Anlatım Biçimleri Soruları

1. İki tür popüler öykü vardır: Birincisi "kaçış öyküle- ri"dir, gerçekten kaçmamızı sağlar. İkincisi ise "içinde kendimizi bulduğumuz" öykülerdir. Okudu- ğumuzda "işte aynı ben" deriz. İşte benim öyküle- rim bu tarzdır. Bu öykülerimi okuyan Irlandalı bir kadın, sorun yaşadığı ailesini bırakıp İngiltere'ye gitmeye karar vermiş. Ailesi, orada tanıdığı hiç kimse olmadığını söyleyince bir kitabımdaki iki ka- rakterin adını vermiş, onları görmeye gideceğim, demiş....... Sanırım başarım, yarattığım tiplerin bu niteliğinden kaynaklanıyor. Parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi gelmelidir? A) Anlaşılan, okur kitlemi belirlerken bir hata yapmışım. B) Demek ki bundan sonraki yapıtlarımda kur- maca tiplere ağırlık vermem gerekiyor. C) Belli ki kadın, içinde bulunduğu koşullarda hiç mutlu olmamış D) Anladım ki kadın, benim seslenmeyi amaçla- dığım türden bir okur değilmiş. E) Meğer kadın, onların gerçekten var olduğunu sanıyormuş.

2 Bile tüm seçenekleri mutlaka DESTEK SORUSU S Andy Weir aslında bir bilgisayar programcısı ama hayat hikâyesinin bizi daha çok ilgilendiren yanı, çocukluğundan beri bilim kurgu edebiyatına tutkun olması. Yazıp çizmeye de genç yaşlarda başlıyor. Tamamladığı ilk roman taslağı yayı- nevinden ret cevabı alınca bu kitabı kendi sitesinde yayımlıyor. Sonrası tam bir başarı hikâyesi. Büyük ilgiyle karşılanan kitaba yayınevlerinden teklifler yağı- yor. Okurlar tarafından 2014'ün en iyi bilim kurgu romanı seçilen kitap, bol övgü ve birçok ödül alıyor. En nihayetinde, romanın yayın hakları da satın alınıyor ve sinemaya uyarlanıp dünyanın birçok ülkesinde gösterime giriyor. Bu parçada Andy Weir ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Esas mesleği dışında başka bir işle meşgul olduğuna B) ilk yazma denemelerine erken yaşlarda başladığına C) Karşılaştığı sorunu aşmak için bir çözüm geliştirdiğine D) Okumaktan hoşlandığı türde başarılı bir yazar olduğuna E) Eserini sinema izleyicisini düşünerek kaleme aldığına YGS 2017

11.SINIF / Türk Dili ve Edebiyatı - Sosyal Bilimler-1 17. . Fuzuli'nin, Şikayetnâmesi'nde yaşadığı dönemdeki rüşvet ve adam kayırmacılığını eleştirmesi Nedim'in şiirlerinde Lale Devri'nin tüm özelliklerinin yer alması Namık Kemal'in Silistre Savaşı'ndan etkilenerek yaz- dığı Vatan yahut Silistre adlı oyununun sahnelenmesin- den sonra halkın sokaklara düşerek protesto göste- risi düzenlemesi Yukarıdakilerden çıkarılabilecek ortak sonuç aşağı- dakilerden hangisidir? A) Sanatçılar yalnızca gerçekleri anlatmaz, gerçek dışı konulardan da söz eder. B) Bir yazar, yaşadığı dönemi şekillendirecek güçte olmalıdır. Yazarlar yapıtlarında yaşadıkları dönemden etkilene- bileceği gibi yaşadıkları dönemi de etkileyebilir. D) Her yazar, yapıtında gizli ya da açık, yaşadığı döne- min sorunlarına çözümler önerir, E) Bir yazar anlattıklarıyla yalnızca kendi toplumunu de- ğil, tüm insanlığı etkilemektedir. SUPARA

re li dil ara- apit- a ve ya- Av- dilli ğu- ili e a a TEAS PRESS Eğitim YKS TÜRKÇE TESTİ 1. Oturum 39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 1940'larda sanayi toplumuna dönüşen Amerika, iş gücü açığını kapatmanın yolunu göçmenlerde bulmuştur fakat ülkeye hızla akın eden, neredeyse büyükşehirlerin üçte birini dolduran göçmenlerin dil problemi yeni ülkelerinde büyük sıkıntılara yol açmıştır. İşte bu problemi avantaja dönüştürmek isteyen sinema sektörü, kahramanları konuşma- yan ve ağırlıklı olarak caz müzikten oluşan Tom ve Jerry'yi halk eğlencesi haline getirmiştir. Tom ve Jerry, hızlı bir şekilde favori çizgi filmler arasın- da kendine yer bulmuş ve yedi kez Oscar alarak olağanüstü bir başarıya imza atmıştır. 39. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangi- sine ulaşılabilir? A) Bir sanat eserinin başarısını sosyolojik geliş- melerin yarattığı ihtiyaçlar belirler. BY Filmlerin eğlendirici olduğu kadar eğitici özel- Nikler taşıması gerekir. Büyük yapıtlara nitelik kazandıran, hitap ettiği kitlenin genişliğidir. Filmde başarıyı yakalamak ne anlatıldığından çok nasıl anlatıldığına bağlıdır. Büyük başarıların tartışmalara konu olması sık karşılaşılan bir durumdur.

KİTAPÇIK A 37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Yazılanı, yaşam biçimi, dünyaya bakışı ile farklı dil ve kültürlere açık olan; kültürlerarası ve dillerara- si geçişleri hem yaşam biçiminde hem de yapıt- lanında kolayca gerçekleştirebilen, Almanca ve Türkçede kendini evinde hisseden, değerli ya- zanımız Yüksel Pazarkaya'nın bu nitelikleri ile Av- rupa Birliği dil politikalarının hedeflediği çok dilli ve çok kültürlü insan tipini içselleştirmiş olduğu- nu söylemek yanlış olmasa gerek. 37., paren hareketle sözü edilen-kige ilgili flexibe hallgileri E), I ve III vel 38. Bu parçada "kendini evinde hisseden" ifadesi ile anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Türk ve Alman kültürünü harmanlayarak farklı türde eserler vermek B) Farklı kültürlerin öngördüğü yaşam tarzını ken- di kültürü gibi benimsemek C) Almanca ve Türkçeyi iyi konuşan insanları ya- pitlarına kahraman olarak seçmek Almanca ve Türkçenin söz değerlerini eserle- rinde ustaca kullanmak Farklı dilleri incelemiş olmanın rahatlığı ile eser vermek TEAS PRESS Eğitim 39. 40. sorula cevaplayınız. 1940'larda sanayi iş gücü açığını ka ema s bulmuştur fakat ü büyükşehirlerin ü dil problemi yeni açmıştır. İşte bu isteyen sinema rlıklı yan ve ağırlıklı ve Jerry'yi halk ve Jerry, hızlı bir da kendine yer E olağanüstü bir b 39. Bu parçadan has sine ulaşılabilir? A) Bir sanat ese melerin yarat BY Filmlerin eğle Nikler taşımasa Büyük yapıtla kitlenin geniş Filmde başar çok nasıl anla Büyük başarı karşılaşılan b 40. Bu parçada Tom den hangisine d A Taşıdığı karal B Ortaya çıktığı S Toplumda olu Elde ettiği ba EGöçmenler is Haydi, sor

KİTAPÇIK A 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 626 Yazıları, yaşam biçimi, dünyaya bakışı ile farklı dil ve kültürlere açık olan; kültürlerarası ve dillerara- si geçişleri hem yaşam biçiminde hem de yapıt- larında kolayca gerçekleştirebilen, Almanca ve Türkçede kendini evinde hisseden, değerli ya- zarımız Yüksel Pazarkaya'nın bu nitelikleri ile Av- rupa Birliği dil politikalarının hedeflediği çok dilli ve çok kültürlü insan tipini içselleştirmiş olduğu- nu söylemek yanlış olmasa gerek. 37., Bu parçadan hareketle sözü edilen kişi ile ilgili 1. Deği 1. Değişik milletlerin sosyokültürel değerlerine yabancılık çekmemektedir. II. Avrupa Birliği'nin görüşleri doğrultusunda amaçlanan insan profilini eserlerine taşımıştır. S III. Yapıtlarına başka yaşam kültürlerini kolayca yerleştirilebilmektedir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) II ve III E) I, II ve III CI ve III TEAS PRESS Eğitim

öylemek is- irecek sözü =eğimiz söz na çekilme- anlasın, di- ir şeyi olan üşüncesini yleyen ya- eyecek bir ma söyle- yolu ona ini okura isteyen, Du ko- Türk ca bu na öz- ilirim. ok et- il bil- ayışı. una du- çok ete- TEAS PRESS Eğitim 36. Muhabir: (1) ---- KİTAPÇIK A Eleştirmen: Okuduğunuz şiirin düşünce ve coşku yüküne göre değişir bu. Söz gelimi şiirler vardır hiçbir et- ki, hiçbir yankı uyandırmaz sizde. Bütün algılama gücünüzü seferber edersiniz; dizeleri, sözcükleri inceden inceye tartımdan geçirirsiniz yine de bir şeyler akmaz içinize. Şiirler de vardır her okuyuş- ta ayrı bir tat alırsınız. Sesler, sözcükler sizi alıp gö- türür. Bu akıntıyla benliğinizde bir değişimin baş- ladığını duyarsınız. Muhabir: (11) - Eleştirmen: - Şiirin yeni boyutlar oluşturması, gündelik yaşamla göbek bağını koparmamasına bağlıdır. İnsanoğlu- nu; kini, öfkesi, acısı, umudu, sevgisi ve tutkusuyla kavramasına bağlıdır. Böyle olmaz da yaşamdan, insanoğlundan koparsa şiir çoraklaşır. Kendiliğin- den tükenir, gider. Çünkü şiiri besleyen öğelerin tümü; yaşamın içinde, insanoğlunun duygu evre- ninde gizlidir. Ozanlar gündelik yaşama indikleri, insanı yaşamın küçük ayrıntıları içinde kayramaya çalıştıkları oranda farklı hazlar yaşatırlar okurlarına. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdaki- lerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) 1. Her şiirin etkileme gücü var mıdır? I Okurun şiirden yeni tatlar alması nasıl müm- kün olabilir? I. Duygusal şiirlerden hoşlanır mısınız? II. Siz özgün şiir oluşturmak için sözcükleri in- ce bir tartımdan geçiriyor musunuz? 1. Kişi, okuduğu şiirde kendini aramalı mı? II. Gündelik hayatın şiire girmesi şiiri bayağı- laştırır mı? D) I. Bireysel konulu şiirleri sever misiniz? Okurun şiirde kendinden bir şeyler bulma- si şairin işini nasıl kolaylaştırır? EI. Şiirden elde edilen tat, çeviriyle kaybolur mu? II. Eleştiri türünün, şiirin gelişmesine ne gibi katkıları olmuştur?

soyle- yecek sözü olmayan kişidir. Bir düşünceyi belirtmenin en güzel yolu ona uygun bir anlatımı aramaktır. D) Biçim kaygısı çekmeyenler, kendilerini okura doğru anlatamazlar. EX Duygularını güzel sözlerle anlatmak isteyen, en uygun sözcükleri aramalıdır. 35. Uzun dönem köşe yazarlığı yapmamı ve bu ko- nudaki birikimimi göz önünde bulundurarak Türk medyasını Batı'daki örnekleri ile karşılaştırınca bu kadar köşe yazarının sadece Türk medyasına öz- gü ve bunun da gereksiz olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca bir yazar ve dil bilimci olarak beni en çok et- kileyen ise bir gazetenin başyazarının temel dil bil- gisi kurallarına ve kavramlarına hâkim olamayışı. Bu durumdaki bir köşe yazarı tabii ki kamuoyuna değil gazete sahibine hizmet etmektedir. Bu sözleri söyleyen yazarın asıl yakındığı du- rum aşağıdakilerden hangisidir? AXTürkiye'deki köşe yazarı sayısının Batı'dan çok fazla olması PRESS BX Köşe yazarlarının çok para kazandıran gazete- lerde yazması Teknik olarak Türkiye'de köşe yazarlığının ye- terince gelişmemesi D) Köşe yazarlarının, Türkçenin dil özelliklerini tam dlarak bilmemesi EKöşe yazarlarının, gazete sahiplerinin yönlen- dirmesine göre yazması TEAS PRESS Eğitim M (I E C

YKS TÜRKÇE TESTİ 1. Oturum 34. Ne demektir biçim kaygısı çekmek? Söylemek is- tediğimizi en açık, en seçik olarak bildirecek sözü aramak demek değil midir? Söyleyeceğimiz söz bizim anlattığımızın dışında bir anlama çekilme- sin, bizi okuyanlar ne dediğimizi iyice anlasın, di- yedir. Öyleyse gerçekten söyleyecek bir şeyi olan her kişinin ilk kaygısı biçimdir. Çünkü düşüncesini ancak onunla anlatacağını bilir. Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen ya- zarın düşüncesi olamaz? Biçimi önemsemeyen yazarın söyleyecek bir sözü yok demektir. B) Biçimci, nasıl söyleyeceğini bilen ama söyle- yecek sözü olmayan kişidir. Bir düşünceyi belirtmenin en güzel yolu ona uygun bir anlatımı aramaktır. Dy Biçim kaygısı çekmeyenler, kendilerini okura doğru anlatamazlar. EX Duygularını güzel sözlerle anlatmak isteyen, en uygun sözcükleri aramalıdır. TEAS PRESS Eğitim

ar- n r 7 TEAS PRESS Eğitim 33. Araştırmacılar, 2010 yılından beri arkeogenetik ala- nında yeni teknikler kullanarak ilk antik insan kro- mozomunun tamamen dizilenmesi sonucunda birçok insana ait veri topladılar. Bu verileri tarımın ortaya çıkışı, dillerin yayılışı ve çanak çömlek stille- ri ile ilgili konuları açıklığa kavuşturmak için kullan- dilar. Bazı arkeologlar, biyoloji ve kültür arasında- uki bağlantı hakkında gereksiz ve tehlikeli varsayım oluşturan DNA çalışmaları yüzünden endişelense de bu teknikler arkeologlara kalıntıların ne anlama geldiğine odaklanmak yerine zamanlarının büyük bir kısmını kemiklerin yaşını bulma uğraşına son verme olanağı sağladı. Bu parçaya göre arkeogenetik alanı ile ilgili ola- rak Yapılan çalışmalar bazı bilim adamlarını tedir- gin etmektedir. II. Yeni teknikler sayesinde insanın geçmişine da- ir bazı bilinmezler giderilmiştir. VIII. Kullanılan yeni tekniklerle arkeologlar zaman- larını daha çok buluntuları anlamlandırmaya ayırmıştır. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? B) Yalnız II A) Yalnız I D) Ive II ve III Sınav diğer sayfada devam ediyor... CI ve Ill L PRESS

eşit- lojik sıyla sel ğını lanı gör- kit-, i ve aci adi- ası, an- ra- ce nū rk- le TEAS PRESS Eğitim YKS TÜRKÇE TESTİ 1. Oturum 32 Sait Faik'in en güzel öyküsü değil ama belki de bütün çocukluğumun karpuz sergisinde geçmesi- nin etkisiyle olacak, en sevdiğim öyküsü "Bir Kar- puz Sergisi"dir. Onun "bir karpuzun üzerine dikil- miş mum, sıcak ağustos gecesini sallar dururdu ve “yağmur yağarken avludan kalkıp içeriye gi- remeyen zavallı ağaçlar” sözleri beni bana anla- tan, onun ile arkadaş olmamı sağlayan sözlerdi. İşte Sait Faik'in öykülerinin büyük ilgi görmesi ve okunması; herkesin yaşamına sihirli bir değnekle dokunması, okurun hayatına kalemiyle temas et- mesi, yaşamımızdaki yeri devam eden, hayatımız- dan çıkmayan bir yazar olmasındandır. Bu parçaya göre Sait Faik'in öykülerinin beğe- nilmesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Öykülerinin hayatın içinden beslenmesi Okurun, öykülerde kendinden bir şeyler bul- O ması Yazarının, okurun yüreğine seslenmesi DÖykülerin okurları hatıralara götürmesi E) Villar geçse de herkes tarafından okunması 33. Araştırmacılar, 2010 yılından beri arkeogenetik ala- nında yeni teknikler kullanarak ilk antik insan kro- dinilenmoci onucunda

Türklerin Karagöz ve kukla gibi cansız; meddah tek anlatıcılı, sözlü seyirlik oyunlarının yanı sıra, canlı oyuncularla sahnelenen belli başlı geleneksel tiyatro türleri de vardır. (I) Bunlardan biri de "orta oyunu"dur. (II) Bu oyunun en önemli özelliği, yazılı metne dayanmadan sahnelenmesidir. (1) Geçmişi 13. yüzyıla uzanan orta oyununun çıkış noktasıyla ilgili farklı görüşler bulunuyor. (IV) Bu oyun, içerik olarak Commedia Dell'Arte geleneğine benzemek- tedir. (V) Venedik ve Ceneviz arasında ticaret yapan Türkler de bu oyun türünü izlemiş ve "Arte Oyunu" olarak adlandırmıştır. (VI) Bu tanımlama ise zaman- la değişerek "orta oyunu" terimine dönüşmüş olabi- lir. (VII) Aynı biçimde İspanya'da oynanan tek per- delik, dinsel ve öğretici temalı Auto Oyunu'nun da orta oyunu olarak adlandırılmış olması muhtemel. Bu parça iki paragrafa bölünmek istenirse ikinci paragraf numaralanmış cümlelerden hangisi ile başlar? A) . B C) IV. gibi D) V DY By E) VY 4

1.1. Bu durumun en önemli nedeni kaslarda biriken kim- II. Spor yaptıktan sonra kaslar sertleşir ve az da olsa ağrı hissedilir. III. Bu madde beyindeki sinir hücreleri üzerinde bir. baskı oluşturarak vücutta genel bir uyarılmışlık hâli oluşturur. IV. Özellikle az spor yapan ya da bir süre ara verdikten sonra spora yeniden başlayan insanlar bu ağrıyı daha fazla hisseder. V. Şöyle ki spor yaparken kaslara yeterince hızlı bir biçimde kan gitmeyince solunum yan ürünü olan maddeler -örneğin laktik asit- kaslarda birikmeye başlar. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? ALL B) II C) III D) IV E) V 241 35

ağın- uza- gö- yük, aba," inde 5 rler, üne itir- niş- ur- ut na ğit ip 61- n 1- k - =; Palme Yayınevi Bursa'da annesiyle birlikte yaşayan saf, temiz, temiz olduğu kadar da mazbut ve utangaç bir kız varmış. Bu kıza Sarı Kız Sarı Kız çobanlık yapmaktadır. Bir gün, inekleri otlatmak için dağlara çıktığında bir derlermiş. ses duyar. "Sarı Kız, Sarı Kız geleyim mi?" Kız ürker, hemen eve döner. Anasına bir şey söylemez. Aynı sesi üç gün art arda duyar. Sonunda annesine açılır. Annesi buna bir anlam veremez. "Gel deyiver, ba- kalım ne olacak?" der. Kız ertesi gün "Gel" the deyiverir. Ses yine sorar: "Harlayarak mi geleyim, gürleyerek mi geleyim?" "Harlayarak gel" Birden harlayarak yamaçtan sıcak sular ak- maya başlar. Bugünkü Bursa'nın ünlü kap- lıcalarının böyle oluştuğuna inanılır. Bu parça ile ilgili olarak Bir yer efsanesinden alınmıştır. T. Sade bir dil kullanılmıştır. TIT. Eğitici bir özellik taşır. IV. Tarihsel bir olaya dayanır. V. Olayların anlatımında inandırıcılık hâkimdir. yargılarından hangisine ulaşılamaz? A) I - II B) I-III C) II - V E) IV-V TN - IV A) I 6. 1. 11

23. I. Araştırmanın başında yer alan Maria Blasco, "Bu araş- tırmanın sonuçları bize "normal, ölümlü bir hücreyi, ölüm- süz bir hücreye" çevirebileceğimizi gösterdi." diyor. II. Bunun özenli ve dikkatli bir biçimde kullanılması duru- munda, insan yaşamının da uzatılabileceği konusunda yardımcı olacağını kaydediyor. III. Bunu ispatlamak için de laboratuvar fareleri üzerinde de- neyler yaptılar ve telomeraz düzeyleri 10 kat arttırılmış olanların, normallerinden yüzde 50 daha uzun yaşadık- larını gördüler. IV. İnsan yaşlandıkça hücreleri bölünüyor ve ölüyor. V. İspanyol bilim adamları, hücrelerdeki bu ölümlerin azal- tılması için vücudun doğal telomeraz düzeyini arttırmak gerektiğine dair bir teori geliştirdiler. (A) Yukarıda verilen cümleler anlamlı ve kurallı bir bütün oluşturacak şekilde sıralandığında hangi cümle baştan üçüncü olur? B) II C) III D) IV E) V

33. I. Bu istatistik, oldukça üzücü. II. Aristoteles, "Sevmek ve Sevilmek" başlıklı bir yazısında yalnızlıkla başa çıkmanın birkaç yolunu gösteriyor. III. Peki ya onlar için bu durumdan kurtulmanın bir yolu var mıdır? IV. Bir kaynağa göre Amerikalıların beşte biri uzun süreli yalnızlıktan muzdarip. V. Aristoteles'e göre bu soruya "Evet." demek mümkün olabilir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan ikinci olur? A) I B) II C) III D) IV E) V 35. Ülk las Ge ğü ne EN a E