Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

14:36
28. Sümerler MÖ 3000 yılında Dicle ve Fırat nehirleri arasında
kalan ve Mezopotamya adı verilen bölgede yaşamışlardır.
Her Sümer topluluğu ayrı bir kent içinde yaşar ve diğer
Sümer kentlerine düşman gözüyle bakardı. Sümer kentleri
arasında sürekli savaşlar olduğundan kentlerin etrafı yüksek
duvarlarla çevrilirdi. Yapılan kazılar sonucunda ortaya çıka-
rilan Ur kenti Sümerlerin en önemli yerleşim merkezlerinden
biriydi. Kazılar sırasında çeşitli süs eşyaları, kabartmalar ve
mücevherler bulunmuştur. Sümerlerde erkek, pöstekiden
yapılmış uzun bir etek, kadın ise tek omzundan askılı uzun
bir elbise giyerdi. Sümer tapınaklarına Ziggurat adı verilirdi.
Zigguratlar merdivenlerle çıkılan büyük tapınaklardı. Ölen
Sümer kralları Zigguratların gizli bir bölümüne gömülürdü.
Bu parçada Sümerlerle ilgili olarak;
I. Birbirleriyle iyi geçinemediklerine,
II. Şehirlerde toplu olarak yaşadıklarına,
III. Büyük tapınaklarının olduğuna,
IV. Gelişmiş bir medeniyet kurduklarına,
V. Giyim özelliklerine
ifadelerinden hangisine değinilmemiştir?
AXI
D) IV
0
B) I
VOLTE45
:>
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
14:36 28. Sümerler MÖ 3000 yılında Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan ve Mezopotamya adı verilen bölgede yaşamışlardır. Her Sümer topluluğu ayrı bir kent içinde yaşar ve diğer Sümer kentlerine düşman gözüyle bakardı. Sümer kentleri arasında sürekli savaşlar olduğundan kentlerin etrafı yüksek duvarlarla çevrilirdi. Yapılan kazılar sonucunda ortaya çıka- rilan Ur kenti Sümerlerin en önemli yerleşim merkezlerinden biriydi. Kazılar sırasında çeşitli süs eşyaları, kabartmalar ve mücevherler bulunmuştur. Sümerlerde erkek, pöstekiden yapılmış uzun bir etek, kadın ise tek omzundan askılı uzun bir elbise giyerdi. Sümer tapınaklarına Ziggurat adı verilirdi. Zigguratlar merdivenlerle çıkılan büyük tapınaklardı. Ölen Sümer kralları Zigguratların gizli bir bölümüne gömülürdü. Bu parçada Sümerlerle ilgili olarak; I. Birbirleriyle iyi geçinemediklerine, II. Şehirlerde toplu olarak yaşadıklarına, III. Büyük tapınaklarının olduğuna, IV. Gelişmiş bir medeniyet kurduklarına, V. Giyim özelliklerine ifadelerinden hangisine değinilmemiştir? AXI D) IV 0 B) I VOLTE45 :> E) V
OXO
Türkçe
22. Millî bir gelenektir mahya. Sultan I. Ahmet devrinde
ilk defa Sultanahmet Cami'nin minareleri arasında
kurulmuştur. Avrupalı seyyahların bu ışık sanatına özel
bir ilgi gösterdiklerini yazdıklarından biliyoruz. Mesela
Fransız şair Théophile Gautier 1854 yılı ramazanında,
bir gece Tepebaşı'ndan seyreder İstanbul'u. İstanbul'un
bir imparator tacı gibi ışıldadığını, şerefeleri kandillerden
bileziklerle bezeli minareler arasında ateşten harflerle
yazılmış Kur'an ayetlerinin parıldadığını belirtir.
Sarayburnu'ndan Eyüp sırtlarına kadar ışıklara boğulmuş
camilerinin mahyalarla İslam'ın formüllerini yeryüzüne ilan
ettiğini ve hilalin hemen yanındaki yıldızla imparatorluğun
armasını gök bayrağına nakşetmiş gibi göründüğünü
yazarak bu şehrin kimliğine işaret eder.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Konuşma havası içinde yazılmıştır.
B) Devrik cümlelere yer verilmiştir.
C) Benzetmelerden yararlanılmıştır.
Sözcükler arasında sessel yinelemeler kurulmuştur.
E) Tekdüzelikten kaçınılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
OXO Türkçe 22. Millî bir gelenektir mahya. Sultan I. Ahmet devrinde ilk defa Sultanahmet Cami'nin minareleri arasında kurulmuştur. Avrupalı seyyahların bu ışık sanatına özel bir ilgi gösterdiklerini yazdıklarından biliyoruz. Mesela Fransız şair Théophile Gautier 1854 yılı ramazanında, bir gece Tepebaşı'ndan seyreder İstanbul'u. İstanbul'un bir imparator tacı gibi ışıldadığını, şerefeleri kandillerden bileziklerle bezeli minareler arasında ateşten harflerle yazılmış Kur'an ayetlerinin parıldadığını belirtir. Sarayburnu'ndan Eyüp sırtlarına kadar ışıklara boğulmuş camilerinin mahyalarla İslam'ın formüllerini yeryüzüne ilan ettiğini ve hilalin hemen yanındaki yıldızla imparatorluğun armasını gök bayrağına nakşetmiş gibi göründüğünü yazarak bu şehrin kimliğine işaret eder. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Konuşma havası içinde yazılmıştır. B) Devrik cümlelere yer verilmiştir. C) Benzetmelerden yararlanılmıştır. Sözcükler arasında sessel yinelemeler kurulmuştur. E) Tekdüzelikten kaçınılmıştır.
6.
.
Türkiye'de bir dönem bütün çizgi romanlar
Teksas-Tommiks adıyla anılmaya başlanmıştır.
Teksas ve Tommiks adlı çizgi romanlar; Türkiye'de
1956 yılında yayımlanmaya başladığında çocuk ve
yetişkinler arasında büyük ilgi görmüştür.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden
hangisidir?
Teksas ve Tommiks adlı çizgi romanlar; Türkiye'de
çocuk ve yetişkin geniş bir okur kitlesinin büyük ilgisini
çektiği için ülkede 1956 yılından sonra yayımlanan
çizgi romanların tamamı Teksas-Tommiks adıyla
anılmıştır.
B) 1956 yılında Türkiye'de yayımlanmaya başlanan
Teksas ve Tommiks çizgi romanlarının farklı yaş
grupları arasında popüler olması sonucunda bu
türdeki tüm yayımların Teksas-Tommiks olarak
adlandırıldığı bir zaman dilimi yaşanmıştır.
C) Türkiye'de 1956 yılından sonra yayımlanmaya
başlanan çizgi romanlardan çocuk ve yetişkinlerin
en çok dikkatini çeken Teksas ve Tommiks adlı çizgi
romanlar, bir dönem tüm çizgi romanların genel adı
olmuştur.
Bir dönem Türkiye'de yayımlanan tüm çizgi romanlar
Teksas-Tommiks adıyla bilindiği için 1956 yılından
itibaren yayımlanan Teksas ve Tommiks adlı çizgi
eserler, çeşitli yaş gruplarındaki bireylerin büyük
beğenisini kazanmıştır.
E) 1956 yılında yayım hayatına başlayan Teksas ve
Tommiks adlı çizgi romanların çocuktan yetişkine farklı
okur kitlelerinde popüler olması, Türkiye'de bir dönem
yayımlanan tüm eserlerin Teksas-Tommiks olarak
adlandırılmasını sağlamıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. . Türkiye'de bir dönem bütün çizgi romanlar Teksas-Tommiks adıyla anılmaya başlanmıştır. Teksas ve Tommiks adlı çizgi romanlar; Türkiye'de 1956 yılında yayımlanmaya başladığında çocuk ve yetişkinler arasında büyük ilgi görmüştür. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? Teksas ve Tommiks adlı çizgi romanlar; Türkiye'de çocuk ve yetişkin geniş bir okur kitlesinin büyük ilgisini çektiği için ülkede 1956 yılından sonra yayımlanan çizgi romanların tamamı Teksas-Tommiks adıyla anılmıştır. B) 1956 yılında Türkiye'de yayımlanmaya başlanan Teksas ve Tommiks çizgi romanlarının farklı yaş grupları arasında popüler olması sonucunda bu türdeki tüm yayımların Teksas-Tommiks olarak adlandırıldığı bir zaman dilimi yaşanmıştır. C) Türkiye'de 1956 yılından sonra yayımlanmaya başlanan çizgi romanlardan çocuk ve yetişkinlerin en çok dikkatini çeken Teksas ve Tommiks adlı çizgi romanlar, bir dönem tüm çizgi romanların genel adı olmuştur. Bir dönem Türkiye'de yayımlanan tüm çizgi romanlar Teksas-Tommiks adıyla bilindiği için 1956 yılından itibaren yayımlanan Teksas ve Tommiks adlı çizgi eserler, çeşitli yaş gruplarındaki bireylerin büyük beğenisini kazanmıştır. E) 1956 yılında yayım hayatına başlayan Teksas ve Tommiks adlı çizgi romanların çocuktan yetişkine farklı okur kitlelerinde popüler olması, Türkiye'de bir dönem yayımlanan tüm eserlerin Teksas-Tommiks olarak adlandırılmasını sağlamıştır.
3
3
R7
Necip Fazıl Kısakürek, bireyin psikolojik dünyasını
derinlemesine ele almış bir ozandır. Mensubu olduğu öz
şiir yöneliminin de tesiriyle insanın evrendeki yerini
sorgulamıştır. Bireyin bu dünyada bulunma gayesini
irdelemiştir. Kendini ve öte âlemleri tanıma amacıyla
duygu ve fikirlerini sürekli tartıdan geçirmiştir. Felsefi ve
özellikle dinî yanı ağır basan dizelerinde bazen buhranını
bazen Allah'a duyduğu derin bağlılığı işlemiştir.
Bu parçaya göre, Necip Fazıl'ın eseri okuru
Metr
Metafizik arayış
II. Kişisel bunalım
III. Mistisizm
konularından hangileriyle buluşturmaktadır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
motofiziz
D) Il ve Il
lly
E) I, II ve III
oby? te dojo ską,
C) I ve II
Mististen 2 gizoncitil
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3 3 R7 Necip Fazıl Kısakürek, bireyin psikolojik dünyasını derinlemesine ele almış bir ozandır. Mensubu olduğu öz şiir yöneliminin de tesiriyle insanın evrendeki yerini sorgulamıştır. Bireyin bu dünyada bulunma gayesini irdelemiştir. Kendini ve öte âlemleri tanıma amacıyla duygu ve fikirlerini sürekli tartıdan geçirmiştir. Felsefi ve özellikle dinî yanı ağır basan dizelerinde bazen buhranını bazen Allah'a duyduğu derin bağlılığı işlemiştir. Bu parçaya göre, Necip Fazıl'ın eseri okuru Metr Metafizik arayış II. Kişisel bunalım III. Mistisizm konularından hangileriyle buluşturmaktadır? A) Yalnız I B) Yalnız II motofiziz D) Il ve Il lly E) I, II ve III oby? te dojo ską, C) I ve II Mististen 2 gizoncitil
35. Çok sevdim şiiri, bütün ömrümde belki şiirden başka
bir şeyi sevmedim. Şiir aşkından başka bütün aşk.
larımı şiire bağlamaya çalıştım. Onlardan aldığım
ateşi gidip ona sordum. O ateşle şiirler okuyup
hayran oldum, onların güzelliğini başkalarına da
sevdirmeye uğraştım. Kâr etmedi, yüz vermedi bana.
"Sen şairsin, bana hizmet etmeye layıksın!" demedi,
içime bir gün bile güven vermedi.
Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisi söylenemez?
A) Sanatlar içinde şiire ayrı bir tutkuyla bağlıdır.
B) Çevresindekilere şiir zevki aşılamaya çalışmıştır.
C) Şiir yazmak için gayret sarf etmiştir.
Dyi bir şair olduğuna inanmamaktadır.
E) Okuduğu şiirleri gereği gibi anlamadığını düşün-
mektedir.
E
37.
lay
Bin
yä
g
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
35. Çok sevdim şiiri, bütün ömrümde belki şiirden başka bir şeyi sevmedim. Şiir aşkından başka bütün aşk. larımı şiire bağlamaya çalıştım. Onlardan aldığım ateşi gidip ona sordum. O ateşle şiirler okuyup hayran oldum, onların güzelliğini başkalarına da sevdirmeye uğraştım. Kâr etmedi, yüz vermedi bana. "Sen şairsin, bana hizmet etmeye layıksın!" demedi, içime bir gün bile güven vermedi. Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Sanatlar içinde şiire ayrı bir tutkuyla bağlıdır. B) Çevresindekilere şiir zevki aşılamaya çalışmıştır. C) Şiir yazmak için gayret sarf etmiştir. Dyi bir şair olduğuna inanmamaktadır. E) Okuduğu şiirleri gereği gibi anlamadığını düşün- mektedir. E 37. lay Bin yä g
TYT/Türkçe
P
34. Batı Türkistan'daki Aral Gölü güneyinde bulunan Harezm
bölgesinde 780 yılında dünyaya gelip 850'de Bağdat'ta
vefat eden Harezmî'nin nitelikleri şunlardır:
E
B.
Açıların trigonometrik fonksiyonlarla ifade edildiğini
gösteren bazı grafik ve tabloları kullanmıştır.
Cebir denklemlerinin çözümünde kare ve
dikdörtgenlerden yararlanmıştır.
İkinci derece denklemlerin çözümünü çok sade,
anlaşılır ve sistematik biçimde yazmıştır.
• Çözümleri adım adım ve sistemli bir sıra ile vermiş
olması, algoritma yöntemlerinin ortaya çıkmasını
sağlamıştır.
Günümüz bilgisayar programcıları hâlâ onun
çalışmalarını temel almaktadır
3
Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi Harezmî'nin
özelliklerinden biri değildir?
A) Denklemlerin çözümünü sınıflandırarak verme
BIşlem yaparken bazı geometrik şekillerden faydalanma
C) Yenilik doğuran bilimsel çalışmalar yapma
Dover
Bilime katkıda kendi dönemiyle sınır olmama
E) Çalışmalarında görsel ögelerden yararlanma
MEN
Söz
Can
Bak
Hür
Aşk
Yur
Din
Bu
(1)
bü
çiz
nit
di
SC
ço
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/Türkçe P 34. Batı Türkistan'daki Aral Gölü güneyinde bulunan Harezm bölgesinde 780 yılında dünyaya gelip 850'de Bağdat'ta vefat eden Harezmî'nin nitelikleri şunlardır: E B. Açıların trigonometrik fonksiyonlarla ifade edildiğini gösteren bazı grafik ve tabloları kullanmıştır. Cebir denklemlerinin çözümünde kare ve dikdörtgenlerden yararlanmıştır. İkinci derece denklemlerin çözümünü çok sade, anlaşılır ve sistematik biçimde yazmıştır. • Çözümleri adım adım ve sistemli bir sıra ile vermiş olması, algoritma yöntemlerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Günümüz bilgisayar programcıları hâlâ onun çalışmalarını temel almaktadır 3 Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi Harezmî'nin özelliklerinden biri değildir? A) Denklemlerin çözümünü sınıflandırarak verme BIşlem yaparken bazı geometrik şekillerden faydalanma C) Yenilik doğuran bilimsel çalışmalar yapma Dover Bilime katkıda kendi dönemiyle sınır olmama E) Çalışmalarında görsel ögelerden yararlanma MEN Söz Can Bak Hür Aşk Yur Din Bu (1) bü çiz nit di SC ço
içerisin-
ambaşka
k satının
a karşı-
en han-
80
10. Gençlik bir süreçtir. Ama gerçek gençlik yaşla sınır-
li değildir. Bugün yirmi yaşında yaşlılar var. Seksen
yaşında gençler var. Atatürk, gençlere: " Yorulsanız
da beni izleyeceksiniz." demişti. Onu izleyen genç
yaşlıların ne denli çok olduğunu son halk gösterile-
rinde de gördük.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi-
sinden yararlanılmamıştır?
A) Örnekleme
C) Alıntı yapma
B) Karşılaştırma
D) Tanımlama
E) Öyküleme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
içerisin- ambaşka k satının a karşı- en han- 80 10. Gençlik bir süreçtir. Ama gerçek gençlik yaşla sınır- li değildir. Bugün yirmi yaşında yaşlılar var. Seksen yaşında gençler var. Atatürk, gençlere: " Yorulsanız da beni izleyeceksiniz." demişti. Onu izleyen genç yaşlıların ne denli çok olduğunu son halk gösterile- rinde de gördük. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi- sinden yararlanılmamıştır? A) Örnekleme C) Alıntı yapma B) Karşılaştırma D) Tanımlama E) Öyküleme
AT Romancilarin hevesle
mu?
BY Geleneksel romancılığın ilkelerini kısaca özetler misiniz?
C) Batılılaşma sürecinde Türk romancısı neleri gerçekleştir-
meye çalışmıştır?
Türk roman içerik özellikleri ve yapısı ile neyi başarmaya
çalışmıştır?
f
E) Türk romancis roman tekniğini nasıl algılamıştır?
22. Sözcüklerin anlam evrenine ulaşamayan, ulaşsa da yerleşik
söz değerleriyle yetinenlere gerçek anlamda yazar da dene-
mez, ozan da. Çünkü
Okurlarını yeni dilsel ortamlara taşı-
yamaz, onlara bu ortamların havasını solutamazlar. Oysa bir
yazarın, ozanın sıradanlığı aşması; okurlarının dilsel evrenini
genişletmesine, onlara dilin inceliklerini, güzelliklerini tattır-
masına bağlıdır. Bu da ancak olanla yetinmeyen yazarların,
ozanların işidir.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Asıradanlığın, söylenmişliğin sınırlarını aşamaz böyleleri.
sözcük dağarcığı zayıf olan okurların başarılı yapıtları an-
lamaları mümkün değildir.
C) bu tür sanatçılar, kendilerinden başkasının yapıtlarını oku-
mazlar.
Dybu tip yazarlar, ozanlar inanlara sunacak güzel duygu ve
düşüncelerden yoksundur.
A
E) okuyucular, yazardan da ozandan da kendilerini ilgilendi-
ren konuları ele almalarını ister.
Ankara Yayıncılık
24.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
AT Romancilarin hevesle mu? BY Geleneksel romancılığın ilkelerini kısaca özetler misiniz? C) Batılılaşma sürecinde Türk romancısı neleri gerçekleştir- meye çalışmıştır? Türk roman içerik özellikleri ve yapısı ile neyi başarmaya çalışmıştır? f E) Türk romancis roman tekniğini nasıl algılamıştır? 22. Sözcüklerin anlam evrenine ulaşamayan, ulaşsa da yerleşik söz değerleriyle yetinenlere gerçek anlamda yazar da dene- mez, ozan da. Çünkü Okurlarını yeni dilsel ortamlara taşı- yamaz, onlara bu ortamların havasını solutamazlar. Oysa bir yazarın, ozanın sıradanlığı aşması; okurlarının dilsel evrenini genişletmesine, onlara dilin inceliklerini, güzelliklerini tattır- masına bağlıdır. Bu da ancak olanla yetinmeyen yazarların, ozanların işidir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? Asıradanlığın, söylenmişliğin sınırlarını aşamaz böyleleri. sözcük dağarcığı zayıf olan okurların başarılı yapıtları an- lamaları mümkün değildir. C) bu tür sanatçılar, kendilerinden başkasının yapıtlarını oku- mazlar. Dybu tip yazarlar, ozanlar inanlara sunacak güzel duygu ve düşüncelerden yoksundur. A E) okuyucular, yazardan da ozandan da kendilerini ilgilendi- ren konuları ele almalarını ister. Ankara Yayıncılık 24.
33. İlhan Berk, bildik sözlerle güzel söz dizimi oluşturmanın şiir
olmadığını bilir ve bundan özenle kaçınır, imgelerle anlatma-
yı sever. Yeni söz dizimleri ve deyimler üretir. Bu yönüyle dile
yeni anlamlar kazandırıp onu geliştirir. Adına "sadeleştirme"
dediğimiz, olabildiğince kısa ve öz bir söylemi yeğler, gerek-
siz sözlerden kaçınır. Az söz dizimiyle çok şey anlatmayı bi-
lir. O, kimsenin akıl edemediği, etse de dillendirmeye cesa-
ret edemediği biçimde dili kullanmaktan çekinmez. Olmadık
sözcükleri yan yana getirip onlarla melodik bir uyum içinde
anlama varmasını becerir.
HOMOS MOTE
Bu parçaya göre İlhan Berk'in şiirini oluştururken önem-
sedikleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Anlam yoğunluğu ✓
B) Soyut söylem
C) Ses ve ritim
D) Özgün bir üslup
E) Kalıcılık
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
33. İlhan Berk, bildik sözlerle güzel söz dizimi oluşturmanın şiir olmadığını bilir ve bundan özenle kaçınır, imgelerle anlatma- yı sever. Yeni söz dizimleri ve deyimler üretir. Bu yönüyle dile yeni anlamlar kazandırıp onu geliştirir. Adına "sadeleştirme" dediğimiz, olabildiğince kısa ve öz bir söylemi yeğler, gerek- siz sözlerden kaçınır. Az söz dizimiyle çok şey anlatmayı bi- lir. O, kimsenin akıl edemediği, etse de dillendirmeye cesa- ret edemediği biçimde dili kullanmaktan çekinmez. Olmadık sözcükleri yan yana getirip onlarla melodik bir uyum içinde anlama varmasını becerir. HOMOS MOTE Bu parçaya göre İlhan Berk'in şiirini oluştururken önem- sedikleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Anlam yoğunluğu ✓ B) Soyut söylem C) Ses ve ritim D) Özgün bir üslup E) Kalıcılık
uğu bi-
en şekil
bir süre
ları şe-
olaca-
u şekil
lışma-
sonra
a kan
nede-
ukları
şıla-
nları
elen
aca-
un-
lla-
cak
endemik
27.1.
4
Yapay zekâ konusunda günümüzde en çok dile
getirilen konulardan biri, bu zekaya sahip robot-
ların kısa zamanda pek çok sektörde işleri dev-
ralacağı.
II. Ancak iş gücünün insanlardan bu robotlara geç-
mesinin bu sektörlerden para kazanan kişileri
nasıl etkileyeceği bilinmiyor.
Aşağıdakilerden hangisi, bu iki cümlede ifade
edilenleri doğru bir biçimde birleştirmiştir?
A) Yapay zekaya sahip robotların kısa zamanda
pek çok sektörde işleri devralacağındar söz
edilmesi daha şimdiden bu sektörlerden para
kazanan kişiler aramda büyük bir rahatsızlık
doğuruyor.
B) Kendi kendine düşünüp karar verme yetisine sa-
hip robotların pek çok iş alanında kullanılmaya
başlaması birçok kişinin bu sektörlerden para
kazanamaması ve mutsuz olması anlamına da
geliyor.
Yapay zekâ ile çalışan robotları geliştirme ko-
nusunda çalışan kişilerin, iş gücünün insanlar-
dan bu robotlara geçmesinin buralarda çalışan
kişileri nasıl etkileyeceğini pek hesaplamadıkları
görülüyor.
D) eşitli faaliyetleri zeki canlılara benzer şekilde
erine getiren robotların kısa zamanda pek çok
sektörde işleri devralacağı çokça konuşulsa da
böyle bir durumda bu sektörlerde çalışanların iş-
siz kalması riski kimilerini kaygılandırmıyor değil.
E) Yapay zekâ konusundaki hızlı gelişmelerin bu
zekaya sahip robotların kısa zamanda pek çok
iş kolunda kullanılacağını göstermesi burada
çalışan insanların başka alanlara yönlendirilme-
si gerektiğini ortaya koyuyor.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
uğu bi- en şekil bir süre ları şe- olaca- u şekil lışma- sonra a kan nede- ukları şıla- nları elen aca- un- lla- cak endemik 27.1. 4 Yapay zekâ konusunda günümüzde en çok dile getirilen konulardan biri, bu zekaya sahip robot- ların kısa zamanda pek çok sektörde işleri dev- ralacağı. II. Ancak iş gücünün insanlardan bu robotlara geç- mesinin bu sektörlerden para kazanan kişileri nasıl etkileyeceği bilinmiyor. Aşağıdakilerden hangisi, bu iki cümlede ifade edilenleri doğru bir biçimde birleştirmiştir? A) Yapay zekaya sahip robotların kısa zamanda pek çok sektörde işleri devralacağındar söz edilmesi daha şimdiden bu sektörlerden para kazanan kişiler aramda büyük bir rahatsızlık doğuruyor. B) Kendi kendine düşünüp karar verme yetisine sa- hip robotların pek çok iş alanında kullanılmaya başlaması birçok kişinin bu sektörlerden para kazanamaması ve mutsuz olması anlamına da geliyor. Yapay zekâ ile çalışan robotları geliştirme ko- nusunda çalışan kişilerin, iş gücünün insanlar- dan bu robotlara geçmesinin buralarda çalışan kişileri nasıl etkileyeceğini pek hesaplamadıkları görülüyor. D) eşitli faaliyetleri zeki canlılara benzer şekilde erine getiren robotların kısa zamanda pek çok sektörde işleri devralacağı çokça konuşulsa da böyle bir durumda bu sektörlerde çalışanların iş- siz kalması riski kimilerini kaygılandırmıyor değil. E) Yapay zekâ konusundaki hızlı gelişmelerin bu zekaya sahip robotların kısa zamanda pek çok iş kolunda kullanılacağını göstermesi burada çalışan insanların başka alanlara yönlendirilme- si gerektiğini ortaya koyuyor.
ir fotoğraf
azı kadar
güçlüdür.
olmayan
tur?
2
1
31. 1.
DIA
Bu durumun en önemli nedeni kaslarda biriken
kimyasal maddelerdir.
Il Spor yaptıktan sonra kaslar sertleşir ve az da
olsa ağrı hissedilir.
4
III. Bu madde beyindeki sinir hücreleri üzerinde bir
baskı oluşturarak vücutta genel bir uyarılmışlık
hâli oluşturur.
V. Şöyle ki spor yaparken kaslara yeterince hızlı bir
biçimde kan gitmeyince solunum yan ürünü olan
2 maddeler -örneğin laktik asit- kaslarda birikme-
ye başlar.
4
IV. Özellikle az spor yapan ya da bir süre ara ver-
dikten sonra spora yeniden başlayan insanlar bu
ağrıyı daha fazla hisseder.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında han-
gisi baştan dördüncü olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ir fotoğraf azı kadar güçlüdür. olmayan tur? 2 1 31. 1. DIA Bu durumun en önemli nedeni kaslarda biriken kimyasal maddelerdir. Il Spor yaptıktan sonra kaslar sertleşir ve az da olsa ağrı hissedilir. 4 III. Bu madde beyindeki sinir hücreleri üzerinde bir baskı oluşturarak vücutta genel bir uyarılmışlık hâli oluşturur. V. Şöyle ki spor yaparken kaslara yeterince hızlı bir biçimde kan gitmeyince solunum yan ürünü olan 2 maddeler -örneğin laktik asit- kaslarda birikme- ye başlar. 4 IV. Özellikle az spor yapan ya da bir süre ara ver- dikten sonra spora yeniden başlayan insanlar bu ağrıyı daha fazla hisseder. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında han- gisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) IV
6. .
• Yakup Kadri'ye göre aydınlar, köyün geri kalmışlığının
en büyük nedenidir.
YAYIN
•
Bu düşünce onun, aydınları köyün kalkınmasında kur-
tarıcı olarak görmesini engellemez.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamça doğru biçimde
birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yakup Kadri bir yandan köyün geri kalmışlığının asıl
nedeni, diğer yandan köyün kalkınmasının öncüsü ola-
rak aydınları gerür koyan
B) Yakup Kadri ayanları köyün geri kalmışlığının asıl ne-
deni olarak gördüğü için onlara köyün kalkınmasında
kurtarıcı bir rol verir.
C) Yakup Kadri köyüp geri kalmışlığını etkileyen pek çok
unsur olsa da köyün kalkınmasının aydınlar sayesinde
gerçekleşeceğini düşünür.
D) Yakup Kadri köyün kalkınmasında farklı etkenlerin rol
aldığını düşünürken geri kalmışlığında en büyük nede-
nin aydınlar olduğunu savunur.
K
Kara Kutu
E) Yakup Kadri hem köylülerin hem aydınların köyün geri
kalmışlığının yanı sıra kalkınmasında da büyük paya
sahip olduğunu öne sürer.
K Kara Kutu
4
9.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. . • Yakup Kadri'ye göre aydınlar, köyün geri kalmışlığının en büyük nedenidir. YAYIN • Bu düşünce onun, aydınları köyün kalkınmasında kur- tarıcı olarak görmesini engellemez. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamça doğru biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Yakup Kadri bir yandan köyün geri kalmışlığının asıl nedeni, diğer yandan köyün kalkınmasının öncüsü ola- rak aydınları gerür koyan B) Yakup Kadri ayanları köyün geri kalmışlığının asıl ne- deni olarak gördüğü için onlara köyün kalkınmasında kurtarıcı bir rol verir. C) Yakup Kadri köyüp geri kalmışlığını etkileyen pek çok unsur olsa da köyün kalkınmasının aydınlar sayesinde gerçekleşeceğini düşünür. D) Yakup Kadri köyün kalkınmasında farklı etkenlerin rol aldığını düşünürken geri kalmışlığında en büyük nede- nin aydınlar olduğunu savunur. K Kara Kutu E) Yakup Kadri hem köylülerin hem aydınların köyün geri kalmışlığının yanı sıra kalkınmasında da büyük paya sahip olduğunu öne sürer. K Kara Kutu 4 9.
ophonia",
ez 2001
Ancak
e tanin-
bir ses
sosyal
maruz
aşarak
n sık
ndan
pir-
e
da
vip
YAYIN DENİZİ PRO
Deniz kaplumbağaları, hayatlarının çok kısa bir
dönemini karaya bağımlı olarak sürdürür. Anaç
kaplumbağa, yumurtalarını yuvalama sahiline bırak-
tıktan sonra denize döner. Sahile bırakılan yumurta-
lardan kuluçka süresini tamamlayıp çıkan yavrular
da yuvadan ayrılarak denize ulaşır. Bu kaplumba-
ğaların uzunca bir süre denizde kaldıktan sonra,
kilometrelerce yüzerek hayata adım attıkları karaya
döndükleri görülür.
Deniz kaplumbağaları, büyüdükleri zaman yumurta
bırakmak için doğdukları kumsallara gelir. Denize
ulaşan yavruların erginleştikten sonra yuvalama
sahiline dönmesine kadar geçen süre "kayıp yıllar"
olarak bilinir.
29. -
X
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Ele alınan düşüncenin farklı yönleri özelden genele
gidilerek açıklanmıştır.
Bİki farklı konu, birbirine koşut anlayışla ele alınmıştır.
C) Farklı biçemle oluşturulsa da aynı konunun birbiriyle
bağlantılı yönleri ele alınmıştır.
D) Aynı konunun birbiriyle çelişen yönleri öznel bakış
açısıyla verilmiştir.
EX Düşünce, örneklerle pekiştirilerek somut hâle getiril-
miştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ophonia", ez 2001 Ancak e tanin- bir ses sosyal maruz aşarak n sık ndan pir- e da vip YAYIN DENİZİ PRO Deniz kaplumbağaları, hayatlarının çok kısa bir dönemini karaya bağımlı olarak sürdürür. Anaç kaplumbağa, yumurtalarını yuvalama sahiline bırak- tıktan sonra denize döner. Sahile bırakılan yumurta- lardan kuluçka süresini tamamlayıp çıkan yavrular da yuvadan ayrılarak denize ulaşır. Bu kaplumba- ğaların uzunca bir süre denizde kaldıktan sonra, kilometrelerce yüzerek hayata adım attıkları karaya döndükleri görülür. Deniz kaplumbağaları, büyüdükleri zaman yumurta bırakmak için doğdukları kumsallara gelir. Denize ulaşan yavruların erginleştikten sonra yuvalama sahiline dönmesine kadar geçen süre "kayıp yıllar" olarak bilinir. 29. - X Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Ele alınan düşüncenin farklı yönleri özelden genele gidilerek açıklanmıştır. Bİki farklı konu, birbirine koşut anlayışla ele alınmıştır. C) Farklı biçemle oluşturulsa da aynı konunun birbiriyle bağlantılı yönleri ele alınmıştır. D) Aynı konunun birbiriyle çelişen yönleri öznel bakış açısıyla verilmiştir. EX Düşünce, örneklerle pekiştirilerek somut hâle getiril- miştir.
AFOIEMI
37-38. sorulan parçaya göre cevaplayınız.
Bir kere şöyle bir şey var: Amerika'da bir yayının uzun süre
yayımlanabilmesi için ciddi bir ön çalışma yapılıyor. Uzun
vadede bir senaryo yazılıyor. Karakter tanıtıldıktan sonra ta-
nınırlılığını arttırmak için gömleklere, kupa bardaklara, çan-
talara vs. karakterin resimleri çiziliyor. Daha başka şeyler de
yapılıyor elbette. Yani Amerika'da çok daha stratejik çalışı-
liyor. Türkiye'de ise daha az kalıc oluyor karakterler. Günü
kurtarmaya yönelik çalışmalar yapılıyor; planlı, programlı ha-
reket edilmiyor. Mesela şöyle bir örnek vereyim: Ben çocuk-
ken Snoopy karakteri moda olduğunda henüz Peanuts ka-
rakterleri yayımlanmamıştı. Daha sonra diğer Peanuts ka-
rakterleri de yayımlandı ve Peanuts markası böylece tanınır
olmuştu.
37. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak
söylenmiştir?
A) Türkiye'deki çizgi roman yayıncılığında Amerika'nın et-
kisi var mı?
B) Amerikan toplumunun çizgi romana olan ilgisini nasıl
görüyorsunuz?
C) Çizgi romanları senaryolaştırmak için Türkiye'de ne gi-
bi çalışmalar yapılıyor?
Çizgi roman yayıncılığı açısından Amerika ile Türkiye ara-
sında ne gibi farklar var?
E Türkiye ile Amerika'da yaratılan çizgi roman kahraman-
ları birbirine benziyor mu?
38 Bu parçadan çizgi romanlarla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi çıkarılamaz?
A) Amerika da karakterleri tanıtmak için çalışmalar yapıldığı
B) Amerika'da yaratilan karakterlerin daha kalıcı olduğu
C) Türkiye'de okur ilgisinin Amerika'dan daha düşük oldu-
ğu
D) Türkiye'de karakterlerle ilgili olarak uzun vadeli çalışma
lar yapılmadığ
E) Amerika'da senaryonen önemli bir hazırlık sürecinden
sonra yazıldığı
TÜRKÇE
39.
126
39
Laos,
ve ge
ta, ta
ning
yi ya
bağla
lerin
ğunc
bang
yürü
farile
mey
duke
pina
saye
Bu
ulas
A)
B
40. BL
A)
00
C
D
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
AFOIEMI 37-38. sorulan parçaya göre cevaplayınız. Bir kere şöyle bir şey var: Amerika'da bir yayının uzun süre yayımlanabilmesi için ciddi bir ön çalışma yapılıyor. Uzun vadede bir senaryo yazılıyor. Karakter tanıtıldıktan sonra ta- nınırlılığını arttırmak için gömleklere, kupa bardaklara, çan- talara vs. karakterin resimleri çiziliyor. Daha başka şeyler de yapılıyor elbette. Yani Amerika'da çok daha stratejik çalışı- liyor. Türkiye'de ise daha az kalıc oluyor karakterler. Günü kurtarmaya yönelik çalışmalar yapılıyor; planlı, programlı ha- reket edilmiyor. Mesela şöyle bir örnek vereyim: Ben çocuk- ken Snoopy karakteri moda olduğunda henüz Peanuts ka- rakterleri yayımlanmamıştı. Daha sonra diğer Peanuts ka- rakterleri de yayımlandı ve Peanuts markası böylece tanınır olmuştu. 37. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak söylenmiştir? A) Türkiye'deki çizgi roman yayıncılığında Amerika'nın et- kisi var mı? B) Amerikan toplumunun çizgi romana olan ilgisini nasıl görüyorsunuz? C) Çizgi romanları senaryolaştırmak için Türkiye'de ne gi- bi çalışmalar yapılıyor? Çizgi roman yayıncılığı açısından Amerika ile Türkiye ara- sında ne gibi farklar var? E Türkiye ile Amerika'da yaratılan çizgi roman kahraman- ları birbirine benziyor mu? 38 Bu parçadan çizgi romanlarla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi çıkarılamaz? A) Amerika da karakterleri tanıtmak için çalışmalar yapıldığı B) Amerika'da yaratilan karakterlerin daha kalıcı olduğu C) Türkiye'de okur ilgisinin Amerika'dan daha düşük oldu- ğu D) Türkiye'de karakterlerle ilgili olarak uzun vadeli çalışma lar yapılmadığ E) Amerika'da senaryonen önemli bir hazırlık sürecinden sonra yazıldığı TÜRKÇE 39. 126 39 Laos, ve ge ta, ta ning yi ya bağla lerin ğunc bang yürü farile mey duke pina saye Bu ulas A) B 40. BL A) 00 C D E
3
ul
38. Eskiden mizah ustaları, insanları güldürebilmek için sa-
atlerce düşünür, ciddi hazırlıklar yaparlardı. Artık espri
kaldırımlarda geziniyor. Adım başı ayağa takılıyor. Gü-
lünç olanı yakalamak, anlamak için artık zekâ değil; dik-
kat yetiyor. Yeter ki siz gülmek isteyin!
Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi yazarın
mizahla ilgili yakındığı durumlardan biri değildir?
A) Ciddi nitelik kaybının yaşanması
B) Sıradan olayların bile mizaha konu olması
C) Cok kişinin bu işe el atması
D) Gittikçe basite indirgenmesi
E) Yeterli bir emek ürünü olmaması
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3 ul 38. Eskiden mizah ustaları, insanları güldürebilmek için sa- atlerce düşünür, ciddi hazırlıklar yaparlardı. Artık espri kaldırımlarda geziniyor. Adım başı ayağa takılıyor. Gü- lünç olanı yakalamak, anlamak için artık zekâ değil; dik- kat yetiyor. Yeter ki siz gülmek isteyin! Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi yazarın mizahla ilgili yakındığı durumlardan biri değildir? A) Ciddi nitelik kaybının yaşanması B) Sıradan olayların bile mizaha konu olması C) Cok kişinin bu işe el atması D) Gittikçe basite indirgenmesi E) Yeterli bir emek ürünü olmaması 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
7. I. İnsanoğlu var oluşundan günümüze kadar gelen
süreçte ebeveynleriyle (anne-baba) ortak özellikleri
olduğunu gözlemlemiştir.
II. Sizin de çevrenizde birileri mutlaka "Saçların aynı
babana benziyor. Gözlerin halana benziyor. Yüzünün
hatları tıpkı dayın." demiştir.
Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
AI. cümlede anlatılanların bilimsel olarak kanıtlandığını
belirtmektedir.
BI. cümlede dile getirilen düşüncenin inandırıcılığını
artırmaya çalışmaktadır.
CI. cümlede iddia edilen düşüncenin (herkesçe kabul
edildiğini vurgulamaktadır.
b) 1. cümlede sözü edilen durumun tutarsızlığına dikkat
çekmektedir.
1. cümlede anlatılan durumun gerekçesini bir tanımla
açıklamaya çalışmaktadır.
9.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. I. İnsanoğlu var oluşundan günümüze kadar gelen süreçte ebeveynleriyle (anne-baba) ortak özellikleri olduğunu gözlemlemiştir. II. Sizin de çevrenizde birileri mutlaka "Saçların aynı babana benziyor. Gözlerin halana benziyor. Yüzünün hatları tıpkı dayın." demiştir. Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? AI. cümlede anlatılanların bilimsel olarak kanıtlandığını belirtmektedir. BI. cümlede dile getirilen düşüncenin inandırıcılığını artırmaya çalışmaktadır. CI. cümlede iddia edilen düşüncenin (herkesçe kabul edildiğini vurgulamaktadır. b) 1. cümlede sözü edilen durumun tutarsızlığına dikkat çekmektedir. 1. cümlede anlatılan durumun gerekçesini bir tanımla açıklamaya çalışmaktadır. 9.