Anlatım Biçimleri Soruları
![IZ.
7
as
919
BIAY
Türkçe
40. (1) Eğitim olarak adlandırılan bu ilalisim ve aktarım
olgusu farklı biçim ve yöntemlerle insanlığın varoluşsal
kurumlarından biri. On dokuzuncu yüzyıla kadar eğitimin
nitelikli örgün kısmı sadece seçkinlerin hizmetinde ve
tekelindeydi. Modern hayatın ulus-devlet ve kapitalist
ekonominin teşekkülüyle kitle eğitimi doğdu ve bütün
toplumu kuşatıcı bir genişlik ve derinliğe sahip oldu. Eğitime
biçilen rol genişletilirken mahiyeti geleneksel kalıplarını
değiştirmeden devam ettirdi. (11)
Aşağıda verilen cümlelerden hangileri bu parçada
numaralanmış yerlere getirilerek parçanı giriş ve
sonuç bölümleri tamamlanmış olur?
A) I. Hayatın devamı ve medeniyetin inşası, tecrübenin
işlenmesi ve yeni nesillere intikaliyle mümkündür.
II. Böylece sınırlı sayı insanı değiştiren ve
dönüştüren eğitim, bütün toplum kesimlerini
dönüştürecek sihirli bir güç hâline geldi.
B) I. Eğitimin insan yaşamına katkısına yönelik bilim
insanları sayısız araştırma yapmıştır.
II. Böylelikle genelleştirilmiş eğitim işlevini yitirdiğinden
bireyselliğe yönelen bir eğitim anlayışı ortaya
çıkmıştır.
C) I. Eğitimin günümüze kadarki gelişim sürecinde
düzinelerce farklı tanım yapılmış ve yapılmaya da
devam edilecektir.
V
II. Ne var ki kitle iletişim araçlarının ve teknolojinin
gelişim hızı ile niteliği, eğitim alanında kendini
gösterememiştir.
D) I. Günümüzde bilimin ışığında eğitim alanında
yapılan her bir yenilik, yerellik göstermemekte,
evrensel özelliğe hemen ulaşmaktadır.
II. Şimdi eğitimin geldiği noktayı düşünürsek bizim
eğitim sistemimizin gelişmediğine yönelik bir yargı
ortaya koyamayız.
E) 1. Dil ve edebiyat alanının eğitime katkıları saymakla
bitmez.
II. Böyle olunca eğitim, yaşamın her koşulda ayrılmaz
bir parçası olur.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220429093029130107-2159042_gj9vndh6p.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriIZ.
7
as
919
BIAY
Türkçe
40. (1) Eğitim olarak adlandırılan bu ilalisim ve aktarım
olgusu farklı biçim ve yöntemlerle insanlığın varoluşsal
kurumlarından biri. On dokuzuncu yüzyıla kadar eğitimin
nitelikli örgün kısmı sadece seçkinlerin hizmetinde ve
tekelindeydi. Modern hayatın ulus-devlet ve kapitalist
ekonominin teşekkülüyle kitle eğitimi doğdu ve bütün
toplumu kuşatıcı bir genişlik ve derinliğe sahip oldu. Eğitime
biçilen rol genişletilirken mahiyeti geleneksel kalıplarını
değiştirmeden devam ettirdi. (11)
Aşağıda verilen cümlelerden hangileri bu parçada
numaralanmış yerlere getirilerek parçanı giriş ve
sonuç bölümleri tamamlanmış olur?
A) I. Hayatın devamı ve medeniyetin inşası, tecrübenin
işlenmesi ve yeni nesillere intikaliyle mümkündür.
II. Böylece sınırlı sayı insanı değiştiren ve
dönüştüren eğitim, bütün toplum kesimlerini
dönüştürecek sihirli bir güç hâline geldi.
B) I. Eğitimin insan yaşamına katkısına yönelik bilim
insanları sayısız araştırma yapmıştır.
II. Böylelikle genelleştirilmiş eğitim işlevini yitirdiğinden
bireyselliğe yönelen bir eğitim anlayışı ortaya
çıkmıştır.
C) I. Eğitimin günümüze kadarki gelişim sürecinde
düzinelerce farklı tanım yapılmış ve yapılmaya da
devam edilecektir.
V
II. Ne var ki kitle iletişim araçlarının ve teknolojinin
gelişim hızı ile niteliği, eğitim alanında kendini
gösterememiştir.
D) I. Günümüzde bilimin ışığında eğitim alanında
yapılan her bir yenilik, yerellik göstermemekte,
evrensel özelliğe hemen ulaşmaktadır.
II. Şimdi eğitimin geldiği noktayı düşünürsek bizim
eğitim sistemimizin gelişmediğine yönelik bir yargı
ortaya koyamayız.
E) 1. Dil ve edebiyat alanının eğitime katkıları saymakla
bitmez.
II. Böyle olunca eğitim, yaşamın her koşulda ayrılmaz
bir parçası olur.
![Bunlar elbette çok gerçekti. Hayatın geçmişe doğru yo-
rumlanması, o yorumun tarihle harmanlanması için bir
daha hiç tekrarlanmayacak şanstı. Ama asıl önemli olan
bu öznenin, yürüyen bedende bir su gibi çalkalanan bilme
tutkusu idi. Ne kadar ileri giderse gitsin hep başlangıçta
kaldığının bilincine varmış gibiydi. Edirne'de, Selimiye
Camii'nin arka kısmında mezar taşlarına reva görülen
hoyratlığı acı acı eleştirmişti. Belli ki tarihî bir kavram ve
belgeleri bir veri olmanın ötesinde kendi var oluşunun se-
bebi olarak görüyordu. Ve şiirin, bu var oluşu köpürtüp asıl
tarih yaptığının çoktan farkına varmıştı.
A
R
M
A
L
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen kişi-
nin özelliklerinden biri değildir?
A) Sürekli öğrenme tutkusu
B) Tarihî eleştirilerinde belgelerle konuşması
-C) Tarihle kendi yaşamını özdeşleştirmesi
D) Tarihi eserlerin yeterince korunmadığını düşünmesi
E) Şiire özel bir ilgi duyması](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220429094139975763-624037_vCeqBPVKw.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriBunlar elbette çok gerçekti. Hayatın geçmişe doğru yo-
rumlanması, o yorumun tarihle harmanlanması için bir
daha hiç tekrarlanmayacak şanstı. Ama asıl önemli olan
bu öznenin, yürüyen bedende bir su gibi çalkalanan bilme
tutkusu idi. Ne kadar ileri giderse gitsin hep başlangıçta
kaldığının bilincine varmış gibiydi. Edirne'de, Selimiye
Camii'nin arka kısmında mezar taşlarına reva görülen
hoyratlığı acı acı eleştirmişti. Belli ki tarihî bir kavram ve
belgeleri bir veri olmanın ötesinde kendi var oluşunun se-
bebi olarak görüyordu. Ve şiirin, bu var oluşu köpürtüp asıl
tarih yaptığının çoktan farkına varmıştı.
A
R
M
A
L
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen kişi-
nin özelliklerinden biri değildir?
A) Sürekli öğrenme tutkusu
B) Tarihî eleştirilerinde belgelerle konuşması
-C) Tarihle kendi yaşamını özdeşleştirmesi
D) Tarihi eserlerin yeterince korunmadığını düşünmesi
E) Şiire özel bir ilgi duyması
![o oyunu.
1
aksesu-
= jestle
Cinlem-
aman
aylığı
a ve
a ve
van
cak
nle
TYT / TÜRKÇE
27. Bazen Orta Anadolu'nun sert ikliminde çayır çimene, gule
bülbüle, mor sümbüllü bağa hasret görülür türkülerde,
bazen Toroslara yerleşmiş Türkmenlerin, yörüklerin ezgi-
leri yankılanır Akdeniz'de. Kimi zaman Doğu Anadolu'nun
yüksek irtifalı coğrafi yapısının ve çetin mücadelelerle
geçen tarihinin etkilerini taşıyan sert, keskin v
ritmik yapıları; kimi zaman zeybeklerin mağrur duruşlar,
kimi zamansa Karadeniz'in hırçın dalgaları, değişken
iklimi yansır türkülere. Velhasıl türkü dinlemek, Anadolu
insanının içini de dışını da eksiksiz görmektir.
vurgulu
Bu parçadan türkülerle ilgili çıkarılabilecek en kap-
samlı yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A Anadolu insanının duygularını ezgiyle yansıtır.
B) Yaşanmışlık ürünüdür, doğaçlama oluşur.
C) Anadolu'ya ait her şey türkülere yansımıştır.
D) Ezgileri yörelere göre değişiklik gösterir.
E) Anadolu'nun her yöresinde türkü yakma geleneği
vardır.
TYT/T
28. Hitit
den
Hith
day
bin
hiç
3.
Ka
m
ka
V
ta
T](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220429095840828675-3495093_1WQrEWqYa.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerio oyunu.
1
aksesu-
= jestle
Cinlem-
aman
aylığı
a ve
a ve
van
cak
nle
TYT / TÜRKÇE
27. Bazen Orta Anadolu'nun sert ikliminde çayır çimene, gule
bülbüle, mor sümbüllü bağa hasret görülür türkülerde,
bazen Toroslara yerleşmiş Türkmenlerin, yörüklerin ezgi-
leri yankılanır Akdeniz'de. Kimi zaman Doğu Anadolu'nun
yüksek irtifalı coğrafi yapısının ve çetin mücadelelerle
geçen tarihinin etkilerini taşıyan sert, keskin v
ritmik yapıları; kimi zaman zeybeklerin mağrur duruşlar,
kimi zamansa Karadeniz'in hırçın dalgaları, değişken
iklimi yansır türkülere. Velhasıl türkü dinlemek, Anadolu
insanının içini de dışını da eksiksiz görmektir.
vurgulu
Bu parçadan türkülerle ilgili çıkarılabilecek en kap-
samlı yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A Anadolu insanının duygularını ezgiyle yansıtır.
B) Yaşanmışlık ürünüdür, doğaçlama oluşur.
C) Anadolu'ya ait her şey türkülere yansımıştır.
D) Ezgileri yörelere göre değişiklik gösterir.
E) Anadolu'nun her yöresinde türkü yakma geleneği
vardır.
TYT/T
28. Hitit
den
Hith
day
bin
hiç
3.
Ka
m
ka
V
ta
T
![e kullanılm
pamaz durum
in düzeltilece
ullanılırken per
inü kullanına
anırken biri
sözüyle kar
nlış açıklan
Ev
erçeklikle
Bazen de
Syleniyor.
ve hayal
Bazı du
tseverler
ğıdaki
kopar-
anılabi
er fark
al yö-
APOIEMI
17. Gazeteci "..."
Yazar: "Toplum değişim, gelişim ve hatta dönüşüm yaşa-
makta. Ben bu dönüşümün gerisinde kalırsam dünün yaza-
ri olmayı kabullenmem gerekecek. Oysa ben soluk alabil-
mek için kendimi yeniliyorum."
Gazeteci "_"
Yazar: "Üretkenliğimin birinci nedeni, yaptığım işi çok sev-
mem. Yazdıklarımla, çocuk ve gençleri, yaşama sevinci, ya-
şam bilinci, umut gibi konularda tetiklemeye çalışıyorum.
Bunu yaparken didaktik olmamaya özen gösteriyorum."
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla, aşağıda ve-
rilenlerden hangileri getirilmelidir?
A) Kuşakların ve dönemin değişmesi sizde neyi değiştirdi?
Kısa sürede bunca kitap yazmanızı neye borçluyuz?
B) Okurun karşısına hep yeni bir yüzle çıkmayı nasıl başa-
riyorsunuz?
Okurlarımızın yapıtlarınıza karşı yoğun ilgisini nasıl yo-
rupluyorsunuz?
Yapıtlarınızda çok farklı konulara yer vermenizin nedeni
nedir?
Az zamanda bu kadar çok iş yaparken motivasyonunu-
zu nasıl sağlıyorsunuz?
D) Yapıtlarınızda toplumsal göndermeler yoğun bir biçim-
de yer alıyor, bunun nedenlerinden söz eder misiniz?
Son dönemde belli türlere yoğunlaştığınız görülüyor, bu
neden kaynaklanıyor?
E) Yapıtlarınızda yaşamınızdan izler olduğu söyleniyor, bu
konuda ne söylemek istersiniz?
ten bir yaklaşı
Çocuk kitaplarınızda öğretici bir yaklaşım içinde olma-
dığınız görülüyor, niçin böyle bir yaklaşımı benimsedi-
níz?
18. Gü
ele
ikti
de
ce
nu
ya
SE
Şu
d
E
19](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220429081023210209-349488_RdK17BesC.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
anlatim-bicimlerie kullanılm
pamaz durum
in düzeltilece
ullanılırken per
inü kullanına
anırken biri
sözüyle kar
nlış açıklan
Ev
erçeklikle
Bazen de
Syleniyor.
ve hayal
Bazı du
tseverler
ğıdaki
kopar-
anılabi
er fark
al yö-
APOIEMI
17. Gazeteci "..."
Yazar: "Toplum değişim, gelişim ve hatta dönüşüm yaşa-
makta. Ben bu dönüşümün gerisinde kalırsam dünün yaza-
ri olmayı kabullenmem gerekecek. Oysa ben soluk alabil-
mek için kendimi yeniliyorum."
Gazeteci "_"
Yazar: "Üretkenliğimin birinci nedeni, yaptığım işi çok sev-
mem. Yazdıklarımla, çocuk ve gençleri, yaşama sevinci, ya-
şam bilinci, umut gibi konularda tetiklemeye çalışıyorum.
Bunu yaparken didaktik olmamaya özen gösteriyorum."
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla, aşağıda ve-
rilenlerden hangileri getirilmelidir?
A) Kuşakların ve dönemin değişmesi sizde neyi değiştirdi?
Kısa sürede bunca kitap yazmanızı neye borçluyuz?
B) Okurun karşısına hep yeni bir yüzle çıkmayı nasıl başa-
riyorsunuz?
Okurlarımızın yapıtlarınıza karşı yoğun ilgisini nasıl yo-
rupluyorsunuz?
Yapıtlarınızda çok farklı konulara yer vermenizin nedeni
nedir?
Az zamanda bu kadar çok iş yaparken motivasyonunu-
zu nasıl sağlıyorsunuz?
D) Yapıtlarınızda toplumsal göndermeler yoğun bir biçim-
de yer alıyor, bunun nedenlerinden söz eder misiniz?
Son dönemde belli türlere yoğunlaştığınız görülüyor, bu
neden kaynaklanıyor?
E) Yapıtlarınızda yaşamınızdan izler olduğu söyleniyor, bu
konuda ne söylemek istersiniz?
ten bir yaklaşı
Çocuk kitaplarınızda öğretici bir yaklaşım içinde olma-
dığınız görülüyor, niçin böyle bir yaklaşımı benimsedi-
níz?
18. Gü
ele
ikti
de
ce
nu
ya
SE
Şu
d
E
19
![TYT/TÜRKÇE
22. Bütün insanlığın yararı gözetilerek yapılan bilimsel ve tekno-
lojik çalışmalar ile kültürlerden süzülerek oluşturulmuş insa-
ni, evrensel değerler bütünüdür medeniyet. Bu tanımda
geçen bilimsel ve teknolojik çalışmalar ile insani, evrensel
değerler tabirleri açıklandığında medeniyetin bütün insanlı-
ğın birikimi olduğu anlaşılır. Bilimsel ve teknolojik çalışmalar,
tarih boyunca çeşitli toplumlar tarafından yapılmıştır. Bu
yüzden her teknolojik çalışma daha önce yapılmış bazı
çalışmaları izler. İnsani, evrensel değerler ise farklı kültürler-
den süzülen ve bütün insanlık için gerekli olabilecek düşün-
ce, davranış ve tutumları içerir.
Bu parçadan "medeniyet" ile ilgili olarak aşağıdaki yargı-
ların hangisi çıkarılamaz?
A) Bilimsel ve teknolojik çalışmalarla ortaya çıkar.
B) İnsanlığın yararı gözetilerek yapılan bir etkinliktir.
C) Tüm insanlığın ortak malı, kültürüdür.
D) Öğrenilen değerlerin yaşama aktarılmasıdır.
E) Bireyi öne çıkaran bir süreçtir.
24. Ne
şub
SO
cu
ba
ka
C](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220429082221132049-3592744_HJ34EhnzF.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriTYT/TÜRKÇE
22. Bütün insanlığın yararı gözetilerek yapılan bilimsel ve tekno-
lojik çalışmalar ile kültürlerden süzülerek oluşturulmuş insa-
ni, evrensel değerler bütünüdür medeniyet. Bu tanımda
geçen bilimsel ve teknolojik çalışmalar ile insani, evrensel
değerler tabirleri açıklandığında medeniyetin bütün insanlı-
ğın birikimi olduğu anlaşılır. Bilimsel ve teknolojik çalışmalar,
tarih boyunca çeşitli toplumlar tarafından yapılmıştır. Bu
yüzden her teknolojik çalışma daha önce yapılmış bazı
çalışmaları izler. İnsani, evrensel değerler ise farklı kültürler-
den süzülen ve bütün insanlık için gerekli olabilecek düşün-
ce, davranış ve tutumları içerir.
Bu parçadan "medeniyet" ile ilgili olarak aşağıdaki yargı-
ların hangisi çıkarılamaz?
A) Bilimsel ve teknolojik çalışmalarla ortaya çıkar.
B) İnsanlığın yararı gözetilerek yapılan bir etkinliktir.
C) Tüm insanlığın ortak malı, kültürüdür.
D) Öğrenilen değerlerin yaşama aktarılmasıdır.
E) Bireyi öne çıkaran bir süreçtir.
24. Ne
şub
SO
cu
ba
ka
C
![TYT / TÜRKÇE
29. Türkü söylerken dünyanın en mutlu insanı benmişim gibi
olurum. Kendimi en iyi anlatabildiğim, en iyi hissettiğim, kı-
saca kendimi var edebildiğim alandır türküler. Türkü söy-
lemek; yatağında ilerleyen suyun akışı gibi doğal, aktıkça
kendini durultan su gibi temiz bir süreçtir bana göre. Orada
sahtekârlığa ve samimiyetsizliğe yer yoktur. Türkü söylerken
o kendini bırakışı yaşamaz, kafanızda hesaplar yaparsanız
bu, samimi olmadığınızın göstergesidir ve dinleyenlere de
hemen aktarırsınız bunu zaten. Bu yanıyla türkü söylemek
savunmasız bırakır kişiyi ama çok ilginçtir, o an yaşadığınız
duyguları dinleyenlere geçirebildiğinizi hissettiğiniz ölçüde
de güçlü hissedersiniz kendinizi.
Bu parçaya göre sanatçının türkü söylerken kendini en
mutlu insan hissetmesinin asıl nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Türkü söylemenin duygu yoğunluğu yaşatması
B) Türkünün söyleyen ile dinleyici arasında duygu bağı
oluşturması
CYSanatçının kendini en iyi ifade ettiği alan olması
DTürkü söylerken kendini hesapsızca esere kaptırması
Türkü söylerken kendini güçlü hissetmesi
31](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220429071101322640-1359782_4MoJNRAZM.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriTYT / TÜRKÇE
29. Türkü söylerken dünyanın en mutlu insanı benmişim gibi
olurum. Kendimi en iyi anlatabildiğim, en iyi hissettiğim, kı-
saca kendimi var edebildiğim alandır türküler. Türkü söy-
lemek; yatağında ilerleyen suyun akışı gibi doğal, aktıkça
kendini durultan su gibi temiz bir süreçtir bana göre. Orada
sahtekârlığa ve samimiyetsizliğe yer yoktur. Türkü söylerken
o kendini bırakışı yaşamaz, kafanızda hesaplar yaparsanız
bu, samimi olmadığınızın göstergesidir ve dinleyenlere de
hemen aktarırsınız bunu zaten. Bu yanıyla türkü söylemek
savunmasız bırakır kişiyi ama çok ilginçtir, o an yaşadığınız
duyguları dinleyenlere geçirebildiğinizi hissettiğiniz ölçüde
de güçlü hissedersiniz kendinizi.
Bu parçaya göre sanatçının türkü söylerken kendini en
mutlu insan hissetmesinin asıl nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Türkü söylemenin duygu yoğunluğu yaşatması
B) Türkünün söyleyen ile dinleyici arasında duygu bağı
oluşturması
CYSanatçının kendini en iyi ifade ettiği alan olması
DTürkü söylerken kendini hesapsızca esere kaptırması
Türkü söylerken kendini güçlü hissetmesi
31
![nından biridir.
3. (1) Don Kişot edebiyat tarihinin en ünlü birkaç kahrama-
Hamlet, Pollyanna, Odysseus, Küçük
Prens gibi diğer ünlü kurgu kahramanlardan daha çok ta-
nınır ve belki hepsinden daha fazla sevilir. (III) Don Kişot,
okuduğu şövalye romanlarının hayal dünyasında yaşar.
(IV) Onu Cervantes'in romanından tanıdığını bile unutur insan.
(V) İdeallerinin peşinde koşmasına saygı duyar, dünyanın
acı gerçeklerinin onu yenmesine üzülür, zayıfların güçlüler
karşısında ezilmelerine karşı duyduğu heyecanı destekler.
(VI) Ama bir yandan da bu yaşlı şövalyenin çaresizliğine ay-
kırılığına güler.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A) II
B III,
C) IV
D) V
E) VI](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220429071844261707-894639_qZGHxLHTt.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerinından biridir.
3. (1) Don Kişot edebiyat tarihinin en ünlü birkaç kahrama-
Hamlet, Pollyanna, Odysseus, Küçük
Prens gibi diğer ünlü kurgu kahramanlardan daha çok ta-
nınır ve belki hepsinden daha fazla sevilir. (III) Don Kişot,
okuduğu şövalye romanlarının hayal dünyasında yaşar.
(IV) Onu Cervantes'in romanından tanıdığını bile unutur insan.
(V) İdeallerinin peşinde koşmasına saygı duyar, dünyanın
acı gerçeklerinin onu yenmesine üzülür, zayıfların güçlüler
karşısında ezilmelerine karşı duyduğu heyecanı destekler.
(VI) Ama bir yandan da bu yaşlı şövalyenin çaresizliğine ay-
kırılığına güler.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A) II
B III,
C) IV
D) V
E) VI
![4.
Modern roman ve postmodern roman arasında sayılan
bu eseri iki açıdan da değerlendiren eleştirmenler olmuş-
tur. Romanın çoğulcu yapısı farklı okuma metotlarının
uygulanabilmesini sağlar. Berna Moran bu romandaki
simgesel göndermeleri büyük ölçüde bilinen Galip, Ce-
lal, Fehri Kalp adlandırmalarına değinerek romanın Doğu
anlatı geleneğiyle olan bağlarını irdeler. Orhan Pamuk'un
asıl amacı bu geleneksel tema ve yapıdan yararlanarak
çağdaş bir roman yazmaktır.
Bu parçada postmodern romanla ilgili aşağıdaki tek-
niklerden hangisi vurgulanmaktadır?
A) Üst kurmaca
B) Metinlerarasılık
(C) Çoklu anlatıcı
D) İç çözümleme
E) Kahraman anlatıcı](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220429065610132428-147061_3EXFQpSt8.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri4.
Modern roman ve postmodern roman arasında sayılan
bu eseri iki açıdan da değerlendiren eleştirmenler olmuş-
tur. Romanın çoğulcu yapısı farklı okuma metotlarının
uygulanabilmesini sağlar. Berna Moran bu romandaki
simgesel göndermeleri büyük ölçüde bilinen Galip, Ce-
lal, Fehri Kalp adlandırmalarına değinerek romanın Doğu
anlatı geleneğiyle olan bağlarını irdeler. Orhan Pamuk'un
asıl amacı bu geleneksel tema ve yapıdan yararlanarak
çağdaş bir roman yazmaktır.
Bu parçada postmodern romanla ilgili aşağıdaki tek-
niklerden hangisi vurgulanmaktadır?
A) Üst kurmaca
B) Metinlerarasılık
(C) Çoklu anlatıcı
D) İç çözümleme
E) Kahraman anlatıcı
![5
Kurt Cobain tam bir müzisyendi. Sadece iyi bir şarkı
yazarı değil, usta bir gitaristti. 1967 doğumlu müzisyen,
çocukluğunu Beatles dinleyerek geçirdi ve 70'lerin
büyük rock gruplarını takip ederek müzikal birikimini
arttırmaya devam etti. 1987'de Krist Novoselic ile
Nirvana grubunu kurdu. 1989'da çıkan Bleach albümü ile
bir miktar dikkat çeken Nirvana'nın dünyanın en ünlü
rock gruplan arasına girmesi için iki yıl daha beklemesi
gerekecekti.
Bu parçada Kurt Cobain ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Üst düzeyde enstrüman çalma becerisine sahip
olduğuna
B) Müziğin hem üretim hem de icra sürecinde yer
aldığına
C) Müzikal birikiminin oluştuğu yılları nerede geçirdiğine
D) Kendi grubunu kurmadan önce farklı grupları takip
ettiğine
E) Kurucusu olduğu Nirvana grubunun ne zaman
ünlendiğine
toca](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220429061923473089-3650085_L45doQiBP.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri5
Kurt Cobain tam bir müzisyendi. Sadece iyi bir şarkı
yazarı değil, usta bir gitaristti. 1967 doğumlu müzisyen,
çocukluğunu Beatles dinleyerek geçirdi ve 70'lerin
büyük rock gruplarını takip ederek müzikal birikimini
arttırmaya devam etti. 1987'de Krist Novoselic ile
Nirvana grubunu kurdu. 1989'da çıkan Bleach albümü ile
bir miktar dikkat çeken Nirvana'nın dünyanın en ünlü
rock gruplan arasına girmesi için iki yıl daha beklemesi
gerekecekti.
Bu parçada Kurt Cobain ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Üst düzeyde enstrüman çalma becerisine sahip
olduğuna
B) Müziğin hem üretim hem de icra sürecinde yer
aldığına
C) Müzikal birikiminin oluştuğu yılları nerede geçirdiğine
D) Kendi grubunu kurmadan önce farklı grupları takip
ettiğine
E) Kurucusu olduğu Nirvana grubunun ne zaman
ünlendiğine
toca
![33Oznel olmak kendi içine kapanmak, düşünceye dalmak,
herkesten ve her şeyden ayrı olmak değildir. Aksine
dışa doğru, başkalarına doğru bir çeşit yöneliştir.
Bu yönelişledir ki benim dışımdakilere "benimdir"
diyebilirim. Ancak gerçekten yaşadığım, içinde kendimi
gördüğüm, bağlandığım bir şey benimdir. Çünkü beni
benden başka olanla birleştiren bağı yalnız ben
yaratabilirim.
SE
Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının
düşüncesini destekleyen bir örnek değildir?
A) İçerisinde bulunmadığım bir ordunun elde ettiği bir
zaferle sevinebilirim yeter ki o, kendi fetihlerimin bir
basamağı olsun.
B) İnşa aşamasında hiçbir emeğimin olmadığı bir eve
sahip olabilirim yeter ki o, içinde oturduğum bir ev
abi olsun.
Himalaya'nın doruğuna tırmanan adamın yaşadığı
serüven ile böbürlenebilirim yeter ki o, kendi başarısını
kanıtlamış olsun.
Xş
Şurada duran kimsenin sahiplenmediği toprak benim
olabilir yeter ki o, ellerimle işlediğim bir toprak olsun.
E) Bir ülkenin uğradığı bozgunu iliklerimde duyabilirim
yeter ki o, aramda bağlantılar kurduğum ülkede
yaşanmış olsun.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220429053633375901-1433934_P6w1qnXFI.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri33Oznel olmak kendi içine kapanmak, düşünceye dalmak,
herkesten ve her şeyden ayrı olmak değildir. Aksine
dışa doğru, başkalarına doğru bir çeşit yöneliştir.
Bu yönelişledir ki benim dışımdakilere "benimdir"
diyebilirim. Ancak gerçekten yaşadığım, içinde kendimi
gördüğüm, bağlandığım bir şey benimdir. Çünkü beni
benden başka olanla birleştiren bağı yalnız ben
yaratabilirim.
SE
Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının
düşüncesini destekleyen bir örnek değildir?
A) İçerisinde bulunmadığım bir ordunun elde ettiği bir
zaferle sevinebilirim yeter ki o, kendi fetihlerimin bir
basamağı olsun.
B) İnşa aşamasında hiçbir emeğimin olmadığı bir eve
sahip olabilirim yeter ki o, içinde oturduğum bir ev
abi olsun.
Himalaya'nın doruğuna tırmanan adamın yaşadığı
serüven ile böbürlenebilirim yeter ki o, kendi başarısını
kanıtlamış olsun.
Xş
Şurada duran kimsenin sahiplenmediği toprak benim
olabilir yeter ki o, ellerimle işlediğim bir toprak olsun.
E) Bir ülkenin uğradığı bozgunu iliklerimde duyabilirim
yeter ki o, aramda bağlantılar kurduğum ülkede
yaşanmış olsun.
![10.
11-IV-1 - V-III-VI
m
1
solundaki devasa mezar taşlarını
d. köyden kaza merkezine giden bir
II. gözleriyle izlerken içimde oluşan
W. minibüsün camından daracık yolun
V. küçük bir köylü çocuğunun meraklı
VI. burukluğu hiçbir zaman unutmadım
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi pastan
üçüncü olur?
1
B) II
C) III
D) IV
E) V
1-IV-1-V-111 - VI](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220429020437346832-1435460_bvpT2eFQz.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri10.
11-IV-1 - V-III-VI
m
1
solundaki devasa mezar taşlarını
d. köyden kaza merkezine giden bir
II. gözleriyle izlerken içimde oluşan
W. minibüsün camından daracık yolun
V. küçük bir köylü çocuğunun meraklı
VI. burukluğu hiçbir zaman unutmadım
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi pastan
üçüncü olur?
1
B) II
C) III
D) IV
E) V
1-IV-1-V-111 - VI
![Beyaz Geceler Dostoyevski'nin en saf, en lirik kitabıdır.
Saflık kelimesiyle "karmaşık olmayan"ı kastediyorum.
Kitap sözü de okuyucuyu yanıltmasın: Dostoyevski
Beyaz Geceleri bir gazetede yayımlanacak basit ve
coşkulu bir hikaye olarak tasarlamıştı. Hikâye saflık
ve yalınlığını, kahramanlarının hep aynı kumaştan ve
renkten yapılmasından alır. Onların sözlerine hemen
inanırız. Önce inandıklarının, sonra tam tersine inanan
tipik Dostoyevski kahramanları yok bu kitapla. Bu
bakımdan Beyaz Geceler Dostoyevski'nin en özel,
en ayrıksı kitabı. Burada bizi etkileyen şey, kitabın ve
kahramanlarının bu saflığından gelen bir çeşit çocuksu
dürüstlük ve bizi yormayan tavırlarından yansıyan bir
mutluluk duygusu.
Bu parçada Beyaz Geceler'le ilgili olarak
aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir?
A) Adının veriliş öyküsünden
B) Kahramanlarının özelliklerinden
C) Diğer kitaplarından ayrılan yönlerinden
D) Oluşturuluş aşamasından
E) Okuyanda bıraktığı etkiden](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220428232738360507-4514745_9A9lSaWXi.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriBeyaz Geceler Dostoyevski'nin en saf, en lirik kitabıdır.
Saflık kelimesiyle "karmaşık olmayan"ı kastediyorum.
Kitap sözü de okuyucuyu yanıltmasın: Dostoyevski
Beyaz Geceleri bir gazetede yayımlanacak basit ve
coşkulu bir hikaye olarak tasarlamıştı. Hikâye saflık
ve yalınlığını, kahramanlarının hep aynı kumaştan ve
renkten yapılmasından alır. Onların sözlerine hemen
inanırız. Önce inandıklarının, sonra tam tersine inanan
tipik Dostoyevski kahramanları yok bu kitapla. Bu
bakımdan Beyaz Geceler Dostoyevski'nin en özel,
en ayrıksı kitabı. Burada bizi etkileyen şey, kitabın ve
kahramanlarının bu saflığından gelen bir çeşit çocuksu
dürüstlük ve bizi yormayan tavırlarından yansıyan bir
mutluluk duygusu.
Bu parçada Beyaz Geceler'le ilgili olarak
aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir?
A) Adının veriliş öyküsünden
B) Kahramanlarının özelliklerinden
C) Diğer kitaplarından ayrılan yönlerinden
D) Oluşturuluş aşamasından
E) Okuyanda bıraktığı etkiden
![i
12)
Gombrich, "Sanat ve Bilim" başlıklı incelemesinde,
sürekli soru sormayı ve sordurmayı bilimsel tutumun
doğal bir gereği sayar. Soru sorulmadan yapılan sanat
eğitiminin, kendini yinelemeye yol açabileceğinden söz
eder. Ünlü sanat kuramcısına göre, sanat alanındaki
bilimsel çalışmalar, yapılmışı yineleyerek değil, sanata
özgü olan bir tür serüven ruhundan, "bilinmeze adım
atabilme ruhundan" kendine yeni besin kaynakları
bulabilir. Buna karşılık sanatçıya da sanatta cesaretin
her şey demek olmadığını ancak eleştirel bir tutuma
eşlik eden cesarelin kişiyi gerçek başarıya
götürebileceğini öğrelebilir.
Bu parçada, sanat alanındaki bilimsel çalışmalarda
aşağıdakilerden hangisi önerilmektedir?
A) Yenilikler ortaya koymak ve irdeleyerek çalışmak
B) Daha önceki bilimsel araştırmaları rehber edinmek
C) Sanatçının, ileriye yönelik girişimlerini desteklemek
D) Sıra dışı konularda yazılmış eserlere gereken değeri
vermek
E) lyi eserle yetersiz eserin farkını tarafsız biçimde
ortaya koymak
Ünlü bir filo-
nye Don Kişotluk üstüne şimdiye değin cill-
(-
kle-
an
J
ini
i düş-
mama-](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220428220737302559-4514745_awFCd2Gpl.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerii
12)
Gombrich, "Sanat ve Bilim" başlıklı incelemesinde,
sürekli soru sormayı ve sordurmayı bilimsel tutumun
doğal bir gereği sayar. Soru sorulmadan yapılan sanat
eğitiminin, kendini yinelemeye yol açabileceğinden söz
eder. Ünlü sanat kuramcısına göre, sanat alanındaki
bilimsel çalışmalar, yapılmışı yineleyerek değil, sanata
özgü olan bir tür serüven ruhundan, "bilinmeze adım
atabilme ruhundan" kendine yeni besin kaynakları
bulabilir. Buna karşılık sanatçıya da sanatta cesaretin
her şey demek olmadığını ancak eleştirel bir tutuma
eşlik eden cesarelin kişiyi gerçek başarıya
götürebileceğini öğrelebilir.
Bu parçada, sanat alanındaki bilimsel çalışmalarda
aşağıdakilerden hangisi önerilmektedir?
A) Yenilikler ortaya koymak ve irdeleyerek çalışmak
B) Daha önceki bilimsel araştırmaları rehber edinmek
C) Sanatçının, ileriye yönelik girişimlerini desteklemek
D) Sıra dışı konularda yazılmış eserlere gereken değeri
vermek
E) lyi eserle yetersiz eserin farkını tarafsız biçimde
ortaya koymak
Ünlü bir filo-
nye Don Kişotluk üstüne şimdiye değin cill-
(-
kle-
an
J
ini
i düş-
mama-
![Ödüller, genç bir şairin adının altı fosforlu bir kalemle
çizilerek şiirlerinin tanınmasına olanak sağlıyorsa az
şey mi bu? Ya da usta bir şairin, şiire verdiği emeğin
ödülle taçlandırılmasının ne sakıncası olabilir ki? Üs-
telik şiir kitaplarının hemen hemen hiç satılmadığı,
dolayısıyla kitapçıların, bu kitapları raflarına koymaya
yanaşmadığı ve dağılımcıların, "şiir" sözcüğünü duy-
duğunda yüzlerini buruşturduğu günümüzde... Şiirin
bu konumuna gönlü razı olmayan şairlerin verdiği
emekleri, bütün şiirseverlerin takdirle karşılaması ge-
rektiği kanısındayım.
Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden ya-
kınmaktadır?
A) Ödüllere karşı çıkılmasından
B) Ödüllerin gelişigüzel dağıtılmasından
C) Günümüzde değer yargılarının değişmesinden
D) Genç şairlerin ödül alınca ustalaştıklarına inan-
malarından
oluştururken gerekli
E) Sanatçıların, yaratılarını
özeni göstermeyişlerinden](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220428195427946067-4514745_FLlii4TLJ.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriÖdüller, genç bir şairin adının altı fosforlu bir kalemle
çizilerek şiirlerinin tanınmasına olanak sağlıyorsa az
şey mi bu? Ya da usta bir şairin, şiire verdiği emeğin
ödülle taçlandırılmasının ne sakıncası olabilir ki? Üs-
telik şiir kitaplarının hemen hemen hiç satılmadığı,
dolayısıyla kitapçıların, bu kitapları raflarına koymaya
yanaşmadığı ve dağılımcıların, "şiir" sözcüğünü duy-
duğunda yüzlerini buruşturduğu günümüzde... Şiirin
bu konumuna gönlü razı olmayan şairlerin verdiği
emekleri, bütün şiirseverlerin takdirle karşılaması ge-
rektiği kanısındayım.
Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden ya-
kınmaktadır?
A) Ödüllere karşı çıkılmasından
B) Ödüllerin gelişigüzel dağıtılmasından
C) Günümüzde değer yargılarının değişmesinden
D) Genç şairlerin ödül alınca ustalaştıklarına inan-
malarından
oluştururken gerekli
E) Sanatçıların, yaratılarını
özeni göstermeyişlerinden
![Anılarını yazanlar çoğaldı. Bana da anılarımı yaz-
mamı söyleyenler oldu. Onlara, "Hiçbir zaman top-
lumun belleğine kazandırılacak anılarım olduğunu
düşünmedim." diye yanıt verdim. Gerçi bir yazar, bir
gazeteci olarak belirli olayları, kişileri çeşitli yazıla-
rimda anlattım ama kişiliklere, özel yaşantılara gir-
medim. Bana göre anılarını yazacak kişinin hem
kendine hem de gelecek kuşaklara karşı sorumluluk
taşıması gerekir. O kişi, çok şey görmüş, pek çok
insan tanımış, pek çok olayın tanığı olmuş olsa da
bunları dıştan bakan biri gibi anlatmalıdır. Bunun ya-
nı sıra kendini önemsememeli, öne çıkarmamalıdır.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, anila-
rini yazacak kişilerde aranacak özelliklerden bi-
ridir?
A) Yazdıklarının doğruluğuna inanma
B)
Farklı anlatım tekniklerinden yararlanma
Bilinen, tanınan bir sanatçı olma
D) Tanıklıklarının anlatımında öznellikten kaçınma
E)
Başkalarının gözlem ve yaşantılarından yarar-
lanma
ädillaen karnı almadım Ödüller bir](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220428195256589777-4514745_OLbeupGX9.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriAnılarını yazanlar çoğaldı. Bana da anılarımı yaz-
mamı söyleyenler oldu. Onlara, "Hiçbir zaman top-
lumun belleğine kazandırılacak anılarım olduğunu
düşünmedim." diye yanıt verdim. Gerçi bir yazar, bir
gazeteci olarak belirli olayları, kişileri çeşitli yazıla-
rimda anlattım ama kişiliklere, özel yaşantılara gir-
medim. Bana göre anılarını yazacak kişinin hem
kendine hem de gelecek kuşaklara karşı sorumluluk
taşıması gerekir. O kişi, çok şey görmüş, pek çok
insan tanımış, pek çok olayın tanığı olmuş olsa da
bunları dıştan bakan biri gibi anlatmalıdır. Bunun ya-
nı sıra kendini önemsememeli, öne çıkarmamalıdır.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, anila-
rini yazacak kişilerde aranacak özelliklerden bi-
ridir?
A) Yazdıklarının doğruluğuna inanma
B)
Farklı anlatım tekniklerinden yararlanma
Bilinen, tanınan bir sanatçı olma
D) Tanıklıklarının anlatımında öznellikten kaçınma
E)
Başkalarının gözlem ve yaşantılarından yarar-
lanma
ädillaen karnı almadım Ödüller bir
![3. Sevdiği insanları etrafında toplamayı bilenler gelecek
kuşaklara dostluk konusunda örnek olacak kişilerdir.
Diğerlerinden bahsetmiyorum bile. Onlar karınca gibi
çalışkan, arı gibi üretken kişilerdir. Tuttuğunu kopa-
ran, gayretli gayretli çalışan kimselerdir. Düşmez on-
lara yavaşlamak, çalışmamak. Onlar durmak bilme-
den çalışmaya devam ederler.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Karşılaştırma yapılmıştır.
B) Benzetmeye yer verilmiştir.
C) Nitelik bildiren ifadeler vardır.
D) İkileme yer almaktadır.
Kişileştirme yapılmıştır.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220428201128817963-3129309_b5EEPP4Tz.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri3. Sevdiği insanları etrafında toplamayı bilenler gelecek
kuşaklara dostluk konusunda örnek olacak kişilerdir.
Diğerlerinden bahsetmiyorum bile. Onlar karınca gibi
çalışkan, arı gibi üretken kişilerdir. Tuttuğunu kopa-
ran, gayretli gayretli çalışan kimselerdir. Düşmez on-
lara yavaşlamak, çalışmamak. Onlar durmak bilme-
den çalışmaya devam ederler.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Karşılaştırma yapılmıştır.
B) Benzetmeye yer verilmiştir.
C) Nitelik bildiren ifadeler vardır.
D) İkileme yer almaktadır.
Kişileştirme yapılmıştır.