Anlatım Biçimleri Soruları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri5. (1) “Cümleler", zor diyebileceğimiz kitaplardan biri. (II)
Bunun nedeni, içinde yer alan aforizmaların ya da bun-
ların arasındaki sistematiğin zorluğu değil. (III) Metin
üzerinde ilerledikçe görüyoruz ki cümlelerin her biri bü-
yük bir birikimin, yıllar içinde süzülüp gelen bir dil dene-
yiminin sonucu olmanın yanı sıra iki sıra dışı ve keskin
zekâlı oyuncunun bir satranç tahtasında yer alan hamle-
lerine benziyor. (VI) “Cümleler'e konu olan kavramlar ko-
nusunda ne kadar bilgiliyseniz bir cümlenin anlamına ve
derinliğine o kadar yakın olacaksınız. (V) Benzer biçim-
de bazı cümleler bazı büyük yazarlarla ilişkilendirilmiş.
(VI) Bu yazarların külliyatına hâkim okur daha farklı bir yol-
culuk yapacaktır cümleler arasında.
Bu parçada I. cümlede belirtilen yargının nedeni nu-
maralanmış cümlelerin hangisinde verilmiştir?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri1. Biz de bir eleştirmen olarak, bir tablodaki fırça
izlerine takılan ziyaretçinin "Hiçbir şey
anlamadım." demek yerine "Duygulanmadım, bir
şey hissetmedim." demesini bekleriz.
11 Picasso, tablolarını anlamak isteyenlere "Neden
kuş seslerini anlamaya çalışmiyorsunuz, yalnızca
seviyorsunuz da resme gelince onu anlamak
istiyorsunuz?" diye sormaktan kendini
alamamıştır.
II. Büyük usta, bu soruyu sorarken, resimde
anlaşılması gereken şeyin nesne olmayıp
çizgilerle renklerin uyumu olduğunu vurgulamak
ister.
IV. Kimi sanatseverler, bir edebi esere nasıl
yaklaşıyorlarsa bir tabloya da öyle bakmak
isterler
V. Oysa her sanat dalinin, kullandığı malzemeye
bağlı olarak değişen, kendine özgü bir anlatım dili
vardır.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında, hangisi sonuncu olur?
A)
B) IV.
C) V.
D) II.
E) II.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri5. “Klasik" demek, her zaman için yeni demektir. Biz klasik-
Jeri okuyarak da bugünü takip edebiliriz, an'ı anlayabiliriz.
Yeni çıkan eserlerden başını kaldıramayanlar da bunu
biliyor elbet. Ama işlerine gelmiyor, bu gerçek. Sadece
klasikleri okumanın yanlış olduğunu söylerler ama sü-
rekli yeni çıkanları okumanın etkilerini düşünen az gibi.
Sadece yeni eserleri okumak, şayet edebî eser vermek
istiyorsak, çok yanlış bir metot. Akademik bir makale yaz-
dığımızı düşünelim. Temeli muhakkak literatür olmalı.
Zaten "Geçmişte bunlar yazıldı, benim de diyeceklerim
şunlardır.” demektir aslında akademisyenlik. Önceki tar-
tışmaları ve birikmiş bilgiyi göz ardı ederek bilimsel eser
veremeyiz. Edebî eser vermenin raconu da bu bence.
Geçmişteki tartışmaları bilmeden yazmamalıyız. "Büyük
şehirde, kalabalık içinde yalnız hisseden” bir karakter ya-
zalım mesela. Klasikleri okumadıysak orijinal bir karakter
yazdığımızı sanarız. Hâlbuki çokça işlenmiş bir konu de-
ğil mi bu? Sadece bugünün edebiyatından beslenenler,
sanıyorum hiçbir zaman kaliteli eser veremeyeceklerdir.
Bugünün edebiyatçılarına kulak tıkamak da aynı şekilde
bir başka yanlış olur tabii. Onu da ifade etmek gerek.
Bu parça için;
Madürlüğü
Tartışmacı anlatım ağır basmaktadır.
11. Kanıları değiştirme amacı vardır.
III. Tanımlamaya yer verilmistir.
yargılarından hangileri doğrudur?
A) Yalnız I. B) Yalnız II. C) I ve II.
D) Il ve III. E) I, II ve III.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri5.
kez
vük
inci
di.
(1) Eleştirmenin sağlam felsefi bir temele dayanan geniş
bir sanat kültürü, derin bir sezişi, çalışma yeteneği
olmalıdır. (II) , fikir ve sanat hareketlerinin kaynaştığı,
eleştirinin bir meslek sayıldığı yerlerde yetişir. (III) Çok
sayıda eleştirmenin olmadığı yerlerde büyük eleştir-
menin çıkması beklenmez. (IV) Düşüncelerin ve eylem-
lerin oluşumları içinde yaşayan eleştirmenin görüşleri
elbette yerinde durmaz. (V) Zaman içerisinde sanat ve
edebiyatla ilgili görüşleri serpilip gelişir. (VI) Ancak bu
serpilip gelişme dünü inkâr etmekle değil, tamamlamak-
la olur. (VII) Dün ortaya attığı bir düşüncenin tersine
yürüyen bir eleştirmen gösterilmez.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci parag-
raf hangi cümleyle başlar?
am
un-
ra-
ne- :eis
Vaynion
an
an
E VI.
D) V.
C) IV.
B) III.
A) II.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri15. (1) Baraj ve HES'ler (hidroelektrik santralleri), sadece bir
ülkenin enerji sorununu çözmekle kalmayıp enerji tica-
reti sayesinde ciddi bir katma değer de oluşturmaktadır.
(11) Ne var ki son yıllarda ülkemizde baraj ve HES'le-
rin neden olacağı ileri sürülen sorunlar nedeniyle orta-
ya atılan projeler gündemi yoktan yere meşgul ediyor.
(111) Olumsuz etkileri olacağı bahanesiyle coğrafyamızın
dört bir yanından bu tür projelere karşı protesto ve kam-
panyalar yapılmaya başlandı. (iv) Karşı çıkılan baraj-
lar arasında Hasankeyf'i yok edecek Ilisu Barajı, Çoruh
Vadisi'ni su altında bırakacak Yusufeli Barajı ve Munzur
Vadisi Milli Parkı'nı tahrip edecek olan baraj, başı çek-
mektedir. (V) Çevre kuruluşları, medya desteğini de ar-
kalarına alarak baraj ve HES'lerle ilgili önemli projelerin
durdurulması için anlamsız çaba sarf etmekte. (VI) Peki,
ne oluyor da çoğumuzun 1990'li yıllara kadar ciddi bir
sorun olarak görmediği barajlar ve HES'ler, bugünlerde
yaygın protestolara neden oluyor?
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) II B) III C) IV D) v E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri33. Edebiyatımızın unutulmaz eseri Hababam Sınıfı,
dünün video izleyicisinden bugünün üç boyutlu sinema
tutkunlarına, milyonların gönlünde taht kuralı 40 yılı
geçiyor. Her zaman zevkle izlediğimiz, kahkahalar
attığımız, içimizi isitan Hababam Sınıfı, hepimizden
bir parça bulundurur. Filmin bu başarısında yazarı
Rifat Ilgaz kadar yönetmeni Ertem Eğilmez'in de rolü
büyüktür. Belirtilmesi gereken bir husus da filmin
hepimizin aşina olduğu müziğidir. Yavaş çalındığında
insana hüzün, hızlı çalındığında coşku veren ve
Hababam Sınıfı'nı zihnimize kazıyan müzik,
Melih Kibar'ın bestesidir. Müzisyen bu eseriyle
Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Film Müziği
Ödülü"nü almıştır.
Bu parçada Hababam Sınıfı'yla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Başarısında nelerin etkili olduğuna
B) Seyircinin iç dünyasındaki tesirine
Türk sinemasında yarattığı etkilere
D) Edebî bir eserden sinemaya uyarlandığına
E) Farklı kuşaklara hitap ettiğine
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri7. Yükselme tutkusu, insan gövdesinin salgılarından biri
olan safraya benzer. (11) Yolu tıkanmadıkça insanı canlı, diri,
çok ateşli, atilgan kılar. (III) Ama yolu tıkanır da akamazsa
yakıcı, kötü, acı bir ağrıya dönüşür.(IV) Yükselme tutkusuyla
dolu kimseler de, önleri açık olur ve sürekli ilerleyebilirse teh-
likeli olmaktan çok becerikli olur. (V) Ama isteklerine engel
çıktığı zaman bu engeli aşmak için çevrelerine zarar verip
vermediklerini, umursamadan her şeyi yaparlar. (VI) Yük-
selme tutkusu değil de görev duygusu taşıyan, işini gösteriş
için değil gönülden benimseyerek yapan kimselere görev
verilmeli; gösterişçi bir kişi, çalışmaya can atan bir kişiden
ayırt edilebilmelidir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak isterse ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A II
E) VI
B1011
C) IV
of
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri25. Sera etkisi ifadesi; sera gazlarında, geçen yüzyıl boyunca
görülen ve küresel ısınmaya muhtemelen etkisi olan artış
için de kullanılır. Ulusal Bilimler Akademisine göre yeryü-
zünün yüzey sıcaklığı son yüzyıl içinde, özellikle 1980'den
itibaren, bariz denebilecek bir artış göstererek bir derece
yükseldi. 1998 yılı en sıcak yil olarak kayıtlara geçti. Aynı
dönemde, isiyi tuttukları kanıtlanmış olan sera gazları ina-
nilmaz bir şekilde arttı. Atmosferdeki karbondioksit oranı
Sanayi Devrimi öncesinden bu yana %30 oranında artış
göstermiş ve metan seviyesi iki katından fazlasına çıkmıştır.
Bu parçaya göre küresel ısınmayla ilgili olarak
1. Karbondioksit ve metan gazları küresel ısınmaya etki
eden sera gazlarındandır.
II. Küresel ısınma 1980'den beri gözlenmektedir.
II. Sanayileşme, küresel ısınmayı hızlandırmıştır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız! B) Yalnız 11 C) Yalnız III
D) I ve II
E) I ve III
10
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri2017-ALES-İlkbahar/Sözel 1
30. - 32. sorulan aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Andrey Beli'nin sözleriyle, "Gogol, kendisinden önce hiç
kimsenin keşfetmediği yazınsal teknikler ortaya koymuş.
sözel dokuyu popüler dille, günlük konuşma diliyle,
mesleklere
özgü sözcüklerle donatmis: bu sözcükleri
dilin incileri haline gelinceye dek cilalamistir. Sanatsal
dehasından hiçbir şey feda etmeden Rus çığlığını bütün
dünyaya duyuran yazar, kendine özgü diliyle
yoksulluğun kanıksandığı ve tepkisizliğin gelenek haline
geldiği bir çağda rakipsiz bir üslup yaratmıştır. Sanatın
bütün olanaklarını gözler önüne seren bu üslupla o,
yarattığı karakterlerin, yazınsal anlamlann, siyasal
sosyal ve psikolojik mesajların durağan bir kimliğe
bürünmemesi gerektiğini savunmuş, tanımlama
sorunsalını radikal bir hale dönüştüren yapıtlar ortaya
koymuştur.
32.
1. Gogol'ün romanlanni diisel açıdan yetkin kılan
nedir?
II. Gogol çağdaşlarıyla karşı karşıya getiren üslup
özelliği nedir?
III. Gogol'ün eserlerinde gerçeklik sanatla nasıl bir
ilişki içerisindedir?
Bu parçada yukandaki sorulardan hangilerinin
cevabı bulunmaktadır?
A) Yalnız 1 B) Yalnız 11 C) I ve II
J've 1
E) I, II ve III
33
Diğer sayfaya geçiniz
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriOnline Uzaktan Egitim Merkezi
Soru
getir
çeşit
dak
e-n
Te
tut
Soru 4.
François Baudouin ve Jean Bodin gibi Fransız Kişise
hukukçular. Ülkelerinin içine düştuğu yasama tarihin
krizine bir çözüm bulmaya yardımcı olmak djdzer
amacıyla
1560'larda karşılaştırmali tarih
Kurall
yöntemlerini
derleyen manifestolar bilgis
yayımladılar. Baudouin ve Bodin, tüm insanlığın
benzer deneyimler yaşadığına, tecrübenin
hangi döneme ve kime ait olursa olsun örnek duru
alınabileceğine, bu sebeple gelecekte yasa Bu
yapma görevini de üstlenecek hukukçuların
birer dünya tarihçisi olmaları gerektiğine
inanıyorlardı. -- Bu yeni nesil hukukçu tüm
halkların zamanların ve yerlerin tarihlerini da
ilmeliydi. Elindeki tarih anlatılarını eleştirel
yöntemlerle okumalı. hangi bilginin inanılır
A
olduğuna karar verebilmeli ve bunları ayıklayıp
yararlı bilgi olarak sunmalıydı.
e
(A) Amaçları bir tarihçinin geçmişe ilgisi ve
okuma pratikleriyle bir hukukçunun evrensel
geçerlikte kurallar oluşturma çabasını
birleştiren kişiler yetiştirmekti
B) Hedefleri, hukukçuları sadece yasaları
işleten kurumların birer parçası olmaktan
kurtarıp yasa yapıcılar haline getirmekti
C) Hukuk eğitiminde eski toplumların geçerliğini
yitirmiş kurallarını bir yana bırakmak ve
modern yasalar hazırlamak gerektiğine
inanıyorlardı
D) Fransa'yı hukukçuların değil, insanlara
ülkelerinin geçmişteki güzel günlerini
anlatabilecek nitelikli tarihçilerin
kurtarabileceğini savunuyorlardı
E) Hukuk Öğrencilerinin teorik bilgiye değil,
deneyim ve sonuca odaklanan pratik
çalışmalarla eğitilmesi gerektiğini
düşünüyorlardi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri32. Bir tek aşk yoktur acıya gark etmesin
Bir tek aşk yoktur kalpte açmasın yara
Bir tek aşk yoktur iz bırakmasın insanda
Ve senden daha fazla değil vatan aşkı da
Bir tek aşk yok yaşayan gözyaşı dökmeksizin
Mutlu aşk yoktur ama
Böyledir ikimizin aşkı da
Bu dizelerin teması aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Aşkın gücü
B) Aşkın acı vermesi
C) Aşkın verdiği mutsuzluk
D) Aşkın kapsayıcılığı
E) Aşkın umutsuzluğu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri7.
İstiyorum ki yazdıklarım insanlarımızın sorunlarını,
özlemlerini anlatsın. Onların acılarını, çektiklerini
başkalarına duyurabilsin. Açıkçası, yaşamı değiş-
tirsin, güzelleştirsin. Bu amaçla insanımızdan, Ül-
kemizden kopmamaya çalışıyorum. Ancak yine de
dergilerde yer verilmiyor şiirlerime. Yayımlanan-
lara bakıyorum, çoğu, toplum gerçeklerine kapa-
li; belli bir düşünceyi savunmuyor, bir sorunu dile
getirmiyor.
Bu parçada şair, aşağıdakilerden hangisinden
yakınmaktadır?
A) Şiire özgü ilkelerin belirgin olmayışından
B) Şiirde, içerikten çok anlatımın öne çıkmasından
Lşairlerin, ortak bir tutum izlemeyişindent
D) Yaşananlan yansıtmayan şiirlerin ilgi görme-
sinden
E) Ozanların toplumu gereği gibi tanımayışından-
(2003 - Öss)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriD) Açıklamadan yararlanılmıştır.
E) Örneklemeye yer verilmiştir.
2016 / LYS
2.
Artık çoğu şeyin arasında fark kalmadığından mi yok-
sa farkları göreceğimizden emin olmadıklarından mi
nedir, çoktandir dergilerde, benzer iki resim arasında-
ki yedi farkı bulmamızı istemiyor kimse bizden. Oysa
biz, birbirinin aynı görünen iki resme baktığımızda,
“Aralarında bir fark yok!" deyip geçmez, farkları bulup
çıkarır, neşeyle çıktığımız basamakların bizi götür-
düğü yerde bir cümlenin altını çizerdik. Benzerlikler
yanıltır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
vardır?
A) Alintidan yararlanma
B) Açıklamaya başvurma
C) Soyut kavramlari somutlaştırma
D) Örneklere yer verme
E) Koşul öne sürme
2015 / YGS
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriCUMLE TAMAMLAMA VE CÜMLE OLUŞTURMA
KARA KU
KITAPLA
INFORMAL YAYINLARI
1. 1 yazar, donmuş görüntülerin toplamına ve anılar
II. arasındaki tezatlıkları başarıyla kullanır
Ill. yığınına gömülmüş insanla geleceği düşleyen ve
IV. olanaklar dağarcığı olarak duyumsayan insan
V. çaresizliğin en uç noktasından okuruna
seslenen
VI. şimdiyi geleceğin başlangıcı veya henüz biçimlendiril-
memiş
Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir
cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baş-
tan dördüncü olur?
A)
B) III
C) IV
D) V
E) VI
(2019-ALES
A To T
yaygınlık kazanması bu kavramın daha çok k
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriRAGRAF
Deneme 17
7 karekodu okutarak veya 3dyayinlari.com adresinden
3. (1) Plastik, pek çok alanda hayatımızı kolaylaştıran ve
alternatiflerine göre hem
daha hafif hem de maliyeti düşük
bir malzeme. (11) Fakat kullanıldıktan sonra uygun bir şekilde
bertaraf edilmez ya da geri dönüştürülmezse doğada uzun
süre kalan bir malzeme. (111) Plastikler parçalandığında da
başka bir sorun olan mikroslastiklere dönüşüyor. (IV) Beş
milimetreden küçük plastik parçalar olan mikroslastikler ya
belirli ürünlere eklenmek için “kasıtlı” üretiliyor ya da daha
büyük plastik parçaların aşınması ve yıpranması ile ortaya
çıkıyor. (V) Çevreye bırakıldıktan sonra balık ve kabuklu
deniz canlıları da dahil olmak üzere pek çok canlının
vücudunda birikebiliyor. (VI) Bu zararlı parçalarsa biriktiği
vücutta kalmıyor ve besin zinciri yoluyla insan da dahil diğer
canlılara geçebiliyor.
Bu parça iki paragrafa ayrılırsa ikinci paragraf
hangisiyle başlar?
AK
B) DI
C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriDeneme 17
Selbed
13. Shakespeare, Hamlet'in bir yerinde Polonlus'un ağzından
7
ri
di.
şunları söyler:
Düşüncenin canı kısa sözdedir madem
Uzun sözlerse örgenler, dış görünüşlerdir
Bizim Yunus Emre'miz de Shakespeare'den nice yıllar önce,
Her zaman k
kondimi sey
ad altından
madem ros
olmalı düs
bu serüvs
sonra bil
i
a
ydi
Bu pars
taşıma
.
aynı gerçeğe parmak basmış, şöyle demiştir:
Az söz erin yüküdür
Çok söz hayvan yüküdür
O hâlde düşünelim; yazarlar, ozanlar fazla sözden,
düşünceyi solduran, etkisiz kılan fazlalıklardan nasıl
kaçınabilirler? Tabi ki kolayı değil, zoru yeğleyerek.
Bulduğuyla, kurduğuyla yetinmeyerek. Dil içinde bir savaşı
çağrısından kurtaramazsa kendini, elbette düşünceyle söz
göze alarak. Bunlardan kaçınırsa, dilin yerleşik kalıplarının
arasında bir denge kuramayacaktır yazar.
Il.
IL
ta
Bu parçaya göre yazarların, ozanların düşünceyle söz
arasında kuracakları bir denge
Dilin alışılmadık kullanımlarından yeni lezzetlere
ulaşma
IX Kendinden önceki ustaları örnek alarak kendini
geliştirme
All. Anlamını, hemen ele veren söyleyişler yerine zor
anlaşılırlığı tercih etme
tutumlarından hangileriyle ilişkilidir?
A) Yalnız!
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) ve III
E) I, II ve III