Anlatım Biçimleri Soruları

3. Şairi şair yapan, kimseye benzemezliğidir. Bunu kimi zaman diliyle, kimi zaman kültürüyle, kimi zaman algılayı- şı, yansıtışıyla gerçekleştirir. Özgünlük şairin markasıdır. Özgünlüğüyle öteki şairlerden ayrılmayan bir şair, şair sayılmaz, şiir yazan bir heveslinin ötesine geçemez. Bir de elbette bir şairi değerlendirirken onun Türk şiiri içindeki yerine de bakılmalıdır. Türk şiirine ne getirmiştir, ne gibi katkıları olmuştur? Onu şiir tarihimizde anmamızı gerekti- recek özellikleri nelerdir? Geçmiş şiirle bağları, günümüz şiiriyle bağları... Bunların her biri eleştirinin ele alması, irdelemesi, sonuçlandırması gereken alanlardır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yıllarını şiire verse bile Türk şiir geleneğinden habersiz birini şair olarak değerlendirmek doğru değildir. B) Bir şairi değerlendirirken kullanılması gereken tek ölçüt, o şairin diğer şairlerden farklı bir üslup yaratıp yaratmadığıdır. C) Şair; bir yandan Türk şiir tarihindeki yeriyle, bir yandan da özgünlüğüyle değerlendirilmelidir. D) Türk şiir tarihine hâkim biri olsa bile şairin asıl değerini bu hâkimiyeti değil, ortaya koyduğu şiirleri belirleye- cektir. E) Eleştiri alanındaki en büyük eksiklerden biri de bir şai- rin Türk şiiri içerisindeki yerini tam olarak tespit etme- den onunla ilgili peşin hükümlere varmaktır.

27. Her yıl, milyonlarca ton plastik üretiliyor. Diğer yandan da plastik su şişeleri gibi geri dönüşümü sağlanamayan büyük miktarda atığın denizleri doldurmaması için çözüm arayışı sürüyor. Bu çözümlerden en umut verici olanı atıkları veya plastikleri parçalayan organizmalar. Ancak daha basit çözümler de var. Yakın zamanda bir araştırmacı, plastiğin aksine kalıcı olmayan ve kullanıldıktan sonra biyolojik olarak parçalanabilen bir malzemeden şişe üretme fikrini ortaya attı. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Biyolojik olarak parçalanabilen şişe, şimdilik tasarım aşamasında olan sonuç odaklı çalışmalardan biridir. B) Geri dönüşüm sorununun ortadan kaldırılmasında parçalanabilen şişe fikriyle önemli bir adım atılmış aldu. C) Plastiğin yerine alternatif malzeme üretme fikrinin ortaya atılması, kısa vadede bir çözüm olarak görünmüyor. D) Geri dönüşümü sağlanamayan plastik ve benzeri maddeler doğal hayata kalıcı hasarlar vermektedir. E) Plastiğin doğada dönüşüme uğramaması, ilerleyen zamanlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açacaktır.

(1) Mimarlık, mekân tasarlama işidir.In- san, barınmak ve doğadan korunmak için bir mekâna ihtiyaç duyar. (III) Mimarlık evrensel bir meslektir. (IV) Bu mekânı kendine özgü inanış, kültür doğrultusunda ve coğrafya ko- şullarını dikkate alarak oluşturur. (V) Mimari sanatı, bunun için kıtadan kitaya, hatta ülke- den ülkeye değişir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce akışını bozmaktadır? A) I BII D) IV Türkçe Modüler Soru Bankası E) V 65

35. Mumyalamanın en önemli aşaması, çürümenin engellen- mesi için iç organların vücuttan çıkarılması ve vücudun çeşitli baharatlar ve palmiye yağıyla yıkanmasıdır. Daha sonra natron (sulu sodyum karbonat) kullanılarak içi boşal- tılmış vücudun ve derinin sudan arınması sağlanır. İç organlar da sudan arındırıldıktan sonra ya gövdenin içine konur ya da ayrı kapların içinde saklanır. Mumyalamanın bu ilk aşaması yaklaşık kırk gün sürer. Su vücuttan uzak- laştırıldıktan sonra mumya keten kumaşlarla sarmalanır ve reçineyle kaplanarak nemli havayla temas etmesi engelle- nir. -=-= Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A) Ortam koşulları mikroorganizmaların yaşamasına elve- rişli olacak biçimde değiştiği zaman mumyalar çürüme- ye başlar. B) Çok sıcak ve kuru olan çöl ortamı, suyun bedenden uzaklaşmasına neden olur, böylece çürüme engellenir ve mumyalar oluşur. C) Mısır'da bulunan mumyaların en eskileri doğal yollarla oluşmuştur. D) Yeryüzündeki bütün kıtalarda mumyalara rastlanır. E) Böylece mikroorganizmaların, bedeni çürütmesinin önü- ne geçilir.

Hiçbir şöhret çalıntı iddiasından şimdiye kadar mahrum kalamadı. Çalıntı iftirası eleştirinin en ilkelidir. Gourmont'un dediği gibi başka eserlerden alıntı yapan ya bir cahildir ki, herkesi kendisi gibi cahil zannettiği için hırsızlığını büyük bir cür'etle yapar yahut cahil olmamakla beraber mağrur bir ahmaktır ki, kendisinden başka bilir bir adamın mev- cut olabileceğini hatırından geçirmeyerek diğerine ait bir kitabın üzerine ismini koymaktan çekinmez. Bu parçanın genelinde yazar neden söz etmektedir? A) Edebiyatta ünlü olmanın yollarından B) Alanında uzman kişilerin düşüncelerine değer ve- rilmemesinden C Eserlerini başkalarının yapıtlarından çalıntı yaparak oluşturanların rahatlığından D) Bilgisiz insanların şöhret olma pahasına yaptığı yan- lışlıklardan E) Eleştirmenlerin yapıtı eleştirirken kolaya kaçmaların- dan

10. 1. Sanatçılar, müşteri toplamak için res- min boyutlarını büyüttü ve daha çarpı- cı renkler kullanmaya başladı. II. 18. yüzyılın sonunda ressamlar, sanat- larından para kazanmaya başlayınca resim sanatında büyük bir değişim gö- rüldü. III. Sanatçılar, güncel olaylardan, hayal gücüne seslenen ve ilgi uyandıran ko- nuları seçmeye başladılar. IV. Artık resimlerde sadece dinî motifler ya da mitolojiyi işlemiyor; varlıklı kesi- min düşlerine konu olan her şeye yer veriyorlardı. V. Belki de resimdeki en büyük değişim, yeni konu arayışları idi. Bu cümlelerden bir paragraf oluşturul- duğunda sıralama aşağıdakilerden han- gisindeki gibi olur? A) I, II, III, IV, V C) IV, III, II, I, V B) II, I, V, III, IV D) IV, III, I, II, V E) I, IV, II, V, I

24. Çocuk annesine sormuş: "Anne, gelinlerin giysisi niçin beyaz renkli olur?" Annesi cevaplamış: "Beyaz masumiyetin ve mutluluğun sembolüdür." Çocuk tekrar sormuş: "Peki o zaman damatlar niçin siyah giyiyorlar?" Bu parçadan çocuklarla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Renkleri birbirine karıştırdıkları nerl BA BY Annelerini sürekli sordukları sorularla bunalttıkları C) Evlilikle ilgilenmeye erken yaşta başladıkları D) Annelerinin görüşlerine her şeyden çok önem verdikleri 52/0 E) Kuralların herkese uygulanması gerektiğini düşündükleri

bir aki m. 16, Üç boyutlu yazıcılar her geçen yıl biraz daha yaygınlaş- maktadır. Dolayısıyla bugün benzer cihazlar üzerine yapı- Man araştırmalar, bu teknolojinin gündelik yaşama sağlaya- cağı katkıların çeşitliliğinin yanı sıra hukuksal yönü üzerine de odaklanmıştır. Uç boyutlu yazıcı teknolojisiyle üretilen 4 aparatların ya da ara malzemelerin endüstrideki yeri (kul- lanım alanları, dayanıklılıkları vb.) tartışılmaya devam ederken bu teknolojinin lisanssız ürün üretme (kopyalama) E konusunda güvenli olup olmadığı, bahsi geçen hukuksal boyutun çıkış noktasıdır. Bu açıdan bakıldığında ülkemiz- de de üç boyutlu yazıcılara yönelik telif kanunları ile ilgili S çalışmalar yapılması, bu teknolojinin yaygınlaştığı yıllarda oluşacak olumsuz durumlar için bir önlem olacaktır. P Bu parçada üzerinde durulan (asıl konu aşağıdakiler- den hangisidir? O A) Üç boyutlu yazıcıların günlük hayatı kolaylaştırması BÜç boyutlu yazıcıların kopyalama özelliğinin hukuksal boyutu C) Üç boyutlu yazıcıların sanat eserlerine olumlu katkısı D) Ekonomik gelişmeyle üç boyutlu yazıcı ilişkisi E) Ürün kalitesine yönelik üç boyutlu yazıcı çalışmaları

6. TEST-4 Kopuz, Türklerin batıya göç serüvenine tanıklık ede- rek gelir uygarlıklar beşiği Anadolu'ya. Nehirler mi- sali, bir büyük denize akan gezgin ozanlar, akıncılar Göç yollarında yeniden yoğ- ve Horasan erenleriyle rulur tanıştığı birçok kültürle etkileşerek. Bununla ye- tinmez. Anadolu'nun zengin kültür birikimiyle de ku- caklaşır. Değiştikçe gelişir, geliştikçe değişir. Büyük Selçuklular ve Osmanlılarda Kafkasya'dan Balkan- lara, Orta Doğu'dan Kuzey Afrika'ya dek yayılır. Bu uzun yolculuğun her durağında, yeni yeni türevleri ortaya çıkar bu çalgının. 5 Bu parçada kopuzla ilgili aşağıdakilerin hangisi- ne değinil e iştir? lk olarak yapıldığı yere teki kültürlerden etkilendiğine Yayıldığı yerlere Kimler tarafından kullanıldığına Değişime uğradığına 7 2 Eskiden sütçümüz, yoğurtçumuz, sebzecimiz vardı. Onlarla merhabalaşırdık. Hijyenin ve kalitenin belge- si işte bu merhaba idi. Häl hatır sorduğumuz, hangi zeytinden hoşlandığımızı bilen, iyi peynirden bizi ha- berdar eden bakkalımız vardı şimdi potansiyel teh- like olarak görüldüğümüz için üstümüz arandıktan sonra girebildiğimiz büyük alışveriş merkezlerindeki süper marketlerde satilan on binlerce ürünün arasın- da bir seçim yapamamanın sıkıntısını yaşıyormer- habasız alışveriş yapıyoruz. Hiper, süper ve' mega Bir an dan o AKADEM lar, on kinda taki riler leria bak nit ru nu B C

arın tek aler yüzyıldaki siyasi ko uğu n etkisinin ne kadar s edilen bir gerçekti a ne kadar yatkın dos pabalara bir şeyi an dilerine saygı duym en anne ve babalar i göstermelidirler. renmesini ve ömeka wranışta bulunmama u parçada değini enin büyük ölçüde utum ve hareketle uğu rinin kendilerine nerek sağlayabile rının eğitimine b ermemesi gerek nda görmekten rgilememesi gere 3-A 4-E 5-A D 2. sind Yaşam karşısında durma zerine düşenleri yerine getirmeme Bilmediklerini okuyarak içselleştirmek yerine, elektronik ortamdan elde edileni olduğu gibi alip kullanma çinde bulundukları sorunun çözümüne ilişkin çı- KIŞ yolları bulmada iş birliğinden uzak durma nsan ilişkileri zayıfladığından ruhsal sorunlarla karşı karşıya kalma 90 Kuşağı'nın en belirgin özelliği, farklılıklarıyla öne çıkmasıdır. Çok önemlidir bu, çünkü öykü, 90'lara ka- dar hep tek sesli yapısıyla var oldu. rneğin, 50 Ku- şağı'nın öyküleri hep birbirine benzer. Toplumcu öy- kü âdeta kendi kopyalarını üretip dururken, ilk defa 90'larda öykü farklı bir yapıya kavuşmuştur. Postmo- dernizmi farklı kılan da budur. ykü, çok sesli bir or- kestraya dönüşmüştür artık. Gerçeklik algısı altüst olmuştur. Bir yönüyle yerliliğin, yerli duruş denilen "özcü" yaklaşımın yerine evrensel bir çerçeveye yer- leşmiştir öykü. Bunu yaparken de farklı gerçeklikler üretmiştir. Bu parçada 90 Kuşağı öykücüleriyle ilgili olarak 1. bütün insanlığa seslenme, II. dış dünyaya başka bir açıdan bakma, X bireysel konuları işleme özelliklerinden hangilerine değinil e iştir? A) Yalnız D) I ve II SAE B) Yalnız li PARAGRAF SORU BANKASI AKADEM Eve !!! C) Yalnız III Bu parçada e iştir? B sano Varlıkla C) /nsana taya Varlık na X 4. nsa olde Eskil lar, c artti 201 Kita Şim zič lu' ki E

in C- n larla öne ka- Ku- öy- efa mo- of- üst en er- cler ak III AXADEM DEN I 201 4. C)/nsana ilişkin arastumalarda dikkat edilecek nok taya (0) Varlık kavramini oluşturan ögelerin.neler.olduğu na X RT nsanın, kendini değiştiren ve geliştiren bir canl olduğuna Eskiler "Oku, zihnin açılır." derlerdi. Bence haklıydı- lar. Okudukça iç dünyam zenginleşti z güvenim arttı. ş dünyasında bu nedenle daha başarılı oldum. Kitaplara fazla zaman ayırabileyim diye elli dört ya- şımda emekli oldum. Kitaplar bana resmi, klasik mü- ziği sevdirdi. Bu arada biraz da asosyal oldum. S- lubumda zaman zaman bir kibir dokusu seziliyorsa kitaplar yüzündendir. Bu parçada oku anın, insan üzerindeki etkileri arasında aşağıdakilerden hangisine yer veril iştir? Çevresinden uzaklaşmasına yol açına B) Bazı hedeflerine kolayca ulaşmasını sağlama C Kendine olan inancını güçlendirme D Daha önce hayal etmediği bir yaşam biçimine yö- neltme E) Güzel sanatlara karşı ilgi uyandırma

onik kitap, yazılımlar E-kitabın hael Hart' nik bir sis- r. Bugün Etapla en umunda. = bilgisa- samlı ki- milyonun erek in- muz ayı li kitap son yıl- com'un nda 15 Bu du- olarak ginil daki AKADEM DEN Z 8. Bu parçada hangisine değinil e iştir? A Ailede işlevinin ne olduğuna B) Bir yönüyle eksik algılandığına Kavramın içeriğinde neler bulunduğuna Cocuk üzerinde nasıl bir etki olusturmasının he- deflendiğine EV Uygulanmadığında çıkacak sorunların çözümü- ne talyan Rönesans Sanatçısı ve Mühendisi Leonardo da Vinci'nin bugün dünyanın dört bir yanındaki önem- li koleksiyonlara dağılmış not defterleri büyük ilgi gö- rüyor. Bu ilgi defterlerin içeriğinden, da Vinci'nin şif- reli notlarından ve açıklamalarından kaynaklanıyor. Defterler, anatomik çizimler ve fantastik savaş silah- larından sanatsal çalışma eskizlerine ve karalama- lara dek pek çok şey içeriyor. Da Vinci'nin, defterle- rin hemen her sayfasına aldığı anlaşılmaz notlar, as- linda "aynayla okunan yazılar". Da Vinci'nin bunu, notlarını düşman gözlerden gizlemek için mi yoksa solak olduğundan bu şekilde daha kolay yazabildiği için mi yaptığı hâlâ bir sır/ Ancak, notlarını sıradan okuyucudan gizlemeye, en azından kolay anlaşılır olmaktan uzaklaştırmaya çalıştığına şüphe yok. Bu parçada Leonardo da Vinci'nin defterleriyle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinil e- iştir? X B)\lgi odağı olmasının nedenlerine Neler içerdiğine C) Dünyanın çeşitli yerlerinde bulunduğuna Hakkındaki bilinmeyene E) Yazıldığı dönemde yayımlanmadığına

Q 6. Dede Korkut Hikâyeleri sözlü edebiyat ürünüdür. Yazıya 1 11 sonradan geçirilmiştir. Hikâyelerdeki kişiler, ya bey soyundan III ya da olağanüstü kişilerdir. Anlatımda nazim-nesir IV Öykülerde zaman tamamen belirsizdir. V ir kańşıktır. karışıktır. Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisinde bir bil- gi yanlışı vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

LİMİT 20. (1) Tarih, son dönemin en popüler alanlarından birisi ol- du. (II) Gerek ekranda dizilerde olsun gerekse kitap ve dergi dünyasındaki satışlarda olsun tarihe karşı ciddi bir ilgi söz konusu. (11) Türkiye'de dergiciliğin ölmeye yüz tuttuğu bir dönemde bile yeni tarih dergileri çıkmaya başladı. (IV) Son dönemde özellikle Fatih Sultan Meh- met'i anlatan kitaplar revaçta. (V) Fetih 1453 filminin ar- dindan bu tarihî kişiliği merak edenlerin sayısı arttı. (VI) Fatih Sultan Mehmet üzerine yazılmış kitaplardan birisi de Fransız yazar Andre Clot'un eseri: "İki Kitanın ve İki Denizin Hükümdarı - Fatih Sultan Mehmet." Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa- Antragraf hangi cümleyle başlar? A) II C) IV B III D) V E) VI a 2

30. Edebiyat tarihindeki pek çok şekil değişikliği, küçük garipsemelerden sonra kolayca kabul edilmiştir. Asıl zor kabul edilen değişiklik; zevke, öze ait olandır. Bugüne kadar burjuvazinin, yozlaşmış kültürün ve feodal zümrenin köleliğini yapmış olan şiir toplumun egemen sınıflarına seslenmiştir. Yeni şiirin dayanacağı zevk, azınlığı teşkil eden bu sınıfın değil, çoğunluğu oluşturan çalışan sınıfın zevki olacaktır. Bu konuda amaç, bir sınıfın ihtiyaçlarının savunmasını yapmak değil, sadece zevkini aramak, bulmak ve sanata hâkim kılmaktır. Yeni bir zevke ise ancak yeni yollarla ve yeni araçlarla varılır. Bir takım ideolojilerin söylediklerini bilinen kalıplar içine sıkıştırmakta hiçbir yeni ve sanatsal atılım yoktur. Yapıyı temelinden değiştirmelidir. Eski edebiyat anlayışlarının öğrettiği her şeyi atmak gerekir. Mümkün olsa da yaratıcı faaliyetlerimizi sınırlandıran dili bile atsak. Böyle diyen bir okurun aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez? A) Şiirde öz ve zevkle ilgili değişim kolaydır. B) Eski şiir, egemen sınıfa seslenmiştir. C) Yeni şiir, ideolojik olmayacaktır. D) İdeolojik söylemlerle şiirde yenilik yapılamaz. E) Şiirde biçimsel değişiklik kolayca yerleşir.

Yanlis en- ile na- eri- ve ay, in- hat dir. un up tü or p- n- an e, r. S Z ci I = SON CEL Deneme 11 3. I. Kısaca fotoğrafın tarihine ve fotoğraf kuram- larına ilgi duyan herkese hitap edebilecek şekilde hazırlanan kitabın arkasında yer alan kronolojik tablo, okurun fotoğraf tarihini bir düzen içinde inceleyebilmesini sağlıyor. II. Clarke ayrıca manzara, şehir, portrecilik, beden ve belgesel röportaj gibi ana başlıklar altında ele aldığı fotoğrafları, kültürel ve ide- olojik açıdan analiz ediyor. III. Günümüzde gitgide daha da kolaylaşan ekipmanlar nedeniyle hemen herkesin bir şekilde kıyısından köşesinden bulaştığı bir sanat dalı fotoğraf ya da Graham Clarke'ın tanımıyla "ışık-yazısı". Analizin yanında eleştirel kuramları da ihmal etmiyor. V. Köklü bir fotoğrafçılık dergisinin danışma kurulunda yer alan Clarke, fotoğrafın tarih- sel gelişimini ele aldığı kitabında, 1826'da Joseph Nicephore Niepce tarafından çekilen ilk puslu fotoğraftan günümüze fotoğraf tari- hini, örnek görüntüler üzerinden anlatıyor. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluştu- racak biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II CHIT DIV |||- \|- |- ||- | V E) V