sebepler yüzünden yayınını
durdurmak zorunda kalmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
C) III
D) IV
E) V
A) I
B) II
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
26 24. () Türk dergicilik tarihindeki ilk girişimlerin yaşandığı dönem, Tanzimat Dönemi'dir. (II) On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren günlük gazetelerle birlikte haftalık, 15 günlük ve aylık dergilerin yayımlanmaya başladığı bu dönem, Türk dergiciliği açısından önemlidir. (III) Bu ilk dergiler, tıpkı Avrupa'da olduğu gibi bilimsel çevrelerin yayın organı olarak ortaya çıkmışlardır. (IV) Bu anlamda Türk dergiciliği bilim dergiciliği olarak gelişmeye başlar. (V) Şu ana kadar yapılan araştırmalar Osmanlı'da ilk derginin 1862 yılında çıkarılan Mecmua-i Fünun adlı dergi olduğunu göstermektedir. (VI) Fizik, kimya, felsefe, ruh bilim, sosyoloji, tarih ve coğrafya gibi bilimsel konulara ilişkin makalelerin yer verildiği bu dergiler, belli bir süre çıktıktan sonra çeşitli sebepler yüzünden yayınını durdurmak zorunda kalmıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? C) III D) IV E) V A) I B) II
6.
• Türkiye'de bir dönem bütün çizgi romanlar
Teksas-Tommiks adıyla anılmaya başlanmıştır.
Teksas ve Tommiks adlı çizgi romanlar; Türkiye'de
1956 vilinda yayımlanmaya başladığında cocuk ve
yetişkinler arasında büyük ilgi görmüştür.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Teksas ve Tommiks adlı çizgi romanlar; Türkiye'de
çocuk ve yetişkin geniş bir okur kitlesinin büyük ilgisini
çektigi için ülkede 1956 yılından sonra yayımlanan
çizgi romanların tamamı Teksas-Tommiks adıyla
anılmıştır.
B 1956 yılında Türkiye'de yayımlanmaya baw sizin
Teksas ve Tommiks çizgi romanlarının
farklı yaş
grupları arasında popüler olması sont bu
adlandırıldığı bir zaman dilimi yaşanmıştır.
C) Türkiye'de 1956 yılından sonra yapmlanmaya
başlanan çizgi romanlardan
Tommiks adlı çizgi
romanların genel adı
olmuştur.
en çok dikkatini Oksa secuk ve yetişkinlerin
Bir dönem
yayımlanan tüm çizgi romanlar
Teksas ve Tommiks adlı çizgi
yaş gruplarındaki bireylerin büyük
kazanmıştır.
yılında yayım hayatına başlayan Teksas ve
adlı çizgi romanların çocuktan yetişkine farklı
okur kitlelerinde popüler olması, Türkiye'de bir dönem
yayımlanan tüm eserlerin Teksas-Tommiks olarak
adlandırılmasını sağlamıştır.
kile
'e . Sortera Oş tam
veya Peraturan
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. • Türkiye'de bir dönem bütün çizgi romanlar Teksas-Tommiks adıyla anılmaya başlanmıştır. Teksas ve Tommiks adlı çizgi romanlar; Türkiye'de 1956 vilinda yayımlanmaya başladığında cocuk ve yetişkinler arasında büyük ilgi görmüştür. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Teksas ve Tommiks adlı çizgi romanlar; Türkiye'de çocuk ve yetişkin geniş bir okur kitlesinin büyük ilgisini çektigi için ülkede 1956 yılından sonra yayımlanan çizgi romanların tamamı Teksas-Tommiks adıyla anılmıştır. B 1956 yılında Türkiye'de yayımlanmaya baw sizin Teksas ve Tommiks çizgi romanlarının farklı yaş grupları arasında popüler olması sont bu adlandırıldığı bir zaman dilimi yaşanmıştır. C) Türkiye'de 1956 yılından sonra yapmlanmaya başlanan çizgi romanlardan Tommiks adlı çizgi romanların genel adı olmuştur. en çok dikkatini Oksa secuk ve yetişkinlerin Bir dönem yayımlanan tüm çizgi romanlar Teksas ve Tommiks adlı çizgi yaş gruplarındaki bireylerin büyük kazanmıştır. yılında yayım hayatına başlayan Teksas ve adlı çizgi romanların çocuktan yetişkine farklı okur kitlelerinde popüler olması, Türkiye'de bir dönem yayımlanan tüm eserlerin Teksas-Tommiks olarak adlandırılmasını sağlamıştır. kile 'e . Sortera Oş tam veya Peraturan
1. Dünyanın Çivisi adlı yapıt, okuru gerçekle hayal
gücünün sınırlarını ayirt edemeyeceği biçimde
bir
okuma deneyimine davet ederken hayalî bariyerlerle
beton duvarların, iradenin kısıtlarıyla somut engellerin,
hayalî kahramanlarla sıradan insanların, dünyanın
mührüyle şehrin çöpünün bir evren kuruyor.
Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
Al silikleştiren - darmadağın olduğu
-
B) belirsizleştiren - iç içe geçtiği
-6genişteton kucaklaştıšite
D) anlamsızlaştıran - varlık bulduğu
E) harmanlayan - birbirini dışladığı
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
1. Dünyanın Çivisi adlı yapıt, okuru gerçekle hayal gücünün sınırlarını ayirt edemeyeceği biçimde bir okuma deneyimine davet ederken hayalî bariyerlerle beton duvarların, iradenin kısıtlarıyla somut engellerin, hayalî kahramanlarla sıradan insanların, dünyanın mührüyle şehrin çöpünün bir evren kuruyor. Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? Al silikleştiren - darmadağın olduğu - B) belirsizleştiren - iç içe geçtiği -6genişteton kucaklaştıšite D) anlamsızlaştıran - varlık bulduğu E) harmanlayan - birbirini dışladığı
36. Türkiy
Bu ge
den c
etker
deki
toplu
35. (I) Türkiye'nin operayla tanışması Avrupa'da görevli elçilerin
sefaretnamelerinde verdikleri bilgiler aracılığıyla olmuştur.
(II) Bunlardan ilki Batılılaşma programının hazırlanmasında
da etkili olan Yirmisekiz Mehmed Çelebi'nin Sefaretname
adlı eseridir. (III) Yirmisekiz Mehmed Çelebi, 1719'da göz-
lemlerde bulunmak amacıyla üç aylığına gittiği Fransa'da
bir de opera temsili izlemişti. (IV) Opera binasının dış ve iç
özellikleri, salonun ihtişamı ve dekoru itibariyle çok masraf
gerektirdiğini Sefaretnamesi'ne not olarak düşer. (V) Ope-
radan derinden etkilenen Çelebi, çok masraflı bir gösteri ol-
duğunu da vurgulamadan edemez.
veg
yini
kali
gör
SO
bu
rin
Bu parçanın anlam bütünlüğü kazanması için numara-
lanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir?
Alive
Byl ve III
C) III ve IV
sa
E
D) II ve IV
a
E) IV ve v
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
36. Türkiy Bu ge den c etker deki toplu 35. (I) Türkiye'nin operayla tanışması Avrupa'da görevli elçilerin sefaretnamelerinde verdikleri bilgiler aracılığıyla olmuştur. (II) Bunlardan ilki Batılılaşma programının hazırlanmasında da etkili olan Yirmisekiz Mehmed Çelebi'nin Sefaretname adlı eseridir. (III) Yirmisekiz Mehmed Çelebi, 1719'da göz- lemlerde bulunmak amacıyla üç aylığına gittiği Fransa'da bir de opera temsili izlemişti. (IV) Opera binasının dış ve iç özellikleri, salonun ihtişamı ve dekoru itibariyle çok masraf gerektirdiğini Sefaretnamesi'ne not olarak düşer. (V) Ope- radan derinden etkilenen Çelebi, çok masraflı bir gösteri ol- duğunu da vurgulamadan edemez. veg yini kali gör SO bu rin Bu parçanın anlam bütünlüğü kazanması için numara- lanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir? Alive Byl ve III C) III ve IV sa E D) II ve IV a E) IV ve v
Bu parçadaki numara
sine düşüncenin akışına göre “Büt
dan daha da önemlisi, bu türden olumsuzluklar
tekrar tekrar yaşanıyor." cümlesi getirilebilir?
B) III. C) IV. D) V. (E) VI.
(2011 - YGS)
e
A) II.
A
A
Y
N
1.
L
A
R
1
LYS SORULARI
Fellini filmlerinde karakterlerin yolu çoğu kez
sahilden geçer. Fellini; sahili bir tür yüzleşme,
arınma, hesaplaşma yeri olarak kurgular. Bu
yüzden sahilin kendine özgü bir el değmemişliği,
dokunulmazlığı ve masumiyeti vardır. Karakter-
ler, kumlara adım atınca gözlerini ufka dikip bir iç
hesaplaşmaya girmeden duramazlar. Bu manza-
ranın en güzel örneğine Tatlı Hayatın finalinde
rastlarız. Fellini, bu eşsiz final sahnesinde sahili
,
yozlaşmış karakterin masumiyete olan vedasini
göstermek için kullanır.
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına
göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
At Dolayısıyla üzerine konuşmadan önce filmin
yönetmenini bilmek gerekir
BT Bu türden doğallığını yitirmiş mekânlarla pek
çok filmde karşılaşırız
Bu anlamda mekân, karakterin geliştirilme-
sinde sembolik bir görev üstlenir
DT Aşk filmlerinde âşıkların birbirine kavuştuğu
mekân genellikle sahil olur
E) Çünkü sahil, denizin karayla zamanın mekân-
la buluştuğu eşiktir
(2017 - LYS)
96
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Bu parçadaki numara sine düşüncenin akışına göre “Büt dan daha da önemlisi, bu türden olumsuzluklar tekrar tekrar yaşanıyor." cümlesi getirilebilir? B) III. C) IV. D) V. (E) VI. (2011 - YGS) e A) II. A A Y N 1. L A R 1 LYS SORULARI Fellini filmlerinde karakterlerin yolu çoğu kez sahilden geçer. Fellini; sahili bir tür yüzleşme, arınma, hesaplaşma yeri olarak kurgular. Bu yüzden sahilin kendine özgü bir el değmemişliği, dokunulmazlığı ve masumiyeti vardır. Karakter- ler, kumlara adım atınca gözlerini ufka dikip bir iç hesaplaşmaya girmeden duramazlar. Bu manza- ranın en güzel örneğine Tatlı Hayatın finalinde rastlarız. Fellini, bu eşsiz final sahnesinde sahili , yozlaşmış karakterin masumiyete olan vedasini göstermek için kullanır. Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? At Dolayısıyla üzerine konuşmadan önce filmin yönetmenini bilmek gerekir BT Bu türden doğallığını yitirmiş mekânlarla pek çok filmde karşılaşırız Bu anlamda mekân, karakterin geliştirilme- sinde sembolik bir görev üstlenir DT Aşk filmlerinde âşıkların birbirine kavuştuğu mekân genellikle sahil olur E) Çünkü sahil, denizin karayla zamanın mekân- la buluştuğu eşiktir (2017 - LYS) 96
10
ÖRNEK SORU
bir değişiklik yap-
nir.
ağzından çıktığı
ilir ya da virgülle
(1) Faruk Aksoy'un yapımcılığını üstlendiği, Türk sinema tarihi-
nin en pahalı projesi Fetih 1453 filmi gösterime girmeden tanın-
mış film şirketlerinin gözdesi oldu. (ll) Türk sinema tarihinin en
pahalı sinema projesi olan, yapımcılığını Faruk Aksoy ve Ayşe
Germen'in yaptığı Fetih 1453 vizyona girmeden ses getirdi. (III)
17 Şubat'ta gösterime girecek filmin fragmanını izleyen Alman
sinema şirketleri, Aksoy Film'den Fetih'in Almanca dublajlı ver-
siyonunu talep ettiler (IV) Şirket sahipleri Almanya'daki sinema
salonlarında filme geniş yer vereceklerini belirttiler. (V) Uluslara-
rası Amerikan film satış şirketi Central Park da, Fetih 1453'ün
Güney Kore, Japonya, Endonezya, Tayland ve Hongkok göste-
rim haklarını satın almak için Aksoy Film'le görüşmelere başla-
dı.
m vardır:
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde dolaylı an-
latım vardır?
AVT B)
CVIII
D) IV
E) V
n anlamında
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10 ÖRNEK SORU bir değişiklik yap- nir. ağzından çıktığı ilir ya da virgülle (1) Faruk Aksoy'un yapımcılığını üstlendiği, Türk sinema tarihi- nin en pahalı projesi Fetih 1453 filmi gösterime girmeden tanın- mış film şirketlerinin gözdesi oldu. (ll) Türk sinema tarihinin en pahalı sinema projesi olan, yapımcılığını Faruk Aksoy ve Ayşe Germen'in yaptığı Fetih 1453 vizyona girmeden ses getirdi. (III) 17 Şubat'ta gösterime girecek filmin fragmanını izleyen Alman sinema şirketleri, Aksoy Film'den Fetih'in Almanca dublajlı ver- siyonunu talep ettiler (IV) Şirket sahipleri Almanya'daki sinema salonlarında filme geniş yer vereceklerini belirttiler. (V) Uluslara- rası Amerikan film satış şirketi Central Park da, Fetih 1453'ün Güney Kore, Japonya, Endonezya, Tayland ve Hongkok göste- rim haklarını satın almak için Aksoy Film'le görüşmelere başla- dı. m vardır: Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde dolaylı an- latım vardır? AVT B) CVIII D) IV E) V n anlamında
24. Dünyanın tembel hayvanlarından biri olarak bilinen koala,
Avustralya'ya özgü, otçul, keseli ve ağaçta yaşayan bir
memelidir. "Koala” adının nereden geldiği bilinmemekle
birlikte Aborjin dilinde “su içmeyen” anlamına geldiği
oldukça sık söylenen bir şeydir. Gerçekten de koalalar
çok nadiren su içerler. Suya ihtiyaçları olmadığı için değil,
temel besin maddeleri olan okaliptüs yapraklarından ihti-
yaçları olan tüm suyu aldıkları için ayrıca su içmeye gerek
duymazlar. Oyuncak bir ayıya benzeyen yapısıyla oldukça
sevimli görünen bu hayvanlar, Avustralya'nın batı kıyıları
boyunca ve ormanları besleyecek kadar yağışın bulundu-
ğu iç kesimlerde yaşar. Güney Avustralya koalaları, kürk-
leri yüzünden yirminci yüzyılın başında büyük bir katliama
uğramış ve sayıları oldukça azalmıştır.
Bu parçaya dayanılarak koalalarla ilgili,
1. Yeryüzünün en tembel hayvanlarıdır.
II.
Okaliptüs dışında bir şey yemezler.
III. Bir dönem kürkleri için öldürülmüşlerdir.
IV. Su ihtiyaçlarını dolaylı yoldan karşılarlar.
9
yargılarından hangileri kesinlikle doğrudur?
A) Yalnız!
B) Yalnız IV
C) I ve II
D) II ve III
E) III ve IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
24. Dünyanın tembel hayvanlarından biri olarak bilinen koala, Avustralya'ya özgü, otçul, keseli ve ağaçta yaşayan bir memelidir. "Koala” adının nereden geldiği bilinmemekle birlikte Aborjin dilinde “su içmeyen” anlamına geldiği oldukça sık söylenen bir şeydir. Gerçekten de koalalar çok nadiren su içerler. Suya ihtiyaçları olmadığı için değil, temel besin maddeleri olan okaliptüs yapraklarından ihti- yaçları olan tüm suyu aldıkları için ayrıca su içmeye gerek duymazlar. Oyuncak bir ayıya benzeyen yapısıyla oldukça sevimli görünen bu hayvanlar, Avustralya'nın batı kıyıları boyunca ve ormanları besleyecek kadar yağışın bulundu- ğu iç kesimlerde yaşar. Güney Avustralya koalaları, kürk- leri yüzünden yirminci yüzyılın başında büyük bir katliama uğramış ve sayıları oldukça azalmıştır. Bu parçaya dayanılarak koalalarla ilgili, 1. Yeryüzünün en tembel hayvanlarıdır. II. Okaliptüs dışında bir şey yemezler. III. Bir dönem kürkleri için öldürülmüşlerdir. IV. Su ihtiyaçlarını dolaylı yoldan karşılarlar. 9 yargılarından hangileri kesinlikle doğrudur? A) Yalnız! B) Yalnız IV C) I ve II D) II ve III E) III ve IV
5.
(1) Disleksi, kişinin normal veya üstün zekâlı olmasına rağ-
men okuma, yazma ve dil becerilerinde problem yaşama-
sına sebep olan özel öğrenme bozukluğudur. (II) Dislektik
çocuklar okul derslerinde başarısız olmaları durumunda öz
güvenlerini kaybedebilir, buna bağlı olarak çeşitli psikolojik
sorunlar yaşayabilirler. (III) Okumayı öğrenemeyip yaşıtla-
rinin alay konusu olmaları hâlinde, ince düşünceli oldukları
için çevreden olumsuz etkilenmeleri ve karamsarlığa kapil-
maları an meselesidir. (IV) Bunun yanında anne, baba veya
eğitmenler, disleksi konusunda bilinçli değillerse okuma
bozukluğu yaşayan çocuğu suçlayabilirler. (V) Anne baba-
lar, öğretmenler bu konuda bilinçli olmalı, öğrenme güçlüğü
yaşayan çocukların genellikle çok iyi olduğu özel alanları
keşfetmeli, çocuğun öz güvenini artırıcı tutum sergilemelidir.
Disleksinin anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümle-
lerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, tanım yapılmıştır. V
B) II. cümlede, bir olasılıktan söz edilmiştir.
C) III. cümlede, koşul belirtilmiştir.
D) IV. cümlede, varsayım anlamı vardır.
E) V. cümlede, öneri söz konusudur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. (1) Disleksi, kişinin normal veya üstün zekâlı olmasına rağ- men okuma, yazma ve dil becerilerinde problem yaşama- sına sebep olan özel öğrenme bozukluğudur. (II) Dislektik çocuklar okul derslerinde başarısız olmaları durumunda öz güvenlerini kaybedebilir, buna bağlı olarak çeşitli psikolojik sorunlar yaşayabilirler. (III) Okumayı öğrenemeyip yaşıtla- rinin alay konusu olmaları hâlinde, ince düşünceli oldukları için çevreden olumsuz etkilenmeleri ve karamsarlığa kapil- maları an meselesidir. (IV) Bunun yanında anne, baba veya eğitmenler, disleksi konusunda bilinçli değillerse okuma bozukluğu yaşayan çocuğu suçlayabilirler. (V) Anne baba- lar, öğretmenler bu konuda bilinçli olmalı, öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların genellikle çok iyi olduğu özel alanları keşfetmeli, çocuğun öz güvenini artırıcı tutum sergilemelidir. Disleksinin anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümle- lerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, tanım yapılmıştır. V B) II. cümlede, bir olasılıktan söz edilmiştir. C) III. cümlede, koşul belirtilmiştir. D) IV. cümlede, varsayım anlamı vardır. E) V. cümlede, öneri söz konusudur.