Anlatım Biçimleri Soruları

1. (1) İncir ağaçları, diğer meyve ağaçları gibi çi- çek açmaz. (II) İncirin meyvesi aslında bir tür kapalı çiçektir ve bir incir ağacında yalnızca dişi çiçekler ya da yalnızca erkek çiçekler gelişir. (III) İncir ağacı çiçeklerinin armut şekilli bir koza içerisinde ters yüz edilmiş bir şekilde açarak ol- gunlaşmasıyla incir meyvesi oluşur. (IV) Her çi- çek "aken" adı verilen sert kabuklu, yediğimizde çıtırdayan o özel meyvelere dönüşür. (V) Yani yediğimiz her bir incir aslında yüzlerce meyve içerir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin han- gisinde öznel bir anlatım söz konusudur? A) I B) II C) III D) IV E) V 3. Arşime çekim lanma: cesini Bu sö ların diği s A) C B) C) D) E)

mia Hadir luğuna gişir. ktı. lar siz 4 SINAV Kuzey yarım faaliyetlerine ve sanaytleşmeye bag olaca artan sakkara birlikte gittikçe büyüyor. D) Beyan olunan hallerde ceza, tahrik olunan suç için muayyen olan cezanın en yukan haddinin üçte birini geçemez. (Ünsüz türemesi) E) Virüsler, varlıklarını sürdürebilmek ve çoğalabilmek için başka bir canlı organizmas konak olarak kullanır. (Ünsüz değişimi) 11. Sanatta asıl olan, insan yaşamının en küçük ve önemsiz görünen anından bile nesiller boyu varlığını sürdürecek bir eser vücuda getirmektir. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca yakındır? A) Bir sanatçının, yaşadığı döneme damgasını vurabilmesi, yaşamın önemsiz anlarından hareketle üretmesine bağlıdır. B) Bir sanat eseri, hayattaki basit ve önemsenmeyen ayrıntıları dahi bir ürüne dönüştürüp kalıcılığı yakalamalıdır. C) Yorum yapma ve eleştirme gücünü yitirmiş bir toplumda nesillere yön verecek bir sanat eserinin üretilmesi mümkün değildir. D) Sanatın ortaya çıkmasında sonraki çağları ilgilendirecek kadar önemli olayların sorgulanması amacı belirgindir. E) Yaşadığı döneme tanıklık eden sanatçılar, geleceğe kalma noktasında diğer insanlardan hep bir adım öndedir. Diğer sayfaya geçiniz.

22. Eserlerime, benim ben olmamı sağlayan eserlerime, çevremdeki insanlardan silinmez gölgeler düşsün; or- tak hayatlardan, hayallerden yerli bir hava girsin isterim. Yazdıklarım; değerlerimizden, asırlardan bu zamana ka- dar gelen canlı kelimelerden, kalıplaşmış sözlerden, söz sanatlarından beslensin isterim. Yabancı eserler beni an- latmıyor. Yabancı eserlerin Anadolu toprağında yeniden yeşermesi gerekir. Bu parçada sanatçının kendi eserlerinde bulunması- ni istediği nitelikler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Yaşantı sonucu ortaya çıkması B) Yerel özelliklere dayanması ř C Tarihsel ögelerden yararlanması D) Ulusal edebiyatın özelliklerinden yararlanması E) Batılı anlayışa ulusal kimlik kazandırması

F11 Ĝ C F12 Ingent B 8. Delete Backspace Enter Home PgUp PgOn TIM KURUMLA L B I. Koala, Avustralya'ya özgü bir hayvan türüdür. II. III. Koala, günde ortalama 20 saat uyur. Bu üç cümlenin doğru biçimde birleştirilmiş şekli "Vücut uzunluğu 85 cm'ye kadar ulaşabilen ve günde ortalama 20 saat uyuyan koala adlı hayvan, Avustralya'ya özgüdür." şeklinde olduğuna göre, Il numaralı cümle aşağıdakilerden hangisi olmalıdır? A) Koalanın vücut uzunluğu 85 cm'den fazladır. B) Koala, Avustralya'da 85 cm vücut uzunluğuna sahip tek hayvandır. C) Koala, Avustralya'da boyu 85 cm'ye ulaşabilen hayvanlar arasındadır. B D) Koalanın boyu 20 ila 85 cm arasında değişir. E) Koalanın vücut uzunluğu 85 cm'ye kadar ulaşabilir. 9. Mikrop bulaşmasını önlemek ve azaltmak için özellikle antibakteriyel sabunlarda kullanılan triksolan maddesinin ko 10. Aşa için A) SINAV L

or k cin B SINAV 00 B 7. (1) İnsan türü, yerleşik hayata geçip biriktirmeye ve doğal varlıkları mülkü olarak görmeye başladığı zamanlardan beri toprağın, suyun ve diğer türlerin haklarını umursamıyor. (II) Gıdadan enerjiye bütün ihtiyaçlarımızı doğadan karşılıyor ama karşılığında onu sürekli yaralıyor, yok ediyoruz. (III) Toprağı kimyasallarla zehirliyor, suyu kirletiyor, tohumları değiştiriyor, evcilleştirdiğimiz türleri hapsediyor, evcilleştiremediklerimizi yerinden ediyoruz. (IV) Oysa doğal varlıkların her birinin, yaşamını sürdürebilmek için bizim gibi beslenmeye, barınmaya, üremeye, sağlıklı bir yaşam alanına ihtiyacı var. (V) Bunun için parçalanmış, sıkışmış doğal alanları korumaktan öte bir şey yapmamız, yeryüzünü iyileştirmemiz, onarmamız gerekiyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, insanın yaratılışından beri doğal yaşamı dikkate almadığına değinilmiştir. B) II. cümlede, gereksinimlerimizi doğadan gideriyor olmamıza rağmen ona zarar verdiğimiz vurgulanmıştır. C) III. cümlede, II. cümlede verilen yargı örneklenmiştir. D) IV. cümlede, insan ile diğer doğal varlıkların bazı ortak ihtiyaçlarından bahsedilmiştir. E) V. cümlede, doğal varlıklar için daha fazlasının gerçekleştirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

8-IVANI Türk Dili ve Edebiyatı B 2012 5. (1) İnsanlık, çağlar boyunca her alanda gelişti ve büyüdü ancak bu gelişme beraberinde büyük çev- re sorunlarını da getirdi. (II) İklim değişikliği, tüm insanlığın yanı sıra bütün insan faaliyetlerini de etkilediği için belki de bu sorunların en önemlisi olarak öne çıkıyor. (III) Söz konusu insan faaliyet- lerinden en önemlisi ise iklime olan bağımlılığı ve beslenme gibi temel bir ihtiyacı karşılıyor olma- sından hareketle tarım. (IV) Bir tarım ülkesi olan Türkiye'nin iklim değişikliklerinden etkilenmesini en alt düzeye indirebilmek için şimdiden tedbirler almak zorundayız. (V) Bilimsel araştırmalar da Türkiye'nin önümüzdeki yüzyılda kuraklıkla karşı karşıya kalacağını gösteriyor. (VI) Hızla yitirdiğimiz tatlı su kaynaklarımız bu durumun habercisi olarak karşımıza çıkıyor. B) III Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II C) IV D) V E) VI 7. Son zar CU bu ur ZE ŞI g

düşüncenin akışını A) I B) II C) III D) I E) V 2. (1) Dilek Yarımadası ve Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, Akdeniz'den Karadeniz'e kadar tüm Anadolu'da var olan bitki türlerinin doğal olarak bir arada görüldüğü doğa müzesi olma özelliği- ni taşımaktadır. (II) Dilek Yarımadası florasında 804 tür belirlenmiştir. (III) Bu bitkilerden 6 tanesi sadece burada görülen endemik bitkilerdir. (IV) Milli Park, UNESCO tarafından korunan Önemli Bitki Alanı'dır. (V) Milli Park, nesli tükenmiş olan Anadolu parsının Batı'da yaşadığı son noktadır. Bu parçada numaralandırılmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) I E) 3. (1) 1940 yılından başlayarak tarım işlerine elverişl geniş arazisi bulunan köylerde veya onların hemen yakınlarında Köy Enstitüleri açıldı. (11) Enstitüler, secilen sehirlerden uzak ancak tren

R asi KISI nin Cate cay- bu terir Vila- nda ştir. zete akip için eğiş 5. (1) Eskisini yerinden eden her kuşak, bir sonraki kuşağa aşılması gereken bir eşik bırakır. (II) Bizim öykücülüğümüzde özellikle 1950 sonrasındakilerin böyle bir eşikle karşılaştığını söyleyebiliriz. (III) Öy- künün ne olduğu, ne olması gerektiği hakkında esaslı sorular sorarak ortaya çıkan 1950 kuşağının deneyimi, Türkiye'de öykü türünün seyrini değiştir- miştir. (IV) O zamana kadar daha çok bireysel çaba- larla ilerleyen öykücülüğümüz, ilk kez bu denli zor bir eşikle karşılaşmıştır. (V) Dönemine göre hayli cesur çabalar içeren bu deneyim, sonraki kuşaklar üzerinde izler bırakmıştır şüphesiz. (VI) Özellikle üst düzeydeki günümüz öykücülüğünde bu kuşağın etkisi yadsınamaz. Bu parçada düşüncenin akışının sağlanması için numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiş- tirmelidir? A) I. ile II. D) II. ile VI. B) II. ile III. C) III. ile IV. E) V. ile VI. 7.

göre in dre armay manlik sindird Roman artik taşıy n muc yi şeki u. "Dis şuyg pozular Dağla şmenin iştir. hangh 13. (1) Röportajın okur ile yazar arasında oluşan bürokra- siyi en kolay biçimde aşan bir yazınsal tür olduğuna inananlardanım. (II) Hasından kotarılmış bir röportaj birçok karanlık, mahrem noktaya ışık tuttuğu gibi, yapıtta işlenen dili tersine sararak okurun zihnini ISI- tır. (III) Yani yazarın yapıtında okuru düşünmeyen, görmeyen diline karşın röportajda daha kişisel bir dil kuşandığını, okurunu doğrudan muhatap aldığını söylüyorum. (IV) Türkiye'de, özellikle son birkaç yılda, yazarların röportajı bir "poz" olarak kişisel kariyerlerine eklemeye çalıştıkları gözlemleniyor. (V) Gerek röportajlara ilave edilen fotoğraflar, gerek kurulan cümlelerin fosforu, gerekse okuru/eleştirme- ni düzeltmeye çalışan yazar imajından, eksiksiz bir "düşünen adam" resmi çıkıyor. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisin- den sonra "Çünkü röportajın birtakım protokolleri çok çabuk yok sayan, okuru hangi mesafede olursa olsun yazara daha fazla yaklaştıran bir doğası var." cümlesi getirilebilir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 15.

4. Edebî ve bilimsel makale olmak üzere iki tür makale vardır. Edebî makalelerde dil, edebiyat ve sanatla ilgili konular ele alınır. Bilimsel makale ise tip, sosyoloji, ekonomi gibi bilimle ilişkili dallara yönelik konuların ele alındığı makalelerdir. Bilimsel makaleler genellikle dergi, kitap ve genel ağda yayımlanır. Gazetelerde güncel konularla ilgili, nesnel yaklaşımla yayımlanan yazılar da makale olarak değerlendirilir. Edebî makalelerde daha çok tarih biliminden yararlanma öne çıkarken bilimsel makalelerde pozitif bilimlerin her çeşidi faydalanma aracıdır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? A) Öyküleme B) Tartışma D) Karşılaştırma C) Betimleme E) Alıntılama

39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Ben bir kariyer planı yapmadım. Benim bir yazı planım var. Bunu bir kariyer planı olarak okumak I mümkün mü, bilmiyorum. Çünkü yola çıkarken edebiyatta kariyer yapmak, yazar olarak bir yerlere varmak gibi bir niyetim olmadı. Benim 11 edebiyatla, yazıyla maceram biraz da yazdıklarımın kaydedilmesiyle ilgiliydi. Yazıp bir ||| kenara koyayım demiştim yola çıkarken; yayımlanması bunun bir sonraki aşamasıdır benim için, o kadar. Kurmaca Alıştırmalarının benim için bir önemi de şu: Çok uğraştığım, emek verdiğim bir işti bu. Bir de epey zamanımı IV aldı. Yayımlanmadığı müddetçe edebiyat sohbetlerinde şöyle bir his uyandırıyordu bende: "Ben bunu yazdım." diyordum içimden. Ama başkaları gibi bir edayla "Biz bunları kitaplarımızda yazdık." diyemiyordum. Bunun önüne geçmek istedim. "Ben bunu yazmıştım, V işte bu da kitabı." diyebileceğim. Kariyerim açısından en azından bu cümleyi kurdurabilecek bir kitaptır benim için. 39. Bu parçada numaralanmış sözlerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) 1. söz, mecazlı söyleyiş içermektedir. B) II. sözle, soyut anlamda "bir hedefe ulaşmak" kastedilmiştir. C) III. söz, "tasdik edilmek"le ilişkilidir. D) IV, söz, deyimdir. E) V. söz, "engel olmak, önlemek anlamındadır. SINAV 40. Bu sözlerin sahibiyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kurmaca Afiştırmaları adlı kitabı üzerinde uzun zaman çalışmıştır. B) Bir eserinin yayımlanmasından memnundur. C) Yazı yolculuğuna bir hedef gözeterek başlamamıştır. D) Yazdıklarının yayımlanmasında aceleci davranmaktadır. E) Yazı yazmak üzerine bir planı vardır.

26. Birinci Dünya Savaşı'nda erkeklerin askere gitmesi önceden kadınlara kapalı olan ve "erkek işi" olarak ad- landırılan birçok alanın kapılarını ka- dinlara açtı. Bunlardan biri de futbol- du. Özellikle taşrada kadın futbolu hızla yaygınlaştı, hemen her köyde bir kadın futbol takımı kuruldu. Kadın futbolu, bir fabrikada çalışan işçilerin oluşturduğu Dick Kerr'in Hanımları adlı takımla çıkış yaptı. Molalarda fabrika avlusunda kendi aralarında oynayarak futbola başlayan kadınlar, 1917'de fabrikanın erkek işçilerinden oluşan bir takımla maç yaptı ve onları yendi. Bununla ünlenen kadın işçiler, daha sonra on binlerce seyircinin önünde harp malullerine ve muhtaç ailelere destek için maçlara çıktı. An- cak 1921'de İngiltere Futbol Federas- yonu, anatomik yapılarının futbola uygun olmadığı ve oyunun doğurgan- lığa zarar verdiği gerekçesiyle kadın- ların maç yapmasını yasakladı. Fakat savaş bitse de "hanımlar" evlerine dönmedi. Savaşın yokluk ve zaruret ortamı bir kez kadınlara futbol sahala- rını açmıştı ve onları, her fırsatta oy- nadıkları bu oyundan men etmek artık mümkün değildi. Bu parçada Dick Kerr'in Hanımları adlı takımla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Sosyal yardım amaçlı futbol karşı- laşmaları yaptıklarına B) Yoksullukla mücadele için taşrada maça çıktıklarına C) Üyelerinin aynı iş yerinde çalışan kişilerden oluştuğuna D) Savaş sonrasında da maç yap- maya devam ettiklerine E) Bir erkek futbol takımını yenerek adlarını duyurduklarına

le tanım- üzerinde iş özellik- avramıyla lent keli- 77 kselmesi daha ça- = cümle- ? rdir? elerdir? voo VTYTK1 35. Rejenerasyon, bir organizmanın zarar gören ya da kaybolan bir bölümünün yeniden büyümesi, onarıl- masıdır. Bitkilerde çok yaygındır. Bazı hayvanlarda da bir miktar rejenerasyon yeteneği vardır. Buna karşılık, evrim düzeyinin yukarı basamaklardaki hay- vanlarda yalnızca yara onarımı şeklinde kısıtlı rejene- rasyon görülmektedir. Bu parçadan kesinlikle çıkarılabilecek olan yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Rejenerasyon farklı canlılarda farklı biçimlerde görülür. B) Gelişmiş canlılarda organizmanın kendi onarımı- ni yapması mümkün değildir. C) Hayvanların rejenesayon gücü bitkilerden fazla- dır. D) Evrimsel süreçte her canlı ayrı oranda kendini yenileme gücüne sahip olmuştur. E) Rejenerasyon yeteneği hiç olmayan pek az canlı vardır. 36. (1) Deniz papağanları iyi dalgıçlar olun genelde sar-

23. Bizi bencillikten edebiyat kurtarır; şiirler, hikâyeler romanlar, ti- yatro eserleri, denemeler kurtarır. Öteki insanların içlerini bize onlar açıverir. Bir kimseyi görüp de okuduğunuz romanlardan, gördüğünüz oyunlardan birinin bir kişisini hatırlarsınız. "Ah! Bu bir Tartuffe!" derseniz başkalarını içlerinden anlıyorsunuz, on- ları kendi içinizde, hayalinizde gerçekleştiriyorsunuz demektir. Billim, bize dışı öğretir, onun öğrettikleri bizim dışımızda kalır. Sanat, edebiyat ise öğretmez, sezdirir, kavratır. Ahlakın iste- diği de bu sezme, kavrama gücüdür. Edebiyattan geçmemiş insanın hayali işlemez ki kendisinden başkalarının acılarına, dertlerine ortak olabilsin, kendini onların yerine koyabilsin. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Karşılaştırma B) Örnekleme C) Koşul-sonuç ilişkili cümle D) Farklı yapıda cümleler E) İlişki kurma

37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Ne yaptığını bilmesi, sanatının hesabını verebilmesi Salah Birsel'i şair kalabalığından ayırmamıza yeter. (II) İnsan, onun şiirini, taşıdığı havadan, sağlam yapısından anlayabilir. (III) Onun için düşüncelerim kaya gibi sağlamdır, yerinden kı- pırdamaz. (IV) Sanatçı, geçen yıllar içinde şairliğinin yanında denemeye de el attı. (V) O, birbirinden güzel denemeler de şairin sanat kültürünü, zekâ gücünü yansıtıyor. 37. Salah Birsel'in değerlendirildiği bu parçadaki numaralan- mış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) I. cümlede, sanatının sorumluluğunu bilen Birsel'in sana- tında özel bir yer edindiği vurgulanmıştır. B) II. cümlede, şiirlerinin usta işi, özgün eserler olduğu belir- tilmiştir. C) II. cümlede, sanatçının okuruna verdiği güvenin sarsılma- yacağı ifade edilmiştir. D) V. cümlede, şiir dışında da olgun eserler verdiği söylen- miştir. E) V. cümlede, estetik değeri yüksek, zekâ ürünü denemeler yazdığından söz edilmiştir.

6. Kanat açıklığı 48 mm kadar olabilen, orta boy bir kelebektir. Ka- nat üstü beyazdır ve siyah benekler barındırır. Dişide bu benek- ler ve lekeler erkeklere göre daha belirgin ve fazladır. Disksel be- I nek ayırt edicidir. Ön kanadın üstündeki disksel beneğin orta-I sından ince bir beyaz damar geçer. Bu benek kanat altında ön kenara kadar uzanır. Kanat altı yeşil ve beyaz desenlidir. Benek- li melek (Pontiadaplidice) ile morfolojik olarak aynıdır. Yani dış görünüşten bu iki türü ayırt edilemez. Bunun yanında Benekli melek türünün ülkemizdeki dağılımı hakkında yeterince bilgi bu- lunmaması da ayırt etmeyi zorlaştırmaktadır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisine daha çok yer verilmiştir? A) Tanımlamaya JB) Karşılaştırmaya C) Betimlemeye D) Örneklemeye E) Eleştiriye