Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

1. "Mavi Ay'ın 76 yıl sonra dünyanın her yerinden görünmesi
astronomi tarihine geçti. Çok ---- rastlanan bu olay, 1 Ekim
ve 31 Ekim 2020 tarihlerinde gerçekleşti. Buna Mavi Ay den-
mesinde rengin herhangi bir etkisi yok, sadece öyle adlan-
dırılmış ve aynı ayın içinde iki kez dolunay oluşuyor bu da
dünyanın her yerinden görünebiliyorsa ikincisine Mavi Ay
deniyor. Öte yandan dolunayda uçak geçerken çekilen fo-
toğraf ---- bu kez Nepal'in başkenti Katmandu'da fotoğrafçı
Nevesh Chitrakar tarafından gerçekleştirildi.
-
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakiler-
den hangisi
getirilmelidir?
A Sik - çekimi
B) ender - klasiği
ø fazla - uygulaması
D) nadir - sürprizi
E) ilgiyle - albümü
-
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
1. "Mavi Ay'ın 76 yıl sonra dünyanın her yerinden görünmesi astronomi tarihine geçti. Çok ---- rastlanan bu olay, 1 Ekim ve 31 Ekim 2020 tarihlerinde gerçekleşti. Buna Mavi Ay den- mesinde rengin herhangi bir etkisi yok, sadece öyle adlan- dırılmış ve aynı ayın içinde iki kez dolunay oluşuyor bu da dünyanın her yerinden görünebiliyorsa ikincisine Mavi Ay deniyor. Öte yandan dolunayda uçak geçerken çekilen fo- toğraf ---- bu kez Nepal'in başkenti Katmandu'da fotoğrafçı Nevesh Chitrakar tarafından gerçekleştirildi. - Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakiler- den hangisi getirilmelidir? A Sik - çekimi B) ender - klasiği ø fazla - uygulaması D) nadir - sürprizi E) ilgiyle - albümü -
ARI
6. (1) Günümüzün genç yazarları bir eser ortaya
koyduklarında sanıyorlar ki yer yerinden oyna-
yacak, herkes o eserden söz edecek. (II) Hatta
eleştirmenlerin o eserle ilgili övücü değerlen-
dirmelerde bulunacaklarını bekliyorlar. (III) Bir
süre sonra böyle olmadığını görünce de eles-
tirmenlere ve okurlara eleştiri oklarını gönde-
riyorlar. (IV) Anlaşılmadıklarından ya da yanlış
anlaşıldıklarından söz ediyor, gerçek sanatçıla-
rin kendileri olduğunu söylüyorlar. (V) Bu arada
usta sanatçıları da kırıyor, küçümsüyor, onlar-
dan daha yetenekli olduklarını söyleşilerinde
hiç çekinmeden ne yazık ki anlatıyorlar.
Genç sanatçılardan söz edilen bu parçadaki
numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede yanlış bir tutum takındıkları söy-
lenmiştir.
B) V. cümlede yetkin sanatçılara karşı doğru ol-
mayan bir tutum içinde oldukları söylenmiş-
tir.
C) III. cümlede beklentilerinin gerçekleşmeme-
si üzerine eleştirilerine başladıklarına deği-
nilmiştir.
D) II. cümlede eleştirmenlerin değerlendirme-
lerini dikkate almadıkları aktarılmıştır.
E) IV. cümlede suçu kendilerinde aramadıkları
ve kendilerini övdükleri belirtilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ARI 6. (1) Günümüzün genç yazarları bir eser ortaya koyduklarında sanıyorlar ki yer yerinden oyna- yacak, herkes o eserden söz edecek. (II) Hatta eleştirmenlerin o eserle ilgili övücü değerlen- dirmelerde bulunacaklarını bekliyorlar. (III) Bir süre sonra böyle olmadığını görünce de eles- tirmenlere ve okurlara eleştiri oklarını gönde- riyorlar. (IV) Anlaşılmadıklarından ya da yanlış anlaşıldıklarından söz ediyor, gerçek sanatçıla- rin kendileri olduğunu söylüyorlar. (V) Bu arada usta sanatçıları da kırıyor, küçümsüyor, onlar- dan daha yetenekli olduklarını söyleşilerinde hiç çekinmeden ne yazık ki anlatıyorlar. Genç sanatçılardan söz edilen bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede yanlış bir tutum takındıkları söy- lenmiştir. B) V. cümlede yetkin sanatçılara karşı doğru ol- mayan bir tutum içinde oldukları söylenmiş- tir. C) III. cümlede beklentilerinin gerçekleşmeme- si üzerine eleştirilerine başladıklarına deği- nilmiştir. D) II. cümlede eleştirmenlerin değerlendirme- lerini dikkate almadıkları aktarılmıştır. E) IV. cümlede suçu kendilerinde aramadıkları ve kendilerini övdükleri belirtilmiştir.
4.
2. Yazma becerisindeki gelişimin okuma becerileri
üzerinde kayda değer bir etkisi vardır. LH) Bu etki
özellikle okuma yazmayı yeni öğrenen çocuklar açı-
sından kritik öneme sahiptir. (H) Kimi çevreler ilkoku-
ma yazma döneminde elle yazma becerisini kazan-
manın zor olduğunu, kalem yerine klavye kullanılma-
sinin yazma öğretimini kolaylaştıracağını, böylelikle
kolay ve hızlı öğrenilen yazmanın diğer alanlardaki
gelişime daha fazla katkı sağlayacağını iddia etmek-
tedir. (IVAncak algılama ve uygulama süreçlerinin
birlikte gerçekleşmesinin görsel algılama yeteneğini
geliştirdiğini ve okuma becerisini olumlu yönde etki-
lediğini gösteren bilimsel çalışmalar da var. (V) El
yazısının beyinde güçlü bağlantılar oluşturmasının
bir nedeni de elle yazarken dikkatimizin tamamen
yazdığımız şeye odaklanmasıdır. (VI) Araştırmacılar
elle yazmanın okuma sürecindeki olumlu etkisinin
harflerin tanınmasını kolaylaştırmasıyla bağlantılı
olduğunu düşünüyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi-
si düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) 11
B) III
C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. 2. Yazma becerisindeki gelişimin okuma becerileri üzerinde kayda değer bir etkisi vardır. LH) Bu etki özellikle okuma yazmayı yeni öğrenen çocuklar açı- sından kritik öneme sahiptir. (H) Kimi çevreler ilkoku- ma yazma döneminde elle yazma becerisini kazan- manın zor olduğunu, kalem yerine klavye kullanılma- sinin yazma öğretimini kolaylaştıracağını, böylelikle kolay ve hızlı öğrenilen yazmanın diğer alanlardaki gelişime daha fazla katkı sağlayacağını iddia etmek- tedir. (IVAncak algılama ve uygulama süreçlerinin birlikte gerçekleşmesinin görsel algılama yeteneğini geliştirdiğini ve okuma becerisini olumlu yönde etki- lediğini gösteren bilimsel çalışmalar da var. (V) El yazısının beyinde güçlü bağlantılar oluşturmasının bir nedeni de elle yazarken dikkatimizin tamamen yazdığımız şeye odaklanmasıdır. (VI) Araştırmacılar elle yazmanın okuma sürecindeki olumlu etkisinin harflerin tanınmasını kolaylaştırmasıyla bağlantılı olduğunu düşünüyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi- si düşüncenin akışını bozmaktadır? A) 11 B) III C) IV D) V E) VI
(1) Yeni ve daha gelişkin teleskoplar, ışık dedektörleri ve
bilgisayarlar uzay araştırmalarına hız ve güvence kazandi-
riyor. (II) Gelişen teknoloji yardımıyla, kozmologlar artık ev-
renin 13 milyar 820 milyon yıl önce, atomdan daha küçük bir
uzay baloncuğu olarak doğduğunu oldukça kesin bir biçimde
söyleyebiliyorlar. (III) Ama aynı zamanda, gökyüzünde gör-
dükleri tüm yıldızların ve galaksilerin, görülebilir evrenin
sadece yüzde 5'ini oluşturduğu çıkarmasını da yapıyorlar.
(IV) Geriye kalan görünmez çoğunluğun yüzde 27'si ka-
ranlık maddeden, yüzde 68'i karanlık enerjiden oluşuyor.
(V) Karanlık maddenin, evrenin büyük ölçekli yapısını oluş-
turan galaksilerin ipliksi dizilimini meydana getirdiği düşü-
nülüyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra düşüncenin akışına göre "Üstelik kozmik zemir
işınımını ilk kez binde birden daha küçük bir hata payıy!
haritaladılar." cümlesi getirilmelidir?
A)
B) II
C) III
E) V
D) IV
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
(1) Yeni ve daha gelişkin teleskoplar, ışık dedektörleri ve bilgisayarlar uzay araştırmalarına hız ve güvence kazandi- riyor. (II) Gelişen teknoloji yardımıyla, kozmologlar artık ev- renin 13 milyar 820 milyon yıl önce, atomdan daha küçük bir uzay baloncuğu olarak doğduğunu oldukça kesin bir biçimde söyleyebiliyorlar. (III) Ama aynı zamanda, gökyüzünde gör- dükleri tüm yıldızların ve galaksilerin, görülebilir evrenin sadece yüzde 5'ini oluşturduğu çıkarmasını da yapıyorlar. (IV) Geriye kalan görünmez çoğunluğun yüzde 27'si ka- ranlık maddeden, yüzde 68'i karanlık enerjiden oluşuyor. (V) Karanlık maddenin, evrenin büyük ölçekli yapısını oluş- turan galaksilerin ipliksi dizilimini meydana getirdiği düşü- nülüyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra düşüncenin akışına göre "Üstelik kozmik zemir işınımını ilk kez binde birden daha küçük bir hata payıy! haritaladılar." cümlesi getirilmelidir? A) B) II C) III E) V D) IV
M
25. Üç noktanin ima ettiğini, yeri gelir, bütün bir edebiyat açık-
lamaktan aciz kalır. Ki harfler şüphesiz sihir eseridir. Insan;
hançeresinde çeşitlenen bütün sesleri, birkaç çizginin sa-
deliğine sıkıştırır yan yana gelir kelime olur; bu defa sesler
"anlar"ın gökkuşağı gömleğini giyer; tutuşturur, çıldırtır,
hüzne salar, müjdeler getirir, susturur, söyletir ama ----
By parçada boş bırakılan yere düsüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi detirilemez.
A) sıradan üç noktanın ima ettiği mutlaka daha fazla bir şey-
dir
B) üç noktanın içine sayfalar dolusu duygu ve düşünce sığ-
dırılabilir
C) anlatmak istediğini en net üç nokta açıklar
DO noktanın söyledikleri her insana farklı duygular ya-
patir
E) hiçbir harf ve hiçbir kelime, üç noktanin ima ettiğini ko-
layca açıklayamaz
310
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
M 25. Üç noktanin ima ettiğini, yeri gelir, bütün bir edebiyat açık- lamaktan aciz kalır. Ki harfler şüphesiz sihir eseridir. Insan; hançeresinde çeşitlenen bütün sesleri, birkaç çizginin sa- deliğine sıkıştırır yan yana gelir kelime olur; bu defa sesler "anlar"ın gökkuşağı gömleğini giyer; tutuşturur, çıldırtır, hüzne salar, müjdeler getirir, susturur, söyletir ama ---- By parçada boş bırakılan yere düsüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi detirilemez. A) sıradan üç noktanın ima ettiği mutlaka daha fazla bir şey- dir B) üç noktanın içine sayfalar dolusu duygu ve düşünce sığ- dırılabilir C) anlatmak istediğini en net üç nokta açıklar DO noktanın söyledikleri her insana farklı duygular ya- patir E) hiçbir harf ve hiçbir kelime, üç noktanin ima ettiğini ko- layca açıklayamaz 310
2.
Bir akşamüstü Erenkuş'a doğru yürüyünüz ve elektrik santrali-
nin taraçasına inerek iki yanınızdaki gür çağlayanları, körfezi ve
Akdağ'ı seyrediniz. Fransız seyyahı diyor ki: “Bu dağların arkası-
na inen güneşi Antalya yakasından görmek kadar haşmetli bir
şey akla gelemez." Kumsaldan en yükseği 3450 metreye çıkan
bu dağ, tepe, sırt ve geçit yığınlarının ilık bir ekim ikindisine ay-
din ve koyu, görüp yanan renklerine bakıyorum. Toroslar, Antal-
ya Körfezi'nden, bu dalgalarla Akdeniz'e kavuşuyor. Sıfırdan üç
bin metre, şehir ve liman üstünde ezici boğucu ve bunaltıcı bir
ufuksuzluk hatıra getirebilir. Oralardan pinarlar gibi saf Türk isim-
leri akıyor: Akdağ, Beydağ, Çanakyaran, Deliktaş, Yanartaş, Kızıl-
cadağ... Türklerin bu yalçın kayalar üstüne ne zaman konduğu
pek bilinmez.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur
A) Tanık gösterme
B) Betimleme
C) Birinci kişili anlatım
D) Tanımlama
E) Açıklama
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Bir akşamüstü Erenkuş'a doğru yürüyünüz ve elektrik santrali- nin taraçasına inerek iki yanınızdaki gür çağlayanları, körfezi ve Akdağ'ı seyrediniz. Fransız seyyahı diyor ki: “Bu dağların arkası- na inen güneşi Antalya yakasından görmek kadar haşmetli bir şey akla gelemez." Kumsaldan en yükseği 3450 metreye çıkan bu dağ, tepe, sırt ve geçit yığınlarının ilık bir ekim ikindisine ay- din ve koyu, görüp yanan renklerine bakıyorum. Toroslar, Antal- ya Körfezi'nden, bu dalgalarla Akdeniz'e kavuşuyor. Sıfırdan üç bin metre, şehir ve liman üstünde ezici boğucu ve bunaltıcı bir ufuksuzluk hatıra getirebilir. Oralardan pinarlar gibi saf Türk isim- leri akıyor: Akdağ, Beydağ, Çanakyaran, Deliktaş, Yanartaş, Kızıl- cadağ... Türklerin bu yalçın kayalar üstüne ne zaman konduğu pek bilinmez. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur A) Tanık gösterme B) Betimleme C) Birinci kişili anlatım D) Tanımlama E) Açıklama
27.
Şairlere her zaman derin bir saygı duyduğum hâlde bu
genç şairin, adına kart bastirip unvan ve meslek olarak da
"şair" yazdırdığını gördüğümde gözlerime inanamamış-
tim. Görüşmemizde şairliği bir meslek olarak benimsedi-
ğini, işini gerçekten ciddiye aldığını göstermek için böyle
bir yola başvurduğunu öğrendim kendisinden fakat pek de
inanamadım doğrusu. Söz konusu şairlikse bu sıfatı kendi
kendine vermeye hakkı olmadığını düşündüm. Çünkü şiir-
lerini okuduğumda, bir eleştirmen olarak onlara şiir demek
gelmedi içimden. Şair, yalnızca birbiriyle ilgili sözcükleri
peş peşe dizmiş, bunları kendince kafiyelendirmiş, bir de
aliterasyonlar kullanmış.
Bu parçada sözü edilen şairle ilgili olarak;
1.
Şiirlerinde ahenk unsurlarına yer verdiğine
II. Duygusal içerikli şiirlerinin olduğuna
III. Şiirlerinin nitelikten yoksun olduğuna
IV. Şairliği,bir meslek olarak gördüğüne
ifadelerinden hangisine veya hangilerine değinilme-
Maistic
A) I ve III
B) Yalnız
C) I ve IV
D) Yalnız III
E) II ve IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
27. Şairlere her zaman derin bir saygı duyduğum hâlde bu genç şairin, adına kart bastirip unvan ve meslek olarak da "şair" yazdırdığını gördüğümde gözlerime inanamamış- tim. Görüşmemizde şairliği bir meslek olarak benimsedi- ğini, işini gerçekten ciddiye aldığını göstermek için böyle bir yola başvurduğunu öğrendim kendisinden fakat pek de inanamadım doğrusu. Söz konusu şairlikse bu sıfatı kendi kendine vermeye hakkı olmadığını düşündüm. Çünkü şiir- lerini okuduğumda, bir eleştirmen olarak onlara şiir demek gelmedi içimden. Şair, yalnızca birbiriyle ilgili sözcükleri peş peşe dizmiş, bunları kendince kafiyelendirmiş, bir de aliterasyonlar kullanmış. Bu parçada sözü edilen şairle ilgili olarak; 1. Şiirlerinde ahenk unsurlarına yer verdiğine II. Duygusal içerikli şiirlerinin olduğuna III. Şiirlerinin nitelikten yoksun olduğuna IV. Şairliği,bir meslek olarak gördüğüne ifadelerinden hangisine veya hangilerine değinilme- Maistic A) I ve III B) Yalnız C) I ve IV D) Yalnız III E) II ve IV
12. (1) Yaraya Tuz Basmak romanı, hâkim bakış açısının
perspektifinden görülmüş ve yazar anlatıcı tarafın-
dan anlatılmıştır. (ll) Bu bakış açısı savaş, politika
ve ülkenin geleceği konusunda anlatıcının pek çok
roman kişisinin dünyasına girmesine olanak sağla-
miştır (III) Ancak Bıçağın Ucu romanı nasıl Suat'ın
romanıysa Yaraya Tuz Basmak romanı da Binbaşı
Demir'in romanıdır diyebiliriz; olayların Demir odak
alınarak anlatılması ve Suat'la olan ilişkisinde Su-
at'ın duygularını açıklayıcı anlatımlara yer verilme-
mesi; bu düşüncemize kaynak oluşturmaktadır. (IV)
Suat'ın Demir'den etkilendiği, onu çekici ve yakışıklı
bulduğu Biçağın Ucu'nda söylenirken anlatıcı adeta
o romanda gizil bıraktığı Demir'in bu konudaki dü-
şüncelerini burada açıklamıştır. ( Yazar Türk tari-
hi konusundaki düşüncelerini Dersaadet'te Sabah
Ezanlan adlı romanında açıklar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
parçanın anlam ve düşünce akışını bozmuştur?
A)
B) II
C) III
D) IV
EV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
12. (1) Yaraya Tuz Basmak romanı, hâkim bakış açısının perspektifinden görülmüş ve yazar anlatıcı tarafın- dan anlatılmıştır. (ll) Bu bakış açısı savaş, politika ve ülkenin geleceği konusunda anlatıcının pek çok roman kişisinin dünyasına girmesine olanak sağla- miştır (III) Ancak Bıçağın Ucu romanı nasıl Suat'ın romanıysa Yaraya Tuz Basmak romanı da Binbaşı Demir'in romanıdır diyebiliriz; olayların Demir odak alınarak anlatılması ve Suat'la olan ilişkisinde Su- at'ın duygularını açıklayıcı anlatımlara yer verilme- mesi; bu düşüncemize kaynak oluşturmaktadır. (IV) Suat'ın Demir'den etkilendiği, onu çekici ve yakışıklı bulduğu Biçağın Ucu'nda söylenirken anlatıcı adeta o romanda gizil bıraktığı Demir'in bu konudaki dü- şüncelerini burada açıklamıştır. ( Yazar Türk tari- hi konusundaki düşüncelerini Dersaadet'te Sabah Ezanlan adlı romanında açıklar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın anlam ve düşünce akışını bozmuştur? A) B) II C) III D) IV EV
HAR
18
16. Yu Şiirimi besleyen çocukluk, şimdi yaşananlarla
kıyaslanamayacak kadar zengin, evlerde geçmeyen ve
sokaklarda nefes alan bir çocukluktu. WU Şimdi
"temassızlık" diye adlandırılabilecek yaşamın
bilgisayarlara çakılı olduğu bir çağdan geçiyoruz.
(III) Her türlü alışveriş, okuma, iletişim kurma gibi
eylemler, neredeyse her şey, ekranın karşısında
yapılıyor artık. (IV) Bütün bunları sokaklarda,
dükkânlarda, kahvelerde kısaca yaşamın içinde
geçirdiğimiz dönemlerle kıyaslayın. XV) Büyük bir fark,
büyük bir kopuş görürsünüz, yaşamdan bir kopuş.
B
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
öznel bir yargı yoktur?
A) III.
B) IV.
CHL
EN
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
HAR 18 16. Yu Şiirimi besleyen çocukluk, şimdi yaşananlarla kıyaslanamayacak kadar zengin, evlerde geçmeyen ve sokaklarda nefes alan bir çocukluktu. WU Şimdi "temassızlık" diye adlandırılabilecek yaşamın bilgisayarlara çakılı olduğu bir çağdan geçiyoruz. (III) Her türlü alışveriş, okuma, iletişim kurma gibi eylemler, neredeyse her şey, ekranın karşısında yapılıyor artık. (IV) Bütün bunları sokaklarda, dükkânlarda, kahvelerde kısaca yaşamın içinde geçirdiğimiz dönemlerle kıyaslayın. XV) Büyük bir fark, büyük bir kopuş görürsünüz, yaşamdan bir kopuş. B Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde öznel bir yargı yoktur? A) III. B) IV. CHL EN
adır.
ruluş yıl-
N
L
A
1
0 - TYT)
.
.
yaşamni sur
(2020 - TYT)
7. Doğa bilimleri gibi tarih de zorunlulukların ve
doğal düzenin insan hayatını, belli ölçüde de
olsa, etkilediğini kabul eder. Tarihî olaylar, onla-
ri ortaya çıkaran şartların nedensellik ilkesi göz
önünde tutularak açıklanmasıyla anlamlandırılır.
Belirli iklimsel ve ekolojik şartların olaylar üzerin-
deki etkisi hesaba katılmadan salt kaynaklardan
ve kanıtlardan yola çıkarak sonuçlara varmak
mümkün ve anlamlı değildir. Bununla birlikte ta-
rih biliminin görevi, tarihî olaylar kendi özellikleri
içinde incelemektin Tarihî olayların gelişiminde
genelgeçer kanunları ve bunların olaylar üzerin-
deki etkisini araştırmak, tarih
biliminin değil belki
de tarih felsefesinin görevidir.
Bu parçaya göre aşağıdaki önermelerden
hangisi Jarih biliminin bakışıyla örtüşüre
A) Her tarihî olay kendi coğrafi koşulları içinde
incelenir.
B) İnsanlık tarihindeki olaylar çoğunlukla tekrar
eder.
C) Tarih bilimi de doğa bilimleri gibi kanunlar koyar.
D) Tarih bilimi sadece yazılı belgeleri dikkate alır.
E) Tarih felsefesi genellemeler yapmaktan kaçınır.
(2020 - TYT)
$
.
A
YAYINLAI
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
adır. ruluş yıl- N L A 1 0 - TYT) . . yaşamni sur (2020 - TYT) 7. Doğa bilimleri gibi tarih de zorunlulukların ve doğal düzenin insan hayatını, belli ölçüde de olsa, etkilediğini kabul eder. Tarihî olaylar, onla- ri ortaya çıkaran şartların nedensellik ilkesi göz önünde tutularak açıklanmasıyla anlamlandırılır. Belirli iklimsel ve ekolojik şartların olaylar üzerin- deki etkisi hesaba katılmadan salt kaynaklardan ve kanıtlardan yola çıkarak sonuçlara varmak mümkün ve anlamlı değildir. Bununla birlikte ta- rih biliminin görevi, tarihî olaylar kendi özellikleri içinde incelemektin Tarihî olayların gelişiminde genelgeçer kanunları ve bunların olaylar üzerin- deki etkisini araştırmak, tarih biliminin değil belki de tarih felsefesinin görevidir. Bu parçaya göre aşağıdaki önermelerden hangisi Jarih biliminin bakışıyla örtüşüre A) Her tarihî olay kendi coğrafi koşulları içinde incelenir. B) İnsanlık tarihindeki olaylar çoğunlukla tekrar eder. C) Tarih bilimi de doğa bilimleri gibi kanunlar koyar. D) Tarih bilimi sadece yazılı belgeleri dikkate alır. E) Tarih felsefesi genellemeler yapmaktan kaçınır. (2020 - TYT) $ . A YAYINLAI
isinde
mot.
Hikâye - Özellikleri - Unsurl
7.
Bi
Durum/ke
Olaydan z
belli bir ke
anlık bakış
Evimiz sokağın alt başında. Yatıp kalktığım
odanin penceresinden bakınca, bir baştan
bir başa bütün sokağı görüyorum. Bir saat
sonra yola çıkacağım. Odamda öteberile-
ri bavuluma yerleştirmiş doğruluyorum ki,
sokaktan gelen bir çocuk ağlaması beni
pencerenin önüne çekiyor. Çocukların
ağlamasına dayanamam. Bir fena olurum
duydum mu? Çocuklar boş yere ağlamaz.
Şu dünyada çocukların ağlaması ne kadar
azalırsa bilin ki kötülükler de o kadar azalmış-
tir.
Bu parçada hikâye ile ilgili unsurlardan
hangisine yer verilmemiştir?
A) Durum öyküsü
B) Bakış açısı
D) Mekân
E) Öyküleyici anlatım
gözlemini
aktaran öy
Merak uns
►"Çehov tar
olarak da b
ilk temsilcil
C) Zaman
Memduh
8.
1.
Onun fikirlerinde ve duygularında hic-
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
isinde mot. Hikâye - Özellikleri - Unsurl 7. Bi Durum/ke Olaydan z belli bir ke anlık bakış Evimiz sokağın alt başında. Yatıp kalktığım odanin penceresinden bakınca, bir baştan bir başa bütün sokağı görüyorum. Bir saat sonra yola çıkacağım. Odamda öteberile- ri bavuluma yerleştirmiş doğruluyorum ki, sokaktan gelen bir çocuk ağlaması beni pencerenin önüne çekiyor. Çocukların ağlamasına dayanamam. Bir fena olurum duydum mu? Çocuklar boş yere ağlamaz. Şu dünyada çocukların ağlaması ne kadar azalırsa bilin ki kötülükler de o kadar azalmış- tir. Bu parçada hikâye ile ilgili unsurlardan hangisine yer verilmemiştir? A) Durum öyküsü B) Bakış açısı D) Mekân E) Öyküleyici anlatım gözlemini aktaran öy Merak uns ►"Çehov tar olarak da b ilk temsilcil C) Zaman Memduh 8. 1. Onun fikirlerinde ve duygularında hic-
16. () Kökleri Cumhuriyet'in kuruluş yıllarına dayanan
Türk uçak sanayisinin klasik dönemi olarak adlan-
dinlabilecek ilk dönemde TOMTAŞ, THK ve MKE
gibi kuruluşlar yer almaktadır. (II) Bugün artık ef-
sane gözüyle baktığımız bu klasik dönem, 1950'li
yıllarda sona ermiştir. (III) Bu dönemde önde ge-
len kamu kuruluşu olan THK'nin yanında, özel
müteşebbis Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş ve Sela-
hattin Alan yer almaktaydi. (IV) 26 Mayıs 1944'te
Nuri Demirağ, Türk havacılık tarihi için ilk olan
yolcu uçağını yapmış ve İstanbul'dan Ankara'ya
uçmuştur. M klasik dönemden sonra 1970'lı yıl-
larda kurulan TUSAŞ ve 1980'li yıllarda kurulan
TUSAŞ ve 1980'li yıllarda kurulan TAI, uçuk sana-
yimizin modern çağ olarak adlandırılan dönemin
en önemli kuruluşlarıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han-
gisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) 1
B) 11
C) III
DV
E) V
o
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
16. () Kökleri Cumhuriyet'in kuruluş yıllarına dayanan Türk uçak sanayisinin klasik dönemi olarak adlan- dinlabilecek ilk dönemde TOMTAŞ, THK ve MKE gibi kuruluşlar yer almaktadır. (II) Bugün artık ef- sane gözüyle baktığımız bu klasik dönem, 1950'li yıllarda sona ermiştir. (III) Bu dönemde önde ge- len kamu kuruluşu olan THK'nin yanında, özel müteşebbis Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş ve Sela- hattin Alan yer almaktaydi. (IV) 26 Mayıs 1944'te Nuri Demirağ, Türk havacılık tarihi için ilk olan yolcu uçağını yapmış ve İstanbul'dan Ankara'ya uçmuştur. M klasik dönemden sonra 1970'lı yıl- larda kurulan TUSAŞ ve 1980'li yıllarda kurulan TUSAŞ ve 1980'li yıllarda kurulan TAI, uçuk sana- yimizin modern çağ olarak adlandırılan dönemin en önemli kuruluşlarıdır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han- gisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) 1 B) 11 C) III DV E) V o
Deneme,
Paragraf
16
emli olan
anılmamış
simdilerde
noksansiz
bizim
rdan şu
hi oluşu
elli, yüz
De
14. Şiirlerindeki üslubun, kelimelerin gücüne dayandığına
inanan şair; kelimelerini sade, yerinde bir o kadar da
naif bir yüreklilikle seçmiştir. Dil konusundaki hassasiyeti
ve genç şairlere şiirin dile dayandığını salık vermesi,
onun Mallarme'nin “Şiir fikirlerle değil kelimelerle yazılır."
ifadesinin özüne vardığını gösterir. Şiiri bir dil hadisesi olarak
gören şaire göre şiir, dilin içerisindeki organik bir yapıdır
ve bu yapının sağlam inşa edilmesi gerekir. Bu yapı inşa
edilirken de yıpranmış, tükenmiş kelimelere sığınılmamalıdır.
to
ha
O
d
imeler
zdıkların
S
I. Türkçeyi iyi öğrenin, dile hâkim olmak lazım.
II. Dilinizin nasıl gür bir kaynak olduğunu yazdıklarınızla
gösterin.
irleyici
III. Kültür dünyanızı geliştirin, bizim dilimize elli altmış
kelime yetmez.
#pildeki kelimeleri günlük anlamlarıyla kullanıp
kalıplaşmalarını sağlayın.
V. Kenmeder sizde yenilensin çünkü siz kelimeler
kalkesinde şairsiniz.
16
Yukarıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen şairin
gençlere önerilerinden biri olamaz?
BHI
Cur
DIV
ENV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Deneme, Paragraf 16 emli olan anılmamış simdilerde noksansiz bizim rdan şu hi oluşu elli, yüz De 14. Şiirlerindeki üslubun, kelimelerin gücüne dayandığına inanan şair; kelimelerini sade, yerinde bir o kadar da naif bir yüreklilikle seçmiştir. Dil konusundaki hassasiyeti ve genç şairlere şiirin dile dayandığını salık vermesi, onun Mallarme'nin “Şiir fikirlerle değil kelimelerle yazılır." ifadesinin özüne vardığını gösterir. Şiiri bir dil hadisesi olarak gören şaire göre şiir, dilin içerisindeki organik bir yapıdır ve bu yapının sağlam inşa edilmesi gerekir. Bu yapı inşa edilirken de yıpranmış, tükenmiş kelimelere sığınılmamalıdır. to ha O d imeler zdıkların S I. Türkçeyi iyi öğrenin, dile hâkim olmak lazım. II. Dilinizin nasıl gür bir kaynak olduğunu yazdıklarınızla gösterin. irleyici III. Kültür dünyanızı geliştirin, bizim dilimize elli altmış kelime yetmez. #pildeki kelimeleri günlük anlamlarıyla kullanıp kalıplaşmalarını sağlayın. V. Kenmeder sizde yenilensin çünkü siz kelimeler kalkesinde şairsiniz. 16 Yukarıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen şairin gençlere önerilerinden biri olamaz? BHI Cur DIV ENV
6
Türk edebiyatında ve sosyolojisinde Batılılaşma
olgusuna ilişkin, karmaşık süreçlere işaret eden
geniş bir literatür mevcut olmakla birlikte, bu ça-
lışmada Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü filmi
incelenirken Kemal Tahir'in görüşlerinden hareket
edilmiştir. Bunun da başlıca nedeni, Kemal Tahir'in
Batılılaşma ve sorunlarını, Osmanlı Devleti'nin ku-
ruluş döneminden itibaren ele alıp sorgulamasıyla
özgün bir yaklaşım ortaya koymuş olmasıdır. An-
cak filmin yönetmen/senaristiyle Kemal Tahir'in
devlet ve toplum konusundaki görüşleri arasında
belirgin ayrımlar bulunmaktadır. Diğer yandan bu-
günün sorunlarının kaynağının Osmanlı'nın kuru-
luş dönemine kadar götürülmesi ve tarihe yaklaşım
biçimleri bakımından ise pek çok benzerlik de göze
çarpar.
Bu parçada söz edilen filmle ilgili aşağıdakiler-
den hangisi söylenebili?
A) Kemal Tahir, filmdeki içeriği Osmanlı'da Batılı-
Vaşma olgusu temelinde ele almıştır
. X
B) Yönetmen/senarist, filmi Kemal Tahir'in görüş-
lerine dayanarak oluşturmuştur.
C) Film, Kemal Tahir ve yönetmen/senaristin ortak
bir çalışması olarak ele alınabilir.
D) Kemal Tahir'in görüşleri filml Incelemede
önemli bir dayanak noktası sunmaktadır. X
E) Filmde olay, Osmanlı Devleti'nin kuruluş yılla-
ninda geçmektedir
. X
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6 Türk edebiyatında ve sosyolojisinde Batılılaşma olgusuna ilişkin, karmaşık süreçlere işaret eden geniş bir literatür mevcut olmakla birlikte, bu ça- lışmada Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü filmi incelenirken Kemal Tahir'in görüşlerinden hareket edilmiştir. Bunun da başlıca nedeni, Kemal Tahir'in Batılılaşma ve sorunlarını, Osmanlı Devleti'nin ku- ruluş döneminden itibaren ele alıp sorgulamasıyla özgün bir yaklaşım ortaya koymuş olmasıdır. An- cak filmin yönetmen/senaristiyle Kemal Tahir'in devlet ve toplum konusundaki görüşleri arasında belirgin ayrımlar bulunmaktadır. Diğer yandan bu- günün sorunlarının kaynağının Osmanlı'nın kuru- luş dönemine kadar götürülmesi ve tarihe yaklaşım biçimleri bakımından ise pek çok benzerlik de göze çarpar. Bu parçada söz edilen filmle ilgili aşağıdakiler- den hangisi söylenebili? A) Kemal Tahir, filmdeki içeriği Osmanlı'da Batılı- Vaşma olgusu temelinde ele almıştır . X B) Yönetmen/senarist, filmi Kemal Tahir'in görüş- lerine dayanarak oluşturmuştur. C) Film, Kemal Tahir ve yönetmen/senaristin ortak bir çalışması olarak ele alınabilir. D) Kemal Tahir'in görüşleri filml Incelemede önemli bir dayanak noktası sunmaktadır. X E) Filmde olay, Osmanlı Devleti'nin kuruluş yılla- ninda geçmektedir . X
30. (1) Fabllar, hemen her topluluğun kültüründe kendine yer
(
bulan, hayvanlar üzerine kurulu masallardır. (11) Fabl türün-
deki metinlerin sonunda her zaman bir ahlak dersi verilir.
(III) Bu masallar, kendi yaşadığımız sorunları ve duyguları
hayvanlara aktarmamızı, şöyle geri adım atıp da tabloyu da-
ha açık görmemizi ve anlamamızı sağlar. (IV) Bu nedenle
çok eskiden beri sevdiğimiz, benimsediğimiz bir öykü an-
latma geleneğidir fabllar. (V) Öyle ki kendimizi hayvanların
suretinde görüp değerlendirmenin insan doğasının bir par-
çası olduğunu bile söyleyebiliriz. (VI) Böyle hikâyelerle bir
bakıma, hayvanların doğallığında, kendi yaşantımızın kar-
maşıklığını sadeleştirmiş ve anlaşılır kimış oluyoruz.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
VIP Yountant
A) 11
B) III
C) IV
D) V
E) VI
8
DENEME - 8
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
30. (1) Fabllar, hemen her topluluğun kültüründe kendine yer ( bulan, hayvanlar üzerine kurulu masallardır. (11) Fabl türün- deki metinlerin sonunda her zaman bir ahlak dersi verilir. (III) Bu masallar, kendi yaşadığımız sorunları ve duyguları hayvanlara aktarmamızı, şöyle geri adım atıp da tabloyu da- ha açık görmemizi ve anlamamızı sağlar. (IV) Bu nedenle çok eskiden beri sevdiğimiz, benimsediğimiz bir öykü an- latma geleneğidir fabllar. (V) Öyle ki kendimizi hayvanların suretinde görüp değerlendirmenin insan doğasının bir par- çası olduğunu bile söyleyebiliriz. (VI) Böyle hikâyelerle bir bakıma, hayvanların doğallığında, kendi yaşantımızın kar- maşıklığını sadeleştirmiş ve anlaşılır kimış oluyoruz. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? VIP Yountant A) 11 B) III C) IV D) V E) VI 8 DENEME - 8
5.
Cümle ca
ÇAP/AYT/ Türk Dili ve Edebiyatı
Sosyal Bilimler-1 Testi
Var olmu
Rahmet
3.
Tükenm
II
1940'lı yıllarda özgün bir şair olarak belirmek ve poetik
tutumla ayrışmak hayli güçtür. Biçimsel göstergelerle
ya 1930'lardan gelen şiiri sürdürmek ya Garip şiirinin
oluşturduğu kalıba girmek ya da toplumcu bir söylem
benimsemek gerekir. Bunların dışında seçenek yoktur.
Asaf Halet Çelebi, 1940'larda iki yönlü bir silme harekâtı
veya alan açma çabasıyla belirginleşir. Duruş itibarıy-
la geleneksel/muhafazakâr bir dünyanın insanıdır ama
Veysel
Sen All
İkilikter
Dava il
duyuşuyla bu alanı zorlar veya buradan taşar, buraya
sığmaz. Söyleşiyle de dergilerde yayımlanmayan ilk
şiir denemelerinden uzaklaşır. Necip Fazıl Kısakürek'in
"mistik/metafizik şiir" iddiası ile Orhan Veli Kanık'ın
şiiriyle belirginleşen Garip şiiri anlayışının rahatlığını
hedef alır. “Kalp Şairi” ve “Sahte Eyyub Sultan Mistiği”
başlıklı yazıları ile Kısakürek'in mistik imgesini yerle
bir ederken serbest tarza kurduğu göndermeleriyle
yoğun tutumuyla derin ve çağrışım alanıyla ufuklu şiir-
leriyle de Garip şiirinin karşısında konumlanır.
Aşağı
lerind
A) Be
B) 8'1
C) AF
Bu parçada Asaf Halet Çelebi ile ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisine değinilmemiştir?
A Ilk şiirlerinden sonra üslubunda belirgin bir şekilde
gelişme olduğuna
D) Ta
E) N.
By Sahip olduğu anlayışın kalıplarının ötesinde bir du-
yuşla eser verdiğine
CAP
os
Şiir ortamındaki seçeneklerden birine yönelip onu
iyice geliştirdiğine
D) Döneminde var olan şiir anlayışlarına karşı çıkan
bir yapısı olduğuna
Ey Şiirlerindeki çağrışımların genişliği nedeniyle Garip
şiirinin karşısında yer aldığına
6. Ey
Eb
Ey
Yil
Bu
4. Dinle sana bir nasihat edeyim
Hatırdan gönülden geçici olma
A)
Yiğidin basına bir gelince
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Cümle ca ÇAP/AYT/ Türk Dili ve Edebiyatı Sosyal Bilimler-1 Testi Var olmu Rahmet 3. Tükenm II 1940'lı yıllarda özgün bir şair olarak belirmek ve poetik tutumla ayrışmak hayli güçtür. Biçimsel göstergelerle ya 1930'lardan gelen şiiri sürdürmek ya Garip şiirinin oluşturduğu kalıba girmek ya da toplumcu bir söylem benimsemek gerekir. Bunların dışında seçenek yoktur. Asaf Halet Çelebi, 1940'larda iki yönlü bir silme harekâtı veya alan açma çabasıyla belirginleşir. Duruş itibarıy- la geleneksel/muhafazakâr bir dünyanın insanıdır ama Veysel Sen All İkilikter Dava il duyuşuyla bu alanı zorlar veya buradan taşar, buraya sığmaz. Söyleşiyle de dergilerde yayımlanmayan ilk şiir denemelerinden uzaklaşır. Necip Fazıl Kısakürek'in "mistik/metafizik şiir" iddiası ile Orhan Veli Kanık'ın şiiriyle belirginleşen Garip şiiri anlayışının rahatlığını hedef alır. “Kalp Şairi” ve “Sahte Eyyub Sultan Mistiği” başlıklı yazıları ile Kısakürek'in mistik imgesini yerle bir ederken serbest tarza kurduğu göndermeleriyle yoğun tutumuyla derin ve çağrışım alanıyla ufuklu şiir- leriyle de Garip şiirinin karşısında konumlanır. Aşağı lerind A) Be B) 8'1 C) AF Bu parçada Asaf Halet Çelebi ile ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine değinilmemiştir? A Ilk şiirlerinden sonra üslubunda belirgin bir şekilde gelişme olduğuna D) Ta E) N. By Sahip olduğu anlayışın kalıplarının ötesinde bir du- yuşla eser verdiğine CAP os Şiir ortamındaki seçeneklerden birine yönelip onu iyice geliştirdiğine D) Döneminde var olan şiir anlayışlarına karşı çıkan bir yapısı olduğuna Ey Şiirlerindeki çağrışımların genişliği nedeniyle Garip şiirinin karşısında yer aldığına 6. Ey Eb Ey Yil Bu 4. Dinle sana bir nasihat edeyim Hatırdan gönülden geçici olma A) Yiğidin basına bir gelince