Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

3. (1) Don Kişot edebiyat tarihinin en ünlü birkaç kahrama-
nından biridir. (II) Hamlet, Pollyanna, Odysseus, Küçük
Prens gibi diğer ünlü kurgu kahramanlardan daha çok ta-
nınır ve belki hepsinden daha fazla sevilir. (III) Don Kişot,
okuduğu şövalye romanlarının hayal dünyasında yaşar.
(IV) Onu Cervantes'in romanından tanıdığını bile unutur insan.
(V) İdeallerinin peşinde koşmasına saygı duyar, dünyanın
acı gerçeklerinin onu yenmesine üzülür, zayıfların güçlüler
karşısında ezilmelerine karşı duyduğu heyecanı destekler.
(VI) Ama bir yandan da bu yaşlı şövalyenin çaresizliğine ay-
kırılığına güler.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. (1) Don Kişot edebiyat tarihinin en ünlü birkaç kahrama- nından biridir. (II) Hamlet, Pollyanna, Odysseus, Küçük Prens gibi diğer ünlü kurgu kahramanlardan daha çok ta- nınır ve belki hepsinden daha fazla sevilir. (III) Don Kişot, okuduğu şövalye romanlarının hayal dünyasında yaşar. (IV) Onu Cervantes'in romanından tanıdığını bile unutur insan. (V) İdeallerinin peşinde koşmasına saygı duyar, dünyanın acı gerçeklerinin onu yenmesine üzülür, zayıfların güçlüler karşısında ezilmelerine karşı duyduğu heyecanı destekler. (VI) Ama bir yandan da bu yaşlı şövalyenin çaresizliğine ay- kırılığına güler. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV D) V E) VI
madığına
D) Kimi romanlarında-roman kahramanlarından olan za-
bitlerin önemli bir rolünün olmadığına
E Hayatının belli bir döneminde zabitlik yaptığından bu
mesleğe ait ayrıntıları romanlarında başarıyla kullan-
dığına
Soru Sende
42. Ben, taptaze beyinleri ve altından bile kıymetli olan o kü-
çücük yürekleri adım adım işleyen bir kuyumcuyum. Ben,
çocuklarımın saçlarını tarayıp güzelce ören kuaförüm.
Ben, onların beslenme çantalarına sıcak süt ve mis koku-
lu kekler koyan aşçıyım. Ben, onların söküklerini, kopan
düğmelerini diken terziyim. Ben, şarkın en ücra köyünde
bir kır çiçeği, garbin serin sularında bir dalga, kuzeyde
delice esen bir rüzgâr, güneyde yürekleri ısıtan sımsıcak
bir güneş... Ben, onların gözündeki ışık, hayallerindeki bir
çift kırmızı pabucum. Onlara gidecekleri yolu gösteren, o
yolu aydınlatan bir fenerim. Onları karşılıksız ve canı gö-
nülden seven bir anneyim. Çünkü ben bir öğretmenim.
Düşüncelerini bu şekilde ifade eden bir öğretmen,
aşağıdakilerin hangisiyle nitelendirilemez?
A) Özverili
C) İyiliksever
E) Hirsli
B) ilgili
D) Yönlendirici
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
madığına D) Kimi romanlarında-roman kahramanlarından olan za- bitlerin önemli bir rolünün olmadığına E Hayatının belli bir döneminde zabitlik yaptığından bu mesleğe ait ayrıntıları romanlarında başarıyla kullan- dığına Soru Sende 42. Ben, taptaze beyinleri ve altından bile kıymetli olan o kü- çücük yürekleri adım adım işleyen bir kuyumcuyum. Ben, çocuklarımın saçlarını tarayıp güzelce ören kuaförüm. Ben, onların beslenme çantalarına sıcak süt ve mis koku- lu kekler koyan aşçıyım. Ben, onların söküklerini, kopan düğmelerini diken terziyim. Ben, şarkın en ücra köyünde bir kır çiçeği, garbin serin sularında bir dalga, kuzeyde delice esen bir rüzgâr, güneyde yürekleri ısıtan sımsıcak bir güneş... Ben, onların gözündeki ışık, hayallerindeki bir çift kırmızı pabucum. Onlara gidecekleri yolu gösteren, o yolu aydınlatan bir fenerim. Onları karşılıksız ve canı gö- nülden seven bir anneyim. Çünkü ben bir öğretmenim. Düşüncelerini bu şekilde ifade eden bir öğretmen, aşağıdakilerin hangisiyle nitelendirilemez? A) Özverili C) İyiliksever E) Hirsli B) ilgili D) Yönlendirici
30. 1928-1992 yılları arasında yaşayan Philip K. Dick, bilim
kurgu edebiyatının en beğenilen yazarlarından biridir.
İlk hikâye ve romanlarından başlayarak tüm eserlerinde,
gerçeklik ve insanı insan yapan özellikleri birbirine bağlı
iki tema olarak ele alır. Bu temaları başarıyla işlediği
eserlerinden biri, 1968 yılında kaleme aldığı Androidler
Elektrikli Koyun Düşler mi? adlı romanıdır. Romanın
ana karakteri Rick Deckard, Mars'tan kaçan altı androidi
yakalamakla görevlidir. Ancak bu görevi sırasında,
insania robot arasındaki sınırın hiç de kesin olmadığını
görür. Böylece eser bir yandan insan benzeri robotlar
ile gerçek insanlar arasındaki farkı sorgularken diğer
yandan gerçeklik algısı üzerine düşündürmektedir.
Dick'in bu romanı, tüm zamanların en iyi bilim kurgu
filmlerinden biri olarak kabul edilen Bıçak Sırtı filmine de
kaynaklık etmiştir.
Bu parçada Philip K. Dick ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Belirli bir alandaki çalışmalarının takdir edildiği
B) Farklı türdeki eserlerinde benzer konular üzerinde
durduğu
C) Eserlerinin edebiyat dünyası dışında da ilgi gördüğü
D) Gerçeğin ne kadar gerçek olduğu konusunu
sorguladığı
E) Romanlarında belirli bir karakterin maceralarını
anlattığı
31.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
30. 1928-1992 yılları arasında yaşayan Philip K. Dick, bilim kurgu edebiyatının en beğenilen yazarlarından biridir. İlk hikâye ve romanlarından başlayarak tüm eserlerinde, gerçeklik ve insanı insan yapan özellikleri birbirine bağlı iki tema olarak ele alır. Bu temaları başarıyla işlediği eserlerinden biri, 1968 yılında kaleme aldığı Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi? adlı romanıdır. Romanın ana karakteri Rick Deckard, Mars'tan kaçan altı androidi yakalamakla görevlidir. Ancak bu görevi sırasında, insania robot arasındaki sınırın hiç de kesin olmadığını görür. Böylece eser bir yandan insan benzeri robotlar ile gerçek insanlar arasındaki farkı sorgularken diğer yandan gerçeklik algısı üzerine düşündürmektedir. Dick'in bu romanı, tüm zamanların en iyi bilim kurgu filmlerinden biri olarak kabul edilen Bıçak Sırtı filmine de kaynaklık etmiştir. Bu parçada Philip K. Dick ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Belirli bir alandaki çalışmalarının takdir edildiği B) Farklı türdeki eserlerinde benzer konular üzerinde durduğu C) Eserlerinin edebiyat dünyası dışında da ilgi gördüğü D) Gerçeğin ne kadar gerçek olduğu konusunu sorguladığı E) Romanlarında belirli bir karakterin maceralarını anlattığı 31.
2014-ALES-Sonbahar/SÖZ-2
12. (1) Elektrikli otomobil teknolojisinin en büyük
sorunlarından biri, genel olarak aracın ve özellikle
bataryanın ağırlığından kaynaklanan verim kaybıdır.
(II) Bir otomobil firması tarafından geliştirilen Avrupa
Birliği destekli bir proje, elektrikli aracın bataryasının bir
kısmını aracın kaportasına yayarak hem aracın
ağırlığını azaltmayı hem de kaportaya yayılan ek
bataryayla ana bataryaya destek olmayı amaçlıyor.
(III) Bu teknolojide karbonfiber, polimer reçine,
nano-bataryalar ve süper kondansatörler gibi
malzemeler kullanılıyor. (IV) Kapılar, kaput ve tavan bu
malzemelerle yapıldığında aracın ağırlığı % 15
azaltılabiliyor. (V) Kullanılan bu teknolojiden elde edilen
elektriğin aracı tek başına hareket ettirmesi
beklenmiyor. (VI) Ama özellikle kırmızı işıkta beklerken
araç kısa süreliğine durduğunda ve kalkışta bataryaya
destek vererek aracın menzilini artırıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde,
kendinden önceki cümlede açıklanan bir eksikliğin
giderilme yolundan söz edilmiştir?
A) II.
B) III.
C) IV. D) V.
E) VI.
14.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2014-ALES-Sonbahar/SÖZ-2 12. (1) Elektrikli otomobil teknolojisinin en büyük sorunlarından biri, genel olarak aracın ve özellikle bataryanın ağırlığından kaynaklanan verim kaybıdır. (II) Bir otomobil firması tarafından geliştirilen Avrupa Birliği destekli bir proje, elektrikli aracın bataryasının bir kısmını aracın kaportasına yayarak hem aracın ağırlığını azaltmayı hem de kaportaya yayılan ek bataryayla ana bataryaya destek olmayı amaçlıyor. (III) Bu teknolojide karbonfiber, polimer reçine, nano-bataryalar ve süper kondansatörler gibi malzemeler kullanılıyor. (IV) Kapılar, kaput ve tavan bu malzemelerle yapıldığında aracın ağırlığı % 15 azaltılabiliyor. (V) Kullanılan bu teknolojiden elde edilen elektriğin aracı tek başına hareket ettirmesi beklenmiyor. (VI) Ama özellikle kırmızı işıkta beklerken araç kısa süreliğine durduğunda ve kalkışta bataryaya destek vererek aracın menzilini artırıyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde, kendinden önceki cümlede açıklanan bir eksikliğin giderilme yolundan söz edilmiştir? A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. 14.
10. Bir yazı okudum geçenlerde. Beğenmedim o yazıyı.
Yalnız beğenmemek değil, iyice kızdım, tepem attı.
Yazar, şu "ağırbaşlı", "bilgin" denen kimselerden ola-
cak; öğütler veriyordu gençlere, kitabı nasıl okumalı,
onu anlatıyordu.
Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi ge-
tirilirse, düşünce en uygun biçimde sürdürülmüş
olur?
(A) Onlara sorun, gösterirler size en iyi kitapları. Böy-
lece, seçmek için uğraşıp yorulmaktan kurtulursu-
nuz.
B) Aldırmayın okumak için şunun bunun dediklerine;
benim dediklerime de aldirmayın. Ben ne karışı-
rim, keyif sizindir, bildiğiniz gibi okuyun.
C) Sen beğensen de beğenmesen de benim seçtiğim
kitabı okuyacaksın. Böyle bir buyruk, en isteklileri
bile okumaktan soğutur.
D) Gerçek okuma, bir çıkar beklemeden, sadece geç-
mişin ya da bugünün kişileriyle söyleşmeyi sevdi-
ğimiz için, eğlenmek için okumaktır.
E) Okuma alışkanlığı kişiden kişiye değişse de kişile-
re sağladığı yararlar büyük ölçüde değişmez ki...
1981 / ÖSS
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. Bir yazı okudum geçenlerde. Beğenmedim o yazıyı. Yalnız beğenmemek değil, iyice kızdım, tepem attı. Yazar, şu "ağırbaşlı", "bilgin" denen kimselerden ola- cak; öğütler veriyordu gençlere, kitabı nasıl okumalı, onu anlatıyordu. Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi ge- tirilirse, düşünce en uygun biçimde sürdürülmüş olur? (A) Onlara sorun, gösterirler size en iyi kitapları. Böy- lece, seçmek için uğraşıp yorulmaktan kurtulursu- nuz. B) Aldırmayın okumak için şunun bunun dediklerine; benim dediklerime de aldirmayın. Ben ne karışı- rim, keyif sizindir, bildiğiniz gibi okuyun. C) Sen beğensen de beğenmesen de benim seçtiğim kitabı okuyacaksın. Böyle bir buyruk, en isteklileri bile okumaktan soğutur. D) Gerçek okuma, bir çıkar beklemeden, sadece geç- mişin ya da bugünün kişileriyle söyleşmeyi sevdi- ğimiz için, eğlenmek için okumaktır. E) Okuma alışkanlığı kişiden kişiye değişse de kişile- re sağladığı yararlar büyük ölçüde değişmez ki... 1981 / ÖSS
8. Orta Çağ'da Akdeniz'de kullanılan, pusula, Latin yel-
kenleri ve tekerlek şeklinde dümenle donatılmış savaş
ve ticaret gemilerine karavela denirdi. İlk karavelalan 15.
yüzyılın ikinci yarısında Portekizliler ve Ispanyollar yaptılar
ve bunları coğrafi keşiflerde kullandılar. Vasco de Gama
Hindistan, Kristof Kolomb Amerika seferine karavelalarla
çıktı. Boyutları gittikçe büyütülen ve geliştirilen karavela-
lardan sonra kalyon tipi gemilere geçildi. Günümüzde ise
bu gemilerin yerini, boyu üç yüz metreyi bulan, bir şehir
büyüklüğünde olan devasa gemiler aldı.
Bu parçada, karavelalar ile ilgili aşağıdakilerden han-
gisine değinilmemiştir?
A) Hangi donanımlara sahip olduğuna
-B) Nerelerde kullanıldığına
C) İlk kimler tarafından yapıldığına
DGünümüzdeki durumuna
E) Zamanla değişime uğradığına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. Orta Çağ'da Akdeniz'de kullanılan, pusula, Latin yel- kenleri ve tekerlek şeklinde dümenle donatılmış savaş ve ticaret gemilerine karavela denirdi. İlk karavelalan 15. yüzyılın ikinci yarısında Portekizliler ve Ispanyollar yaptılar ve bunları coğrafi keşiflerde kullandılar. Vasco de Gama Hindistan, Kristof Kolomb Amerika seferine karavelalarla çıktı. Boyutları gittikçe büyütülen ve geliştirilen karavela- lardan sonra kalyon tipi gemilere geçildi. Günümüzde ise bu gemilerin yerini, boyu üç yüz metreyi bulan, bir şehir büyüklüğünde olan devasa gemiler aldı. Bu parçada, karavelalar ile ilgili aşağıdakilerden han- gisine değinilmemiştir? A) Hangi donanımlara sahip olduğuna -B) Nerelerde kullanıldığına C) İlk kimler tarafından yapıldığına DGünümüzdeki durumuna E) Zamanla değişime uğradığına
k, bu 3. Çocuk, ana dilini ailesi ve çevresinden, belli varlık-
sev-
ların adları, bunlarla ilgili eylemleri, nitelikleri gös-
teren sözcükleri tanıyarak, söyleyerek öğrenmeye
başlar. Bu bilgi ve becerisi, zihin gelişimi ile birlikte
okulda öğrendiği bilgilerden gelen sözcükler ve te-
rimlerle artar. Öğrenimi, yaşantıları, düşünme yete-
neği ilerledikçe gelişir. Bu gelişmenin sonu yoktur.
Ana dilinin bütün sözcüklerini, terimlerini bilen, hele
kullanan insan yok denebilir. Bu niteliğinden dolayı
ana dili eğitimi yükseköğretimde de sürer.
asına
Dün-
ü za-
dış
acak
güç-
eple
orku
aşıp
ren-
bluş-
dir?
arın
etkisi
arın
ebe-
du-
Bu parçadan çıkarılabilecek en genel yargı aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Dil, çok karmaşık bir alan olduğundan ona tama-
men hâkim olmak imkânsızdır.
B) Ana dili öğretimi erken yaşlardan itibaren yapılır-
sa amacına ulaşır.
C) Dili doğru kullanma becerisi gelişen çocuklar
daha kolay öğrenir.
D) Dil, belli bir yaşta öğrenilip bitirilen bir bilgi ve
beceri alanı değildir.
E) Bilinçli bireyler yetiştirmek için dil öğretimine
önem verilmelidir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
k, bu 3. Çocuk, ana dilini ailesi ve çevresinden, belli varlık- sev- ların adları, bunlarla ilgili eylemleri, nitelikleri gös- teren sözcükleri tanıyarak, söyleyerek öğrenmeye başlar. Bu bilgi ve becerisi, zihin gelişimi ile birlikte okulda öğrendiği bilgilerden gelen sözcükler ve te- rimlerle artar. Öğrenimi, yaşantıları, düşünme yete- neği ilerledikçe gelişir. Bu gelişmenin sonu yoktur. Ana dilinin bütün sözcüklerini, terimlerini bilen, hele kullanan insan yok denebilir. Bu niteliğinden dolayı ana dili eğitimi yükseköğretimde de sürer. asına Dün- ü za- dış acak güç- eple orku aşıp ren- bluş- dir? arın etkisi arın ebe- du- Bu parçadan çıkarılabilecek en genel yargı aşağı- dakilerden hangisidir? A) Dil, çok karmaşık bir alan olduğundan ona tama- men hâkim olmak imkânsızdır. B) Ana dili öğretimi erken yaşlardan itibaren yapılır- sa amacına ulaşır. C) Dili doğru kullanma becerisi gelişen çocuklar daha kolay öğrenir. D) Dil, belli bir yaşta öğrenilip bitirilen bir bilgi ve beceri alanı değildir. E) Bilinçli bireyler yetiştirmek için dil öğretimine önem verilmelidir.
tahmin edildiğine
D) Uzun süre uyumanın bu hastalığın görülen en önemli
belirtilerinden biri olduğuna
E) Yapılan araştırmaların bu hastalığa yakalananların da
hastalıktan haberinin olmadığını gösterdiğine
N. Öyküleme
V
Benzetme
Wikileme
18. Dağlara karlar yağmış yine. Güneş, bulutların arkasına
saklanmış düşlerimiz gibi. Ne zaman gelecek baharlar?
Okuldan gelirken düştüm bizim sokakta. Defterlerim,
kitaplarım, kalemlerim dağıldı etrafa; babamın aldığı yeni
kalem kutusunun üzerinden de koskocaman bir araba
geçti. Kimse gelmedi yanıma, elimden tutup kaldırmadı
beni. İçime kocaman bir taş oturdu sanki. Sanki beni
görmediler; zorlukla kalktım gözlerimde yaşlarla. Ne
olmuş bu insanlara, kapkara kalplerine karlar mı yağmış?
Bu parçanın anlatımında
IV. Somutlama
V. Hâkim bakış açılı anlatım
ifadelerinden hangileri yoktur?
A) e III
B) Ive V
U
D) Il ve IV
ya
E) III ve
C) Ine IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
tahmin edildiğine D) Uzun süre uyumanın bu hastalığın görülen en önemli belirtilerinden biri olduğuna E) Yapılan araştırmaların bu hastalığa yakalananların da hastalıktan haberinin olmadığını gösterdiğine N. Öyküleme V Benzetme Wikileme 18. Dağlara karlar yağmış yine. Güneş, bulutların arkasına saklanmış düşlerimiz gibi. Ne zaman gelecek baharlar? Okuldan gelirken düştüm bizim sokakta. Defterlerim, kitaplarım, kalemlerim dağıldı etrafa; babamın aldığı yeni kalem kutusunun üzerinden de koskocaman bir araba geçti. Kimse gelmedi yanıma, elimden tutup kaldırmadı beni. İçime kocaman bir taş oturdu sanki. Sanki beni görmediler; zorlukla kalktım gözlerimde yaşlarla. Ne olmuş bu insanlara, kapkara kalplerine karlar mı yağmış? Bu parçanın anlatımında IV. Somutlama V. Hâkim bakış açılı anlatım ifadelerinden hangileri yoktur? A) e III B) Ive V U D) Il ve IV ya E) III ve C) Ine IV
Başlangıç Testi
Testi
7. (1) Bozkırda Deniz Kabuğu, sıradan bir hikâyenin s
mimi bir sinema diliyle anlatıldığı bir film. (II) Film
hem yönetmeni hem de senaristi olan Ahmet Ul
çay, filminin adını yıllar önce bozkırda dolaşırke
bulduğu bir deniz kabuğundan esinlenerek koyd
ğunu söylüyor. (III) Bozkırda Deniz Kabuğu filmin
kış mevsimi ile ilgili çekimleri tamamlandı. (IV) UI
çay, filmin senaryosu ve karakterleri ile ilgili olara
"Benim çocukluğum var olup olmadığından, yaşanı
yaşanmadığından bir türlü emin olamadığım bu ö
küler ve bu öykü kahramanları içinde geçti." diyo
(V) Filmde, dağların ardında neler olduğunu mera
edip yollara düşenleri; denizi görme arzusuyla gur
bete gidenleri ele alıyor isim babası. (VI) Kendisini
de içinde yaşadığı bir kasabada geçen, içinde aşkı
da bulunduğu bir öyküyü "acaba" sorularını akla ge
tirecek bir biçimde aktarıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi
si konunun akışını bozmuştur?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Başlangıç Testi Testi 7. (1) Bozkırda Deniz Kabuğu, sıradan bir hikâyenin s mimi bir sinema diliyle anlatıldığı bir film. (II) Film hem yönetmeni hem de senaristi olan Ahmet Ul çay, filminin adını yıllar önce bozkırda dolaşırke bulduğu bir deniz kabuğundan esinlenerek koyd ğunu söylüyor. (III) Bozkırda Deniz Kabuğu filmin kış mevsimi ile ilgili çekimleri tamamlandı. (IV) UI çay, filmin senaryosu ve karakterleri ile ilgili olara "Benim çocukluğum var olup olmadığından, yaşanı yaşanmadığından bir türlü emin olamadığım bu ö küler ve bu öykü kahramanları içinde geçti." diyo (V) Filmde, dağların ardında neler olduğunu mera edip yollara düşenleri; denizi görme arzusuyla gur bete gidenleri ele alıyor isim babası. (VI) Kendisini de içinde yaşadığı bir kasabada geçen, içinde aşkı da bulunduğu bir öyküyü "acaba" sorularını akla ge tirecek bir biçimde aktarıyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi si konunun akışını bozmuştur? A) II B) III C) IV D) V E) V
Peis
Yayınlanı
5. ----.Sanatçı, iletisini en uygun biçim kalıbına oturta-
rak, en uygun sözcükleri seçerek verebilmenin uğra-
şi içindedir. Bu uğraş, eser ortaya çıkana dek devam
eder. Eser oluştuktan sonra sanatçının işi bitmiştir
artık. O, söylenecek her şeyi eseriyle söylemiştir.
Bundan böyle konuşma sırası okurdadır. Eser, okur-
da hangi çağrışımları yaratıyorsa onu anlatmış de-
mektir. Artık sanatçının bu yoruma karışmaya hakkı
yoktur.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına uygun
olarak aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Kendi kültürünü ve insanını yakından tanıyan,
okuyucuyu yönlendirir
B) Şiirimizin bugünkü tablosuna baktığımızda, me-
saj veren şiirlerin ağırlıkta olduğunu görüyoruz
C) Her sanatsal etkinlik, uzun çalışmalar sonunda
ortaya çıkar
D) Şairlerimiz, insanların beğenisini kazanmak adı-
na birikimlerini hiçe sayarak eser veriyor
E) Şair, şiiri üzerine yazı yazarak onu açıklama te-
laşına düştü mü şiirinin savunmaya ihtiyacı var
demektir
Feis
Yayınlan
8
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Peis Yayınlanı 5. ----.Sanatçı, iletisini en uygun biçim kalıbına oturta- rak, en uygun sözcükleri seçerek verebilmenin uğra- şi içindedir. Bu uğraş, eser ortaya çıkana dek devam eder. Eser oluştuktan sonra sanatçının işi bitmiştir artık. O, söylenecek her şeyi eseriyle söylemiştir. Bundan böyle konuşma sırası okurdadır. Eser, okur- da hangi çağrışımları yaratıyorsa onu anlatmış de- mektir. Artık sanatçının bu yoruma karışmaya hakkı yoktur. Bu parçanın başına düşüncenin akışına uygun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Kendi kültürünü ve insanını yakından tanıyan, okuyucuyu yönlendirir B) Şiirimizin bugünkü tablosuna baktığımızda, me- saj veren şiirlerin ağırlıkta olduğunu görüyoruz C) Her sanatsal etkinlik, uzun çalışmalar sonunda ortaya çıkar D) Şairlerimiz, insanların beğenisini kazanmak adı- na birikimlerini hiçe sayarak eser veriyor E) Şair, şiiri üzerine yazı yazarak onu açıklama te- laşına düştü mü şiirinin savunmaya ihtiyacı var demektir Feis Yayınlan 8
5.
x
(1) Yazarın edebî gezginliğinin bir sonraki durağı Yol-
culuklar'da; şehirler, taşınma, aile, sokaklar, polisiye
vakalar, nesneler, kırlar vb. ögeler öne çıkıyor. (II) Or-
talığa saçılan sırlar ve mezara kadar süren ketumluk
arasında bir yerlerde konumlanan yolculuk temalı hikâ-
yelerinde bazen tek başına bir şehri turluyor. (III) Ba-
zen kalabalığa karışırken talihsizliklerin peşine düşerek
kimi anlarda tekinsizliğin yarattığı heyecana kapılıyor.
(IV) Yazar, gözleyip not alarak yorumlarken olaylara
dair tarihsel bağlantılar kurup bunları hikâyeleştirerek
kent-insan-geçmiş arasındaki ilişkiyi kâğıda döküyor.
(V) Yeni mekâna ve yaşama taşınan mobilyalar, evin
önüne sandalye atıp sokağa bakanlar, ışıklar, martılar,
meydanlar, heykeller, dağ ve kanallar bu tarihî gezinti-
lerde göze çarpanlardan.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) 1.de içeriksel bir bilgi verilmiştir.
B) II.de mecazlı sözcükler vardır.
III.de öznel bir yargıda bulunulmuştur.
D) IV.de eser-yazınsal tarih ilişkisi vurgulanmıştır.
E) V.de sayıp dökmelere yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. x (1) Yazarın edebî gezginliğinin bir sonraki durağı Yol- culuklar'da; şehirler, taşınma, aile, sokaklar, polisiye vakalar, nesneler, kırlar vb. ögeler öne çıkıyor. (II) Or- talığa saçılan sırlar ve mezara kadar süren ketumluk arasında bir yerlerde konumlanan yolculuk temalı hikâ- yelerinde bazen tek başına bir şehri turluyor. (III) Ba- zen kalabalığa karışırken talihsizliklerin peşine düşerek kimi anlarda tekinsizliğin yarattığı heyecana kapılıyor. (IV) Yazar, gözleyip not alarak yorumlarken olaylara dair tarihsel bağlantılar kurup bunları hikâyeleştirerek kent-insan-geçmiş arasındaki ilişkiyi kâğıda döküyor. (V) Yeni mekâna ve yaşama taşınan mobilyalar, evin önüne sandalye atıp sokağa bakanlar, ışıklar, martılar, meydanlar, heykeller, dağ ve kanallar bu tarihî gezinti- lerde göze çarpanlardan. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) 1.de içeriksel bir bilgi verilmiştir. B) II.de mecazlı sözcükler vardır. III.de öznel bir yargıda bulunulmuştur. D) IV.de eser-yazınsal tarih ilişkisi vurgulanmıştır. E) V.de sayıp dökmelere yer verilmiştir.
A) Özgünlük
B) Yalınlık
Sürükleyicilik
eksiklik aşağıdakilerden
usuf Atılgan'ın
A) Özgünlük - açıklık
B) Yalınlık - sürükleyicilik
C) Doğallık - özgünlük
D) Akıcılık - etkileyicilik
E) Tutarlılık açıklık
C) Duruluk
E) Yoğunluk
11. Ayla Kutlu'nun kitapları arasında yeni bir gezinti yaptım
geçenlerde. Son kitabını elimden bıraktığımda vardığım
sonuç şu: "Hiçbir sayfada yapaylık, sıradanlık yok." Tam
tersine edebiyat adına harcanan o müthiş emeğin, akıtılan
terin izleri görülüyor her yerde. Özellikle son dönemde çok
satar olma uğruna özensiz bir Türkçeyle ve sıradan kurgu-
larla kitap üstüne kitap yayımlayanların dönüp dönüp oku-
masında yarar olan bir yazar kendisi.
Bu parçada Ayla Kutlu'nun hangi özelliklerine değinil-
mektedir?
199
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A) Özgünlük B) Yalınlık Sürükleyicilik eksiklik aşağıdakilerden usuf Atılgan'ın A) Özgünlük - açıklık B) Yalınlık - sürükleyicilik C) Doğallık - özgünlük D) Akıcılık - etkileyicilik E) Tutarlılık açıklık C) Duruluk E) Yoğunluk 11. Ayla Kutlu'nun kitapları arasında yeni bir gezinti yaptım geçenlerde. Son kitabını elimden bıraktığımda vardığım sonuç şu: "Hiçbir sayfada yapaylık, sıradanlık yok." Tam tersine edebiyat adına harcanan o müthiş emeğin, akıtılan terin izleri görülüyor her yerde. Özellikle son dönemde çok satar olma uğruna özensiz bir Türkçeyle ve sıradan kurgu- larla kitap üstüne kitap yayımlayanların dönüp dönüp oku- masında yarar olan bir yazar kendisi. Bu parçada Ayla Kutlu'nun hangi özelliklerine değinil- mektedir? 199
32. Bayan Jean Brodie'nin Bahanı adlı romanın kahramanı
Bayan Brodie, Iskoçya'nın islak, puslu, eski ve soylu
şehri Edinburg'ta bir kız okulunda öğretmendir. En güzel
ve en verimli yıllarını, seçtiği bir grup kız öğrenciye
adayarak onları hem dönemin hem de okuldaki diğer
öğretmenlerin anlayışından farklı bir pedagojik anlayışla
eğitmeye çalışmaktadır. Sınıfını sık sık bir ağacın altına
götüren, burada ders işlediklerinin düşünülmesini
sağlayacak şekilde kızların kitaplarını ellerinde
tutmalarını isteyen, tarih anlatması gerekirken önceki
yaz yaptığı Mısır gezisini anlatan, bazen nişanlısından
bahseden, bazen de kentin yoksul semtlerini tanıtan,
sanatsal etkinlikleri izlemelerini sağlayan geziler
düzenleyen genç bir öğretmendir Bayan Brodie.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, sözü
edilen öğretmenin bir özelliği olamaz?
Eğitimde kendine özgü yöntemler kullanan
B Yaşamdaki kimi olguların anlatılarak değil görülüp
yaşanarak öğrenileceğini düşünen
C) Yaşam gerçeklerinin farkında olan
D) Kendi yaşadığı olumsuzluklardan öğrencilerin ders
çıkarmasını bekleyen
E Öğretimin farklı ortamlarda sürdürülmesi gerektiğini
düşünen
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
32. Bayan Jean Brodie'nin Bahanı adlı romanın kahramanı Bayan Brodie, Iskoçya'nın islak, puslu, eski ve soylu şehri Edinburg'ta bir kız okulunda öğretmendir. En güzel ve en verimli yıllarını, seçtiği bir grup kız öğrenciye adayarak onları hem dönemin hem de okuldaki diğer öğretmenlerin anlayışından farklı bir pedagojik anlayışla eğitmeye çalışmaktadır. Sınıfını sık sık bir ağacın altına götüren, burada ders işlediklerinin düşünülmesini sağlayacak şekilde kızların kitaplarını ellerinde tutmalarını isteyen, tarih anlatması gerekirken önceki yaz yaptığı Mısır gezisini anlatan, bazen nişanlısından bahseden, bazen de kentin yoksul semtlerini tanıtan, sanatsal etkinlikleri izlemelerini sağlayan geziler düzenleyen genç bir öğretmendir Bayan Brodie. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, sözü edilen öğretmenin bir özelliği olamaz? Eğitimde kendine özgü yöntemler kullanan B Yaşamdaki kimi olguların anlatılarak değil görülüp yaşanarak öğrenileceğini düşünen C) Yaşam gerçeklerinin farkında olan D) Kendi yaşadığı olumsuzluklardan öğrencilerin ders çıkarmasını bekleyen E Öğretimin farklı ortamlarda sürdürülmesi gerektiğini düşünen
32. Bir yarışma çıkmış televizyonda. Çarşaf çarşaf ilanlar-
la pop star arıyorlarmış. Nice genç taze fidanı kırmak
için dört juri -nereden yetki aldılarsa- geçiyorlar TV'nin
karşısına, aşağıladıkça aşağılıyorlar gencecik yürekleri.
Geleceğini burada gören insanların dünyasını başlarına
yıkıyorlar. Çoğu genç, bu programlardan sonra bir daha
kendine gelemiyor. Sanki kendileri böyle bir yarışma ile
sanat dünyasına dâhil oldular. Yazık, böyle bir aşağı-
lamaya muhatap olmak için binlerce genç, çaresizce
koşuyor bu kurtların önüne! Bu uyduruk rating program-
larına alet oluyorlar. Bir ülkenin gençleri ancak bu kadar
küçültülebilir. Pek çok okumuşu, yazmışı, entelektüeli
çanak tutuyor bunlara. Hassasiyetiyle övündüğümüz
toplumdan bir Allah'ın kulu da buna sesini çıkarmıyor.
Oysa yıkılan dünyalardaki tahribatı önlemek hepimizin
görevi değil mi?
Bu parçada yazar, söz konusu yarışma programıyla
ilgili aşağıdakilerin hangisinden yakınmamaktadır?
A Gençlerin duygularıyla oynanmasından gisy
BJürinin gençleri aşağılamasından
CAydınların destek vermesinden
Yetkililerin kayıtsız kalmasından
Gençlerde kalıcı bir yıkım oluşturmasından
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
32. Bir yarışma çıkmış televizyonda. Çarşaf çarşaf ilanlar- la pop star arıyorlarmış. Nice genç taze fidanı kırmak için dört juri -nereden yetki aldılarsa- geçiyorlar TV'nin karşısına, aşağıladıkça aşağılıyorlar gencecik yürekleri. Geleceğini burada gören insanların dünyasını başlarına yıkıyorlar. Çoğu genç, bu programlardan sonra bir daha kendine gelemiyor. Sanki kendileri böyle bir yarışma ile sanat dünyasına dâhil oldular. Yazık, böyle bir aşağı- lamaya muhatap olmak için binlerce genç, çaresizce koşuyor bu kurtların önüne! Bu uyduruk rating program- larına alet oluyorlar. Bir ülkenin gençleri ancak bu kadar küçültülebilir. Pek çok okumuşu, yazmışı, entelektüeli çanak tutuyor bunlara. Hassasiyetiyle övündüğümüz toplumdan bir Allah'ın kulu da buna sesini çıkarmıyor. Oysa yıkılan dünyalardaki tahribatı önlemek hepimizin görevi değil mi? Bu parçada yazar, söz konusu yarışma programıyla ilgili aşağıdakilerin hangisinden yakınmamaktadır? A Gençlerin duygularıyla oynanmasından gisy BJürinin gençleri aşağılamasından CAydınların destek vermesinden Yetkililerin kayıtsız kalmasından Gençlerde kalıcı bir yıkım oluşturmasından
36. Lisede gösterilen temel matematik için bile denir ya: "Bu
öğrendiklerimizi ileride kullanmayacağız ki..." Işte bu,
hatalı bir yaklaşımdır. Matematik her yerde, hemen her
dalda kullanılır. Sadece neyin nerede kullanılacağını
bilmek ve anlamak lazım. Bazı öğrenciler, tamamen
ezbere dayalı öğrenir çoğu şeyi. Mesela havuz
problemleriyle ilgili birkaç soru çeşidini görür, o soru
tiplerinin nasıl çözüleceğini ezberler. Sınavda aynı konuyla
ilgili farklı tip soru çıkınca kalem oynatamaz. Çünkü ilk
defa sınav esnasında düşünmeye başlar konu hakkında.
Bu noktada şunu diyebiliriz: Matematik, insanı çok kolay
ters köşe yapar fakat onunla biraz haşır neşir olundukça
insana farklı bakış açıları sağlar.
Bu parçadan matematikle ilgili olarak
1. Kullanım alanı geniştir.
II. Matematikte formülleri ezberlemek, başarının ön
koşuludur.
III. Genelde ezbere dayalı biçimde öğrenilmeye çalışılır.
IV. Kişiyi bazı açılardan geliştirir.
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) I ve II
B) I ve III
D) II ve IV
E) III ve IV
C) I ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
36. Lisede gösterilen temel matematik için bile denir ya: "Bu öğrendiklerimizi ileride kullanmayacağız ki..." Işte bu, hatalı bir yaklaşımdır. Matematik her yerde, hemen her dalda kullanılır. Sadece neyin nerede kullanılacağını bilmek ve anlamak lazım. Bazı öğrenciler, tamamen ezbere dayalı öğrenir çoğu şeyi. Mesela havuz problemleriyle ilgili birkaç soru çeşidini görür, o soru tiplerinin nasıl çözüleceğini ezberler. Sınavda aynı konuyla ilgili farklı tip soru çıkınca kalem oynatamaz. Çünkü ilk defa sınav esnasında düşünmeye başlar konu hakkında. Bu noktada şunu diyebiliriz: Matematik, insanı çok kolay ters köşe yapar fakat onunla biraz haşır neşir olundukça insana farklı bakış açıları sağlar. Bu parçadan matematikle ilgili olarak 1. Kullanım alanı geniştir. II. Matematikte formülleri ezberlemek, başarının ön koşuludur. III. Genelde ezbere dayalı biçimde öğrenilmeye çalışılır. IV. Kişiyi bazı açılardan geliştirir. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) I ve II B) I ve III D) II ve IV E) III ve IV C) I ve III
DENEME SINAVI 20
24.
Cahit Külebi, "şiir"i olan bir ozandır.
Biçimi, içeriği, imgesi, çağrışımı,
sözcük donanımı kendisinin olan
bir şiir yaratmıştır. Nice zamanlar-
dan bu zamanlara ulaşmasının ne-
deni budur. O şiirden bu şiire
atlayıp hiçbir yerde dikiş tuttura-
mayan ozanlardan olmadı Külebi.
Kırk yıllık şiir yaşamında şu ya da
bu akımın etkisinde kalmadı. Şiirin
olanakları ona ne sağladıysa onu
kullandı. İlk şiirlerindeki yalınlık,
içtenlik sürdü geldi 1970'lerin so-
nunda yarattığı şiir dünyasına. Hep
kendisine dönük şiirler yazdı.
Dünyaya yorumlar getirmek gibi bir
hevese kapılmadı. Ama dünya
onun şiirinde yorum kazandı. O,
şiirinde acı duyuyorsa dünya acılar
içindedir; seviniyorsa günlük
güneşliktir. Kendi yarattığı ne ise
odur şiir. Dünya da öyledir. Kendi
yarattığı boyutlar içinde yorum
kazanır. Nasıl başarır bir ozan,
kendi şiirinin dışına taşmayı; nasıl
başarır "şiir"i kendinin kılmayı...
Öfkeye, slogana kapılmadan,
nasıl, ağır akan nefti bir ırmak gibi
devinimsiz görünen bir iç devinim
kazandırır şiirine...
Yukarıdaki parçadan hareketle
Cahit Külebi ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi çıkarıla
maz?
25.
Kendisine özgü bir şiir anlayışı
oluşturduğu
LB Şiirin olanaklarını sonuna ka-
dar kullandığı
Kalıcılığı yakalayan bir ozan
olduğu
D) Mutluluk ve acıyı bir arada
yansıttığı
E) Şiirlerinde yansıttığı duygularla
dünyayı anlamlandırmaya ça-
lıştığı
Gü
sal
du
sa
m
ru
ill
Za
ki
C
r
414
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DENEME SINAVI 20 24. Cahit Külebi, "şiir"i olan bir ozandır. Biçimi, içeriği, imgesi, çağrışımı, sözcük donanımı kendisinin olan bir şiir yaratmıştır. Nice zamanlar- dan bu zamanlara ulaşmasının ne- deni budur. O şiirden bu şiire atlayıp hiçbir yerde dikiş tuttura- mayan ozanlardan olmadı Külebi. Kırk yıllık şiir yaşamında şu ya da bu akımın etkisinde kalmadı. Şiirin olanakları ona ne sağladıysa onu kullandı. İlk şiirlerindeki yalınlık, içtenlik sürdü geldi 1970'lerin so- nunda yarattığı şiir dünyasına. Hep kendisine dönük şiirler yazdı. Dünyaya yorumlar getirmek gibi bir hevese kapılmadı. Ama dünya onun şiirinde yorum kazandı. O, şiirinde acı duyuyorsa dünya acılar içindedir; seviniyorsa günlük güneşliktir. Kendi yarattığı ne ise odur şiir. Dünya da öyledir. Kendi yarattığı boyutlar içinde yorum kazanır. Nasıl başarır bir ozan, kendi şiirinin dışına taşmayı; nasıl başarır "şiir"i kendinin kılmayı... Öfkeye, slogana kapılmadan, nasıl, ağır akan nefti bir ırmak gibi devinimsiz görünen bir iç devinim kazandırır şiirine... Yukarıdaki parçadan hareketle Cahit Külebi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarıla maz? 25. Kendisine özgü bir şiir anlayışı oluşturduğu LB Şiirin olanaklarını sonuna ka- dar kullandığı Kalıcılığı yakalayan bir ozan olduğu D) Mutluluk ve acıyı bir arada yansıttığı E) Şiirlerinde yansıttığı duygularla dünyayı anlamlandırmaya ça- lıştığı Gü sal du sa m ru ill Za ki C r 414