Anlatım Biçimleri Soruları

ÜST Dazey 10. Deneme (1) Ülkemizde de genişleyen ve sayıları artan otoyollar, yeni demir yolları dolayısıyla yabani hayvanların yaşam alanları parçalı hâle geldi, gelmeye de devam ediyo: (11) Bununla birlikte yaban hayatı için olumlu gelişmeler de oluyor. (HH) Türkiye'nin ilk ekosistem köprüsü Gülek Boğazı'nda (Adana-Mersin) yapıldı. (IV) "Orman Ekosistem Köprüsü" olarak düzenlenen köprü, Gülek Boğazı ile Akdeniz'i İç Anadolu'ya bağlayan otoyol üzerinde inşa edildi. (V) Bu bölge, dağ keçileri başta olmak üzere birçok canlı türüne ev sahipliği yapan doğa harikası bir yer. (VI) Köprü sayesinde popülasyonlar arası gen akışı sağlanacağı gibi yabani türlere otomobillerin çarpmasının önüne geçilecek. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşünçenin akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV D) V E) VI 19. Biz motorla pat küt yol alırken, doğudaki dağların başı Motorcu gazı kesti. Göl hafif dalgalı. Beşik doğacağı 20. MPÜS ● Obs gün uğra boz uyg sık dü OH ço b E

33. Bir yarışma çıkmış televizyonda. Çarşaf çarşaf ilanlar- la pop star anıyorlarmış. Nice genç taze fidanı kırmak karşısına, aşağıladıkça aşağılıyorlar gencecik yürekleri. için dört juri -nereden yetki aldılarsa- geçiyorlar TV'nin Geleceğini burada gören insanların dünyasını başlarına yıkıyorlar. Çoğu genç, bu programlardan sonra bir daha kendine gelemiyor. Sanki kendileri böyle bir yarışma ile sanat dünyasına dâhil oldular. Yazık, böyle bir aşağı- lamaya muhatap olmak için binlerce genç, çaresizce koşuyor bu kurtların önüne! Bu uyduruk rating program- larına alet oluyorlar. Bir ülkenin gençleri ancak bu kadar küçültülebilir. Pek çok okumuşu, yazmışı, entelektüeli çanak tutuyor bunlara. Hassasiyetiyle övündüğümüz toplumdan bir Allah'ın kulu da buna sesini çıkarmıyor. Oysa yıkılan dünyalardaki tahribatı önlemek hepimizin görevi değil mi? Bu parçada yazar, söz konusu yarışma programıyla ilgili aşağıdakilerin hangisinden yakınmamaktadır? A) Gençlerin duygularıyla oynanmasından B) Jürinin gençleri aşağılamasından C) Aydınların destek vermesinden D) Yetkililerin kayıtsız kalmasından E) Gençlerde kalıcı bir yıkım oluşturmasından

33. "Edebiyatın pek çok alanında eser verdiniz ancak şiirle olan özel bağınız aşikâr. Sizce bir şair niçin yazar, neden yazma ihtiyacı duyar?" Aşağıdaki parçalardan hangisi bu soruya verilmiş bir cevap olabilir? A) Rilke'nin Genç Şaire Öğütler adlı kitabında bu sorunun cevabı vardır. Yalnız orada soru, değişik sorulmuştur. "Acaba Bay A, şair midir?" Rilke şöyle der: Içinize sorun, yazmak zorunda mıyım, diye. Cevap evetse siz bir şairsiniz. B) işim, sadece yazarlık olsaydı, günümü yazmak için programlayabilseydim bu sorunuza cevabım olabilirdi. Bazı dergilere şiir ve öykü veriyorum. Yani ilham oldukça.... Bunun dışında belli bir amaçla yaptığım çalışmalarım yok. C) Büyüklere yazmaktan bıkmış olamam tabii. Fakat neden çocuklar için yazılmasın? Ben edebiyatta birçok alanı denemekte olan biriyim ama çocuklara yazmanın, yazmak dediğimiz dehşetli olayı kolaylaştıran bir yanı var. D) Aslında belli bir şey değil. Yani peşin bir tema kurarak yazmadım. Sabit bir hikâyeden, daha doğrusu çocuklarıma anlattığım kısacık masalların birinden yola çıktım. E) Şiirim hakkında fazlaca araştırma yapılmış, yazılmış değil. Onlarda da böyle ortak bir tespit var mı, bilemiyorum. Yirmi beş yıldır şii yazıyorsam şiirimde birtakım değişikliklerin olması tabiidir. Az değil, yirmi beş yıl bul

3. "Edebiyatın pek çok alanında eser verdiniz ancak şiirle olan özel bağınız aşikâr. Sizce bir şair niçin yazar, neden yazma ihtiyacı duyar?" Aşağıdaki parçalardan hangisi bu soruya verilmiş bir cevap olabilir? A) Rilke'nin Genç Şaire Öğütler adlı kitabında bu sorunun cevabı vardır. Yalnız orada soru, değişik sorulmuştur. "Acaba Bay A, şair midir?" Rilke şöyle der: Içinize sorun, yazmak zorunda mıyım, diye. Cevap evetse siz bir şairsiniz. B) işim, sadece yazarlık olsaydı, günümü yazmak için programlayabilseydim bu sorunuza cevabım olabilirdi. Bazı dergilere şiir ve öykü veriyorum. Yani ilham oldukça.... Bunun dışında belli bir amaçla yaptığım çalışmalarım yok. C) Büyüklere yazmaktan bıkmış olamam tabii. Fakat neden çocuklar için yazılmasın? Ben edebiyatta birçok alanı denemekte olan biriyim ama çocuklara yazmanın, yazmak dediğimiz dehşetli olayı kolaylaştıran bir yanı var. D) Aslında belli bir şey değil. Yani peşin bir tema kurarak yazmadım. Sabit bir hikâyeden, daha doğrusu çocuklarıma anlattığım kısacık masalların birinden yola çıktım. E) Şiirim hakkında fazlaca araştırma yapılmış, yazılmış değil. Onlarda da böyle ortak bir tespit var mı, bilemiyorum. Yirmi beş yıldır şiir yazıyorsam şiirimde birtakım değişikliklerin olması tabiidir. Az değil, yirmi beş yıl bul

1. Hani ay herkese gülümserken Mevsimler kimseyi dinlemezken Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken Eskidendi, çok eskiden Hani hepimiz arkadaşken Hani oyunlar tükenmemişken Henüz kimse bize ihanet etmemiş. Biz kimseyi aldatmamışken Eskidendi, çok eskiden Bu dizelerden yola çıkılarak şairle ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Geçmişi unutmamıştır. B) Yaşadığı zamanla ilgili bir memnuniyetsizliği vardır. C) Kandırıldığını düşünmektedir. D) Öz eleştiri yapabilmektedir. Karamsar ruh halinin sebebini aramaktadır.

29. (1) Bütün dillerde mizah, birbirinden az çok farklı tanım- lansa da bir konuda birleşir. (II) Mizahta gülme vardır. (III) Ancak gülmenin oranı katılırcasına gülmekten, bıyık altından gülmeye, gülümsemeye, içten gülümsemeye, dıştan gülümsemeye dek değişir. (IV) Güldürme ögesi olmayan şey mizah olamaz. (V) Ama hepsi de mizahın kapsamı içine giren, mizahın konusu olan gülmelerdir. Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerden hangi- lerinin yeri değiştirilirse parçanın anlam bütünlüğü sağlanmış olur? A) I ve II B) I ve IV D) III ve IV C) II ve III E) III ve V

Geçmişin yüzlerce, binlerce yazısından ayıklana temizlene iyiler, kuşatıcı olanlar bugüne geldiği için şimdikileri zayıf görüyoruz. Bugün de özgün metinler yazılıyor şiire dair. Belki sayısı az, evet. Şunu da unutmamak gerekir ki şiir çevresinde kuramsal, yeni bir şey söylemek kolay değil. Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen kişinin düşüncesiyle aynı doğrultudadır? A) Sanal dünyadaki iletişim ağı, şiirlerin dolaşıma sokulmasını kolaylaştırmaktadır. B) Şiir çevresinde oluşturulan metinlerin özgün olmaması anlamsız bahanelere dayandırılmaktadır. C) Gelenekle ilişki kuran şiirin günümüzde pek rağbet görmemesi üzerine düşünmek gerekir. D) Günümüz şiirinin kuramı açısından üretkenliğin az olması, haklı gerekçelerle açıklanabilir. EY Şiirle ilgili yeni düşünceler üretmek, köklü bir şiir birikimine eleştirel yaklaşmayı mecbur kılar.

25. Sosyal ağlarla yaygınlaşan "çevrim içi" kavramı, hayatımızın orta yerinde konumlandı. Ancak ortaya çıkan yeni düzlemde çevrim dışı ve çevrim içi hayatlarımız arasına bir duvar öremiyoruz. Duygulanımızı her fırsatta sanal dünyaya aktararak rahatlamak istiyoruz. ---- Yani hayat, yaşadığımız gerçeklikle bitmiyor; sanal aleme uzanarak orada devam ediyor. İç ve dış arasındaki sınır da muğlaklaşıyor. Sürekli çevrim içi olmamıza imkan veren akıllı telefonların ortaya çıkardığı daimi bir iç gerçeklik algısıyla yaşamaya mecbur kalıyoruz. --||-- Bu parçada boş bırakılan yerlere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) I. Bazen de sanal dünyanın keşmekeşinden kaçıp kurtulmak istiyoruz. II. Sonuçta bu durum acı çekenin yanında olsak da o acıya azıcık bile ortak olamadığımız anlamına geliyor. BY I. Bu yönüyle sanal dünya, benliklerimizin bir uzantısı gibi işlev görüyor. II. Bu da bizi duygularımızı sanal bir duvara yazarak duyurmamız gerektiği yanılgısına düşürüyor. C) I. Bu da gerçek hayatın devamını başka bir âlemde yaşamayı sürdürdüğümüzü gösteriyor. II. Yani sanal alem bir yönüyle, kendimizi doğru ifade etmemizi engelliyor. D) I. Böyle hållerde norm dışı, agresif davranışlar su yüzüne çıkıyor. II. Buna rağmen çevrim içi etkileşimde muhatabımızın buğulanan gözlerini çoğu zaman göremiyoruz. E) 1. Sanal álem gerçek olmasa da uyandırdığı duygular bizi çok etkiliyor. II. Biraz da öfke duygusu ve saldırganca davranışlar sebebiyle kendimize sağlıklı bir kimlik inşa edemiyoruz.

1. (1) Geçen yıl kaleme aldığım bir yazımda psikologların terapi seanslarında hastalarına kitap önerilerinde bulunabileceklerini yazmıştım. (II) Daha büyük bir kesim bahsi geçen yazımın ardından olumlu yorumlarını beyan etmişti. (III) Hatta psikiyatristlerin de antidepresanlarla doldurdukları reçetelerinde küçük bir alana yine kitap isimlerini eklemeleri hâlinde toplumun mevcut ruh halinin değişebileceği savını ileri sürmüştüm. (IV) Yazımın yayımlanmasının ardından epey tepki almıştım tabii. (V) Bazılan beni ukalalıkla itham etmiş ve bu işlerin bir yazar gözüyle şekillendirilemeyecek kadar ciddi bir iş olduğunu söylemişlerdi. (VI) Tahmin edilebilir ki bu tepkiyi verenler genellikle çevremdeki psikolog ve psikiyatristlerdi. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? II B) II C) IV DV EXVI

26. Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olmaya uygun değildir? A) Yazın çevresinde değeri anlaşılmış bir yazar, okurdan büyük ilgi görmeyebilir. B) İnsandaki yaratıcı gücü besleyen, insanı yararlı ve ve- rimli kılan tek şey, sevgidir. C) Şehir; edebiyat yapıtlarında sadece anlatanın yaşadı- ğı yer, olayların geçtiği mekân olarak değerlendirilebi- lecek bir olgu değildir. D) Yaşamın özgün renkleri içinde umut, güzellik, iyilik, mutluluk olduğu kadar başka renkler de vardır. E) İnsanın iç dünyasını araştırmaya, didiklemeye yönel- miş modern edebiyatın da bunlardan uzak durması beklenemez.

9. NEDEN OKUYALIM? (1) Okumalıyız çünkü okumak, bizi sarmalayan gerçek ve sanal ortamlardan aktarılan bilgileri daha iyi değerlendirmek üzere analitik düşünme ve problem çözme becerilerimizi geliştirir. (II) Ezber davranışlarımızın bizi sürüklediği vasat bir duruşun tehlikesi karşısında olaylara ve kendimize daha akla uygun, üzerinde kafa yorulmuş yorumlarla yaklaşabilmek için okumalıyız. (III) Günlük etkileşimlerimizde kendimizi ifade ederken bize destek olacak en doğru, en güzel sözcükleri dağarcığımıza katabilmek için okumamız gerekir. (IV) Okumalıyız çünkü fevri tepkilerimizin rastlantısal bir toplamına indirgenme eğiliminde olduğumuz bu hayatta kendimizi daha sağlıklı, aklıselim bir bakış açısından konumlandırmayı öğrenmeliyiz. (V) Okurken karşılaştığımız olaylar ve karakterler üzerinden çoklu deneyimler yaşayarak iç dünyamızı ve empati gücümüzü geliştirebilmek için okumalıyız. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri dikkat çektiği nokta bakımından aynı doğrultudadır? A) I ve III D) I ve V B) II ve III C) II ve IV E) IV ve V

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile sinema alanındaki meslek örgütlerinin temsilcilerinden oluşan 17 kişilik seçici kurul, 89. Akademi Ödüllerine En lyi Yabancı Film Dalı'nda Mustafa Kara'nın "Kalandar Soğuğu" adlı filmini aday gösterdi. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) 89. Akademi Ödülleri, Kültür ve Turizm Bakanlığınca organize edilmektedir. B) Mustafa Kara'nın "Kalandar Soğuğu" adlı filmi çeşitli ödüller almıştır. e "Kalandar Soğuğu" adlı film, 89. Akademi Ödüllerinde beğeni toplamıştır. D) Mustafa Kara'nın "Kalandar Soğuğu" adlı filmiyle bir ödül organizasyonuna katılması uygun görülmüştür. Yarışmalara aday olacak filmleri belirleyen kurul, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindedir.

7. Yuvası saçakta kalan kırlangıç Yayrusu dallara emanet serçe Derken camiler üstünde güvercin Minareler katından geçiyorum Gökyüzü mahallesi İstanbul'un Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? M OM Bulunma ve ayrılma hâl eki B Belirtili ad tamlaması Tamlayanı düşmüş ad tamlamaları DY Belirtisiz ad tamlaması E) Zincirleme ad tamlaması

27. (1) Okumaya ve yazmaya gönül vermiş her toplumda der- giler edebiyatın mutfağıdır. (II) Kitaplar daha sonra ortaya çıkar ve kitaplıkların raflarında ömür sürer. (III) Dergilerin böyle bir şansı yoktur, dergiler kitaplar gibi özenle saklan- madığı için de o güzel şiirler, denemeler, öyküler, tartış- malar çöpe gider. (IV) Kitap hâline getirilmemiş, ciltlenme- miş düşünce yazıları, şiirler, denemeler, tartışmalar ne kadar belleklerde yaşayabilir ki... (V) Kitapların krallığının altında en çok da bu yatar. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Her şey orada kotarılır ve okuyucunun beğenisine sunulur." cümlesi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü bozulmaz? A) I B) II C) III D) IV E) V

rime rı bir Eli bir -an- mda li ol- ben gibi han- Eğu anlığı dū- İ i BORUT-JOR DENEME-7 Okumayı sevmede okunan ilk kitapların önemli katkısının olduğu tartışmasız bir gerçektir. Okunan ilk kitap veya ki- mtaplarla okumaya karşı olumlu ya da olumsuz düşünceler oluşur. Bu ilk düşünceler, bireyin iyi bir okuyucu olmasında etkilidir. Bunun için çocuklara okutulacak ilk kitapların iyi belirlenmesi gerekmektedir. Görüşlerine başvurduğumuz üniversite öğrencileri genelde ilk okudukları kitapları ha- tırladıklarını ifade etmişlerdir. Bunların başında, Vurun Kahpeye, Elveda Buhara, Şeker Portakalı, Pinokyo, Suç ve Ceza gibi eserler ile çeşitli hikâyeler ve dinî kitaplar bulunmaktadır. Okuma alışkanlığı kazanma konusunda yahut okuma biçiminin belirlenmesi hususundaki ailenin model olma yönünü çok önemli buluyorum. Bir çocuğun kafasında kitap okuyan bir anne, bir baba ya da ağabey bile çok etkili olabiliyor. Benim annem ilkokul mezunu ol- Vmasına rağmen, yatmadan önce elinde kitap olduğu ha- yali vardır zihnimin bir yerinde. Benim de kitap okumayı sevmemin sebebi o galiba. Bu parçadan çıkarılacak kapsamlı düşünce aşağıda- kilerden hangisinde verilmiştir? Kitap okuma alışkanlığı belirli bir dönemde kazanıla- bilen bir alışkanlıktır. 31. manek B) Okuma alışkanlığında en etkili unsur aile bireylerin okumaya karşı yaklaşımlarıdır. Çocuğun kitap okuyup okumamasını belirleyen en önemli faktör okunan ilk kitaplardır. (D)) İlk okunan kitapların niteliği okuma alışkanlığının edi- nilmesinde önemli bir paya sahiptir. E) Okumayı sevmede ebeveynlerin ve okunan ilk eserle- rin önemli bir etkisi söz konusudur. they

22. Şairlerin deneme türündeki yazıları, ilkin bir üslup parıl- tısıyla selamlar okurunu. Tam da denemeye yakışır biçimde özgürce konuşur şairler. Bu bile bazen bir kitabı okumak için yeterlidir. Bu tür denemelerde o güne kadar pek üzerinde durmadığımız, aldırış etmediğimiz, zihni- mize düşürmediğimiz hâllerle, yaşamlarla, düşüncelerle yüzleşiriz. Ve önümüze sürülen insanlık durumlarının, fikirlerin, savların, sanki hiç görmediğimiz, duymadığımız cinsten oluşuna şaşar kalırız. Böyledir; iyi yazarlar Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre ==== okuru okuru tatlı bir şaşkınlığın ortasına bırakırlar çoğu zaman. II. okurlarını asla beklenmeyen bir durumla karşı karşı- ya getirmezler. okurunu hiç düşündürmeden onlara hazırca verirler fikirlerini. numaralanmış cümlelerden hangileri getirilebilir? A) Yalnız I B) ve II C) II ve III D) Yalnız II E) I ve III YAYIN DEI