Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

0. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "-den" eki tamla- yan takısının yerine kullanılmıştır? A) Çocukluğundan belliydi gözbebeklerine İstanbul'un yuvalandığını. B) Haliç'ten hasret yüklü dalgalar sesleniyordu. C) Geçen yıldan beri burada oturuyorduk. D) Burçlardan hiçbiri, atını dizginleyecek güçte değildi. E) Yorgunluktan önümdeki çocuğu fark etmemiştim.

53. Kurallı Birleşik Sıfatlar: Sıfat tamlamasının sonuna -li, -lik, -sız ekleri getirilerek yapılır. Ayrıca bir sifat tamlamasında isimle sıfatın yerleri değiştirilip sıfata üçüncü kişi iyelik eki "-i" getirilerek yapılır." Örnek: uzun boylu kız/ boyu uzun kız sifat i. sifat i. tuhaf görünümlü adam/ görünümü tuhaf adam sifat isim sifat isim Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir kurallı birleşik sifat vardır? A) Görgülü insanları her zaman severim. B) Şiirimizin ölümsüz üstatlarındandır. C) Çok akıllı bir kızım var benim. D) Penceresi açık evler vardı hep. E) Kirli tırnaklarıyla yemek masasına oturdu.

3. Yıllarca kendisine arkadaşlık eden bu hayvanı şimdi so- kağa terk edemezdi. Bu cümlede geçen sifat görevindeki söz aşağıdaki- lerden hangisidir? A) yıllarca B) kendisine C) şimdi D) arkadaşlık E) yıllarca kendisine arkadaşlık eden 6. Aşa tur A) 301 B) C) D E

LIMIT YAYINLARI 5. A) Çağdaş Batı öykücülüğünden ileriye gittiği BY Tarihinin çok eskiye dayanmadığı C) çağdaş Batı öykücülüğünün düzeyine ulaştığı D) Diğer türlerden daha çok geliştiği EV Çağdaş Batı öykücülüğüne yön verdiği Toplumsal yaşamımı sürdürmek için maskeler takınmak gençliğimin en dayanılmaz yanıydı. Bu nedenle edebiya- ta sığındım. Ruhsal dünyamı yazıya aktarma olanağı ve- rerek beni su yüzüne çıkardı edebiyat. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? Toplum tarafından yeterince sevilmemek B Olduğu gibi davranmada zorluk çekmek Yazınsal ürünlerden hoşnut olmak Çevresinde umduğunu bulamamak E) Belirli bir anlayışın dışına çıkmak 6. Çalkantılı romantizm döneminde yaşayan Lord Byron, ken- disine benzer onca gözü pek ve coşkulu insandan ayrılma- sını sağlayan yazınsal başarıları olmasaydı, tarihin küflü ar- şivlerinde gömülüp gidecekti. Bu cümledeki "tarihin küflü arşivlerine gömülmek” sö- züyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Dönemin havasını eserlerine yansıtamamak

4. Hayat değişecekse kendini değiştirebilenlerle değişecek, yinelenişe ayak uyduranlarla değil. Bu cümlede anlatılmak istenene en yakın düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Dünyayı değiştirmeyi zor sananlar asla kendilerini değiştiremezler. Yaşamı, gidişata uyum sağlayanlar değil, kendine hükmedebilen insanlar değiştirebilir. C) Kendini değiştirmeye önce yaşamı değiştirmeyi düşün- mekle başlamak en doğrudur. D) Değişim yalnızca dış dünya ile ilgili değildir, insanların duyguları da zamanla değişebilir. Yaşamın değiştirilebilmesi öncelikle değişim isteyen insanların varlığına bağlıdır. 6.

itesing de gu h 6. 1. Kedilerin doğru beslenmeleri ve sağlıklı olmaları için su, protein, yağ, karbonhidrat, vitaminler ve minerallere ihtiyaçları vardır. II. Kedi beslenmesinde dikkat edilmesi gereken konulardan birisi de kedinin cinsine uygun gıdaların seçilmesidir. SU Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Doğru beslenmeleri ve sağlıklı olmaları için su, protein, yağ, karbonhidrat, vitaminler ve minerallere ihtiyaçları olan kedilere cinslerine uygun gıdaların verilmesi kedi beslen- mesinde dikkat edilmesi gereken konulardan biridir. B) Kedi beslenirken yapılan en önemli yanlışlardan biri doğ- ru beslenme adına tercih edilen su, protein, yağ, karbon- hidrat, vitaminler ve minerallerin kedinin cinsi dikkate alın- madan ona verilmesidir. C) Diğer tüm hayvanlarda olduğu gibi kedi beslenirken de kedinin cinsine uygun su, protein, yağ, karbonhidrat, vitamin ve mineraller tercih edilmelidir. D) Kedi beslenmesi için su, protein, yağ, karbonhidrat, vita- minler ve mineraller seçilirken bunların kedinin cinsine uygun olup olmadıklarına dikkat edilmelidir. 8. E) Kedilerin doğru beslenmeleri ve sağlıklı olmaları için en önemli konu; su, protein, yağ, karbonhidrat, vitamin ve mi- neral ihtiyaçlarının kedinin cinsi de gözetilerek dengeli bir biçimde verilmesidir.

1. Zihinsel ve duygusal uyum, istikrar olarak tanımlanan denge; insanın düşün- ce dünyasına insanın günlük hayatını biçimlendirme gücüne sahiptir bu yüzden insan için onu bulma ya da onu kaybet- me anları ---- ---- Bu parçada boş bırakılan yerlere aşa- ğıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) biçim verdiğinden - doruk noktasıdır B) nüfuz ettiğinden - kırılma noktalarıdır C) etki etmediğinden - sarsıcıdır D) tabi olduğundan - can suyudur E) hükmettiğinden - bam teline dokunur

Hidiv Kasrı (Köşkü), İstanbul Beykoz'da Çubuklu sırtlarında Mısır'ın son Hidivi Abbas Hilmi Paşa tara- fından yaptırılan bir yapıdır. Osmanlı'nın Mısır valile- rinden olan genç yaştaki Hidiv Abbas Hilmi Paşa'nın 19. yüzyılın sonlarında Mısır'daki İngiliz nüfuzunu (insanlarını) kırabilmek ve Osmanlı Devleti'nden destek sağlayabilmek için uzun süreli (müddetli) İs- tanbul'da kalması gerekti. 1907'de devrin (dönemin) mimarisine uygun görkemli (ihtişamlı) bir kasır inşa ettirdi. 11 III IV V Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisi pa- rantez içinde verilen anlamıyla uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüklerden ilki sifat ikincisi zarf olarak kullanılmamıştır? A) Kötü bir kumaştan en iyi terzi bile güzel bir elbise dikemez. B) İnsan, bir işte gerekli becerileri kazanana kadar çok büyük hatalar yapar. C) Zeki insanlar geniş düşünür, bu yüzden de başarılı olurlar. D) Kusursuz bir iş yapmak isteyen bir kimse hiçbir iş yapa- maz. E) Küçük çocuk gözlerini benden ayırmadan yaptıklarımı izliyor.

12. 1. Kültür dil ile var olduğu sürece ikisinin de birbirinden etkilenmesi kaçınılmazdır. Kültürün aktancılarından olan deyimler dilin önemli bir parçasıdır. Bir dili ve o dilin konuşulduğu kültürü iyi anlamak için o dilin deyimlerini de iyi bilmek gerekir. II. Deyimler bir dili konuşan toplumun dünya görüşünü, yaşam biçimini, çevre koşullarını, gelenek görenek ve inançlarını, önem verdiği varlık ve kavramları, kısacası maddi ve manevi kültürünü yansıtan o toplumun düşünce biçimini, hatta nükte ve buluşlarını ortaya koyan dilbilim açısından olduğu kadar yazın ve halkbilim açısından da önemli olan sözlerdir. Ayrıca bu ögeler her dilin iç yapısını, anlam özelliklerini, bir dilin gerçekleri dile getirmedeki anlayış ve anlatış biçimini de yansıtır. Dilci ve halkbilimciler deyimlere dayanarak bir toplumun bütün kültürünü inceleyebilir, önemli sonuçlar çıkarabilirler. Il numaralı parçanın I numaralı parçayla ilişkisini aşağıdakilerin hangisi açıklamaktadır? A) 1. parçada dile getirilen dil varlığının incelenmesinde gözetilen kriterleri ele almaktadır. B) 1. parçada üzerinde durulan felsefi olgunun işlevleriyle ilgili açıklamada bulunmaktadır. C) I. parçada iddia edilen düşüncenin bilimsel olarak kanıtlandığı vurgulanmaktadır. D) I. parçada bahsedilen deyimlerin gündelik konuşmalardaki önemi üzerinde durulmaktadır. E) 1. parçada belirtilen deyimlerin özellikleri ele alınarak kültürel rolü vurgulanmaktadır.

(1) İnsanın yaratıcılığı başlıca üç döneme ayrılabilir; düşünce dönemi, duygu dönemi, eylem dönemi. (II) Yalnız düşünen, yalnız inceleyen, yalnız açıklayan adam; duyan, işleyen adam demek değildir. (III) İşinde kafası, mantığı, aklı ile işle- yen adam bu dönemde kalabileceği gibi duygu, istem döne- mine de geçebilir ancak insan duygu, istem döneminde kal- dıkça da işleme dönemine geçmiş değildir. (IV) Ne zaman bu insan düşündüklerini, isteklerini yapma yaratma alanına koyarsa işte o zaman iş adamı, yapıcı adam, yaratıcı adam olur. (V) Bütün işleri düşünmek, anlamak, sevmek, istemek yapmak demek değildir; eylem dediğimiz bu düşünceleri, istekleri yerine getirmekle, başarmakla belirir. (VI) Besbelli ki Atatürk üçüncü dönem kişiliğini taşıyan bir insandır. (VII) O bir kafa adamı, bir gönül adamı olmakla birlikte bir eylem adamıdır çünkü Atatürk yalnız düşünmekle, yalnız duymak- la kalmamış; bütün düşüncelerini, duygularını eylem alanına götürebilmiştir. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV 1 D) V E) VI

m- 4. Aşağıdakilerin hangisinde "dil" sözcüğü deyim içinde kullanılmamıştır? du ve ni bry bry bry bry bry bry bry A) Bu haberin dilden dile dolaşması hiç de iyi olmaya- cak. B) Büyük bir şok atlatan delikanlı, sonunda dile geldi ve her şeyi anlattı. C) Bunca sorunun üstesinden tek başına gelebilirsin demek, tabi ki dile kolay. D) Dilini tutamadığı için başı dertten hiç kurtulmuyor. E) Her yazar, dile gereken özeni göstermeli; geleceğe onların cümleleri kalacak.

Pamukkale-Isparta ekspresiyle uzun süren bir yolculuk sonunda Eğirdir Gölü'ne ulaştık. Hava pusiu, soğuk bir rüzgâr karşıladı bizleri Saatte 45 kilometre hizla ve eski- miş mi eskimiş tren yolları... Karşı hattan gelen trenlerin beklemesi ile yola devam ettik. Vardıktan sonra pansi- yonumuza eşyalarımızı bırakarak bu sefer otobüsle ve tabii ki daha hızlı bir şekilde Yalvaç Müzesine doğru yola çıktık. Müze sorumlusu yörenin kalıntılarını detayıyla anlattı. Daha sonra Sultandağı'nın eteklerine 110 metre yükseklikte 1415 kilometrelik bir alana yayılmış Antioc- here kalıntılarına gittik. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Birinci kişili anlatıma yer verme B) Nesnel ifadelere yer verme CDüşünceleri alıntılarla pekiştirme D) Pekiştirmeye yer verme E) Sayısal verilerden yararlanma

11. Aşağıdakilerin hangisinde belirtisiz isim tamlaması vardır? A) Seninle bu konuyu konuşmak için fırsat kolluyordum. B) Zamanının büyük bölümünü kimsesiz insanlara ayırırdı. C) Edebiyatin bu dalı, hayallerimizin sınırlarını zorlamayı amaçlar. D) Babar, insanı canlandırıyor; hepimize yaşama sevin- ci veriyordu. E) Konuklardan birkaçı bizim evde, birkaçı komşumuz- da kalacaktı. TÜRKÇE Modüler Soru Kitapçığı 03 (Set 1) bry bry bry bry bry bry bry 7

TEST - 36 3. ---- Bir ağacı, bir gemiyi, bir dağı herkes aşağı yukarı tanımlayabilir. Peki, edebiyat ürünlerinde neden sanki bunları ilk kez görüyormuşuz gibi oluyoruz? Sanırım bunun altında sanatçının o varlığa ilişkin ayırt edici özellikleri dikkatli, daha titiz bir gözleme dayanarak vermesi yatıyor. İşte, edebiyat eserlerinin çekici yanı biraz da buradan geliyor. Bu paragrafın başına getirilecek en uygun cümle aşağıdakilerden hangisidir? Nesneler, genel özellikleriyle karşımızda durur. Bir yazarı, en iyi tanıtan yazılarıdır. B C) Çünkü bu, sanatın değil, sosyal bilimlerin görevidir. D) Sanatçı, bireyi özel yönleriyle tanıtmalıdır. E Sosyal bilimlerle edebiyatın yöntemleri farklıdır.

3. Bir yazarımız, anlatımında tesadüfi olaylara ve gereksiz betimlemelere fazla yer veriyor. Aşırı bi- çimde sıfat kullanıyor; bu da söz sanatlarını çok kullanmasına neden oluyor. Şüslü söyleyişten uzak duramıyor. Karışık yollara sapmadan derdi- ni anlatamıyor. Bu da sanatına gölge düşürüyor bence. Bu parçada sözü edilen yazarın anlatımındaki kusur, anlatımın hangi ilkesiyle ilgilidir? Etkileyicilik A) Duruluk B) Özlülük D) Yalınlık Tutarlılık