Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

TYT/Türkçe
35. Tercümede sınırın ne olacak? Bir de bu tercüme, ne-
yin tercümesi? Kanımca nesir ile şiirin tercümesi farklı
olmak zorunda. Birinde açıklık ve anlaşılırlık, diğerinde
ise bulanıklık gerek. Nesirde akla, şiirde ise yüreğe hitap
edeceksin. Zevkin ve kültürün, bir arada harmanlandığı
alan değil midir şiir? Ya nesre ne demeli. Bir anlatım yol-
culuğunda, nesir devamlı olarak anlamı ve anlaşılmayı
düz bir biçiminde ön planda tutan yazım türü değil midir
nesir? Dolayısıyla düz olan bir şeylerin adıyla başlamalı-
sin nesre. Şiireyse sadece dolambaçlı yollardan ulaşabi-
lirsin.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargıların hangisi-
ne ulaşılabilir?
A) Çevirmen, eserin orijinal halini tam anlamıyla anlamalı
ve eserin asıl vurguladığı konuları benimsemelidir.
B) Edebî çeviri şiirlere anlam katma gücüne sahipken
yanlış ya da eksik yapıldığında şiirlerin iç ahengine
zarar verebilir.
C) Şiir çevirisi yapılırken şiirdeki sözcüklerin ses ve
anlam değerini, çağrışım gücünü, duygu yükünü göz
önünde bulundurmak gerekir.
D) Şiir çevirmeyi bir başka şiir yazmak olarak kabul eden
bazı kuramcılar ve şairler bu yüzden şiir çevirisine
karşı çıkmaktadır.
E) Çeviride öncelikli olarak çevirisi yapılacak metnin tü-
rünün göz önünde bulundurulması ve çevirinin türüne
göre yapılması gerekir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/Türkçe 35. Tercümede sınırın ne olacak? Bir de bu tercüme, ne- yin tercümesi? Kanımca nesir ile şiirin tercümesi farklı olmak zorunda. Birinde açıklık ve anlaşılırlık, diğerinde ise bulanıklık gerek. Nesirde akla, şiirde ise yüreğe hitap edeceksin. Zevkin ve kültürün, bir arada harmanlandığı alan değil midir şiir? Ya nesre ne demeli. Bir anlatım yol- culuğunda, nesir devamlı olarak anlamı ve anlaşılmayı düz bir biçiminde ön planda tutan yazım türü değil midir nesir? Dolayısıyla düz olan bir şeylerin adıyla başlamalı- sin nesre. Şiireyse sadece dolambaçlı yollardan ulaşabi- lirsin. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargıların hangisi- ne ulaşılabilir? A) Çevirmen, eserin orijinal halini tam anlamıyla anlamalı ve eserin asıl vurguladığı konuları benimsemelidir. B) Edebî çeviri şiirlere anlam katma gücüne sahipken yanlış ya da eksik yapıldığında şiirlerin iç ahengine zarar verebilir. C) Şiir çevirisi yapılırken şiirdeki sözcüklerin ses ve anlam değerini, çağrışım gücünü, duygu yükünü göz önünde bulundurmak gerekir. D) Şiir çevirmeyi bir başka şiir yazmak olarak kabul eden bazı kuramcılar ve şairler bu yüzden şiir çevirisine karşı çıkmaktadır. E) Çeviride öncelikli olarak çevirisi yapılacak metnin tü- rünün göz önünde bulundurulması ve çevirinin türüne göre yapılması gerekir.
li
11
7
T
Deneme - 2
36. Çağdaş şairler kelimeleri bile sarsıyorlar; yerlerinden,
anlamlarından oynatıyorlar. Bu böyleyken bizde hâlâ
folklora, halk deyimlerine şiirlerinde fazlasıyla yer veren
şairlerin kısır bir yolda oldukları kanısındayım. Çünkü
folklorda şiirin bugünkü entelektüel niteliğini taşıyacak
özellik yoktur. Halk deyimlerinin havası, şiirin kanat çırp-
masına imkân vermeyecek kadar dardır. Bir halk deyimi
içindeki kelimeler o deyimdeki anlam dizisinde kaynaş-
mışlardır. O kelimelerden o deyimlerdekinden ayrı işlem-
ler, ayrı güçler aramayın artık. Çünkü donmuşlardır. Tek
yönlüdürler. İşlemleri, güçleri, bir bakıma uyandıracakları
çağrışımlar bellidir. Ne olsa değişmeyecektir. Bu keli-
melerin meydana getireceği şiirlerle misraları hep şarkı
misralarından, hep türkü misralarından meydana gelen
şiirler arasında pek büyük bir ayrılık göremiyorum.
Aşağıdakilerin hangisi halk deyimlerinin bu parçada
ifade edilen bir özelliği değildir?
A) Folklor ürünü olarak günümüzde karşılığı yoktur.
B) Çıkış kaynağı açısından şiire uygun değildir.
myC) Çok kullanıldıkları için etkileyicilik nitelikleri kalma-
mıştır.
D) Şarkı ve türkülerde kullanıldığı için şiirsel nitelik taşı-
mazlar.
E) Kullanım anlamları sınırlıdır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
li 11 7 T Deneme - 2 36. Çağdaş şairler kelimeleri bile sarsıyorlar; yerlerinden, anlamlarından oynatıyorlar. Bu böyleyken bizde hâlâ folklora, halk deyimlerine şiirlerinde fazlasıyla yer veren şairlerin kısır bir yolda oldukları kanısındayım. Çünkü folklorda şiirin bugünkü entelektüel niteliğini taşıyacak özellik yoktur. Halk deyimlerinin havası, şiirin kanat çırp- masına imkân vermeyecek kadar dardır. Bir halk deyimi içindeki kelimeler o deyimdeki anlam dizisinde kaynaş- mışlardır. O kelimelerden o deyimlerdekinden ayrı işlem- ler, ayrı güçler aramayın artık. Çünkü donmuşlardır. Tek yönlüdürler. İşlemleri, güçleri, bir bakıma uyandıracakları çağrışımlar bellidir. Ne olsa değişmeyecektir. Bu keli- melerin meydana getireceği şiirlerle misraları hep şarkı misralarından, hep türkü misralarından meydana gelen şiirler arasında pek büyük bir ayrılık göremiyorum. Aşağıdakilerin hangisi halk deyimlerinin bu parçada ifade edilen bir özelliği değildir? A) Folklor ürünü olarak günümüzde karşılığı yoktur. B) Çıkış kaynağı açısından şiire uygun değildir. myC) Çok kullanıldıkları için etkileyicilik nitelikleri kalma- mıştır. D) Şarkı ve türkülerde kullanıldığı için şiirsel nitelik taşı- mazlar. E) Kullanım anlamları sınırlıdır.
18. (1) Deniz memelileri içinde en ilginç canlı, diş yapılarından
dolayı şüphesiz narvallardır. (II) Deniz gergedanı olarak
da bilinen narvalların kafalarının ucunda, bir boynuz gibi 3
metre kadar öne doğru uzanan uzun bir diş vardır. (III) Bu
diş kafadan çıkıyor gibi görünse de aslında sol üst çeneden
-nadiren sağ üst çeneden- dışarı çıkar ve sola doğru sar-
mal yapıdadır. (IV) Doğada dişleri uzayan başka canlılar da
vardır fakat hiçbiri narval balinasının dişi gibi ileriye doğru,
mızrak gibi uzamaz. (V) Bu dişin ne işe yaradığı konusuyla
ilgili çeşitli görüşler olup bu görüşlerden en çok destek gö-
renler buzu delmek, dişilerin dikkatini çekmek ve yön bul-
mak için kullanıldığıdır.
Numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını
bozmaktadır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
18. (1) Deniz memelileri içinde en ilginç canlı, diş yapılarından dolayı şüphesiz narvallardır. (II) Deniz gergedanı olarak da bilinen narvalların kafalarının ucunda, bir boynuz gibi 3 metre kadar öne doğru uzanan uzun bir diş vardır. (III) Bu diş kafadan çıkıyor gibi görünse de aslında sol üst çeneden -nadiren sağ üst çeneden- dışarı çıkar ve sola doğru sar- mal yapıdadır. (IV) Doğada dişleri uzayan başka canlılar da vardır fakat hiçbiri narval balinasının dişi gibi ileriye doğru, mızrak gibi uzamaz. (V) Bu dişin ne işe yaradığı konusuyla ilgili çeşitli görüşler olup bu görüşlerden en çok destek gö- renler buzu delmek, dişilerin dikkatini çekmek ve yön bul- mak için kullanıldığıdır. Numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
DOHERIN
7. Sıcak günlerin son demleriydi. Çıktığımız uzun yü-
rüyüşte yorgun bedenlerimizi az da olsa isitiyordu
yapraklar ağaçtan tek tek üstümüze düşüyordu. Et-
güneş. Sık ağaçların arasında ilerlerken sararmış
raf yeşil ve sarının uyumlu rengiyle donanmıştı.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinde verilenler
kullanılmıştır?
Açıklama - betimleme
B) Betimleme - öyküleme
Açıklama - tartışma
D) Tartışma - betimleme
E) Açıklama - öyküleme
ARAGRAF - (ANLATIM BIÇIML
10. Yazar, çağın
şılır bir dille
lesini sırad
liriz.
8. Şairi farklı kılan şey, şiirlerinin süsten, gösterişten,
yabancı ögelerden, fazlalıklardan arınmış olmasıdır.
Yani şiirleri sade, saf ve katıksızdır.
D) Yalınlık
Bu parçada sözü edilen anlatım özelliği, aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Duraluk
B) Özgünlük Açıklık
Bu parça
latım öz
miştir?
A) DU
E) Degalnk
E)
11.
Doktrin Yayınları
9. Bahçıvan, bağından bahçesinden iyi ürün almak
istedi mi, önce fidandan işe başlar. Ceviz büyüklü-
loovus üzümünü, tımar edilmiş,
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DOHERIN 7. Sıcak günlerin son demleriydi. Çıktığımız uzun yü- rüyüşte yorgun bedenlerimizi az da olsa isitiyordu yapraklar ağaçtan tek tek üstümüze düşüyordu. Et- güneş. Sık ağaçların arasında ilerlerken sararmış raf yeşil ve sarının uyumlu rengiyle donanmıştı. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinde verilenler kullanılmıştır? Açıklama - betimleme B) Betimleme - öyküleme Açıklama - tartışma D) Tartışma - betimleme E) Açıklama - öyküleme ARAGRAF - (ANLATIM BIÇIML 10. Yazar, çağın şılır bir dille lesini sırad liriz. 8. Şairi farklı kılan şey, şiirlerinin süsten, gösterişten, yabancı ögelerden, fazlalıklardan arınmış olmasıdır. Yani şiirleri sade, saf ve katıksızdır. D) Yalınlık Bu parçada sözü edilen anlatım özelliği, aşağı- dakilerden hangisidir? A) Duraluk B) Özgünlük Açıklık Bu parça latım öz miştir? A) DU E) Degalnk E) 11. Doktrin Yayınları 9. Bahçıvan, bağından bahçesinden iyi ürün almak istedi mi, önce fidandan işe başlar. Ceviz büyüklü- loovus üzümünü, tımar edilmiş,
eme - 2
urumları
yaç du-
nen ala-
dine has
olojiyle
makta,
Örne-
asıyla
keli-
dona-
varci,
kno-
aşka
la-
n-
e
TYT/Türkçe
31. 32. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Sanat, evrenin ve insanın var oluşu ile başlar. Yaşadığı-
mız toplumda sanatçının geçirmiş olduğu aşamalar ile
sanata yüklenen roller çağın gerektirdiklerine göre de-
ğişiklik gösterir. Buna paralel olarak da toplumun ve her
koşulda sanaçının halktan kopamayışı, kentin sanatçı
üzerindeki etkisi, kent teması ile toplumsal sorunlar yad-
sınamaz hâle gelir. Aynı zamanda sanatın toplum içinde
ayrıcalıklı bir yeri olduğu bilinmektedir. Bu ayrıcalık bir
toplumun kişisel tutumlarını öne sürdüğü bir yer olurken
bazen de bu tutumların aşıldığı bir ortam hâline gelir.
31. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sanatın varlık nedeni hiçbir zaman bütünüyle aynı
kalmamıştır.
B Her dönemin kendi gereksinimleri ve bakış açıların-
dan doğan bir sanat anlayışı vardır.
C) Sanatsal gelişim, toplumsal gelişmeye doğrudan
bağlıdır.
D) Aynı toplumsal koşullar altında yaşayan sanatçılar;
duyuş, seziş bakımından farklılıklar gösterebilir.
E) Sanatçının içinde bulunduğu sosyal durumla ortaya
koyduğu yapıtlar her zaman paralellik göstermeyebilir.
32. Bu parçadan sanatçının eser verme süreciyle ilgili
olarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
A) Sanatçı eser verme sürecini doğru değerlendireme-
mektedir.
B) Toplum sanatçıdan en güzelini, en mükemmelini
beklemektedir.
C) Sanat eseri zor ve zahmetli bir süreçten sonra ortaya
çıkar.
D) Eser sanatçı için bir özgürlük alanıdır.
E) Sanatçının eser verme süreci kendinden bağımsız
değildir.
3
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
eme - 2 urumları yaç du- nen ala- dine has olojiyle makta, Örne- asıyla keli- dona- varci, kno- aşka la- n- e TYT/Türkçe 31. 32. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Sanat, evrenin ve insanın var oluşu ile başlar. Yaşadığı- mız toplumda sanatçının geçirmiş olduğu aşamalar ile sanata yüklenen roller çağın gerektirdiklerine göre de- ğişiklik gösterir. Buna paralel olarak da toplumun ve her koşulda sanaçının halktan kopamayışı, kentin sanatçı üzerindeki etkisi, kent teması ile toplumsal sorunlar yad- sınamaz hâle gelir. Aynı zamanda sanatın toplum içinde ayrıcalıklı bir yeri olduğu bilinmektedir. Bu ayrıcalık bir toplumun kişisel tutumlarını öne sürdüğü bir yer olurken bazen de bu tutumların aşıldığı bir ortam hâline gelir. 31. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanatın varlık nedeni hiçbir zaman bütünüyle aynı kalmamıştır. B Her dönemin kendi gereksinimleri ve bakış açıların- dan doğan bir sanat anlayışı vardır. C) Sanatsal gelişim, toplumsal gelişmeye doğrudan bağlıdır. D) Aynı toplumsal koşullar altında yaşayan sanatçılar; duyuş, seziş bakımından farklılıklar gösterebilir. E) Sanatçının içinde bulunduğu sosyal durumla ortaya koyduğu yapıtlar her zaman paralellik göstermeyebilir. 32. Bu parçadan sanatçının eser verme süreciyle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A) Sanatçı eser verme sürecini doğru değerlendireme- mektedir. B) Toplum sanatçıdan en güzelini, en mükemmelini beklemektedir. C) Sanat eseri zor ve zahmetli bir süreçten sonra ortaya çıkar. D) Eser sanatçı için bir özgürlük alanıdır. E) Sanatçının eser verme süreci kendinden bağımsız değildir. 3
TYT/Türkçe
27.-28. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Baş ağrısı, mide bulantısı gibi önemsenmeyen bazı ra-
hatsızlıklar için rastgele ilaç kullanılır. Hâlbuki bu ağrılar
çok önemli bir hastalığın belirtileri olabilir. Ağrıyı dindir-
mek için alınan ilaç, kişiyi dönüşü olmayan bir yola so-
kabilir. Hastalığın ilerlemesine yol açabileceği gibi kulla-
nan kişinin ölümüne bile sebep olabilir. Çünkü bir ilaç,
bir hastalık için şifa olurken başka bir hastalık için tehli-
keli olabilir. Özellikle mide rahatsızlığı olan kişilerde ağrı
kesici ve antibiyotikler, karaciğerin çalışmasını bozabi-
lir. Hastanın yaşı, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının
yeterli olup olmaması, kandaki protein düzeyi, diyet ile
ilgili etkenler hatta hava kirliliği ile sigara kullanımı gibi
nedenler bile ilaç etkileşiminde rol oynar. Bu nedenle
doktor, hastanın önceden kullandığı ilaçları sorguladık-
tan sonra reçete yazmalıdır. Hasta, doktorun tavsiyesi-
nin dışında ilaç kullanmamalıdır.
27. Aşağıdakilerin hangisi bu parçada yakınılan durum-
dur?
A) İlaca bağımlı bir hayatın olması
B) Bilinçsiz ilaç kullanımı
C) İlacın hastalıkları tedavide tek çare olarak görülmesi
D) Sağlıklı bir hayat için koruyucu hekimliğin önemsen-
memesi
E) Doktorların hastaları hakkında yeterli bilgiyi öğrenme-
den ilaç yazmaları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/Türkçe 27.-28. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Baş ağrısı, mide bulantısı gibi önemsenmeyen bazı ra- hatsızlıklar için rastgele ilaç kullanılır. Hâlbuki bu ağrılar çok önemli bir hastalığın belirtileri olabilir. Ağrıyı dindir- mek için alınan ilaç, kişiyi dönüşü olmayan bir yola so- kabilir. Hastalığın ilerlemesine yol açabileceği gibi kulla- nan kişinin ölümüne bile sebep olabilir. Çünkü bir ilaç, bir hastalık için şifa olurken başka bir hastalık için tehli- keli olabilir. Özellikle mide rahatsızlığı olan kişilerde ağrı kesici ve antibiyotikler, karaciğerin çalışmasını bozabi- lir. Hastanın yaşı, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının yeterli olup olmaması, kandaki protein düzeyi, diyet ile ilgili etkenler hatta hava kirliliği ile sigara kullanımı gibi nedenler bile ilaç etkileşiminde rol oynar. Bu nedenle doktor, hastanın önceden kullandığı ilaçları sorguladık- tan sonra reçete yazmalıdır. Hasta, doktorun tavsiyesi- nin dışında ilaç kullanmamalıdır. 27. Aşağıdakilerin hangisi bu parçada yakınılan durum- dur? A) İlaca bağımlı bir hayatın olması B) Bilinçsiz ilaç kullanımı C) İlacın hastalıkları tedavide tek çare olarak görülmesi D) Sağlıklı bir hayat için koruyucu hekimliğin önemsen- memesi E) Doktorların hastaları hakkında yeterli bilgiyi öğrenme- den ilaç yazmaları
Deneme - 2
33. Muğla'nın Yatağan ilçesinde yer alan Lagina Antik Ken-
ti'nde devam eden kazılarda, Karya Uygarlığından kalma
mermer bir sütun üzerinde iki bin yıllık patlıcan kabart-
ması bulundu. Bu bulgu ile iki bin yıl önce, Ege toprakla-
rinda patlıcan yetiştirildiği ortaya çıkmıştır. Patlıcanın ilk
kez 500 yıl önce keşfedilen Amerika kıtasında görüldüğü
söylenir. Birçok tarihçi ve bitki bilimci de bu konuda or-
tak fikirdedir. Bu kabartmalar, patlıcanın tarihte çok daha
erken bir dönemde, iki bin yıl önceki Karya Uygarlığında
yetiştirildiğini ortaya koyuyor. Bu önemli bir bulgudur.
Patlicanın ana vatanı Amerika değil, Ege topraklarıdır.
Amerikalılar patlıcanı Karyalılardan almış olmalıdır.
Bu parçada patlıcanla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Tarihsel bulgulara
B) Öne sürülen olasılıklara
C) İlk olarak kimlerin yetiştirdiğine
D) Kullanımıyla ilgili ortak görüşlere
E) Bilimsel çalışmalara konu olduğuna
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Deneme - 2 33. Muğla'nın Yatağan ilçesinde yer alan Lagina Antik Ken- ti'nde devam eden kazılarda, Karya Uygarlığından kalma mermer bir sütun üzerinde iki bin yıllık patlıcan kabart- ması bulundu. Bu bulgu ile iki bin yıl önce, Ege toprakla- rinda patlıcan yetiştirildiği ortaya çıkmıştır. Patlıcanın ilk kez 500 yıl önce keşfedilen Amerika kıtasında görüldüğü söylenir. Birçok tarihçi ve bitki bilimci de bu konuda or- tak fikirdedir. Bu kabartmalar, patlıcanın tarihte çok daha erken bir dönemde, iki bin yıl önceki Karya Uygarlığında yetiştirildiğini ortaya koyuyor. Bu önemli bir bulgudur. Patlicanın ana vatanı Amerika değil, Ege topraklarıdır. Amerikalılar patlıcanı Karyalılardan almış olmalıdır. Bu parçada patlıcanla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Tarihsel bulgulara B) Öne sürülen olasılıklara C) İlk olarak kimlerin yetiştirdiğine D) Kullanımıyla ilgili ortak görüşlere E) Bilimsel çalışmalara konu olduğuna
31. - 32. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Sanat, evrenin ve insanın var oluşu ile başlar. Yaşadığı-
mız toplumda sanatçının geçirmiş olduğu aşamalar ile
sanata yüklenen roller çağın gerektirdiklerine göre de-
ğişiklik gösterir. Buna paralel olarak da toplumun ve her
koşulda sanaçının halktan kopamayışı, kentin sanatçı
üzerindeki etkisi, kent teması ile toplumsal sorunlar yad-
sınamaz hâle gelir. Aynı zamanda sanatın toplum içinde
ayrıcalıklı bir yeri olduğu bilinmektedir. Bu ayrıcalık bir
toplumun kişisel tutumlarını öne sürdüğü bir yer olurken
bazen de bu tutumların aşıldığı bir ortam hâline gelir.
31. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sanatın varlık nedeni hiçbir zaman bütünüyle aynı
kalmamıştır.
B) Her dönemin kendi gereksinimleri ve bakış açıların-
dan doğan bir sanat anlayışı vardır.
Sanatsal gelişim, toplumsal gelişmeye doğrudan
bağlıdır.
D) Aynı toplumsal koşullar altında yaşayan sanatçılar;
duyuş, seziş bakımından farklılıklar gösterebilir.
E) Sanatçının içinde bulunduğu sosyal durumla ortaya
koyduğu yapıtlar her zaman paralellik göstermeyebilir.
32. Bu parçadan sanatçının eser verme süreciyle ilgili
olarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
33.
A) Sanatçı eser verme sürecini doğru değerlendireme-
mektedir.
B) Toplum sanatçıdan en güzelini, en mükemmelini
beklemektedir.
C) Sanat eseri zor ve zahmetli bir süreçten sonra ortaya
çıkar.
D) Eser sanatçı için bir özgürlük alanıdır.
E) Sanatçının eser verme süreci kendinden bağımsız
değildir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
31. - 32. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Sanat, evrenin ve insanın var oluşu ile başlar. Yaşadığı- mız toplumda sanatçının geçirmiş olduğu aşamalar ile sanata yüklenen roller çağın gerektirdiklerine göre de- ğişiklik gösterir. Buna paralel olarak da toplumun ve her koşulda sanaçının halktan kopamayışı, kentin sanatçı üzerindeki etkisi, kent teması ile toplumsal sorunlar yad- sınamaz hâle gelir. Aynı zamanda sanatın toplum içinde ayrıcalıklı bir yeri olduğu bilinmektedir. Bu ayrıcalık bir toplumun kişisel tutumlarını öne sürdüğü bir yer olurken bazen de bu tutumların aşıldığı bir ortam hâline gelir. 31. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanatın varlık nedeni hiçbir zaman bütünüyle aynı kalmamıştır. B) Her dönemin kendi gereksinimleri ve bakış açıların- dan doğan bir sanat anlayışı vardır. Sanatsal gelişim, toplumsal gelişmeye doğrudan bağlıdır. D) Aynı toplumsal koşullar altında yaşayan sanatçılar; duyuş, seziş bakımından farklılıklar gösterebilir. E) Sanatçının içinde bulunduğu sosyal durumla ortaya koyduğu yapıtlar her zaman paralellik göstermeyebilir. 32. Bu parçadan sanatçının eser verme süreciyle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? 33. A) Sanatçı eser verme sürecini doğru değerlendireme- mektedir. B) Toplum sanatçıdan en güzelini, en mükemmelini beklemektedir. C) Sanat eseri zor ve zahmetli bir süreçten sonra ortaya çıkar. D) Eser sanatçı için bir özgürlük alanıdır. E) Sanatçının eser verme süreci kendinden bağımsız değildir.
34. Cemil Meriç, pek çok şahsiyet hakkında görüş belirt-
miştir. Bu şahsiyetlerin kimini okuyarak kimini de biz-
zat tanışmak suretiyle tanımıştır. Yazar, çoğu kendi ka-
naatlerine dayanan değerlendirme ve yorumlarıyla bu
şahsiyetler hakkındaki düşüncelerini ortaya koymuştur.
Değerlendirme ve yorumlarını ise kimi zaman bizzat şah-
siyetlerin eserlerine ya da görüşlerine yönelik olarak be-
lirtmiştir.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, Cemil Me-
riç'in görüşlerinin bir özelliği olamaz?
A) Değişkenlik
C) Öznellik
E) Tutarsızlık
B) İzlenimcilik
D) Özgünlük
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
34. Cemil Meriç, pek çok şahsiyet hakkında görüş belirt- miştir. Bu şahsiyetlerin kimini okuyarak kimini de biz- zat tanışmak suretiyle tanımıştır. Yazar, çoğu kendi ka- naatlerine dayanan değerlendirme ve yorumlarıyla bu şahsiyetler hakkındaki düşüncelerini ortaya koymuştur. Değerlendirme ve yorumlarını ise kimi zaman bizzat şah- siyetlerin eserlerine ya da görüşlerine yönelik olarak be- lirtmiştir. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, Cemil Me- riç'in görüşlerinin bir özelliği olamaz? A) Değişkenlik C) Öznellik E) Tutarsızlık B) İzlenimcilik D) Özgünlük
27.-28. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Baş ağrısı, mide bulantısı gibi önemsenmeyen bazı ra-
hatsızlıklar için rastgele ilaç kullanılır. Hâlbuki bu ağrılar
çok önemli bir hastalığın belirtileri olabilir. Ağrıyı dindir-
mek için alınan ilaç, kişiyi dönüşü olmayan bir yola so-
kabilir. Hastalığın ilerlemesine yol açabileceği gibi kulla-
nan kişinin ölümüne bile sebep olabilir. Çünkü bir ilaç,
bir hastalık için şifa olurken başka bir hastalık için tehli-
keli olabilir. Özellikle mide rahatsızlığı olan kişilerde ağrı
kesici ve antibiyotikler, karaciğerin çalışmasını bozabi-
lir. Hastanın yaşı, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının
yeterli olup olmaması, kandaki protein düzeyi, diyet ile
ilgili etkenler hatta hava kirliliği ile sigara kullanımı gibi
nedenler bile ilaç etkileşiminde rol oynar. Bu nedenle
doktor, hastanın önceden kullandığı ilaçları sorguladık-
tan sonra reçete yazmalıdır. Hasta, doktorun tavsiyesi-
nin dışında ilaç kullanmamalıdır.
27. Aşağıdakilerin hangisi bu parçada yakınılan durum-
dur?
A) İlaca bağımlı bir hayatın olması
B) Bilinçsiz ilaç kullanımı
C) İlacın hastalıkları tedavide tek çare olarak görülmesi
D) Sağlıklı bir hayat için koruyucu hekimliğin önemsen-
memesi
E) Doktorların hastaları hakkında yeterli bilgiyi öğrenme-
den ilaç yazmaları
28. Bu parçadan ilaç kullanımıyla ilgili olarak,
1. Doğru dozda kullanılmalıdır.
II. Doğru yerde kullanılmalıdır.
III. Doğru zamanda kullanılmalıdır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
D) I ve II
B) Yalnız II
E) I ve III
C) Yalnız III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
27.-28. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Baş ağrısı, mide bulantısı gibi önemsenmeyen bazı ra- hatsızlıklar için rastgele ilaç kullanılır. Hâlbuki bu ağrılar çok önemli bir hastalığın belirtileri olabilir. Ağrıyı dindir- mek için alınan ilaç, kişiyi dönüşü olmayan bir yola so- kabilir. Hastalığın ilerlemesine yol açabileceği gibi kulla- nan kişinin ölümüne bile sebep olabilir. Çünkü bir ilaç, bir hastalık için şifa olurken başka bir hastalık için tehli- keli olabilir. Özellikle mide rahatsızlığı olan kişilerde ağrı kesici ve antibiyotikler, karaciğerin çalışmasını bozabi- lir. Hastanın yaşı, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının yeterli olup olmaması, kandaki protein düzeyi, diyet ile ilgili etkenler hatta hava kirliliği ile sigara kullanımı gibi nedenler bile ilaç etkileşiminde rol oynar. Bu nedenle doktor, hastanın önceden kullandığı ilaçları sorguladık- tan sonra reçete yazmalıdır. Hasta, doktorun tavsiyesi- nin dışında ilaç kullanmamalıdır. 27. Aşağıdakilerin hangisi bu parçada yakınılan durum- dur? A) İlaca bağımlı bir hayatın olması B) Bilinçsiz ilaç kullanımı C) İlacın hastalıkları tedavide tek çare olarak görülmesi D) Sağlıklı bir hayat için koruyucu hekimliğin önemsen- memesi E) Doktorların hastaları hakkında yeterli bilgiyi öğrenme- den ilaç yazmaları 28. Bu parçadan ilaç kullanımıyla ilgili olarak, 1. Doğru dozda kullanılmalıdır. II. Doğru yerde kullanılmalıdır. III. Doğru zamanda kullanılmalıdır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II E) I ve III C) Yalnız III
3-
ar
r
1-
3₁
L
1
1
e
i
e
Deneme-2
29.-30. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Insan hayatındaki değişiklikler, dilde de yeni durumlan
yulmasına neden olmaktadır. Dilin en fazla yenilenen ala-
ve kavramları göstermek için yeni kelimeler ihtiyaç du-
ni söz varlığıdır. Yeni kavramlar için her dilin kendine has
kelime türetme yöntemleri vardır. Dil, gelişen teknolojiyle
birlikte günlük hayata giren terimlere karşılık bulmakta,
bazı terimler de orijinal hâliyle dile yerleşmektedir. Örne-
ğin son yıllarda bilgisayar kullanımının yaygınlaşmasıyla
ortaya çıkan yığınla kavramı göstermek için yeni keli-
melere ihtiyaç duyulmuştur. Bilgisayar, yazılım, dona-
nim, genel ağ, web (veb), selfie (öz çekim), bilgisayarcı,
donanımcı, ağ, e-posta, e-devlet gibi bilgisayar tekno-
lojisindeki gelişmelere bağlı olarak türetilen veya başka
dillerden alınan pek çok kelime vardır.
29. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşıla-
bilir?
A) Bilim ve teknoloji sayesinde dili geliştirmek mümkün-
dür.
B) Dil, teknoloji sayesinde insanlar arasında sağlıklı ve
anlaşılır bir iletişim kurar.
C) Teknolojik ürünlerin kullanılması dilin olanaklarıyla il-
gilidir.
D) Teknolojinin dile yeni şeyler katması, bazı şeyleri gö-
türmesi olağandır.
E) Teknoloji, dildeki değişimi zorunlu kılar.
30. Aşağıdakilerden hangisi dilin parçada söz edilen bir
özelliği değildir?
A) Dil, sosyal bir varlıktır.
B) Dil, canlı bir varlıktır.
C) Dil, millî bir varlıktır.
D) Dil, gelişmiş bir iletişim aracıdır.
E) Dil, bir ortaklıktır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3- ar r 1- 3₁ L 1 1 e i e Deneme-2 29.-30. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Insan hayatındaki değişiklikler, dilde de yeni durumlan yulmasına neden olmaktadır. Dilin en fazla yenilenen ala- ve kavramları göstermek için yeni kelimeler ihtiyaç du- ni söz varlığıdır. Yeni kavramlar için her dilin kendine has kelime türetme yöntemleri vardır. Dil, gelişen teknolojiyle birlikte günlük hayata giren terimlere karşılık bulmakta, bazı terimler de orijinal hâliyle dile yerleşmektedir. Örne- ğin son yıllarda bilgisayar kullanımının yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan yığınla kavramı göstermek için yeni keli- melere ihtiyaç duyulmuştur. Bilgisayar, yazılım, dona- nim, genel ağ, web (veb), selfie (öz çekim), bilgisayarcı, donanımcı, ağ, e-posta, e-devlet gibi bilgisayar tekno- lojisindeki gelişmelere bağlı olarak türetilen veya başka dillerden alınan pek çok kelime vardır. 29. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşıla- bilir? A) Bilim ve teknoloji sayesinde dili geliştirmek mümkün- dür. B) Dil, teknoloji sayesinde insanlar arasında sağlıklı ve anlaşılır bir iletişim kurar. C) Teknolojik ürünlerin kullanılması dilin olanaklarıyla il- gilidir. D) Teknolojinin dile yeni şeyler katması, bazı şeyleri gö- türmesi olağandır. E) Teknoloji, dildeki değişimi zorunlu kılar. 30. Aşağıdakilerden hangisi dilin parçada söz edilen bir özelliği değildir? A) Dil, sosyal bir varlıktır. B) Dil, canlı bir varlıktır. C) Dil, millî bir varlıktır. D) Dil, gelişmiş bir iletişim aracıdır. E) Dil, bir ortaklıktır.
yasamin tadiny chanr. Oz deghrimiz yüksekse
yasamımızı keyifli deneyimlere doldurmak için
girişimlerde bulunuruz.
Bu parçada anlatılanlardan hareketle aşağıdaki-
lerin hangisine ulaşabilie?
A) insa her seyden, herkesten önce kendini
düşünmelidir.
B) Rendine değer veren insanlar, yaşamanın tadına
varir,
C) Tecrübe sahibi kişiler kendilerini tehlikeden
uzak tutar,
D) Bazı insanlar mutsuzluk ve gerginlikten beslenir.
E) Insanin temel gereksinimi yaşamı
anlamlandırmaktır.
18. Semai kahveleri, diğer adıyla çalgılı kahveler olarak
bilinen yerler, halk kültürünün yaşatılmasında bü-
yük payı olan merkezlerdir. Buraya gelen insanların
gayesi, sohbet etmek, hoşça vakit geçirmek ve
birbirlerine yakın olmaktır. Yaygın olarak bilinen,
"Gönül ne kahve ister ne kahvehane / Gönül soh-
bet ister kahve bahane" sözü de bunun ifadesidir.
Semai kahveleri, kış aylarında, ramazan ve cuma
gecelerinde halkın itibar ettiği, eğlendiği merkez-
lerdir. Bilhassa İstanbul'da bu kahvelerden hemen
her semtte olup, çoğu tulumbacı kahvesidir..
Bunlar daha ziyade Direklerarası ve Unkapanı'nda
kümelenmişlerdir..
Bu parçaya göre semaî kahveleri ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Belli zamanlarda halkın tercih ettiği mekânlardır.
B) Eğlenmek, muhabbet etmek için
kullanılmaktadır.
C) İstanbul'un bazı bölgelerinde daha çok bulunur.
D) Folklorik unsurların devamını sağlar niteliktedir.
E) Günümüzde bu gibi yerlerin amacı
farklılaşmıştır.
Metot Anlatımlı Soru Bankası
Al Piramitlerle
8 Kelime anla
C) kapina
D) Bulunduğu
E) Yapisal 6:
20. Savaş son
leyicilama
Vian'in del
Centrale's
caz müzis
yazarı, di
sair, müh
geniş bie
gazete y
dağılan
zaman
kara mil
rur. Alis
cümle
olan s
318
birlest
maks
Söze
sayfa
sayık
Bu
aşa
A)
B)
C
C
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
yasamin tadiny chanr. Oz deghrimiz yüksekse yasamımızı keyifli deneyimlere doldurmak için girişimlerde bulunuruz. Bu parçada anlatılanlardan hareketle aşağıdaki- lerin hangisine ulaşabilie? A) insa her seyden, herkesten önce kendini düşünmelidir. B) Rendine değer veren insanlar, yaşamanın tadına varir, C) Tecrübe sahibi kişiler kendilerini tehlikeden uzak tutar, D) Bazı insanlar mutsuzluk ve gerginlikten beslenir. E) Insanin temel gereksinimi yaşamı anlamlandırmaktır. 18. Semai kahveleri, diğer adıyla çalgılı kahveler olarak bilinen yerler, halk kültürünün yaşatılmasında bü- yük payı olan merkezlerdir. Buraya gelen insanların gayesi, sohbet etmek, hoşça vakit geçirmek ve birbirlerine yakın olmaktır. Yaygın olarak bilinen, "Gönül ne kahve ister ne kahvehane / Gönül soh- bet ister kahve bahane" sözü de bunun ifadesidir. Semai kahveleri, kış aylarında, ramazan ve cuma gecelerinde halkın itibar ettiği, eğlendiği merkez- lerdir. Bilhassa İstanbul'da bu kahvelerden hemen her semtte olup, çoğu tulumbacı kahvesidir.. Bunlar daha ziyade Direklerarası ve Unkapanı'nda kümelenmişlerdir.. Bu parçaya göre semaî kahveleri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Belli zamanlarda halkın tercih ettiği mekânlardır. B) Eğlenmek, muhabbet etmek için kullanılmaktadır. C) İstanbul'un bazı bölgelerinde daha çok bulunur. D) Folklorik unsurların devamını sağlar niteliktedir. E) Günümüzde bu gibi yerlerin amacı farklılaşmıştır. Metot Anlatımlı Soru Bankası Al Piramitlerle 8 Kelime anla C) kapina D) Bulunduğu E) Yapisal 6: 20. Savaş son leyicilama Vian'in del Centrale's caz müzis yazarı, di sair, müh geniş bie gazete y dağılan zaman kara mil rur. Alis cümle olan s 318 birlest maks Söze sayfa sayık Bu aşa A) B) C C E
2013-ALES-İLKBAHAR
25. Ülkü Tamer'in, edebî akımların içinde yaşadığı hâlde
hiçbirinden tam olarak etkilenmediğini, biçeminde titiz ve
srarcı olduğunu, söyleyişte özgünlüğünü koruduğunu
söyleyebiliriz. Şiire başladığı dönemlerde; şairlerin
birbirini kıyasıya eleştirdikleri, dergilerde bazı şairlerle
birçok polemiğin yaşandığı, gruplaşmaların yoğunlaştığı
günlerde, şairin bu güçlü akıntıya kapılmadan yalnızca
şiirini yazmış olması, tek başına şiirini yürütmesi ilginçtir.
Üstelik dışarıdaki gürültüyü duymuyormuşçasına yalın,
sohbet eder gibi rahat, yer yer gülümseten, kimi zaman
özdeyişe benzer dizelerle düşündüren, sesini
yükseltmeyen şiirlerdir bunlar.
Bu parçada sözü edilen şair ve şiirleriyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
EODDEN
27. Es
E
K&M
2
A) Ana temasının, iç dünyasından beslendiğine
B) Üslup kaygısını ön planda tuttuğuna
C) Söyleyişinde doğallık söz konusu olduğuna
C
D) Hiçbir sanatsal hareketin içinde yer almadığına
E) Edebiyat dünyasında olup bitenlerle ilgilenmediğine #
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2013-ALES-İLKBAHAR 25. Ülkü Tamer'in, edebî akımların içinde yaşadığı hâlde hiçbirinden tam olarak etkilenmediğini, biçeminde titiz ve srarcı olduğunu, söyleyişte özgünlüğünü koruduğunu söyleyebiliriz. Şiire başladığı dönemlerde; şairlerin birbirini kıyasıya eleştirdikleri, dergilerde bazı şairlerle birçok polemiğin yaşandığı, gruplaşmaların yoğunlaştığı günlerde, şairin bu güçlü akıntıya kapılmadan yalnızca şiirini yazmış olması, tek başına şiirini yürütmesi ilginçtir. Üstelik dışarıdaki gürültüyü duymuyormuşçasına yalın, sohbet eder gibi rahat, yer yer gülümseten, kimi zaman özdeyişe benzer dizelerle düşündüren, sesini yükseltmeyen şiirlerdir bunlar. Bu parçada sözü edilen şair ve şiirleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? EODDEN 27. Es E K&M 2 A) Ana temasının, iç dünyasından beslendiğine B) Üslup kaygısını ön planda tuttuğuna C) Söyleyişinde doğallık söz konusu olduğuna C D) Hiçbir sanatsal hareketin içinde yer almadığına E) Edebiyat dünyasında olup bitenlerle ilgilenmediğine #
ol-
Dört
ub-
em
ürlü
ğı-
eti-
23. (1) Türkler girdikleri toprağa huzur, barış, asayiş, refah,
zenginlik, adalet ve bahtiyarlık getirirlerdi. (II) Doğu'dan,
Türkistan'dan gelen ve Horasan erenleri denen ateşli,
propagandacılar, uçlardaki Türklere büyük ideal aşi-
lamayı başardılar. (III) Bu ideal, Kızıl Elma idi; birlik ve
beraberlikti. (IV) "Alp", "Abdal" ve "Eren" diye anılan
gazi-dervişler uçlardaki Türk kitlelerini teşkilatlandırıyor,
onlara yol gösteriyorlardı. (V) Bu şekilde fethedilen Bi-
zans toprakları, az zamanda yerden bitercesine yükse
len köyler, kasabalar, genişleyen şehirlerle Türk yurdu
hâline geliyordu. (VI) Türk derviş-gazileri bir şehri, bir
ülkeyi fetheder etmez derhâl bir kısmı oraya yerleşiyor,
kalan kısmı daha ileriye doğru yürüyordu.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag-
raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II
C) IV
B) III
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ol- Dört ub- em ürlü ğı- eti- 23. (1) Türkler girdikleri toprağa huzur, barış, asayiş, refah, zenginlik, adalet ve bahtiyarlık getirirlerdi. (II) Doğu'dan, Türkistan'dan gelen ve Horasan erenleri denen ateşli, propagandacılar, uçlardaki Türklere büyük ideal aşi- lamayı başardılar. (III) Bu ideal, Kızıl Elma idi; birlik ve beraberlikti. (IV) "Alp", "Abdal" ve "Eren" diye anılan gazi-dervişler uçlardaki Türk kitlelerini teşkilatlandırıyor, onlara yol gösteriyorlardı. (V) Bu şekilde fethedilen Bi- zans toprakları, az zamanda yerden bitercesine yükse len köyler, kasabalar, genişleyen şehirlerle Türk yurdu hâline geliyordu. (VI) Türk derviş-gazileri bir şehri, bir ülkeyi fetheder etmez derhâl bir kısmı oraya yerleşiyor, kalan kısmı daha ileriye doğru yürüyordu. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II C) IV B) III D) V E) VI
TYT/Türkçe
24. (1) Roman, Fahim Bey'in portresidir denilebilir. (1) Fahim
Bey ve Biz psikolojik bir romandır. (III) Romanda gizli
fakat derin bir çatışma vardır. (IV) Daha doğru bir ifadeyle
bir karakter romanıdır. (V) Yazar onun için dünyasını ve
bağlı olduğu değerler sistemini anlatmak maksadını
güder fakat dış görünüşünü de ihmal etmez ve detaylı
bir şekilde bu görünüşü tasvir eder.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
B) II
C) III
A) I
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/Türkçe 24. (1) Roman, Fahim Bey'in portresidir denilebilir. (1) Fahim Bey ve Biz psikolojik bir romandır. (III) Romanda gizli fakat derin bir çatışma vardır. (IV) Daha doğru bir ifadeyle bir karakter romanıdır. (V) Yazar onun için dünyasını ve bağlı olduğu değerler sistemini anlatmak maksadını güder fakat dış görünüşünü de ihmal etmez ve detaylı bir şekilde bu görünüşü tasvir eder. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? B) II C) III A) I D) IV E) V
TYT/Türkçe
8. . Mikro kredi genellikle dar gelirli ve çalışma imkânı
bulamayan kadınlar için geçerli bir sistemdir.
Bu kredide, maddi durumu iyi olmayan bayanların
başvuruları önceliklidir.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli, aşağıdakilerden hangisi-
dir?
A) Mikro kredi genellikle dar gelirli ve çalışma imkânı bu-
lamayan kadınlar için geçerli bir sistem olsa da tüm
kadınların başvuruları önceliklidir.
B) Mikro kredi genellikle dar gelirli ve çalışma imkânı
bulamayan kadınlar için geliştirilmiş bir sistem oldu-
ğundan maddi durumu iyi olmayan bayanların baş-
vuruları önceliklidir.
C) Mikro kredi maddi durumu olmayan bayanların geçim
sıkıntısı çekince dar gelirli ve çalışma imkânı bulama-
yan kadınlar için buldukları bir sistemdir.
D) Mikro kredi dar gelirli ve çalışma imkânı bulamayan
kadınlar için geçerli bir sistem olduğundan maddi du-
rumu iyi olmayan bayanların başvuruları öncelikli ol-
malıdır.
E) Mikro kredi dar gelirli ve çalışma imkânı bulamayan-
lar için geçerli bir sistem olarak düşünülmüş ancak
zamanla bayanların başvuruları öncelik olarak alın-
mıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/Türkçe 8. . Mikro kredi genellikle dar gelirli ve çalışma imkânı bulamayan kadınlar için geçerli bir sistemdir. Bu kredide, maddi durumu iyi olmayan bayanların başvuruları önceliklidir. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli, aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Mikro kredi genellikle dar gelirli ve çalışma imkânı bu- lamayan kadınlar için geçerli bir sistem olsa da tüm kadınların başvuruları önceliklidir. B) Mikro kredi genellikle dar gelirli ve çalışma imkânı bulamayan kadınlar için geliştirilmiş bir sistem oldu- ğundan maddi durumu iyi olmayan bayanların baş- vuruları önceliklidir. C) Mikro kredi maddi durumu olmayan bayanların geçim sıkıntısı çekince dar gelirli ve çalışma imkânı bulama- yan kadınlar için buldukları bir sistemdir. D) Mikro kredi dar gelirli ve çalışma imkânı bulamayan kadınlar için geçerli bir sistem olduğundan maddi du- rumu iyi olmayan bayanların başvuruları öncelikli ol- malıdır. E) Mikro kredi dar gelirli ve çalışma imkânı bulamayan- lar için geçerli bir sistem olarak düşünülmüş ancak zamanla bayanların başvuruları öncelik olarak alın- mıştır.