Anlatım Biçimleri Soruları

YAYINLARI larını şüncenin akı birbirinden ayıran bu yaklaşım, yeryüzünü yeniden üre- tilebilir ve tüketilebilir bir nesneye çevirdi ne yazık ki." cümlesi getirilmelidir? A) I B) II C) III D) IV E) V 25. Yunus Emre'nin şiirlerinde insana ve doğaya ait motif- ler sıkça karşımıza çıkmaktadır. Fakat bu kavramlar s dece temel anlamlarıyla değil, aynı zamanda şiirde an- latılan konu etrafında yeni değerler kazanarak kullanıl- mıştır. Bu durum Yunus'un insana ve doğaya olan yak- laşımıyla yakından ilişkilidir. O, yaratılanı yaratandan obn ötürü sever. Sevdiği her şeyde Allah'tan bir iz görür, sevdikçe Allah'a daha da yaklaşır. YOL Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Yunus Emre'nin şiirlerinde tasavvuf B) Yunus Emre'nin Allah sevgisi C) Yunus Emre'nin şiirlerinde insan ve doğa Yunus Emre'nin şiirlerinde motifler EYunus Emre'nin şiir sanatı

34. Öteden beri tartışılagelmiştir şiirin başka bir dile çevrilip çevrilemeyeceği. Kendine özgü bir yapısı ol- duğundan zordur şiir çevirmek. Jean Cocteau, "Şiir öyle ayrı bir dildir ki başka hiçbir dile çevrilemez, hat- ta yazılmış göründüğü dile bile." sözüyle bu gerçeği ortaya koyuyor. *9T2 Yukarıdaki parçada yazar aşağıdaki anlatım tür- lerinden hangisini kullanmıştır? A) Öyküleyici anlatım B) Betimleyici anlatım, C) Kanıtlayıcı anlatım → Tartışmacantatim D) E) Açıklayıcı anlatım L

16 Surek gece köylerk mota yeyer sap ponuk Tom buntar metnin yote heren at bahonde bir gonin bir kaybolan kü Eve oporavan cümle kaplan Orten asma ve erik dallarinn afindan yan yan yoriyends gecister, dayının telefo- nunun z, hanenin yanagindak cukur. müziğinde bias metatarin sestendige ostinato motif gibi güçler bir rifn olusturuyor Broker da saatin saniye kolunu izler gibi hep ayni noktalardan geçip ayni çemberi defalarca ta- mamiyoruz. Elbette skrefin ve yelkovanin zamanı ağır ağır öğütmesin görüp kaçınmaz sona yaklaştığımızı da hissediyo- ruz Tipiks kitaptarin kapak tasarimtarinda fotoğrafları yer alan Nuri Bilge Ceylan in kamerasıyla yaptığ gibi Hasan Ali Toptaş da cümleleriyle yer yer zaman durduruyor, sonra tek bir cüm- leyle yeniden hızlandırıyor. Bu parcaninahlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Benzetme C) Karşılaştırma Deleme Tartışma SIRDOD SVE E) Coğullaştırma 19. Bilim insan açıkladı (2) dan da an ve rahati 1 () 5 r çoğunlu Bu par talama ATCT Toprak Yayıncılık 17. () 1958 senesinde Bakırköy Akıl Hastanesini görmeye gitmiş- tik. (I) Cuzamlılar kısmına giderken "Sakın yaklaşmayınelle- rinizi değdirmeyin, uzak durun." diye uyarıyorlardı bei. (III) Ne demek uzak durmak, biz doktor olmayacak mıydık, hastayla arasına mesafe koyan doktor mu olur diye düşüncelere dal- mıştım koridor boyunca yürürken. (IV) Hastalar ellerini uzattı, ayaklarını gösterdi; yaraları vardı, pek çoğu sarılıydı, kiminin wwgözleri kör olmuştu, kimi sakattı. (V) Bu görüntülerin etkisiyle günlerce uyuyamadım, rüyalarım kâbusa dönüştü Bu kor- kunç durumdan bir an evvel kurtulmak için hastalığa dair kitap- lar buldum ve hızla okumaya başladım; gördüm ki bu hastalı- ğın tedavisi var. Bunları öğrenince bir suçluluk duygusuna kapıldım, böyle çözümü olan bir hastalık neden uzak durulacak bir toplumsal yaraya dönüşmüş diye. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf nu- maralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) III BIV C) V D) VI E) VII

1. Bütün dönemlerde insan için her koşulda, ötekiler- den üstün, tek bir ana aidiyet olduğunu düşünenler olmuştur. Kimileri için ulus, kimileri içinse din ya da sınıf... Ama hiçbir aidiyetin mutlak surette baskın çıkmadığını anlamak için dünyada olup biten farklı çatışmalara bir göz atmak yeter. Inançlarının teh- dit altında olduğunu hisseden insanlar arasında, bütün kimliklerini özetler gibi görünen şey dinsel aidiyet oluyor. Ama tehdit altında olan ana dille- riyse o zaman dindaşlarıyla kıyasıya savaşıyorlar. Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Dinleri ve ana dilleri insanlar için en önemli va- roluş sebebidir. B) Dünyadaki savaşların en büyük nedeni insan- ların farklı kültürlerden gelmesidir. C) İnsanların kimliğini oluşturan ögeler her zaman ve her durumda aynı öneme sahip değildir. D) Toplumlar yok olma tehdidiyle karşılaştığında diğerleriyle çatışmaya girmekten kaçınmazlar. E) İnsanların sınırları çizilmiş coğrafyalarda yaşa- ması birbirlerini tanımalarını engeller. 3. Günümüz bir üyesi çöpe gör teminin cak bu, kazanır dönüşü lecekle konuda bilece çöpe kâğıt açık dan atma Bu g aşa A) B) O D E

A) II B) III C) 10. (1) Bizde Tercüman-ı Ahval'le başlayan tefrika usulü ilk kez Fransa'da gazete okurunu artırmak için başvurulan bir yöntem olarak ihdas edilmiştir. (II) Tefrika roman, gazete veya dergilerde çıkan, birbirini tamamlayan yazılardan oluşan dizidir (1) Fransa'da ilk zamanlar okurları çekmek için gaze- tenin "zemin kat" adı verilen bölünmüş aşağı taraf larına edebî bahisler konmuştur. (IV) XIX. yüzyılın ilk yarısında da bu bölümlere merak uyandırıcı bir roman parça parça yerleştirilerek yayınlanmıştır. (M) İlk tefrika roman Frederick Soulier'in "Şeyta- nın Yadigârları" adlı romanı olmuş ve bu yöntem okuyucu sayısını hemen artırmıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han- gisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III DY EV

s ları 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki ayraç yanlış kul- lanılmıştır? A) Güney Anadolu'da mezralar (küçük yerleşim yerleri) yaygın yaşam alanlarıdır. Bİhracatın (diş satım) artırılması için gerekli önlemlerin alınması gerekir. C) Burası yüreğine od (ateş) düşenlerin şehri olarak anılırdı. Çoğu kişi (bunların içinde ben de varim) geleceğini düşünmüyor. E) Adalet mülkün (ülkenin) temelidir, sözü ne kadar da doğruymuş.

gere me vizin dig nda nin Bence önemli olan gerçeği yazmak değildir. Kimi okurlar anlattıklarımda beni ya da çevremdeki kişi- leri bulmak istiyorlar. Ben, düşüncemde yarattığım kişileri anlatıyorum ve bunu gerçekçi bir biçimde yapıyorum. Belki bu nedenle roman kahraman- larımı ben, kahramanlarımın yaşadığı çevreyi de benim çevrem sanıyorlar. Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden yakınmamaktadır? A) Roman yazarlarının okuru yeterince anlayama- mış olmasından B) Roman kahramanlarının okur tarafından iyi anlaşılmamasından C) Kahramanların ve çevrelerinin yazarla özdeş- leştirilmesinden D) Gerçekçi yazma ile gerçeği yazma ayrımının bilinmemesinden E) Roman sanatının düşünsel bir kurgu olduğu- nun fark edilmemesinden 3. Bugünkü şında ya çocuğur biyatı ya yavaş k cuk ed çalişm Bu pa kilerin A) B B) Ç D) E) 4. Ok tu kü do d

karekök D) "-ki" sifat türetme E) Kaynaştırma harfi olan sözcükler vardır. 40. Pek çok gök cismini çıplak gözle göremeyiz ama bir teleskop aracılığıyla bu cisimleri gözlemleyebiliriz ancak bu, cisimlerin teleskopla var olduğu anlamına gelmez. Bu cümleden aşağıdaki yargılardan hangisi kesinlikle çıkarılamaz? A) Bazı gök cisimleri çıplak gözle görülebilir. BÇıplak gözle görülmeyen gök cisimleri teleskopla görülür. C) Bazı gök cisimleri çıplak gözle görülmese de varlığından şüphe edilmez. D) Çıplak gözle görülmeyen gök cisimlerini görmek için te- leskop kullanılır. never E) Çıplak gözle görülebilen ya da görülemeyen gök cisimleri vardır.

17-"Devrinin zihniyetini çözümleyerek bunu çağını aşan bir üslupla anlatmak, kalıcılığı yakalayan ustaların zaman makinesidir." Bu cümledeki çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Evrenselliği yakalama yansıtma sahip olma C) Insanları etkileyen bir yeteneğe D) Cağlan aşmada bir araç olma E) Devrinin öne çıkan yazarı olma B) Çağının görüşlerini A 10 A Adı Sor Sinifi: Numara

C) Kostüm D) Meclis E) Mizansen 20-(1) Sohbet ya da konuşma sırasında hikâye iyi gider. (II) Ama anlatmasını bilmek lazımdır. (III) Bazı kimseler vardır, uzatır da uzatır, hem sizin de bildiğiniz bir hikâye ise içinize ağırlık çöker. (IV) Böylelerini severim, bir iddiaları yoktur. (V) Bilmediğiniz bir hikâye ise ya bir şey anlamazsınız ya da sıkıldığınız için anlatılanda bir ilginçlik bulamazsınız. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi konunun akışını bozmuştur? A) 1 B) II C) III (D) IV CEVAP FORMU E) V.

10. Her şair, ya kendini doğrudan doğruya anlatan yep- yeni bir dil yaratmanın ya da kaynağa, eski ama aşınmamış, büyü gücü olan bir dilin derinliklerine dönmenin özlemini duyar. Büyük lirik şairlerin ço- ğu dile yeni, duyulmamış sözcükler katmışlar ya unutulmuş sözcükleri yeniden bulup çıkarmışlar her gün kullanılan sözcüklere yeni anlamlar katmışlardır. ya Bu parçada söylenenler aşağıdaki kavramlar- dan hangisiyle ilişkilendirilemez? A) Kalıcılık B) Özgünlük DY Çokanlamlılık TEAS PRESS EĞİTİM P Genelleme E) Etkileyicilik in vend A

Her Ama l'da style abii Bini, yo- mak tür- bu, den simi aki- ne na ya y an n- an pir 40. Vela, insanın gönlüyle bütünleşmesidir. Vefa sahibi olan kin tutmaz, dostları hata yapsa da affeder, insanlık gereği hatalan görmez. Fert, vefa duygusuyla güvenirliğini ka- zanır ve yükselir. Jül Sezar'a suikast yapıldığında, elin- deki hançerini kendisine saplayan en yakını, en güvendiği kişi Brütüs'le göz göze geldi. Dudaklarından, yıllar boyu yeryüzündeki tüm ihanetlerin belgesini oluşturan şu tarih- sel sözü döküldü: "Sen de mi Bürütüs!..." Böylesi bir iha- neti gördükten sonra yaşamaya değmez anlamındaki, yine tarihsel bir ihanet belgesi niteliğindeki şu son sözünü söyledi: "O hâlde yıkıl Sezar..." Tarih; dostlarını arkadan hançerleyen, yaptıkları antlaşmalara uymayan, tek taraflı çıkarlara dayalı politikalar izleyen millet ve devletlerin nasıl zelil duruma düştüğünü yazmaktadır. Vefanın içinde sa- mimiyet, sadakat, sevgi, hoşgörü, sabır gibi kavramlar bu- lunmaktadır. Vefasızlıkta ise aldatma, hıyanet, nankörlük mevcuttur. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Karşılaştırma yapılarak uç noktalardaki kavramlarla ilgili değerlendirme yoluna gidilmiştir. BÖrnekleme yapılarak ana kavramın tarihteki karşılığı okuyucuya sonulmuştur. C) Tanımlama yapılarak tüm metin tanımı yapılan kavra- min üzerine şekillenmiştir. DSözcükler gerçek anlamları dışında kullanılarak anla- tima renk katılmıştır. VÖznel ifadelere yer verilerek üslupta samimiyet sağ- lamıştır.

h h 27. Ceyhun Atuf Kansu'nun halk şiirine karşı duyarlılı- ğı, onu yer yer Karacaoğlan'a yaklaştırır. Halk şiirini, insanımızın duygusu ve içten söyleyişi olarak kabul eden Kansu, "Eğin Türküsü" şiirinde türkü formuna ağırlık verir. Ona göre, türküyü bilmek, insanı sev- mekle eş değerdir. Zira türküler, insana yurdunu ve sevgiyi anlatır. Kansu'nun türkü formuna duyarlılığı, halkı sevmesi ve önemsemesinden kaynaklanmak- tadır. Onun için türkü, halka mesaj vermenin aracıdır. Anadolu'nun türküsünü bilsek ve sevsek daha kar- deşçe, daha insanca bir dünya kuracağımıza inan- maktadır. Bu parçadan Ceyhun Atuf Kansu ile ilgili olarak 1. Yurt sevgisini yansıttığına inandığı için türkü tar- zında şiirler yazdığına II. Halk edebiyatı şairlerinin yaşamlarını araştırdı- ğına III. Şiirleriyle halka mesaj vermeyi önemsediğine yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) I vel D) Yalnız 10 Yalniz II C) I ve III E) II ve III

6. Brautigan, şiire hayrandı ve yazarlığa kendi tabiriyle kendisine "nasıl cümle kurulacağını öğreten" şiirle başlamıştı. "Çimlerin İn- tikamı" adlı kitabı Türkçede ilk kez yayımlanıyor. Yazarın 1962- 1970 yılları arasında kaleme aldığı, bazısı birkaç cümle, bazısı ikişer üçer sayfa uzunluğundaki öykülerinden oluşan kitabın, şi- irsel bir duygusallıkla düzyazıyı birleştiren bir derleme olduğu- nu söyleyebiliriz. "Çimlerin İntikamı", minimal olması; normalin ve aklın dışında ilerlemesi, gerçekliği yer yer bükmesi nedeniyle gerçeküstü hatta kimi fantastik öyküler barındırıyor. Tek bir ye- re sığdırmak güç olsa da öykülerin çoğu; ortak alan Amerika'y- la gerçeküstünün, sıra dışının harmanlandığı öyküler. Bu parçada sözü edilen sanatçı ve eseri ile ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Yazdığı şiirlerin aynı zamanda bykü niteliği taşıdığına B) Daha önce yayımlanan eserini Türk okuruyla yeni tanıştığına C) Öykülerininde şiirsel bir dil kullandığına D) Şiirin, dil ve anlatımını biçimlendirdiği inancını taşıdığına E Öykülerinde gerçek ve düşsel mekânların içi içe verildiğine

zli er- m r- i r Modern yaşam tarzı, insan ilişkilerini doğasından kopardi. Adı konulmamış tuhaf bir akışın içindeyiz artık. Geniş aile ortadan kalktı; bu nedenle, danışılan aile büyükleri, kişinin dizinin dibi- ne oturacağı bilge kişiler sırra kadem basti. Ruhsal yükü paylaş- mak için çekirdek ailenin donanımı yetersiz. Yorgun babaların, zihinsel yükümlülüğü artmış annelerin ve bir adım öne çıkmış çocukların oluşturduğu aile tablosunda dert anlatacak birini bul- mak zor. Modern ailenin iç içe olduğu şey artık "ben" duygusu- nun öne çıktığı gündelik paylaşımlar. Kişisel isteklere, gelecekle ilgili planlara ilişkin diyaloglara aile içinde hemen kapı aralanır. Ancak başkasının ruhsal sorununu yüklenmek ya da en azın- dan bu yaraya ortak olmak, bugünün ailelerine ağır gelir. Aile- de mutlu olmak bir yana büyük kentlerin en önemli derdi olan "anlam" boşluğu ilaçla doldurulmaya çalışılır. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir? 7. Bireyin hayattan bekledikleri, ailesinin değer yargılarıyla ço- ğu zaman örtüşmez. B) Aile içi bağların zayıflaması, kişiyi sorunların çözümünde farklı arayışlara itmektedir. C) iş hayatında yaşanan sorunlar, ailenin çözülmesinin en önem- li nedenidir. D) Duyarlı aile büyükleri, modern ailelerde yaşanan sorunları çözebilecek deneyime sahiptir. E Bireyselliğin ortaya çıkardığı sorunlar, toplumsal ilişkilerin bozulmasına neden olmaktadır.

Kana- n söz- kudu- lanan çmiş- canan çimi- tarın evre- zücü e bu iştir. son- Aşık met ge- EV 7 (II) Şiir, diğer sanat dalları veya antat türleriyle birlikte gö- rünmeli mi? (1) Çeviri çalışmalarının en tartışma konusu şiir çevirisi midir? (II) Şiir, diğer sanat ürünleri arasında kendine nasıl bir yer edindi? (1) Şiir çevirilerine son dönemle yoğun talep olduğu doğru mu? (1) Edebiyatımızda şiir çevrir mi demeyen edebi topluluk var mı? Tiyatro sanatıl yöneldiği toplumla ortak değerlerde birleşmek. zorunda olan bir sanattın Günümüzdeki toplum-tiyatro ilişkisini incelersek tiyatro yazarlarımızın toplum gerçekleri ve sorunları karşısındaki tutumlarının ne olduğunu, hangi değerleri benim- seyip hangilerini eleştirdiklerini saptayabiliriz.. Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen bir kişinin eserlerde görmek istediği konulardan biri değildir? ulus A Töre, âdet ve ahlak değerleri BY Köylerde yaşanan ekonomik sıkıntı Yanlış anlaşılan Batılılaşma Joine Ulusal kaynakların değerlendirilmesi E Temek sanatının incelikleri Diğer sayfaya geçiniz.