Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

1. (1) Eşlerimiz, annelerimiz, kızlarımız evlerimizde
geleneksel yemeklerimizi yaşatadursun, profesyo-
nel mutfaklarda yemekleri aşçılar yapar. (II) Aşçı,
bugünün modern anlayışına göre bir sanatçıdır.
(III) Tıpkı bir ressam, heykeltıraş gibi malzemesini
iyi tanır. (IV) Bir üslubu vardır ve kendinden önceki-
leri kopya etmek yerine kendi eserlerini yaratır. (V)
Eserleri beğenilse de beğenilmese de bunu yaptık-
ça sanatçı olur, ünlenir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi-
sinde koşula bağlılık söz konusudur?
A) I.
B) II.
C) III.
_D)TV.
E) V.
3. (1) Fo
masir
fayda
ışıkta
kün
dan
Fırtın
rinde
murlu
üzere
Bu F
lerin
A) II.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. (1) Eşlerimiz, annelerimiz, kızlarımız evlerimizde geleneksel yemeklerimizi yaşatadursun, profesyo- nel mutfaklarda yemekleri aşçılar yapar. (II) Aşçı, bugünün modern anlayışına göre bir sanatçıdır. (III) Tıpkı bir ressam, heykeltıraş gibi malzemesini iyi tanır. (IV) Bir üslubu vardır ve kendinden önceki- leri kopya etmek yerine kendi eserlerini yaratır. (V) Eserleri beğenilse de beğenilmese de bunu yaptık- ça sanatçı olur, ünlenir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi- sinde koşula bağlılık söz konusudur? A) I. B) II. C) III. _D)TV. E) V. 3. (1) Fo masir fayda ışıkta kün dan Fırtın rinde murlu üzere Bu F lerin A) II.
D
-
|-
a
J.
8. Eskiden evler, savaş ve savunma
ve için, yüksek yamaçlara konduru-
klurdu. Bunlara ev değil, kule de-
the nirdi. Ama deniz özlemiyle maviye
in imrenişten ötürü yerlerinde dura-
nusumayarak, çam kokan nalınlarıyla,
de tingir mingir yokuş aşağıya seğirt-
smmişler. İki koyun gıcır gıcır çakılları
boyunca dizilmişler. Arkada kalan-
klar ayak uçlarına kalkarak öndeki
te kız kardeşlerinin omuzları üze-
erinden denize bakakalmışlar. Kimi
du cesur evler denize dalıp kayık ol-
no muşlar ve dalgalar üzerinde oy-
donaya güle, karadaki pısırık kız
kardeşleriyle alay etmişler. İşte
Sa bundan dolayı kayıklarla evlerin, bir
sede mandalina bahçelerinin sıkı fıkı
bir akrabalığı vardır.
mongin
svib
Bu parçanın anlatımında aşağı-
dakilerden hangisi yoktur?
A) Kişileştirmeye başvurma
B) Doğadan doğaya aktarma
bakilemelere yer verme
D) Neden-sonuç cümleleri kullanma
NE) Örneklemeden faydalanma
METAL
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
D - |- a J. 8. Eskiden evler, savaş ve savunma ve için, yüksek yamaçlara konduru- klurdu. Bunlara ev değil, kule de- the nirdi. Ama deniz özlemiyle maviye in imrenişten ötürü yerlerinde dura- nusumayarak, çam kokan nalınlarıyla, de tingir mingir yokuş aşağıya seğirt- smmişler. İki koyun gıcır gıcır çakılları boyunca dizilmişler. Arkada kalan- klar ayak uçlarına kalkarak öndeki te kız kardeşlerinin omuzları üze- erinden denize bakakalmışlar. Kimi du cesur evler denize dalıp kayık ol- no muşlar ve dalgalar üzerinde oy- donaya güle, karadaki pısırık kız kardeşleriyle alay etmişler. İşte Sa bundan dolayı kayıklarla evlerin, bir sede mandalina bahçelerinin sıkı fıkı bir akrabalığı vardır. mongin svib Bu parçanın anlatımında aşağı- dakilerden hangisi yoktur? A) Kişileştirmeye başvurma B) Doğadan doğaya aktarma bakilemelere yer verme D) Neden-sonuç cümleleri kullanma NE) Örneklemeden faydalanma METAL
Felsefe; düşünerek, düşünüleni söyleyip yazarak yara-
tılır. Düşünceler ve sözcükler, bir İtalyan soylusuyla
ilgili eski bir hikâyeyi anımsatıyor: Bu soylu kişi, denizi
hiç görmemiş birinin şaşkınlığına tanık olmak istemiş
ve taşralı yoksul bir halatçıyı alıp Napoli körfezine
götürmüş. Körfeze vardıklarında -gök ile denizin o
kocaman muhteşem mavi gülüşünün buluştuğu yerde-
yoksul halatçı; gözünü gemi direkleri, zincirler, halat ve
palamarlar yığınının ortasına dikmiş. Yüzü keyifli bir
inanmazlıkla aydınlanmış ve dayanamayarak "Ne çok
halat!" diye haykırmış. Felsefe tarihinin engin panora-
masına bir göz attığımızda biz de "Ne çok düşünce ve
sözcük!" diye haykırmaktan geri duramayız. Ama bütün
bu düşünceler ve sözcükler, bizi yaşamın ne olduğunu
anlamaya, ona gerçek anlamını vermenin en in yolunu
tutkuyla araştırmaya ve yaşamda nethicain duyulan
özleme yavaş yavaş iter. Felsefe, bize tarihteki korsan-
ların hiç bırakmadığı bir zenginlik zenginlik sunar. Bu,
paha biçilmez bir hazinedir.
waves
35. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A Kişilerin olay ve olgulara tepkileri, yaşantılan ile
paralellik gösterir.
B) Felsefe, düşünerek ve düşündüklerini
rak vücut bulur.
yazıya
yazıya ak
akta-
C) Felsefecilerin ulaşmak istediği asıl nokta, insanların
uzlaştığı ortak değerleri ortaya çıkarmaktır,
D) Felsefe tarihi, çok sayıda farklı düşünce ve kelime
barındırır.
E) Felsefenin zengin düşünce tarihi, kişide hayata karşı
belirginliği yakalama ve araştırma isteği uyandırır.
A) İkileme
B) Açıklama
C) Karşılaştırma
D) Tanık gösterme
E) Benzetme
36 Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Felsefe; düşünerek, düşünüleni söyleyip yazarak yara- tılır. Düşünceler ve sözcükler, bir İtalyan soylusuyla ilgili eski bir hikâyeyi anımsatıyor: Bu soylu kişi, denizi hiç görmemiş birinin şaşkınlığına tanık olmak istemiş ve taşralı yoksul bir halatçıyı alıp Napoli körfezine götürmüş. Körfeze vardıklarında -gök ile denizin o kocaman muhteşem mavi gülüşünün buluştuğu yerde- yoksul halatçı; gözünü gemi direkleri, zincirler, halat ve palamarlar yığınının ortasına dikmiş. Yüzü keyifli bir inanmazlıkla aydınlanmış ve dayanamayarak "Ne çok halat!" diye haykırmış. Felsefe tarihinin engin panora- masına bir göz attığımızda biz de "Ne çok düşünce ve sözcük!" diye haykırmaktan geri duramayız. Ama bütün bu düşünceler ve sözcükler, bizi yaşamın ne olduğunu anlamaya, ona gerçek anlamını vermenin en in yolunu tutkuyla araştırmaya ve yaşamda nethicain duyulan özleme yavaş yavaş iter. Felsefe, bize tarihteki korsan- ların hiç bırakmadığı bir zenginlik zenginlik sunar. Bu, paha biçilmez bir hazinedir. waves 35. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A Kişilerin olay ve olgulara tepkileri, yaşantılan ile paralellik gösterir. B) Felsefe, düşünerek ve düşündüklerini rak vücut bulur. yazıya yazıya ak akta- C) Felsefecilerin ulaşmak istediği asıl nokta, insanların uzlaştığı ortak değerleri ortaya çıkarmaktır, D) Felsefe tarihi, çok sayıda farklı düşünce ve kelime barındırır. E) Felsefenin zengin düşünce tarihi, kişide hayata karşı belirginliği yakalama ve araştırma isteği uyandırır. A) İkileme B) Açıklama C) Karşılaştırma D) Tanık gösterme E) Benzetme 36 Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
8. (1) Anadolu'nun, tarihe gahitlik yapmış kadim kentlerinden
biri Hasankeyf. (II) "Uygarlıklar kenti" ya da "Mezopotam-
ya'nın mağaralar başkenti olarak da anılıyor. (III) Yüzyıllar
önce insan emeği ile kayalara dantel gibi işlenen Güneydo-
gu'nun Efes'idir Hasankeyf. (IV) Binlerce yılın tozu topragina
göğüs germiş, istilalar görmüş bağrı yanık bir kent Hasan-
keyf. (V) Ne Haçlı Seferleri ne Moğolların saldınları ne de
Timur'un Anadolu'yu istila etmesi Hasankeyf'i yok etmiş.
Hasankeyf'in anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış
cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi
yanlıştır?
1. cümlede, birçok olaya tanık olmasından söz edilmiştir.
B II. cümlede, günümüzde nasıl anildiği anlatılmıştır.
1, C) III. cümlede, Efes'ten farklı olduğu söylenmiştir.
C
W. cümlede, çok acı ve sıkıntı çektiği vurgulanmıştır.
EV. cümlede, her şeye rağmen ayakta kalabildiği belirtil-
miştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. (1) Anadolu'nun, tarihe gahitlik yapmış kadim kentlerinden biri Hasankeyf. (II) "Uygarlıklar kenti" ya da "Mezopotam- ya'nın mağaralar başkenti olarak da anılıyor. (III) Yüzyıllar önce insan emeği ile kayalara dantel gibi işlenen Güneydo- gu'nun Efes'idir Hasankeyf. (IV) Binlerce yılın tozu topragina göğüs germiş, istilalar görmüş bağrı yanık bir kent Hasan- keyf. (V) Ne Haçlı Seferleri ne Moğolların saldınları ne de Timur'un Anadolu'yu istila etmesi Hasankeyf'i yok etmiş. Hasankeyf'in anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? 1. cümlede, birçok olaya tanık olmasından söz edilmiştir. B II. cümlede, günümüzde nasıl anildiği anlatılmıştır. 1, C) III. cümlede, Efes'ten farklı olduğu söylenmiştir. C W. cümlede, çok acı ve sıkıntı çektiği vurgulanmıştır. EV. cümlede, her şeye rağmen ayakta kalabildiği belirtil- miştir.
7.
(
Insan, iyiliği unutur mu hiç? Yeter ki iyilik, onun hissede
ceği kadar saf ve temiz olsun. Hafıza, bir yolunu bulur
da yıllar önce yapılmış bir iyiliği anımsar. Kişi, elinden
gelirse bir yolunu bulur da iyiliğe karşılık verir. Nice
insan, iyiliğinin unutulduğunu düşünmüş de o iyilik bir
yolunu bulmuş, yıllar sonra kapısına gelmiş, kendisini
karşılığı ile hatırlatmıştır.
Ağır bir trafik kazası geçirmişti. Yaralıydı, adını dahi bil-
mediği bir kentin hastanesinde yoğun bakımda yatıyor
du. "Beyefendi, iyisiniz, gözleriniz açın, lütfen!" diyerek
ona umut ve cesaret veren ses, pek yabancı değildi.
Ağrılar içinde gözlerini açtığında karşısında beyaz giy-
siler içinde duran genç kadını tanımamıştı. Kadın, "Ben
Nuran, efendim! Hani, okuttuğunuz Nuran!" deyince
ancak hatırlayabilmişti. Bir daha karşılaşacağını hiç dü-
şünmeden yıllar önce yoksul bir kız çocuğunun bütün
eğitim masraflarını karşılamıştı. Şimdi o iyiliği hemşire
olmuş, o henüz adını öğrenmediği kentte, en zor anın-
da, ona kol kanat germişti. Öyle ya! Kim, iyiliğin karşı-
lıksız kalacağını söyleyebilir ki?
Bu iki parça ile ilgili olarak;
1. Anlatım biçimleri farklı da olsa aynı ana düşünceyi dile
getirmektedirler.
II. Anlatım biçimleri aynı olduğu gibi ana düşünceleri de
aynıdır.
III. Anlatım biçimleri farklı olduğu gibi ana düşünceleri de
farklıdır.
yargılarından hangisi doğrudur?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve II
C) Yalnız III
E) I ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. ( Insan, iyiliği unutur mu hiç? Yeter ki iyilik, onun hissede ceği kadar saf ve temiz olsun. Hafıza, bir yolunu bulur da yıllar önce yapılmış bir iyiliği anımsar. Kişi, elinden gelirse bir yolunu bulur da iyiliğe karşılık verir. Nice insan, iyiliğinin unutulduğunu düşünmüş de o iyilik bir yolunu bulmuş, yıllar sonra kapısına gelmiş, kendisini karşılığı ile hatırlatmıştır. Ağır bir trafik kazası geçirmişti. Yaralıydı, adını dahi bil- mediği bir kentin hastanesinde yoğun bakımda yatıyor du. "Beyefendi, iyisiniz, gözleriniz açın, lütfen!" diyerek ona umut ve cesaret veren ses, pek yabancı değildi. Ağrılar içinde gözlerini açtığında karşısında beyaz giy- siler içinde duran genç kadını tanımamıştı. Kadın, "Ben Nuran, efendim! Hani, okuttuğunuz Nuran!" deyince ancak hatırlayabilmişti. Bir daha karşılaşacağını hiç dü- şünmeden yıllar önce yoksul bir kız çocuğunun bütün eğitim masraflarını karşılamıştı. Şimdi o iyiliği hemşire olmuş, o henüz adını öğrenmediği kentte, en zor anın- da, ona kol kanat germişti. Öyle ya! Kim, iyiliğin karşı- lıksız kalacağını söyleyebilir ki? Bu iki parça ile ilgili olarak; 1. Anlatım biçimleri farklı da olsa aynı ana düşünceyi dile getirmektedirler. II. Anlatım biçimleri aynı olduğu gibi ana düşünceleri de aynıdır. III. Anlatım biçimleri farklı olduğu gibi ana düşünceleri de farklıdır. yargılarından hangisi doğrudur? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız III E) I ve III
a'ya
me
lara
mel
arın
ştir.
rsa
na-
la-
ne
6
Palme Yayınevi
21. I. Metin
Bir sabah uyurken bir anda gözlerin faktaşı gibi açılır.
Buz gibi bir odadasındır, sıkıntılı bir uykuda, bir de-
nizin ortasında yapayalnız kalmış gibi. Önceki günün
ağırlığı içindedir. Masanda onlarca not kâğıdı, renk
renk kalemler... Perde çekili. Nesneler dağınık ama
bu dağınıklık içinde bir düzen var sanki.
II. Metin
Öğle sıcağı çatır çatır ederken sudan çıktılar. Suyun
kıyısında bir top, kapkara yeşil, bir böğürtlen çalısı
vardı. Hemencecik onun altına sokuldular. Çalının
altı karanlık, ıslaktı. Bir mağara serinliğindeydi. İste-
seler burada günlerce kalabilirlerdi. Canları istiyordu
ya, gözlerine yediremiyorlardı.
Bu iki metnin anlatımında;
1. Olayları oluş sırasına göre verme
II. Niteleyici sözcükler kullanma
III. Benzetmeden yararlanma
özelliklerinden hangileri ortaktır?
A) Yalnız T
B) Yalnız II
D) I ve II
C) Yalnız
El ve III
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
a'ya me lara mel arın ştir. rsa na- la- ne 6 Palme Yayınevi 21. I. Metin Bir sabah uyurken bir anda gözlerin faktaşı gibi açılır. Buz gibi bir odadasındır, sıkıntılı bir uykuda, bir de- nizin ortasında yapayalnız kalmış gibi. Önceki günün ağırlığı içindedir. Masanda onlarca not kâğıdı, renk renk kalemler... Perde çekili. Nesneler dağınık ama bu dağınıklık içinde bir düzen var sanki. II. Metin Öğle sıcağı çatır çatır ederken sudan çıktılar. Suyun kıyısında bir top, kapkara yeşil, bir böğürtlen çalısı vardı. Hemencecik onun altına sokuldular. Çalının altı karanlık, ıslaktı. Bir mağara serinliğindeydi. İste- seler burada günlerce kalabilirlerdi. Canları istiyordu ya, gözlerine yediremiyorlardı. Bu iki metnin anlatımında; 1. Olayları oluş sırasına göre verme II. Niteleyici sözcükler kullanma III. Benzetmeden yararlanma özelliklerinden hangileri ortaktır? A) Yalnız T B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız El ve III Diğer sayfaya geçiniz.
TÜRKÇE TESTİ
enç insanlar,
Anlatılanlara
ar. (III) Bu da
si gerektiği-
Bir başka
çim ve söy-
aktığımızda
oruz.
Cadaki nu-
ağıdakiler-
z edilmiş-
verildiği
ğin nede-
yakala-
eleştir-
Eli şiir
ansit-
smet
Palme Yayınevi
DENEME 2
(1) Eskiden internet ve televizyonun hayatımızda y
almadığından çizgi roman, halkın en çok rağbet et-
tiği günlük eğlence aracıydı. (II) O dönemlerde tüke-
tim günümüzdeki kadar hızlı olmadığından insanlar
çok sayfalı çizgi romanları günlere yayarak okuyor-
du. (III) Ancak belli bir kalitenin üzerindeki ürünlerin
alıcı bulduğu o dönemlerde, okuma alışkanlığı da
günümüzle kıyaslanmayacak kadar çoktu. (IV) Çizgi
roman insanların hem görsel ve kurgusal ihtiyaçla-
rını hem de okuma isteklerini karşılıyordu. Çizgi
roman bu yüzden benzeri faaliyetler içinde tüketim
sirkülasyonu en yoğun üründü.
Çizgi roman hakkında değerlendirmelerin yapıl-
dığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
yer
A) 1. cümlede, geçmiş dönemde hangi nedenden
dolayı ilgi duyulduğu dile getirilmiştir.
. cümlede, en çok okunan tür olma özelliğini na-
sıl kazandığı ifade edilmiştir.
C) III. cümlede, geçmiş dönemde nitelikli bir okur
kitlesinin bulunduğu vurgulanmıştır.
DY IV. cümlede, okurların beklentilerine cevap ve-
ren bir yapısı olduğu söylenmiştir.
cümlede, tüketim döngüsünde ön planda ol-
masının sebebi açıklanmıştır.
00
8
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TÜRKÇE TESTİ enç insanlar, Anlatılanlara ar. (III) Bu da si gerektiği- Bir başka çim ve söy- aktığımızda oruz. Cadaki nu- ağıdakiler- z edilmiş- verildiği ğin nede- yakala- eleştir- Eli şiir ansit- smet Palme Yayınevi DENEME 2 (1) Eskiden internet ve televizyonun hayatımızda y almadığından çizgi roman, halkın en çok rağbet et- tiği günlük eğlence aracıydı. (II) O dönemlerde tüke- tim günümüzdeki kadar hızlı olmadığından insanlar çok sayfalı çizgi romanları günlere yayarak okuyor- du. (III) Ancak belli bir kalitenin üzerindeki ürünlerin alıcı bulduğu o dönemlerde, okuma alışkanlığı da günümüzle kıyaslanmayacak kadar çoktu. (IV) Çizgi roman insanların hem görsel ve kurgusal ihtiyaçla- rını hem de okuma isteklerini karşılıyordu. Çizgi roman bu yüzden benzeri faaliyetler içinde tüketim sirkülasyonu en yoğun üründü. Çizgi roman hakkında değerlendirmelerin yapıl- dığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? yer A) 1. cümlede, geçmiş dönemde hangi nedenden dolayı ilgi duyulduğu dile getirilmiştir. . cümlede, en çok okunan tür olma özelliğini na- sıl kazandığı ifade edilmiştir. C) III. cümlede, geçmiş dönemde nitelikli bir okur kitlesinin bulunduğu vurgulanmıştır. DY IV. cümlede, okurların beklentilerine cevap ve- ren bir yapısı olduğu söylenmiştir. cümlede, tüketim döngüsünde ön planda ol- masının sebebi açıklanmıştır. 00 8
ka-
öz-
sini,
lan
eri,
e-
en
28.
TYT / Türkçe
TÜRKÇE TESTİ
1. Yalnızca tüketici sayısı artmıyor, tüketim ürün-
lerinin yelpazesi de genişlemeye devam ediyor.
II. Bugün insanlar için ekonomik değeri olan her
şey, bir tüketim nesnesine dönüşüyor.
III. Dünyada hâlâ açlık, yoksulluk ve kıtlık var.
IV bu nesnelere davet her yanda ve üstelik çok
cazip tekliflerle tüketiciye sunuluyor.
V. Bunun yanında lüks denilecek seviyede tüke-
tim yapan toplumların sayısı gittikçe artmakta.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangi-
si baştan dördüncü olur?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
DENEME 2
30. Tezer Özlü, her şeyden önce, yeni bir roman ve öykü
biçimi yaratan bir yazardı. Yazdığı her satırla insa-
nı yaşama yabancılaştıran tüm toplumsal değerleri
alaşağı ederken ona hep acı veren bu değerlerin yı-
kıntısından güneşler doğurdu. Üstelik de bunu hiç
de öğretici yazar, büyük yazar havalarına bürünme-
den gerçekleştirdi. Onun sanatı saydamdır. Çağ dışı
esrarlı felsefelere, yapay belirsizliklere dayanan bir
metin değildir. Tezer yazdığı gibi yaşayan, yaşadığı
gibi yazan bir sanatçıydı.
Bu parçadan, Tezer Özlü'yle ilgili olarak aşağıda-
ki yargılardan hangisi çıkarılamaz?
(A) Her ortamda kendi doğrularını dile getirmekte
geri durmamıştır.
BEserlerinde toplumsal değerleri eleştirel bir ya
Yaşımla ele almıştır.
C) Eserleriyle hayatı paralellik göstermektedir.
birden
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ka- öz- sini, lan eri, e- en 28. TYT / Türkçe TÜRKÇE TESTİ 1. Yalnızca tüketici sayısı artmıyor, tüketim ürün- lerinin yelpazesi de genişlemeye devam ediyor. II. Bugün insanlar için ekonomik değeri olan her şey, bir tüketim nesnesine dönüşüyor. III. Dünyada hâlâ açlık, yoksulluk ve kıtlık var. IV bu nesnelere davet her yanda ve üstelik çok cazip tekliflerle tüketiciye sunuluyor. V. Bunun yanında lüks denilecek seviyede tüke- tim yapan toplumların sayısı gittikçe artmakta. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangi- si baştan dördüncü olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. DENEME 2 30. Tezer Özlü, her şeyden önce, yeni bir roman ve öykü biçimi yaratan bir yazardı. Yazdığı her satırla insa- nı yaşama yabancılaştıran tüm toplumsal değerleri alaşağı ederken ona hep acı veren bu değerlerin yı- kıntısından güneşler doğurdu. Üstelik de bunu hiç de öğretici yazar, büyük yazar havalarına bürünme- den gerçekleştirdi. Onun sanatı saydamdır. Çağ dışı esrarlı felsefelere, yapay belirsizliklere dayanan bir metin değildir. Tezer yazdığı gibi yaşayan, yaşadığı gibi yazan bir sanatçıydı. Bu parçadan, Tezer Özlü'yle ilgili olarak aşağıda- ki yargılardan hangisi çıkarılamaz? (A) Her ortamda kendi doğrularını dile getirmekte geri durmamıştır. BEserlerinde toplumsal değerleri eleştirel bir ya Yaşımla ele almıştır. C) Eserleriyle hayatı paralellik göstermektedir. birden
8
Palme Yayınevi
E Yarattığım
danlıktan kurtarırım.
27. Galeano'nun eserlerinde söz kıymetlidir. Bir savaş-
çının silahındaki sınırlı kurşun kadar kıymetli. Boşa
atılmaması gereken her mermi gibi söz de yerinde
ve yeterince kullanılmalıdır. Ne daha az ne daha
çok... O yüzden onun yazılarını okuduğunuzda çıka-
rılabilecek tek cümle, tek bir sözcük bulamazsınız.
O yüzden onun kitaplarını okurken her satırın altını
çizmek istersiniz.
mi sıra-
Bu parçada söz konusu yazarın anlatımındaki
hangi nitelik özellikle vurgulanmıştır?
A) Acikk
B) Duruluk
DYEtkileyicilik
Akıcılık
Yalınlık
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8 Palme Yayınevi E Yarattığım danlıktan kurtarırım. 27. Galeano'nun eserlerinde söz kıymetlidir. Bir savaş- çının silahındaki sınırlı kurşun kadar kıymetli. Boşa atılmaması gereken her mermi gibi söz de yerinde ve yeterince kullanılmalıdır. Ne daha az ne daha çok... O yüzden onun yazılarını okuduğunuzda çıka- rılabilecek tek cümle, tek bir sözcük bulamazsınız. O yüzden onun kitaplarını okurken her satırın altını çizmek istersiniz. mi sıra- Bu parçada söz konusu yazarın anlatımındaki hangi nitelik özellikle vurgulanmıştır? A) Acikk B) Duruluk DYEtkileyicilik Akıcılık Yalınlık Diğer sayfaya geçiniz.
ar
de
E
8
B
1
R
1
R
B
1
1
W
7. Ne derseniz deyin, ne düşünürseniz düşünün yaşamak de-
nen bu işin sırrına vakıf olamazsınız. İnsanoğlu, milyarlarca
yıldır yaşıyor, hepsi bir iz bir ses bırakmadı mı geriye? Peki
sizler tüm bu izlere tüm bu seslere bakarak ne kadarına
hakim olabilirsiniz bu bilmecenin?
Verilen paragrafta altı çizili sözler arasındaki anlam
AFECTIONERERS
ilişkileri aşağıdakilerden hangisinde vardır?
L
A) Bu davranışınızla beni çok mutlu ettiniz, bu iyiliğinizi asla
unutmayacağım.
B) Genç adam, getirilen hediyeyi açınca, dondu kaldı.
C) Dünden bugüne neler değişmedi ki hayatımızda, neler-
den vazgeçmedik ki?
D) Bu yaşadıkların aklında bir yer etmeli, bu sana ders ol-
sun.
E) Bir daha ne ararım ne sorarım seni. Bu yaptığını hazmet-
mem mümkün değil.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ar de E 8 B 1 R 1 R B 1 1 W 7. Ne derseniz deyin, ne düşünürseniz düşünün yaşamak de- nen bu işin sırrına vakıf olamazsınız. İnsanoğlu, milyarlarca yıldır yaşıyor, hepsi bir iz bir ses bırakmadı mı geriye? Peki sizler tüm bu izlere tüm bu seslere bakarak ne kadarına hakim olabilirsiniz bu bilmecenin? Verilen paragrafta altı çizili sözler arasındaki anlam AFECTIONERERS ilişkileri aşağıdakilerden hangisinde vardır? L A) Bu davranışınızla beni çok mutlu ettiniz, bu iyiliğinizi asla unutmayacağım. B) Genç adam, getirilen hediyeyi açınca, dondu kaldı. C) Dünden bugüne neler değişmedi ki hayatımızda, neler- den vazgeçmedik ki? D) Bu yaşadıkların aklında bir yer etmeli, bu sana ders ol- sun. E) Bir daha ne ararım ne sorarım seni. Bu yaptığını hazmet- mem mümkün değil.
arayışı yüzullardır
an çalışmar 1980
oleküllerinin uçarin-
şkin ilk araştırmalar
plikleri, her bir hüc-
ç kez bölündüğünü
ik iyice kısalıp yok.
Sonsuz gençliğe
macıları, telomerin
değiştirmenin bir
edir.
a aşağıdakilerin
güne
V
10
TÜRKÇE TESTİ
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Mağara ressamlığının en ünlü örneği Güney Fransa'daki
Lascaux mağarasında yer almaktadır. Lascaux'nun duvar
larını süsleyen ellerin Magdalenion ressamlarına ait olduğu
düşünülmektedir. Bu ressamlar, sanatta ve alet yapımında
diewodo
çalışıyorlar taş
günümüzden binlerce yıl öncesinin fasini temsil ediyor-
du. Mağara ressamları, olabilecek en pacit malzemelerle
taş aletler, çakmak taşları kemikler ve yosun-
dan yaptıkları fırçalan kullanıyorlardı. Paletlerinde ise faz-
la renk seçeneği yoktu ve resimleri için siyah, kırmızı ve
saridan yararlanıyorlardı. Bugüne ulaşabilen bazı mineral
kökenli renk pigmentleri; topraktaki demir oksit, manganez
ve kömürden elde edilmişti.
Resimlerde öne çıkan temalar ise hayvanlar insanlar ve
soyut sembollerdi. Ayrıca mağaranın fiziksel özelliğinden
dolayı resimlerin hareket halindeymiş hissi vermesi, res-
samların eserlerini daha da ilginç kılıyordu. Ünlü İspanyol
ressam Pablo Picasso, Lascaux'yu gezdikten sonra "Son
on bin yılda biz ressamlar yeni hiçbir şey öğrenememişiz."
demişti.
35. Bu parçadan hareketle Magdalenion ressamları ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Eserleri döneminin ötesinde de takdir görmüştür.
B) Canlı kalıntılarını araç gereç olarak kullanmışlardır.
C Kullandıklan renklerin bazılarını doğadan elde etmişlerdir.
D) Resim sanatında yeni tekniklerin öncüsü olmuşlardır.
E) El becerisi gerektiren uğraşlarda ustalaşmışlardır.
36 Bu parçadaki altı çizili cümleyle anlatılmak istenen aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Modern ressamların soyut semboller üzerine yoğunlaş-
madığı
Resim sanatında uzun süre herhangi bir önemli geliş-
menin yaşanmadığı
C) Doğayı yansıtmada ilkel ve modern resimlerin yıllarca
eş değer sayıldığı
Resim sanatına bakışın dönemsel farklılıklar gösterme-
diği
É) Günümüz ressamlarının mağara resim sanatından etki-
lendiği
Diğer sayfaya geçiniz.
202
37
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
arayışı yüzullardır an çalışmar 1980 oleküllerinin uçarin- şkin ilk araştırmalar plikleri, her bir hüc- ç kez bölündüğünü ik iyice kısalıp yok. Sonsuz gençliğe macıları, telomerin değiştirmenin bir edir. a aşağıdakilerin güne V 10 TÜRKÇE TESTİ 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Mağara ressamlığının en ünlü örneği Güney Fransa'daki Lascaux mağarasında yer almaktadır. Lascaux'nun duvar larını süsleyen ellerin Magdalenion ressamlarına ait olduğu düşünülmektedir. Bu ressamlar, sanatta ve alet yapımında diewodo çalışıyorlar taş günümüzden binlerce yıl öncesinin fasini temsil ediyor- du. Mağara ressamları, olabilecek en pacit malzemelerle taş aletler, çakmak taşları kemikler ve yosun- dan yaptıkları fırçalan kullanıyorlardı. Paletlerinde ise faz- la renk seçeneği yoktu ve resimleri için siyah, kırmızı ve saridan yararlanıyorlardı. Bugüne ulaşabilen bazı mineral kökenli renk pigmentleri; topraktaki demir oksit, manganez ve kömürden elde edilmişti. Resimlerde öne çıkan temalar ise hayvanlar insanlar ve soyut sembollerdi. Ayrıca mağaranın fiziksel özelliğinden dolayı resimlerin hareket halindeymiş hissi vermesi, res- samların eserlerini daha da ilginç kılıyordu. Ünlü İspanyol ressam Pablo Picasso, Lascaux'yu gezdikten sonra "Son on bin yılda biz ressamlar yeni hiçbir şey öğrenememişiz." demişti. 35. Bu parçadan hareketle Magdalenion ressamları ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Eserleri döneminin ötesinde de takdir görmüştür. B) Canlı kalıntılarını araç gereç olarak kullanmışlardır. C Kullandıklan renklerin bazılarını doğadan elde etmişlerdir. D) Resim sanatında yeni tekniklerin öncüsü olmuşlardır. E) El becerisi gerektiren uğraşlarda ustalaşmışlardır. 36 Bu parçadaki altı çizili cümleyle anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Modern ressamların soyut semboller üzerine yoğunlaş- madığı Resim sanatında uzun süre herhangi bir önemli geliş- menin yaşanmadığı C) Doğayı yansıtmada ilkel ve modern resimlerin yıllarca eş değer sayıldığı Resim sanatına bakışın dönemsel farklılıklar gösterme- diği É) Günümüz ressamlarının mağara resim sanatından etki- lendiği Diğer sayfaya geçiniz. 202 37
Paragraf
25. Bu anlatım tutumunda, anlatıcı kendi eğilimlerini ele
vermez. Burada anlatıcı, olaylar ve kişileri sadece
seyretmekle yetinir. Kişilere ve olaylara dışarıdan ve
uzaktan bakan sabit bir bakış açısına sahiptir. Tip-
ki bir kamera ya da bir fotoğraf makinesi gibi gör-
düklerini, işittiklerini, kişilerin iç dünyalarına girme-
den anlatır. Bu anlatımın kullanıldığı metinlerde okur,
kişilerin duygularını, güdülerini onların davranışla-
rından çıkarır. Bu tür anlatım bir yandan gerçekçili-
ği öne çıkarır, öte yandan roman kişilerinin içsel ça-
tışmalarına yer vermez.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen
anlatım tutumuna örnek gösterilemez?
A) Yatağa sırt üstü uzandı. Gözünü tavanda, du-
varlarda gezdirdi. Tavan sineklerle doluydu. Am-
pulün altında demirden bir kafes... Sinek pislik-
leriyle kirlenmiş. Bulantı verici, pis, sarı bir ışık
yayıyordu. Dışarıya bakan pencere, kapı, am-
pul, parmaklıklar...
B) Gölün suyu yeşilimsi bir renkteydi kıyılarda. Orta-
lara doğru koyulaşıyor, hemen hemen kapkara bir
renk alıyordu. Kıyısında saz falan yoktu. Bütün çev-
re iri kayalarla kaplıydı. Kar daha erimemiş oldu-
ğundan hiçbir yeşillik görülmüyordu.
CBu, insana hayranlık veren kentimizin en güzel
yapısının önüne vardığımda büyük saat dokuzu
vuruyordu. Mermer giriş merdivenlerini çıktım;
büyük kapıyı geçip içeriye adımımı attığımda
önümde büyük bir boşluğun açıldığını gördüm.
Loş, sınırsız diyebileceğim, tek sözcükle, kor-
kunç bir boşluk ve bu boşluğun tamamlayıcısı,
mutlak bir sessizlik...
LİMİT
D) Giysilerle ağırlıkların yüklendiği üç katır, üç oğ-
tun yönetiminde, önden gitti. Sonra anne ile kı-
zı dördüncü bir katıra binerek yola düzüldüler.
Baba, aileyi inişin başına kadar geçirecek olan
iki bekçiyle birlikte arkadan geliyordu.
YAYINLARI
E) Spor ayakkabılarını giydi. Bağcıklarını tek tek si-
kıştırdı, bağladı. Ayakkabısı yumuşaktı ve aya-
ğına tam oturuyordu. Kapıyı kapattı. Kilidi çevi-
rirken karşı dairenin kapısının açıldığını duydu.
Selam vermek üzere döndü.
26
ce
ilg
Ka
ma
ola
la
ke
la
ki
EEE
26. B
27.
||
IV
if
F
C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Paragraf 25. Bu anlatım tutumunda, anlatıcı kendi eğilimlerini ele vermez. Burada anlatıcı, olaylar ve kişileri sadece seyretmekle yetinir. Kişilere ve olaylara dışarıdan ve uzaktan bakan sabit bir bakış açısına sahiptir. Tip- ki bir kamera ya da bir fotoğraf makinesi gibi gör- düklerini, işittiklerini, kişilerin iç dünyalarına girme- den anlatır. Bu anlatımın kullanıldığı metinlerde okur, kişilerin duygularını, güdülerini onların davranışla- rından çıkarır. Bu tür anlatım bir yandan gerçekçili- ği öne çıkarır, öte yandan roman kişilerinin içsel ça- tışmalarına yer vermez. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen anlatım tutumuna örnek gösterilemez? A) Yatağa sırt üstü uzandı. Gözünü tavanda, du- varlarda gezdirdi. Tavan sineklerle doluydu. Am- pulün altında demirden bir kafes... Sinek pislik- leriyle kirlenmiş. Bulantı verici, pis, sarı bir ışık yayıyordu. Dışarıya bakan pencere, kapı, am- pul, parmaklıklar... B) Gölün suyu yeşilimsi bir renkteydi kıyılarda. Orta- lara doğru koyulaşıyor, hemen hemen kapkara bir renk alıyordu. Kıyısında saz falan yoktu. Bütün çev- re iri kayalarla kaplıydı. Kar daha erimemiş oldu- ğundan hiçbir yeşillik görülmüyordu. CBu, insana hayranlık veren kentimizin en güzel yapısının önüne vardığımda büyük saat dokuzu vuruyordu. Mermer giriş merdivenlerini çıktım; büyük kapıyı geçip içeriye adımımı attığımda önümde büyük bir boşluğun açıldığını gördüm. Loş, sınırsız diyebileceğim, tek sözcükle, kor- kunç bir boşluk ve bu boşluğun tamamlayıcısı, mutlak bir sessizlik... LİMİT D) Giysilerle ağırlıkların yüklendiği üç katır, üç oğ- tun yönetiminde, önden gitti. Sonra anne ile kı- zı dördüncü bir katıra binerek yola düzüldüler. Baba, aileyi inişin başına kadar geçirecek olan iki bekçiyle birlikte arkadan geliyordu. YAYINLARI E) Spor ayakkabılarını giydi. Bağcıklarını tek tek si- kıştırdı, bağladı. Ayakkabısı yumuşaktı ve aya- ğına tam oturuyordu. Kapıyı kapattı. Kilidi çevi- rirken karşı dairenin kapısının açıldığını duydu. Selam vermek üzere döndü. 26 ce ilg Ka ma ola la ke la ki EEE 26. B 27. || IV if F C
36. Lisede gösterilen temel matematik için bile denir ya: "Bu
öğrendiklerimizi ileride kullanmayacağız ki..." İşte bu,
hatalı bir yaklaşımdır. Matematik her yerde, hemen her
dalda kullanılır. Sadece neyin nerede kullanılacağını
bilmek ve anlamak lazım. Bazı öğrenciler, tamamen
ezbere dayalı öğrenir çoğu şeyi. Mesela havuz
problemleriyle ilgili birkaç soru çeşidini görür, o soru
tiplerinin nasıl çözüleceğini ezberler. Sınavda aynı konuyla
ilgili farklı tip soru çıkınca kalem oynatamaz. Çünkü ilk
defa sınav esnasında düşünmeye başlar konu hakkında.
Bu noktada şunu diyebiliriz: Matematik, insanı çok kolay
ters köşe yapar fakat onunla biraz haşır neşir olundukça
insana farklı bakış açıları sağlar.
Bu parçadan matematikle ilgili olarak
V.K
Kullanım alanı geniştir.
@
II. Matematikte formülleri ezberlemek, başarının ön
koşuludur.
III. Genelde ezbere dayalı biçimde öğrenilmeye çalışılır.
IV. Kişiyi bazı açılardan geliştirir.
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
AI ve Il
B ve III
D) II ve IV
E) III ve IV
C) II ve III
Ye
çı
B
Ja
tu
S
k
F
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
36. Lisede gösterilen temel matematik için bile denir ya: "Bu öğrendiklerimizi ileride kullanmayacağız ki..." İşte bu, hatalı bir yaklaşımdır. Matematik her yerde, hemen her dalda kullanılır. Sadece neyin nerede kullanılacağını bilmek ve anlamak lazım. Bazı öğrenciler, tamamen ezbere dayalı öğrenir çoğu şeyi. Mesela havuz problemleriyle ilgili birkaç soru çeşidini görür, o soru tiplerinin nasıl çözüleceğini ezberler. Sınavda aynı konuyla ilgili farklı tip soru çıkınca kalem oynatamaz. Çünkü ilk defa sınav esnasında düşünmeye başlar konu hakkında. Bu noktada şunu diyebiliriz: Matematik, insanı çok kolay ters köşe yapar fakat onunla biraz haşır neşir olundukça insana farklı bakış açıları sağlar. Bu parçadan matematikle ilgili olarak V.K Kullanım alanı geniştir. @ II. Matematikte formülleri ezberlemek, başarının ön koşuludur. III. Genelde ezbere dayalı biçimde öğrenilmeye çalışılır. IV. Kişiyi bazı açılardan geliştirir. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? AI ve Il B ve III D) II ve IV E) III ve IV C) II ve III Ye çı B Ja tu S k F
13. Hatıralarımı yazmak niyetinde değilim. Onlar benden baş-
ka kimi ilgilendirir ki? Öyle büyük işler görmüş insanların
yanında uzun uzun bulunmadım. Hatıralarımın bence -be-
nim oldukları için- kıymetleri ne kadar büyük olursa olsun
başkalarını, belki en yakınlarımı bile cezbedemeyeceğini
biliyorum. Anlatacak olursam onların kimsede merak uyan-
dırmadığını görünce değerlerinden yani kendi değerimden
şüphelenmek tehlikesini göze almak istemiyorum.
Böyle düşünen biri için aşağıdakilerden hangisi söyle-
nebilir?
A) Her yapıtını çok okunma kaygısıyla yazan
BY Yazdıklarının tamamen kurguya dayanması gerektiği-
ne inanan
Yaşadıklarını önemsiz gördüğünden yazıya aktarmak
istemeyen
Sanatın nitelikli yapıtlarla var olacağına inanan
E) Özgün olmak için yapıtlarında yaşamından izlere yer
vermeyen
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
13. Hatıralarımı yazmak niyetinde değilim. Onlar benden baş- ka kimi ilgilendirir ki? Öyle büyük işler görmüş insanların yanında uzun uzun bulunmadım. Hatıralarımın bence -be- nim oldukları için- kıymetleri ne kadar büyük olursa olsun başkalarını, belki en yakınlarımı bile cezbedemeyeceğini biliyorum. Anlatacak olursam onların kimsede merak uyan- dırmadığını görünce değerlerinden yani kendi değerimden şüphelenmek tehlikesini göze almak istemiyorum. Böyle düşünen biri için aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? A) Her yapıtını çok okunma kaygısıyla yazan BY Yazdıklarının tamamen kurguya dayanması gerektiği- ne inanan Yaşadıklarını önemsiz gördüğünden yazıya aktarmak istemeyen Sanatın nitelikli yapıtlarla var olacağına inanan E) Özgün olmak için yapıtlarında yaşamından izlere yer vermeyen
GRAF YORUMU
u bi-
mak
erde
faz
oda
gun
se-
ne
der
sa-
da
u
3. Mitler, insanoğlunun en gizli korkularını, özlemleri-
ni dile getiren ilk edebi eserlerdir. Bunlar, çağlar
boyunca, değişe değişe yolculuklarını bugünlere
kadar sürdürmüş, başka kurgularla başka kahra-
manlarla yenilenerek insanoğlunun belleğine ka-
zınmıştır. Kimi ulusların mitolojileri olmasaydı, ede-
biyat tarihleri herhâlde çok yoksul kalırdı.
Bu parçadan, mitatajik öykülerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
LA) Geçmişin yaşam biçimlerini yansıttığı
B) Zaman içinde birtakım değişimlere uğradığı
Cinsanlığın ortak belleğinde önemli bir yere sahip
olduğu
D) Bazı ulusların edebiyatında büyük bir zenginlik
oluşturduğu
E) Edebiyat tarihinin ilk örnekleri olduğu
4. Üst düzeyde düşünme, bilimsel bilgiyi kullanmayı,
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
GRAF YORUMU u bi- mak erde faz oda gun se- ne der sa- da u 3. Mitler, insanoğlunun en gizli korkularını, özlemleri- ni dile getiren ilk edebi eserlerdir. Bunlar, çağlar boyunca, değişe değişe yolculuklarını bugünlere kadar sürdürmüş, başka kurgularla başka kahra- manlarla yenilenerek insanoğlunun belleğine ka- zınmıştır. Kimi ulusların mitolojileri olmasaydı, ede- biyat tarihleri herhâlde çok yoksul kalırdı. Bu parçadan, mitatajik öykülerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? LA) Geçmişin yaşam biçimlerini yansıttığı B) Zaman içinde birtakım değişimlere uğradığı Cinsanlığın ortak belleğinde önemli bir yere sahip olduğu D) Bazı ulusların edebiyatında büyük bir zenginlik oluşturduğu E) Edebiyat tarihinin ilk örnekleri olduğu 4. Üst düzeyde düşünme, bilimsel bilgiyi kullanmayı,
gin ne
-y, Işı-
bağlı
in ek-
dlan-
asını
yay-
uşan
sının
has-
ma-
e IV
I
37 "Tek Kanatlı Bir Kuş" ismi, romanda anlatılmaya çalışılan be-
lirsizlik ve yoksunluklar için kullanılmış bir metafordur. Belki
de ülkemizin içinde bulunduğu durumu, birey olarak, toplum
olarak, ülke olarak neden bir türlü özgürce uçamadığımızı
sorgulayan bir isim. Romanın içeriği de ismi gibi yoğun çağrı-
Şşımlar ve anlamlar içeriyor. Yazar, romanını Kafkaesk olarak
bilinen, Franz Kafka'nın hikâyelerinde kullandığı ve anlatım
akışının doğal bir parçası olarak bilinen ve algılanan gerçek-
likten kopma, uzaklaşma, bilinen gerçeği başkalaştırma du-
rumunu ifade eden bir tarzda yazmıştır. Bu teknik sayesinde
kitap, okurlara geniş katmanlı bir anlam dünyasının kapılarını
aralamış ve onlara kendi bakış açılarının da etkisiyle sözcük-
lerin çağrışım gücünden yararlanma imkânı tanımıştır.
TYT/Türkçe
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen romanın
en belirgin özelliğidir?
Yaşanmışlık
B Etkileyicilik
Evrensellik
OPRAK
ayıncılık
D) Yoruma açıklık
E) Yol göstericilik
noy huyus
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
gin ne -y, Işı- bağlı in ek- dlan- asını yay- uşan sının has- ma- e IV I 37 "Tek Kanatlı Bir Kuş" ismi, romanda anlatılmaya çalışılan be- lirsizlik ve yoksunluklar için kullanılmış bir metafordur. Belki de ülkemizin içinde bulunduğu durumu, birey olarak, toplum olarak, ülke olarak neden bir türlü özgürce uçamadığımızı sorgulayan bir isim. Romanın içeriği de ismi gibi yoğun çağrı- Şşımlar ve anlamlar içeriyor. Yazar, romanını Kafkaesk olarak bilinen, Franz Kafka'nın hikâyelerinde kullandığı ve anlatım akışının doğal bir parçası olarak bilinen ve algılanan gerçek- likten kopma, uzaklaşma, bilinen gerçeği başkalaştırma du- rumunu ifade eden bir tarzda yazmıştır. Bu teknik sayesinde kitap, okurlara geniş katmanlı bir anlam dünyasının kapılarını aralamış ve onlara kendi bakış açılarının da etkisiyle sözcük- lerin çağrışım gücünden yararlanma imkânı tanımıştır. TYT/Türkçe Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen romanın en belirgin özelliğidir? Yaşanmışlık B Etkileyicilik Evrensellik OPRAK ayıncılık D) Yoruma açıklık E) Yol göstericilik noy huyus