Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

çet m. iri- in- an- üç en n- TERE KÖSE 64 Deneme 3 3 3. (1) Geçen ay gösterime giren bu film, insanı ve insan ilişkilerini ele alıyor. (II) Ben, insanı anla- tan, duygu yüklü, heyecan veren, insanı yeni ve farklı dünyalarla karşılaştıran böylesi filmleri S seviyorum. (III) Bu tür filmlerde iyi bir gözlem sonunda saptanan insanla ilgili gerçeklere ağır- lık verilir. (IV) Ama bu gözlem, hiçbir zaman bir psikoloji dersi gibi bilimsel ve nesnel olmamalı- dır. (V) Eğer böyle olursa o film bir sanat yapıtı değil, bilimsel araştırma olur. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden han- gisinde ad tamlaması yoktur? ALL B) (C) III D) IV EX

TYT/Türkçe 14. Her yazarın kendine ait bir okur kitlesi oluşturabil- mesi gerekir. Ancak, bazı yazarlar için okurun di- şında bir taraftar kitlesi oluşuyor. Bu çok tehlikeli (sakıncalı). Türkiye'de taraftar kitlesi olan üç dört I yazar vardır. Yazdıklarımın dışında hiçbir şey oku- mayan, beni putlaştıran (tapılacak duruma getiren) || bir taraftar kitlemin oluşmaması için elimden geleni yaptım. Yine de biraz aykırı durduğum, özellikle alt kültürle ilgili çalışmalar yaptığım için bazı taraftarlar edindim. Özellikle internette beni takip eden tuhaf bir kitle var. Hatta onlar arasında benim dışımdaki yazarları okumayanlar da var. Bunu kırmaya (etkisini ortadan kaldırmak) çalışıyorum. Bir ikon olmak (elit) ||| IV birilerini sürüklemek edebiyatın ruhuna aykırı bir şey. Kullandığım üslup (biçem) ve olaylara bakış V açım belki de kaçınılmaz olarak bu kitleyi oluşturdu ama memnun olduğum bir durum değil bu. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisi kendinden önceki sözcükle uyuşmamaktadır? B) II C) III A) I D) IV E) V voo

. Aşağıdaki cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik sından diğerlerinden farklıdır? Unoe Oeffel A) İyi bir eserde olması gereken bir özellik de okuyucu- yu merak içinde bırakıp peşine takmaktır. Hip B) Bir sanatçının eserleriyle ilgili yazılan eleştirilerin sayısı, bize bu eserin ciddi bir okuyucu kitlesi tara- fından takip edildiğini gösterir.ssy Xi muno A -gimna C) Günümüzde Batı dillerinden gelen kelimeler günlük T 150m RGV yaşantımızda sıkça kullanılmaya başlamıştır. ( D) Bu eser, üslup ve kurgusuyla diğer eserlerden farklı am olduğunu hemen hissettiriyor size. ne snill (3 E) 1980 yıllarında kaleme alınan şiirler, günümüz şiir- lerine göre daha etkileyici olarak karşımıza çıkmak- you para el [Mtadır. Istem) sipeoebig emenia emileg su (suy nelo ilisey beğeb ed urnupublud iletila v velite innelissy nuno. 3 (impio emaliux Xitemie helher) lid as

Turk Telekom DENEME-4 34. Savaş, zaruri ve hayati olmalıdır. Milleti savaşa götürünce vicdanımda acı duymamalıyım. Öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz diye savaşa girebiliriz. Lakin millet hayati teh- likeye uğramadıkça savaş bir cinayettir diyen Atatürk'ün bir askeri deha olduğunu vurgulayan konuşmacı, bu saptama- sını Atatürk'ün sahip olduğunu söylediği şu özelliklerle ge- rekçelendirdi: 45%94 Savaş araçlarını sonuca giden yolda etkili biçimde birleştirir ve sonucu getiren yolları etraflıca düşü- nürdü. Karmaşanın, kararsızlıkların yaşandığı zamanlarda alınması gereken kararları öncelikle ve kendiliğin- den alabilme yeterliliğine sahipti. Münferit başarılara, bölgesel zaferlere çok fazla anlam yüklememiş, topyekûn bir başarının ve bütün vatanın kurtuluşun paydaşı olmasının peşinde olmuştur. Kararları açıktı ve aldığı kararları uygulatmak nok- tasında kişiliği çok etkileyiciydi, muharebe meyda- nında yürütmek istediği muharebe şeklini en uzak yerdeki askere kadar duyurur ve iradesini, azmini ona sirayet ettirirdi. Çözümü nasıl buldun? Bu parçada sözü edilen konuşmacının Atatürk'ü askerî deha olarak görmesinin sebepleri arasında aşağıdaki- lerden hangisi sayılmamıştır? Anisiyatif sahibi olma B) Bütünlükçü davranma C) Karizmatik bir kişilik taşıma D) Taktikleri doğru seçme E) Cesaretli davranma EN

bulunan önemli şairleri) üzerine yapılacak bir çalışmada onun adının olmamasını büyük bir eksiklik kabul ederim. 6. Birçok kişinin hayalinde tek bir şey vardır, o da ---- kurmaktır. Oysaki bunu sağlamak için ilk olarak iyi bir insan olmamız gerekmiyor mu? Çocuklarımıza iyi insan olmayı, sevip ve saymayı öğrettiğimiz zaman gerçek anlamda yükseltmiş oluruz. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? y A iyi bir evlilik - moralimizi de B) fabrikalar - milletimizi de iyi bir aile - toplumun refahını da aile saadeti - kendimizi de sanayileşmiş kentler - ülkemizi de Deneme Sınavı -06 8.

5. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözün anlamı parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) Onun şairlik ufkuna yapacağınız gezi (şiirleriyle ilgili yapacağınız bir araştırma), sizi Türk şiirinin bir dönemi hakkında geniş bir kütüphaneye götürecektir. BY Ne yazık ki eleştirmenlerimiz, I. Yeni'nin şiirimizin niteliğiyle ilgili konumuna toz kondurmadan (ona yönelik olumsuz bir eleştiride bulunmadan) şiirimizin geleneğinden nasıl koptuğunu tespit etmeye çalışıyorlar. CO zamanlar biz taşralılar, her edebiyat dergisini su içer gibi (eleştirme gereği duymadan) okur; her yazının sahibini merak eder, pek çoğu ile mektuplaşarak onu tanımaya çalışırdık. D Bir şiir kitabı, ardından bir şiir kitabı daha ve bir şiir kitabı daha, onun üretimlerine bakınca şiirin nasıl da nehre dönüşebildiğini (şiir yazmanın kesintisiz bir süreklilik kazandığını) görebiliyorum. E) Türk şiirinin kilometre taşları (Türk şiirine katkıda bulunan önemli şairleri) üzerine yapılacak bir çalışmada onun adının olmamasını büyük bir eksiklik kabul ederim.

r K h 10. Ben çocukken teknoloji sihirli (büyülü), üstünde hayaller ku- I rulası, harikulade (olağanüstü) bir kavramdı. En düşsel bilim 11 kurgu eserler dahi mutlu sonlarıyla benim gibi efsunlanmış ||| (gizemli) zihinlere hep ümitli olmayı telkin ederdi (aşılardı). IV Ulaşılabilir ya da yaygın değildi ancak dokunabildiği her şey- de ve kişide hayranlık uyandırıcı etkiler (tesirler) bırakırdı. V Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinin anlamı, ayraç içinde verilenle uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

TYT/Türkçe 8. 2050'de iş piyasasının neye benzeyeceği konusunda hiçbir fikrimiz yok. Makine öğrenmesi ve robot teknolo- jisinin yoğurt yapımından yoga eğitmenliğine hemen her iş alanını -- yaygın bir kanı. Sadece değişimin doğa- - gö- si ve ne zaman gerçekleşeceği hususlarında rüşler var: Kimilerine göre milyarlarca insan ekonomik düzenin sürdürülmesi için işlevsiz hâle gelecek. Kimile- ri de otomasyonun yeni iş kolları yaratmaya devam ede- ceği görüşünde. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) değiştireceği - benzer B) etkileyeceği - karşıt BOC) yöneteceği - aynı D) denetleyeceği - paralel E) ilgilendireceği - belirgin 4

El ayak çekilip hastalar yemeklerini yedikten sonra, Ali, ancak kendine gelebilmişti. Revirin aralıksız sandalyelerinden birine çok intizamlı bir büyük insan gibi baŭdas kurdu. Mendilini bir başka sandalyeye yaydı. Kil torbasından çıkardığı bir parça köy ekme- ğini muntazam parçalara böldü. Ufacık ağzıyla yemeğini edepli edepli yedi. Sonra "Yarabbi şükür!" dedi. Mendilini derledi top- ladı, ekmek ufaklarını dökmemeye dikkat ederek mendilini gö- türdü, mutfak kapısının arkasındaki çöp tenekesine çırptı. Bu metinden hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Bir edebî metinden alınmıştır. Edebiyatın, toplumu yansıtma özelliğinin göstergesidir. Gerçekçilik akımının etkisinde yazılmıştır. Dil, coşku ve heyecana bağlı işlevi ile kullanılmıştır. EX Güzel sanatlar arasında yer alabilecek niteliklere sahiptir.

Tanzi kapsar bir anlamı parantez ( ) içinde verilen açıklama ile Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin uyuşmamaktadır? B) II CHIT DHV E) V 2. (1) Köprüye ne zaman ulaşacağımızı hepimiz merak ediyorduk. (II) Durmadan gidiyor ama varamıyorduk, atları hızlandırmak zorunda idik. (III) Ama bu defa da o kötü yolda araba çok sarsılacak, kızım için bu durum hiç iyi olmayacaktı. (IV) Bütün olumsuzluklar üst üste gelse de içimden bir ses onu hastaneye yetiştireceğimizi söylüyordu. (V) Arabayı çevirip dönüş yoluna girdiğimizde tan yeri ağarmıştı ve güneş doğmak üzereydi. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) I. cümlede ihtimalden söz edilmiştir. B) II. cümlede kaybolma anlamı vardır. C) III. cümlede hayıflanma söz konusudur. IV. cümlede umut anlamı vardır. V E) V. cümlede karşılaştırma yapılmıştır. 9 9 q

Kimi atasözlerimiz aynı düşünceyi içerir. Aynı özelliklere sahip iki kişinin bir arada yapamayacağını anlatmak için "iki horoz bir çöplükte ötmez.", "İki baş bir kazanda kaynamaz.", 11 "İki at bir kazığa bağlanmaz.", "İki karpuz bir koltuğa sığmaz", 111 IV "İki aslan bir posta sığmaz." denmiştir. V Bu parçada söylenen durum için numaralanmış atasöz- lerinin hangisi uygun bir örnek değildir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

ğer tüm österen birer li romanlar, ediyorsa onu a ilgili bir eser rinda ya koyduğu anlatamadığı anın yollarını baktığımızda olmasa oluşturmak erekir? Il ve IV 6.-7. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız (1) Yaylacılık her türlü gelenek ve göreneğiyle, Türklerin Orta Asya'dan getirdiği bir yaşam biçimi. (II) Bir zamanlar yaylalara çıkmak yaşamı sürdürmenin gereğiydi ve o günle bugünlerden uzak değil. (III) Zaman içinde yaylacılık eski büyüsünü, yaşamsal işlevlerini kaybetmiş olsa da geçmişte yaylalara saatlerce yürüyerek çıkan insanlar, şimdi kırklı yaşlarının üzerindeler. (IV) Birçoğu henüz o günlerin büyüsünü unutmadığını söyler. (V) Odcu Haftası Şenlikleri, Sis Dağı Yaylası'nın en çılgın zamanı. (VI) Temmuz ayının dördüncü cumartesi günü, ayın kaçıncı gününe geliyorsa o zaman yapılıyor ve 180 yıldır kutlanmasına rağmen kimselere duyurulmuyor. (VII) Sadece o bölgenin insanlar bilir zamanını ve her yıl o insanlar, o cumartesi günü orada olurlar. 6 Bu parça iki paragrafa ayrılırsa ikinci paragraf hangisiyle başlar? AHI BYV C) V DIVI E) VII 7. Bu metnin anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Dolaylı anlatıma başvurulmuştur. B) Bir kavramın niteliği açıklanmıştır. C) Karşılaştırma yapılmıştır. V D) Anlatım deyimlerle güçlendirilmiştir. E) Devrik cümle kullanılmıştır. V 8 Bilim veya ve b 9 üzer ifade ve g "Ev çıkm şek her Bu get A) B) C) D) E) obrin O yu kc de m ya h b y C

2. Dünden bugüne Gülten Akın şiirine baktığımızda, yüzey- sel bir okuyuşla değişmediğini sandığımız şiirin ne kadar 1 geliştiğini anlar; onun şiirinde toplumculuğun sesinin yük- sek tonda kullanılmadığını, amaç uğruna şiirsellikten fedakârlık edilmediğini, kadın duyarlılığının ince çizgisinin 11 korunduğunu, Anadolu'nun yalın kat bir sesle değil de IV doğanın renkli ayrıntıları gözler önüne serilerek anlatıldı- V ğını görürüz. Yukarıda numaralanmış bölümlerin hangisi cümleye "derinlikli bir biçimde yansıtmak" anlamı katmıştır? ASI B) II C) III FEN BİLİMLERİ YAYINLARI D) IV E) V 1

TYT/TÜRKÇE 37.-38 sorulan apağıdaki parçaya göre cevaplayiniz. Bugün televizyonun, toplumumuzle özdeşleşmemize ve ulus bilinci mine katkıda bulunmuş olduğunu düşünüyorum. Ayrıca, kendi küçük dünyalanmizin ötesindeki dünyalan tanımamıza imkan sağlayarak bizleri zenginleştiriyor. Ancak, televizyon olgusunun bir de öteki yüzü var. Televizyon ve radyo gibi kitle iletişim araçlanı, bir bakıma, yen- dikten sonra unutulan, kısa bir süre sonra tekrar yenilen yemekler gibi. T.S. Elliot'un dediği gibi, "Televizyon, milyonlarca insanın aynı şakaya aynı anda gülmesini sağlayan ama kendilerini yine de yal- niz hissetmelerine neden olan bir eğlencedir. Çünkü kitle iletişimini sağlayan bu araçlar, insanlar arası iletişimin, yani gerçekliğimizin ye- rini almaya çalışıyorlar. Milyonlarca çocuğa aynı fantezileri hazırca sunduğu için, onlann yaratıcı benliği üzerinde yarattığı hasar dü- şündürücü. John Berger'in deyişiyle, "Ekran gerçekliğin yerine geç- mektedir. Bu yer değiştirmenin çifte işlevi vardır. Çünkü gerçeklik, olaylarla bilincin kanışımından doğar. Gerçekliği reddetmek, yalnızca nesnelliği reddetmek değildir. Öznel olanın da temel bir parçasını reddetmektir." 37. Bu parçada televizyonla ilgili aşağıdakilerden hangisine deği- nilmemiştir? A) Izleyicilerin yalnızlığını arttırdığına B) Çocuklann üretkenliğine zarar verdiğine C) izleyicilere yeni ufuklar açtığına D) Etkisinin uzun sürmediğine E Toplumsal kültüre katkı sunduğuna

Sanatçının alik soru- okuyanı da izle- sinda- te bir an bir izle- cim na- pir 26. Öteki bütün yazın türleri daha en başta sanatsal bir ürün olarak tasarlandığı hâlde mektubun yazılma aşamasında tek kullanımlık bir amacı var. Bu durum mektubun bir yazın türü olarak anılma- sında güçlük çıkarıyor. Aynı, yanı başımızda olan biriyle sözlü ile- tişimde bulunurken olduğu gibi mektupta da yazarken hedefimiz iletimizi doğrudan, düz anlamla aktarmak. Farklı olan mektupta iletişimin bu kez yazılı gerçekleşmesi. Muhataba bildirim, doğru- dan ulaştırılıyor. Oysa yazın türlerinin belirleyici özelliği kurmaca oluşlanı, iletişimin imgelerle gerçekleşmesi, dolayımlanması. Her şeye rağmen bir mektupta kendiliğinden sanatsal bir boyut ortaya çıkarsa kimsenin buna itiraz edeceğini sanmam. Bu parçadan hareketle 1. Mektubun yazılma gerekçesi sanatsal bir iletişim sağlama değildir. II. İletinin doğrudan iletilmesi sanatsal metnin çerçevesiyle uyumludur. III. Herkesçe kabul gören mektuplar, sanatsal özelliği bulunanlar- dır. ENCA yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve III E) II ve III C) I ve II 28. 1. Sokrates'in Sokrates do luk değerini II. Galileo ise duyurmak çalışmala Bu iki parça lir? A) Ortak b B) Aynı o C) Ayni rilmis D) Fark E) Bir ko

si 20 daptan madan ahlarla E ni kural fkesini ir nesil elebilir. tarzı- neyin E) imgesel bir 22. Şehzadeler şehri olarak bilinen Manisa'nın en önemli tarihi hazineleri camiler, asırlara dayanan geçmiş- lerine rağmen dimdik ayakta duruyor. Şehrin simge yapılarından olan asırlık camiler; kubbeleri, işlemeleri, minareleri, külliyeleri, kabristanları ile buram buram tarih kokuyor. Manisa il merkezinde bulunan 86 cami- nin 33'ünün mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğünde. Bunlardan 13'ü de tescillenmiş ve korumaya alınmış yapılar. Mimar Sinan'ın Ege Bölgesi'ndeki tek eseri olan Muradiye Camii de bu yapılar arasında. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisini şöylemek yanlış olur? A) Sayısal bilgilere yer verilmiştir. B) Açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır. C) Ağırlıklı olarak öyküleyici anlatım kullanılmıştır. Öznel ve nesnel anlatım birlikte kullanılmıştır. Deyimlerden faydalanılmıştır. 25