Anlatım Biçimleri Soruları
![15
20.
• Ebebî bir metne edebî niteliğini veren en önemli özellik,
dilidir. Gerçekçi bir edebiyat metninde dil, gerçeği yan-
sitmanın en önemli aracıdır. Jakobson'un, "Edebîliğin
asıl belirtisi, bir sözcüğün sözcük olarak algılanmasında
değil; sözlerin ve düzenlenişlerinin, anlamlarının, iç ve
dış biçimlerinin bir araya geldiğinde değer kazanmala-
rinda yatar." sözünü hatırlatıyor bu durum.
• Yazarlık, genellikle, en yalın hâliyle kendini ifade etme
gereksinimidir. Jean Paul Sartre, "Yazma Nedir?" başlık-
li yazısında, kendini ifade etme konusuna “sözü olmak”
ile “yazısı olmak” bağlamında net bir ayrım getirir: "Ya-
zış diye bir şey vardır ortada. Birtakım şeyleri seçtiği için
değil, birtakım şeyleri şu ya da bu biçimde söylemeyi
seçtiği için yazar olur insan. Evet, düzyazıya değerini ve-
ren yazıştır."
V Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster-
mektedir
.
B) Birbirleri ile anlamca çelişen iki ayrı görüş dile getirilmek-
tedir.
C) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadır.
D) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sun-
maktadır.
E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenler-
le açıklamaktadır.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425065645319037-2528381_IJBQE9FCL.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri15
20.
• Ebebî bir metne edebî niteliğini veren en önemli özellik,
dilidir. Gerçekçi bir edebiyat metninde dil, gerçeği yan-
sitmanın en önemli aracıdır. Jakobson'un, "Edebîliğin
asıl belirtisi, bir sözcüğün sözcük olarak algılanmasında
değil; sözlerin ve düzenlenişlerinin, anlamlarının, iç ve
dış biçimlerinin bir araya geldiğinde değer kazanmala-
rinda yatar." sözünü hatırlatıyor bu durum.
• Yazarlık, genellikle, en yalın hâliyle kendini ifade etme
gereksinimidir. Jean Paul Sartre, "Yazma Nedir?" başlık-
li yazısında, kendini ifade etme konusuna “sözü olmak”
ile “yazısı olmak” bağlamında net bir ayrım getirir: "Ya-
zış diye bir şey vardır ortada. Birtakım şeyleri seçtiği için
değil, birtakım şeyleri şu ya da bu biçimde söylemeyi
seçtiği için yazar olur insan. Evet, düzyazıya değerini ve-
ren yazıştır."
V Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster-
mektedir
.
B) Birbirleri ile anlamca çelişen iki ayrı görüş dile getirilmek-
tedir.
C) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadır.
D) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sun-
maktadır.
E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenler-
le açıklamaktadır.
![MLAMA
oluyla
eme
an veya
XI
rsatı
VIN
BER
WE
./....../
im
3. (1) Bugün şiir eleştirisi yok dendiğinde bundan rahatsız
olmamak gerekir. (II) Bu doğrunun rahatsız ediciliği
nedense duygusal tepkilere, kişisel savunulara
vardırıyor ilgili olanları. (III) Oysa açıklayıcı bir gerçek
var ortada: (IV) Bir sanat disiplininden söz etmek için
onun geçmişiyle sorunlarını gidermesi, geçmişi
tarihselliği içinde açıklayıp kodlayabilmesi gerekir.
W Dahası geçmişin değerlendirilmesiyle, bu süreçte
gösterilen eylemlilikle kendi ilkelerini edinmesi ve
sistemleşmeye başlaması beklenir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra, “Türk edebiyatında eleştiri disiplininin böylesine
bir gelişimi yok." cümlesi getirilebilir?
A) 1
B) 11
C
C) III
D) IV
ni
ki
enat müzelerini gezs
u karsin
E) V
risin
i ha](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425064949574379-274517_Hz19lrPe3.jpg?w=256)
Lise Türkçe
anlatim-bicimleriMLAMA
oluyla
eme
an veya
XI
rsatı
VIN
BER
WE
./....../
im
3. (1) Bugün şiir eleştirisi yok dendiğinde bundan rahatsız
olmamak gerekir. (II) Bu doğrunun rahatsız ediciliği
nedense duygusal tepkilere, kişisel savunulara
vardırıyor ilgili olanları. (III) Oysa açıklayıcı bir gerçek
var ortada: (IV) Bir sanat disiplininden söz etmek için
onun geçmişiyle sorunlarını gidermesi, geçmişi
tarihselliği içinde açıklayıp kodlayabilmesi gerekir.
W Dahası geçmişin değerlendirilmesiyle, bu süreçte
gösterilen eylemlilikle kendi ilkelerini edinmesi ve
sistemleşmeye başlaması beklenir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra, “Türk edebiyatında eleştiri disiplininin böylesine
bir gelişimi yok." cümlesi getirilebilir?
A) 1
B) 11
C
C) III
D) IV
ni
ki
enat müzelerini gezs
u karsin
E) V
risin
i ha
![TYT-5
29. Maksim Gorki, fırıncı çıraklığı yıllarında, Tolstoy'un bir
hikâyesini okurken öylesine kendinden geçer ki acaba
kâğıdın içinde büyülü bir şey mi var diye kâğıdı hava-
ya kaldırır, bakar. Ne insanlar ne evler ne de o gördüğü
güzelim manzara oradadır. Beyaz sahife üzerinde siyah
harflerden başka hiçbir şey göremez.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Hikâyelerdeki anlatım diğer edebî türlere göre daha
yoğundur.
B) Küçük yaştaki çocuklar anlatılanların etkisinden uzun
yıllar kurtulamaz.
C) Her şey insanın zihnindedir ve sözler zihinde var
olandan başka bir şey anlatamaz.
D) Hayal gücü geniş olan okurlar, okudukları metinler-
den pek çok farklı anlam çıkarabilirler.
E) Dil, gösterdiği eşyanın ya da kavramın hayalini göz
önünde canlandırma özelliğine sahiptir.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425065151224894-3903471_UfZFuTurW.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriTYT-5
29. Maksim Gorki, fırıncı çıraklığı yıllarında, Tolstoy'un bir
hikâyesini okurken öylesine kendinden geçer ki acaba
kâğıdın içinde büyülü bir şey mi var diye kâğıdı hava-
ya kaldırır, bakar. Ne insanlar ne evler ne de o gördüğü
güzelim manzara oradadır. Beyaz sahife üzerinde siyah
harflerden başka hiçbir şey göremez.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Hikâyelerdeki anlatım diğer edebî türlere göre daha
yoğundur.
B) Küçük yaştaki çocuklar anlatılanların etkisinden uzun
yıllar kurtulamaz.
C) Her şey insanın zihnindedir ve sözler zihinde var
olandan başka bir şey anlatamaz.
D) Hayal gücü geniş olan okurlar, okudukları metinler-
den pek çok farklı anlam çıkarabilirler.
E) Dil, gösterdiği eşyanın ya da kavramın hayalini göz
önünde canlandırma özelliğine sahiptir.
![TYT/Türkçe
Sık sık beni ziyarete gelen bir öğrencim vardı. Bir gün
bana okul dergisinde yazdığı bir yazıyı getirdi; nasıl
buldunuz, dedi. Yalan söyleyemeyecek kadar sevdiğim
bir öğrenciydi. Yazısını nasıl bulduğumu söyleyiverdim.
Peşinden doğru dürüst yazabilmesi için çok okuması
gerektiğini ilave ettim. Dudaklarının kenarında alaycı bir
tebessümle "----?" dedi. Ona okuyarak bir yere varmanın
spor yaparak fazla kilolardan kurtulmaya benzediğini, in-
sanın bir sabah kalkıp, spor yaparak öğlene kadar fazla
kilolarından kurtulmayı beklemesinin saçma olduğunu
söyledim
Bu diyalogda boş bırakılan yere aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) Hangi kitabı okumamı tavsiye edersiniz
(B) Siz çok kitap okur muydunuz
Yazımı neden beğenmediniz
D) Genç yazarları neden yeterli bulmuyorsunuz
E) Başka türlerde mi yazmalıyım](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425065138596529-3903471_xEiXE9ehZ.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriTYT/Türkçe
Sık sık beni ziyarete gelen bir öğrencim vardı. Bir gün
bana okul dergisinde yazdığı bir yazıyı getirdi; nasıl
buldunuz, dedi. Yalan söyleyemeyecek kadar sevdiğim
bir öğrenciydi. Yazısını nasıl bulduğumu söyleyiverdim.
Peşinden doğru dürüst yazabilmesi için çok okuması
gerektiğini ilave ettim. Dudaklarının kenarında alaycı bir
tebessümle "----?" dedi. Ona okuyarak bir yere varmanın
spor yaparak fazla kilolardan kurtulmaya benzediğini, in-
sanın bir sabah kalkıp, spor yaparak öğlene kadar fazla
kilolarından kurtulmayı beklemesinin saçma olduğunu
söyledim
Bu diyalogda boş bırakılan yere aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) Hangi kitabı okumamı tavsiye edersiniz
(B) Siz çok kitap okur muydunuz
Yazımı neden beğenmediniz
D) Genç yazarları neden yeterli bulmuyorsunuz
E) Başka türlerde mi yazmalıyım
![PARAGRAE
5. Insanlar; yeryüzünde var olmaya başla-
dıkları zamandan beri kim olduklarına,
nereden geldiklerine, niçin ve ne şekil-
de eylemde bulunduklarına daima kafa
yormuştur. İnsanlık tarihinin büyük bir
bölümünde, bilimsel yöntemlerle değil
de söylencelerle bunlara yanıt aran-
mıştır. Antropoloji ise bunları çözüm-
lemede bilimsel yaklaşımı kullanan bir
araştırma alanı olarak ortaya çıkmıştır.
Bu bilimin temel konusu geçmişi ve bu-
günüyle insandır. Antropologlar, önce-
likle Homo sapiens adı verilen insanın
ataları ve yakın akrabalarıyla ilgilenirler.
Ancak bu bilim insanları, inceledikleri
türün üyesi oldukları için konuya nesnel
ve bilimsel bir bakış açısıyla yaklaş-
makta zorlanırlar.
Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebi-
lir?
YEDIIKLIM
A) Antropologların, ilerleyen yıllarda
daha başarılı çalışmalar ortaya ko-
yacağına inanmaktadır.
B) Araştırmacıların deneyimlerinin,
yaptıkları çalışmaları etkilediğinden
yakınmaktadır.
C) İnsanlık tarihini açıklamada bilimin
2
yanı sıra anlatıların da kullanıldığına
dikkat çekmektedir.
D) Antropoloji ile birlikte insanlar üze-
rine yapılan çalışmaların arttığını
düşünmektedir. -
E) Homo sapiens ile ilgili çalışmaları,
gelecek için faydalı bir uğraş olarak
görmektedir.
-
1](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425061220376949-622278_ACgvjYh6R.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriPARAGRAE
5. Insanlar; yeryüzünde var olmaya başla-
dıkları zamandan beri kim olduklarına,
nereden geldiklerine, niçin ve ne şekil-
de eylemde bulunduklarına daima kafa
yormuştur. İnsanlık tarihinin büyük bir
bölümünde, bilimsel yöntemlerle değil
de söylencelerle bunlara yanıt aran-
mıştır. Antropoloji ise bunları çözüm-
lemede bilimsel yaklaşımı kullanan bir
araştırma alanı olarak ortaya çıkmıştır.
Bu bilimin temel konusu geçmişi ve bu-
günüyle insandır. Antropologlar, önce-
likle Homo sapiens adı verilen insanın
ataları ve yakın akrabalarıyla ilgilenirler.
Ancak bu bilim insanları, inceledikleri
türün üyesi oldukları için konuya nesnel
ve bilimsel bir bakış açısıyla yaklaş-
makta zorlanırlar.
Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebi-
lir?
YEDIIKLIM
A) Antropologların, ilerleyen yıllarda
daha başarılı çalışmalar ortaya ko-
yacağına inanmaktadır.
B) Araştırmacıların deneyimlerinin,
yaptıkları çalışmaları etkilediğinden
yakınmaktadır.
C) İnsanlık tarihini açıklamada bilimin
2
yanı sıra anlatıların da kullanıldığına
dikkat çekmektedir.
D) Antropoloji ile birlikte insanlar üze-
rine yapılan çalışmaların arttığını
düşünmektedir. -
E) Homo sapiens ile ilgili çalışmaları,
gelecek için faydalı bir uğraş olarak
görmektedir.
-
1
![5. I. Evliya Çelebi, 17. yüzyılda şehirde 600'ün üzerinde
dükkân olduğunu kaydeder.
II. Askerî amaçla da kullanılan bu hatta yer alması
Harput'un hem kültürel hem de ekonomik
gelişiminde önemli rol oynar.
III. Buna birtakım nüfus hareketlilikleri de eklendiğinde
yerleşimin merkezi, Harput'tan günümüzdeki
Elazığ'a kayar.
IV. Osmanlı Dönemi'nde Harput, Basra ve Bağdat'tan
Anadolu içlerine uzanan ticaret yollarının üzerinde
bulunuyordu.
V. 19. yüzyıla gelindiğinde şehrin dağlık yapısının daha
fazla büyümeye müsaade etmediği görülür.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi
bastan ikinci olur?
D) IV
E) V
AI
.
C) III
B) 11](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425060542392211-4527658_koueCE3VB.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri5. I. Evliya Çelebi, 17. yüzyılda şehirde 600'ün üzerinde
dükkân olduğunu kaydeder.
II. Askerî amaçla da kullanılan bu hatta yer alması
Harput'un hem kültürel hem de ekonomik
gelişiminde önemli rol oynar.
III. Buna birtakım nüfus hareketlilikleri de eklendiğinde
yerleşimin merkezi, Harput'tan günümüzdeki
Elazığ'a kayar.
IV. Osmanlı Dönemi'nde Harput, Basra ve Bağdat'tan
Anadolu içlerine uzanan ticaret yollarının üzerinde
bulunuyordu.
V. 19. yüzyıla gelindiğinde şehrin dağlık yapısının daha
fazla büyümeye müsaade etmediği görülür.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi
bastan ikinci olur?
D) IV
E) V
AI
.
C) III
B) 11
![Türkçe
TYT
33. Aşağıd
kapagi
değerlendirmelerden uzak
32. Felsefi tartışmalar, okullarda küçük yaşlardan itibaren
yaygın bir pratiğe dönüşmeli. Elbette felsefi tartışma
pratiğini edinmiş, iyi niyetli yetişkinlerin eşliğinde ... Her
hafta, her sinifta böyle bir tartışma düzenlenmeli ki hem
pedagojik hem de ahlaki yargı ve
bir ifade özgürlüğü alanı yaratılabilsin. Böylece çocuklar
küçük yaşlardan itibaren düşüncelerini ortaya koyabilir,
savlarını öne sürebilir, kendilerini dinleyebilir ve
düşünceyi meydana getirebilirler.
Bu parçanın bütününden çıkarılabilecek sonuç
aşağıdakilerden hangisidir?
conusunda
e gelen
dan
Har eski
Şinasi,
dile
çıkartıp
hlatımına
enilikleri
çağın
edebî
termiş
örnekleri
eleştirel
A) Şüphe ve sorgulama ile donatılmış bir nesil yetişmelidir
okullarda.
bu ile
By Okullardaki derslerin ve materyallerin içerikleri felsefi
tartışma pratiğine uygun olmalıdır.
Bun
par
günlük
C) Eleştirel düşünme, ancak okullarda özgür tartışma
ortamı yaratıldığında ortaya çıkabilir.
say
A)
D) İrade özgürlüğü her yaş ve kademede desteklenmelidir.
E) Çocuklar eğitimcilerin gözetiminde özgür olmayı
doğaları gereği öğrenemez, bu da yetişmelerinin
önünde engel olur.
riş
alar,
öresel
sini
den
taya
ksa
lerle
C
wor,](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425060327740364-836210_mzbqcRSbk.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriTürkçe
TYT
33. Aşağıd
kapagi
değerlendirmelerden uzak
32. Felsefi tartışmalar, okullarda küçük yaşlardan itibaren
yaygın bir pratiğe dönüşmeli. Elbette felsefi tartışma
pratiğini edinmiş, iyi niyetli yetişkinlerin eşliğinde ... Her
hafta, her sinifta böyle bir tartışma düzenlenmeli ki hem
pedagojik hem de ahlaki yargı ve
bir ifade özgürlüğü alanı yaratılabilsin. Böylece çocuklar
küçük yaşlardan itibaren düşüncelerini ortaya koyabilir,
savlarını öne sürebilir, kendilerini dinleyebilir ve
düşünceyi meydana getirebilirler.
Bu parçanın bütününden çıkarılabilecek sonuç
aşağıdakilerden hangisidir?
conusunda
e gelen
dan
Har eski
Şinasi,
dile
çıkartıp
hlatımına
enilikleri
çağın
edebî
termiş
örnekleri
eleştirel
A) Şüphe ve sorgulama ile donatılmış bir nesil yetişmelidir
okullarda.
bu ile
By Okullardaki derslerin ve materyallerin içerikleri felsefi
tartışma pratiğine uygun olmalıdır.
Bun
par
günlük
C) Eleştirel düşünme, ancak okullarda özgür tartışma
ortamı yaratıldığında ortaya çıkabilir.
say
A)
D) İrade özgürlüğü her yaş ve kademede desteklenmelidir.
E) Çocuklar eğitimcilerin gözetiminde özgür olmayı
doğaları gereği öğrenemez, bu da yetişmelerinin
önünde engel olur.
riş
alar,
öresel
sini
den
taya
ksa
lerle
C
wor,
![6.
.
.
Bitki uzmanı Hayoko Yamata, üniversite seminer salonunda
öğrencilerine nadir bir bitki hakkında şu bilgileri veriyordu:
Rafflesia arnoldii bitkisi, rafflesianın en büyük çiçekli
olan türüdür ve dünyanın en uzun çiçeğidir.
Kaynaklarda rafflesia hakkında bilginin kısıtlı olması
bitkinin çok ender bulunmasındandır. c
Boyuna nazaran ömrü kısa olan bu bitkinin ömrü
yalnızca iki haftadır.
Dünyada sadece Endonezya'nın Sumatra ve Borneo
adaları ve Tayland'daki Khao Sok Milli Parkı'nda
görülen ve bir metreye kadar büyüyebilen
rafflesia'nın ağırlığı on bir kilograma kadar çıkabilir.
Taç yapraklarının uzunluğu bir metre civarında olan
rafflesia, tohumu olmayan bir çiçektir; ağaçların
kökleri üzerinde parazit olarak yeterli isi ve suyu
bulunca oluşur.
Hayoko Yamata'nın rafflesia arnoldii bitkisiyle ilgili
verdiği bu bilgiler arasında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Вir metreye kadar
yuyüyebilen yapısıyla dünyanın en
uzun çiçeğidir
E) Endonezya'da ve Tayland'da sınırlı bölgelerde yetişir.
C) Çok nadir görülmesinden dolayı hakkında fazla bilgi yoktur.
D) Ağaçların köklerinde asalak olarak yetişen, tohumsuz
bir bitkidir.
E) Uzun boylu olmasına karşın en kısa ömürlü bir bitki
türüdür.
oborpare
Dont](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425052631607036-4521479_bgSU1nEnZ.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri6.
.
.
Bitki uzmanı Hayoko Yamata, üniversite seminer salonunda
öğrencilerine nadir bir bitki hakkında şu bilgileri veriyordu:
Rafflesia arnoldii bitkisi, rafflesianın en büyük çiçekli
olan türüdür ve dünyanın en uzun çiçeğidir.
Kaynaklarda rafflesia hakkında bilginin kısıtlı olması
bitkinin çok ender bulunmasındandır. c
Boyuna nazaran ömrü kısa olan bu bitkinin ömrü
yalnızca iki haftadır.
Dünyada sadece Endonezya'nın Sumatra ve Borneo
adaları ve Tayland'daki Khao Sok Milli Parkı'nda
görülen ve bir metreye kadar büyüyebilen
rafflesia'nın ağırlığı on bir kilograma kadar çıkabilir.
Taç yapraklarının uzunluğu bir metre civarında olan
rafflesia, tohumu olmayan bir çiçektir; ağaçların
kökleri üzerinde parazit olarak yeterli isi ve suyu
bulunca oluşur.
Hayoko Yamata'nın rafflesia arnoldii bitkisiyle ilgili
verdiği bu bilgiler arasında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Вir metreye kadar
yuyüyebilen yapısıyla dünyanın en
uzun çiçeğidir
E) Endonezya'da ve Tayland'da sınırlı bölgelerde yetişir.
C) Çok nadir görülmesinden dolayı hakkında fazla bilgi yoktur.
D) Ağaçların köklerinde asalak olarak yetişen, tohumsuz
bir bitkidir.
E) Uzun boylu olmasına karşın en kısa ömürlü bir bitki
türüdür.
oborpare
Dont
![8.
(1) Yükseklere çıktıkça günümüze kadar ayakta kalabilmig
sedir ormanları eşlik etmeye basliyor bize. (II) Bir süre son-
ra da yöre halkı tarafından 'ambar katrani) diye anılan 2.326
yillik sedir ağacı karşılıyor bizi. (I) Bu anıtsal ağacın çevre-
sinde farklı bir bitki çeşitliliği göze çarpıyor. (IV) Burada ço-
ğunlukla yastık biçiminde öbeklenmiş çok sayıda bitki türü-
nü yakından görme fırsatı yakalıyoruz. (V) Onları sadece
gözlemlemekle kalmıyor, dört gözle malzeme bekleyen der-
gimiz için de fotoğraflıyoruz.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde kişi-
leştirmeye başvurulmamıştır?
A) I ve II
B) Hve the
C) II ve IV
D) II ve IV
E) III ve V
5
15 TYT DENEME SETİ](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425021011440332-1780691_aDMgMdvnD.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri8.
(1) Yükseklere çıktıkça günümüze kadar ayakta kalabilmig
sedir ormanları eşlik etmeye basliyor bize. (II) Bir süre son-
ra da yöre halkı tarafından 'ambar katrani) diye anılan 2.326
yillik sedir ağacı karşılıyor bizi. (I) Bu anıtsal ağacın çevre-
sinde farklı bir bitki çeşitliliği göze çarpıyor. (IV) Burada ço-
ğunlukla yastık biçiminde öbeklenmiş çok sayıda bitki türü-
nü yakından görme fırsatı yakalıyoruz. (V) Onları sadece
gözlemlemekle kalmıyor, dört gözle malzeme bekleyen der-
gimiz için de fotoğraflıyoruz.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde kişi-
leştirmeye başvurulmamıştır?
A) I ve II
B) Hve the
C) II ve IV
D) II ve IV
E) III ve V
5
15 TYT DENEME SETİ
![9.
Bana güven veren insanlar, bu ülkede pek fazla yetişmiyor.
Bunun eğitimi de yok. Bu insanlarla birlikteyken huzurlu-
yum, rahatım. Onlarla derdimi rahat paylaşırım. Kötü bir
şeyi onlara anlatırken çığlık atmaz, düşüncelerinin zinciri
kopmaz. Hop oturup hop kalkan insanlardan değildir böy-
leleri, çevrenizde varsa böyle birileri aman ha aman bilin
kıymetini. Öyle bir kişiye ihtiyaç duyacağınız dalgalı bir de-
nizdir hayat.
Bu parçanın yazarına güven veren insanların temel
özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Onurlu
B) Öz güven sahibi
9) Empati sahibi
D) Sorgulayıcı
E) Soğukkanli](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425034440399045-1734470_YfdWjg2Hy.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri9.
Bana güven veren insanlar, bu ülkede pek fazla yetişmiyor.
Bunun eğitimi de yok. Bu insanlarla birlikteyken huzurlu-
yum, rahatım. Onlarla derdimi rahat paylaşırım. Kötü bir
şeyi onlara anlatırken çığlık atmaz, düşüncelerinin zinciri
kopmaz. Hop oturup hop kalkan insanlardan değildir böy-
leleri, çevrenizde varsa böyle birileri aman ha aman bilin
kıymetini. Öyle bir kişiye ihtiyaç duyacağınız dalgalı bir de-
nizdir hayat.
Bu parçanın yazarına güven veren insanların temel
özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Onurlu
B) Öz güven sahibi
9) Empati sahibi
D) Sorgulayıcı
E) Soğukkanli
![31. Her sanatçının bir dünyası vardır. Bu dünya kendine öz-
1
güdür; çeşitli olaylarla, görüntülerle, gözlemlerle ve yaşan-
G
tılarla örülmüştür. Bunlar, onun duygu ve düş dünyasında
1
işlenerek çeşitli ürünlere dönüşür. Yani sanatçının dünya- B
sindan süzülen, sanat yapıtı biçiminde insanlığın karşısına
5
çıkar. Söz gelimi edebiyatta şiir, öykü, roman gibi biçimlerde
A
okurla buluşur.
M
Bu parçada ası anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
A
gisidir?
A) Edebiyat ürünlert
, sanatçının öznel görüş ve yorumuyla
şekillenir.
B) Aynı konuyu işleyen sanatçılar arasında birçok yönden
farklılık vardır.
C) Her sanatçı, eserinin değişik yorumlara konu olmasını
ister.
D) Bir sanatçı çağının beğenisini göz ardı ediyorsa kalıcı
olamaz.
E) Gerçek sanatçı, her eserinde değişik bir anlatım yolu
izler.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425032837745516-617185_uFulUnZOG.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri31. Her sanatçının bir dünyası vardır. Bu dünya kendine öz-
1
güdür; çeşitli olaylarla, görüntülerle, gözlemlerle ve yaşan-
G
tılarla örülmüştür. Bunlar, onun duygu ve düş dünyasında
1
işlenerek çeşitli ürünlere dönüşür. Yani sanatçının dünya- B
sindan süzülen, sanat yapıtı biçiminde insanlığın karşısına
5
çıkar. Söz gelimi edebiyatta şiir, öykü, roman gibi biçimlerde
A
okurla buluşur.
M
Bu parçada ası anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
A
gisidir?
A) Edebiyat ürünlert
, sanatçının öznel görüş ve yorumuyla
şekillenir.
B) Aynı konuyu işleyen sanatçılar arasında birçok yönden
farklılık vardır.
C) Her sanatçı, eserinin değişik yorumlara konu olmasını
ister.
D) Bir sanatçı çağının beğenisini göz ardı ediyorsa kalıcı
olamaz.
E) Gerçek sanatçı, her eserinde değişik bir anlatım yolu
izler.
![6.
( Yillar önce dondurma yiyebilmek için yalnızca yaz ay-
lannda kepenklerini açan mahalle dondurmacılarını bek-
lemek zorundaydık. (1) Günümüzdeyse marketlerde de-
ğişik tatlan ve şık ambalajlarıyla yer alan rengârenk don-
durmalar, dört mevsim bu lezzeti tatma olanağı veriyor.
(III) Doktorlar, dondurmanın sanılanın aksine üst solunum
yolu enfeksiyonlarına neden olmadığını belirtiyor (IV) Sağ-
lik kurallarına uygun olarak hazırlandığı sürece çocukların
tüketmesinde sakınca olmadığını vurguluyorlar. (V) Don-
durmayla ilgili en önemli nokta eridikten sonra bir daha
9.
kesinlikle dondurulmamasıdır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisi
söylenemez?
1. cümlede anlaticlan eskiye özlem duyduğu anlaşılı-
yer.
CB
B) II. cümlede beğenme söz konusudur.
III. cümlede yanlış bilinen bir duruma açıklık getirili-
-yor
D) IV. cümlede çocukların hangi koşulda dondurma yi-
yebileceği anlatılıyor.
E V. cümlede dondurmayla ilgili uyarıda bulunulmuştur.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425030124213598-1997548_o7643nGi3.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri6.
( Yillar önce dondurma yiyebilmek için yalnızca yaz ay-
lannda kepenklerini açan mahalle dondurmacılarını bek-
lemek zorundaydık. (1) Günümüzdeyse marketlerde de-
ğişik tatlan ve şık ambalajlarıyla yer alan rengârenk don-
durmalar, dört mevsim bu lezzeti tatma olanağı veriyor.
(III) Doktorlar, dondurmanın sanılanın aksine üst solunum
yolu enfeksiyonlarına neden olmadığını belirtiyor (IV) Sağ-
lik kurallarına uygun olarak hazırlandığı sürece çocukların
tüketmesinde sakınca olmadığını vurguluyorlar. (V) Don-
durmayla ilgili en önemli nokta eridikten sonra bir daha
9.
kesinlikle dondurulmamasıdır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisi
söylenemez?
1. cümlede anlaticlan eskiye özlem duyduğu anlaşılı-
yer.
CB
B) II. cümlede beğenme söz konusudur.
III. cümlede yanlış bilinen bir duruma açıklık getirili-
-yor
D) IV. cümlede çocukların hangi koşulda dondurma yi-
yebileceği anlatılıyor.
E V. cümlede dondurmayla ilgili uyarıda bulunulmuştur.
![6.
() Erol Günaydın, sanat yaşamında elli yılı geride bırakan
halkın gönlünde taht kurmuş usta bir oyuncudur. (II) Oyun-
culuğun temelinde Karadeniz bölgesinin esprili insanları
var kuşkusuz. (III) Daha çok Batılı tarzda oyunlarda rol alan
Günaydın, Türk geleneksel tiyatrosuna da yönelmiştir. (IV)
Türk mizahının da babası olan Nasrettin Hoca'yı yaklaşık
otuz yıl canlandırmıştır. (V) Ünlü halk bilgesinin bir za-
manlar yaşamış olduğu Akşehir'e gidip halk arasına Nas-
rettin Hoca olarak çıkmıştır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenemez?
I. cümlede, sanatcı hakkında bilgi verilmiştir.
BY ll. cümlede, çevrenin
sanatçı üzerindeki etkisine yer
verilmiştir.
C) III. cümlede, sanatçının tiyatrodaki yönelimleri yansi-
tilmiştir.
IV. cümlede, sanatçının taklit yaparak geçimini sağla-
dığı anlatılmıştır
.
CE) .cümlede, sanatçının halktan kopmadan gelenekle-
rini sürdürmeye çalıştığı anlatılmıştır.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220425025933001051-1997548_dtpvF4Aml.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri6.
() Erol Günaydın, sanat yaşamında elli yılı geride bırakan
halkın gönlünde taht kurmuş usta bir oyuncudur. (II) Oyun-
culuğun temelinde Karadeniz bölgesinin esprili insanları
var kuşkusuz. (III) Daha çok Batılı tarzda oyunlarda rol alan
Günaydın, Türk geleneksel tiyatrosuna da yönelmiştir. (IV)
Türk mizahının da babası olan Nasrettin Hoca'yı yaklaşık
otuz yıl canlandırmıştır. (V) Ünlü halk bilgesinin bir za-
manlar yaşamış olduğu Akşehir'e gidip halk arasına Nas-
rettin Hoca olarak çıkmıştır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenemez?
I. cümlede, sanatcı hakkında bilgi verilmiştir.
BY ll. cümlede, çevrenin
sanatçı üzerindeki etkisine yer
verilmiştir.
C) III. cümlede, sanatçının tiyatrodaki yönelimleri yansi-
tilmiştir.
IV. cümlede, sanatçının taklit yaparak geçimini sağla-
dığı anlatılmıştır
.
CE) .cümlede, sanatçının halktan kopmadan gelenekle-
rini sürdürmeye çalıştığı anlatılmıştır.
![Soru Sende
1.
3.
. Örneğin, halk edebiyatında da divan edebiyatında da
bazı anonim öyküleri, yüzlerce şair şiirlerinde işlemiştir.
Ancak bu yüzlerce şairin içinde bir ya da iki tanesinin şiiri
anılır; Fuzuli'nin Leyla ile Mecnun'u gibi. Batı edebiyatın-
da da birçok ünlü sanatçı, yapıtlarının konusunu başka-
larından almıştır. Baudelaire, pek çok şiirinin konusunu
Montepin'in şiirlerinden almıştır. Ama bugün Montepin'in
şiirlerini okuyan ya da adını hatırlayan var mı? Aynı konu-
lar Baudelaire'de yaşayarak yepyeni üsluplarla zenginleş-
memiş mi?
Bu parçanın başına getirilebilecek en uygun cümle
aşağıdakilerden hangisidir?
A Divan edebiyatının kendine özgü klasik konuları vardır
B) Edebiyatta, bir başkasından etkilenmeyen sanatçi
yoktur
@ Halk şiirlerinin pek çoğunda evrensel konuları gör-
mek mümkündür
D) Sanatçı, kalıcılığı yakalamak istiyorsa eserlerinde ka-
liplaşmış konuların dışına çıkmamalıdır
E) Bir sanatçının başarısını, onun yapıtının değerini belir-
leyen içerikteki farklılık değil
, söyleyişteki özgünlüktür.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220419134232039663-1328825_MNC4yh7cA.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
anlatim-bicimleriSoru Sende
1.
3.
. Örneğin, halk edebiyatında da divan edebiyatında da
bazı anonim öyküleri, yüzlerce şair şiirlerinde işlemiştir.
Ancak bu yüzlerce şairin içinde bir ya da iki tanesinin şiiri
anılır; Fuzuli'nin Leyla ile Mecnun'u gibi. Batı edebiyatın-
da da birçok ünlü sanatçı, yapıtlarının konusunu başka-
larından almıştır. Baudelaire, pek çok şiirinin konusunu
Montepin'in şiirlerinden almıştır. Ama bugün Montepin'in
şiirlerini okuyan ya da adını hatırlayan var mı? Aynı konu-
lar Baudelaire'de yaşayarak yepyeni üsluplarla zenginleş-
memiş mi?
Bu parçanın başına getirilebilecek en uygun cümle
aşağıdakilerden hangisidir?
A Divan edebiyatının kendine özgü klasik konuları vardır
B) Edebiyatta, bir başkasından etkilenmeyen sanatçi
yoktur
@ Halk şiirlerinin pek çoğunda evrensel konuları gör-
mek mümkündür
D) Sanatçı, kalıcılığı yakalamak istiyorsa eserlerinde ka-
liplaşmış konuların dışına çıkmamalıdır
E) Bir sanatçının başarısını, onun yapıtının değerini belir-
leyen içerikteki farklılık değil
, söyleyişteki özgünlüktür.
![22° Peragraf
ozma – İkiye Bölme
an
9.
r;
1-
(0) Analitik tedavide yadsıma, özne bakımından o za-
mana kadar bastırılan bir düşünce ya da bir isteğin
tasarımsal içeriğinin öznenin bilincinde ortaya çıkartıl-
masına dayanır. (II) Bu düşünce ya da istek ya olumsuz
biçimdeki öneriyle dile getirilerek ya da öyle bir içeriğin
kendisine ait olduğu olumsuzlanarak ortaya çıkarılır.
(III) Ben açısından söz konusu olan, bastırılana bağlı
olan affekti, bilinç dışında korumakla birlikte, bastıri-
lan bir bölümünün bilincine düşünsel olarak varmaktır.
(IV) Günümüz diliyle bu kavramı çevirmek gerekirse
yadsıma, var olan durumu inkâr etmek olarak tanımla-
nir ki yukarıdaki tanımlarının çok ötesinde ama anlaşı-
lir bir tanımdır. (V) Yadıma, insanlar arasında birçok
durumda kendini ortaya çıkarabilecek bir kavramdır.
(VI) Bu durum tamamen insanların olaylar karşısında-
ki tavrına göre değişiklik gösterir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa-
ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baş-
lar?
A) II
B) III
C) IV
D) V
EVI](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220419191404836900-513462_fjgPqh46t.jpg?w=256)
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri22° Peragraf
ozma – İkiye Bölme
an
9.
r;
1-
(0) Analitik tedavide yadsıma, özne bakımından o za-
mana kadar bastırılan bir düşünce ya da bir isteğin
tasarımsal içeriğinin öznenin bilincinde ortaya çıkartıl-
masına dayanır. (II) Bu düşünce ya da istek ya olumsuz
biçimdeki öneriyle dile getirilerek ya da öyle bir içeriğin
kendisine ait olduğu olumsuzlanarak ortaya çıkarılır.
(III) Ben açısından söz konusu olan, bastırılana bağlı
olan affekti, bilinç dışında korumakla birlikte, bastıri-
lan bir bölümünün bilincine düşünsel olarak varmaktır.
(IV) Günümüz diliyle bu kavramı çevirmek gerekirse
yadsıma, var olan durumu inkâr etmek olarak tanımla-
nir ki yukarıdaki tanımlarının çok ötesinde ama anlaşı-
lir bir tanımdır. (V) Yadıma, insanlar arasında birçok
durumda kendini ortaya çıkarabilecek bir kavramdır.
(VI) Bu durum tamamen insanların olaylar karşısında-
ki tavrına göre değişiklik gösterir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa-
ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baş-
lar?
A) II
B) III
C) IV
D) V
EVI
![5.
Stephen King'in yayımlanır yayımlanmaz bir efsaneye
dönen romanı O (It), 27 senede bir uyanan meçhul bir
kötülüğü ve bu kötülükle baş etmeye çalışan bir grup genci
anlatır
. Kitaba adını veren O, palyaço formunda olmakla
birlikte dünyadaki bütün kötülerden daha kötü bir şey
olarak tasvir edilir. Karşısındaki insanın en korktuğu şeyin
biçimini alan bir varlıktır. Bu durum Harry Potter'ın roman
dünyasına da aynen taşınmıştır. Ancak asıl ilginç olan
İngilizce orijinal adı "it" sözcüğünde gizlidir. Bu sözcüğün
Almancadaki karşılığı olan “es”, üçüncü tekil nesneler için
zamir olarak kullanılmasının yanı sıra Freud'un nesnel
gerçeklerden bağımsız ve öznel yaşantı dünyası "id" için
kullandığı sözcüktür. Gerçekten de karakterin zihnin
kanalizasyonlarından çıkmayan ama batmayan da bir şey
oluşu, akla ilk önce Freudyen bir id'i getirir.
Bu parçaya göre O karakterinin Freud'un id
kavramını çağrıştıran yönü aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Bütün kötülerden daha kötü bir şey olarak tasvir
edilmesi
B) Bilinçaltının derinliklerinde kaybolmaksızın
saklanabilmesi
© Bireyi içgüdüsel tepki vermeye zorlaması
D Gerçek niyetini bir palyaço görüntüsünün altına
gizlemesi
E) Insanın bilinçaltındaki korkularını hatırlatması](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220421100210081601-1342887_9KqtKwPbp.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri5.
Stephen King'in yayımlanır yayımlanmaz bir efsaneye
dönen romanı O (It), 27 senede bir uyanan meçhul bir
kötülüğü ve bu kötülükle baş etmeye çalışan bir grup genci
anlatır
. Kitaba adını veren O, palyaço formunda olmakla
birlikte dünyadaki bütün kötülerden daha kötü bir şey
olarak tasvir edilir. Karşısındaki insanın en korktuğu şeyin
biçimini alan bir varlıktır. Bu durum Harry Potter'ın roman
dünyasına da aynen taşınmıştır. Ancak asıl ilginç olan
İngilizce orijinal adı "it" sözcüğünde gizlidir. Bu sözcüğün
Almancadaki karşılığı olan “es”, üçüncü tekil nesneler için
zamir olarak kullanılmasının yanı sıra Freud'un nesnel
gerçeklerden bağımsız ve öznel yaşantı dünyası "id" için
kullandığı sözcüktür. Gerçekten de karakterin zihnin
kanalizasyonlarından çıkmayan ama batmayan da bir şey
oluşu, akla ilk önce Freudyen bir id'i getirir.
Bu parçaya göre O karakterinin Freud'un id
kavramını çağrıştıran yönü aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Bütün kötülerden daha kötü bir şey olarak tasvir
edilmesi
B) Bilinçaltının derinliklerinde kaybolmaksızın
saklanabilmesi
© Bireyi içgüdüsel tepki vermeye zorlaması
D Gerçek niyetini bir palyaço görüntüsünün altına
gizlemesi
E) Insanın bilinçaltındaki korkularını hatırlatması