Anlatım Biçimleri Soruları

2019-TYT/Türkçe 23. Günümüzde, hizmet sektöründen iş dünyasına, çocuk yetiştirmeden sanat üretimine kadar her alanda tatmine, sorunsuz biçimde varabilme yollarının arayışı içindeyiz. Everest'e tırmananlar, maraton koşanlar, yoğun ve disiplinli bir çalışmanın sonunda alanlarında ustalaşanlar ise yolun sonunda hissettikleri mutluluk kadar, yol boyunca yaşadıkları belirsizliklerden ve aştıkları engellerden de coşkuyla söz ederler. Belki de ilk bakışta çelişkili gibi görünen bu durum, çoğu zaman gayet iyi giden bir işte veya ilişkide, farkında olmadan pürüzler yaratmamızı açıklayabilir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sonucu değerli kılan, süreç içindeki öngörülemeyen güçlüklerin üstesinden gelmektir. Isteklere kolayca ve fazla emek harcamadan ulaşmak, mutluluğun ön koşuludur. C) Bilinç dışı dürtülerle, ortada sebep yokken sorun çıkarmak, başarıyı tetikler. D) Sonuç kadar sürece odaklanarak engelleri aşmak da doyuma ulaşmada önemlidir. E) Çeşidi dozeylerde güçlüklerle mücadele etmek, sorun çözme gücünü artır.

1 1 3. Bu şair, gümbürtülü ama beylik sözleri "ulusal kültür" sanan dağını kaybetmiş bir volkan dumanı. Bu cümledeki şair için kullanılan "dağını kaybetmiş volkan dumani" sözüyle anlatılmak istenen aşağıda- kilerden hangisidir? 1 1 1 1 1 1 A) Kültüründen kopuk, ulusallığı özde değil sözde ara- yan bir sanatçı B) Kültürel değerleri yüksek sesle dile getiren bir şair C) Milletinden ayrı bir yaşam tarzını seçmiş bir aydın D) Ulusal benliğini kaybetmiş, onu şiirlerinde arayan bir şair E) Kendini bulmakta güçlük çeken ve şiirlerini yazar- ken zorlanan bir şair 1 1 1 1 TYT Türkçe Soru Bankası

2. (1) Yazma becerisindeki gelişimin oku- ma becerileri üzerinde kayda değer bir etkisi vardır. (11) Bu etki özellikle okuma yazmayı yeni öğrenen çocuklar açı- sindan kritik öneme sahiptir. (III) Kimi çevreler ilkokuma yaza döneminde elle yazma becerisini kazanmanın zor olduğunu, kalem yerine klavye kulla- nılmasının yazma öğretimini kolay- laştıracağını, böylelikle kolay ve hızlı öğrenilen yazmanın diğer alanlardaki gelişime daha fazla katkı sağlayacağını iddia etmektedir (IV) Ancak algılama ve uygulama süreçlerinin birlikte gerçek- leşmesinin görsel algılama yeteneğini geliştirdiğini ve okuma becerisini olum- lu yönde etkilediğini gösteren bilimsel çalışmalar da var. (W) El yazısının be- yinde güçlü bağlantılar oluşturmasının bir nedeni de elle yazarken dikkatimizin tamamen yazdığımız şeye odaklanma- sıdır. (VI) Araştırmacılar elle yazmanın okuma sürecindeki olumlu etkisinin harflerin tanınmasını kolaylaştırmasıyla bağlantılı olduğunu düşünüyor. Bu parçadaki numaralanmış cümle- lerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) II B) III (C) ID) V E) VI

Biz melodram seven bir toplumuz; çünkü ortak belle- ğimizde yatan öyküler melodram unsurları taşır. Or- tak öykülerimizde gülmeyi değil, acı çekmeyi yücel- tiriz. Melodram "ben"i savunmanın ve hayatta kalma- nin bir yoludur. Bizim toplumumuzda "hayatım ro- man"dan kastedilen "hayatım melodram"dır. Bu ne- denle son kitabımın biraz melodram kokusu taşıma- sini istedim. Bu parçaya dayanarak yazarla ilgili aşağıdaki yar- gilardan hangisine ulaşılabilir? A) Son eserini yazarken toplumla ilgili gözlemlerin- den yararlanmıştır. B) Tiyatro oyunlarının yanı sıra öykü ve roman da yazmıştır. C) Eserlerinde toplumsal sorunları ele alır. D) Eserlerinde gülmece öğelerine pek az yer verir. E) Eserlerinin konusunu gerçek yaşam öykülerin- den seçer.

NIT 2. Tabii bu film aracılığıyla kimseye bir şey öğretmek, ders vermek gibi bir niyetim yok. Ya da bir sırrı ortaya çıkarmak ya da hiç söylenememişi söylemeye yeltenmek... Bir bildiri, bir demeç verilmiyor burada kuşkusuz. Bunları bizden çok daha iyi yapacak kaynak dolu ortalık zaten. Kitaplar, araştırmalar... Benim için konuşmanın havası önemli daha çok. Karakterlerin o sözleri ne şekilde söyledikleri... Neye karşılık söyledikleri... Karakterlerin ruhsal niteliklerini entelektüel olarak kavramaktan çok, sezgisel olarak hissetmemizi sağlayacak bir ortam oluşacak şekilde bir dramatizasyon kurmaya çalışmak önemli. 1. Mesajı doğru araçla verme V Oll . Duygunun gücüne yaslanma III. Etkileyici ve doyurucu bir senaryo IV. İzleyicinin sezgisini güçlendirecek mekânları seçme Bu parçanın yazarı için sinemada yukarıdakilerden hangileri önemlidir? A) Yalnız B) Yalnız II C) Yalnız IV II ve IV D) I ve III 1

ENTE Türkçe den anas Yazarken plan bir yana birakır, aklımdan karm kendi gidişimi aksatırlar diye. Gerçekten de yazarlar üstüme fena abanır, yüreksiz ederle, beni Hani bir ressam varmış, kötü horoz resimleri sokmamalanni sıkı sıkı tembih edermiş, ben de yapar ve uşaklanına, dükkâna hiç canli horoz ging ner ded du byle. de ka K Beni yazmaya iten nedir? Yazma bir çeşit eylemdir. Acryi yok edebilir miyim? Karanliği, tutsakliği yok edebilir miyim? Burada şiir, düzyazı bir eylem gücü kazanır. Benim eylemimdir yazı, bireysel eylemimdir. Bir de deneyimleme içgüdüsü var. Bir içgüdüdür yazı yazmak. Kendini, doğayı, toplumu, insanları, evreni yazma ve Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? deneyimleme içgüdüsü. kilerden s büsüncele tartışmalar Düşünceler, örneklerle desteklenmeye çalışılmıştır. B) Anlatımda düşsel ögelerden yararlanılmıştır. C) Benzer Konular, ikna yoluyla okura kabul ettirilmeye çalışılmıştır. D) Aynı konu, farklı açılardan değerlendirilip yorumlanmıştır. rince sahip bolize E) Değişik konular, benzer yöntem ve tekniklerle desteklenmiştir . 7 e

14. AR Ancak dünyadaki yaşamın ve kendi hayatımızın büyük bir bölümü, bizden bağımsız bir şekilde var olup şekillenir. L insanların hüküm sürdüğü bir dünyada, medeniyetin ortasında yetiştiğimiz için dünyadaki yaşamın çoğunun kendi kontrolümüzde olduğunu zannederiz. III. Koşabilir, dans edebilir, zıplayabiliriz; çiğneyebilir, yutabilir, oraya veya buraya bakabiliriz; konuşabilir, şarkı söyleyebilir, sevebiliriz. IV. Ayrıca kendi bedenlerimizi de tamamen kontrol edebileceğimize yürekten inanırız. V. Yabani hayvanların ve bakir doğanın uzaklarda bir yerde, muhtemelen sınırları olan ve korunaklı parklarda olduğunu düşünürüz. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında aşağıdakilerden hangisi baştan dördüncü olur? A) 1 B) 11 D) IV auto

edebiyat O sıralarda bir tutku biçimindeydi. Neredeyse bütün karakter iyi de ansız da. Hepsinin sunan çağrışımlar parasini kizlannin a evlat sevgisinin Suç ve Cezay una şahit olmaz aslinda okudu- türel hayatı be- um baskısının Safa'nın Fatih biyat bize yal- aracılığıyla olmalı. 1960'ların sonlarında başlayan dergi okutu Öyküyle ilişkimin nasıl başladığını tam animsamiyorum. Wkin der lerini baştan sona, bütün satırlarini soğururcasına okurdums, bet kuşağımdan olanlar da hep böyleydi. 1970'lerin hemen başlandas kendi yazarlanmı, kitaplarımı seçmeye başladım. O yıllarda yay kurmak olanaksız. Her şeyden önce, yayımlanan kitap çeşidi o deri ğunu da okuyorduk. Şimdi okurlarıyla kitaplar arasında böyle Wiskilex nan kitapları bulabiliyor, hemen tümünü alıp izlemeye çalışıyor ki yayımlanan öykü kitapları da o günden bugüne arttı. Sayıca artus, çoğaldı ki okumak için seçtiklerimize bile bazen sira gelmiyor. Denne var gibi bu sorunun ama öyle düşünmüyorum. Çoğun, nicelikçe yük. nitelikçe de yükselişe yol açar mı? Kendini olumsuzlayan bir anlam açılmışsa edebiyata doğru, daha çok temiz hava soluma şansı da el selişi, nitelikçe yükselişi de ardından getirir. Ne kadar çok pencere bunun böyle olmadığı anlamına gelmez bu zamanla daha iyi anlaşıla- bette artar. Bugün öyle olmadığını öne sürenlerin çoğunlukta olması caktır. "Nerede o eski öyküler, öykücüler!" diyenler çoğunlukta olsa şağıdakiler- ar retir da gerçek öyle degli şmaya undan ANTIKOR 39. Bu parçadan çıkarılacak sonuç aşağıdakilerden hangisin- de verilmiştir? e bizi diğer ardı. ngini dim tış- -et- du. afi A Geçmişten bugüne öyküye bakış açısı ve yaklaşım önemli ölçüde değişiklik göstermiştir. BL Yayımlanan öykü kitaplarının sayısındaki artış her ne kadar olumlu gözükse de bu durum niteliği önemli ölçüde düşür- müştür. C) Günümüzde insanların okuma alışkanlığının ve çeşidinin değismesinden öykü de önemli biçimde etkilenmiştir. D) Eskiden kitapla okur arasındaki bağ çok daha sıcak ve si- kıydı, günümüzde bu durum olumsuz yönde değişmiştir . E) Öykü kitabı sayısındaki artış her ne kadar olumsuz bir du- skyodorum gibi gözükse de bu öykünün lehine olan bir durumdur. - a 40. Bu parçada geçen altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? AL I konuları ele alan eserlerin verilmesi B Edebiyatta verilen ürün sayısının önemli ölçüde artması C) Ozgün bir anlatıma ve yapıya sahip eserlerin ortaya çıkması - Edebiyatı besleyen kaynakların değişmemesi SKI ürünlerden çok farklı ürünler ortaya konulması

31. Benim için Orhan Veli Kanık, her zaman kendine özgü olma- nin büyüsünü taşıdı. Onun bu farklılığından çok etkilendim. Onda çoğu şairi bile çileden çıkaracak bir sabır buldum. Çoğu kişi onun yazdıklarıyla yetinen bir sanatçı olduğunu düşünür. Oysaki Türk şiirinde Orhan Veli kadar yeniliklere açık başka bir şair bulmak zordur. O, cesur bir şairdir. Ka- zandığı haklı şöhreti bile umursamadan yenilikleri göze alan cesur bir şair Bu parçada Orhan Veli'nin vurgulanan yönü aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Yeniliklere açık, yeniliklerden korkmayan bir şair olması (3) yazdıklarıyla yetinmeyip daha iyisi için çaba göstermesi Anlatım tarzıyla ve ele aldığı temalarla özgün bir sanat- çi olması D) Titiz ve sabırlı bir çalışmayla şiirlerini yazması EY Çağındaki toplumsal sorunları şiirlerine yansıtabilmesi E tammat

mak ammat yayın nden 13. (1) Prospektüs, ilaç kutularının içinde, ilaç kullanımı ve üre- tici firma hakkında bilgi veren kağıda denir. (II) Sözcük an- lamı tanıtmak olan prospektüsün, ilacı kullanacak-hastalar ilaç hakkında detaylı bilgi almak için okurlar. (III) Genel dili bilimsel olan prospektüsün en anlaşılır bölümü, ilacın yan etkilerinin anlatıldığı yerdir. (IV) Aynı zamanda ilacı üreten firma hakkında bilgi almak için de okunur. (V) Küçük bir ağrı kesici ya da soğuk algınlığı ilacı deyip geçmeden ilaca dair ulaşabileceğimiz tüm bilgilere prospektüs aracılığıyla ulaşa- biliriz. Prospektüsten söz eden bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? fiilim- 2D Arcümlede prospektüsün tanımı yapılmıştır. cümlede yargı gerekçesi ile birlikte verilmiştir. II. cümlede prosektüste genellikle akademik bir dil kul- lanılmasına rağmen ilaçların yan etkilerinden söz edildi- ği kısımlarda sade bir dil tercih edildiğine değinilmiş. W. dómlede amaç sonuç ilgisi Söz konusudur. cünalede bir ilaç hakkındaki bütün bilgilere prospek- tüsten ulaşılabileceği vurgulanmış. Z 5 Diğer sayfaya geçiniz

BILGI SARMAL 3. (1) Don Kişot edebiyat tarihinin en ünlü birkaç kahrama- nindan biridir. (11) Hamlet, Pollyanna, Odysseus, Küçük Prens gibi diğer ünlü kurgu kahramanlardan daha çok ta- ninir ve belki hepsinden daha fazla sevilir. (iii) Don Kişot, okuduğu şövalye romanlarının hayal dünyasında yaşar. (IV) Onu Cervantes'in romanından tanıdığını bile unutur insan. (V) ideallerinin peşinde koşmasına saygı duyar, dünyanın acı gerçeklerinin onu yenmesine üzülür, zayıfların güçlüler karşısında ezilmelerine karşı duyduğu heyecanı destekler. (VI) Ama bir yandan da bu yaşlı şövalyenin çaresizliğine ay- kırılığına güler. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) 11 B) III con D) v E) VI

22. Millî bir gelenektir mahya. Sultan I. Ahmet devrinde ilk defa Sultanahmet Cami'nin minareleri arasında kurulmuştur. Avrupalı seyyahların bu ışık sanatına özel bir ilgi gösterdiklerini yazdıklarından biliyoruz. Mesela Fransız şair Théophile Gautier 1854 yılı ramazanında, bir gece Tepebaşı'ndan seyreder İstanbul'u. İstanbul'un bir imparator tacı gibi ışıldadığını, şerefeleri kandillerden bileziklerle bezeli minareler arasında ateşten harflerle yazılmış Kur'an ayetlerinin parıldadığını belirtir. Sarayburnu'ndan Eyüp sırtlarına kadar ışıklara boğulmuş camilerinin mahyalarla İslam'ın formüllerini yeryüzüne ilan ettiğini ve hilalin hemen yanındaki yıldızla imparatorluğun armasını gök bayrağına nakşetmiş gibi göründüğünü yazarak bu şehrin kimliğine işaret eder. 7 D ir Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Konuşma havası , içinde yazılmıştır. B) Devrik cümlelere yer verilmiştir. V C) Benzetmelerden yararlanılmıştır. + DI Sözcükler arasında sessel yinelemeler kurulmuştur. E) Tekdüzelikten kaçınılmıştır. says thon igider Sashinda sessel e bilmiyordum. Bula- hizmet

DENEME 10 olmuş. 28. Her uygarlığın bir parçası da resim. Yazarlıkta olduğu gibi bu alanda da yeteneklerini ortaya koyanlar olmuş. çizmişler; boyalarla daha anlaşılır, daha çekici hâle insanlar şu ya da bu hâliyle yaşadıklarını, gördüklerini getirmişler. Bu resimleri, yazılanlara ekleyip anlatılanların görünürlüğünü sağlamışlar. İyi de Bunları yapanlar, günün birinde tarihçilerin kendilerinin bilemem ama hayırla yâd edildikleri hepimizin malumu. hayırla yâd edeceklerini düşünüp düşünmediklerini Yalnızca tarihçiler değil, eskiyi merak edenler de bir zamanlar nerelerin ne hâlde olduğunu, kimin neye benzediğini görebiliyor. Bu parçadan resimle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Geçmişte de insanların kimi durumları ve kişileri resmettiği B) Kimi Kitaplarda resimlere yer verildiği CY Geçmişte resim çizenlerin şimdilerde takdirle karşılandığı D) Günümüzde artık çok ilgi gördüğü E) Etkileyiciliği sağlamak adına farklı malzemeler kullanıldığı

WW ALTIÇ. 4. Konuşmalarında sürekli kendi adını telaffuz etmesi oradakileri iyice sıkmıştı. Tamam, tevazuda da belli bir seviye vardır ama bencilliğin sınırı yok demek de- ğildir bu. Bir de bencillik göz göre göre dışa aktarılı- yorsa oldukça sıkıcı konuşmalar sizi bekliyor demek- tir. Onun filigransız konuşacağı günleri görebilecek miyiz acaba? Bu parçada geçen “filigransız konuşmak” sözü ile anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Orijinal fikirleri mümkün oldukça kimseye anlat- mamak Bu Konuşmalarının kendine has olduğunu vurgula- mak G) Kimseye benzeme gayretinde olmadığını sakla- mak Benzerleriyle karıştırılması yönünde bir adım at- mak_ Konuşmalarının başkaları tarafından beğenilme- sini istemek

12. 1. Bu görüşte olanlar için Margaret Mitchell'in ilk kez 1936'da yayımlanan ve merak uyandırmaya devam eden kitabı Rüzgâr Gibi Geçti şaşırtıcı bir karşı örnek oluşturuyor. II. Nedeni ne olursa olsun eser yalnız İngilizcede değil, Türkçe dâhil bir dizi dilde yeni baskılar yapmaya ve her yıl binlerce satmaya devam ediyor3 III. Bu durum, kitabın üç ana karakteri arasında Amerikan iç savaşı yıllarında yaşanan aşk üçgeninin gerçekten de çarpıcı olmasından kaynaklanıyor olabilir. 5 IV. Çok satanlar listesindeki kitapların, adı üstünde, çok sattığı ama gerçek edebiyatın aksine süratle unutulup gittiği hep söylenmiştir . O V. Şüphesiz Hollywood'un en ünlü filmlerinden birine dö- nüşmesi de kitabın uzun ömürlü olmasını ve ilgi çek- mesini sağlamıştır. 4. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi bastan ücüncü olur? BII D) I (2021-ALES) E V A) 1 C) III

SİMÜLASYON 1 - PA 1. Bize yazacak bir şeyi bırakmadılar hissine kapı- liyormuş bazı şairler. Bence şiirde yaratıcılık şa- irin, yaşamın iç sesini yakalayabilmesi ve altyapı zenginliğiyle birlikte çoğalması, dili kullanışındaki üstün becerisi ile doğar. Bu ise hepimize yakın ol- duğu kadar, işık yılı uzaklığında da durabilir. Ye- ter ki şair, ona ulaşabilmeyi kendine dert edinsin. Okullarda öğretilemeyen, öğretilmesi mümkün ol- mayan tek şey vardır: Yaratıcılık. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi- si ağır basmaktadır? B) Açıklama A) Öyküleme C) Örnekleme D) Betimleme E) Tartışma b l C