Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

likle 17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "koşul" ilgisi vardır? ni ot gibi, rek- krat ceki ları. aytı A) Bu ayki taksiti ödemek üzere muhasebeye indi. B Sabah olmak üzereydi ki eve okuldan bir arkadaşıyla geldi. C) Ay başında ödemek üzere benden borç istedi. D) Ders bitmek üzereyken müfettiş ve müdür sınıfa girdi. E) Konuşmasını hazırlamak üzere bilgisayarın başına oturdu.

8. Çağının sorumluluğunu yüklenmiş yazar, eserleriyle cemiyete katkıda bulunur. Aşağıdakilerin hangisi bu cümlede anlatılmak istenenle anlamca aynı doğrultudadır? A) Toplumcu gerçekçi sanatçı, sanatını kullanarak toplumu değiştirmek ister. B) Her sanatçı, toplumun temsilcisi olduğu fikriyle eserler verir. C) Eserlerinde içinde yaşadığı toplumu anlatan sanatçı, kalıcılığı yakalayacaktır. D) Sadece çağının sorumluluğuyla eser veren sanatçı, cemiyet için yazan demektir. E) Içinde yaşadığı topluma duyarsız kalan sanatçı, bir süre sonra unutulacaktır.

barışık olmalı; evet, düşünceye okur için hepsine de gelen = her zaman le Fisidir? 17. Sizi bilmem ama ben, yer yer dönüp kendi göz izlerimi takip ederken mizahın okuma yolculuğumda hayli hatırı sayılır bir yeri olduğunu görür, hayatımın hemen her karesinde kendimi mizah denilen neşeli faytonun yolcusu olarak bulurum. Belirli dönemlerde kendisini kaçırmış olsam da kıyısından köşesinden, ardından arkasından yakalamış; hep bir yerlerinden bu çok renkli faytona asılmışımdır. İşte bu çıngıraklı yolculuklar, çok uzun metrajlı olmasa da ciddi okumaların astığı yüzüme nese, dipnot artığı makalelerin satır aralarına birer tebessüm, paslanan zihnime cila olmuştur birçok kez. Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir? A) Okuduğu kitapları tekrar okuyan B) Okumalarında mizaha ağırlık veren C) Mizahın ciddi bir iş olduğuna inanan DCiddi okumalara ihtiyaç duyan E) Surekli farklı tarzda okuma yapan

6. ()nsan bir saz, doğanın en zayıf sazıdır; onu ez- mek için bütün evrenin silahlanması gerekmez. (11) Dimağındaki hafif bir bozukluk, bir su damlası onu öldürmeye yeter. (II) Evren insanı ezse de o yine kendini öldüren kuvvetten daha soylu olur çün- kü o öldüğünü ve evrenin kendisinden üstün oldu- ğunu bilir, evrense bunu bilmez. (IV) Şu hâlde bütün soyluğumuz düşüncemizdedir. Bize bu noktadan bakılarak önem ve mevki verilmelidir. (V) İyi düşün- meye çalışalım, ayrıca ahlakın da temeli budur. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisin- de önce bir yargı belirtilmiş, ardından gerekçesi söylenmiştir? B) II A) I Sonuç J Mae C) III D) IV E) V

1. 11111 TYT/Türkçe 4 TÜRKÇE 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan k 1. Ocağa sürdüğü kahvenin pişmesini bekledi. II. Annemin söylediğine göre baygınlığım beş dakika kadar sürmüş. III. Ailesinden uzakta, tam bir inziva hayatı sürüyordu. IV. Son kullanma tarihi geçmiş sütleri piyasaya sürmek isteyen suç çetesi yakalandı. Aşağıdakilerden hangisi "sürmek" kelimesinin bu cümledeki anlamlarından biri değildir? A) Zaman geçmek. B) Devam etmek. Herhangi bir durum içinde bulunmak. D) Uzatmak, ileri doğru itmek. E) Bir malı satışa sunmak, kullanıma çıkarmak. Yeni bir kitap yazılıp eskilere katılmasa bile var olan kitap hazinesi her

Bu soruya net bir cevabım yok. Yalnız öykü dili, en etkili iletişim dilidir hatta sözcükleri seçme ve kullanma yeteneğidir. Çünkü öykü, okur okumaz kalpte iz bırakır; bilinçaltına hemen ulaşır ve orada kendine yer bulur. İnsan için öykü kahramanlarıyla özdeşleşmek, kendi gerçeğimizle yüzleşmekten daha kolaydır. Okuduğumuz öyküden hisse çıkarmak, kendi hatalarımızdan ders almaktan biraz daha kolaydır. Üstelik öykü, insanı yaşadığı mekândan koparmadan derinlemesine ele alır. Bu açıdan bir insan karşısındakini ikna etmek istiyorsa kullanabileceği en etkili yöntem öyküdür diye düşünüyorum. Öyküler mantığın duvarlarını kolayca aşar çünkü. Bir de öykü, sosyal hayata, günümüz insanının yaşam temposuna ve ritmine uygun bir tür. Sanırım bütün bunlar öyküye odaklanmamda etkili oldu. 39. Bu parçada öyküyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Okuru yaşama bağladığına B) Duygulara seslendiğine C) Öğretici bir yönünün olduğuna D) insanı çevresiyle bütünleştirerek verdiğine E) Sosyal yaşamla uyum içinde olduğuna 40. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiştir? A) Öykü ile iletişim arasında nasıl bir bağ vardır? B) Neden öykü yazıyorsunuz? C) Öykü okumak kişiye neler kazandırır? DYÖykü yazarken nelere dikkat ediyorsunuz? Sizce öykünün temel işlevi nedir?

4 1. 29.1. Çin'in ekonomisi temelde ipeğe bağlı olduğu için de tarihin hemen hemen her devresinde en uzun mücadele Çin ile Türkler arasında olmuştur. 2. Bu yolun büyük bir kısmı Türkistan 1 III. Tarihin bilinen en eski ticaret yollarından biri İpek Yolu'dur. 3 coğrafyasından geçtiğinden başlangıçtan 19. yüzyıla kadar da bu yolu kontrol eden, Türkler olmuştur. A) W. Türkler yol üzerindeki hâkimiyetlerini devam ettirmek için kendi aralarında veya farklı devletlerle sayısız mücadeleye girişmişlerdir. V. Çin'den Avrupa'ya kadar kervanların yol aldığı bu yolun hâkimiyetini elinde bulunduran devletler zenginleşmiş; buna karşılık yol üzerindeki önemli noktalara kervansaraylar, hanlar yapmayı, yolun güvenliğini sağlamayı kendilerine bir görev bilmiştir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? BY₁ b) IV CXIII EV

2. Osmanlı vakıf sisteminde, bağışta bulunan kişinin tanıkların huzurunda imzaladığı vakfiyede vakfın kuruluş ve çalışma şekli, hizmet alanı ve gelir- gider kalemleri ayrıntılı olarak işlenir; bu belge kadı tarafından kayıt altına alınırdı. Bu durum vakıflarla ilgili aşağıdakilerden hangisini doğrular niteliktedir? SINAV A Askerî alanda hizmet verdiğini B) Devlet denetiminde çalıştığını C) Devletin önemli vergi kalemlerinden biri olduğunu D) İlk defa Osmanlı Devleti'nde uygulandığını E) Vakif yöneticilerinin devlet görevlisi olduğunu SNVTYT1 15-1.

İnsanlığın yazarlara gereksinim duyması hatta onları sevip bağrına basması ama kendilerini asla 1 || anlamayarak çağrılarına kulak tıkaması, yapıp ettiklerini ciddiye almaması, yaşamımızın ağır ve trajik çılgınlıklarından biridir. İnsanlık, yazarlardan yoksun olsa yaşam oyunu en çarpıcı güzelliklerini yitirirdi kuşkusuz. Ama insanlık, yazarlarını anlasa, onları ciddiye alıp peşlerinden gitse bir gemi gibi dengesini sağlayan safradan olur, batıp giderdi. IV V İnsan soyunu ayakta tutmak ve sürüp gitmesini sağlamak pek çok bağımlılığı, pek çok ciddiliği, pek çok idealizmi, pek çok ahlak kuralını hatta pek çok budalalığı gerektirir. Bu yüzden, yazarların tanınmayışı hiç son bulmayacak, ünlü ve sevilen yazarlar da bunun dışında tutulmayacaktır. 34. Bu parçadan yola çıkılarak ulaşılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Kendilerine mutluluğun yolunu göstereceğini bildikleri hâlde insanlar, yazarlara yüreklerini açmamaktadır. yo B) Hayatı doğru kavrama konusunda yazarlar da sıradan insanlardan daha yetenekli sayılmazlar. C) Yazarlar, kendilerini anlayacak okurlar ararken okurların tek amacı, onları gerçeklerden uzaklaştıracak metinlerin içinde kaybolmaktır. D) İnsanlık, pek çok bileşene sahip değerler sisteminin bir ürünüdür ve bunun en güzel örneğini de yazarlarda bulur. E) İnsanların yazarları sevdikleri hâlde onların peşinden gitmemeleri bir yönüyle insanlığın devamını sağlamaktadır.

bu ur. a 30. Türkçe yazının verimli kalemi Enis Batur, bana Türkiye'de bibir Borges eşleştirmesine en yakın duran yazar gibi geliyor. ress Kütüphane adlı kitabını bir solukta okudum. Bir kitap kurdu- nun huzursuzluğu, huysuzluğu; kitaplarla kurduğu dostça, bazen de hasmane ilişki... Nereye giderse gitsin peşini bi- rakmayan kitaplarla arasındaki o tuhaf bağ... Kitaplıklarının birbiriyle kurdukları tanışıklık ilişkisi... Bütün kitap kurtlarının biricik maceraları var bu kitapta. Bu parçada sözü edilen sanatçı ve eseri ile aşağıda ve- rilen niteliklerin hangisi arasında bir ilişki kurulamaz? A) Sanatsal kalite BAKIcLanlatım Kitapseverlik Hiex D) Özgünlük E) Üretkenlik Diğer sayfaya geçiniz.

tarihsel k olan anı'yla andan şağı- daki iki ük an di 1 6. 1. A Deneme - 4 Sempati; duygu ve düşüncelerini paylaştığımız kişi- lere karşı hissettiğimiz duygu olarak tanımlanmakta- dır. 11. Duyguların tıpkı aşk, sevgi, sevinç, heyecan, kin, nefret, acıma gibi bir dili vardır; sempatinin de dili vardır ve bunu söz ve davranışlarımızla belli ederiz. III. Empati; karşımızdaki kişinin yerine kendini koymak, onun duygu ve düşüncelerini anlamak şeklinde tanımlanmaktadır. IV. Empati, tanıdık bir kavram olmasına rağmen çok da uyguladığımız bir duygu değildir. V. Sempati beslediğimiz kişilerle duygularımız aynıdır; onların sevinciyle sevinir, acısıyla kederleniriz; olay- lara karşımızdaki kişinin duygu ve düşünceleriyle bakarız. VI. Eleştirmekle bir yere varamayacağımıza göre empati ile hayatımızı kolaylaştırır, beşerî ilişkilerimizi daha rahat sürdürebiliriz. D) I ile V Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi aynı düşünceyi aktarmaktadır? A) I ile II B) III ile IV C) III ile VI E) II ile VI T 7.

5. Öyle sanıyorum ki yazılarınızda yol gösteren bir yanınız var, bu öyle bir yol ki kişi onun üstünde mutlu yürüdüğünü sanır, birden aklı başına gelip de yanına yöresine bakınca anlar: İlerleyememiş hem de eskisinden daha telaşlı, daha şaşkın. Yazar, kendi dar çemberinin içinde dönüp durmuş, zaman da akıp gitmiş. S A Bu parçada geçen "kendi dar çemberinin içinde dönüp R durmak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? M A A Eserlerini oluştururken özgün bir çizgiye ulaşamamak, kendini geliştirememek B) Edilgen bir tavır takınarak eserlerinde yeni tekniklere yer vermemek X C) Eserlerini kısa tutarak kalıcı olmak için güncelliğini koruyamamak D) Eserlerini oluştururken anlamdaki derinliği yakalayama- mak G i E) İlk yazılarından itibaren eserlerinde sorumluluk alama- mak

neme - 4 apmak; dünya- mek. abani Ime- TYT/TÜRKÇE 34. Edebiyatımızın ilk siyasetnamesi olan Kutadgu Bilig. hükümdar ve idarecilere verdiği öğütler itibarıyla bir nasi- hatname özelliği gösterir. Yusuf Has Hacip'in devlet yöneti- cilerine yönelik eserinde verdiği bazı nasihatler şunlardır: Bütün bulanıklıkları durultmak istersen kendi ruhu- nu tasfiye et; halk ister istemez durulur. ✓ ✓ ✓ A İnsanın iyisi, kendi menfaatini bırakıp zahmet yük- lenerek başkalarının faydasını düşünen kimse demektir. Beylerin etrafını kötüler çevirirse memlekette tama- men kötüler hâkim olur. İşi, iş bilen kimselere ver; onlar eğer işi beceremez- lerse üzülürler. beceremez- Kendinden büyüğe saygı göstermeli; kendinden küçüğe ise şefkatle davranmalıdır. Yusuf Has Hacip'in devlet yöneticileri için söylediği bu nasihatler aşağıdakilerden hangisiyle uyuşmamak- tadır? A) Her bireye yaşının gerektirdiği kıymeti vermek maka- mın yakışanıdır. 35. Özel tiy vurgular kostuml ulaşılan çilik and sahnel (kara eski f Ustel B) Çevrende toplananların vasıfları halkı kimin yönettiğine ayna tutar. Toplumun çıkarını kendininkinden önde tutarsan kötü bilinmezsin. DY Görevi ehline verirsen onlar ortaya çıkabilecek sorun- lardan dolayı hayıflanırlar. duched atnemesaling 8 E) Kargaşaya yer vermemek için toplumun istediği her şey yerine getirilmelidir. L ziyac merk deği baş ley bu ba le 'ko le C A

9. Antalya sahil yolundan fevkalade güzellikler içerisin- den geçen bir yoldan Kaş'a gidiliyor. Her dönemecin- de Akdeniz'i bir bulup bir kaybederek ilerlediğiniz ne- fis bir yol ile Kaş'a vardığınızda, usta bir ressamın elin- den çıkmış bir tablo ile karşılaşıyorsunuz. Önünüzde insanı büyüleyen güzellikleriyle Çukurbağ Yarımada- sı, Limanağzı Koyu, İnceburun ve Uluburun Yarımada- ları ve tam karşıda Meis Adası sizi karşılıyor. Yemyeşil yarımadalar, irili ufaklı adalar ve nefis koylar. İlçeye inen yol şehrin kalbindeki Merkez Camii'ne kadar ini- yor. Buradan başlayan küçük liman boyunca balıkçı ve tur tekneleri, yatlar sıralanıyor. Kış aylarında kimse- siz sokaklarıyla sakin, yazın ise Civil Civil bir Akdeniz kasabası burası. Bu yüzden ilk tercihi tatilini neşe için- de geçirmek isteyen turistlerin. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Zincirleme ad tamlaması B) Belirtisiz ad tamlaması C) Belirtili ad tamlaması D) Tamlayanı ve tamlananı zamir olan ad tamlaması E) Tamlayanıyla tamlananı yer değiştirmiş ad tamla- masi B.EE,E, WELK,C,AA VİP Yayınları 12. 10. Sınıf C T y C L

6. Son 30-40 yılda uzay araştırmalanı kapsamı çok geniş- ledi. Günümüzde gözlem teknikleri geliştiği için ışık 11 DİL BİLGİSİ KARMA tayfindaki bütün dalga boylanı üzerinde uzay gözlemleri III yapmak mümkün hâle geldi. Bazı dalga boylanındaki gözlemleri yer teleskopları ile yapabiliyoruz. IV V Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisi, "belirtme durumu eki" almıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V 7. XVI. yüzyıl yazarlarından Haydar Mirza Dağlat (Babur Mirza'nın halazadesi) Tarih-i Reşidi adlı eserinde "Kırgızlar müşrik, Çağataylar Müslümandır." diyor. XVI. yüzyılın son yıllarında Türkistan'da bulunan Osmanlı || seyyahı Seyfi Çelebi, Kırgız Türkleri hakkında şöyle III diyor: "Bunların padişahı yok, beyleri vardır, beyleri- ne 'Kaşka' diyorlar. Bu Kırgızlar ne Müslüman ne de kâfirdirler. Kırgızların mekânlan sarp dağlardır. Yurtlarını > IV başanı ile müdafaa ederler. Yadacılıkta ustadırlar." Seyfi Çelebi'nin bu kaydına göre XVI. yüzyılda Kırgızlar yada- E cilikta usta imişler, hâlbuki Manas Destanı'nda Kirgiz muhariplerinden yadacıya rastlanmıyor. V Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisi "üçüncü çoğul kişi iyelik eki" almıştır? A) I B) II C) III D) IV 8. "Duygular mı düşüncelere, düşünceler mi duygulara yön verir?" sorusunu, insan zihni kolaylıkla yanıtlaya- maz. E) V Bu cümlenin nesnesinin içinde aşağıdakilerden hangisi yoktur? Doğru A) Filden türemiş sözcük B) Hem yapım hem de çekim eki almış sözcük C) Belirtili isim tamlaması D) Özneyi buldurmaya yönelik soru E) Birleşik fiil Yanlış 266 9. Bireyin benliğini bütünüyle saran duygular, hayatın her alanında bireyin düşüncelerine yön verecek en temel etkendir. Bu cümlenin öznesinin içinde aşağıdakilerden han- gisi yoktur? A) Sifat-fill B) isim tamlamasi C) Zamirden türemiş sözcük D) Durum zarfı E) Zarf-fill 10. Yazma eylemi; boş vakit geçirme etkinliği değil, aksine insanın bir duygu ve düşünce âlemine bağlanma iste gidir. Bu cümlenin yükleminin içinde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Sifat-fiil C) Türemiş sözcük E) isim-fill 11. Birçok pratik kullanım alanı nedeniyle günlük hayatta çok yaygın olarak kullanılan plastiklere insanlar pek. çok farklı yolla maruz kalıyor. A) Sifat-fiil C) Türemiş sözcük B) Isim tamlaması D) Bildirme eki Bu cümlenin yer tamlayıcısında aşağıdakilerden hangisi yoktur? E) Belgisiz zamir B) Niteleme sifati D) Zarf 12. Berrak gökyüzünde bir iki marti sessizce geçti. Sicak, çatıları eriterek yüzlerden kaydı. Çocukların şişme ördeklerinden, can simitlerinden, kolluklarından ince bir ter gelip herkesi bunalttı, oynak yelpazeler bile buna. derman olamadılar. Bu parçadaki kimi sözcükler için aşağıda verilen açıklamalardan hangisi yanlıştır? A) "bir iki" sözü, önüne geldiği somut adı belirsizlik yo- luyla etkilediği için belgisiz sifattır. B) "sıcak" sözcüğü, bir adın yerine geçtiği için adlaş miştir. C) "can" sözcüğü, önüne geldiği adın anlamca tamia- yıcısı olduğu için tamlayan görevindedir. D) "bile" sözcüğü, iki sözü birbirine bağladığı için il- geçtir. E) "bunalttı" sözcüğü, nesne aldığından geçişlidir. 1. 2.

8. (1) Köpekler, tüm sürü canlıları gibi sürünün kalabalık olma- sıyla değil, önderin yani "alfa"nın kim olduğuyla ilgilenir. (II) Bu durum, köpeklerin alfa önder olarak benimsedikleri canlıların davranışlarına göre davranış geliştirmeleri sonucunu doğurur. (III) Evlerde veya bahçeli yerleşim yerlerinde köpeklerin seç- tiği alfa önderler, insanlardır. (IV) Fakat sokakta sahiplenici bir insan olmadığı için alfa önderlik, bir güç ve saldırganlık ko- nusudur. (V) Bu nedenle sokak hayvanları arasında önderliği sıklıkla saldırganlığı yüksek bireyler devralır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Bir insan tarafından sahiplenilen köpeklerin davranışlarını da hâliyle sahibinin davranış kalıpları belirler." yargısı getirilme- lidir? A) I B) II C) III D) IV E) V