Anlatım Biçimleri Soruları

2018-ALES/3/SÖZEL 35. 33. - 35. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Tarih, edebi eserlere su taşıyan verimli bir ırmaktır. Daha çok ulusal bilincin uyandığı veya ulusal birliğin kurulmaya çalışıldığı dönemlerde yazılan tarihî tiyatrolar da bu durumu yansıtan eserlerden biridir. Ancak tarihî tiyatroda, konu geçmişten alınıp bir şekilde geçmiş değerlendirilse de asıl dert bugünü anlatmak olduğu için bugün yok sayılmaz. Anlatıcı, tarih aracılığıyla mensup olduğu toplumun çelişkilerini, değişmeyen veya değiştirilemeyen yönlerini, sorunlarını; iyi ve güzel yönlerini anlatır. Böylelikle bu eserler toplumun bunalımlı dönemlerden çıkmasına yardım eder, geçiş dönemlerini kolaylaştırır. Öte yandan kolay yazıldıkları ve okundukları düşünülerek bu eserlerde tarih bilgisinin sanat kaygısının önüne geçtiği şeklinde yanlış bir kanı oluşmuştur. Bu kanı, tarihî tiyatroların gelişmesini engellediği gibi tarihî maceraları sanata tercih eden belli bir kitlenin ilgi duyduğu metinler olarak kalmalarına da yol açmıştır. 33. Bu parçada tarihî tiyatro eserleriyle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Tarih ile edebiyat ilişkisinin bir uzantısı olduğuna vy B) Belirli dönemlerde ön plana çıktığına C) Toplumsal sıkıntıların aşılmasına önemli katkı sağladığına D) Geçmiş ışığında bugünün peşinde olduğuna Sanata ilgi duymayanları bile edebiyata yönlendirdiğine

TYT - Türkçe 29. 28. Handan Acar Yıldız, insan hayatının bir anına ama acıyla en çok yoğunlaştığı bir anına odaklanır. Yalnızlık, çaresizlik, kıstırılmışlık içinde kişiler o son anda karşımıza çıkar. Öncesi yoktur. Neden, nasıl sorusuna cevap vermez öyküler. Şu "an" vardır. Bütün kelimeler yaşanan "an"a odaklanır. Zihinde durmaksızın bir konuşma devam eder. Maddenin görünen dili birey üzerinde baskı oluşturur. Çağrışımlar, spot cümleler ve göndermelerle yüklü öyküler yazarın vermek istediği anlama dönüktür. Seripkanlı ve telaşsız bir dille insana ait, psikolojik yaralara temas eder. Bu parçada sözü edilen yazar ve öykülerine ilişkin aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? Acinin en yoğun olduğu bir zaman dilimini merkeze aldığı B) Öykülerde, durumların niçin ve ne şekilde oluş- tuğunun yanıtı olmadığı C) Okuyucu üzerinde anlatımsal çarpıcılığa sahip olduğu Dilin, yazarın vermek istediği anlam çerçevesinde şekillendiği E) Sakin bir anlatımla insanın ruhsal sıkıntılarına dokunduğu T YAYINLAR

2. Bu görüşte olanlar için Margaret Mitchell'in ilk kez 1936'da yayımlanan ve merak uyandırmaya devam eden kitabı Rüzgâr Gibi Geçti şaşırtıcı bir karşı örnek oluşturuyor. II. Nedeni ne olursa olsun eser yalnız İngilizcede değil, Türkçe dâhil bir dizi dilde yeni baskılar yapmaya ve her yıl binlerce satmaya devam ediyor. III. Bu durum, kitabın üç ana karakteri arasında Amerikan iç savaşı yıllarında yaşanan aşk üçgeninin gerçekten de çarpıcı olmasından kaynaklanıyor olabilir. IV. Çok satanlar listesindeki kitapların, adı üstünde, çok 1 sattığı ama gerçek edebiyatın aksine süratle unutulup gittiği hep söylenmiştir. V. Şüphesiz Hollywood'un en ünlü filmlerinden birine dö- nüşmesi de kitabın uzun ömürlü olmasını ve ilgi çek- mesini sağlamıştır. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün olusturacak biçimde sıralandığında hangisi bastan üçüncü plur? h A) B) II D) IV EV

7. Türkçenin son yıllardaki en büyük sorunu, bünyesine aldığı yabancı sözcüklerdir. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargi aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Türkçenin yozlaşmasının nedeni dil bilinci eksikliğidir. B) Türkçede çok fazla yabancı sözcük yer almaktadır. C) Türk dili dünyanın en eski dillerinden biridir. D) Türkçenin son yıllarda birçok sorunu vardır. E) Türkçe en fazla yabancı tesirine açık dildir. Burke

Dve yonlle 19. Cumhuriyet Edebiyatı'nda 1950 kuşağı, Türk öykücülü- ğünü modernist algi ile buluşturan bir gruptur. Bu dönem öykücülerinin en önemli isimlerinden biri de Leyla Erbil'dir. Onun öykülerinin başkarakterleri kadınlardır. Leyla Erbil, metinlerinde yer verdiği temalar ve dili kullanışı ile Türk edebiyatının özgün yazarlarından biridir. Kadın sorunla- rina değindiği öykülerinde eleştirel, ironik ve hırçın bir dil ile problemleri tartışır. Leyla Erbil'in öykülerindeki kadın ka- rakterler de içinde yaşadığı düzeni ve düzenin onlara da- yattığı kuralları sorgulah. Bu kuralları sorgulamayan, erkek egemen toplumun kurallarını kabul edip düzenin taraftari olan kadınlar ise Erbil'in öykülerinde eleştirel bir yaklaşım ile ele alınır. Bu parçada Leyla Erbil ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir? Ti ir - hi A) Cumhuriyet Edebiyatı'nda pek çok ilke öncülük etmiş- tir. B) Kadınların ağırlıkta olduğu toplum düşüncesiyle yaz- mıştır. C) Üslubunda büyük yazıların etkisi görünür hâldedir. D) Kadın yazarların Türk edebiyatında kendilerini göster- melerinin büyük savunucularındandır. E) Hikâyelerinde, toplumdaki erkek baskısına başkaldı- ran kadın kahramanları işlemiştir. Diğer sayfaya geçiniz. 5

TYT - Türkçe 35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. DENEME 05 36. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır (1) Çocuk okur kitlesini hadef alan bir kitapta korku ögelerinin yer alması ilk bakışta şaşırtıcı görünebilir. (II) Çocuğu korkutmaya çalışmanın çağdaş eğitsel ilkelerle uzlaşabileceği düşüncesi yadırgatıcıdır çünkü. (III) Bu düşünceden hareket ederek birtakım korku ögelerinin çocuk kitaplarında yer almaması gerektiği rahatlıkla ifade edilebilir. (IV) Öte yandan bu tür bir akıl yürütme, gerçekte çocuk ve korku duygusu arasındaki ilişkiyi yüzeysel ele almakta ve 90'li yıllardan sonra önemli bir okunma düzeyine ulaşan çocuk. edebiyatındaki korku öykülerinin başarısının ardında yatan gerçekleri görmezden gelmektedir. (W) Bu durumda, böyle bir başarının sonucu olarak korku kavramının çocuk gerçekliğiyle ilişkisinin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. A) Ide, "hayrete düşüren" anlamında bir söz kullanılmıştır. B) Hl.de, çağdaş eğitimin asıl hedefine değinilmiştir. C.de, bir önceki cümleden hareketle söylenebilecek bir düşünceye değinilmiştir. D) W.de, yanlış bir değerlendirme vurgulanmıştır. E) V.de, niteliğini anlamak için bir şeyi incelemek anlamında bir deyim vardır.

DENEME-4 H 29. Saklanmanın en iyi yolu fazla görünmektir, biliyor musun? Herkes seni gördüğünü sanır, sen de rahat edersin. Kasada oturan kız gibi! Herkes kasadaki kızı görür ama - Bu cümlenin anlam akışına göre aşağıdakilerden hangi- siyle tamamlanması gerekir? A) kimse konuşmaz. B) kimse tanımaz. C) kimse laf atmaz. D) kimse değer vermez. E) kimse nasıl olduğunu sormaz. H 14

3. Derin mi derin bir kültür mirasına sahip Mardin, dizi çekimleri- ne ev sahipliği yapan en önemli şehirlerimizden birisi durumun da. Artuklu, Mezopotamya, Sümer, Babil ve Asur gibi birçok uy- garlığı bağrında yaşatmış Mardin, özellikle son yıllarda onlarca dizide başrol oyuncusu gibi. Doğal mekânların tercih edildiği di- zi çekimlerine kültürüyle, tarihiyle âdeta can veriyor. Dizi çekim- leri için doğal mekânların gerekliliği yanında şehrin iklimi de önemli görülüyor. Dizi çekimlerinin oyucusu olarak doğal mekân- ları ve büyüleyici iklimiyle yurt dışından dizi sektörünün de dik- katini çekmeyi başarıyor bu sayede. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Sessel yinelemelerden yararlanılmıştır. B) Kalıplaşmış sözler kullanılmıştır. C) Karşılaştırma yapılmıştır. U D) Tahminde bulunulmuştur. E) Sayıp dökmeler vardır.

fında şekillenen büyük kuçuk per başarılı bir şekilde birbirine bağlanır. Bu cümlelerden anlamlı bir paragraf oluştu- rulduğunda hangisi baştan ilk cümle olur? Cor A) ! B) 11 D) IV C) III Must 4. Hic 2. Mustafa Kutlu'nun öykülerinin odağında tabiat vardır. Tabiat onun öykülerinin bir yan öğesi olmaktan çok temel unsuru, öznesi, başkahra- manıdır. Kutlu söyleyeceği birçok şeyi doğanın o eşsiz diliyle anlatmak ister. Ona göre güzellik, samimiyet, sadelik sadece ve sadece doğanın kendisidir. Günümüz insanının yaşadığı karma- L karışık ortamdan kurtulmasının tek yolu doğayao sığınmaktır. D Parçanın sonuna metnin dil ve anlatım özel- liklerine göre aşağıdakilerden hangisinin ge- tirilmesi daha uygun olur? s rin ka Fa ne ifa O nic ga YU de A A Y B A) Doğa, kendi kurallarını değiştirmeden her olumsuzluğu ortadan kaldırabilir. Y Çünkü insan ve doğa birbirlerini çok iyi tanı- yan ve tamamlayan iki eski dosttur. Çünkü doğal beslenme vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlar. N D) Kendisine sığınan insanları bağrına basma l konusunda doğa her zaman yardımcı ol- muştur. E) Doğa kendisine iyi ya dakötü anlamda yö- nelene daima cömert davranmıştır. C Paragrafhane A R 1 E 108

5. Neşet Sabit, Hakkı Beylerin evinden çıktığı zaman iki zit etkinin altındaydı. Bir taraftan deminki sıkıntılı durum- dan kurtulmuş olmanın ferahlığını duyuyor, öbür taraf- tan, Selma Hanım'dan bu kadar çabuk ayrıldığına âdeta pişman oluyordu. Kendi kendine "Acaba bir kabalık mi ettim?” diyordu. Selma Hanım'ın o bakışı açıktan açığa bir serzenişi ifade etmiyor muydu? O uzun ve derin bakış, genç adamın ta yüreğine kadar işlemişti. Onun için şu dakikada kendisini, her zamankinden daha zavallı, daha zayıf ve dış etkilere karşı her zamankinden daha savun- masız buluyordu. Yakup Kadri'nin "Ankara" romanından alınan bu parça için aşağıdakilerden hangisi soylenemez? A) Montaj tekniğinden yararlanılmıştır. B) İç konuşma yöntemine başvurulmuştur. C) Romanın “çatışma” içeren bölümünden alınmıştır. D) Tanrısal anlatıcının (hâkim - ilahi anlatıcı) bakış açısı egemendir. E) Psikolojik tahlil (ruh çözümlemesi) içermektedir.

Umberto Eco olarak bugüne kadar altı roman yazdım ve son beş lanesi daha guzel ama herkes hep Gülün Adindan bahsediyor, bense bundan nefret ediyorum; yeni bir kitabım cultağında bile "Gülun Adi'nin satışlan artıyor." deniyor. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı asağıdakilerden hangisidir? A) Umberto Eco'nun yazar yaşamı buyunca kaleme aldiği tüm kitaplar rutan türünde eserlerdir. 8) Gülün Adı romanı yazarın kaleme aldığı son eseridir. C) Umberto Eco, okuması zor kitaplar yazmasına rağmen daima popüler bir yazardır. - Alt: roman yazdıktan sonra yazma sürecine farklı türlerde devam etmiştir Umberto Eco. Gülün Adı romanının gölgesinde kalan diğer romanlar, yazanın daha çok beğendiği eserleridir.

6. SARI GÜL Gözlerin elindeki güle merküz idi (dikilmişti), parmakla- rin aheste aheste yapraklan koparıp rüzgâra bahşedi- yordu (veriyordu). Seni seyrettikçe kalbimde hüzünler hissediyordum. Şu an da hayalhanenin acı acı fikirlerle meşgul olduğundan emin idim. Yapraklar bitinceye kadar hiç tavrını ve vaziyetini değiştirmeyerek hazin hazin sükat ediyordun. Lakin son yaprak son metaneti- ni mahvetti; birdenbire bir tuğyan-ı sirişk (gözyaşı seli) hasil oldu. Ağladın, şimdi toprakta mevzu (konulmuş) olan başını sineme dayadın, hüngür hüngür ağladın. Ben de ağlıyordum. Senin ağlayışına ağlıyordum. Senin gözlerin sükût etti lakin benimkiler devam ediyor. O zamandan beri san gülleri görmesini arzu etmem, çünkü en kıymetlisini mezara gömdüm. Halit Ziya UŞAKLIGIL Bu parçadan hareketle Halit Ziya Uşaklıgil'le ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Gerçek hayattan alınmış, somut konulara yer ver- miştir. B) Dini değerleri yükseltmeyi amaçlamıştır. C) Mensur şiirin örneklerini vermeye başlamıştır. D) Olay örgüsünü manzum bir şekilde dile getirerek yeni bir biçim oluşturmaya çalışmıştır. E) Anlamı ve düşünceyi ön plana çıkarmıştır. AYIN DENİZ

2. Atasözleri, uzun deneyim ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmus kalıplaşmış ifadelerdir. Çoğunlukla bir cümle biçiminde oluşarak bir yargı anlatan, kimi zaman ölçü ve uyakla söylenmiş, etkili anlatımı olan sözlerdir. Fıkraya benzer ama konuşma sırasında yeri gelmeden söylenemez. Atasözleri, düz konuşmadaki bazı sözlerden farklı olarak biçim ve içerikte daha özlü nitelikler taşır. Kesinlik, derinlik, akıcılık ve duruluk gibi niteliklere sahiptir. Bu parçaya göre atasözleri için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Belli bir tecrübeden sonra söylenmis sözlerdir. B) Söyleyeni belli olmayan ortak ifadelerdir. C) Genellikle bir yargı biçimindedir. D) Yoğun anlamlı ifadelerdir. E) Çoğunlukla manzum tarzda söylenmiştir.

36. ----. Bu yüzden, şair olarak bir akımın içinde yer almak ya da dışında kalmak bence önemli değildir. Çünkü kötü bir şairin bir akıma katılarak iyileştiğini hiç görmedim. Kuşkusuz bunun tersi de geçerli, şunu da ekleyeyim: İyi bir şairin, bir akıma katılmaya hiç ihtiyacı yoktur. Düşüncenin akışına göre bu parçanın başına aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? Belli bir anlayışa bağlı kalarak şiir yazmak zor iştir B) Türk edebiyat tarihi akımların değil , bireylerin tarihidir C) Edebiyatımız yönünü Batı'ya çevirince birçok akımdan etkilenmiştir D) Bir akım içinde yer almak, her sanatçının yazgısıdır E) Sanatçının bir akıma bağlı olması onu taklitçiliğe zorlayabilir

UNITE 1. Güneş, daha ovanın doğu sinirini pembe şerit gibi çizen yükselen dağlar hafifçe morlaşmıştır. Yüzümü yıkamak Emir Dağlan'ni aşmadan uyanırız. Kasabanın omzundan için çeşmeye giderim. Ayva ağacıria bakarak üç beş ke- re derin derin nefes alıp veririm. Daha sonra, "Niçin biraz daha erken kalkmadım!" diye üzülürüm. Şiirden" türlü anle sanlar o Eğer şii geliyors renmel çalışı Bu parçada aşağıdakilerin hangzilerine başvurulmuş- tur? Bup dir? A) E AAçıklama - Örnekleme By Betimleme - Tartışma C) Öyküleme - Karşılaştırma D) Benzetme - Öyküleme E) Betimleme - Öyküleme

TYT 34. Muhabir: (1) Emlak Danışmanı: Son dönemde, uluslararası para piyasalarının topar- lanmasıyla gelişmekte olan ülkelerdeki uluslararası ya- tırımların azalması beklenirken Türkiye'deki gayrimen- kul sektörü büyümeye devam ediyor. Bu durum, Tür- kiye'deki konut stoklarının eksikliği sebebiyle yerli pi- yasanın gayrimenkule olan talebinin hâlâ yüksek olma- sindan kaynaklanıyor. Sektörün büyüme hızı, ekonomi- deki gelişmelerden dolayı yavaşlasa da büyümede yu- karı doğru bir hareket gözlemleniyor. Muhabir: (11) Emlak Danışmanı: Doğu ile Batı arasında köprü olan Türkiye, jeopoli- tik gücünü ekonomik gelişmeye yansıtmada oldukça başarılı sonuçlar elde ediyor. Bunu son on yılda özel- likle hava yolu taşımacılığında görülen büyüme göste- riyor. Türkiye, yeni yatırımlarla zirve iştahını ortaya ko- yuyor. Bu vizyonu, uluslararası yatırımcılar da fark edi- yor. Ayrıca, büyümenin arkasındaki güçlü irade de gü- vence olarak kabul görüyor. Bu güvence, ülkemize hem Batı'dan hem de Doğu'dan büyük yatırımların gelme- sini sağlıyor. AVANTAJ YAYINLARI Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) I. Projelerdeki iş ortaklarınızı seçme kriterleriniz neler? II. Alıcılar İstanbul'da hangi bölgeleri tercih ediyor? Bl. Ekonomideki güncel gelişmelerin sektörünüze etkileri hakkında ne düşünüyorsunuz? II. Türkiye'ye yönelik emlak talepleri daha çok bel- li bölgelerden mi geliyor? C) I. Ekonomik büyüme hakkında ne düşünüyorsu- nuz? II. Yatırımcılarda ilgi uyandırmak için neler yapıyor- sunuz? D) Büyümenin emlak talepleri üzerindeki etkisi ne- dir? W. Çoğunlukla hangi ülkelerden yatırımcıya hizmet veriyorsunuz? E) I. Ekonomik büyümenin devam edeceğini düşü- nüyor musunuz? II. Emlak taleplerini karşılamakta güçlük çekiyor musunuz? 21220211 9