Anlatım Biçimleri Soruları
![www.krakade
31. 1976 yılında Ingiltere'deki Bath Universitesinde, doon
celeri ile kaşıklan bokebileceklerini iddia eden bir grup
çocuk, kontrollo deneylere tabi tutulmuşlardır. Başlan-
giçta çalışmalar umut verici bir şekilde ilerlemiş ve bilim
adamlan sonunda telekineziye bilimsel bir açıklama ge-
tirebileceklerini düşünmeye başlamışlardır. Ancak -
I pek çok insan, psikolojik kanıtlar neticesinde insan
beyninin hayallerimizin ofesinde yeteneklere sahip
olduğuna inanmaktadır
II. sonrasında bilim adamları çocukların kimsenin gör-
mediğini sandıkları anlarda kaşıkları elleriyle fizik-
sel olarak eğdiklerini gizli kameralarla tespit etmiş-
lerdir
III. bulguları karışık ve yetersiz de olsa ortada mistik
etkilerin olduğuna inandırmaya yetmiştir
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yuka-
rıdakilerden hangileri getirilebilir?
A) Yalnız
B) Yalnız
C) Yalnız III
Lve 11
E) II ve III
7
diğer sayfaya geçiniz.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220427064525913656-1908239_nlBEvzfNR.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleriwww.krakade
31. 1976 yılında Ingiltere'deki Bath Universitesinde, doon
celeri ile kaşıklan bokebileceklerini iddia eden bir grup
çocuk, kontrollo deneylere tabi tutulmuşlardır. Başlan-
giçta çalışmalar umut verici bir şekilde ilerlemiş ve bilim
adamlan sonunda telekineziye bilimsel bir açıklama ge-
tirebileceklerini düşünmeye başlamışlardır. Ancak -
I pek çok insan, psikolojik kanıtlar neticesinde insan
beyninin hayallerimizin ofesinde yeteneklere sahip
olduğuna inanmaktadır
II. sonrasında bilim adamları çocukların kimsenin gör-
mediğini sandıkları anlarda kaşıkları elleriyle fizik-
sel olarak eğdiklerini gizli kameralarla tespit etmiş-
lerdir
III. bulguları karışık ve yetersiz de olsa ortada mistik
etkilerin olduğuna inandırmaya yetmiştir
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yuka-
rıdakilerden hangileri getirilebilir?
A) Yalnız
B) Yalnız
C) Yalnız III
Lve 11
E) II ve III
7
diğer sayfaya geçiniz.
![5. "Satılmiyor" gerekçesiyle şiir dizisini yayından kaldıran büyük
yayınevlerine her gün yenileri ekleniyor. Sayısız şiir dergisinin
çıktığı, antolojilerin, yıllıkların peş peşe sökün ettiği bir dönemde
üstelik. "Bir antoloji yüz şiir kitabına bedeldir." deniyor adeta.
Tadımlik olan doyumluk olanın yerine geçer oldu. Ancak, şiir
kitaplarının yeterince satmıyor oluşu sadece şimdiye özgü bir
durum değil. Has şiir, her zaman az satılmadı mı? Eskiden de
öyleydi; ama medyatik olmak, popüler olmak bugün olduğu kadar
prim yapmıyordu, göz boyamıyordu.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A)Yeni şiir kitaplarında okurun, aradığı tadi bulamadığına
B) Yayıncıların ticari kaygılarla şiir kitabı yayımlamak istemediğine
C)Antolojilerin, şiir kitaplarına tercih edilmeye başlandığına
Dliyi şiirin her dönemde alıcısının az olduğuna
E) Günümüzde medyatik olana daha çok ilgi duyulduğuna](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220427063120768785-282845_5wwSqB0Ll.jpg?w=256)
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri5. "Satılmiyor" gerekçesiyle şiir dizisini yayından kaldıran büyük
yayınevlerine her gün yenileri ekleniyor. Sayısız şiir dergisinin
çıktığı, antolojilerin, yıllıkların peş peşe sökün ettiği bir dönemde
üstelik. "Bir antoloji yüz şiir kitabına bedeldir." deniyor adeta.
Tadımlik olan doyumluk olanın yerine geçer oldu. Ancak, şiir
kitaplarının yeterince satmıyor oluşu sadece şimdiye özgü bir
durum değil. Has şiir, her zaman az satılmadı mı? Eskiden de
öyleydi; ama medyatik olmak, popüler olmak bugün olduğu kadar
prim yapmıyordu, göz boyamıyordu.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A)Yeni şiir kitaplarında okurun, aradığı tadi bulamadığına
B) Yayıncıların ticari kaygılarla şiir kitabı yayımlamak istemediğine
C)Antolojilerin, şiir kitaplarına tercih edilmeye başlandığına
Dliyi şiirin her dönemde alıcısının az olduğuna
E) Günümüzde medyatik olana daha çok ilgi duyulduğuna
![X
Sözcükte ve Söz Ö!
5.
Hedeflerimizi gerçekleştirememek sorunlar yaratsa da
hedefe ulaşmak da sorun yaratabilir. Bazen hedefleri-
mize, yaşamlarımızdaki daha önemli şeylerin uğruna
ulaşırız. Bu yanlış duvara dayalı merdiven durumudur
yani şu ünlü başarı merdiveninin tepesine çıktığımızda,
yanlış
bir duvara dayalı olduğunu fark ederiz merdivenin.
Bu parçada geçen "merdivenin
yanlış duvara dayalı
elduğunu fark etmek" sözüyle anlatılmak istenen
aşağıdakilerin
hangisidir?
A) Hedefe ulaşmak için yanlış yöntemler seçmek
B) Hedefi gerçekleştiremeyeceğini anlamak
C) İstenilen sonuca bir türlü ulaşamamak
D) Hayatta kendine yanlış hedef seçmek
E) İstenilen sonuca ulaştıktan sonra mutsuz olmak
(IN DENIZ](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220427055728267845-4230674_YSVg4ZhKT.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriX
Sözcükte ve Söz Ö!
5.
Hedeflerimizi gerçekleştirememek sorunlar yaratsa da
hedefe ulaşmak da sorun yaratabilir. Bazen hedefleri-
mize, yaşamlarımızdaki daha önemli şeylerin uğruna
ulaşırız. Bu yanlış duvara dayalı merdiven durumudur
yani şu ünlü başarı merdiveninin tepesine çıktığımızda,
yanlış
bir duvara dayalı olduğunu fark ederiz merdivenin.
Bu parçada geçen "merdivenin
yanlış duvara dayalı
elduğunu fark etmek" sözüyle anlatılmak istenen
aşağıdakilerin
hangisidir?
A) Hedefe ulaşmak için yanlış yöntemler seçmek
B) Hedefi gerçekleştiremeyeceğini anlamak
C) İstenilen sonuca bir türlü ulaşamamak
D) Hayatta kendine yanlış hedef seçmek
E) İstenilen sonuca ulaştıktan sonra mutsuz olmak
(IN DENIZ
![4.
Yaza yaza gördüm ki dil; benim için bir araç değil,
A:
R:
eserin temeli, iskeleti, her şeyi. Bu noktaya vardı
M
ğınızda, artık dili süslemenin, benzetmelere gitme-
nin, bol bol niteleme sıfatlarını kullanmanın bir an-
lami olmadığını görüyorsunuz. Göz boyamadan,
söz sanatlarının yaldızıyla içi boş imgeler oluştur-
madan, yalin, olduğunca yalın, yalansız dolansız
bir anlatım...
1. Sade bir anlatımı benimsemiştir.
II. Dili, eserlerinin ana malzemesi olarak görür.X
III. Betimlemelere az yer verir.
IV. Malzemesi nesneler ve insanlar olan büyülü bir
dünya sunar.
Kendisinden göyle söz eden bir yazar için yu-
karıdakilerden hangileri söylenemez?
A) Yalnız II B) Yalnız IV C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
(2014 - YGS)](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220427053352539135-805846_rV5feCThC.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri4.
Yaza yaza gördüm ki dil; benim için bir araç değil,
A:
R:
eserin temeli, iskeleti, her şeyi. Bu noktaya vardı
M
ğınızda, artık dili süslemenin, benzetmelere gitme-
nin, bol bol niteleme sıfatlarını kullanmanın bir an-
lami olmadığını görüyorsunuz. Göz boyamadan,
söz sanatlarının yaldızıyla içi boş imgeler oluştur-
madan, yalin, olduğunca yalın, yalansız dolansız
bir anlatım...
1. Sade bir anlatımı benimsemiştir.
II. Dili, eserlerinin ana malzemesi olarak görür.X
III. Betimlemelere az yer verir.
IV. Malzemesi nesneler ve insanlar olan büyülü bir
dünya sunar.
Kendisinden göyle söz eden bir yazar için yu-
karıdakilerden hangileri söylenemez?
A) Yalnız II B) Yalnız IV C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
(2014 - YGS)
![DENEME 6
lan
*
dir
r daha
1. Bir
>, bir
23. Mutluluğun herkes için geçerli tarifi var mıdır? Sevme
biçimlerimiz nasıl farklıysa mutluluğa bakışımız da farklıdır.
Bazıları için mutluluk huzurdur, başını yastığa koyduğunda
dalıvermektir en derin uykulara. Uyandığında yanı başında
nefes alan can için şükretmektir. Benim içinse mutluluk
paylaşmaktır. Birlikte ağlamaktır hıçkıra hıçkıra ve yine
birlikte gülmektir en olmadık şeylere. Onunla “bir” olmaktır.
Şair ne güzel tercüman olmuş gönlümden, aklımdan
geçenlere: "----" İşte bunu diyebileceğim veya bana bu
sözleri söyleyebilecek birine sahip olmaktır mutluluk.
nun,
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
aşağıdaki dizelerden hangisi getirilmelidir?
A) Aklından geçer mi dersin aklımdan geçenler
Vazgeç kardeşim, ayrıdır bindiğimiz gemiler
B) Damarların, damarlarıma bağlı kanından
Tükenmekte olan, benim de sevincimdir
C) Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış
Kendi yolumu çizdiğimde anladım
D) Ölümsüzlüğün sofrasına bağdaş kursam
Ve anlatsam o ağlatan mutluluğu
E) Sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
Palme Yayınevi](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220426183834154970-1393527_SZrMvlxUl.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriDENEME 6
lan
*
dir
r daha
1. Bir
>, bir
23. Mutluluğun herkes için geçerli tarifi var mıdır? Sevme
biçimlerimiz nasıl farklıysa mutluluğa bakışımız da farklıdır.
Bazıları için mutluluk huzurdur, başını yastığa koyduğunda
dalıvermektir en derin uykulara. Uyandığında yanı başında
nefes alan can için şükretmektir. Benim içinse mutluluk
paylaşmaktır. Birlikte ağlamaktır hıçkıra hıçkıra ve yine
birlikte gülmektir en olmadık şeylere. Onunla “bir” olmaktır.
Şair ne güzel tercüman olmuş gönlümden, aklımdan
geçenlere: "----" İşte bunu diyebileceğim veya bana bu
sözleri söyleyebilecek birine sahip olmaktır mutluluk.
nun,
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
aşağıdaki dizelerden hangisi getirilmelidir?
A) Aklından geçer mi dersin aklımdan geçenler
Vazgeç kardeşim, ayrıdır bindiğimiz gemiler
B) Damarların, damarlarıma bağlı kanından
Tükenmekte olan, benim de sevincimdir
C) Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış
Kendi yolumu çizdiğimde anladım
D) Ölümsüzlüğün sofrasına bağdaş kursam
Ve anlatsam o ağlatan mutluluğu
E) Sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
Palme Yayınevi
![she yansıyabilmektedir.
34. Mektup yazma alışkanlığının giderek azalması, mektup
romanların da eskinin bir sanat formu olarak bir köşede
kalmasına neden olacak gibi görünüyor. Renkli ve koku-
lu kâğıtlara, pahalı dolma kalemlerle, şık el yazılarıyla
yazılan titizlik örneği mektuplar, son günlerini yaşıyor.
Fakslarla, internet'le ve cep telefonlarıyla yollanan me-
sajlar, eskinin mektuplarının yerini çoktan aldi/ Bunlarla
birlikte yeni bir iletişim
dili de gelişti. Mektup roman tü-
ründe yeni eserler yazılmaya başlandı. Andrew
Devies'in Dirty Faxes (Kirli Fakslar) romanı ve İnternet
diyaloqlarının anlatıldığı romanlar belki de bu türe yeni
bir soluk getirecek.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A Betimleme? By Kişileştirme
Tanımlama DYAçıklamaya yer verme
EyOrnekleme](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220426163436731683-1209888_UIPqlFG8t.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerishe yansıyabilmektedir.
34. Mektup yazma alışkanlığının giderek azalması, mektup
romanların da eskinin bir sanat formu olarak bir köşede
kalmasına neden olacak gibi görünüyor. Renkli ve koku-
lu kâğıtlara, pahalı dolma kalemlerle, şık el yazılarıyla
yazılan titizlik örneği mektuplar, son günlerini yaşıyor.
Fakslarla, internet'le ve cep telefonlarıyla yollanan me-
sajlar, eskinin mektuplarının yerini çoktan aldi/ Bunlarla
birlikte yeni bir iletişim
dili de gelişti. Mektup roman tü-
ründe yeni eserler yazılmaya başlandı. Andrew
Devies'in Dirty Faxes (Kirli Fakslar) romanı ve İnternet
diyaloqlarının anlatıldığı romanlar belki de bu türe yeni
bir soluk getirecek.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A Betimleme? By Kişileştirme
Tanımlama DYAçıklamaya yer verme
EyOrnekleme
![Türkçede kırkpare, yamali bohça, hanım dilendi bey
beğendi gibi pek çok isimle anılan kırkyama, çeşitli
renk ve desendeki bez parçalarının değişik şekilleriyle
bir araya getirilerek yapılan bir el sanatıdır. Kırkyama,
eldeki malzemelerle ihtiyaç duyulan eşyaların üretilmesi
zorunluluğundan doğmuştur. Bazı kaynaklara göre
Orta Asya bazılarına göreyse Misir kaynaklı
. Bugün
bilinen en eski kırkyama parçası, bir İskit kabile reisi-
nin mezarında bulunmuş. Marco Polo'ya göre Budist
rahipler, İpek Yolu'ndan geçen yolcuların mabetlere
bıraktıkları kumaş parçalardan yapılmış giysiler kul-
lanırlardı. Kırkyamaların Haçlı Seferleri'yle Avrupa'ya
ve daha sonra da keşifler yoluyla Amerika'ya geçtiği
düşünülmektedir. Kırkyama, günümüzde bir hobi olarak
varlığını sürdürüyor. Üretimi ister elle ister makineyle
yapılsın kırkyamaya yeni başlayanlar, kendilerini renkli
bir dünyaya açılan dayanışmanın kapısında buluyor.
25. Bu parçada kırkyamayla ilgili olarak
Parça kumaşların değerlendirilmesiyle oluştuğuna
II. Hem makineyle hem de elle yapıldığına
III. Günümüzde bir uğraşı olarak devam ettiğine
IV. İskitlere ait mezarların birçoğunda bulunduğuna
numaralanmış cümlelerden hangisi ya da hangileri
çıkarılamaz?
A) I ve II
B) Il ve III
D) Yalnız III
I ve III
E) Yalnız IV
26. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
yer verilmemiştir?
c
A) Karşılaştırma
B) Tahmin
C) Tasari
D) Tanımlama
E) Somutlama](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220426174848965690-4336664_qyGzc7SGm.jpg?w=256)
Lise Türkçe
anlatim-bicimleriTürkçede kırkpare, yamali bohça, hanım dilendi bey
beğendi gibi pek çok isimle anılan kırkyama, çeşitli
renk ve desendeki bez parçalarının değişik şekilleriyle
bir araya getirilerek yapılan bir el sanatıdır. Kırkyama,
eldeki malzemelerle ihtiyaç duyulan eşyaların üretilmesi
zorunluluğundan doğmuştur. Bazı kaynaklara göre
Orta Asya bazılarına göreyse Misir kaynaklı
. Bugün
bilinen en eski kırkyama parçası, bir İskit kabile reisi-
nin mezarında bulunmuş. Marco Polo'ya göre Budist
rahipler, İpek Yolu'ndan geçen yolcuların mabetlere
bıraktıkları kumaş parçalardan yapılmış giysiler kul-
lanırlardı. Kırkyamaların Haçlı Seferleri'yle Avrupa'ya
ve daha sonra da keşifler yoluyla Amerika'ya geçtiği
düşünülmektedir. Kırkyama, günümüzde bir hobi olarak
varlığını sürdürüyor. Üretimi ister elle ister makineyle
yapılsın kırkyamaya yeni başlayanlar, kendilerini renkli
bir dünyaya açılan dayanışmanın kapısında buluyor.
25. Bu parçada kırkyamayla ilgili olarak
Parça kumaşların değerlendirilmesiyle oluştuğuna
II. Hem makineyle hem de elle yapıldığına
III. Günümüzde bir uğraşı olarak devam ettiğine
IV. İskitlere ait mezarların birçoğunda bulunduğuna
numaralanmış cümlelerden hangisi ya da hangileri
çıkarılamaz?
A) I ve II
B) Il ve III
D) Yalnız III
I ve III
E) Yalnız IV
26. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
yer verilmemiştir?
c
A) Karşılaştırma
B) Tahmin
C) Tasari
D) Tanımlama
E) Somutlama
![32. Var olan, yaşanan, algılanan ve kurgulanan gerçeklikler
arasında biteviye mekik dokuyan hikâyenin derdi, hiç
kimseleri aklayıp paklamak, mahkûm etmek değil,
insanın bu baş döndürücü kâinattaki koordinatlarına,
anlam dünyasına yaklaşmaya çalışmak... Hikâye,
kalpsiz dünyada var olan her şeyin içine bir kalp
yerleştirip o kalp atışlarını dinlemeye çalışır.
Bu parçada hikâye ile ilgili söylenen "kalpsiz
dünyada var olan her şeyin içine bir kalp yerleştirmek"
sözüyle anlatılmak istenen nedir?
A) Her şeye karşı olumlu yaklaşımlar sergilemek
B) Ele aldığı varlıklara yaşarlık kazandırmak
C) Gerçekçi olay ve kahramanlar barındırmak
D) Yer verdiği her varlığın duygularını, düşüncelerini
anlamaya çalışmak
E) Karakterlerine farklı nitelikler yüklemek](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220426120911684313-4417814_ILPmtlz8N.jpg?w=256)
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri32. Var olan, yaşanan, algılanan ve kurgulanan gerçeklikler
arasında biteviye mekik dokuyan hikâyenin derdi, hiç
kimseleri aklayıp paklamak, mahkûm etmek değil,
insanın bu baş döndürücü kâinattaki koordinatlarına,
anlam dünyasına yaklaşmaya çalışmak... Hikâye,
kalpsiz dünyada var olan her şeyin içine bir kalp
yerleştirip o kalp atışlarını dinlemeye çalışır.
Bu parçada hikâye ile ilgili söylenen "kalpsiz
dünyada var olan her şeyin içine bir kalp yerleştirmek"
sözüyle anlatılmak istenen nedir?
A) Her şeye karşı olumlu yaklaşımlar sergilemek
B) Ele aldığı varlıklara yaşarlık kazandırmak
C) Gerçekçi olay ve kahramanlar barındırmak
D) Yer verdiği her varlığın duygularını, düşüncelerini
anlamaya çalışmak
E) Karakterlerine farklı nitelikler yüklemek
![21. (1) Fenomenoloji (görüngübilim), Edmund Husserl tarafından
geliştirilmiş olan felsefe görüşüdür. (II) 20. yüzyılın ilk çeyre-
ğinde, bilimde ve düşünce sisteminde beliren genel bunalı-
min içinde doğmuştur. (III) Husserlci fenomenoloji, bu bağ-
lamda metafiziği sona erdirerek somut yaşantıya dönmek ve
böylece tıkanmış olan felsefeye yeni bir başlangıç yapma
iddiasıyla ortaya çıkmıştır. (IV) Bir felsefe akımı olmaktan
çok yöntem olarak tarifi yaygın olan fenomenoloji, her şey-
den önce dolaysız olarak verilmiş olanı betimlemeye daya-
nir. (V) Fenomenoloji, 20. yüzyıl felsefesinde ve kuramsal
tartışmalarında etkili ve belirleyici özelliğe sahip bir yöntem-
dir. (VI) Heidegger'den Sartre'a, Frankfurt Okulu'ndan Fou-
cault'a ve postmodern düşünürlere kadar pek çok düşünür
ve felsefi eğilimde etkisi hissedilir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
hangi cümleyle başlar?
A)
B)
MI
CIV
DW
E) 1](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220426141227025375-1144752_IHthP4ywl.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri21. (1) Fenomenoloji (görüngübilim), Edmund Husserl tarafından
geliştirilmiş olan felsefe görüşüdür. (II) 20. yüzyılın ilk çeyre-
ğinde, bilimde ve düşünce sisteminde beliren genel bunalı-
min içinde doğmuştur. (III) Husserlci fenomenoloji, bu bağ-
lamda metafiziği sona erdirerek somut yaşantıya dönmek ve
böylece tıkanmış olan felsefeye yeni bir başlangıç yapma
iddiasıyla ortaya çıkmıştır. (IV) Bir felsefe akımı olmaktan
çok yöntem olarak tarifi yaygın olan fenomenoloji, her şey-
den önce dolaysız olarak verilmiş olanı betimlemeye daya-
nir. (V) Fenomenoloji, 20. yüzyıl felsefesinde ve kuramsal
tartışmalarında etkili ve belirleyici özelliğe sahip bir yöntem-
dir. (VI) Heidegger'den Sartre'a, Frankfurt Okulu'ndan Fou-
cault'a ve postmodern düşünürlere kadar pek çok düşünür
ve felsefi eğilimde etkisi hissedilir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
hangi cümleyle başlar?
A)
B)
MI
CIV
DW
E) 1
![2. (1) Dille ilgili bir yanlışlık gördüm mü söylemeden, yazma-
dan duramam. (II) Ben bu yanlışları söylediğimde bana,
sanki senin yanlışın yok, diyorlar. (III) Ben benim yanlışım,
eksiğim yoktur, demiyorum. (IV) Ama benim kusurlarım,
başkasının yanlışını görmeme ve göstermeme engel mi?
() Bir şeyin doğrusunu bildirmek, insanlara kötülük et-
mek demek değildir. (VI) Başkaları da benim yanlışlarımı,
eksiklerimi bulup göstersin.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220426141404962851-1239529_Xvlsger7u.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri2. (1) Dille ilgili bir yanlışlık gördüm mü söylemeden, yazma-
dan duramam. (II) Ben bu yanlışları söylediğimde bana,
sanki senin yanlışın yok, diyorlar. (III) Ben benim yanlışım,
eksiğim yoktur, demiyorum. (IV) Ama benim kusurlarım,
başkasının yanlışını görmeme ve göstermeme engel mi?
() Bir şeyin doğrusunu bildirmek, insanlara kötülük et-
mek demek değildir. (VI) Başkaları da benim yanlışlarımı,
eksiklerimi bulup göstersin.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
![1.
Bazı sanatçılarla ilgili aşağıdaki açıklamalardan han-
gisi, ayraç içinde verilen özellikle uyuşmamaktadır?
A) Onun anlattığı ayrıntıların zenginliğine, betimlediği
çevrelerin ve tahlilini yaptığı
insanların gördüklerimi-
ze benzemesine ve kişilerin konuşmalarıyla kültürel
seviyelerinin uyumlu olmasına bakarak onun inandı-
rici bir anlatımı vardır diyebiliriz. (gerçekçilik)
B) Anlamları bilinmeyen sözcüklere yer vermemesi, söy-
leyiş güçlüğü yaratacak söyleyişlerden kaçınması,
okuyucuya keyif veren bir metnin ortaya çıkmasını
sağlamış. (akıcılık)
C) Anlamın altında ezdirmediği anlatımın ona sunduğu
en büyük ödül, belli bir çağın değil, her çağın insanına
seslenebilecek güçlü bir ses olmasıdır. (hümanizm)
D) Kendi dünya görüşünü, siyasi anlayışını okuyucusu-
na empoze etmek için adım başı slogan atan ve ken-
dince bazı aforizmaları benimsetmeye çalışan sonra
da sanat yaptığını sanan bir yazarı sanatçı saflarına
koymak sanata hakarettir. (tezli anlatım)
E) Roman yazacağım diyen bir sanatçının anlattıkları
gerçek değildir ama gerçeğe de aykırı değildir; bu
bağlamda romancinin romanın başında cömertli-
ğinden söz ettiği bir kahramana dostlar meclisinde
masanın hesabını ödetmesi gerekirdi. (tutarsız anla-
tim)](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220426135728195954-1377618_IUodZYaa7.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri1.
Bazı sanatçılarla ilgili aşağıdaki açıklamalardan han-
gisi, ayraç içinde verilen özellikle uyuşmamaktadır?
A) Onun anlattığı ayrıntıların zenginliğine, betimlediği
çevrelerin ve tahlilini yaptığı
insanların gördüklerimi-
ze benzemesine ve kişilerin konuşmalarıyla kültürel
seviyelerinin uyumlu olmasına bakarak onun inandı-
rici bir anlatımı vardır diyebiliriz. (gerçekçilik)
B) Anlamları bilinmeyen sözcüklere yer vermemesi, söy-
leyiş güçlüğü yaratacak söyleyişlerden kaçınması,
okuyucuya keyif veren bir metnin ortaya çıkmasını
sağlamış. (akıcılık)
C) Anlamın altında ezdirmediği anlatımın ona sunduğu
en büyük ödül, belli bir çağın değil, her çağın insanına
seslenebilecek güçlü bir ses olmasıdır. (hümanizm)
D) Kendi dünya görüşünü, siyasi anlayışını okuyucusu-
na empoze etmek için adım başı slogan atan ve ken-
dince bazı aforizmaları benimsetmeye çalışan sonra
da sanat yaptığını sanan bir yazarı sanatçı saflarına
koymak sanata hakarettir. (tezli anlatım)
E) Roman yazacağım diyen bir sanatçının anlattıkları
gerçek değildir ama gerçeğe de aykırı değildir; bu
bağlamda romancinin romanın başında cömertli-
ğinden söz ettiği bir kahramana dostlar meclisinde
masanın hesabını ödetmesi gerekirdi. (tutarsız anla-
tim)
![Deneme - 8
Fr, ne
sana-
azdır.
cinde
aşa-
ciden
r ve
nesi,
lica
yol
ası,
yurt
40. Ham madde, bir ürünün elde edilmesinde kullanılan mad-
delerin işlenmemiş hâlidir. Petrol, ham maddelerden üre-
tilen bir ürün değildir. Petrolün kendisi bir ham maddedir
ve petrolden yakıt, plastik, çeşitli ilaçlar gibi pek çok ürün
üretilir. Petrolün oluşumuysa milyonlarca yıl öncesinde
ölü bitki ve hayvanların deniz dibine çökmesiyle başlar.
Ardından bu ölü bitki ve hayvanların üzerleri kum ve
çamurla örtülür. Bu örtü tabakası zaman içinde kayaçla-
ra dönüşür. Bu kayaçların altında yüksek basınçlı, aynı
zamanda sıcak ve oksijensiz bir ortam oluşur. Bu ortamda
bulunan ölü bitki ve hayvanlar bakterilerinin de etkisiyle
çürüyerek petrole dönüşür. Petrolün rengine gelince...
Petrolün rengi her zaman siyah olmaz. Yeşilden siyaha
kadar değişen tonlarda olabilen koyu bir renge sahiptir.
Rengini, yapısında bulunan hidrojen ve karbon bileşikle-
rinden (hidrokarbonlar), azot, kükürt, oksijen, su, silisyum,
demir
, alüminyum benzeri elementlerden alır.
çin
nin
ak-
Bu parçada;
1. oksijen
nur
II. ölü bitkilerin türü,
-le
III. azot miktarı.
2
XV. basınç
ak
BENIM HOCAM
değişkenlerinden hangilerinin petrolün oluşumuyla
olan bağlantısından söz edilmemiştir?
A) Yalnız 1 B) Yalnız TV
vo
Dve
5) ve Ill.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425213756015148-4434260_rshM3gp5a.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriDeneme - 8
Fr, ne
sana-
azdır.
cinde
aşa-
ciden
r ve
nesi,
lica
yol
ası,
yurt
40. Ham madde, bir ürünün elde edilmesinde kullanılan mad-
delerin işlenmemiş hâlidir. Petrol, ham maddelerden üre-
tilen bir ürün değildir. Petrolün kendisi bir ham maddedir
ve petrolden yakıt, plastik, çeşitli ilaçlar gibi pek çok ürün
üretilir. Petrolün oluşumuysa milyonlarca yıl öncesinde
ölü bitki ve hayvanların deniz dibine çökmesiyle başlar.
Ardından bu ölü bitki ve hayvanların üzerleri kum ve
çamurla örtülür. Bu örtü tabakası zaman içinde kayaçla-
ra dönüşür. Bu kayaçların altında yüksek basınçlı, aynı
zamanda sıcak ve oksijensiz bir ortam oluşur. Bu ortamda
bulunan ölü bitki ve hayvanlar bakterilerinin de etkisiyle
çürüyerek petrole dönüşür. Petrolün rengine gelince...
Petrolün rengi her zaman siyah olmaz. Yeşilden siyaha
kadar değişen tonlarda olabilen koyu bir renge sahiptir.
Rengini, yapısında bulunan hidrojen ve karbon bileşikle-
rinden (hidrokarbonlar), azot, kükürt, oksijen, su, silisyum,
demir
, alüminyum benzeri elementlerden alır.
çin
nin
ak-
Bu parçada;
1. oksijen
nur
II. ölü bitkilerin türü,
-le
III. azot miktarı.
2
XV. basınç
ak
BENIM HOCAM
değişkenlerinden hangilerinin petrolün oluşumuyla
olan bağlantısından söz edilmemiştir?
A) Yalnız 1 B) Yalnız TV
vo
Dve
5) ve Ill.
![CE TESTI
YT
A
20. Mekânın bir hafızaya sahip olması, insanla yaşamış
olmasına bağlıdır. Eşya ve mekânın hafızasında zama-
nin içinde devrede devrede yaşayan insanın evren
hakkindaki tasarımları, idealleri, umut ve korkuları, sos-
yal ilişkileri, bireysel gizlilik ve yalnızlıkları vardır. Yani,
zaman kaybolmamakta mekânlaşarak yaşamaktadır.
Modern bilgi ve kuramlar, mekânı zamanla birleştirerek
biyolojik, sosyal, politik, kültürel değişim ve gelişim
çözümlemeleri yapmaktadır. Özel, kamusal, bireysel,
toplumsal bütün yerler, kutsal, siyasal kültürel simgeleri
olan bütün yerler, mekânsal bütün imgeler, gözenekle-
rine zamanı yerleştirmiş olarak insan-mekan ilişkisinde
bütüncül çözümlemelerin en önemli parçaları olarak
düşünülmelidir. Mekânsal pratik, mekanın temsilleri,
temsili mekanlar... Bu kavramlar sırasıyla yaşanılan
düşünülen, algılanan yerleri gösterir. Özün ve sonsuz
yenilenenin ne olduğu mekânların hafızasında durmak-
tadır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdskilerden hangisi
yoktur? V
A). Apiklama
B) Tartışma
C) Karşılaştırma
D) ikileme
E) Kişileştirme](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220426114622854687-2216345_bkDD4TNrf.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriCE TESTI
YT
A
20. Mekânın bir hafızaya sahip olması, insanla yaşamış
olmasına bağlıdır. Eşya ve mekânın hafızasında zama-
nin içinde devrede devrede yaşayan insanın evren
hakkindaki tasarımları, idealleri, umut ve korkuları, sos-
yal ilişkileri, bireysel gizlilik ve yalnızlıkları vardır. Yani,
zaman kaybolmamakta mekânlaşarak yaşamaktadır.
Modern bilgi ve kuramlar, mekânı zamanla birleştirerek
biyolojik, sosyal, politik, kültürel değişim ve gelişim
çözümlemeleri yapmaktadır. Özel, kamusal, bireysel,
toplumsal bütün yerler, kutsal, siyasal kültürel simgeleri
olan bütün yerler, mekânsal bütün imgeler, gözenekle-
rine zamanı yerleştirmiş olarak insan-mekan ilişkisinde
bütüncül çözümlemelerin en önemli parçaları olarak
düşünülmelidir. Mekânsal pratik, mekanın temsilleri,
temsili mekanlar... Bu kavramlar sırasıyla yaşanılan
düşünülen, algılanan yerleri gösterir. Özün ve sonsuz
yenilenenin ne olduğu mekânların hafızasında durmak-
tadır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdskilerden hangisi
yoktur? V
A). Apiklama
B) Tartışma
C) Karşılaştırma
D) ikileme
E) Kişileştirme
![19. Gerçek sanat, tipki oyun gibi kendisi dışında hiçbir
amacı olmayan, herhangi bir çikar amacı gütmeyen
bir etkinliktir. Bu bakımdan Van Gogh ve Gauguin
gerçek birer sanatçıdır. Çünkü onlar resim yapmak
resim yapmışlar ve resim yapmanın veya satmanın
kendilerine sağlayacağı olanaklarla bu olanakların
kullanılmasının sağlayabileceği maddi – manevi
hazlarla hiç ilgilenmemişler.
Yukarıdaki paragraf için aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Dil göndergesel işlevde kullanılmıştır.
B) Benzetme vardır.
C) Örnekleme yapılmıştır.
D) Tanımlama yapılmıştır.
E) Neden-sonuç cümlesine yer verilmiştir
.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220426112443362676-1351193_Z4y1fr75N.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri19. Gerçek sanat, tipki oyun gibi kendisi dışında hiçbir
amacı olmayan, herhangi bir çikar amacı gütmeyen
bir etkinliktir. Bu bakımdan Van Gogh ve Gauguin
gerçek birer sanatçıdır. Çünkü onlar resim yapmak
resim yapmışlar ve resim yapmanın veya satmanın
kendilerine sağlayacağı olanaklarla bu olanakların
kullanılmasının sağlayabileceği maddi – manevi
hazlarla hiç ilgilenmemişler.
Yukarıdaki paragraf için aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Dil göndergesel işlevde kullanılmıştır.
B) Benzetme vardır.
C) Örnekleme yapılmıştır.
D) Tanımlama yapılmıştır.
E) Neden-sonuç cümlesine yer verilmiştir
.
![8.
Ben bir ülkenin uygarlık düzeyini mizahına ve mizahçılarına
gösterilen hoşgörüyle ölçerim. Mizah, tüm dünyada dikenli
tellerle çevrili mayınlı bir tarlada ilerler. Mizahın işlevi, elindeki
dedektörle tarladaki mayınların yerini göstermektir. Bu bilgi-
yi alanların da yapması gereken elbette bunları temizlemektir.
Ancak maalesef bizde mizahın sorguladığı yanlışlardan ders
alması gereken yetkililer mizahçıya düşman olurlar. Böylelik-
le mizahın asıl besin kaynağı olan hoşgörü geçerliliğini yiti-
rir. Böyle bir durumda ülkemizde demokrasinin geliştiğini ve
uygarlık seviyesine ilerlediğini söylemek zorlaşıyor.
Bu parçadan mizahla ilgili olarak çıkarılabilecek en kap-
samlı yargı aşağıdakilerden hangisidir?
An Doğası gereği birilerini rahatsız etmesine karşın insanlar
mizaha karşı hoşgörülü olmalıdır.
B) Yol göstericiliğinden yararlanılmayan ülkemizde demokra-
sinin geliştiği söylemek mümkün değildir.
C) Yol göstericilikten hoşgörüye kadar farklı özelliğe sahip
mizaha gerekli önemin verilmesi gerekir.
DY Mizahçı, alanının getireceği tehlikeleri göze alabilecek nite-
liklere sahip olmalıdır.
E) Uygar ülkelerde mizah bütün sanatlardan daha önemlidir;
mizah, en çok ilgi gören sanattır.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220426113721152386-3881905_Jv9lIYDAM.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri8.
Ben bir ülkenin uygarlık düzeyini mizahına ve mizahçılarına
gösterilen hoşgörüyle ölçerim. Mizah, tüm dünyada dikenli
tellerle çevrili mayınlı bir tarlada ilerler. Mizahın işlevi, elindeki
dedektörle tarladaki mayınların yerini göstermektir. Bu bilgi-
yi alanların da yapması gereken elbette bunları temizlemektir.
Ancak maalesef bizde mizahın sorguladığı yanlışlardan ders
alması gereken yetkililer mizahçıya düşman olurlar. Böylelik-
le mizahın asıl besin kaynağı olan hoşgörü geçerliliğini yiti-
rir. Böyle bir durumda ülkemizde demokrasinin geliştiğini ve
uygarlık seviyesine ilerlediğini söylemek zorlaşıyor.
Bu parçadan mizahla ilgili olarak çıkarılabilecek en kap-
samlı yargı aşağıdakilerden hangisidir?
An Doğası gereği birilerini rahatsız etmesine karşın insanlar
mizaha karşı hoşgörülü olmalıdır.
B) Yol göstericiliğinden yararlanılmayan ülkemizde demokra-
sinin geliştiği söylemek mümkün değildir.
C) Yol göstericilikten hoşgörüye kadar farklı özelliğe sahip
mizaha gerekli önemin verilmesi gerekir.
DY Mizahçı, alanının getireceği tehlikeleri göze alabilecek nite-
liklere sahip olmalıdır.
E) Uygar ülkelerde mizah bütün sanatlardan daha önemlidir;
mizah, en çok ilgi gören sanattır.
![B
10. Ana dili öğretimini Türkçenin söz değerlerine dayandırmak
gerekir. (1) Yıldız yerine "star", gösteri yerine "şov" gibi ya-
bancı sözcükleri kullanır; sürekli olarak anlamını bilmediği-
miz Arapça sözcükleri yinelersek çocukların söz dağarcığı
karmaşık bir hâl alır. (II) Çocuklarımız arasından sanatçıla-
rin, bilim insanlarının çıkmasını daha başlangıçta engelle-
miş oluruz. (III) Çünkü bilgin ya da sanatçı, bulgu ve yar-
gilarini, gözlem ve deneyimlerini, ana dilinin kavramları
üzerine kurari (IV) Kavramlar açısından duruluk kazan-
mamış bir zihin,
açık seçik düşünemeyeceğinden, bir bu-
luş ya da yapıt ortaya koyamaz. )
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine "Bun-
lardan da öte, sözcükler açık ve aydınlık bir anlam kaza-
namaz."
cümlesi getirilmelidir?
D)
E) V
C) III
BI
AT](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220426105924999181-4297906_0Hj0pV6fz.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriB
10. Ana dili öğretimini Türkçenin söz değerlerine dayandırmak
gerekir. (1) Yıldız yerine "star", gösteri yerine "şov" gibi ya-
bancı sözcükleri kullanır; sürekli olarak anlamını bilmediği-
miz Arapça sözcükleri yinelersek çocukların söz dağarcığı
karmaşık bir hâl alır. (II) Çocuklarımız arasından sanatçıla-
rin, bilim insanlarının çıkmasını daha başlangıçta engelle-
miş oluruz. (III) Çünkü bilgin ya da sanatçı, bulgu ve yar-
gilarini, gözlem ve deneyimlerini, ana dilinin kavramları
üzerine kurari (IV) Kavramlar açısından duruluk kazan-
mamış bir zihin,
açık seçik düşünemeyeceğinden, bir bu-
luş ya da yapıt ortaya koyamaz. )
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine "Bun-
lardan da öte, sözcükler açık ve aydınlık bir anlam kaza-
namaz."
cümlesi getirilmelidir?
D)
E) V
C) III
BI
AT