Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

14. Klasik Çin edebiyatı ile çağdaş Çin edebiyatı arasında içinden çıkılması kolay olmayan değişim ve dönüşüm- ler vardır. Aslında Çin halkının geçirmiş olduğu katman katman değişimin edebiyata yansımasıdır. Her hane- danlığın ayrı bir edebiyatı olduğu gibi her lehçede de si- fırdan bir edebiyat gelişmiştir. Çin'in kast sistemi de bu- nu körüklemiştir. Ama asıl etken dildir. Sadece kadınla- ra özgü bir dil olduğunu da biliyoruz. Bu parçadaki altı çizili söz ile metnin devamında sö- zü edilen; 1. farklı hanedanların farklı edebiyatlarının olması, II. her lehçenin kendi edebiyatını oluşturması, III. cinsiyet ayrımının bile özgün diller ortaya çıkarabil- mesi durumlarından hangilerine gönderme yapılmamış- tır? A) Yalnız I Dll ve III B) I ve II C) I've III KARİYER E) I, II e III

LAM KAMPI 2. GÜN 7. Bir ressam, resim yapmaya tuvali tamamen siyaha boya- yarak başlamalıdır çünkü ışık vurana kadar doğada her şey karanlıktır. 30² Bu cümlede resimle ilgili olarak anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Ressamın hiçbir şeyin etkisinde kalmadan duygularını yansıtması gerektiği B) Resimde bazı tekniklerin öğrenilmesi gerektiği C) Resim sanatındaki malzemelerin doğru kullanılması ge- rektiği D) Başarılı bir resmin bazı teknikleri bilmeyi gerektirdiği E) Resimde iyi olmak için tuvali doğru kullanmak gerektiği

8. Eğer, laf ebesi deyimini kullanıyorsanız söyleyecek sözü bol olan, her söze karışan, herkese söz yetiştiren, çok konuşan biriyle karşılaşmışsınız demektir. Mim koymak deyimi için istenmeyen biri || veya bir şey için işaret koymuş demeksiniz. Korkudan, üzüntüden, heyecandan konuşamaz olduysanız nutku tutulmak; pabuç pahalı diyerek III ✓ IV ise girişilen işin tehlikeli olduğunu anlatmak iste- mişsinizdir. Son olarak birine rest çekmek deyimini V kullanarak kesin tavır almayı kastetmişsiniz de- mektir. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangi- si yanlış kullanılmıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V

gibi 11. Siyah güneş gözlüğü takmıştı. Eski taş köp- 1 || rüyü geçince küçük ahşap eve yaklaşmış ||| olacaktı. Çocukluğunun geçtiği bu şirin köyü IV hiç unutmamıştı. Uzun kavak ağaçlarına tır- V mandığı günleri hatırladı. Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisi, bir ad tamlamasından önce kullanılmamıştır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 15. Aşağıdaki cümlelerde sorulan sorulardan hangisinin cevabı, isim tamlamasında tamlanan görevindedir? A) - Öğretmen derste ne anlattı? - Belirteçleri.t B) - Bu kitap kimin? 101 12-Ali'nin. C) - Bunların kaçı size ait? - Üçü. D) - Nasıl bir gömlek aldın? - İpek. E) - Müdür kimi çağırmış? - Ahmet'i. 11.08

64. Yazı yazmak, yemek pişirmeye benzer. olan, uygun yöntemle, ustalıkla pişirebilmektir. Burada önemli Yukarıda boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşa- ğıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) kisi de uzun süren ve derinlemesine düşünmeyi gerektiren bir hazırlık dönemi ister B) Kimseden etkilenmeden, özgün bir ürün ortaya koymak gerekir Herkesin başarabileceği, sıradan bir iştir D) Yalnız, yetkinleşebilmek için birçok kere yapıp bozmak ge- rekir Aynı malzemeyle iki kişi birbirinden çok farklı tatlarda iki yemek yapar

2. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi "Bir girişimden iyi bir sonuç almak isteyen, temeli sağlam kurmalıdır." anlamını karşılamaktadır? A) Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını. B) Ekmekle oynayanın ekmeğiyle oynanır. C) Ekmekten kaşık olur ama her yoğurdun hakkına değil. D) Ummadığın taş, baş yarar. E) Hesapsız kasap ne satır bırakır ne masat. SUPARA 5.

Sözcük, Cümle, Paragrafta Anlam 65. Gazeteci: Tiyatrocu: -Oynarken hep yeni bir şeyler deniyorum, yeni ayrıntılar keşfediyorum. Arada insanın yorgun ya da bezgin olduğu günler vardır tabil, onlan da yerlerde fazla sürünmeden at- latmak lazım. Ama genelde perde açılıp da ilk sözü söyle- dikten sonra her oyunda yeni bir macera, yeni bir yolculuk başlıyor. Seyirci de formundaysa tadına doyulmaz bir bir- liktelik yaşanıyor. Gazeteci: Tiyatrocu: - Müzik, tiyatro, sinema, edebiyat... Sanatların hepsi be- ni besler. İyi bir izleyiciyim. Sürekli aküleri doldurmak, ken- dini yenilemek gerekir. Şimdi bu iş daha da kolaylaştı. Internetten, özel kanallardan hemen her şeye istediğiniz anda ulaşabiliyorsunuz. Bunlar, yeni projeler için sizin ha- yal dünyanızı besliyor; kafanızı, düş gücünüzü harekete geçiriyor. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A) 1. Yıllardır tiyatro sahnesine çıkmak konusunda sizi ne- ler motive ediyor? II. Meslek hayatınızda size ilham veren unsurlar neler- dir? B) 1. Oyunculuğa yeni başlayanlara kendinizden yola çı- karak ne tavsiyeler verirsiniz? II. Son yıllarda sizi geliştirdiğini düşündüğünüz ögele- rin başında neler yer almaktadır? C) I. Kariyerinizde sizi bu aşamaya getiren deneyimleriniz- den bahseder misiniz? II. Sanat dalları arasında bir seçim yapmanız gerekse önceliğiniz hangi sanat olurdu? D) I. Seyirciyle aranızdaki etkileşimi canlı tutabilmek için neler yapıyorsunuz? 66. II. Sanat hayatınızla ilgili geleceğe dair ne tür planları- nız var? E) I. Tiyatroya ilginizi kaybettiğiniz anlar oluyor mu? II. Teknolojinin bu denli ilerlemesi sanat hayatınızı na- sıl etkiledi?

bir iril- = ! 10. Otların yeşil olması, denizin mavi olması, gökyüzünün bulutsuz olması, pekâlâ bir meseledir. Kim demiş, mesele değildir, diye? Budalalık! Ya yağmur yağsaydı... Ya otla- rın yeşili mor ya denizin mavisi kırmızı olsaydı... Olsaydı o zaman mesele olurdu işte. Çukulata renginde bir yap- rak, çağla bademi renkli bir keçi gördüm. Dönüp bakmak istedim. Belki de çok istediğim için dönüp bakamadım. Olabilir. Gökten bir kuş, "hişt hişt" ederek geçmiştir. Arkamdan yılan, tosbağa, bir kirpi geçmiştir. Bir böcek vardır belki, "hişt hişt"diyen. Bu parçada kullanılan anlatım biçimi ve anlatım tekni- ği aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir? A) Betimleyici anlatım - İç diyalog BÖyküleyici anlatım - Diyalog CAçıklayıcı anlatım - İç konuşma D) Öyküleyici anlatım - İç diyalog E) Betimleyici anlatım - Diyalog 2.

11. Bir sifat tamlamasının sonuna "- li, - li, - lu, - lü" eki geti- rilerek birleşik sifat elde edilebilir. Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya uygun bir örnek vardır? A) Yatılı öğrenciler, önceki gün evlerine gitmiş. B) Bana göre akıllı insan, ne yapacağını iyi düşünür. Şu mavi ceketli delikanlı benim köydeki yeğenimdir. D) Köyün yaşlıları, ulu bir çınarın altında oturmuşlardı. E) Emekli olunca okuyamadığım kitapları okuyacağım.

40. Aşağıdaki dizelerin hangisinde sebep - sonuç ilişki- si vardır? A) Selam olsun karanfilin alına Selam, tomurcuklu defne dalina B) Bir yaz güneşi gibi doğunca bakışların Yüreğimde kalmadı hiçbir izi kışların C) gün gelsin söyle bir yarış olsun da gör Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör D) Öge öge uyandırdım, şiir yaptım sözcükleri Savaşta kalemime kurşun yaptım sözcükleri E) Bu bohça, duygunun coşkun selidir İçimi coşturan bahar yelidir

-6. Kendisini kontrol etmeyi başarabilen ve hayatta ger- çekçi hedefleri olan insan, beynini iyi ve doğru kulla- narak mutlu olabilir. Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılanı destekler niteliktedir? A Bazı mutsuzluklar vardır ki ancak eğitimle elde edi- tir ve yaşanır. B) Mutluluğu yakalamak için çok büyük bir güce ihti- (yaç yoktur. C Napolyon gibi güç sahibi bir insan, "Hayatımda mutlu olduğum gün sayısı altıyı geçmez." demiş. Zindanda olduğu hâlde mutlu olan ama sarayda yaşamasına rağmen mutsuz olan insanlar vardır. E) Kontrol edilemeyen güç, insana her şeyi yaptırabi- lir.

Prf Yayınları 186 7.-8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bugüne kadar yaşadığım ve gördüğüm bütün evler etkiledi be ni. Doğduğum günden beri birçok farklı evde yaşadım ve birçok ev tasarladım. Içinde yaşarken de tasarlarken de ortak bir dil bul maya çalıştım hep. Bir yeri yaşanabilir kilanın ne olduğu üzere ---. Yoksa yarattığımız şey bir heykelden fark çok kafa yordum. sız. İçinde yaşadıkça, oraya sevinçlerimizi, üzüntülerimizi bulaş tırdıkça orası ev oluyor. Zaman bütün yaşanmışlıkları kapsıyor belleğine alıyor. Ev benim için dört duvardan fazlası oldu her z man içinde yaşadıkça dönüşen, canlanan, kol kanat geren tirs ğınak. Yurt dışında çalıştığım yıllarda geçici sürelerle mobily lerde yaşadım. O da çok farklı bir deneyim. Yabanci bir kültü bir yabancının eşyası ile yaşamak, yaşamaya çalışmak... Saka dıkları, önem verdikleri nesneleri görmek, keşfetmek hep liging geldi bana. Nesnelerin hikâyesini keşfetmeye çalıştım. Yaşadığım her evde de kendi hikâyemin bir parçasını bıraktım. 7. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşa- ğıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Soranda anladım ki bir yeri evimiz yapan şey yaşanmışlıklar ehr. B) Nihayet bunun insana verdiğim değerden kaynaklandığını an ladım. C) Şimdi biliyorum ki ev, insanın ruhunu dinlendirdiği yermiş D) Bu sorunun yanıtını zamanın verebileceğini kabullendim so nunda. E) Birçok evi ve devlerde yaşayan insanları gözlemleme firsatm oldu. 8. Bu parçaya göre, 1. barınma gereksinimini gidermesi II. anıları canlı tutması an II. kişiyi hüznünden uzaklaştırması Daşananlardan izler taşımasını özelliklerinden hangileri bir evi yaşanabilir kilan etkenlerden biri olamaz? A ve II barm D) II ve B) yet E) I, II ve C) Il ve N

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde neden-sonuç ilişkisi yoktur? A) Kendini iyi hissetmediğinden bizimle sinemaya gelmedi. B) Uzun yıllar süren dostluğumuzdan ötürü ona kızamıyorum. C) Yağmurun yağmasıyla bizim sahadaki maçlar iptal edildi. D) Yarın akşam uçağıyla iş aramaya gidecekmiş İstanbul'a. E) Dün gece karnı ağrıdı da ödevlerini yapamadı.

Sanat okulu müdürü bir arkadaşım: "Makine, ço- cukların ahlakını düzeltiyor." dedi. "Nasıl oluyor bu iş?" dedim. Anlattı: "Bir makinede belli bir işi bel- li bir zamanda yapmaya çalışan çocuk tembelliğin, dikkatsizliğin sonucunu kendi gözleriyle görüyor. İş o kadar aydınlık, o kadar belli ki yalana dolana yer kalmıyor. Bakımın, emeğin, özenin tam karşılığını veren makine sabah akşam çocuğa elinin ve kafa- sının gücünü hesaplatıyor; sanki ona: 'Benimle ya- pacağın her işten sen sorumlusun, ben karışmam.' diyor. Makinenin düzeltemediği ruhlar da oluyor el- bet ama onları ne düzeltir bilemem." direcio Bu parçada ifade edilmek istenen düşünceyi en iyi ifade eden söz aşağıdakilerden hangisidir? A) Ağaç yaşken eğilir. B) Ne ekersen onu biçersin. C) Erken kalkan yol alır. D) Kürek çekmesini bilen sandalda mutlaka yer bulur. E) Lafla peynir gemisi yürümez.

Cümle Yorumu 7. Flaubert şiirle ilgili düşüncesini bir yazısında söy le dile getirir: "Hiçbir anlam ifade etmeyen güzel bir dize, bir anlam ifade eden fakat daha az gü- zel olan bir dizeden çok üstündür." Flaubert'in bu sözüyle anlatmak istediği aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Sifin en temel amacı, okura estetik bir zevk vermesidir. B) Şair, etkileyici bir güzellik ortaya koymak için içerikten taviz vermemelidir. C) Şiiri bir anlam bütünlüğü olarak ele almak, şa- irin yaratıcılığını büyük ölçüde sınırlamasına neden olur. DAnlamdan yoksun olan şiirler, ne olursa olsun. üslup bakımından da yetkinliğe ulaşamaz. LE) Başarlı şiirler, biçim ve içerik dengesini kura- bilmiş olan şiirlerdir.

8. (1) Türkçeye ilk kez 1959 yılında, "Oğullar ve Sevgililer" romanı çevrilmiş D. H. Lawrance'in. (II) Güven Yayınevi'nin hazırladığı kitabın ikinci baskısını yapması başka yayıncıları da teşvik etmiş olmalı ki İnsel Yayınevi, "Lady Chatterly'in Sevgilisi"ni yayımladı. (III) Aradan geçen altmış beş yılda, yazarın önemli kitaplarının hemen hepsinin farklı edisyon- larla düzenli olarak okurlarla buluştuğunu görüyoruz. (IV) Geçen günlerde yayımlanan "Çizgiyi Aşmak" ise istisnalar arasındaydı. (V) Aslı Biçen'in yazarın dilinin hakkını verdiği güzel çevirisiyle Türkçeye kazandırılan roman önemli bir eksikliği giderdi. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde bir çıkarım yapılmıştır? AX. B) II. CLUY. IV. E) V. 11.