Anlatım Biçimleri Soruları
![ketilmez.
maçlarla çekim
TYT DENEME SINAVI
04
B BB
B
26 v
24. Hayat günü defter yaprağı, hazan gelir dökülür
Gelirken ne getirilir ki giderken ne götürülür?
Dertle anlaş deva bul, üzüntü kalbi sömürür
Yüzüne baktığım her an, cennetten bahçe görülür
Aşağıdakilerden hangisi bu dörtlüğü yazan şairin
düşüncelerinden biri olamaz?
AY Kafana taktığın şeyler ömründen çalar.
BJ Bu dünyada olan bu dünyada kalacaktır.
C) Hiçbir derdi kabullenme ki kalbin sönmesin.
D) Sevdiklerinle geçirdiğin zaman en güzel andır.
E) Zamanı gelince her hayat son bulacaktır.
25. Çocuklarına durmadan yalan söyleyen bir ebeveynin
onlara doğruluk öğütleri vermesinden daha gülünç
ne olabilir? Yetişkinler, kendi başlarından geçen
olaylardan edindiklerini bir öğüde bağlayarak aktarmar
çocuğa yararlı olacağını sanırlar. Oysa en faydalı
, en
değerli düşünceler bile öğütlere dönüşünce çocukları
fondilerinden soğutuyor
. Çocuklara yerli yersiz söyle
do zararlı oluyor](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425133332215412-487293_mIJbStovt.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
anlatim-bicimleriketilmez.
maçlarla çekim
TYT DENEME SINAVI
04
B BB
B
26 v
24. Hayat günü defter yaprağı, hazan gelir dökülür
Gelirken ne getirilir ki giderken ne götürülür?
Dertle anlaş deva bul, üzüntü kalbi sömürür
Yüzüne baktığım her an, cennetten bahçe görülür
Aşağıdakilerden hangisi bu dörtlüğü yazan şairin
düşüncelerinden biri olamaz?
AY Kafana taktığın şeyler ömründen çalar.
BJ Bu dünyada olan bu dünyada kalacaktır.
C) Hiçbir derdi kabullenme ki kalbin sönmesin.
D) Sevdiklerinle geçirdiğin zaman en güzel andır.
E) Zamanı gelince her hayat son bulacaktır.
25. Çocuklarına durmadan yalan söyleyen bir ebeveynin
onlara doğruluk öğütleri vermesinden daha gülünç
ne olabilir? Yetişkinler, kendi başlarından geçen
olaylardan edindiklerini bir öğüde bağlayarak aktarmar
çocuğa yararlı olacağını sanırlar. Oysa en faydalı
, en
değerli düşünceler bile öğütlere dönüşünce çocukları
fondilerinden soğutuyor
. Çocuklara yerli yersiz söyle
do zararlı oluyor
![16.
1. Ahlat'ta bize geçmişi, bizden öncesini
anlatan sadece mezar taşları değil
şüphesiz.
II. Ölümün doğası estetize edilirken yaşayan
bir dünyanın ölümle olan ilişkisi
abideleştirilmiştir burada.
III. Ölümle hayat arasındaki en somut iletişim
olanağı olan mezar taşları Ahlat'ta birer anıt
hâlindedir.
IV. Urartu diliyle hazırladıkları tabletlere çivi
yazısıyla nakşettikleri metinler hediyelik
eşya olarak gelen misafirlere sunuluyor.
V. Bölgenin en eski uygarlıklarından olan
Urartular, bölge insanı için geçim kaynağı
da olmuş.
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir
paragraf oluşturulursa baştan üçüncü cümle
hangisi olur?
A) I
B) ||
C) III
D) IV
E) V](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425105255675550-4539316_X0pI2DAsa.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri16.
1. Ahlat'ta bize geçmişi, bizden öncesini
anlatan sadece mezar taşları değil
şüphesiz.
II. Ölümün doğası estetize edilirken yaşayan
bir dünyanın ölümle olan ilişkisi
abideleştirilmiştir burada.
III. Ölümle hayat arasındaki en somut iletişim
olanağı olan mezar taşları Ahlat'ta birer anıt
hâlindedir.
IV. Urartu diliyle hazırladıkları tabletlere çivi
yazısıyla nakşettikleri metinler hediyelik
eşya olarak gelen misafirlere sunuluyor.
V. Bölgenin en eski uygarlıklarından olan
Urartular, bölge insanı için geçim kaynağı
da olmuş.
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir
paragraf oluşturulursa baştan üçüncü cümle
hangisi olur?
A) I
B) ||
C) III
D) IV
E) V
![14. Körlük, Nobel ödüllü yazar Jose Saramago'nun
1995 yılında yayımlanmış romanıdır. Okuyucu,
bu kitapta kahramanlari; adıyla değil, onları tanıtan
ifadelerle görür. Yazar her birini "doktor, doktorun karısı,
hırsız, koyu renk gözlüklü genç kız" gibi çeşitli sıfatlarla
adlandırır. Kahramanların diyaloglarını da anlatıcının
sesine yedirerek metni uzun bir monoloğa dönüştürür.
Okur bu durum karşısında romanı takip etmekte güçlük
çeker ve kendini âdeta bir labirentin içinde bulur. Ayrıca
Saramago, roman boyunca nokta ve virgül dışında
noktalama işareti kullanmaz. Bu da metnin
bütüncüllüğüne katkıda bulunan bir başka yöntemdir.
Bu parçadaki altı çizili ifadeyle
1. Eserde kişilerin, özellikleriyle anımsatılması
II. Birden fazla teknikten yararlanılmış olması
III. Olayların karmaşık bir şekilde aktarılması
durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıstır?
A) Yalnız 1 B) Yalnız II C) Yalnız III
ki
D) I ve II
E) II ve III
15
7 LA](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425122525483498-1265578_lhuJCdbiW.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri14. Körlük, Nobel ödüllü yazar Jose Saramago'nun
1995 yılında yayımlanmış romanıdır. Okuyucu,
bu kitapta kahramanlari; adıyla değil, onları tanıtan
ifadelerle görür. Yazar her birini "doktor, doktorun karısı,
hırsız, koyu renk gözlüklü genç kız" gibi çeşitli sıfatlarla
adlandırır. Kahramanların diyaloglarını da anlatıcının
sesine yedirerek metni uzun bir monoloğa dönüştürür.
Okur bu durum karşısında romanı takip etmekte güçlük
çeker ve kendini âdeta bir labirentin içinde bulur. Ayrıca
Saramago, roman boyunca nokta ve virgül dışında
noktalama işareti kullanmaz. Bu da metnin
bütüncüllüğüne katkıda bulunan bir başka yöntemdir.
Bu parçadaki altı çizili ifadeyle
1. Eserde kişilerin, özellikleriyle anımsatılması
II. Birden fazla teknikten yararlanılmış olması
III. Olayların karmaşık bir şekilde aktarılması
durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıstır?
A) Yalnız 1 B) Yalnız II C) Yalnız III
ki
D) I ve II
E) II ve III
15
7 LA
![18.) insanoğlunun doğa karşısındaki edilgenliği azalıp doğa
üzerindeki etkinliği arttıkça içinde yaşadığı gezegenle
ilişkisinin şekli ve boyutu da değisiyor. İnsan aslında bir
parçası olduğu doğal bütünde daha farklı bir konuma
yerleşiyor. Üstelik tükenme tehlikesi altında olan
artık sadece zenginlik aracı olan birtakım doğal kaynak-
lar değil; soluduğumuz hava, içtiğimiz su ve bizi isitan
yakıtlar gibi çok temel unsurlar da hızla yok oluyor.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Farklı alanlarda uzmanlaşmış dünyanın pek çok ye-
rinden bilim insanı, doğal kaynakların daha etkin kul-
lanımını sağlamak amacıyla birlikte çalışıyor.
B) Bir zamanlar uçsuz bucaksız görünen dünya üze-
rinde kendi dertlerine dalmış olan insanoğlu, bugün
gezegenin ve gezegendeki kaynakların sınırlarına
gelindiğini trajik biçimde fark etmeye başlıyor.
C) Dünyanın âdeta bir çıkmaza doğru ilerler görünüşü,
doğal olarak hem bilim insanlarının hem de sanatçı-
ların gündemine giriyor.
D) Dünyaca ünlü çevre kuruluşları, gezegenimizi koru-
mamız konusunda iş birliği yapmamız gerektiği me-
sajlarını veriyor.
E) İnsanımız, dünyanın geleceği için yapılacak fikir,
amaç ve iş birliğini geliştirmek için kendi payına dü-
şeni fazlasıyla yapıyor.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425112643444016-898259_yyolCTZ45.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri18.) insanoğlunun doğa karşısındaki edilgenliği azalıp doğa
üzerindeki etkinliği arttıkça içinde yaşadığı gezegenle
ilişkisinin şekli ve boyutu da değisiyor. İnsan aslında bir
parçası olduğu doğal bütünde daha farklı bir konuma
yerleşiyor. Üstelik tükenme tehlikesi altında olan
artık sadece zenginlik aracı olan birtakım doğal kaynak-
lar değil; soluduğumuz hava, içtiğimiz su ve bizi isitan
yakıtlar gibi çok temel unsurlar da hızla yok oluyor.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Farklı alanlarda uzmanlaşmış dünyanın pek çok ye-
rinden bilim insanı, doğal kaynakların daha etkin kul-
lanımını sağlamak amacıyla birlikte çalışıyor.
B) Bir zamanlar uçsuz bucaksız görünen dünya üze-
rinde kendi dertlerine dalmış olan insanoğlu, bugün
gezegenin ve gezegendeki kaynakların sınırlarına
gelindiğini trajik biçimde fark etmeye başlıyor.
C) Dünyanın âdeta bir çıkmaza doğru ilerler görünüşü,
doğal olarak hem bilim insanlarının hem de sanatçı-
ların gündemine giriyor.
D) Dünyaca ünlü çevre kuruluşları, gezegenimizi koru-
mamız konusunda iş birliği yapmamız gerektiği me-
sajlarını veriyor.
E) İnsanımız, dünyanın geleceği için yapılacak fikir,
amaç ve iş birliğini geliştirmek için kendi payına dü-
şeni fazlasıyla yapıyor.
![3
30. 1896 yılında Viyana'da doğan Amerikalı psikolog Fritz
Heider, sosyal psikolojinin önde gelen kuramcılarından biri
olarak kabul edilir. Onun 1958 tarihli Kişilerarası İlişkiler
Psikolojisi kitabı, çağdaş sosyal psikolojinin temellerini
atan teorik bir başyapıttır. Heider; atfedilme, denge
ve bilişsel tutarlılık konularındaki çalışmaları ile bilim
dünyasına ışık tutmuştur. “Sağduyu psikolojisi” adını
verdiği kavram ile adından söz ettirmiştir. Algıların insan
davranışını açıklamada önemli rolü olduğunu savunmuştur.
Insanların fiziksel çevrelerini anlamak için benzer araçlar
kullandıklarını, nesneler ile çevreler arasındaki ilişkiyi
anlamlandırabilmek için bilişsel becerilerini işe koştuklarını
öne sürmüştür.
Bu parçaya göre, Fritz Heider ile ilgili olarak
1.
Bilimsel açıdan öncü çalışmalara imza atmıştır.
II. Bireyin tavır ve tutumlarının genelde algılarla
açıklanabileceğini ortaya koymuştur.
111. Her insanın benzer düzeyde bilişsel becerilere sahip
olduğunu savunmuştur.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız!
B) Yalniz 11
C) Yalnız III
D) I ve II
E) I, II ve II](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425114304750246-3205248_0G0IkwkhL.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri3
30. 1896 yılında Viyana'da doğan Amerikalı psikolog Fritz
Heider, sosyal psikolojinin önde gelen kuramcılarından biri
olarak kabul edilir. Onun 1958 tarihli Kişilerarası İlişkiler
Psikolojisi kitabı, çağdaş sosyal psikolojinin temellerini
atan teorik bir başyapıttır. Heider; atfedilme, denge
ve bilişsel tutarlılık konularındaki çalışmaları ile bilim
dünyasına ışık tutmuştur. “Sağduyu psikolojisi” adını
verdiği kavram ile adından söz ettirmiştir. Algıların insan
davranışını açıklamada önemli rolü olduğunu savunmuştur.
Insanların fiziksel çevrelerini anlamak için benzer araçlar
kullandıklarını, nesneler ile çevreler arasındaki ilişkiyi
anlamlandırabilmek için bilişsel becerilerini işe koştuklarını
öne sürmüştür.
Bu parçaya göre, Fritz Heider ile ilgili olarak
1.
Bilimsel açıdan öncü çalışmalara imza atmıştır.
II. Bireyin tavır ve tutumlarının genelde algılarla
açıklanabileceğini ortaya koymuştur.
111. Her insanın benzer düzeyde bilişsel becerilere sahip
olduğunu savunmuştur.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız!
B) Yalniz 11
C) Yalnız III
D) I ve II
E) I, II ve II
![16. 1969 yılında “arpanet"in yaratılmasından hemen sonra farklı
bilgisayar sistemleri arasında e-posta transferleri denenmeye
başlandı. E-postadan önce önemli bir belgeyi denizaşırı bir
yere göndermeye insanın gözü korkuyordu. Şu anda ise
iletişim sadece bir tik uzaklıkta. E-postanın kullanılmaya
başlaması 1960'lı yıllarda olmuştur. 1970'li yılların ortasında
ise şu anki hâline benzer bir biçim kazanmıştır. Günümüzde
resmî iş yerlerinin birçoğu iletişimde e-postayı kullanmaktadır.
Şimdilerde e-posta, gmail, outlook, yahoo, hotmail, twitter,
instagram gibi sağlayıcılar mevcut. Bu harika sağlayıcılar,
milyonlarca insan tarafından kullanılmakta ve dünyanın bir
ucundaki yaşanan bir olaydan anında haberdar olunmaktadır.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Bilgisayar, 1969 yılında bulunmuştur.
B) E-posta, gmail, outlook, yahoo, hotmail, twitter,
instagram çok yaygın bir biçimde kullanılan
sağlayıcılardır.
C) Sağlayıcılar, 1970'li yıllarda şimdiki hâline benzer
şeklini almıştır.
D) Insanlar, önceleri bir belgeyi gemiyle denizaşırı
göndermeye korkmuştur.
E) Resmî kurumlarda şimdilerde gmail, yahoo, twitter gibi
sağlayıcılar kullanılmaktadır.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425114113707294-677943_brB1oeczo.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri16. 1969 yılında “arpanet"in yaratılmasından hemen sonra farklı
bilgisayar sistemleri arasında e-posta transferleri denenmeye
başlandı. E-postadan önce önemli bir belgeyi denizaşırı bir
yere göndermeye insanın gözü korkuyordu. Şu anda ise
iletişim sadece bir tik uzaklıkta. E-postanın kullanılmaya
başlaması 1960'lı yıllarda olmuştur. 1970'li yılların ortasında
ise şu anki hâline benzer bir biçim kazanmıştır. Günümüzde
resmî iş yerlerinin birçoğu iletişimde e-postayı kullanmaktadır.
Şimdilerde e-posta, gmail, outlook, yahoo, hotmail, twitter,
instagram gibi sağlayıcılar mevcut. Bu harika sağlayıcılar,
milyonlarca insan tarafından kullanılmakta ve dünyanın bir
ucundaki yaşanan bir olaydan anında haberdar olunmaktadır.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Bilgisayar, 1969 yılında bulunmuştur.
B) E-posta, gmail, outlook, yahoo, hotmail, twitter,
instagram çok yaygın bir biçimde kullanılan
sağlayıcılardır.
C) Sağlayıcılar, 1970'li yıllarda şimdiki hâline benzer
şeklini almıştır.
D) Insanlar, önceleri bir belgeyi gemiyle denizaşırı
göndermeye korkmuştur.
E) Resmî kurumlarda şimdilerde gmail, yahoo, twitter gibi
sağlayıcılar kullanılmaktadır.
![Tanzimat Edebi
1.
3.
Tanzimat'ı takip eden yılların ilk edebiyatçıları gazeteler-
de yetişmiş, bu dönemin gazeteleri yalnız halkın değil,
münevverlerin yetiştirilmesine de vesile olmuştur. Örne-
ğin Şinasi Paris'e gidince iki yıl kadar Namık Ke-
mal tarafından idare edilmiş, daha sonraları ise Ebuzziya
Tevfik ve Recaizade Mahmut Ekrem'in çalıştığı bu gaze-
te bir nevi; Namık Kemal, Ebuzziya Tevfik ve Recaizade
Mahmut Ekrem için bir mektep görevi üstlenmiştir. Namık
Kemal'in Londra'da Ziya Paşa ile birlikte kurduğu - -
için de bu tespit geçerlidir.
Bu parçadaki boşluklara sırasıyla aşağıdakilerin han-
gisinde verilenler getirilmelidir?
A) Hürriyet - Tasvir-i Efkâr
B) Tercüman-ı Hakikat - Hürriyet
C) Tercüman- Ahval-Ikdam
D) Tasvir-i Efkâr - Hürriyet
E) Tasvir-i Efkâr - ikdam
usreien Geroi hoidtering](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425111119617958-3727238_Z8v9gv3C6.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriTanzimat Edebi
1.
3.
Tanzimat'ı takip eden yılların ilk edebiyatçıları gazeteler-
de yetişmiş, bu dönemin gazeteleri yalnız halkın değil,
münevverlerin yetiştirilmesine de vesile olmuştur. Örne-
ğin Şinasi Paris'e gidince iki yıl kadar Namık Ke-
mal tarafından idare edilmiş, daha sonraları ise Ebuzziya
Tevfik ve Recaizade Mahmut Ekrem'in çalıştığı bu gaze-
te bir nevi; Namık Kemal, Ebuzziya Tevfik ve Recaizade
Mahmut Ekrem için bir mektep görevi üstlenmiştir. Namık
Kemal'in Londra'da Ziya Paşa ile birlikte kurduğu - -
için de bu tespit geçerlidir.
Bu parçadaki boşluklara sırasıyla aşağıdakilerin han-
gisinde verilenler getirilmelidir?
A) Hürriyet - Tasvir-i Efkâr
B) Tercüman-ı Hakikat - Hürriyet
C) Tercüman- Ahval-Ikdam
D) Tasvir-i Efkâr - Hürriyet
E) Tasvir-i Efkâr - ikdam
usreien Geroi hoidtering
![meylhedeflediği
(2018-KPSS)
NE
NL
Ana INFORMAL YAYINLARI Ý KARA KUTU XAYIN
14. Ana vatanı Güney Amerika kıtasındaki Paraguay ve Bre-
zilya olan stevya, papatyagiller familyasından uzun ömür-
lü bir bitki. “Şeker otu" ve "tatlı ot” olarak da anılan stev-
yada en az on farklı bileşen var. Mutfak şekerinden %40 OR
daha tatlı olan kurutulmuş stevya yaprakları, özü alınıp
NU
işlendiğinde aynı miktardaki mutfak şekerinden 300 kat
daha tatlı oluyor. Bununla beraber şekerin aksine çocuk- DR
larda tatlı bağımlılığı yapmaması, toksin içermemesi ve
diş çürüğüne sebep olmaması bu bitkiyi daha cazip hâle- NL
getiriyor. 1999-2004 yılları arasında Avrupa'da yapılan
bilimsel araştırmalarda sağlığa zararli herhangi bir etki-
>R
sinden söz edilmemiş olması da stevyanın hayatımızda
gittikçe daha fazla yer alacağını gösteriyor.
OR
Bu parçada stevya ile ilgili olarak aşağıdakilerden han.
gisine degimimemistir?
A) Yetiştiği coğrafyaya ve ait olduğu topluluğal
B) Farklı adlandırmalarına ve yapısına
C) Mutfak şekerinden farklı özelliklerine
N
D) Kullanıma hazır hâle gelme sürecine
Sağlık üzerindeki olumlu etkilerine
DO
N
(2018-KPSS)](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425110228408328-4066440_wbeJHKCYJ.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerimeylhedeflediği
(2018-KPSS)
NE
NL
Ana INFORMAL YAYINLARI Ý KARA KUTU XAYIN
14. Ana vatanı Güney Amerika kıtasındaki Paraguay ve Bre-
zilya olan stevya, papatyagiller familyasından uzun ömür-
lü bir bitki. “Şeker otu" ve "tatlı ot” olarak da anılan stev-
yada en az on farklı bileşen var. Mutfak şekerinden %40 OR
daha tatlı olan kurutulmuş stevya yaprakları, özü alınıp
NU
işlendiğinde aynı miktardaki mutfak şekerinden 300 kat
daha tatlı oluyor. Bununla beraber şekerin aksine çocuk- DR
larda tatlı bağımlılığı yapmaması, toksin içermemesi ve
diş çürüğüne sebep olmaması bu bitkiyi daha cazip hâle- NL
getiriyor. 1999-2004 yılları arasında Avrupa'da yapılan
bilimsel araştırmalarda sağlığa zararli herhangi bir etki-
>R
sinden söz edilmemiş olması da stevyanın hayatımızda
gittikçe daha fazla yer alacağını gösteriyor.
OR
Bu parçada stevya ile ilgili olarak aşağıdakilerden han.
gisine degimimemistir?
A) Yetiştiği coğrafyaya ve ait olduğu topluluğal
B) Farklı adlandırmalarına ve yapısına
C) Mutfak şekerinden farklı özelliklerine
N
D) Kullanıma hazır hâle gelme sürecine
Sağlık üzerindeki olumlu etkilerine
DO
N
(2018-KPSS)
![8.
X
ta
I. Resimden anlamak, Leonardo'nun deyişiyle,
zihinsel bir etkinliktir.
II. Böylesi bir doyum söz konusu değilse dokusal
özellikler, renk uyumu... tüm bunlar anlamsız
kalır.
III. Ben bu farkın bilincine Avrupa'daki pek çok
müze ve sergiyi gezerek vardım.
IV. Yani bir resme "bakmak”la onu “görmek”,
"görmek”le o resmi "anlamak” arasında bir fark
vardır.
V. Aslında bu bilince varmak, bunu duyumsamak
olağanüstü bir mutluluktur, daha doğrusu doyu-
ma ulaşmaktır.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, han-
gisi baştan ikinci olur?
A) 1. B) II. C) III. Div. EN.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425103829741054-3050503_Dd90jLq7G.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri8.
X
ta
I. Resimden anlamak, Leonardo'nun deyişiyle,
zihinsel bir etkinliktir.
II. Böylesi bir doyum söz konusu değilse dokusal
özellikler, renk uyumu... tüm bunlar anlamsız
kalır.
III. Ben bu farkın bilincine Avrupa'daki pek çok
müze ve sergiyi gezerek vardım.
IV. Yani bir resme "bakmak”la onu “görmek”,
"görmek”le o resmi "anlamak” arasında bir fark
vardır.
V. Aslında bu bilince varmak, bunu duyumsamak
olağanüstü bir mutluluktur, daha doğrusu doyu-
ma ulaşmaktır.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, han-
gisi baştan ikinci olur?
A) 1. B) II. C) III. Div. EN.
![Kâtip Çelebi, çok yönlü ve donanımlı kişiliği ile 17. asır Osmanlı
bürokrasisine ve sosyal hayatına damgasını vurmuş ender
şahsiyetlerden biridir. Yazdıklarıyla yalnızca 17. asırda değil,
kendisinden çok sonraları da bahsedilmeyi başarmıştır. Daha
doğru bir tabirle, kendisi " ---- şeklinde tabir edebileceğimiz bir
payeye yükselmeyi sonuna kadar hak etmektedir. Aldığı eğitim
dolayısıyla ilmî birikimi yüksek ve kendisini çok iyi yetiştirmiş
olması hasebiyle muhakeme ve idrak kuvveti, çağdaşlarına
nazaran fevkalade bir seviyededir. Bunu nereden çıkarıyoruz?
Elbette yazdığı eserlerinden. Nitekim zamanında çok tartışılan
mevzulara getirmiş olduğu bakış açıları, onun her konuda
aşırılığa karşı olduğunu gösterir. Bu noktada bir hususu
belirtmekte fayda var: Kâtip Çelebi, akli ilimlerde ileri olduğu
gibi nakli ilimlerde de söz sahibi biridir. Bunu söylemekteki
amacımız şu: Aslında Kâtip Çelebi etrafında dönüp dolaşan
yaklaşımlar, onun sadece eğitim konusunda bahsettiği birkaç
görüşten öteye geçmiyor. Şu ana kadar bize anlatılan Çelebi,
eğitim sistemine esaslı bir eleştiri getirmiş olmasından ibarettir.
Ne var ki aslında manzara, hiç de gösterildiği ve zannedildiği
gibi seyretmemektedir. Kâtip Çelebi'nin eserlerinin hemen
hemen hepsi matematik, coğrafya, tarih ve bibliyografi üzerine
bina edilmiştir. Fakat bunun yanında onun devrin genel
manzarasını bir tablo şeklinde resmettiği eserleri de - ki bu
eserlerin en önemlileri Düsturu'l-Amel ve Mizanü'l-Hak'tır -
mevcuttur.
7
35. Bup
Çele
SUN MON TUE WED THU FRI SAT
SA)
1:10
79980
KENKOⓇ
M D
S
KK-613D
36. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki kavramlardan
hangisinin getirilmesi en uygundur?
A) entelektüel
B) özgün
C) klasik
D) aydın
E) evrensel](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425103340024028-3686198_CbpQLZg7o.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriKâtip Çelebi, çok yönlü ve donanımlı kişiliği ile 17. asır Osmanlı
bürokrasisine ve sosyal hayatına damgasını vurmuş ender
şahsiyetlerden biridir. Yazdıklarıyla yalnızca 17. asırda değil,
kendisinden çok sonraları da bahsedilmeyi başarmıştır. Daha
doğru bir tabirle, kendisi " ---- şeklinde tabir edebileceğimiz bir
payeye yükselmeyi sonuna kadar hak etmektedir. Aldığı eğitim
dolayısıyla ilmî birikimi yüksek ve kendisini çok iyi yetiştirmiş
olması hasebiyle muhakeme ve idrak kuvveti, çağdaşlarına
nazaran fevkalade bir seviyededir. Bunu nereden çıkarıyoruz?
Elbette yazdığı eserlerinden. Nitekim zamanında çok tartışılan
mevzulara getirmiş olduğu bakış açıları, onun her konuda
aşırılığa karşı olduğunu gösterir. Bu noktada bir hususu
belirtmekte fayda var: Kâtip Çelebi, akli ilimlerde ileri olduğu
gibi nakli ilimlerde de söz sahibi biridir. Bunu söylemekteki
amacımız şu: Aslında Kâtip Çelebi etrafında dönüp dolaşan
yaklaşımlar, onun sadece eğitim konusunda bahsettiği birkaç
görüşten öteye geçmiyor. Şu ana kadar bize anlatılan Çelebi,
eğitim sistemine esaslı bir eleştiri getirmiş olmasından ibarettir.
Ne var ki aslında manzara, hiç de gösterildiği ve zannedildiği
gibi seyretmemektedir. Kâtip Çelebi'nin eserlerinin hemen
hemen hepsi matematik, coğrafya, tarih ve bibliyografi üzerine
bina edilmiştir. Fakat bunun yanında onun devrin genel
manzarasını bir tablo şeklinde resmettiği eserleri de - ki bu
eserlerin en önemlileri Düsturu'l-Amel ve Mizanü'l-Hak'tır -
mevcuttur.
7
35. Bup
Çele
SUN MON TUE WED THU FRI SAT
SA)
1:10
79980
KENKOⓇ
M D
S
KK-613D
36. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki kavramlardan
hangisinin getirilmesi en uygundur?
A) entelektüel
B) özgün
C) klasik
D) aydın
E) evrensel
![26. (1) Hiçbir ozanın, hiçbir sanatçının tek başına bir an-
lamı yoktur. (II) Onun anlamı, değerlendirilmesi ölmüş
ozan ve sanatçılarla olan bağının değerlendirilmesidir.
(III) Ona tek başına değer biçemezsiniz. (IV) Karşıtlık
ve benzerliklerini belirtmek için, onu ölmüşler arasına
yerleştirmemiz gerekir. (V) Bunu, yalnız tarihsel de-
ğil, estetik eleştirinin de bir ilkesi olarak almalıyız. (VI)
Ozanın bağlanacağı, uyacağı gerekçe karşılıklıdır.
(VII) Yeni bir yapıtın ortaya konmasıyla olan şey, aynı
zamanda, o yapıttan önce gelen tüm sanat yapıtların-
da vardır.
Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci pa-
ragraf hangi cümleyle başlar?
A) IIT.
B) IV.
C) V.
D) VI.
E) VII.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425103342117622-2434005_1bDQMAypK.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri26. (1) Hiçbir ozanın, hiçbir sanatçının tek başına bir an-
lamı yoktur. (II) Onun anlamı, değerlendirilmesi ölmüş
ozan ve sanatçılarla olan bağının değerlendirilmesidir.
(III) Ona tek başına değer biçemezsiniz. (IV) Karşıtlık
ve benzerliklerini belirtmek için, onu ölmüşler arasına
yerleştirmemiz gerekir. (V) Bunu, yalnız tarihsel de-
ğil, estetik eleştirinin de bir ilkesi olarak almalıyız. (VI)
Ozanın bağlanacağı, uyacağı gerekçe karşılıklıdır.
(VII) Yeni bir yapıtın ortaya konmasıyla olan şey, aynı
zamanda, o yapıttan önce gelen tüm sanat yapıtların-
da vardır.
Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci pa-
ragraf hangi cümleyle başlar?
A) IIT.
B) IV.
C) V.
D) VI.
E) VII.
![25. Tezat, hayatın ve edebiyatın en doğal
gerçeklerinden biridir. Garipçilerin de ölçüden,
uyaktan kurtulmuş, benzetmelerden arınmış,
süssüz, duru, yalın bir şiire varmak isterken
bilinçaltının verilerinden yararlanmaları ve böylece
gerçeküstücülük akımına yaklaşmaları; bu çabayı
gösterirken şiiri mutlu bir azınlığın tekelinden
kurtarıp topluma kabul ettirmek anlayışını
benimsemeleri çelişkiler gösteren bir görüştür. Fakat
bu çelişkiyi, şiirden anlamayan kişilere şiiri
yaklaştırmanın olanaksızlığını düşünerek değil, - - - -
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Garipçilerin uygulamalarının tutarsızlıklarını ele
alarak ortaya koymak uygun olur.
B) Garipçilerin ne kadar başarılı olduklarını anlatarak
desteklemeliyiz.
Chonların olumlu yönlerini de vurgulamalıyız.?
D) böyle başarılı şairlerin daima örnek alınması
gerektiğini anlatmalıyız.
E) usta kalemlerden çıkan eserleri ince eleyip sik
dokuyarak okumalıyız.
sn](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220424220730262830-3686198_hXejaf3Br.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri25. Tezat, hayatın ve edebiyatın en doğal
gerçeklerinden biridir. Garipçilerin de ölçüden,
uyaktan kurtulmuş, benzetmelerden arınmış,
süssüz, duru, yalın bir şiire varmak isterken
bilinçaltının verilerinden yararlanmaları ve böylece
gerçeküstücülük akımına yaklaşmaları; bu çabayı
gösterirken şiiri mutlu bir azınlığın tekelinden
kurtarıp topluma kabul ettirmek anlayışını
benimsemeleri çelişkiler gösteren bir görüştür. Fakat
bu çelişkiyi, şiirden anlamayan kişilere şiiri
yaklaştırmanın olanaksızlığını düşünerek değil, - - - -
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Garipçilerin uygulamalarının tutarsızlıklarını ele
alarak ortaya koymak uygun olur.
B) Garipçilerin ne kadar başarılı olduklarını anlatarak
desteklemeliyiz.
Chonların olumlu yönlerini de vurgulamalıyız.?
D) böyle başarılı şairlerin daima örnek alınması
gerektiğini anlatmalıyız.
E) usta kalemlerden çıkan eserleri ince eleyip sik
dokuyarak okumalıyız.
sn
![ÇAP / TYT / Türkçe Testi
25. A
C
23. Ressamlar perspektifle birlikte işık ve gölge oyunlarını
kullanarak resimlerin sanki gerçekmiş gibi görünme-
sini sağlar. Oysaki üzerine resim yapılan yüzey, iki
boyutludur. Diğer bir ifadeyle üç boyutlu dünya, iki bo-
yutlu kâğıt üzerine aktarılır ve bu yapılırken optik bir
yanılsama yaratılır. Resimde kullanılan işık, gölge ve
perspektif sabittir. Yani ressam doğrudan karşıya ba-
kan birini çizdiğinde siz hangi açıdan bakarsanız bakın
resimdeki kişiyi tam karşınızdaymış gibi görür, onun si-
ze baktığını düşünürsünüz.
Bu parçadan,
W. Ressamlar işık ve gölge oyunlarını kullanarak
resimlerine gerçeklik hissi verir.
II. Resimdeki kişinin bize baktığını düşünmemi-
zin sebebi ressamın optik bir yanılsama yarat-
masıdır.
W. Ressamlar iki boyutlu nesneleri üç boyutlu
hâle getirmek için bazı teknikler kullanırlar.
yargılarının hangilerine ulaşılamaz?X
A) Yalnız
B) Yalhız II C) Yalnız tit
DITVE IT
E) Hve the
g](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425100527077363-1910987_PGZY3IUki.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriÇAP / TYT / Türkçe Testi
25. A
C
23. Ressamlar perspektifle birlikte işık ve gölge oyunlarını
kullanarak resimlerin sanki gerçekmiş gibi görünme-
sini sağlar. Oysaki üzerine resim yapılan yüzey, iki
boyutludur. Diğer bir ifadeyle üç boyutlu dünya, iki bo-
yutlu kâğıt üzerine aktarılır ve bu yapılırken optik bir
yanılsama yaratılır. Resimde kullanılan işık, gölge ve
perspektif sabittir. Yani ressam doğrudan karşıya ba-
kan birini çizdiğinde siz hangi açıdan bakarsanız bakın
resimdeki kişiyi tam karşınızdaymış gibi görür, onun si-
ze baktığını düşünürsünüz.
Bu parçadan,
W. Ressamlar işık ve gölge oyunlarını kullanarak
resimlerine gerçeklik hissi verir.
II. Resimdeki kişinin bize baktığını düşünmemi-
zin sebebi ressamın optik bir yanılsama yarat-
masıdır.
W. Ressamlar iki boyutlu nesneleri üç boyutlu
hâle getirmek için bazı teknikler kullanırlar.
yargılarının hangilerine ulaşılamaz?X
A) Yalnız
B) Yalhız II C) Yalnız tit
DITVE IT
E) Hve the
g
![purtalih anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) ikiteme
C) Karşılaştırma
E) Açtklama
B) Benzetme
D) Niteleme
20. (1) İnsan hep sevmek, sevilmek ister. (I) Bu duygula-
ri yaşadığı zaman kendini daha huzurlu hissedeceğini
bildiği içindir belki. (III) Halil Cibran'ın "Aranızda sev-
me gücünün uçsuz bucaksız olduğunu hissetmeyen
var mı?” sözünden yola çıktığımızda sevgi hissinin bizi
bambaşka yerlere sürüklediğini görebiliriz. (IV) Bu bağ-
lamda annenin evladına duyduğu sevgiyi ele alırsak bu
his gerçekten de uçsuz bucaksızdır, deriz. (Y) Hiçbir
karşılık, hiçbir fayda gözetilmez. (VI) Çünků bir anne
sevgiyi bir yerden görüp öğrenmez, kendi içinden gel-
diği gibi hissedip yaşar ve yaşatır.
B
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baş-
lar?
A) II B) III
C) IV DY V E) VI](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425100449175047-1910987_iVCNX9Yhr.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleripurtalih anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) ikiteme
C) Karşılaştırma
E) Açtklama
B) Benzetme
D) Niteleme
20. (1) İnsan hep sevmek, sevilmek ister. (I) Bu duygula-
ri yaşadığı zaman kendini daha huzurlu hissedeceğini
bildiği içindir belki. (III) Halil Cibran'ın "Aranızda sev-
me gücünün uçsuz bucaksız olduğunu hissetmeyen
var mı?” sözünden yola çıktığımızda sevgi hissinin bizi
bambaşka yerlere sürüklediğini görebiliriz. (IV) Bu bağ-
lamda annenin evladına duyduğu sevgiyi ele alırsak bu
his gerçekten de uçsuz bucaksızdır, deriz. (Y) Hiçbir
karşılık, hiçbir fayda gözetilmez. (VI) Çünků bir anne
sevgiyi bir yerden görüp öğrenmez, kendi içinden gel-
diği gibi hissedip yaşar ve yaşatır.
B
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baş-
lar?
A) II B) III
C) IV DY V E) VI
![Ünlü Alman sosyolog Eugen Lemberg'in araştırmalarına
göre radikal milliyetçilik ve şovenizm şöyle belirginleşmiştir.
1. Dünya Savaşı sırasında ülkelerin öz güvenlerini yitirmesi
ve yaşanan kayıplarla birlikte aşağılıklik hislerinin baş
göstermeye başlaması radikal milliyetçilik yani şovenizm
akımının yayılmasında birincil nedendir. Savaş sonunda
bir suçlu arayan tarafların suçu karşılıklı olarak yaşanan
kayıpların acıları ile birbirlerine atması, karşılıklı nefreti ve
beraberinde güçlü milliyetçilik propagandalarını ve şovenizmi
doğurmuştur. Bu dönemlerde siyasi, ekonomik ve politik
olarak gücü elinde bulunduranların bu düşünce akımını
kendi yararlarına kullanıp propagandaları desteklemeleri bu
düşünce yapısının halk arasında daha da yayılmasına ve
yer edinmesine neden olmuştur. Bu propagandalar genel
olarak yabancı milletten insanlara karşı duyulan nefret ve öfke
şeklinde kendini göstermiş ve yayılmıştır.
39. Bu parçada sözü edilen araştırmanın sonucundan
hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Toplumların, savaşların neticesinde yaşadıkları acı
kayıplar, güç odakları tarafından kullanıldığı için radikal
milliyetçilik ve şovenizm ortaya çıkmıştır.
B) insanların içgüdülerinin etkisinin sonucunda radikal
milliyetçilik ve şovenizm ortaya çıkar.
Beynin amigdala bölgesinin ön kortekse göre daha fazla
gelişmesi, bireyin milliyet kavramını içselleştirmesiyle
şovenizme yol açar.
D) Toplumların milliyet kavramının şovenizmle
ilişkilendirmesinin temel nedeni, liderlerin kendi çıkarları
için topluma yön vermeleridir.
E) Bireyden topluma doğru gelişen yanlış milliyetçiliğin
temelinde insanların savaş karşıtı olamamalarından
kaynaklanmaktadır.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425072940617423-1597276_29WPRuywM.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriÜnlü Alman sosyolog Eugen Lemberg'in araştırmalarına
göre radikal milliyetçilik ve şovenizm şöyle belirginleşmiştir.
1. Dünya Savaşı sırasında ülkelerin öz güvenlerini yitirmesi
ve yaşanan kayıplarla birlikte aşağılıklik hislerinin baş
göstermeye başlaması radikal milliyetçilik yani şovenizm
akımının yayılmasında birincil nedendir. Savaş sonunda
bir suçlu arayan tarafların suçu karşılıklı olarak yaşanan
kayıpların acıları ile birbirlerine atması, karşılıklı nefreti ve
beraberinde güçlü milliyetçilik propagandalarını ve şovenizmi
doğurmuştur. Bu dönemlerde siyasi, ekonomik ve politik
olarak gücü elinde bulunduranların bu düşünce akımını
kendi yararlarına kullanıp propagandaları desteklemeleri bu
düşünce yapısının halk arasında daha da yayılmasına ve
yer edinmesine neden olmuştur. Bu propagandalar genel
olarak yabancı milletten insanlara karşı duyulan nefret ve öfke
şeklinde kendini göstermiş ve yayılmıştır.
39. Bu parçada sözü edilen araştırmanın sonucundan
hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Toplumların, savaşların neticesinde yaşadıkları acı
kayıplar, güç odakları tarafından kullanıldığı için radikal
milliyetçilik ve şovenizm ortaya çıkmıştır.
B) insanların içgüdülerinin etkisinin sonucunda radikal
milliyetçilik ve şovenizm ortaya çıkar.
Beynin amigdala bölgesinin ön kortekse göre daha fazla
gelişmesi, bireyin milliyet kavramını içselleştirmesiyle
şovenizme yol açar.
D) Toplumların milliyet kavramının şovenizmle
ilişkilendirmesinin temel nedeni, liderlerin kendi çıkarları
için topluma yön vermeleridir.
E) Bireyden topluma doğru gelişen yanlış milliyetçiliğin
temelinde insanların savaş karşıtı olamamalarından
kaynaklanmaktadır.
![19. Bu yazar, dilin şiirini yakalamak için söz dizimiyle oy
nuyor. Yalın, bileşik, eksiltili, düz, devrik, iç içe cüm-
teler kuruyor Kıpırtılı, devingen bir söyleyişe ulaşi-
yor. Bunu yaparken genel dilden tamamen ayrılmi-
yor, öznel bir dil yaratmıyor. Burada şunu da ekleye-
lim: Bir dil işçisi olarak yazar, dilin anlatım olanakla-
rini sonuna kadar zorlayabilir. Onları kendince yeni-
den kurup biçimlendirebilir. Ama bu, yüzde yüz öz-
nel, kişisel bir dil yaratma anlamına gelmez. Böyle
bir dil temelde sanatın işlevine aykırıdır.
21. Tarihsel
yitirmede
yanilgis
için yap
Bir de y
dir. Ant
nedir?
dedi.is
nin için
lıktan
olmuy
tariht
Bu parçada yazarlarla ilgili olarak neye karşı
çıkılıyor?
Bup
A) Çok hareketli ve değişken bir anlatımı yeğleme-
lerine
daki
A)
B) Toplumca kullanılan dilden çok farklı, kendileri-
ne göre bir dil yaratma yönelimlerine
C) Değişik cümle tiplerini gereksiz yere bir arada
kullanmalarına
B)
C)
D) Sözcüklerin anlam alanlarını genişletmekten
çekinmelerine
6) Dilin söz varlığını, gerektiği ölçüde değiştirmek-
ten kaçınmalarına
O
E
22
20
Siirin vüzlerce tanımı vardır Bence siir cairin dünya](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425072639767494-255147_v3OKkyZKp.jpg?w=256)
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri19. Bu yazar, dilin şiirini yakalamak için söz dizimiyle oy
nuyor. Yalın, bileşik, eksiltili, düz, devrik, iç içe cüm-
teler kuruyor Kıpırtılı, devingen bir söyleyişe ulaşi-
yor. Bunu yaparken genel dilden tamamen ayrılmi-
yor, öznel bir dil yaratmıyor. Burada şunu da ekleye-
lim: Bir dil işçisi olarak yazar, dilin anlatım olanakla-
rini sonuna kadar zorlayabilir. Onları kendince yeni-
den kurup biçimlendirebilir. Ama bu, yüzde yüz öz-
nel, kişisel bir dil yaratma anlamına gelmez. Böyle
bir dil temelde sanatın işlevine aykırıdır.
21. Tarihsel
yitirmede
yanilgis
için yap
Bir de y
dir. Ant
nedir?
dedi.is
nin için
lıktan
olmuy
tariht
Bu parçada yazarlarla ilgili olarak neye karşı
çıkılıyor?
Bup
A) Çok hareketli ve değişken bir anlatımı yeğleme-
lerine
daki
A)
B) Toplumca kullanılan dilden çok farklı, kendileri-
ne göre bir dil yaratma yönelimlerine
C) Değişik cümle tiplerini gereksiz yere bir arada
kullanmalarına
B)
C)
D) Sözcüklerin anlam alanlarını genişletmekten
çekinmelerine
6) Dilin söz varlığını, gerektiği ölçüde değiştirmek-
ten kaçınmalarına
O
E
22
20
Siirin vüzlerce tanımı vardır Bence siir cairin dünya