Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

in.
en
i,
r
A
Türkçe
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Çin, dünyanın en hızlı treni unvanını yeniden ele ge-
çirmeyi planlıyor. 2011 ve 2015'te yaşanan ve yüzlerce
insanın hayatına mal olan hızlı tren kazalarının ardından
bu trenlerin hız sınırını saatte 350 km'den 250-300 km
bandına çeken Çin, yeni projeyle bu trenleri tam kapa-
sitede çalıştıracak. Çin resmi haber sitesinde yayımla-
nan habere göre ortalama 350 km hızla seyahat ede-
cek trenlerin maksimum hızı 400 km'yi bulacak. Trene
ihtiyaç hâlinde devreye giren hız düşürücü bir düzenek
konması da planlanıyor. Pekin-Şangay hattında 21 Ey-
lül'den itibaren hizmete girecek yüksek hızlı trenler iki
şehir arasındaki yolculuğun süresini bir saat azaltarak 4
saat 30 dakikaya düşürecek. Her yıl bu trenleri kullana-
cak insan sayısının yaklaşık olarak 600 milyon olması
bekleniyor. Bu hat üzerinden kazanılan vakit yılda bir
milyar dolar kâr elde edilmesini sağlayacak.
39. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Çin'deki hızlı trenler henüz tam kapasite çalışma-
maktadır.
B) Faaliyete geçtiğinde hızlı trenlerin Çin ekonomisini
olumlu etkileyeceği düşünülmektedir.
C) Çin'de yaşanan tren kazaları çok sayıda can kaybına
neden olmuştur.
D) Gin'deki hızlı trenlerde acil durumlar için hız azaltan
bir mekanizma bulunmaktadır.
E) Hızlı trenleri kullanan insan sayısının yarım milyar-
dan daha fazla olması/beklenmektedir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
in. en i, r A Türkçe 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Çin, dünyanın en hızlı treni unvanını yeniden ele ge- çirmeyi planlıyor. 2011 ve 2015'te yaşanan ve yüzlerce insanın hayatına mal olan hızlı tren kazalarının ardından bu trenlerin hız sınırını saatte 350 km'den 250-300 km bandına çeken Çin, yeni projeyle bu trenleri tam kapa- sitede çalıştıracak. Çin resmi haber sitesinde yayımla- nan habere göre ortalama 350 km hızla seyahat ede- cek trenlerin maksimum hızı 400 km'yi bulacak. Trene ihtiyaç hâlinde devreye giren hız düşürücü bir düzenek konması da planlanıyor. Pekin-Şangay hattında 21 Ey- lül'den itibaren hizmete girecek yüksek hızlı trenler iki şehir arasındaki yolculuğun süresini bir saat azaltarak 4 saat 30 dakikaya düşürecek. Her yıl bu trenleri kullana- cak insan sayısının yaklaşık olarak 600 milyon olması bekleniyor. Bu hat üzerinden kazanılan vakit yılda bir milyar dolar kâr elde edilmesini sağlayacak. 39. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Çin'deki hızlı trenler henüz tam kapasite çalışma- maktadır. B) Faaliyete geçtiğinde hızlı trenlerin Çin ekonomisini olumlu etkileyeceği düşünülmektedir. C) Çin'de yaşanan tren kazaları çok sayıda can kaybına neden olmuştur. D) Gin'deki hızlı trenlerde acil durumlar için hız azaltan bir mekanizma bulunmaktadır. E) Hızlı trenleri kullanan insan sayısının yarım milyar- dan daha fazla olması/beklenmektedir.
Test-20
10.
10. Kabukları yeşilden kızıla dönmüş narların üstünde
yağmur damlaları... Yumruk büyüklüğüne ulaşmış
ayvalarda belli belirsiz bir ıslaklık... Ahşap köşkün yı-
kıntılarına sığınmış kediler, kedi yavruları... Yavrular
daha birkaç haftalık. Küçücük başlarını yukarı kaldırıp
şaşkın, koca gözleriyle yağmuru tanıyorlar. Anne kedi-
ler telaş içinde, ha bire yalayıp yavrularını kurutuyorlar.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
ağır basmaktadır?
A) Örnekleme
B) Tanımlama
C) Öyküleme
D) Tartışma
EXE
E Betimleme
Akdeniz'in sahil kasabalarına dünya-
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Test-20 10. 10. Kabukları yeşilden kızıla dönmüş narların üstünde yağmur damlaları... Yumruk büyüklüğüne ulaşmış ayvalarda belli belirsiz bir ıslaklık... Ahşap köşkün yı- kıntılarına sığınmış kediler, kedi yavruları... Yavrular daha birkaç haftalık. Küçücük başlarını yukarı kaldırıp şaşkın, koca gözleriyle yağmuru tanıyorlar. Anne kedi- ler telaş içinde, ha bire yalayıp yavrularını kurutuyorlar. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? A) Örnekleme B) Tanımlama C) Öyküleme D) Tartışma EXE E Betimleme Akdeniz'in sahil kasabalarına dünya-
6.
Bedri, olduğu yerde kalmıştı. Yolda gelirken hazırladığı
müthiş cümleler, ağır hakaretler, hatta çıkarmak niyetinde
olduğu kavga suya düşmüştü. Aklının almadığı bir bayağı-
lığı, düşünmekten bile utandığı bir iftirayı bu kadar doğal
savunan bir insana karşı değil kendini müdafaa etmek,
ona kötü söz söylemek bile imkânsızdı. Bu pişkinliğin kar-
şısında küçük dilini yutacaktı neredeyse. Her söyleyeceği
sözün imkânsız bir cevapla karşılaşacağını açık açık görü-
yor ve ona hinç biriktiriyordu.
Bu parçada;
1. endişe
II. çaresizlik
III. şaşırma
IV. öfke
duygularından hangisi yoktur?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve II
(
I, II ve IV
E) I ve IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Bedri, olduğu yerde kalmıştı. Yolda gelirken hazırladığı müthiş cümleler, ağır hakaretler, hatta çıkarmak niyetinde olduğu kavga suya düşmüştü. Aklının almadığı bir bayağı- lığı, düşünmekten bile utandığı bir iftirayı bu kadar doğal savunan bir insana karşı değil kendini müdafaa etmek, ona kötü söz söylemek bile imkânsızdı. Bu pişkinliğin kar- şısında küçük dilini yutacaktı neredeyse. Her söyleyeceği sözün imkânsız bir cevapla karşılaşacağını açık açık görü- yor ve ona hinç biriktiriyordu. Bu parçada; 1. endişe II. çaresizlik III. şaşırma IV. öfke duygularından hangisi yoktur? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II ( I, II ve IV E) I ve IV
2015-ALES-Sonbahar/SÖZ-2
26.-28. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Bugün büyük şehir caddelerini dolduran sokak çocukları
ilk kez altmış yıl önce Kemalettin Tuğsu romanlarıyla
görüş alanımıza girer. Tuğcu, köprü altlarında
geceleyen; hayatını kâğıt toplayarak, (1) yük taşıyarak,
çıraklık ve işportacılık yaparak kazanan: (1) yuvadan
uzak düşen, aile desteği olmayan çocukların
çalışkanlıkları, faziletleri ve ustalarının yardımıyla
(III) ayakta kalma hikâyelerini anlatır. Büyük şehrin
viranelerinde yaşayan yoksul çocukların tek anlatıcısı
Kemalettin Tuğcu değildir Aynı yıllarda Orhan Kemal de
onlardan söz eder. Tuğcu'nun imrenme nedir bilmeyen
çocuklarının yerini Orhan Kemal'de başka birisi olmak
için macera romanlarına, (IV) kovboy filmlerine sığınan
çocuklar alır, Tuğcu'nun yapıtlarındaki çocuk, erdemleri
sayesinde yazgının kendisini bambaşka biri yapacağına
inanır. Orhan Kemal'in yapıtlarındaki fakir çocuk ise
(V) kaderi yenebilmek için bambaşka birisi olmayı ister.
28. Bu parçaya göre Kemalettin Tuğcu ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Eserlerinde Türk edebiyatı için yeni olan bazı temaları
lemiştir.
B) Yapıtlarında çocukların ebeveynleriyle ve toplumla
ilişkilerini merkeze almıştır.
C) Çaresiz ve kimsesiz çocukların başarı şansının düşük
olduğuna inanmıştır.
D) Zorlu yaşam şartlarının çocukları daha güçlü
kılabileceğini savunmuştur.
E) Çocuk kahramanlarını geleceği tasavvur fikrinden
yoksun olarak betimlemiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2015-ALES-Sonbahar/SÖZ-2 26.-28. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bugün büyük şehir caddelerini dolduran sokak çocukları ilk kez altmış yıl önce Kemalettin Tuğsu romanlarıyla görüş alanımıza girer. Tuğcu, köprü altlarında geceleyen; hayatını kâğıt toplayarak, (1) yük taşıyarak, çıraklık ve işportacılık yaparak kazanan: (1) yuvadan uzak düşen, aile desteği olmayan çocukların çalışkanlıkları, faziletleri ve ustalarının yardımıyla (III) ayakta kalma hikâyelerini anlatır. Büyük şehrin viranelerinde yaşayan yoksul çocukların tek anlatıcısı Kemalettin Tuğcu değildir Aynı yıllarda Orhan Kemal de onlardan söz eder. Tuğcu'nun imrenme nedir bilmeyen çocuklarının yerini Orhan Kemal'de başka birisi olmak için macera romanlarına, (IV) kovboy filmlerine sığınan çocuklar alır, Tuğcu'nun yapıtlarındaki çocuk, erdemleri sayesinde yazgının kendisini bambaşka biri yapacağına inanır. Orhan Kemal'in yapıtlarındaki fakir çocuk ise (V) kaderi yenebilmek için bambaşka birisi olmayı ister. 28. Bu parçaya göre Kemalettin Tuğcu ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Eserlerinde Türk edebiyatı için yeni olan bazı temaları lemiştir. B) Yapıtlarında çocukların ebeveynleriyle ve toplumla ilişkilerini merkeze almıştır. C) Çaresiz ve kimsesiz çocukların başarı şansının düşük olduğuna inanmıştır. D) Zorlu yaşam şartlarının çocukları daha güçlü kılabileceğini savunmuştur. E) Çocuk kahramanlarını geleceği tasavvur fikrinden yoksun olarak betimlemiştir.
Uzay uçuşunun kalbe pek çok etkisinin olduğu biliniyor.
Bu uçuşların sonucunda astronotların kalbinde geçici
bir şekil değişikliği meydana geliyor. Astronot Dünya'ya
döndükten kısa bir süre sonra astronotun kalbi normal
hâline dönüyor. Bilim insanları şekil değişikliğinin uzun
dönemde ne tür etkileri olacağını tam olarak bilmese
de bu şekil değişikliğini kalbin uzayda daha az verimle
çalışmasına bağlıyor. Astronotlar Dünya'ya döndükten
sonra genellikle sersemlik ya da ayağa kalktıklarında
kan basıncının hızla ve aşırı derecede düşmesi nede-
niyle bayılma gibi sorunlar yaşıyor. Uzay yolculukları
sırasında da astronotlarda düzensiz kalp atışı gözleni-
yor.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabi-
lir?
A) Uzay yolculuklarında yaşanan sağlık sorunları ne-
deniyle aksamalar olmaktadır.
B) Uzay uçuşları sırasında kalpte meydana gelen fi-
ziksel değişikliklerin ne gibi sonuçlar doğuracağı
henüz bilinmemektedir.
CUzay uçuşlarında meydana gelen sağlık sorunları
ebam genellikle kalpten kaynaklanmaktadır.
D) İnsan vücudu zamanla uzaydaki yaşam koşullarına
uyum sağlamaktadır.
Bilim insanları uzayda yaşamı kolaylaştıracak yeni
buluşlar için yoğun çaba sarf etmektedir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Uzay uçuşunun kalbe pek çok etkisinin olduğu biliniyor. Bu uçuşların sonucunda astronotların kalbinde geçici bir şekil değişikliği meydana geliyor. Astronot Dünya'ya döndükten kısa bir süre sonra astronotun kalbi normal hâline dönüyor. Bilim insanları şekil değişikliğinin uzun dönemde ne tür etkileri olacağını tam olarak bilmese de bu şekil değişikliğini kalbin uzayda daha az verimle çalışmasına bağlıyor. Astronotlar Dünya'ya döndükten sonra genellikle sersemlik ya da ayağa kalktıklarında kan basıncının hızla ve aşırı derecede düşmesi nede- niyle bayılma gibi sorunlar yaşıyor. Uzay yolculukları sırasında da astronotlarda düzensiz kalp atışı gözleni- yor. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabi- lir? A) Uzay yolculuklarında yaşanan sağlık sorunları ne- deniyle aksamalar olmaktadır. B) Uzay uçuşları sırasında kalpte meydana gelen fi- ziksel değişikliklerin ne gibi sonuçlar doğuracağı henüz bilinmemektedir. CUzay uçuşlarında meydana gelen sağlık sorunları ebam genellikle kalpten kaynaklanmaktadır. D) İnsan vücudu zamanla uzaydaki yaşam koşullarına uyum sağlamaktadır. Bilim insanları uzayda yaşamı kolaylaştıracak yeni buluşlar için yoğun çaba sarf etmektedir.
5.
Cervantes, Don Kişot'u o dönemde çok moda olan şö-
valye romanslarına bir taşlama olarak tasarlamıştır. Şö-
valye maceraları okumaktan beyni sulanan, gerçeklikle
bağını koparan o dönem gençliğini bu yapıtıyla yermiş-
tir. Romanın ilk satırlarından itibaren Don Kişot'un ya-
rım akıllı ya da delirmiş olduğunu sık sık söyler. Aslında
Cervantes, Mağripli Arap Cide Hamete Benengeli adlı
bir yazarın hikâyesini ikinci elden anlattığını söyleyerek
başlar romanına. Başkahramanı sevmemiz ya da onu
anlamamız için hiçbir gayret sarf etmez, kahramanına
karşı tarafsız davranır. Bu şekilde Don Kişot ile okur
arasından tamamen çekilir ve okurun kendi başına onu
tanımasına fırsat tanır. Bu nedenden dolayı Don Kişot
bunca sevilen bir kahraman olmuştur.
Bu parçadan Cervantes'in Don Kişot adlı yapıtıyla
ilgili olarak;
1. Yapıttaki konu daha önce ele alınmıştır,
II. Yapıtta gerçek bir karakter anlatılmıştır,
III. Eleştirel bir amaçla yazılmıştır,
IV. Okurlarca sevilmesinde yazarın tavrı etkili olmuştur
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalniz II
B) I ve 11
I ve Ill
E) III ve IV
D) II ve TV
6. D
a
O
C
C
endemik-
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Cervantes, Don Kişot'u o dönemde çok moda olan şö- valye romanslarına bir taşlama olarak tasarlamıştır. Şö- valye maceraları okumaktan beyni sulanan, gerçeklikle bağını koparan o dönem gençliğini bu yapıtıyla yermiş- tir. Romanın ilk satırlarından itibaren Don Kişot'un ya- rım akıllı ya da delirmiş olduğunu sık sık söyler. Aslında Cervantes, Mağripli Arap Cide Hamete Benengeli adlı bir yazarın hikâyesini ikinci elden anlattığını söyleyerek başlar romanına. Başkahramanı sevmemiz ya da onu anlamamız için hiçbir gayret sarf etmez, kahramanına karşı tarafsız davranır. Bu şekilde Don Kişot ile okur arasından tamamen çekilir ve okurun kendi başına onu tanımasına fırsat tanır. Bu nedenden dolayı Don Kişot bunca sevilen bir kahraman olmuştur. Bu parçadan Cervantes'in Don Kişot adlı yapıtıyla ilgili olarak; 1. Yapıttaki konu daha önce ele alınmıştır, II. Yapıtta gerçek bir karakter anlatılmıştır, III. Eleştirel bir amaçla yazılmıştır, IV. Okurlarca sevilmesinde yazarın tavrı etkili olmuştur yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalniz II B) I ve 11 I ve Ill E) III ve IV D) II ve TV 6. D a O C C endemik-
33. Yapılaşmaya ve yüz binlerce ağacının yok edilmesine
rağmen kuşların kalan ağaçlarda inatla cıvıldadığı,
derelerinin akmaya devam ettiği İstanbul'un Belgrad
Ormanı onlarca yürüyüş parkuru barındırıyor. Bu
parkurlarda özellikle bahar aylarında bir ormanın nasıl
yenilendiğinin en güzel örnekleri gözleniyor. Dallardaki
yuvanın içinde bağıran serçe yavruları, ağaçtaki
kovukta heyecanla annelerini bekleyen ağaçkakanlar,
rengârenk mantarlar, çiçekler... Ayrıca ormanın
yollarında koşan, yürüyen, bisiklete binen her yaştan
insan...
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A Kişileştirme
B) Öznellik
Piğer sayfaya geçiniz
Eksiltili cümleler
D) Niteleyici sözcükler
E Deyim
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
33. Yapılaşmaya ve yüz binlerce ağacının yok edilmesine rağmen kuşların kalan ağaçlarda inatla cıvıldadığı, derelerinin akmaya devam ettiği İstanbul'un Belgrad Ormanı onlarca yürüyüş parkuru barındırıyor. Bu parkurlarda özellikle bahar aylarında bir ormanın nasıl yenilendiğinin en güzel örnekleri gözleniyor. Dallardaki yuvanın içinde bağıran serçe yavruları, ağaçtaki kovukta heyecanla annelerini bekleyen ağaçkakanlar, rengârenk mantarlar, çiçekler... Ayrıca ormanın yollarında koşan, yürüyen, bisiklete binen her yaştan insan... Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A Kişileştirme B) Öznellik Piğer sayfaya geçiniz Eksiltili cümleler D) Niteleyici sözcükler E Deyim
2.
- 4. sorularda numaralanmış
cümlelerden hangisinin, parçanın
anlam bütünlüğünü bozduğunu
bulunuz.
2. (1) İnsanlar doğuştan ve özde birbirle-
rinden pek de farklı değillerdir. (II) On-
ları bir süre sonra diğerlerinden ayıran
tek belirgin nokta hedeflerine ulaşma-
da gösterdikleri çabanın ölçüsüdür.
(III) Demek istediğim; zaman geçtikçe
değişen, onların özü ve kalıbı değil,
hayata ait koşullarıdır. (IV) Bunlar zen-
ginlik, ün, sağlık gibi değişebilen, kaza-
nılabilen veya kaybedilebilen şeylerdir.
(V) Bütün bunların ve yılların getirdik-
lerinden başka özünde değişen bir şey
yoktur. (VI) Montaigne'in de dediği gibi,
kral da dilenci de aynı iştahla acıkır.
A) II B) III C) IV D) VE) VI
kir
Si
V
10
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. - 4. sorularda numaralanmış cümlelerden hangisinin, parçanın anlam bütünlüğünü bozduğunu bulunuz. 2. (1) İnsanlar doğuştan ve özde birbirle- rinden pek de farklı değillerdir. (II) On- ları bir süre sonra diğerlerinden ayıran tek belirgin nokta hedeflerine ulaşma- da gösterdikleri çabanın ölçüsüdür. (III) Demek istediğim; zaman geçtikçe değişen, onların özü ve kalıbı değil, hayata ait koşullarıdır. (IV) Bunlar zen- ginlik, ün, sağlık gibi değişebilen, kaza- nılabilen veya kaybedilebilen şeylerdir. (V) Bütün bunların ve yılların getirdik- lerinden başka özünde değişen bir şey yoktur. (VI) Montaigne'in de dediği gibi, kral da dilenci de aynı iştahla acıkır. A) II B) III C) IV D) VE) VI kir Si V 10
al
m
k
p
T.
1
? Çözüm
Sırası Sende
Arabanın icadı, tekerlekle hayvan gücünün birleştirilmesi
fikrinden doğmuştur. Insanlar hayvanları evcilleştirdikten
sonra yüklerini önce hayvanın sirtina, sonra da
hayvanların iki yanından arkaya doğru uzatılan iki
sırığın üstüne koyarak taşırlardı. Zamanla bu iki
sırığın altına dingil ve tekerlek konarak araba icat
edildi. Arkeolojik araştırmalar ilk arabaların MÖ 3500
yıllarında Mezopotamya'da kullanıldığını ortaya koyar.
Arabanın savaş aracı olarak kullanılması ise MO 2500
yıllarına rastlar. Sonunda teknik gelişme sağlandığından
hem konforda hem de hızda bugünün vazgeçilmezi
otomobiller ortaya çıkar.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın konusudur?
A) Tekerleğin yaşama katkıları
B) Insanların teknolojik serüveni
CArabanın tarihî süreçteki gelişimi
DY Geçmişle gelecek arasındaki ilişki
EX Hız ve konfor aracı olan otomobil
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
al m k p T. 1 ? Çözüm Sırası Sende Arabanın icadı, tekerlekle hayvan gücünün birleştirilmesi fikrinden doğmuştur. Insanlar hayvanları evcilleştirdikten sonra yüklerini önce hayvanın sirtina, sonra da hayvanların iki yanından arkaya doğru uzatılan iki sırığın üstüne koyarak taşırlardı. Zamanla bu iki sırığın altına dingil ve tekerlek konarak araba icat edildi. Arkeolojik araştırmalar ilk arabaların MÖ 3500 yıllarında Mezopotamya'da kullanıldığını ortaya koyar. Arabanın savaş aracı olarak kullanılması ise MO 2500 yıllarına rastlar. Sonunda teknik gelişme sağlandığından hem konforda hem de hızda bugünün vazgeçilmezi otomobiller ortaya çıkar. Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın konusudur? A) Tekerleğin yaşama katkıları B) Insanların teknolojik serüveni CArabanın tarihî süreçteki gelişimi DY Geçmişle gelecek arasındaki ilişki EX Hız ve konfor aracı olan otomobil
2014-DGS / SÖZEL
5.
(1) İbn-i Sina'nın El-Kanun fi't Tib adlı tip kitabı, Avrupa
üniversitelerinde, 600 sene boyunca ders kitabı olarak
kullanılmıştır. (II) İlk defa 12. yüzyılda Gerard of
Cremona tarafından Latinceye çevrilen El-Kanun fi't
Tib'ın daha sonra çeşitli ülkelerde 87 değişik tercümesi
ve baskısı yapılmıştır. (III) Razi'nin El-Hâvi adlı eseri
El-Kanun fi't Tib'ın yanında 17. yüzyılda Frankfurt
Üniversitesinin eğitim ve öğretim materyali içinde yer
alırdı. (V) 17. yüzyılın ortalarına kadar Montpellier ve
Louvain Universitelerinde zorunlu ders kitabi olarak
kullanılan El-Kanun fi't Tib, gelmiş geçmiş tüm ders
kitapları içinde en uzun süre hizmet vereni olmuştur.
(V) El-Kanun fi't Tib'dan Brüksel Üniversitesinde 1909
yılında bile bir tıp eseri olarak faydalanılmaktaydı.
A) 1.
B) II.
C) III.
DHV. E) V.
C
(1) Antibakteriyel sabunlar, antibakteriyel kişisel temizlik
ürünleri, antibakteriyel tekstil ürünleri, antibakteriyel
mutfak malzemeleri, (1) Önceleri hactanglord
7.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2014-DGS / SÖZEL 5. (1) İbn-i Sina'nın El-Kanun fi't Tib adlı tip kitabı, Avrupa üniversitelerinde, 600 sene boyunca ders kitabı olarak kullanılmıştır. (II) İlk defa 12. yüzyılda Gerard of Cremona tarafından Latinceye çevrilen El-Kanun fi't Tib'ın daha sonra çeşitli ülkelerde 87 değişik tercümesi ve baskısı yapılmıştır. (III) Razi'nin El-Hâvi adlı eseri El-Kanun fi't Tib'ın yanında 17. yüzyılda Frankfurt Üniversitesinin eğitim ve öğretim materyali içinde yer alırdı. (V) 17. yüzyılın ortalarına kadar Montpellier ve Louvain Universitelerinde zorunlu ders kitabi olarak kullanılan El-Kanun fi't Tib, gelmiş geçmiş tüm ders kitapları içinde en uzun süre hizmet vereni olmuştur. (V) El-Kanun fi't Tib'dan Brüksel Üniversitesinde 1909 yılında bile bir tıp eseri olarak faydalanılmaktaydı. A) 1. B) II. C) III. DHV. E) V. C (1) Antibakteriyel sabunlar, antibakteriyel kişisel temizlik ürünleri, antibakteriyel tekstil ürünleri, antibakteriyel mutfak malzemeleri, (1) Önceleri hactanglord 7.
6. 1. Yaşar Nabi sanatçının da eleştirmenin de sanatın
özgürlüğü için savaşım vermesini ister.
II. Yaşar Nabi güdümlü olan her şeye karşıdır.
Aşağıdakilerin hangisi bu iki cümlede ifade edilenleri
doğru bir biçimde birleştirmektedir?
A Yaşar Nabi, sanatçının da eleştirmenin de sanatın
özgürlüğü için savaşım vermesini isteyen, güdümlü
olan her şeye karşı olan ve bu uğurda mücadele eden
bir yazardır.
B) Yaşar Nabi güdümlü olan her şeye karşıdır çünkü
sanatçının da eleştirmenin de edebiyatın özgürlüğü için
savaşım vermesini ister.
Yaşar Nabi güdümlü olan her şeye karşı olmasına rağ-
men sanatçının da eleştirmenin de sanatın özgürlüğü
için savaşım vermesini ister.
DY Yaşar Nabi toplumcu anlayışa karşı olduğu için sanatın
ve sanatçının özgürlüğünü savunur.
EYaşar Nabi güdümlü olan her şeye karşı olduğu için
sanatçının da eleştirmenin de sanatın özgürlüğü için
savaşım vermesini ister
TYT TÜRKÇE SORU BANKASI
TYT TÜRKÇE SORU BANKASI
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
6. 1. Yaşar Nabi sanatçının da eleştirmenin de sanatın özgürlüğü için savaşım vermesini ister. II. Yaşar Nabi güdümlü olan her şeye karşıdır. Aşağıdakilerin hangisi bu iki cümlede ifade edilenleri doğru bir biçimde birleştirmektedir? A Yaşar Nabi, sanatçının da eleştirmenin de sanatın özgürlüğü için savaşım vermesini isteyen, güdümlü olan her şeye karşı olan ve bu uğurda mücadele eden bir yazardır. B) Yaşar Nabi güdümlü olan her şeye karşıdır çünkü sanatçının da eleştirmenin de edebiyatın özgürlüğü için savaşım vermesini ister. Yaşar Nabi güdümlü olan her şeye karşı olmasına rağ- men sanatçının da eleştirmenin de sanatın özgürlüğü için savaşım vermesini ister. DY Yaşar Nabi toplumcu anlayışa karşı olduğu için sanatın ve sanatçının özgürlüğünü savunur. EYaşar Nabi güdümlü olan her şeye karşı olduğu için sanatçının da eleştirmenin de sanatın özgürlüğü için savaşım vermesini ister TYT TÜRKÇE SORU BANKASI TYT TÜRKÇE SORU BANKASI
24.
Bazı kişiler daha şanslı, bazı kişiler de daha şanssız do-
garlar. (II) Gelişmiş bir kültür ortamında doğmak bir ayrıcalık-
tır, bununla birlikte kültür açısından verimli bir ailede doğma-
mış olmak bir şanssızlıktır. (III) Beethoven bu anlamda hem
şanslı hem şanssızdır. (IV) Annesi bir aşçının kızıydı, babası
dar kafalı yeteneksiz bir müzikçiydi (V) Denebilir ki o, hiç eği-
tim görmedi. (VI) İlkokulu on bir yaşında bırakıp çıkmış, yani
herhangi bir lise eğitiminden bile geçmemiş bir kişinin yük-
sek düzeyde yapıtlar verebilen bir dahi olması bir mucizeyle
açıklanmayacağına göre kendini yetiştirmiş olmakla açıkla-
nacaktır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinden iti-
baren asıl anlatmak istediklerini söylemeye başlamıştır?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
24. Bazı kişiler daha şanslı, bazı kişiler de daha şanssız do- garlar. (II) Gelişmiş bir kültür ortamında doğmak bir ayrıcalık- tır, bununla birlikte kültür açısından verimli bir ailede doğma- mış olmak bir şanssızlıktır. (III) Beethoven bu anlamda hem şanslı hem şanssızdır. (IV) Annesi bir aşçının kızıydı, babası dar kafalı yeteneksiz bir müzikçiydi (V) Denebilir ki o, hiç eği- tim görmedi. (VI) İlkokulu on bir yaşında bırakıp çıkmış, yani herhangi bir lise eğitiminden bile geçmemiş bir kişinin yük- sek düzeyde yapıtlar verebilen bir dahi olması bir mucizeyle açıklanmayacağına göre kendini yetiştirmiş olmakla açıkla- nacaktır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinden iti- baren asıl anlatmak istediklerini söylemeye başlamıştır? A) II B) III C) IV D) V E) VI
DENEME-15
Shakespeare, son yazdığı oyun olarak bilinen Firtina di-
şında, diğer oyunlarının konularını hep kendinden önce
yazılmış eserlerden almıştı. Fakat konularını aldığı eserler
bugün sadece Shakespeare ile aynı konuyu işlemiş olduk-
ları için adlarından söz edilir. Geriye bıraktıkları tek şey
edebiyat tarihinin en büyük trajedi ustasina esin kaynağı
olmaktır. Esinlenmesine neden olan konuları tiyatro sahne-
sine uygun hale getirmesi, en önemsiz karakterleri bile son
derece inandırıcı kılması, basit karşıtlıkları derinleştirmesi,
felsefî yaklaşımı, kurguyu hep ana merkezde tutmayı becer-
mesiyle Shakespeare'in tiyatro eserleri, seyircisiyle konunun
ötesinde buluşur. Bu eserleri başyapıt yapan öge, kesinlikle
konu değildir.
Bu parçada anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Edebiyat yapıtı konusuyla değil, konunun işleniş biçimiyle
kalıcılığı yakalar.
B) Başyapıt yaratmak isteyen sanatçı daha önce işlenme-
miş konulan-bulmalıdır.
C) Başkalarının daha önce işlediği konuları işleyen sanatçı-
lar özgün yapıtlar veremez.
D) Edebiyat yapıtı, özgünlüğünü konu ile biçemin uyumun-
dan alır.
EX Shakespeare, dünya tiyatro tarihinin en özgün yapıtlarını
vermiştir.
aşan-
rmek
liyor.
ştir-
esin
ur-
y-
4-
e
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DENEME-15 Shakespeare, son yazdığı oyun olarak bilinen Firtina di- şında, diğer oyunlarının konularını hep kendinden önce yazılmış eserlerden almıştı. Fakat konularını aldığı eserler bugün sadece Shakespeare ile aynı konuyu işlemiş olduk- ları için adlarından söz edilir. Geriye bıraktıkları tek şey edebiyat tarihinin en büyük trajedi ustasina esin kaynağı olmaktır. Esinlenmesine neden olan konuları tiyatro sahne- sine uygun hale getirmesi, en önemsiz karakterleri bile son derece inandırıcı kılması, basit karşıtlıkları derinleştirmesi, felsefî yaklaşımı, kurguyu hep ana merkezde tutmayı becer- mesiyle Shakespeare'in tiyatro eserleri, seyircisiyle konunun ötesinde buluşur. Bu eserleri başyapıt yapan öge, kesinlikle konu değildir. Bu parçada anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Edebiyat yapıtı konusuyla değil, konunun işleniş biçimiyle kalıcılığı yakalar. B) Başyapıt yaratmak isteyen sanatçı daha önce işlenme- miş konulan-bulmalıdır. C) Başkalarının daha önce işlediği konuları işleyen sanatçı- lar özgün yapıtlar veremez. D) Edebiyat yapıtı, özgünlüğünü konu ile biçemin uyumun- dan alır. EX Shakespeare, dünya tiyatro tarihinin en özgün yapıtlarını vermiştir. aşan- rmek liyor. ştir- esin ur- y- 4- e
h,
e
llaç kullanımı
İlacın hastalıkları tedavide tek çare olarak görülmesi
Bazı rahatsızlıkların hastalarca önemsenmemesi
Doktorların, hastalardan yeterli bilgi almadan ilaç
yazmaları
28. Çoğu zaman farklı anlamlara gelmesinin yanında, bir
olayın doğru şekli de yorumlara sahiptir. Sözcükte uz-
laşı olmaması bir yana aynı olayda farklı doğruluk algısı
olabilmektedir. Mesela kutlama yemeği için mavi renk el-
bise giymek mi daha doğrudur, sarı renk mi? Ya da bah-
çeye çam ağacı mı dikmek doğrudur, servi mi? Bunlar
da günlük hayattaki olasılıkları değerlendirmede faydacı
bir doğruluk algısına işaret eder. -
----.
evla
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre o
Bir şeyin doğru olması, öneren öznenin tarafına bağ-
lıdır
sma
II. "Doğru" sözcüğünün bir gerçekten ziyade bir deste-
ği belirttiğinin farkındayız
Çoğu zaman doğrunun kişisel bir anlama sahip oldu-
ğunu biliriz
emmagi hilgal
yargılarından hangileri getirilebilir? bahoballes
A) Yalnız I
B) Yalnız II
DN ve III
ISC) Yalnız III
340%
Diğer sayfaya geçiniz.
E) II ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
h, e llaç kullanımı İlacın hastalıkları tedavide tek çare olarak görülmesi Bazı rahatsızlıkların hastalarca önemsenmemesi Doktorların, hastalardan yeterli bilgi almadan ilaç yazmaları 28. Çoğu zaman farklı anlamlara gelmesinin yanında, bir olayın doğru şekli de yorumlara sahiptir. Sözcükte uz- laşı olmaması bir yana aynı olayda farklı doğruluk algısı olabilmektedir. Mesela kutlama yemeği için mavi renk el- bise giymek mi daha doğrudur, sarı renk mi? Ya da bah- çeye çam ağacı mı dikmek doğrudur, servi mi? Bunlar da günlük hayattaki olasılıkları değerlendirmede faydacı bir doğruluk algısına işaret eder. - ----. evla Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre o Bir şeyin doğru olması, öneren öznenin tarafına bağ- lıdır sma II. "Doğru" sözcüğünün bir gerçekten ziyade bir deste- ği belirttiğinin farkındayız Çoğu zaman doğrunun kişisel bir anlama sahip oldu- ğunu biliriz emmagi hilgal yargılarından hangileri getirilebilir? bahoballes A) Yalnız I B) Yalnız II DN ve III ISC) Yalnız III 340% Diğer sayfaya geçiniz. E) II ve III
APOIEMI
12. İlkokuldan üniversiteye değin öğretim kurumlarımızın her
aşamasında çalıştım. Şunun ayrımına vardım: Bizde ana di-
li öğretimi sözcüğün gerçek anlamıyla çağ dışı. Liseyi biti-
ren bir öğrenci hem sözlü hem yazılı anlatım yönünden tam
bir kekemelik içinde. Neyi, nasıl anlatacağını bilmiyor. Öte
yandan öğretmenlerin donanımı da yetersiz. Hâl böyle olun-
ca da ne tam anlamı ile öğretim yapılabiliyor ne de öğrenen-
ler gerçek anlamıyla dili öğreniyor.
Bu parçanın bütününde aşağıda verilenlerin hangisin-
den yakınılmaktadır?
A) Insanların dil öğrenme konusunda gayret göstermeme-
sinden
BY Eğitim kurumlarında dil öğretiminin modern yöntemler-
le, gereği gibi yapılmamasından
C) Dili gereği gibi kullanamayan kişilerin dilimize zarar ver-
mesinden
D) Dili öğretmek ve öğrenmek için gerekli çabanın gösteri-
lememesinden
E Dil öğretiminin diğer bilim dallarının gerisinde kalmasın-
dan
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
APOIEMI 12. İlkokuldan üniversiteye değin öğretim kurumlarımızın her aşamasında çalıştım. Şunun ayrımına vardım: Bizde ana di- li öğretimi sözcüğün gerçek anlamıyla çağ dışı. Liseyi biti- ren bir öğrenci hem sözlü hem yazılı anlatım yönünden tam bir kekemelik içinde. Neyi, nasıl anlatacağını bilmiyor. Öte yandan öğretmenlerin donanımı da yetersiz. Hâl böyle olun- ca da ne tam anlamı ile öğretim yapılabiliyor ne de öğrenen- ler gerçek anlamıyla dili öğreniyor. Bu parçanın bütününde aşağıda verilenlerin hangisin- den yakınılmaktadır? A) Insanların dil öğrenme konusunda gayret göstermeme- sinden BY Eğitim kurumlarında dil öğretiminin modern yöntemler- le, gereği gibi yapılmamasından C) Dili gereği gibi kullanamayan kişilerin dilimize zarar ver- mesinden D) Dili öğretmek ve öğrenmek için gerekli çabanın gösteri- lememesinden E Dil öğretiminin diğer bilim dallarının gerisinde kalmasın- dan
8. Serpil Hanım, akşam yemeği için patlıcan dolması
yapmak istediğinden tarif defterine bakar. Tarif defterinde
sırasıyla şunlar yazmaktadır:
1. Kuru patlıcanlar kaynar suda haşlanıp yumuşatılır.
II. Önceden hazırlanan patlıcan içiyle patlıcanlar
doldurulur.
III. Tencereye dizilen patlıcanlara tuz serpilir ve kaynar
su eklenir.
IV. Patlıcanlar, yumuşayıncaya kadar kısık ateşte
pişirilir.
enhave sho
V. Pişmeye yakın patlıcanların üzerine limon suyu
ilave edilip 15 dakika daha pişirilerek servis edilir.
Buna göre Serpil Hanım'ın baktığı tarif defterinde
numaralanmış bilgilerin hangisinde anlatım
bozukluğu vardır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. Serpil Hanım, akşam yemeği için patlıcan dolması yapmak istediğinden tarif defterine bakar. Tarif defterinde sırasıyla şunlar yazmaktadır: 1. Kuru patlıcanlar kaynar suda haşlanıp yumuşatılır. II. Önceden hazırlanan patlıcan içiyle patlıcanlar doldurulur. III. Tencereye dizilen patlıcanlara tuz serpilir ve kaynar su eklenir. IV. Patlıcanlar, yumuşayıncaya kadar kısık ateşte pişirilir. enhave sho V. Pişmeye yakın patlıcanların üzerine limon suyu ilave edilip 15 dakika daha pişirilerek servis edilir. Buna göre Serpil Hanım'ın baktığı tarif defterinde numaralanmış bilgilerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.