Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

im
evgi
tanm
weuheh
2. Hemen hemen okurların tümü, salt (sadece) bilgiyi kuru
bilgi olarak nitelendirdiğinden bilgiye kendi yorumunu
katabilme melekesini (alışkanlık) geliştirmeyi daha manidar
||
bulur fakat burada ayırdına kolay varılamayan bir çelişki
(paradoks) başlamaktadır. Okur, eğer yorumlama
melekesini geliştirmek istiyor ve edebiyata kayıtsız
kalıyorsa algıda seçiciliğini karanlığa terk ediyor sayılmaz
mı? Tabiattan gündelik insan ilişkilerine, izafi (göreceli)
TV
bakış ve betimleme/zenginliği arasında cereyan eden
edebiyat, entelektüel (aydın) meşgalenin de en yüksek
V
aşamasını temsil etmez mi?
Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisi, ayraç
içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır?
A) I
B) II
DVIV
EV
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
im evgi tanm weuheh 2. Hemen hemen okurların tümü, salt (sadece) bilgiyi kuru bilgi olarak nitelendirdiğinden bilgiye kendi yorumunu katabilme melekesini (alışkanlık) geliştirmeyi daha manidar || bulur fakat burada ayırdına kolay varılamayan bir çelişki (paradoks) başlamaktadır. Okur, eğer yorumlama melekesini geliştirmek istiyor ve edebiyata kayıtsız kalıyorsa algıda seçiciliğini karanlığa terk ediyor sayılmaz mı? Tabiattan gündelik insan ilişkilerine, izafi (göreceli) TV bakış ve betimleme/zenginliği arasında cereyan eden edebiyat, entelektüel (aydın) meşgalenin de en yüksek V aşamasını temsil etmez mi? Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisi, ayraç içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I B) II DVIV EV
cenin
Enve
9. 1. Hakaniye Türkçesiyle yazılmıştır.
11. Bilginin faydalan, cehaletin zararlanı, cömertlik,
cimrilik, iyi ve kötü huylar anlatılarak halka yararlı
olmak hedeflenmiştir.
III. "Hakikatlerin eşiği" anlamına gelen eser Edip Ahmet
Yükneki tarafından yazılmıştır.
IV. Alegorik söyleyişe sahip didaktik bir metindir.
V. 40 beyit ve 101 dörtlükten oluşmaktadır.
Atabetü'l Hakayık ile ilgili olarak yukandaki numara-
lanmış bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
16
E
a
A)
B)
S
E H
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
cenin Enve 9. 1. Hakaniye Türkçesiyle yazılmıştır. 11. Bilginin faydalan, cehaletin zararlanı, cömertlik, cimrilik, iyi ve kötü huylar anlatılarak halka yararlı olmak hedeflenmiştir. III. "Hakikatlerin eşiği" anlamına gelen eser Edip Ahmet Yükneki tarafından yazılmıştır. IV. Alegorik söyleyişe sahip didaktik bir metindir. V. 40 beyit ve 101 dörtlükten oluşmaktadır. Atabetü'l Hakayık ile ilgili olarak yukandaki numara- lanmış bilgilerden hangisi yanlıştır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 16 E a A) B) S E H
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden fazla çekim-
li fiil vardır?
A) Köyün civarını, çiçek açmış şeftalilerin dibinde yürü-
yerek dolaştım.
B) İçeriye şöyle bir göz attım, sekiz kişi ya var ya da
yoktu.
C) Benden uzakta idiler, ne konuştuklarını duyamıyordum.
D) Öyle bir uyuşukluk içindeydim ki kalkıp gidemiyordum.
Bu sessizliğe lapa lapa kar yağdığını görsem kesin-
likle dışarı çıkmazdım.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden fazla çekim- li fiil vardır? A) Köyün civarını, çiçek açmış şeftalilerin dibinde yürü- yerek dolaştım. B) İçeriye şöyle bir göz attım, sekiz kişi ya var ya da yoktu. C) Benden uzakta idiler, ne konuştuklarını duyamıyordum. D) Öyle bir uyuşukluk içindeydim ki kalkıp gidemiyordum. Bu sessizliğe lapa lapa kar yağdığını görsem kesin- likle dışarı çıkmazdım.
3 ve 4. sorulan bu parçaya göre cevaplayınız.
Türkçede yeni sözcük "uydurma" sadece Dil Devrimi sü-
reciyle başlamadı. Buna Türk dili tarihinin her döneminde
rastlanabilir. Ve bazı kişiler bu tür sözcükleri âdeta lanetler!
Sözgelimi Ibn-i Kemal, Osmanlı Türkçesinde kullanılan bir
sözcük olan felaketi, Galatatu'l - Avam adlı risalesinde açık-
larken der ki: Bu kelam, Arap ve Farside olmayıp cühelanın
uydurmasıdır. Güya felekten türemiş, yani felek darbe vur-
muş! Zor zamanlarda bunu kullanmaları ne de gülünçtür.
Bence iyi ki de uydurmuş o "cahil"ler!
Yoksa Atilla İlhan, her gönülde bir sızı bırakan Üçüncü Şah-
sın Şiiri”ni nasıl yazardı: "Gözlerin gözlerime değince / felâ-
ketim olurdu ağlardım."
Yaşasın eski ve yeni bazı "cahil"ler!
3. Bu parçada yeni sözcükler "uydurma" ya ilişkin;
1.
III.
Türkçenin her döneminde kural dışı yeni sözcüklerin
dilimize sokulduğu ve bunların benimsendiği
Dilimizin bu sözcükler yüzünden hızla kirlenip bozuldu-
gu
Kural dışı yeni sözcükleri kullananların cahillikle suçlan-
diği
IV. Edebiyatımızın en güzel örneklerinde "uydurma" ol-
makla suçlanan sözcüklerin olduğu
bilgilerinden hangileri verilmiştir?
A) I, III ve IV
B) I, II ve III
down
D) II ve IV E) I, II ve IV
A İroni
BÖrnekleme
Tartışma
D Alıntılama
Tanımlama
II, III ve IV
4. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok-
tur?
169
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
3 ve 4. sorulan bu parçaya göre cevaplayınız. Türkçede yeni sözcük "uydurma" sadece Dil Devrimi sü- reciyle başlamadı. Buna Türk dili tarihinin her döneminde rastlanabilir. Ve bazı kişiler bu tür sözcükleri âdeta lanetler! Sözgelimi Ibn-i Kemal, Osmanlı Türkçesinde kullanılan bir sözcük olan felaketi, Galatatu'l - Avam adlı risalesinde açık- larken der ki: Bu kelam, Arap ve Farside olmayıp cühelanın uydurmasıdır. Güya felekten türemiş, yani felek darbe vur- muş! Zor zamanlarda bunu kullanmaları ne de gülünçtür. Bence iyi ki de uydurmuş o "cahil"ler! Yoksa Atilla İlhan, her gönülde bir sızı bırakan Üçüncü Şah- sın Şiiri”ni nasıl yazardı: "Gözlerin gözlerime değince / felâ- ketim olurdu ağlardım." Yaşasın eski ve yeni bazı "cahil"ler! 3. Bu parçada yeni sözcükler "uydurma" ya ilişkin; 1. III. Türkçenin her döneminde kural dışı yeni sözcüklerin dilimize sokulduğu ve bunların benimsendiği Dilimizin bu sözcükler yüzünden hızla kirlenip bozuldu- gu Kural dışı yeni sözcükleri kullananların cahillikle suçlan- diği IV. Edebiyatımızın en güzel örneklerinde "uydurma" ol- makla suçlanan sözcüklerin olduğu bilgilerinden hangileri verilmiştir? A) I, III ve IV B) I, II ve III down D) II ve IV E) I, II ve IV A İroni BÖrnekleme Tartışma D Alıntılama Tanımlama II, III ve IV 4. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- tur? 169
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim tamlama-
si bir ismi niteleme görevinde kullanılmıştır?
A) Hâlâ o ölçülü sözlerin arkasına ustalıkla gizle-
nen ipuçlarını bulmaya çalışıyordum.
B) Tavan çok yüksekti ve süslemelerin arasına asi-
lan avizeler kristaldi.
Genç adam bana hiç beklemediğim bir anda
usta işi bir vazo hediye etti.
D) Aklına gelmiş gibi birden cümlesini yarıda kesip
önemli saydığı haberi verdi.
E) Birden ailenin en küçük bireyinin içeri girdiğini
fark ettim.
12. SINIF
15
3
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim tamlama- si bir ismi niteleme görevinde kullanılmıştır? A) Hâlâ o ölçülü sözlerin arkasına ustalıkla gizle- nen ipuçlarını bulmaya çalışıyordum. B) Tavan çok yüksekti ve süslemelerin arasına asi- lan avizeler kristaldi. Genç adam bana hiç beklemediğim bir anda usta işi bir vazo hediye etti. D) Aklına gelmiş gibi birden cümlesini yarıda kesip önemli saydığı haberi verdi. E) Birden ailenin en küçük bireyinin içeri girdiğini fark ettim. 12. SINIF 15 3
8.
TYT-TÜRKÇE Soru Ba
Otomobil; hayvan gücü kullanılmadan, itilmeden veya çekil-
meden, enerjisini yakıtlardan alan içten yanmalı motorla
ve tekerleklerin dönmesiyle hareket edebilen araçtır. Şasi
ve karoser, otomobilin gövdesini oluşturur. Şasi ve karoser
çevresi, aracın bütün parçalarını üzerinde taşıyarak motora,
karosere ve güç aktarma organlarına destek olur. Karoser
aracın kaporta diye bilinen ve değişik parçalardan oluşan
sac aksamıdır. Dünya genelinde her yıl 58 milyon otomobil
üretilir. ABD, Japonya, Almanya, Fransa, Çin ve Güney
Kore otomobil üretiminde lider ülkelerdir. Günümüzde çalışır
durumda 1 milyardan fazla motorlu araç vardır. Özellikle son
40 yılda araç sayısı %300 artmıştır. Dünya genelinde 1000
kişiye düşen araç sayısı 2013 yılında 174 olarak belirlen-
miştir. Ayrıca gelişmiş ülkelerin başı çektiği otomobil üretimi
birçok sektörün ilerlemesinde de büyük bir etkiye sahiptir.
Türkiye'nin otomotiv hacmi büyüyerek ilerlemekte ve pek çok
yan sektörü de beslemektedir.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?
A) Zincirleme isim tamlaması
B) Belirtisiz isim tamlamast
C) Hem tamlayanı hem tamlananı topluluk adı olan isim tamla-
ması
D) Belirtili isim tamlaması
E) Tamlayanı birden çok sözcükten oluşmuş ad tamlaması
Tyn Tyn
Tin
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
8. TYT-TÜRKÇE Soru Ba Otomobil; hayvan gücü kullanılmadan, itilmeden veya çekil- meden, enerjisini yakıtlardan alan içten yanmalı motorla ve tekerleklerin dönmesiyle hareket edebilen araçtır. Şasi ve karoser, otomobilin gövdesini oluşturur. Şasi ve karoser çevresi, aracın bütün parçalarını üzerinde taşıyarak motora, karosere ve güç aktarma organlarına destek olur. Karoser aracın kaporta diye bilinen ve değişik parçalardan oluşan sac aksamıdır. Dünya genelinde her yıl 58 milyon otomobil üretilir. ABD, Japonya, Almanya, Fransa, Çin ve Güney Kore otomobil üretiminde lider ülkelerdir. Günümüzde çalışır durumda 1 milyardan fazla motorlu araç vardır. Özellikle son 40 yılda araç sayısı %300 artmıştır. Dünya genelinde 1000 kişiye düşen araç sayısı 2013 yılında 174 olarak belirlen- miştir. Ayrıca gelişmiş ülkelerin başı çektiği otomobil üretimi birçok sektörün ilerlemesinde de büyük bir etkiye sahiptir. Türkiye'nin otomotiv hacmi büyüyerek ilerlemekte ve pek çok yan sektörü de beslemektedir. Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? A) Zincirleme isim tamlaması B) Belirtisiz isim tamlamast C) Hem tamlayanı hem tamlananı topluluk adı olan isim tamla- ması D) Belirtili isim tamlaması E) Tamlayanı birden çok sözcükten oluşmuş ad tamlaması Tyn Tyn Tin
1.
1. - 16. SORULARDA BAŞTA VERİLEN CÜM-
LELERDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLE-
CEK YARGIYI BULUNUZ.
Takım çok daha zorlu maçlar oynayacak ve hakika-
ten merkez savunması yetersiz.
3.
A) Takım hücuma dayalı oyunlarda daha çok başarı
sağlamıştır.
B Merkez savunmasının yetersiz oluşu takıma
olumsuz yansıyacaktır.
C) Takim zor bir maç yapmıştır.
D) Merkez savunma güçlendirildiğinde takım, daha
iyi maç çıkarır.
EXİlerleyen günlerde merkez savunmada yeniliğe
gidilecektir.
Uzu
car
lar
A)
B
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
1. 1. - 16. SORULARDA BAŞTA VERİLEN CÜM- LELERDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLE- CEK YARGIYI BULUNUZ. Takım çok daha zorlu maçlar oynayacak ve hakika- ten merkez savunması yetersiz. 3. A) Takım hücuma dayalı oyunlarda daha çok başarı sağlamıştır. B Merkez savunmasının yetersiz oluşu takıma olumsuz yansıyacaktır. C) Takim zor bir maç yapmıştır. D) Merkez savunma güçlendirildiğinde takım, daha iyi maç çıkarır. EXİlerleyen günlerde merkez savunmada yeniliğe gidilecektir. Uzu car lar A) B
3. Aşağıdaki dizelerin hangisinde eylemin en.
az iki kere gerçekleştiği kesindir?
A) En sonunda siz de dediğime geleceksiniz.
B) Yaralı kalbimde yine başladı sancılar.
C) Daha önce söylediklerinin hiçbirini dinle-
yemedim.
D) Bu sene de memlekete gidecek misiniz?
E) Bundan sonra kahvaltıyı okulda yaparız.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
3. Aşağıdaki dizelerin hangisinde eylemin en. az iki kere gerçekleştiği kesindir? A) En sonunda siz de dediğime geleceksiniz. B) Yaralı kalbimde yine başladı sancılar. C) Daha önce söylediklerinin hiçbirini dinle- yemedim. D) Bu sene de memlekete gidecek misiniz? E) Bundan sonra kahvaltıyı okulda yaparız.
Roman, her şeyin sere serpe anlatıldığı bir edebî tür
değildir. Bu yüzden, bir kişinin başından geçen ilginç
olayları anlatmasıyla ortaya çıkan anılara "roman"
demek olanaksızdır. "Hayatım roman" diyenlere inana-
lım ama onları büyük romancı olarak görmeyelim.
Sanatın gerçek yaşam ırmağından altın çıkarmak kadar
zor olduğunu bilelim. Yüzlerce ton toprağın, suyun
içinden beş gram altını çıkarmak kadar zor.
3.
4.
3 ve 4. soruları aşağıdaki parçaya
göre cevaplayınız.
Bu parçada asıl vurgulanmak istenen aşağıda-
kilerden hangisidir?
A) Roman, gerçek yaşamın içinden seçilen ay-
rıntılarla ortaya çıkarılır ve yazarından bü-
yük çaba ister.
B)
C)
Herkesin roman yazmasını beklemek yanlış-
tır çünkü her yaşam gerçekten roman olmaz.
Kimi kişilerin hayatı romana konu olabile-
cek kadar ilginçtir.
D) Roman yazmak çok zor bir uğraştır, belli bir
eğitimi gerektirir.
E) Romanda her şey derinlemesine işlenmelidir
diye bir kural yoktur.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Anlatım biçimi tartışmadır.
B) Benzetemeden yararlanılmıştır.
C) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır.
D) Sebep-sonuç ilişkili cümle kurulmuştur.
E) İkilemeye yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
Roman, her şeyin sere serpe anlatıldığı bir edebî tür değildir. Bu yüzden, bir kişinin başından geçen ilginç olayları anlatmasıyla ortaya çıkan anılara "roman" demek olanaksızdır. "Hayatım roman" diyenlere inana- lım ama onları büyük romancı olarak görmeyelim. Sanatın gerçek yaşam ırmağından altın çıkarmak kadar zor olduğunu bilelim. Yüzlerce ton toprağın, suyun içinden beş gram altını çıkarmak kadar zor. 3. 4. 3 ve 4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bu parçada asıl vurgulanmak istenen aşağıda- kilerden hangisidir? A) Roman, gerçek yaşamın içinden seçilen ay- rıntılarla ortaya çıkarılır ve yazarından bü- yük çaba ister. B) C) Herkesin roman yazmasını beklemek yanlış- tır çünkü her yaşam gerçekten roman olmaz. Kimi kişilerin hayatı romana konu olabile- cek kadar ilginçtir. D) Roman yazmak çok zor bir uğraştır, belli bir eğitimi gerektirir. E) Romanda her şey derinlemesine işlenmelidir diye bir kural yoktur. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Anlatım biçimi tartışmadır. B) Benzetemeden yararlanılmıştır. C) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır. D) Sebep-sonuç ilişkili cümle kurulmuştur. E) İkilemeye yer verilmiştir.
1. Yazılarımda adını, fikirlerini ve çalışmalarını sıkça andi-
ğım Carl Sagan, hayranlık uyandıracak denli yetenekli
bir bilim insanı olmasının yanında, döneminin edebiyat-
çılarına parmak ısırtacak düzeyde üsluba sahip bir bilim
yazarıydı. Bilimin popülerleşmesi için verdiği çaba, mű-
tevazı kişiliği, ileri görüşlülüğü ve zor kavramları anlaşılır
terimlerle açıklama yeteneği onu dönemindeki tüm bilim
insanlarından ayrı bir yere koydu. Pulitzer Ödüllü Sagan,
İngilizce olarak basılmış bilim kitapları arasında en geniş
okuyucu kitlesine ulaşmakla kalmadı, Emmy ödüllü Koz-
mos dizisiyle dönemin televizyon yayımcılığı tarihine de
imzasını attı.
Bu parçadan Carl Sagan ile ilgili olarak
I. Bilimsel yapıtlarının yanında edebiyat alanında da
kitaplar yazmıştır.
11. Bilimin toplum tarafından bilinir hâle gelmesi için
çaba göstermiştir.
Kitapları İngilizce dışında birçok dilde basılmıştır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız 11
DI ve II
E) II ve III
C) Yalnız III
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
1. Yazılarımda adını, fikirlerini ve çalışmalarını sıkça andi- ğım Carl Sagan, hayranlık uyandıracak denli yetenekli bir bilim insanı olmasının yanında, döneminin edebiyat- çılarına parmak ısırtacak düzeyde üsluba sahip bir bilim yazarıydı. Bilimin popülerleşmesi için verdiği çaba, mű- tevazı kişiliği, ileri görüşlülüğü ve zor kavramları anlaşılır terimlerle açıklama yeteneği onu dönemindeki tüm bilim insanlarından ayrı bir yere koydu. Pulitzer Ödüllü Sagan, İngilizce olarak basılmış bilim kitapları arasında en geniş okuyucu kitlesine ulaşmakla kalmadı, Emmy ödüllü Koz- mos dizisiyle dönemin televizyon yayımcılığı tarihine de imzasını attı. Bu parçadan Carl Sagan ile ilgili olarak I. Bilimsel yapıtlarının yanında edebiyat alanında da kitaplar yazmıştır. 11. Bilimin toplum tarafından bilinir hâle gelmesi için çaba göstermiştir. Kitapları İngilizce dışında birçok dilde basılmıştır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız 11 DI ve II E) II ve III C) Yalnız III
2. Eserlerinde yaptıkları betimlemeleri güçlü olan yazarlara
"usta" ve "ölümsüz" sıfatları verilir.
Bu cümlede görülen ses olayının açıklaması aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Türkçede "a, e" ünlüleri ile biten fiillerin şimdiki za-
man çekiminde, söyleyişte de yazımda da "a" ünlüsü
"1, u"; "i,ü" olur.
B) İki heceli bazı kelimeler ünlüyle başlayan bir ek al-
dıklarında ikinci hecelerindeki dar ünlüler düşer.
C) Arapçadan Türkçeye giren ve tek ünsüzle kullanılan
kelimeler, ünlüyle başlayan ek veya yardımcı fiille
kullanıldıklarında sondaki ünsüz ikizleşir.
D) Türkçede sert ünsüzle biten kelimeler sert ünsüzle
başlayan ekler alır.
E) Çok heceli kelimeler ünlüyle başlayan bir ek aldıkla-
rında sonlarında bulunan "p, ç, t, k” ünsüzleri yumu-
şayarak "b, c, d, ğ'ye dönüşür.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
2. Eserlerinde yaptıkları betimlemeleri güçlü olan yazarlara "usta" ve "ölümsüz" sıfatları verilir. Bu cümlede görülen ses olayının açıklaması aşağı- dakilerden hangisidir? A) Türkçede "a, e" ünlüleri ile biten fiillerin şimdiki za- man çekiminde, söyleyişte de yazımda da "a" ünlüsü "1, u"; "i,ü" olur. B) İki heceli bazı kelimeler ünlüyle başlayan bir ek al- dıklarında ikinci hecelerindeki dar ünlüler düşer. C) Arapçadan Türkçeye giren ve tek ünsüzle kullanılan kelimeler, ünlüyle başlayan ek veya yardımcı fiille kullanıldıklarında sondaki ünsüz ikizleşir. D) Türkçede sert ünsüzle biten kelimeler sert ünsüzle başlayan ekler alır. E) Çok heceli kelimeler ünlüyle başlayan bir ek aldıkla- rında sonlarında bulunan "p, ç, t, k” ünsüzleri yumu- şayarak "b, c, d, ğ'ye dönüşür.
1
25. Aşağıdakilerin hangisinde boş bırakılan yere ayraç
içindeki söz getirilemez?
ADHep başka anlatımları andıran, bilinen ve
kullanılanın tekrarından öteye gitmeyen beylik
denir. (özgünlük)
anlatımlardan kaçınmaya
B) Cümlede
- insanı zorlamadan okunabilen, ses
bakımından uyumlu sözcükleri özenle seçmekle
olur. Ayrıca işlenen duygu ve düşüncelerin uyumu
da bunda önemli bir etkendir. (açıklık)
C) Bir sözcük, söz, olay, olgu, nesneden anlaşılan
şeye; bunların hatırlattığı düşünce ya da nesneye
denir. Başka bir deyişle sözcüğün söz
içerisindeki diğer ögelerle bağlantılı olarak zihinde
yarattığı kavramlardan her biridir. (anlam)
D) ---- süse, özentiye kaçmadan yapılan anlatıma denir.
İçtenlik bu anlatımın önemli bir özelliğidir. Uzun
cümleler, karışık fikirler, zorlayıcı benzetmeler, edebî
sanatların yerli yersiz kullanılması bu anlatımı
engeller. (yalınlık)
131-
11-1
TUOI
E) Cümle yapmacıklıktan, süsten uzak olmalıdır. Aksi
takdirde cümlemiz özünü saklayan boyalı bir
palyaçoya benzeyecektir. - güzel bir anlatımın
temel taşlarındandır. (doğallık)
2
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
1 25. Aşağıdakilerin hangisinde boş bırakılan yere ayraç içindeki söz getirilemez? ADHep başka anlatımları andıran, bilinen ve kullanılanın tekrarından öteye gitmeyen beylik denir. (özgünlük) anlatımlardan kaçınmaya B) Cümlede - insanı zorlamadan okunabilen, ses bakımından uyumlu sözcükleri özenle seçmekle olur. Ayrıca işlenen duygu ve düşüncelerin uyumu da bunda önemli bir etkendir. (açıklık) C) Bir sözcük, söz, olay, olgu, nesneden anlaşılan şeye; bunların hatırlattığı düşünce ya da nesneye denir. Başka bir deyişle sözcüğün söz içerisindeki diğer ögelerle bağlantılı olarak zihinde yarattığı kavramlardan her biridir. (anlam) D) ---- süse, özentiye kaçmadan yapılan anlatıma denir. İçtenlik bu anlatımın önemli bir özelliğidir. Uzun cümleler, karışık fikirler, zorlayıcı benzetmeler, edebî sanatların yerli yersiz kullanılması bu anlatımı engeller. (yalınlık) 131- 11-1 TUOI E) Cümle yapmacıklıktan, süsten uzak olmalıdır. Aksi takdirde cümlemiz özünü saklayan boyalı bir palyaçoya benzeyecektir. - güzel bir anlatımın temel taşlarındandır. (doğallık) 2
HIZ VE RENK YAYINLARI
13. Anlatımda olayların sıralanışı yönünden "Canı sıkıldık-
ça sahile gider, sahile gittikçe eski günleri anar, eski gün-
leri andıkça daha da çok hüzünlenirdi." cümlesi ile aşa-
ğıdakilerden hangisi arasında benzerlik kurulabilir?
A) Sabahları erkenden yürüyüşe gittikçe içi açılıyor, top-
rak yolda yürüdükçe huzur buluyor, koşmaya başla-
yınca da dertlerini unutuyordu.
B) Dertlendikçe konuşmaya başlar, sıkıldıkça önüne ba-
kar, üzüldükçe de ağlamaya başlardı.
C) Bahar mevsimi gelince toprağı sürer, rüzgar dindikçe
harmana gider, vakit buldukça diğer işlere koşardı.
D) Çalıştıkça para kazanıyor, para kazandıkça biriktiri-
yor, biriktirdikçe daha da hırslanıyordu.
E) Torunları ziyaretine geldikçe seviniyor, çocukları ko-
nuştukça o da konuşuyor, onlar gülmeye başlayınca
da mutlu oluyordu.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
HIZ VE RENK YAYINLARI 13. Anlatımda olayların sıralanışı yönünden "Canı sıkıldık- ça sahile gider, sahile gittikçe eski günleri anar, eski gün- leri andıkça daha da çok hüzünlenirdi." cümlesi ile aşa- ğıdakilerden hangisi arasında benzerlik kurulabilir? A) Sabahları erkenden yürüyüşe gittikçe içi açılıyor, top- rak yolda yürüdükçe huzur buluyor, koşmaya başla- yınca da dertlerini unutuyordu. B) Dertlendikçe konuşmaya başlar, sıkıldıkça önüne ba- kar, üzüldükçe de ağlamaya başlardı. C) Bahar mevsimi gelince toprağı sürer, rüzgar dindikçe harmana gider, vakit buldukça diğer işlere koşardı. D) Çalıştıkça para kazanıyor, para kazandıkça biriktiri- yor, biriktirdikçe daha da hırslanıyordu. E) Torunları ziyaretine geldikçe seviniyor, çocukları ko- nuştukça o da konuşuyor, onlar gülmeye başlayınca da mutlu oluyordu.
10. I. Ülkemizde üniversiteler, tıp fakülteleri dışında,
toplumun ihtiyaçlarına uluslararası ölçüler içinde
cevap vermede başarısız ne yazık ki; Avrupa'da
üniversiteler siyaset, ekonomi, sanayi, kültür ve
sanatın temel besleyicileridir.
E
Türkçe
II. Batı anlayışında uzun veya kısa vadede toplumun
kültürel veya ekonomik ihtiyaçlarına cevap vermeyen
bilim faydasızdır, uluslararası standartlar ölçüsünde
üretime katkıda bulunmayan eğitim sistemi de modern
değildir.
Bu cümlelerden II numaralı cümle için aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) I. cümledeki yargıyı gaye açısından desteklemiştir.
B) I. cümledeki yargının bir tutarsızlığına vurgu yapmıştır.
C) I. cümledeki yargının gerekçesine yer vermiştir.
D) I. cümleyle karşıtlık oluşturacak örnekler barındırmıştır.
E) I. cümledeki öznel duruma nesnel bir boyut
kazandırmıştır.
1
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
10. I. Ülkemizde üniversiteler, tıp fakülteleri dışında, toplumun ihtiyaçlarına uluslararası ölçüler içinde cevap vermede başarısız ne yazık ki; Avrupa'da üniversiteler siyaset, ekonomi, sanayi, kültür ve sanatın temel besleyicileridir. E Türkçe II. Batı anlayışında uzun veya kısa vadede toplumun kültürel veya ekonomik ihtiyaçlarına cevap vermeyen bilim faydasızdır, uluslararası standartlar ölçüsünde üretime katkıda bulunmayan eğitim sistemi de modern değildir. Bu cümlelerden II numaralı cümle için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümledeki yargıyı gaye açısından desteklemiştir. B) I. cümledeki yargının bir tutarsızlığına vurgu yapmıştır. C) I. cümledeki yargının gerekçesine yer vermiştir. D) I. cümleyle karşıtlık oluşturacak örnekler barındırmıştır. E) I. cümledeki öznel duruma nesnel bir boyut kazandırmıştır. 1
da içten
lemlediği
x, yılların
)
şağıdaki
melidir?
A
A
A
21. Yel değirmenleri, ahşap ayakkabılar, lale bahçeleri... Bu
simgelerin Hollanda'nın kendine özgü coğrafyasıyla ve suy-
la bağlantısı var. Yerel dilde "klompen" denen tahta ayakka-
bilar, sulak arazilerde ayaklarını kuru ve sıcak tutmak için
köylüler tarafından kullanılıyor. Ayrıca sert olması nedeniyle
çalışırken köylülerin ayağına çalı çırpı batmasını engelliyor.
Hollandalılar "ayağını kuru tutmak" ve benzeri deyimlerini
sıklıkla kullanıyor. Lale ise kumullar ve verimli killi toprak-
alarda yetiştiriliyor. Dümdüz arazide en kolay ve ucuz ulaşım
aracı bisiklet. Yel değirmenleri Hollandalıların icadı değil
ama burada kullanım amaçlarıyla diğerlerinden ayrılıyor
ve ülkenin sembolü oluyor. Alçak ve sulak arazilerden suyu
alıp başka bir noktaya transfer etmek için yel değirmenlerini
kullanma fikri, dünyada en çok bu topraklarda işe yaramış.
Bu amaçla kullanılan değirmenlerden ilki 15'inci yüzyılda
Amsterdam'ın kuzeyindeki Alkmaar bölgesinde kayda geç-
con miş. Günümüzde ülke genelinde 1000 kadar yel değirmeni
varlığını koruyor. Bazıları bugün bile çalışır durumda.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Tanımlama yapılmıştır.
B) Örneklemeden yararlanılmıştır.
Açıklamaya başvurulmuştur.
DKarşılaştırma yapılmıştır.
E) Gerekçe bildiren yargı vardır.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
da içten lemlediği x, yılların ) şağıdaki melidir? A A A 21. Yel değirmenleri, ahşap ayakkabılar, lale bahçeleri... Bu simgelerin Hollanda'nın kendine özgü coğrafyasıyla ve suy- la bağlantısı var. Yerel dilde "klompen" denen tahta ayakka- bilar, sulak arazilerde ayaklarını kuru ve sıcak tutmak için köylüler tarafından kullanılıyor. Ayrıca sert olması nedeniyle çalışırken köylülerin ayağına çalı çırpı batmasını engelliyor. Hollandalılar "ayağını kuru tutmak" ve benzeri deyimlerini sıklıkla kullanıyor. Lale ise kumullar ve verimli killi toprak- alarda yetiştiriliyor. Dümdüz arazide en kolay ve ucuz ulaşım aracı bisiklet. Yel değirmenleri Hollandalıların icadı değil ama burada kullanım amaçlarıyla diğerlerinden ayrılıyor ve ülkenin sembolü oluyor. Alçak ve sulak arazilerden suyu alıp başka bir noktaya transfer etmek için yel değirmenlerini kullanma fikri, dünyada en çok bu topraklarda işe yaramış. Bu amaçla kullanılan değirmenlerden ilki 15'inci yüzyılda Amsterdam'ın kuzeyindeki Alkmaar bölgesinde kayda geç- con miş. Günümüzde ülke genelinde 1000 kadar yel değirmeni varlığını koruyor. Bazıları bugün bile çalışır durumda. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tanımlama yapılmıştır. B) Örneklemeden yararlanılmıştır. Açıklamaya başvurulmuştur. DKarşılaştırma yapılmıştır. E) Gerekçe bildiren yargı vardır.
TYT / TÜRKÇE
24.
Dünya'nın eksen eğikliği yani dönme ekseniyle
yörünge ekseni arasındaki açı, 23 derece, 27
dakikadır. Yaklaşık 26.000 yıllık yalpalama (pre-
sesyon) döngüsünde eksen eğikliği 22,1 ile 24,5
derece arasında değişir. Eksen eğikliği sayesinde
farklı enlemlere, farklı açılarla düşen güneş ışınları,
gezegenimizdeki mevsimsel değişimlerin oluşma-
sında temel belirleyici faktördür.
Eksen eğikliğinin yüksek enlemlerdeki etkisi, düşük
enlemlere kıyasla daha fazladır. Eğiklik 45 derece
olsaydı 66 derece 33 dakika olan kutup daireleri
Ekvator'a yaklaşık 21,5 derece daha yaklaşırdı.
Güneş ışınlarının dik geleceği aralık da genişleye-
ceği için tropikal kuşak da genişler ve orta kuşak
ortadan kalkardı. Genişleyen kutup bölgelerinde
yazlar çok daha sıcak, kışlar da çok daha soğuk
geçerdi. Kutuplarda artan sıcaklık varyasyonları
diğer bölgelerde gerçekleşen mevsimsel olayların
ve felaketlerin şiddetini artırırdı.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Aynı görüşlerin istatiksel olarak benzerlik gösterdiğini
açıklamaktadırlar.
BY Farklı düşüncelerin farklı durumlarının aynı sonuçlarını
ele almaktadırlar.
25
C) Aynı varsayımdan hareketle düşüncelerin nesnel sonuç-
larını vurgulamaktadırlar.
6) Farklı olguların benzer yönlerinin farklı sonuçlarından
bahsetmektedirler.
E) Aynı olgunun farklı durumlarının farklı sonuçlarına yer
vermektedirler.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
TYT / TÜRKÇE 24. Dünya'nın eksen eğikliği yani dönme ekseniyle yörünge ekseni arasındaki açı, 23 derece, 27 dakikadır. Yaklaşık 26.000 yıllık yalpalama (pre- sesyon) döngüsünde eksen eğikliği 22,1 ile 24,5 derece arasında değişir. Eksen eğikliği sayesinde farklı enlemlere, farklı açılarla düşen güneş ışınları, gezegenimizdeki mevsimsel değişimlerin oluşma- sında temel belirleyici faktördür. Eksen eğikliğinin yüksek enlemlerdeki etkisi, düşük enlemlere kıyasla daha fazladır. Eğiklik 45 derece olsaydı 66 derece 33 dakika olan kutup daireleri Ekvator'a yaklaşık 21,5 derece daha yaklaşırdı. Güneş ışınlarının dik geleceği aralık da genişleye- ceği için tropikal kuşak da genişler ve orta kuşak ortadan kalkardı. Genişleyen kutup bölgelerinde yazlar çok daha sıcak, kışlar da çok daha soğuk geçerdi. Kutuplarda artan sıcaklık varyasyonları diğer bölgelerde gerçekleşen mevsimsel olayların ve felaketlerin şiddetini artırırdı. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Aynı görüşlerin istatiksel olarak benzerlik gösterdiğini açıklamaktadırlar. BY Farklı düşüncelerin farklı durumlarının aynı sonuçlarını ele almaktadırlar. 25 C) Aynı varsayımdan hareketle düşüncelerin nesnel sonuç- larını vurgulamaktadırlar. 6) Farklı olguların benzer yönlerinin farklı sonuçlarından bahsetmektedirler. E) Aynı olgunun farklı durumlarının farklı sonuçlarına yer vermektedirler.