Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

7. Parasomnia; genellikle çocukluk çağlarında başlayan, erişkinlik döne-
minde kendiliğinden azalan, bazen erişkinlikte de ortaya çıkan, uyku
esnasında yaşanan davranış bozukluğudur. Parasomniaların oluşumu
ve gelişimi hakkında net bir bilgi yoktur. Bazı verilere göre merkezî
sinir sisteminin olgunlaşma dönemi ile ilgili olduğu bildirilmektedir.
Parasomnia bilindiği kadarıyla genel olarak birkaç türde kendini
gösterir. Kâbus bozukluğu, uyku terörü bozukluğu, uyurgezerlik
bozukluğu ve adlandırılamayan parasomnia gibi türleri vardır.
Bu parçadan hareketle parasomnia ile ilgili aşağıdakilerden.
hangisine ulaşılamaz?
AY Ortaya çıkışının çocuklukta daha sık olduğuna
Bİnsanların uyku esnasında yaşadığı sorunlarla ilgili olduğuna
COluşum aşamaları hakkında bilimin yetersiz kaldığına
Ruhsal sorunların üstesinden gelemeyen kişilerde belirdiğine
Farklı türleriyle ilgili bilinmezliğinin devam ettiğine
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
7. Parasomnia; genellikle çocukluk çağlarında başlayan, erişkinlik döne- minde kendiliğinden azalan, bazen erişkinlikte de ortaya çıkan, uyku esnasında yaşanan davranış bozukluğudur. Parasomniaların oluşumu ve gelişimi hakkında net bir bilgi yoktur. Bazı verilere göre merkezî sinir sisteminin olgunlaşma dönemi ile ilgili olduğu bildirilmektedir. Parasomnia bilindiği kadarıyla genel olarak birkaç türde kendini gösterir. Kâbus bozukluğu, uyku terörü bozukluğu, uyurgezerlik bozukluğu ve adlandırılamayan parasomnia gibi türleri vardır. Bu parçadan hareketle parasomnia ile ilgili aşağıdakilerden. hangisine ulaşılamaz? AY Ortaya çıkışının çocuklukta daha sık olduğuna Bİnsanların uyku esnasında yaşadığı sorunlarla ilgili olduğuna COluşum aşamaları hakkında bilimin yetersiz kaldığına Ruhsal sorunların üstesinden gelemeyen kişilerde belirdiğine Farklı türleriyle ilgili bilinmezliğinin devam ettiğine
da
+;
r)
de
4. Bir yazarın herhangi bir yeri, herhangi bir kurumu
incelerken anlatımı inandırıcı kılma amacıyla yaptığı
incelemeyi fotoğraflar kullanarak belgeledikten sonra
kendi renkleriyle boyayarak kaleme aldığı yazı türüdür
röportaj. Tıpkı makalede olduğu gibi düşünsel planla
yazılan röportajlarda işlenen konu genellikle toplum veya
sanat ile ilgili olsa da siyasal, kültürel, ekonomik gibi
birçok alanda yazılabilir hatta alan sınırı yoktur dememiz
daha doğru olur.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kişisel özelliklerini yansıtma
BT Yalın ve dolaysız tavır takınma
CY Anlatima mizah ögeleri katma
D Inandırıcılıktan uzak olma
E) Somut gerçeklikten arındırma
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
da +; r) de 4. Bir yazarın herhangi bir yeri, herhangi bir kurumu incelerken anlatımı inandırıcı kılma amacıyla yaptığı incelemeyi fotoğraflar kullanarak belgeledikten sonra kendi renkleriyle boyayarak kaleme aldığı yazı türüdür röportaj. Tıpkı makalede olduğu gibi düşünsel planla yazılan röportajlarda işlenen konu genellikle toplum veya sanat ile ilgili olsa da siyasal, kültürel, ekonomik gibi birçok alanda yazılabilir hatta alan sınırı yoktur dememiz daha doğru olur. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Kişisel özelliklerini yansıtma BT Yalın ve dolaysız tavır takınma CY Anlatima mizah ögeleri katma D Inandırıcılıktan uzak olma E) Somut gerçeklikten arındırma
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, altı çizili sözcük
birden çok varlığı karşılamaktadır?
A) Müdür Beyler sizin bu tutumunuzdan rahatsız oldu-
ğunu söyledi.
B) İki kardeşin sadece dedelerinden kalan bir dükkânları
vardı.
Otuz yaşlarında genç bir adamın başarısına şahit
olduk.
D) Bu tür tarihî evler gelenekle olan bağımızı pekiştiri-
yor.
1
I
1
1
Dünyalar kadar işi varken evde oturmasını anlaya-
mıyorum.
I
1
1
1
1
1
1
Kafadengi
1
1
I
1
1
1
E)
11.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, altı çizili sözcük birden çok varlığı karşılamaktadır? A) Müdür Beyler sizin bu tutumunuzdan rahatsız oldu- ğunu söyledi. B) İki kardeşin sadece dedelerinden kalan bir dükkânları vardı. Otuz yaşlarında genç bir adamın başarısına şahit olduk. D) Bu tür tarihî evler gelenekle olan bağımızı pekiştiri- yor. 1 I 1 1 Dünyalar kadar işi varken evde oturmasını anlaya- mıyorum. I 1 1 1 1 1 1 Kafadengi 1 1 I 1 1 1 E) 11.
9.
Sifat
Aşağıdaki altı çizili birleşik kelimelerden hangisi sifat
tamlaması şeklinde oluşmuştur?
Bütün sokak hanimeli kokusu ile dolmuştu.
B) Aşçıbaşı memleketini özleyince hep birlikte köye
gittiler.
C) Aldığı yeni biçerdöveri tüm köy halkına gösterdi.
D) İçeri girer girmez kendini çekyata attı.
Yaptığı boşboğazlığı fark edince hemen sustu.
13
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
9. Sifat Aşağıdaki altı çizili birleşik kelimelerden hangisi sifat tamlaması şeklinde oluşmuştur? Bütün sokak hanimeli kokusu ile dolmuştu. B) Aşçıbaşı memleketini özleyince hep birlikte köye gittiler. C) Aldığı yeni biçerdöveri tüm köy halkına gösterdi. D) İçeri girer girmez kendini çekyata attı. Yaptığı boşboğazlığı fark edince hemen sustu. 13
TYT/Türkçe
31.
• Cittaslow hareketi, 1999 yılında Greve in Chianti'nin eski
belediye başkanı Paolo Saturnini'nin vizyonu doğrultu-
sunda ortaya çıkmıştır. Paolo Saturnini yaşam kalitesini
yükseltmek amacıyla kentlerin kendilerini değerlendir-
melerini ve farklı bir kalkınma modeli ortaya koymaları
fikrini ulusal boyuta taşımıştır.
• Cittaslow birliği ulusal ağlardan oluşmaktadır. Bir ülke-
de üç Cittaslow olması durumunda ulusal ağ kurulabilir.
Ulusal ağlar kendi ülkelerindeki adaylık sürecini yönetir-
ler ve Genel Merkez'le kendi ülkelerindeki Cittaslowla-
rin iletişimini sağlarlar. Ülkelerinde Cittaslow hareketinin
yaygınlaşması ve gelişmesi için üyelerle birlikte projeler
gerçekleştirebilirler.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Birbirini destekleyen farklı görüşlerden söz etmektedir-
ler.
B) Aynı konunun farklı anlatım biçimleriyle verilebileceğini
göstermektedirler.
33. A
CBirbiriyle çelişen iki durumu örneklerle açıklanmaya ça-
lışmaktadırlar.
D) Aynı konuda birbirini açıklayan görüşleri içermektedirler.
Farklı üsluplarla aynı konuyu benzer nedenlerle açıkla-
maktadırlar.
CEVDET ÖZSEVER YAYINLARI
(1)
Ya
Ha
ta
h
g
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
TYT/Türkçe 31. • Cittaslow hareketi, 1999 yılında Greve in Chianti'nin eski belediye başkanı Paolo Saturnini'nin vizyonu doğrultu- sunda ortaya çıkmıştır. Paolo Saturnini yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla kentlerin kendilerini değerlendir- melerini ve farklı bir kalkınma modeli ortaya koymaları fikrini ulusal boyuta taşımıştır. • Cittaslow birliği ulusal ağlardan oluşmaktadır. Bir ülke- de üç Cittaslow olması durumunda ulusal ağ kurulabilir. Ulusal ağlar kendi ülkelerindeki adaylık sürecini yönetir- ler ve Genel Merkez'le kendi ülkelerindeki Cittaslowla- rin iletişimini sağlarlar. Ülkelerinde Cittaslow hareketinin yaygınlaşması ve gelişmesi için üyelerle birlikte projeler gerçekleştirebilirler. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Birbirini destekleyen farklı görüşlerden söz etmektedir- ler. B) Aynı konunun farklı anlatım biçimleriyle verilebileceğini göstermektedirler. 33. A CBirbiriyle çelişen iki durumu örneklerle açıklanmaya ça- lışmaktadırlar. D) Aynı konuda birbirini açıklayan görüşleri içermektedirler. Farklı üsluplarla aynı konuyu benzer nedenlerle açıkla- maktadırlar. CEVDET ÖZSEVER YAYINLARI (1) Ya Ha ta h g
n
n
K-
3-
an
in
6.
189
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem bir söz öbe-
ğinden meydana gelmemiştir?
A) Yalnız yaşayan zavallı kadına mutlaka yardım etmeli-
yiz.
B) Hayatını etkileyen o sınavdan çıktığı an, bir kuş gibi ha-
fiflemişti.
C) Senin yalanlarına inanacak kadar saf ve kör birisi deği-
lim.
D) Gençleri etkileyen sorunlardan biri de sosyal medya ba-
ğımlılığıdı
E) Öğretmenimizin kullandığı bazı haritalar sınıf kapısının
arkasındaydı.
ASYONEL
YAYINLAR
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
n n K- 3- an in 6. 189 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem bir söz öbe- ğinden meydana gelmemiştir? A) Yalnız yaşayan zavallı kadına mutlaka yardım etmeli- yiz. B) Hayatını etkileyen o sınavdan çıktığı an, bir kuş gibi ha- fiflemişti. C) Senin yalanlarına inanacak kadar saf ve kör birisi deği- lim. D) Gençleri etkileyen sorunlardan biri de sosyal medya ba- ğımlılığıdı E) Öğretmenimizin kullandığı bazı haritalar sınıf kapısının arkasındaydı. ASYONEL YAYINLAR
9
adır.
deme-
D) Edebi gerçeklikle bilimsel gerçekliği birleştirmek
uygun değildir.
E) Shakespeare'in eserlerinin gerçekliği her zaman
tartışılmaktadır.
29. Günümüzde mikroplastik hemen hemen her yerde
var. Minik plastik partikülleri denizlerde, göllerde ve
nehirlerde yüzüyor, toprakta birikiyor ve havada uçu-
şuyorlar. Hatta balıklarda, balda, tuzlarda ve içecek-
lerde bile plastik tespit edildi. Bu yüzden insan bede-
ninin de kirlenmiş olması aslında şaşırtıcı bir durum
. değil. İnsanoğlu tarafından üretilen plastik atık, bes-
lenme zinciriyle ve soluk alırken bize geri dönüyor.
Peki, ne miktarda plastik partikülü alıyoruz? Sağlığa
zararlı olduğu bilinmesine rağmen bu konuda ayrın-
tılı bir araştırma yapılmamış mıydı yoksa?
Bu parçada yakınılan durum aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Denizlerin kirlenmesinin önemli görülmemesi
B Eski alışkanlıklara bir an önce dönülmemesi
C) Petrol ürünlerinin yaşamın her alanında olması
DY Plastik üretiminin ve kullanımının bilinçsizliği
E) Plastik maddelerle gıdaların işlenmesi
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
9 adır. deme- D) Edebi gerçeklikle bilimsel gerçekliği birleştirmek uygun değildir. E) Shakespeare'in eserlerinin gerçekliği her zaman tartışılmaktadır. 29. Günümüzde mikroplastik hemen hemen her yerde var. Minik plastik partikülleri denizlerde, göllerde ve nehirlerde yüzüyor, toprakta birikiyor ve havada uçu- şuyorlar. Hatta balıklarda, balda, tuzlarda ve içecek- lerde bile plastik tespit edildi. Bu yüzden insan bede- ninin de kirlenmiş olması aslında şaşırtıcı bir durum . değil. İnsanoğlu tarafından üretilen plastik atık, bes- lenme zinciriyle ve soluk alırken bize geri dönüyor. Peki, ne miktarda plastik partikülü alıyoruz? Sağlığa zararlı olduğu bilinmesine rağmen bu konuda ayrın- tılı bir araştırma yapılmamış mıydı yoksa? Bu parçada yakınılan durum aşağıdakilerden han- gisidir? A) Denizlerin kirlenmesinin önemli görülmemesi B Eski alışkanlıklara bir an önce dönülmemesi C) Petrol ürünlerinin yaşamın her alanında olması DY Plastik üretiminin ve kullanımının bilinçsizliği E) Plastik maddelerle gıdaların işlenmesi Diğer sayfaya geçiniz.
kazan
en eski
orlann
hrinde
Sobra
abaka-
lifornia
i. (VII)
1962
angi
V.
gi iki-
IV
daki
(1) Afrikalı terzi kuşu, yuvasını yapraklan dikerek giz-
ler. (1) Erkek terzi kuşu bir dalın sonunda, birbirine ya-
kin gelişen iki ya da daha fazla geniş yeşil yaprağı se-
per (III) Sivri gagasıyla her bir yaprağın kenarına delik
açaf. (IV) Sonra da bir terzinin ipliği kullanması gibi
topladığı örümcek ağlarını veya bitki liflerini kullanır.
(V/Lifleri deliklerden çeker ve düşmesini engellemek
için her ilmiği düğümleyerek yaprakları birbirine diket.
(V) Bu yapraklarla kaplı kesenin içinde ayrıca eşinin
yumurtalarını koyduğu gizli bir yuva dokur
Bu parçada Afrikalı terzi kuşuyla ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Yuvasını yapmak için yaprakları diktiğine
B) Yaprakları birleştirmek için doğadan yararlandı-
ğına
C) Türe özgü davranışlar sergilediğine
D) Yuva yapma işini çok kısa sürede bitirdiğine
Yuva yapmak için sistemli çalıştığına
1.Kunu
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisin 5.
de amaç ilişkisi kurulmuştur?
A) I.
B) III.
C) IV.
DYV.
4.
E) VI.
CEVAP
(1) Su or
mazlar.
de kırılm
kıyıya se
ucunda
lanmış k
(IV) Org
batırılma
üzerind
Su örüm
Daha k
maya y
ayaklar
gi, bir s
Hatta c
diğer a
Suya d
ceği ta
ufak bi
Bu pa
anlam
A) II.
B
ILA
III. S
IVO
Bu p
daki
A) Ya
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
kazan en eski orlann hrinde Sobra abaka- lifornia i. (VII) 1962 angi V. gi iki- IV daki (1) Afrikalı terzi kuşu, yuvasını yapraklan dikerek giz- ler. (1) Erkek terzi kuşu bir dalın sonunda, birbirine ya- kin gelişen iki ya da daha fazla geniş yeşil yaprağı se- per (III) Sivri gagasıyla her bir yaprağın kenarına delik açaf. (IV) Sonra da bir terzinin ipliği kullanması gibi topladığı örümcek ağlarını veya bitki liflerini kullanır. (V/Lifleri deliklerden çeker ve düşmesini engellemek için her ilmiği düğümleyerek yaprakları birbirine diket. (V) Bu yapraklarla kaplı kesenin içinde ayrıca eşinin yumurtalarını koyduğu gizli bir yuva dokur Bu parçada Afrikalı terzi kuşuyla ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Yuvasını yapmak için yaprakları diktiğine B) Yaprakları birleştirmek için doğadan yararlandı- ğına C) Türe özgü davranışlar sergilediğine D) Yuva yapma işini çok kısa sürede bitirdiğine Yuva yapmak için sistemli çalıştığına 1.Kunu Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisin 5. de amaç ilişkisi kurulmuştur? A) I. B) III. C) IV. DYV. 4. E) VI. CEVAP (1) Su or mazlar. de kırılm kıyıya se ucunda lanmış k (IV) Org batırılma üzerind Su örüm Daha k maya y ayaklar gi, bir s Hatta c diğer a Suya d ceği ta ufak bi Bu pa anlam A) II. B ILA III. S IVO Bu p daki A) Ya
4.
(1) Toplumsal değerler, belli bir toplumda ya da toplumsal
grupta oluşan, ortaklaşa kabul gören düşünce ve kuralları
uygulama biçimlerini yansıtan ölçütlerdir. (II) İnsan
davranışlarının hangilerinin iyi, hangilerinin doğru ve
yararlı olduğunu belirtir ve genellikle ahlaka ve inançlara
dayanır. (III) Toplum tarafından ortaklaşa kabul
gördüğünden toplumun üyelerini birbirine yaklaştıran, bir
arada tutan, toplumun sürekliliğini sağlayan ögelerdir.
(IV) Toplumun bütünleşmesini, böylece toplumsal yaşamın
düzen içinde devamlılığını sağlayan asıl güçtür.
(V) Toplumsal yaşamda sosyal grup ve kurumlar, kendi
içlerinde toplumsal değerleri yaşatarak toplumun
bütünlüğüne ve sürekliliğine, düzenin bozulmamasına
yardım eder. (VI) Gelenek ve görenekler de bayrağa,
insan yaşamına saygı, barış, dürüstlük, adalet,
yardımseverlik gibi kavramlarla buna destek olur.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) IL
C) IV
D) V
B) H
E) VV
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
4. (1) Toplumsal değerler, belli bir toplumda ya da toplumsal grupta oluşan, ortaklaşa kabul gören düşünce ve kuralları uygulama biçimlerini yansıtan ölçütlerdir. (II) İnsan davranışlarının hangilerinin iyi, hangilerinin doğru ve yararlı olduğunu belirtir ve genellikle ahlaka ve inançlara dayanır. (III) Toplum tarafından ortaklaşa kabul gördüğünden toplumun üyelerini birbirine yaklaştıran, bir arada tutan, toplumun sürekliliğini sağlayan ögelerdir. (IV) Toplumun bütünleşmesini, böylece toplumsal yaşamın düzen içinde devamlılığını sağlayan asıl güçtür. (V) Toplumsal yaşamda sosyal grup ve kurumlar, kendi içlerinde toplumsal değerleri yaşatarak toplumun bütünlüğüne ve sürekliliğine, düzenin bozulmamasına yardım eder. (VI) Gelenek ve görenekler de bayrağa, insan yaşamına saygı, barış, dürüstlük, adalet, yardımseverlik gibi kavramlarla buna destek olur. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) IL C) IV D) V B) H E) VV
I. Edebiyat yapıtları geniş okuyucu kitleleri tarafından in-
celenerek hak ettiği değeri kazanır.
II. Anlam ve anlatım zenginliğine sahip dil ürünleri, okurlar
tarafından bir seferde tüketilemez.
III. Bir sanat eseri, okurun düşünce dünyasını değiştirebil-
diğinde amacına ulaşmış demektir.
IV. Yığınları peşinden sürükleyen pek çok eserin edebî açı-
dan zengin olmadığı görülmüştür.
V. Nitelik açısından belli bir olgunluğa sahip edebiyat ya-
pitları, her okunuşunda okura yeni bir tat verir.
Numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine
en yakındır?
A) I ve II
B) II ve III
D) III ve IV
C) Il ve V
E) IV ve V
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
I. Edebiyat yapıtları geniş okuyucu kitleleri tarafından in- celenerek hak ettiği değeri kazanır. II. Anlam ve anlatım zenginliğine sahip dil ürünleri, okurlar tarafından bir seferde tüketilemez. III. Bir sanat eseri, okurun düşünce dünyasını değiştirebil- diğinde amacına ulaşmış demektir. IV. Yığınları peşinden sürükleyen pek çok eserin edebî açı- dan zengin olmadığı görülmüştür. V. Nitelik açısından belli bir olgunluğa sahip edebiyat ya- pitları, her okunuşunda okura yeni bir tat verir. Numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? A) I ve II B) II ve III D) III ve IV C) Il ve V E) IV ve V
Brene Brown'un "Empatik bir cevap, hiçbir zaman
en azından ifadesiyle başlamaz." cümlesi, olum-
suz durumlarda etrafına pozitif dalgalar yayma
mecburiyeti hissedenlerin sayısının hızla arttığı
günümüzde daha fazla anlam kazanıyor. İşini
kaybeden birinin duymak isteyeceği cümle "En
azından daha çok kitap okuyabileceksin." değildir.
Çünkü kişi olumlanmaktan ziyade duygularının
paylaşılmasını ister. Yaşananlara olumlu tarafın-
dan bakmak, elbette iyi ancak kendimizin veya
karşımızdakinin yaşadığı olumsuz durumları yok
sayıp sadece olumlu duyguları paylaşmak da em-
pati yoksunu bireylere dönüşmemize yol açıyor.
"Toksik olumluluk" adı verilen bu durum, olumsuz
bir ruh hâlindeki kişinin doğal duygusal deneyimini
reddetmesi anlamına geliyor. Toksik olumluluğa
göre davranan kişiler; yalnızca kendi olumsuz
duygularını bastırmakla kalmıyor, çevrelerinde si-
kıntı içinde olan insanların da kendilerine benze-
melerini istiyor. Bu kişilerin etrafa saçtığı "Her şe-
ye olumlu tarafından bak." türünden nasihatler,
doğal bir duygu durumunu yapay bir şablonla de-
ğiştirmeyi amaçlıyor. Ayrıca bu öneriler, bakış açı- G
sını değiştirmekle acının yok olabileceğini ima
ederek "Mutlu hissetmiyorsan sorumlusu sensin."
tenkidini de içeriyor. Bu sığ önerilerin özünde birer
Truva atının saklı olduğu görülüyor. Çünkü kişiye
gerçekleştiremeyeceği bu tür tavsiyelerde bulun-
mak; muhatabına içeriden saldırıyor ve kişide
mutsuzluk, harekete geçememe, değersizlik hissi,
olumlu tarafı görememe gibi durumların ortaya
çıkmasına sebep oluyor. Aslında mutsuzlukla baş
etmenin birçok yolunun olduğu biliniyor. Örneğin
neden gözyaşı döken canlılar olduğumuzu araştı-
ran bilim insanları, cevabın başkalarıyla daha güç-
lü bağlar kurmak isteğimiz olduğunu söylüyor. Ya-
ni sadece kendimiz için değil, acımızın çevremiz-
deki kişilerce görülmesi için de ağlıyoruz. Bu yüz-
den acı çekerken empati yoksunu boş cümleler
duymak işe yaramıyor. Gerçek iyileşmeyi sağla-
yan; anlaşıldığımızı hissettiğimiz, duygularımızın
kabul gördüğünü bildiğimiz ilişkiler içinde olmak.
1
1
N
E
V
Y
A
Y
R
39-42 sorulan aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Y
A
ne
E) Bilimsel çalışmalara konu edildiğine
E
40. Bu parçadan aşağıdakilerin har
bilir?
39. Be
A) Olumsuz duyguları saklamaya çalış
na faydadan çok zarar verir.
8)
İnsanlar duygularını başkalarına ifade ed
C) insanlar, olumsuz duygularının başkaları tara-
dikçe kendi duygularına yabancılaşır.
findan fark edilmesini ister.
le D
neder
A Duyg
odaklar
B) Gerçekleş
C) Ortak görüşle
ümitler şun
DY Gerçekte karşılığ
dayanmaları
EX Duyguları önceleyerer
leştirmeye çalışmala
masına neden olmaları
D) İnsanın duygu durumunu yönetme çabası,
çevresindekilerin baskılarıyla ortaya çıkar.
C) Söyleyen kişinin ruh hâlini karşısındakine da-
yatmaya çalışmaları
Olumlu bir yaklaşım gibi görünürken örtük bir
eleştiri barındırmaları
E) Bireysel tavır gibi görünseler de genel kabulle-
ri yansıtmaları
A) Sergileyen kişilerin yaygınlığına
B) Ortaya çıkma sebebinin ne olduğuna
C) Başkaları üzerinde nasıl bir etki bıraktığına
D) Benimseyen kişilerin nasıl bir tavır sergilediği-
E) Mutluluğu paylaşamamak, olumsuz duyguları
hissetmek kadar yıpratıcı olur.
41. Bu parçada "Truva atı" olarak nitelendirilen
önerilerin özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanın içinde bulunduğu duygu durumunu
değiştirme amacı taşımaları
B) İletildikleri kişiyi değil, söyleyen kişiyi rahatlat-
maya yönelik olmaları
42. Bu parçada toksik olumluluk davranışıyla ilgili
aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
44. Aşağıdar
dur?
B) M
A) Niğde'yi ta
Banu'd
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
Brene Brown'un "Empatik bir cevap, hiçbir zaman en azından ifadesiyle başlamaz." cümlesi, olum- suz durumlarda etrafına pozitif dalgalar yayma mecburiyeti hissedenlerin sayısının hızla arttığı günümüzde daha fazla anlam kazanıyor. İşini kaybeden birinin duymak isteyeceği cümle "En azından daha çok kitap okuyabileceksin." değildir. Çünkü kişi olumlanmaktan ziyade duygularının paylaşılmasını ister. Yaşananlara olumlu tarafın- dan bakmak, elbette iyi ancak kendimizin veya karşımızdakinin yaşadığı olumsuz durumları yok sayıp sadece olumlu duyguları paylaşmak da em- pati yoksunu bireylere dönüşmemize yol açıyor. "Toksik olumluluk" adı verilen bu durum, olumsuz bir ruh hâlindeki kişinin doğal duygusal deneyimini reddetmesi anlamına geliyor. Toksik olumluluğa göre davranan kişiler; yalnızca kendi olumsuz duygularını bastırmakla kalmıyor, çevrelerinde si- kıntı içinde olan insanların da kendilerine benze- melerini istiyor. Bu kişilerin etrafa saçtığı "Her şe- ye olumlu tarafından bak." türünden nasihatler, doğal bir duygu durumunu yapay bir şablonla de- ğiştirmeyi amaçlıyor. Ayrıca bu öneriler, bakış açı- G sını değiştirmekle acının yok olabileceğini ima ederek "Mutlu hissetmiyorsan sorumlusu sensin." tenkidini de içeriyor. Bu sığ önerilerin özünde birer Truva atının saklı olduğu görülüyor. Çünkü kişiye gerçekleştiremeyeceği bu tür tavsiyelerde bulun- mak; muhatabına içeriden saldırıyor ve kişide mutsuzluk, harekete geçememe, değersizlik hissi, olumlu tarafı görememe gibi durumların ortaya çıkmasına sebep oluyor. Aslında mutsuzlukla baş etmenin birçok yolunun olduğu biliniyor. Örneğin neden gözyaşı döken canlılar olduğumuzu araştı- ran bilim insanları, cevabın başkalarıyla daha güç- lü bağlar kurmak isteğimiz olduğunu söylüyor. Ya- ni sadece kendimiz için değil, acımızın çevremiz- deki kişilerce görülmesi için de ağlıyoruz. Bu yüz- den acı çekerken empati yoksunu boş cümleler duymak işe yaramıyor. Gerçek iyileşmeyi sağla- yan; anlaşıldığımızı hissettiğimiz, duygularımızın kabul gördüğünü bildiğimiz ilişkiler içinde olmak. 1 1 N E V Y A Y R 39-42 sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Y A ne E) Bilimsel çalışmalara konu edildiğine E 40. Bu parçadan aşağıdakilerin har bilir? 39. Be A) Olumsuz duyguları saklamaya çalış na faydadan çok zarar verir. 8) İnsanlar duygularını başkalarına ifade ed C) insanlar, olumsuz duygularının başkaları tara- dikçe kendi duygularına yabancılaşır. findan fark edilmesini ister. le D neder A Duyg odaklar B) Gerçekleş C) Ortak görüşle ümitler şun DY Gerçekte karşılığ dayanmaları EX Duyguları önceleyerer leştirmeye çalışmala masına neden olmaları D) İnsanın duygu durumunu yönetme çabası, çevresindekilerin baskılarıyla ortaya çıkar. C) Söyleyen kişinin ruh hâlini karşısındakine da- yatmaya çalışmaları Olumlu bir yaklaşım gibi görünürken örtük bir eleştiri barındırmaları E) Bireysel tavır gibi görünseler de genel kabulle- ri yansıtmaları A) Sergileyen kişilerin yaygınlığına B) Ortaya çıkma sebebinin ne olduğuna C) Başkaları üzerinde nasıl bir etki bıraktığına D) Benimseyen kişilerin nasıl bir tavır sergilediği- E) Mutluluğu paylaşamamak, olumsuz duyguları hissetmek kadar yıpratıcı olur. 41. Bu parçada "Truva atı" olarak nitelendirilen önerilerin özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanın içinde bulunduğu duygu durumunu değiştirme amacı taşımaları B) İletildikleri kişiyi değil, söyleyen kişiyi rahatlat- maya yönelik olmaları 42. Bu parçada toksik olumluluk davranışıyla ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? 44. Aşağıdar dur? B) M A) Niğde'yi ta Banu'd
aya göre cevaplayınız.
Halil İnalcık; bıkmayan, enerjisi tükenmeyen, kılı kırk yaran,
1
iğneyle kuyu kazmaya üşenmeyen, üstelik bu yıpratıcı
11
mesaiyi 100 yaşına kadar sürdüren muazzam bir
araştırmacıydı. Kütüphanede çalışırken yanına yaklaşmak,
çalışmasını sekteye uğratmak zaten akıl kârı değildi. Eğer
konsantre olmuşsa içeri giren işini bir an önce halletsin,
IV
kendisini bir ahkâm defteri, bir vakanüvis tarihi veya
nasihatname ile baş başa bıraksın isterdil Bundan dolayı
V
arada küçük çaplı krizler de yaşanırdı: O, bir seferinde,
şeref konuğu olduğu bir yemek davetine hiç âdeti olmadığı
hâlde haber vermeksizin icabet etmemiş; yaşından dolayı
belli bir panik de yaşanmıştı. Oysa yemek saatini beklerken
bir çayevine oturmuş, o esnada bir arşiv materyaline dalınca
da zamandan ve mekândan kopuvermişti.
35. Bu parçadan Halil İnalcık'la ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi çıkarılamaz?
AÇalışmalarını ortaya koyarken çok özenli davrandığı
B) Bir konu üzerine uzun süreli yoğunlaşabildiği
C) Bilerek isteyerek davetli olduğu yere gitmezlik etmediği
D Kendini ilmî çalışmalara daha çok vermek istediği
E) Tarihle ilgili başarılı yapıtlar ortaya koyduğu
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
aya göre cevaplayınız. Halil İnalcık; bıkmayan, enerjisi tükenmeyen, kılı kırk yaran, 1 iğneyle kuyu kazmaya üşenmeyen, üstelik bu yıpratıcı 11 mesaiyi 100 yaşına kadar sürdüren muazzam bir araştırmacıydı. Kütüphanede çalışırken yanına yaklaşmak, çalışmasını sekteye uğratmak zaten akıl kârı değildi. Eğer konsantre olmuşsa içeri giren işini bir an önce halletsin, IV kendisini bir ahkâm defteri, bir vakanüvis tarihi veya nasihatname ile baş başa bıraksın isterdil Bundan dolayı V arada küçük çaplı krizler de yaşanırdı: O, bir seferinde, şeref konuğu olduğu bir yemek davetine hiç âdeti olmadığı hâlde haber vermeksizin icabet etmemiş; yaşından dolayı belli bir panik de yaşanmıştı. Oysa yemek saatini beklerken bir çayevine oturmuş, o esnada bir arşiv materyaline dalınca da zamandan ve mekândan kopuvermişti. 35. Bu parçadan Halil İnalcık'la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? AÇalışmalarını ortaya koyarken çok özenli davrandığı B) Bir konu üzerine uzun süreli yoğunlaşabildiği C) Bilerek isteyerek davetli olduğu yere gitmezlik etmediği D Kendini ilmî çalışmalara daha çok vermek istediği E) Tarihle ilgili başarılı yapıtlar ortaya koyduğu
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Ayn Rand'ın çalışmalarında ortaya koymayı amaçladığı
şey, ideal insan ya da rasyonel bireydir. Rasyonalite birey
olmanın gerekli bir şartı olduğu için rasyonel olmayı birey
olmaktan ayırma olanağı yoktur. Birey, tek bir varlık olarak
ortaya çıkmasına karşın bir birliktir. Insan olmak, her şey-
den önce birey olmaktır. Kendisi için bir hayat yaratmada
ve kendi karakterini şekillendirmede yalnız başınadır birey.
Birey, kendi hayatını kurarken nasıl bir insan olacağına ka-
rar verir ve toplumun beklentilerinden çok, kendi aklını dik-
kate almak zorundadır. Bireyci kuram, Rand'in objektivist
felsefesinin en önemli ögelerinden biridir. Bireycilik, hem
etik-politik hem de etik-psikolojik bir kavramdır. Etik-politik
bir kavram olarak bireycilik, insanın kendinde bir amaç ol-
duğu ve başkalarına kurban edilemeyeceği ilkesi ile birey
haklarının üstünlüğü temeline dayanır. Etik-psikolojik bir
kavram olarak da bireycilik, insanın bağımsız bir biçimde
düşünmesi, yargılaması, değerlendirmesi ve kendi aklının
üstünde egemen olacak herhangi bir güç kabul etmemesi
anlayışına dayanmaktadır.
37. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, Ayn Rand'ın
objektivist felsefesinin özelliklerinden biri değildir?
A) Kendini başkaları için feda etmeyecek bir anlayışı sa-
vunması
B) Bireyin toplumsal beklentilerden büsbütün ayrı hareket
etmesi
C) Rasyonelliği bireyin kendi varlığı için bir koşul sayması
D) Yaşamın ve karakterin temel şekillendiricisi olarak yal-
nızca bireyi görmesi
E) İdeal insanı, rasyonel bencillik ilkesiyle ortaya koyması
endemik-
38. Bu parçadan hareketle Rand'in objektivist felsefesiyle
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yaşamı sürdürebilmek için gerekli olan temel yeti akıldır.
B) Herkes kendi çıkarının farkındalığıyla yaşama bakma-
lıdır.
Kendi hayatını kuran birey, daha çok kendi aklını esas
alır.
D) Birey bir araç olarak değil, bir amaç uğruna varlık gös-
terir.
E) Kişi, kendi iradesine dayalı olarak hayatına değer katar.
3
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Ayn Rand'ın çalışmalarında ortaya koymayı amaçladığı şey, ideal insan ya da rasyonel bireydir. Rasyonalite birey olmanın gerekli bir şartı olduğu için rasyonel olmayı birey olmaktan ayırma olanağı yoktur. Birey, tek bir varlık olarak ortaya çıkmasına karşın bir birliktir. Insan olmak, her şey- den önce birey olmaktır. Kendisi için bir hayat yaratmada ve kendi karakterini şekillendirmede yalnız başınadır birey. Birey, kendi hayatını kurarken nasıl bir insan olacağına ka- rar verir ve toplumun beklentilerinden çok, kendi aklını dik- kate almak zorundadır. Bireyci kuram, Rand'in objektivist felsefesinin en önemli ögelerinden biridir. Bireycilik, hem etik-politik hem de etik-psikolojik bir kavramdır. Etik-politik bir kavram olarak bireycilik, insanın kendinde bir amaç ol- duğu ve başkalarına kurban edilemeyeceği ilkesi ile birey haklarının üstünlüğü temeline dayanır. Etik-psikolojik bir kavram olarak da bireycilik, insanın bağımsız bir biçimde düşünmesi, yargılaması, değerlendirmesi ve kendi aklının üstünde egemen olacak herhangi bir güç kabul etmemesi anlayışına dayanmaktadır. 37. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, Ayn Rand'ın objektivist felsefesinin özelliklerinden biri değildir? A) Kendini başkaları için feda etmeyecek bir anlayışı sa- vunması B) Bireyin toplumsal beklentilerden büsbütün ayrı hareket etmesi C) Rasyonelliği bireyin kendi varlığı için bir koşul sayması D) Yaşamın ve karakterin temel şekillendiricisi olarak yal- nızca bireyi görmesi E) İdeal insanı, rasyonel bencillik ilkesiyle ortaya koyması endemik- 38. Bu parçadan hareketle Rand'in objektivist felsefesiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yaşamı sürdürebilmek için gerekli olan temel yeti akıldır. B) Herkes kendi çıkarının farkındalığıyla yaşama bakma- lıdır. Kendi hayatını kuran birey, daha çok kendi aklını esas alır. D) Birey bir araç olarak değil, bir amaç uğruna varlık gös- terir. E) Kişi, kendi iradesine dayalı olarak hayatına değer katar. 3
DİL VE ANLATIM
5. Ben biyografik romanla başladım işe. 1914'ten 1945'lere
kadar getirdim. Birbirini tamamlayan, ayrıca her biri bağım-
Sız bir cilt olan üç roman yazdım. Böylece Türk toplu-
mundan otuz yıllık bir kesit vermek istedim. Hatta bu tarz
romanlara "kesit roman" diye bir ad taktım kendi kendime.
Uyguladığım roman tekniğinde kendimce yapmak istediğim
şey şu: O zamana kadar olaylar tek kahramanın üzerine
örülür, tek kahramanın serüveniyle roman biterdi. Ben ise
asıl kahramanı Süleyman'ın çevresinde toplumun türlü
kişilerini vermeye çalıştım. Bu fikri de Gogol'un ünlü roma-
ni Ölü Canlar'da uyguladığı teknikten aldım. Bilirsiniz Ölü
Canlar'da roman kişisi çeşitli çevreleri dolaşır, başka başka
kişiler verilir. Ben de o tekniği benimseyerek Türk edebi-
yatında uyarlamaya, o verilerle çeşitli çevreleri anlatmaya
çalıştım.
Görüşlerini bu biçimde dile getiren bir sanatçı ile ilgili
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
serlerinde özgünlük peşinde olduğuna
B) Toplumsal yapının genelini anlatmaya çalıştığına
C) Toplumsal yaşamın anlatımının yetersiz olduğuna
D) Birden fazla roman yazdığına
E) Büyük romancılardan etkilendiğine
✓
7
Ed
sür
yat
olu
geç
Sun
rom
si a
yal
düz
bürc
hare
ni/öy
dene
Kud
için,
gene
yaşa
değil
metn
kişile
kend
ardın
yatma
çekm
olarak
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
DİL VE ANLATIM 5. Ben biyografik romanla başladım işe. 1914'ten 1945'lere kadar getirdim. Birbirini tamamlayan, ayrıca her biri bağım- Sız bir cilt olan üç roman yazdım. Böylece Türk toplu- mundan otuz yıllık bir kesit vermek istedim. Hatta bu tarz romanlara "kesit roman" diye bir ad taktım kendi kendime. Uyguladığım roman tekniğinde kendimce yapmak istediğim şey şu: O zamana kadar olaylar tek kahramanın üzerine örülür, tek kahramanın serüveniyle roman biterdi. Ben ise asıl kahramanı Süleyman'ın çevresinde toplumun türlü kişilerini vermeye çalıştım. Bu fikri de Gogol'un ünlü roma- ni Ölü Canlar'da uyguladığı teknikten aldım. Bilirsiniz Ölü Canlar'da roman kişisi çeşitli çevreleri dolaşır, başka başka kişiler verilir. Ben de o tekniği benimseyerek Türk edebi- yatında uyarlamaya, o verilerle çeşitli çevreleri anlatmaya çalıştım. Görüşlerini bu biçimde dile getiren bir sanatçı ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? serlerinde özgünlük peşinde olduğuna B) Toplumsal yapının genelini anlatmaya çalıştığına C) Toplumsal yaşamın anlatımının yetersiz olduğuna D) Birden fazla roman yazdığına E) Büyük romancılardan etkilendiğine ✓ 7 Ed sür yat olu geç Sun rom si a yal düz bürc hare ni/öy dene Kud için, gene yaşa değil metn kişile kend ardın yatma çekm olarak
-LYS
RKÇE
-40
m (Ad) Tamlamaları
4.
Belirtili ad tamlamalarında kimi zaman tamlanan düşe-
bilir.
Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya uygun bir
kullanım vardır?
A) Sanatı toplumu eğitmekte bir araç olarak gören bir
yazarın olmalı bu romanlar.
B) Topraktan yeni umutlar yeşerterek gelen bahar,
insanı neşeyle dolduruyordu.
C) Bir çocuğun iyi yetişebilmesi hem ailenin hem top-
lumun iyi eğitilmiş olmasına bağlıdır.
D) Gözlerinde hüznün ve endişenin izlerini gördüğüm
bu kadın sırlarla doluydu.
E) Eğitim, insanı geleceğe hazırlamak için toplumun
gösterdiği çabanın bütünüdür.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
-LYS RKÇE -40 m (Ad) Tamlamaları 4. Belirtili ad tamlamalarında kimi zaman tamlanan düşe- bilir. Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya uygun bir kullanım vardır? A) Sanatı toplumu eğitmekte bir araç olarak gören bir yazarın olmalı bu romanlar. B) Topraktan yeni umutlar yeşerterek gelen bahar, insanı neşeyle dolduruyordu. C) Bir çocuğun iyi yetişebilmesi hem ailenin hem top- lumun iyi eğitilmiş olmasına bağlıdır. D) Gözlerinde hüznün ve endişenin izlerini gördüğüm bu kadın sırlarla doluydu. E) Eğitim, insanı geleceğe hazırlamak için toplumun gösterdiği çabanın bütünüdür.
Çocuklara oyuncak alırken o oyuncağın çocuğun zih-
ninde yaratacağı etkiyi pek düşünmeyiz. Oysa her
oyuncak çocuğun geleceğini bir şekilde etkiler. Erkek
çocukları bebekliklerinden başlayarak oyuncak silah-
larla oynamaya teşvik etmek ve bunu da doğalarındaki
saldırganlıkla açıklamak ciddi ve uzun bir siyasi yatı-
rimin parçasıdır. Çünkü daha küçükken silahları sev-
dirdiğiniz çocukları büyüyünce para, petrol, iktidar veya
şan şöhret adına savaşa yollamak çok daha kolay ola-
caktır. Bütün çocukların daima hayran olduğu oyuncak
silahların gerçeğini bir süre sonra onların eline tutuştu-
rup çocukların rüyalarını bir anlamda gerçekleştirdikten
sonra onları savaşa, şiddete yollamak bir hipnozdur ve
tarih boyunca daima işe yaramıştır.
1.
Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
Çocukların hemen her oyuncaktan etkilendiği
BErkek çocukların oyuncaklardan daha çabuk etki-
Vendikleri
C) Çocukluğun kişilik gelişiminde belirleyici olduğu
Büyüklerin, çocuklara oyuncak alırken seçici dav-
ranmaları gerektiği
Erkek çocuklara verilen oyuncakların bilinçli bir yön-
Yendirme içerdiği
Deliliği "A
rak tanım
deli işi. C
nuçta si
ediyoru
yepyen
Bir ma
firsati
ama
LİMLERİ YAYINLARI
mec
Ve
tan
ve
B
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
Çocuklara oyuncak alırken o oyuncağın çocuğun zih- ninde yaratacağı etkiyi pek düşünmeyiz. Oysa her oyuncak çocuğun geleceğini bir şekilde etkiler. Erkek çocukları bebekliklerinden başlayarak oyuncak silah- larla oynamaya teşvik etmek ve bunu da doğalarındaki saldırganlıkla açıklamak ciddi ve uzun bir siyasi yatı- rimin parçasıdır. Çünkü daha küçükken silahları sev- dirdiğiniz çocukları büyüyünce para, petrol, iktidar veya şan şöhret adına savaşa yollamak çok daha kolay ola- caktır. Bütün çocukların daima hayran olduğu oyuncak silahların gerçeğini bir süre sonra onların eline tutuştu- rup çocukların rüyalarını bir anlamda gerçekleştirdikten sonra onları savaşa, şiddete yollamak bir hipnozdur ve tarih boyunca daima işe yaramıştır. 1. Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Çocukların hemen her oyuncaktan etkilendiği BErkek çocukların oyuncaklardan daha çabuk etki- Vendikleri C) Çocukluğun kişilik gelişiminde belirleyici olduğu Büyüklerin, çocuklara oyuncak alırken seçici dav- ranmaları gerektiği Erkek çocuklara verilen oyuncakların bilinçli bir yön- Yendirme içerdiği Deliliği "A rak tanım deli işi. C nuçta si ediyoru yepyen Bir ma firsati ama LİMLERİ YAYINLARI mec Ve tan ve B