Anlatım Biçimleri Soruları

Türkçe Testi 35. Ülkemizde ve dünyada şiirin gerilediği iddialarının yaygın- laştığı bugünlerde, ben şiirin gerilediği kanısında değilim. Gerçekten de son yıllarda, ülkemizde şiirin gerilediği, öldü- ğü, bittiği yolunda genel bir kanı yaygınlaşıyor. Birçok yayı- nevinin "şiir" kavramından âdeta nefret ettiğini görüyoruz. En insani yazınsal tür olan, aşkın dili olan, bütün diğer ya- zınsal türlerin ve hatta bütün sanatların atası olan şiir, nasıl olur da tükenebilir? whelmies Bu parçanın anlatımında aşağıda verilenlerin hangile- rinden yararlanılmıştır? belig nenilid sslo lense aluno2 (V) libe liqeel igitte het iyi etayčoky regalo densa A) Karşılaştırma - açıklama DICE nuB) Tartışma - karşılaştırma C) Açıklama - benzetmeid looslibe obsli sviesmnox D) Kişileştirme - tartışma neblilebnihst abebsa nhelia E) Tartışma - betimleme ma

ten Paragraf Olumsuz Soru Kökü nin meyda- tli yansıtıcı rsa yayını- m eder. Bu Sıfır değeri Slçülür. Bir bir rol oy- nlaşılabil- meli, buna eslere bir -ık olarak ddetli ol- ürelerine süresi oktasın- mış yan- Yalnız- nina ve yankıla- ebilir. ğıdaki- oğurul- sürme- neden tercih n ba- idir. ilişki- ların süre- www.pelikankitabevi.com.tr Galilei'nin yaşadığı döneme kadar hiçbir şeyin değiş- mediğine, hareketin yani doğum ile ölümün yalnızca yeryüzünde var olduğuna inanılıyordu. Galilei, dürbü- nünü gökyüzüne ve yıldızlara çevirdiğinde bir şaşkınlık yaşadı. Güneş'in üzerinde lekeler vardı, Jüpiter'e dört tane uydu eşlik ediyordu, Gökyüzünde dolaşan kuy- ruklu yıldızlar yeryüzünü sıyırarak geçiyordu. Özetle, aşağıda olduğu gibi yukarıda da her şey hareket edi- Iyor ve değişime uğruyordu. Galilei, doğanın gökyü- zünde ve yeryüzünde aynı yasalara bağımlı olduğunu öne sürdü. Gezegenimizde de izlenebilen hareketin oluşumları açıklandığında gökyüzündeki çizimlerin nasıl yer değiştirdiği daha iyi anlaşılmaktadır. Bununla birlikte iş kolay değildi. Çünkü görünenler bilimin ve gözlemlerin öğrettiklerine çoğunlukla ters düşüyordu. Galilei, hareket anlaşılmadığında doğa da anlaşılmaz diye düşünüyor ve başlangıç olarak cisimlerin yere düşmesini inceliyordu. Metal bir bilye, bir pamuk topa- ğından daha hızlı yere düşüyordu. 4. 144 5. Fiyat düştü söylemek ang kamlarla b mantıksal din psikol davranışla Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? LA) Hareketin varlığına ilişkin düşünsel yaklaşımların değişim süreci yaşadığına B) Galilei'nin harekete ilişkin incelemelerinde bir esa- sın geçerli olduğuna abr miktardal an arasında inay analize il üzerinde vermey C) Gökyüzünün ilgili olduğu kurallar bütününün yeryü- amzüyle bir olduğuna D) Hareketle ilgili zorlukların desteklemediği şeyler ol- duğuna Ga Galilei'nin doğanın kavranmasını bir koşula bağla- dığına ni incelen aid Zamar lys bir dec ör yın hod ante" Bu p ulaş A) F migsyde heol mb es B

1. - 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. B Aslında oda müziği, orkestra müziğinden farklı olarak az sayıda müzikçiden oluşan küçük topluluklarca, konser sa- lonundan daha küçük bir salonda çalınır. Oda müziği toplu- luklarında orkestra şefi yoktur. Toplulukta uyum sağlama ve yönetme işini genellikle çalgıcılardan biri yürütür. Örneğin bir yaylı çalgılar dörtlüsünde bu işi birinci keman üstlenir. Geleneksel oda müziği topluluğu yaylı çalgılar dörtlüsü biçi- mindedir. Bu iki keman, bir viyola ve bir viyolonselden olu- şur. Ayrıca flüt, obua, klarnet, korno ve fagot gibi üflemeli çalgılardan oluşan oda müziği toplulukları da vardır. Oda müziğinin kökeni 16. yüzyılda İtalya'da bestelenen canzo- nelere, madrigallere ve İngiltere'de Elizabeth Dönemi'nde yaylı çalgılar için bestelenen eserlere dayanır. O dönemde evlerde aileler klavyeli bir çalgı eşliğinde, yaylı çalgılar için bestelenmiş yapıtları çalarak kendi aralarında eğlenirler- di. Dönemin en ünlü oda müziği bestecileri William Byrd, Thomas Morley ve Alfonso Ferrabosco'ydu. 1. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Oda müziğinin temelinde iki farklı ülkenin kültürü etkili olmuştur. B) Yaylı çalgıların olmadığı bir oda müziği, geleneksel olanın dışına çıkmıştır. CyOda müziğinde şefin olmaması, sorumluluğu baş- ka bir müzisyene yüklemiştir. P D) Konser salonları oda müziğinin yapılması için bü- yüktür. Yaylı çalgılar için hazırlanan eserlere klavye de ek- lenebilir. 2. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Orkestra ile oda müziğinin tüm farkları hakkında bizi aydınlatır mısınız? BOda müziğinin genel özellikleri ve gelişimiyle ilgili bilgi verir misiniz? COda müziğinde kullanılan çalgılar sınırlı mıdır? D) Italya ve İngiltere'deki müzik kültürlerinin oda müzi- ğindeki etkisi nedir? E) Oda müziğindeki çalgıların yaylı olmasının nedeni nedir? www.pelikankitabevi.com.tr

DESTEK SORUSU 1 insanın sanatsal çalışmalarının tümüne, bir arama ve bulma çabası olarak ba- kılabilir. Ya da bunlar, hayatı ve bu hayatın içinde insanın kendi yerini anlama ve anlamlandırma uğraşı olarak görülebilir. Bu çaba, ilk insandan bugüne değin farklı amaçlar ardında, farklı açılımlar, biçimler ve yöntemlerle serpilip ge- lişmiştir. Yüzlerce yıllık serüveni boyunca, hem tarihsel dönemler, toplumsal ve siyasal koşullarca biçimlendirilmiş hem de onları biçimlendirmiştir. Buradan bakıldığında ---- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) sanatın, insanı doğa ve toplumla olan çatışmalarıyla yansıtma işlevini yeri- ne getirmesinin gerekliliği ortaya çıkar B) sanat yapıtlarında işlenen toplumsal özlemlerin gerçekleşip gerçekleşme- yeceği de açıklık kazanır C) sanatla toplumsal fayda arasında bir seçim yapmanın zorluğu daha iyi an- laşılabilir D) sanatın, insanın kişilik özelliklerini boyutlandırıp geliştirdiği söylenebilir E) bir toplumun sanatıyla o toplumun yaşamının birbiriyle etkileşim içinde oldu- ğu yargısına ulaşılabilir 64 YGS 2012

10 B) Endüstriyel toplumların tüketim yöntemleri fark- li iletişim araçları ile desteklenmektedir. Grafik tasarımcısı toplum sorunlarına kalıcı çö- zümler üreterek bilinç oluşturmaktadır. İletişim araçlarının kullandığı evrensel dil ile çevre sorunları gündeme getirilmektedir. Grafik tasarımı, toplumu çevre sorunlarına kar- ş bilinçlendirmede etkin rol oynamaktadır. lad 31. 1960'lardan sonra halk şiiri "yenilikçi söylem”in temsilcisi sayılmaya başlandı. Divan şiiri ise "sa- ray şiiri" diye halktan uzak sayıldı. Biri "halktan ko- puk" diğeri "halkın içinden" denilerek ikisi de şiir dışı tanımlamalarla gerçeklikten yoksun bir bakışın kurbanı oldu. Hele halk şiirinin her yüzyılda değiş- mez kalıpları tekrarladığını, aynı divan şiiri gibi ol- duğunu bilmek için epey zaman gerekti. Hâlbuki ikisi de aynı güzelliğin farklı söyleyişlerini dile ge- tiriyor. Nasıl sadece divan şiiri olduğu için bir ga- zel ya da kaside aşağılanamazsa sadece halk şiiri olduğu için bir koşma ya da varsağı yüceltilemez. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Halk ve divan şiiri gerçeklikten uzak yaklaşım- lara feda edilmiştir. B Halk şiirinin divan şiirine benzeyen birçok yö- nü vardır. Toplumun beklentilerine cevap veren şiirler ye- nilikçi sayılmıştır. Türk şiiri ile ilgili gerçek dışı yorumlar edebiya- imiza zarar vermiştir. E) Bazı aydınlarımız, divan ve halk şiirlerini yanlış yorumlamaktadır. YKS TEMEL YETERLİLİK TESTİ-1 TEAS PRESS

KİTAPÇIK A 30. Çevre sorunları, toplumun gittikçe artan ve çeşit- lenen tüketim alışkanlıkları ile yıllar içinde ekolojik sistemi bozmuş; tüm dünya kaynaklarını dolayısıyla insanlığı tehdit eder duruma gelmiştir. Bu evrensel sorun, evrensel iletişim dili olan grafik tasarımcılığını ön plana çıkarmıştır. Grafik tasarımcısı, kavramları ve sloganları herkes tarafından algılanabilen gör- sel mesajlara dönüştürmekte; bu da tasarımı, kit- lelerin çevre sorunlarına karşı bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi açısından önemli bir iletişim aracı hâline getirmektedir. Tasarımcının; içinde yaşadı- ğı dönemin çevresel gelişmelerine duyarlı olması, ortaya koyduğu ürünleri toplumun yararına kullan- ması çevre sorunlarına duyarlılığı daha da artıra- caktır. Bu parçada vurgulanmak istenen asıl düşünce aşağıdakilerden hangisidir? Çevre sorunları gelişen teknoloji ile birlikte önü alınamaz sorunlara yol açmıştır. Endüstriyel toplumların tüketim yöntemleri fark- li iletişim araçları ile desteklenmektedir. Grafik tasarımcısı toplum sorunlarına kalıcı çö- zümler üreterek bilinç oluşturmaktadır. İletişim araçlarının kullandığı evrensel dil ile çevre sorunları gündeme getirilmektedir. E) Grafik tasarımı, toplumu çevre sorunlarına kar- bilinçlendirmede etkin rol oynamaktadır. wlob nebo 31. 1960'lardan sonra halk şiiri "yenilikçi söylemi temsilcisi sayılmaya bank raveil TEAS PRESS Eğitim 395 33.

ları için- er unu- niş, ger- Fin, da de a TEAS PRESS Eğitim ● eştirdiği Tiyatroya karşı ilgiyi artırdığı Tiyatro ve ülkenin geçmişine ışık tuttuğu Tiyatro ustalarını saygınlaştırdığı Tiyatronun bilinmeyen yönlerini aydınlattığı 29. Bebeklerde ortaya çıkan, kalp rahatsızlığı ola- rak bilinen mavi bebek sendromu hastalığın- da bebeklerin cilt tonu maviye dönüşmektedir. Bunun nedeni ise doku ve hücrelerin oksijen- siz kalması ile kan renginin değişmesidir. Ay- rica aşırı su tüketen bebeklerde de suda bol miktarda bulunan nitrat sonucunda bu hasta- lık görülebilir. Yeni doğmuş bebekler ilk 6 ay içinde nitrat ze- hirlenmesine karşı korunmasızdır. Çünkü be- beklerin sindirim sisteminde nitrati (NO3) nitri- te (NO₂) dönüştüren bakteriler vardır. Oluşan nitritler emilerek kandaki hemoglobini methe- moglobine çevirdiği için dokulara oksijen taşı- namaz ve bebek ölümleri ortaya çıkabilir. Bu hastalığa yakalanmış bebekler solunum zor- luğu çeker ve ciltleri mavimsi olduğundan bu hastalığa mavi bebek sendromu denir. Bu iki parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi söylenebilir? A) Aynı görüşler etrafında oluşan farklı nedenler ortaya konmaktadır. B) Aynı konu değişik açılardan ele alınıp değer- endirilmektedir. Farklı anlatım tekniklerinin kullanıldığı düşün- celer, nedenleriyle açıklanmaktadır. D) Birbirinden bağımsız nedenlerle açıklanan bir konu dile getirilmektedir. EX Farklı düşüncelerin aynı nedenden kaynaklan- dığı belirtilmektedir.ash Sınav diğer sayfada devam ediyor..... YKS TEMEL YETERLİLİ

KİTAPÇIK A 28. Kısa süren oyunculuk dönemimde tanımaktan onur duyduğum tiyatro ustalarından ne anılar dinledim. Bunlardan bazılarını söz gelimi Toto Karaca'nın, Dümbüllü'nün anılarını kendi sesinden kaydetme fırsatı yakaladım. Hatta bunların bir kısmını da yazı- ya hemen geçirip yayımladım. Bu ustaların, özellikle sahneye bizden önce gönül vermiş olanların anıla- ri sadece tiyatro alanında eğlenceli renkler içermi- yor, aynı zamanda tiyatro yaklaşımından hareket ederek Türkiye'nin yakın tarihine kapı aralıyor. Bu parçada tiyatro anıları ile ilgili olarak önce- likle belirtilmek istenen düşünce aşağıdakiler- den hangisidir? Duygu dünyamızı zenginleştirdiği Tiyatroya karşı ilgiyi artırdığı C) Tiyatro ve ülkenin geçmişine ışık tuttuğu DY Tiyatro ustalarını saygınlaştırdığı Tiyatronun bilinmeyen yönlerini aydınlattığı Bebeklerde ortour

şiir an Vışlarını ölçü kabul eden şairler kalıcılığı yakalayamaz. Bireysel konular, şairlerin kendi duyguları için- de sıkışıp kalmasına yol açar. E) Toplumun sorunlarına sırt çeviren şairler unu- tulmaya mahkumdur. 27. "Ceylan" ve "ağıt" sözcükleri anlam ağları geniş, halk duyarlılığının besleyip büyüttüğü söz değer- leridir. "Ceylan"; güzelliğin, mahzunluğun, arılığın, suçsuzluğun bir simgesidir. Anlam yükü arasında dirilik, canlılık da vardır. Geleneksel halk şiirinde de böyle kullanılmıştır. "Ağıt" sözcüğünde de ay- ni zenginliği bulmaktayız. Ses ve anlam yönünden acı, gözyaşı, dövünme, sevilenin ardından yakınma kavramlarını hatırlatır. Böylece "Ceylan Ağıdı" hem görsel hem işitsel boyutları olan bir imge oluşturur. Bu imgeyi yaşanılan günlere aktararak şiirin bildi- risini daha rahat kavrarız. Bu parçadaki "ceylan" ve "ağıt" örneklerinden yola çıkılarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? TEAS PRESS Ozanların dili ustalıkla kullanması, insan yüre- ğinin acısını işleme ve başka gönüllere aktar- ma çabasıdır. B) Günlük dildeki sözcüklerin oluşturduğu imge- sel anlam örgüsü şiiri yüzeysellikten kurtarır. Halk yaşamının, halkın sözcükleri ile verilmesi hatçının ortaya koyduğu iletinin gücünü ar- trir. Günlük yaşamın, çağrışımsal anlatımla sunul- ması yapıttaki mesajın kolay anlaşılmasını sağ- Nar. EX Yalın ve doğrudan söyleyiş, şairin toplumsal hayatı daha içten anlatmasına yardımcı olur. TEAS PRESS Eğitim 29.

YKS TÜRKÇE TESTİ 1. Oturum 26. Bugün dergiler "ben" üzerine kurulmuş, kendin- den dışarı adım atma cesaretini yakalayamamış, şiir anlayışlarının geçerliliğini yitireceğinden endi- şe eden şairlerin şiirleri ile açılıp kapanıyor. Etrafın- da olup biteni takip etmeyen, "her şey bende baş- layıp bende biter, benden sonrası tufan" demeye getirenlerin varacağı yer, başladıkları yer olacaktır. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünceyi en iyi açıklayan cümle aşağıdakilerden hangisidir? A) Şiirlerini kendi etrafında örgüleyen şairler, sa- natında ilerleme kaydedemez. B) Dergiler, kendi acı ve sevinçlerini dile getiren şairlerin şiirleri ile doludur. CY Kendi şiir anlayışlarını ölçü kabul eden şairler kalıcılığı yakalayamaz. DBireysel konular, şairlerin kendi duyguları için- de sıkışıp kalmasına yol açar. BUCAT Toplumun sorunlarına sırt çeviren şairler unu- tulmaya mahkûmdur. SS Eğitim

24.. Bazen de boyamaya başladıkları bir figürün ye- rini ya da biçimini değiştirirler. II. Hayranlıkla baktığımız tablolar çoğu zaman tek seferde ortaya çıkmaz. YKS TÜRKÇE TESTI 1. Oturum G III. Bazen de resmin tamamlanmasından yıllar son- ra kullanılan boyaların ışık geçirgenliğinin art- masıyla ortaya çıkar. IV. Sanatçılar tablonun yapım aşamasında bazen fikir değiştirip planda olmayan figürler eklerler. V. Sanatçının fikir değiştirerek yaptığı değişiklikle- rin izleri bazen resmin son hâlinde açıkça gö- rülür. t Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle anlamlı ve kurallı bir paragraf oluşturulmak istense son cümle hangisi olur? A) I B) II C) III D) IV E) V

tarafından izle- kadar mo- Elemeyen adaylar mans düşüklü- ak işten çıkarı- pa evraklarını vermek ka- Dışarıda kişiler rala- ere- TEA 25. ---- Bencillik hastalığına yakalanmış günümüz in- sanına yapıcı ve barışçıl çözüm üretebilme imkânı- dır. Öfkeye karşı güçlü bir panzehirdir ki bu da bir insanın kendini diğer insanların yerine koyup an- lamaya çalıştığında dünyaya o insanın gözünden bakmasını sağlar. O insanmış gibi duymaya ve his- setmeye başlayarak iç dünyasına gittikçe yaklaşır. İşte bu, iki insan arasında sağlam bir ilişkinin ku- rulması anlamına gelmektedir. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) İnsanın sağlıklı ilişkiler kurabilmesi öncelikle kendini tanımasına bağlıdır. B) Empati, çatışma ve anlaşmazlıkların çözümü için anahtardır. C) Başkaları tarafından anlaşılmak ve önemsen- mek, insanın varoluşsal ihtiyacıdır. D) Kişinin kendini tanıması, empatiye giden yolun ilk adımıdır. E) Yaşamın paha biçilmez değerleri, empati ile an- lamını bulur. Sınav diğer sayfada devam ediyor... TEAS

TEAS PRESS Eğitim 21. (1) Çocuğun zihinsel ve duygusal gelişiminin bütün tazeliğini koruduğu ilk çocukluk dönemi, çocuğun gelecek hayatının bir çekirdeği hükmün- dedir. (II) Bu çekirdeğin filizlenmesi aşamasında eğitim-öğretim açısından en önemli görev, anne ve babaya düşmektedir. (III) Bu yönüyle değerlen- dirildiğinde ilk çocukluk dönemindeki gelişim sü- reci, bir insanın bütün hayatını etkileyebilecek bir potansiyele sahiptir. (IV) Bu kaynakların sağladığı sözel, görsel ve davranışa ait zihinsel - duygusal veri deposunun niteliği çocuğun gelişimini olumlu veya olumsuz yönde etkileyen etkenlerin başında gelir (V) Çünkü bu dönemde çocuğun anne, ba- bası ve yakın çevresi çocuğun eğitimini etkileyen birincil kaynaklardır. Bu parçada düşünce akışının sağlanması için numaralanmış cümlelerin hangileri birbiriyle yer değiştirmelidir? A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve IV. D) III. ve V. E) IV. ve V. Sınav diğer sayfada devam ediyor... YKS TEMEL YETERLİLİK TESTİ-1 7

eğil, sade- ye etmek ğı anlam erkes ka- sel hâle o anlar gülüm- ktense m- m n e 1 20211111 20 ve 21. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Toplumcu gerçekçi öykücülüğümüzün ustalarından olan Or- ban Kemal, sanatını oluştururken yaşamı ölçüt olarak almıştır. aşama dışarıdan, bir gözlemci olarak bakmamış, yaşamın içinden biri gibi bakmıştır. (II) Yaşam, sadece soluk almaktan ibaret değil, dünden yarına uzanan mücadelelerin toplamıdır, der yazar. Ona göre, ölüm nasıl bir yok oluşun haberci- siyse "ekmek" sözcüğü de bir varoluş mücadelesini müjdeler. (IV) Öykü kitaplarından birinin adı bu yüzden "Ekmek Kavga- sı"dır. (V) Ekmek Kavgası'nda ekmeği için hayat kavgası ve- renleri içten ve doğal anlatımıyla ele almıştır. 20. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi kendi- sinden sonraki cümlenin nedenidir? BHT CHI (A) DYV ETV A Sınıflar arası eşitsizlik BY Bir fabrika çalışanının hayatı Çocuk işçilerin yaşadıkları D Toplumla uyuşamayan aydının psikolojisi E) Kadın haklarının savunulması 22. Yazar, ö az sözci 21. Bu parçaya göre Orhan Kemal'in aşağıdaki konulardan hangisi hakkında eser vermesi beklenemez? seçtiği s mıştır. C diği öne Parçac içeriği miştir D TOPRA yayınc 23

KİTAPÇIK A 20: Babamın, bir yazara fazlasıyla yetecek bin beş yüz kitaplık iyi bir kütüphanesi vardı. Yirmi iki yaşım- dayken bu kütüphanedeki kitapların hepsini oku- mamıştım belki ama bütün kitapları tek tek tanır; hangisinin daha önemli, hangisinin hafif ama ko- lay okunur, hangisinin tarihin eğlenceli bir tanığı olduğunu bilirdim. Bazen bu kütüphaneye uzak- tan baktığımda kendimin de böyle bir kütüphane- ye sahip olacağımın düşünü kurardim. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Kişileştirmeden yararlanılmıştır. B) Birinci kişili anlatıma yer verilmiştir. C) Karşılaştırma yapılmıştır. Örneklemeye başvurulmuştur. Mecazlı söyleyiş kullanılmıştır.

5. 1. Bir yazar ne kadar çok yazarsa o kadar az düşünüyor demektir. Bir yapıtın en değerli zamanı yazıldığı zamandır. Büyük yazarlar kendilerini anlatarak tüm insan- ların gerçeklerini ortaya çıkarmışlardır. E.D II. III. IV. Her yazınsal yaratı gibi şiir de çağının ürünüdür, çağının havasını taşır. V. Şair, sözcükleri günlük kullanımlarının dışında yeni anlamlar yükleyerek kullanan kişidir. Numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki-, lerden hangisi söylenemez? A) I. ede, saptama yapılmıştır. B) II. cümlede, karşılaştırma yapılmıştır. C) III. cümlede, evrensellik kavramı vurgulanmıştır. D) IV. cümlede, bir farklılık belirtilmiştir. E) V. cümlede, tanım yapılmıştır. 7.