Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

8 GUERING Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur? A Oysa ki onunla yıllardır çok iyi anlaştığımızı sen de biliyordun. B) Akciğer ameliyatı olan amcamı ziyarete İzmir'e gidecektik. Şevkat dolu gönlünüzü bu yavrucaklara açarak çok iyi bir iş yaptınız. Mütahhitin işine karışılmaz deyip inşaat malzemeleri için kimseye danışmadı. Doktor, baş hekimin yanına giderek hastası için gerekli açıklamayı yaptı. Apud enitesi AIR SUPARA

22. 1974'te Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü'nü Tutuklunun Günlüğü isimli kitabımla elde ettim. Bunun gibi ödüllerin bir tehlikesi olduğunu söyleyebilirim çünkü ulaşılmak istenen bir sondur ama benim heyecanımı daha da artırdı. Ben, hayatı zor kaldıran biriyim, bu yüzden sü- rekli olarak sanata ihtiyaç duyarım. Benim sanat yapma ihtiyacım buradan geliyor. Sanki şiir yazarak kendi varlığımla pazarlık ediyorum. Birçok şiirimde benden izler var. Şiirlerimde benden izler olduğu gibi insanların hoşlanmadığı kişiler de var. Yukarıdaki parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı yoktur? J Sanat bir bakıma sizin hayatla başa çıkma yönte- minizdir diyebilir miyiz? mo B) Aldığınız ödülün sizin üzerinizde ne gibi etkileri oldu? Şiirlerinizde kendinizden bahsettiğiniz oluyor mu? DBoyle büyük bir ödülü size vermelerinin sebebi nedir? Sanatınızda farklı yüzlerin yansıması var mı?

3. Anlam 1. Tartıda ağırlığı az gelen II. Güç ve yorucu olmayan III. Miktarı az, sindirimi kolay IV. Kalınlığı veya yoğunluğu az olan V. Önemli olmayan Kullanım Elindeki bavul hafif olmalı ki taşımakta zorlanmıyordu. B) I Bugün kendimi kuşlar kadar özgür ve hafif hissediyorum. Hekim, daha hafif şeyler yemesini önerdi hastaya. Sokak lambasının etkisiyle adam hafif bir karanlık içindeydi. Büyük bir suç işlemişti ancak hafif bir cezayla kurtuldu. Yukarıdaki "hafif" sözcüğünün numaralanmış an- lamlarından hangisi, karşısındaki cümlede doğru kullanılmamıştır? Asi F) 11 p) I ✓

>> Mukavemet Testi 15, 16 ve 17. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Öğrenmenin yaşı yoktur. Herkesten de öğrenilecek bir şey- ler vardır. Yaşı, eğitimi, tecrübesi ne olursa olsun. Geçen hafta hayatın felsefesi olabilecek bir şey öğrendim. Bir ev- rak göndermek için kargo şubesine gittim, sırada beklerken görevli kız dikkatimi çekti. Her şeye gülüyordu, belirgin bir mutluluğu ve pozitif enerjisi vardı. O enerji bana da geçti. Sıram gelince ona mutluluğunun sebebini sordum, cevabı beni çok şaşırttı. "Sebepsiz mutluyum. Bir sebep olmadan mutlu olurum ben." dedi. Kargo şubesinden çıkarken şunu düşündüm: Aslında bu motto hepimiz için geçerli. Çünkü bir sebebe dayalı olarak mutlu olursam sebep ortadan kal- kınca mutluluğum da sona erer. Ama sebepsiz mutluluk -eğer başarabilirsek- sonsuzdur ve huzur doludur. Çünkü mutluluğumu sona erdirecek bir sebep yoktur ve onun orta- dan kalkabileceği korkusuyla mutluluğum balın içindeki tuz misali rahatsızlık veren tedirginlikler barındırmamaktadır. Madem olumsuzlukların sebep olduğu mutsuzluğumuz, olumsuzluğa çare olmuyor öyleyse olumsuzluklara rağmen mutsuz olmayalım, iki kere kaybetmeyelim. Sebepsiz mut- lu olmayı deneyelim. Belki bu pozitif enerji kişiden kişiye geçe geçe olumsuzlukları da ortadan kaldırır. Kaldırmazsa da sorun yok. Dedik ya sebebe bağlamayalım mutluluğu, akışına bırakalım her şeyi. E 17. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Bir anekdot anlatılarak düşünce somutlaştırılmıştır. BDyküleme, açıklama ve tartışmadan yararlanılmıştır. Ornek bir olaydan çıkarımlarda bulunma yoluna gidil- miştir. D Sebep (neden) şart (koşul) ve öneri bildiren yargılar vardır. E Sanatsal betimlemeler yoluyla okuyucunun zihninde izlenim oluşturulmuştur. ANAHTARI C 16. A 16. A 19. C E 1 2 Sa 1- 22 say 12 Sayf 11. 22. ...Sayfa 11. D 22. D Sayfa 12. B .Sayfa 12 13. B

n 70 ben sana (I) mecburum bilemezsin (II) adını mıh gibi (III) aklımda tutuyorum büyüdükçe büyüyor (IV) gözler Senin ben sana mecburum bilemezsin Benim (V) içimi seninle ısıtıyorum 9. Numaralanmış isimlerden hangisi iyelik eki almamıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V

zk etí 8. Aşağıdakilerin hangisinde "-den" eki farklı bir görevle kullanılmıştır? A) Saadetten alıyorum ben ilhamımı. B) Seyircilerden biri söz alarak karara itiraz etti. C) Çaycı getir ilaç kokulu çaydan. D) Geçmişten hisse çıkarmalı insan. E) Senden bana kalan ucu yanık bir resim. ayrılmadan başka

18. Aşağıdaki dizelerde bulunan birleşik isimler yapılışı bakımından ikişerli gruplandırılırsa hangisi dışta kalır? A) Yurt dışına o da bizimle gelmek istiyormuş. B) Erzincan'da yanardağdım, volkandım. C) Sultandağı benek benek kar şimdi. D) Ter kokuyordu Çukurova tarlaları. E Dalgakıran, kayıkları dalgalardan koruyordu.

2. Senin kalbinden sürgün oldum ilkin Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği. Bütün törenlerin, şölenlerin, ayinlerin, yortuların dışında Sana geldim, ayaklarına kapanmaya geldim Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Tamlayanı zamir olan isim tamlaması B) Tamlayanı ve tamlananı sifat alan isim tamlaması C) Tamlayanı düşmüş isim tamlaması D) Birden fazla tamlayanı olan isim tamlaması E) Zincirleme isim tamlaması

31. Gazne Soysal'la buluşunca hep edebiyat konuşuyor- duk. Özellikle Sait Faik hikâyeleri üstünde duruyor- duk. Sait Faik bizim edebiyatımıza, belki de dünya edebiyatına yenilik getirmiş büyük bir ustaydı. Gazne birden fazla yabancı dile hakimdi. Batı edebiyatlarını biliyordu. Birlikte en çok Çehov üstünde duruyorduk. Çehov'dan söz ettikçe sevinç içinde kalıyorduk. İki büyük edebiyat ustası dostum Edouard Roditi ve Sabahattin Eyüboğlu, Sait Faik'le Gogol'ün bir ya- kınlığı vardır diyorlardı. Roditi bu düşüncesini bir Al- man radyo programında da söylemişti. Gazne'yle bu benzerliği de çok konuştuk. Gazne yazdığı hikâyeleri belki de kimseye göstermemiştir. Büyük usta Kafka da ölmeden önce yapıtlarını yok etmek istemiş, ken- di, yok edememiş, bu zor işi yapmaları için arkadaş- larına yazmıştır. Gazne acaba bu hikâyeleri kimseye göstermiş midir? Bir edebiyat meraklısı olan eşi bu hikâyeleri evde bulmuş, yakın arkadaşlarına göster- miş. Bana da verdi bu hikâyeleri. Bu hikâyelerde beni çarpan kişilerin canlılıklarıdır. Hikâyelere can vermek büyük ustalıktır. 32. Sö Bu parçadaki altı çizili sözlerle anlatılmak iste- nenler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Insanı mutlu eden konulardan bahsetmek B) Var olan bir şeyi ortadan kaldırmak C) Kahramanlara iğne batırılsa kan damlayacak gibi olması D) Alanında uzman bir kişi olmak E) Birbirlerini yakından tanıyan insanların sohbetle- rinin saatlerce sürmesi t

SORU-1 4 1933 yılında yayın hayatına başlayan Varlık dergi- si, alanında, o yıllardan günümüze kadar ---- olarak yayımlanan tek süreli yayın olma özelliğine sahiptir ve bu gözle değerlendirildiğinde derginin, geçmişten günümüze kültürel, siyasal, toplumsal çizgide önemli bir ---- sahip olduğu aşikâr olmakla beraber farklı kuşakları besleyen derginin değişen siyasal ve kültürel konjonk- türle de ilintili olarak ---- oranı, süreç içinde farklılık gös- termekle birlikte, her zaman dikkate değer niteliktedir. Bu cümlede boş bırakılan yerlere, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi sırasıyla geti- rilmelidir? A) süreli - anlayışa - ilgi B) aralıklı içeriğe - beklenti C) sürekli eğilime - satış D) bilinçli - misyona - ilişki E) aralıksız - fonksiyona - rağbet

XYSınav 78. Otizm teriminin bilimsel olarak tanımlandığı 1943 lından beri geçen 79 yıllık süreçte otizmin olası nedenleri, teşhisi ve tedavisi üzerine çok sayıda araştırma yapıldı. Otizmin teşhisine yönelik standar ölçütler belirlendi ve tüm ülkelerde kullanılmaya başlandı. Her yıl nisan ayı "Dünya Otizm Farkındalık Ayı" olarak anılmaya başlandı. Toplumsal bilinç ve farkındalık arttı. Ancak her geçen yılla birlikte otizmli bireylerin sayısında da ciddi bir artış oldu. Otizmin görülme sıklığı 1943 yılında her 2000 çocukta 1, 2010'da her 150 çocukta 1 iken günümüzde bu sayı her 68 çocukta 1'e yükseldi. Günümüzde hâlâ otizmin nedenleri tartışılıyor ancak kesin bir tedavi yöntemi bulunmadı. Herkesçe kabul edilen tek gerçek, erken tanı ve doğru planlanmış özel bir okul programıyla otizmli bireyin, yaşam kalitesini inanılmaz derecede artıracağı. Bu parçadan "otizm"le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılmaz? Belli bir eğitimle hastalığın olumsuz etkilerinin azaltıldığı B Hastalığı ortadan kaldırmaya yönelik tedavinin henüz geliştirilemediği C) Hastalığın belirlenmesine yönelik evrensel kriterlerin oluşturulduğu D) Bireyler üzerindeki yıkıcılığının yaşa bağlı olarak hafiflediği E) Toplumu bilinçlendirmeye yönelik çalışmalar yapıldığı www.xysinav.com

itz9T Xilihs NAV123ME 2. Dilimizde "kulak" sözcüğünün kullanıldığı pek çok deyim vardır. Birini anmak anlamında "kulağını çınlatmak"; söylenenleri anlamamak anlamında "kulağına girmemek"; dikkate almamak anlamında "kulak ardı etmek"; başkasına söylenirken kendisi de duymuş olmak anlamında "kulağına çalınmak"; konuşulanları IV konuşmaya katılmadan dinlemek anlamında "kulak kabartmak" deyimi kullanılır. V Bu parçada numaralanmış deyimlerden hangisinin anlamı yanlış açıklanmıştır? BNI DENEME-3 C) TH D) IV Oksijen Yayınlar E) V 2

1. Uygarlığın tarihsel evriminde bilim ve felsefe olmadan da gündelik bilgilerle, mitoslarla dolu yaşam sürdürülmüştü. Felsefe, yüksek bir bilimsel-sosyal-siyasal kültürün oluş- tuğu yerde ortaya çıktı. Böylece bir yerde felsefenin var ol- ması derinlikli ve çok yönlü kültürün oluşmasına bağlıdır. Bu parçada felsefenin var olma koşulu aşağıdakiler- den hangisine dayandırılmaktadır? A) Siyasal ortamın özgürleşmesine B) Farklı kültürlerin etkileşim olanağı bulmasına Ekonomik zenginliğin artmasına Entellektüel birikimin olmasına İnsan aklının öneminin fark edilmesine

Yağ sürülmüş bir dilim ekmekteki kalori, reçel sürülmüş ekmektekinden iki kat fazladır. Bazı kimseler şekeri az yemeye çalışır, bunun yerine yağlı yemeklerle pastalara önem verirler. Oysa şişmanlığa bunlar daha çok neden olur. Atasözümüzün dediği gibi ----. Bu parça aşağıdaki atasözlerinden hangisiyle sür- dürülürse anlam bütünlüğü sağlanmış olur? A) kurdun adı yamandır, tilki var ki baş keser B) suçu gelin etmişler kimse almamış C) padişahın bile arkasından kılıç sallarlar D) bir dirhem et, bin ayıp örter Ecan boğazdan gelir

6. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz? A) Sanatını toplumuna adayan bir sanatçının eserlerinde sanat kaygısı oldukça geri plandadır. B) Amacı estetik zevk oluşturmaksa şairimizin, şiirlerinde insanların dertleriyle ilgilenmesini beklemek boşunadır. C) Bir yapıttaki sanatsal güç, onun toplum meselelerine değinmesiyle doğru orantılı olarak artar. D) Gözünü edebî niteliğini yükseltmeye diken sanat eserinde toplumcu bir anlayışın olması beklenemez. E) Bize yol gösteren eserlerin, sanatsal niteliğinin düşük olması kadar normal bir durum yoktur.

2. Bu saatte yazımı çoktan bitirmiş hatta gazeteye yollamış olmalıydım. Bugün yazıyı bitirmek bir yana yazmaya bile başlamadım. Aklımda bir konu da yok. Genellikle o gün yollamam gereken yazıdan başka, depomda hazır iki üç yazı daha bulunur. Onlar da yok. Depom kör kuyu gibi boş. Vay canina! Sen bu hâllere düşecek adam mıydın?.. Aşağı inip çay koyuyorum. Demleninceye kadar bahçeye çıkıyo- rum ve dün açtıklarını gördüğüm frezyaların yanına gidi- yorum. Güzel görünüşlü, harika kokulu, cömert bir çiçek frezya. Saksıya ektiğim yerde her ilkbaharda ilk yılki kadar güçlü, kendiliğinden açıyor. Güney Afrika çiçeği olan frez- ya ne gübre ister ne de su. Yağmur ona yeter. Çiçeğin sar- kan dallarını avucuma alıp yukarı, burnuma kaldırıyorum; derin bir nefesle içime çekiyorum. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Günlük türüne örnek gösterilebilir. B) Benzetme yapılmıştır. V C) Birinci kişili anlatım kullanılmıştır. D) İçten bir anlatım söz konusudur. Betimleyici anlatım ağır basmaktadır. ✓