Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

8. Edebiyat tarihini iyi anlamak için bütün medeniyet unsurları- nın da tarihini önceden bilmek şarttır. Böyle olmazsa Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda- kilerden hangisinin getirilmesi en doğrudur? A) sanat eserinin estetik değer taşıma iddiası ortada kalır. B) edebî eserlerin doğuşundaki neden ve sonuçlar iyi an- laşılamaz. C) sanatçının duygu evrenini keşfetme imkanı bulunamaz. D) toplumun sanata duyarlı hale getirilmesi sağlanamaz. E) edebî eserlerin toplum üzerindeki etkisi sınırlı kalır.

Atasözleri, kavram bakımından birkaç çeşittir: (1) Kimi ata- sözleri sosyal olayların nasıl olageldiklerini uzun bir gözlem ve deneme sonucu olarak yansızca bildirir. (II) Kimileri ise doğa olaylarının nasıl olageldiklerini uzun bir gözlem sonu- cu olarak belirtir. (III) Toplumsal olayların nasıl olageldiklerini uzun bir gözlem ve deneme sonucu olarak bildirirken bun- dan ders almamızı açıkça söylemeyip dolayısıyla hatırlatan atasözleri de vardır. (IV) Kimi atasözleri çok kısa bir öykü biçiminde söylenmiştir. (V) Atasözlerinin çoğu temsilî ve mecazi ise de temsilî ve mecazî olmayanlar da vardır. Bu parçada numaralanmış cümlelerdeki açıklamalara aşağıdaki atasözlerinden hangisi örnek olarak gösteri- lemez? A) I. cümle: Al elmaya taş atan çok olur. B) II. cümle: Mart çıkmadıkça dert çıkmaz. C) III. cümle: Öfkeyle kalkan zarar ile oturur. D) IV. cümle: Çirkefe taş atma, üstüne sıçrar. E) V. cümle: Bugünün işini yarına bırakma.

ni 7- 35 ve 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Yaşar Kemal "Al Gözüm Seyreyle Salih" adlı romanını yazdığı dönemlerde, bir gün Zülfü Livaneli ile buluşur. Birlikte otururken birden ayağa kalkan Yaşar Kemal, endişeyle "Yandık!.." der; aniden koşarak evine gider. Livaneli ise şaşkın şaşkın konuyu çözmeye çalışsa da tutar bir yol bulamaz. Ancak akşam olup birbirlerini ara- dıklarında Yaşar Kemal gerçeği açıklar: "Benim yazdığım romanda Salih karakteri var. Balik ölünce Salih onu, sa- romanda hildeki kumlara rastgele gömüyordu. Senin yanındayken aklıma geldi. Sonra eve geldim, sayfaları yırttım ve o bölümü yeniden yazdım. Balığı gömdürmedim, rahatla- dim." Işte Yaşar Kemal budur: Vicdanı ve edebiyatı bir ölüm kalım meselesi haline getiren isimdir. 35. Yaşar Kemal'in bu parçadaki durumundan yola çıkı- larak sanatçılar hakkında genel bir yargıya varılmak istenirse aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Sanatçılar, dostlarıyla olan ilişkilerine sadıktır. B) Sanatçıları en çok etkileyen, ölüm temasıdır. CSanatçılar hassas ruhlu insanlardır. D) Sanatçılarda yazma tutkusu ön plandadır. i oluşturmak sancılı dönemler E) Sanatçılar için demektir. 36. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? A) Oluşturulan kahramanın duygularına önem vermek B) Edebiyatı gerçek hayatla harmanlamak CEser oluştururken de insani yönü elden bırakma- mak D) Okurun esere olan yaklaşımına duyarsız kalmamak E) Edebiyatı her şeyden üstün görmek

2. Gürültü kirliliği görünmez bir tehlikedir. Gürültü kirliliği, insanların ve diğer organizmaların sağlığını ve refahını etkileyen istenmeyen veya rahatsız edici herhangi bir ses olarak kabul edilir. Tüm sesler gürültü kirliliği olarak kabul edilmez. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 65 desibel (dB) üzerindeki gürültüleri gürültü kirliliği olarak tanımlamaktadır. Ses yüksekliği desibel (dB) cinsinden ölçülür. Gürültülü bir ev 50-60 desibel, çevrede hışırdayan yapraklar 20-30 desibel, metro trenleri 90- 115 desibel, elektrikli çim biçme makineleri 80 desibel gürültü üretir. Rock konserlerinde 110-120 desibele çıkan gürültü, gök gürültüsü esnasında 120 desibel ve otobanlarda 85 desibel civarındadır. Normal konuşmalarda 70-75 desibel gürültü ortaya çıkar. . 45-50 dB hafif derecede, . 56-70 dB orta derecede, . 71-90 dB ileri derecede, • 90 ve üzeri desibel çok ileri derecede işitme kaybına neden olmaktadır. Buna göre aşağıdaki kişilerden hangisinin işitme kaybı riski en yüksektir? ABüyük bir sitede sık sık çimleri biçen bahçıvan B Kalabalık, çok çocuklu bir aileye sahip baba e Karadeniz'de sık sık gök gürültülü sağanak yağışlı günler geçiren çay işçisi D) Hemen her sabah işe metroyla giden işçi Otobanda sık sık aracıyla seyahat eden iş adamı

1.D 2. D 3. B 4. E 5. C 6. A 7. A 8. C 9. D. 10. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi, tür bakın ötekilerden farklıdır? A) Yüklemi çekimli fiil olan cümle fiil cümlesidir. B) Yargının yapılmadığını, yapılmayacağını anlatan cümle olumsuz cümledir. C) Yüklemi sonda olmayan cümle devrik cümledir. D) İçinde ikinci bir yargı taşımayan cümle basit cümledir. E) Yüklemleri bağlaçla bağlanmış olan cümle bağlı cümledir.

(1) Türk Dili dergisi, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da gezi yazısı özel sayısı çıkardı. (II) Bizim de merakla beklediğimiz bir sayıydı. (III) Acaba hangi yazarlara yer E vereceklerdi? (IV) Edebiyat dünyamız, nerelere gelmiş E dergi sayesinde öğrenebiliyorduk. (V) Yazarlarla ilgili olarak arkadaşlarımızla görüşlerimizi paylaşıyorduk. xt Ü Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde sifat tamlaması kullanılmamıştır? A) I ve II B) I ve III D) III ve IV C) II ve IV E) IV ve V cam!!!! tinda birbiringen

PARAGRAF UNITE 2: CÜMLE CÜMLE YORUM 1. Gölgeye inanan bir insanın işığa da inanması gerekmez mi? Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakın- dır? Sonuç varsa mutlaka neden de vardır. B Sorulan her sorunun cevabı olmak zorunda değildir. C) Her şey karşıtı olan durum ile yaratılmıştır. D inancın olduğu yerde kabullenme de olmalıdır. 1210. E imkansızın sınırları ancak mücadele ile çizilebilir.

A TYT/TÜR 5. (1) Alemdağ'da Var Bir Yılan, Sait Faik Abasıyanık'ın 1954'te hayatını kaybetmesinden önce yayımlanan son kitabıdır. (II) Bu eser, karamsarlığın ve yalnızlığın konu edildiği bir kitap. (III) Sait Faik, o zamana kadar çoğun- luğu biyografik izler taşıyan ancak başkalarına ait hikâ- yeleri gerçekçi bir üslupla anlatırken Alemdağ'da Var Bir Yılan'da kendi kişiliğini, kendi sorgulamalarını sürrealist bir anlatımla aktarıyor. (IV) Abasıyanık, bu kitapta yer alan öykülerde kendi benliğini sorguluyor. (V) Alemdağ'da Var Bir Yılan'da yer alan on yedi öykü, diğer Sait Faik öykü- lerine göre daha derin, taşıdığı anlamlar açısından daha karmaşık. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede yazarın eseriyle ilgili bir saptamaya yer ve- rilmiştir. B). cümlede eserin muhtevası hakkında bilgi verilmiştir. C) III. cümlede yazarın üslup özelliği hakkında karşılaş- tırmalı bir değerlendirme yapılmıştır. D) IV. cümlede yazarın kişisel sorunları olduğundan söz edilmiştir. E) V. cümlede eserde yer alan öykülerin çok katmanlı özellikler taşıdığı belirtilmiştir. 7.

4. Bireyi küçümseyen kuramların insanlık tarihine ışık tuttukları su götürmez ama tarihte başta ken- dileri olmak üzere aramakla bulunmayan bireyler de vardır. Koşulların ister istemez yarattığı değil, koşulları zorlamış, ot bitmez denen yerde ağaç oluvermiş insanlardır bunlar. Gördükleri iş onla- rın, onlar gördükleri işin rengini almıştır. Bir yerin damgasını taşımazlar, bir yere kendi damgalarını basarlar. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada altı çizili sözlerden herhangi birinin karşılığı olamaz? A) Düşüncesini, eğilimini açığa çıkarmak B) Başka bir yoruma elverişli olmama C) Çok değerli ancak rastlantıyla ele geçen D) Bir durum hakkında varlığını kabul ettirmek E) Bereketsiz, verimsiz DAS do

Kimi atasözleri doğa olaylarının nasıl olageldiklerini uzun gözlemler sonucunda bildirirler. Aşağıdaki atasözlerinin hangisi buna örnek alusturmaz? Kork aprilin beşinden, öküzü ayırır eşinden. Ravak yaprağını tepeden dökerse kış çok olur. Agustosta gölge kovan, zemheride karnın ovar. Ağustosun yarısı yaz, yarısı kıştır. ETMart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.

Örnek: 1 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde betimleme yoktur? A) Gözleri; eski, şekerlenmiş şuruplar kadar donuk, fersiz, katı bakı- yordu. B) Kumral saçlarının çerçevelediği geniş ve beyaz çehresi, yeni forel Her doğmuş bir ay gibi parlıyordu. C) Kimseyi kırmak istemeyen, hassas, ince düşünceli bir kadındı Story annem; herkesin derdini dert edinirdi. imi annem, her D) Çocuğumu okula götürdüğüm o ilk günün heyecanını yaşamım boyunca unutmadım. E) Ak sıvası, alçacık tavanı, pembemsi bulut rengi tüllerin kapadığı küçücük bir penceresi vardı evin. 2

4. den hangisini anlatmak istemiştir? A) Kelimelerin, duygu ve düşüncelerini anlatmada yetersiz kaldığını B) Ölüm korkusunun, konularını istemeden sınırlan- dırdığını C) Sevdiklerine söylemek istediği sözlerin olduğunu Ortaya koymayı düşündüğü dil ürünleri olduğunu E) Yaşadığı hayal kırıklıkları sonunda kabuğuna çe- kildiğini Jin şiirin dili; bakkalın, öğretmenin, ev hanımının di- linden farklı olmamalıdır. eurense II. Şiir, dil içinde işleyişi daha başka olan özel bir dile dayanır. M. Şair, günlük konuşma dilinden uzaklaşmadan şiir Şair yazmalıdır. IV. Şiir, yorumlanabilmek için kendi dışında hiçbir şeye gereksinim duymaz. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? A) I ve II B) I ve I D) II ve IV C) II ve III E) III ve IV A A A HAZIR BULUNUŞLUK SINAVI - 1 Diger sayfaya geçiniz. 6000123462044

Be TS Sif Tamlamalar 10. (1) Beni edebiyat dünyasına o tanıttı. (II) Yazarların dedikodusu bol söyleşilerine onunla katıldım. (III) İyi mi yaptı, beni bu dumanlı söyleşilerin kürsülerine oturtmak- la? (IV) Okurlarımın çokluğuna bakılırsa evet...(V) Ama, beni evimden barkımdan uzaklaştıran da odur. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde tamlayanıyla tamlananı ara- sına bir söz grubu girmiş bir ad tamla- ması vardır? ASI Bll C) M D) IV E) V 11. Masalların en sadesine Terk edilmiş kayıkhane Yeşil renk olmaktan çıkmış Avuç avuç serpilmiş suyun dibine Küçük çakıl taşları Suyun koyu maviliğinde jyd 13. I. Kal rinc II. Ge rinc III. Üzg IV. Ser dol V. Sor kül Numar çizili s A) I 14. (1) Hali dü. (II) CIVIL CI parklar lıncakla 00 Apr

9. C Belirtili ve zincirleme isim tamlamalarında tamlayan ya da tamlanan zamir olabilir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayanı zamir olan bir isim tamlaması kullanılmıştır? Onun dismor A) Her davranışı yapmacıktı; başkalarına özendiği, başkaları gibi davrandığı çok belliydi. ost B) Bu ülkede hiç kimse, kaynağını Anayasa'dan almayan bir yetkiyi kullanamaz. c) Arabanın şurasına özensizce boya yapıldığı uzaktan bile anlaşılıyordu. D) Bazı tarihçiler, gerçeği olduğu gibi anlatmak yerine kendi gerçeğini yaratırlar. Ne E) Insanları etkilemenin en önemli yolu, dili doğru ve güzel kullanmaktır. Ge

Tamlamalar 7. Aşağıdakilerin hangisinde zincirleme isim tamla- ması vardır? oss narismat nevsims) sp A) iş başvurusunda bulunmak isteyenler, fabrikanın ön kapısında metrelerce kuyruk oluşturmuştu. avemeravi B) Yazar her şeyden önce söyleyeceklerini akıl süz- gecinden geçirmelidir. C) Olay gerçekleştikten bir ay sonra hırsız yine aynı eve girmiş. D) Son yapıtında insanlığın ortak dilini yakalamaya moler çalıştığını görüyoruz. E) Felaket bölgesinin yaraları yardım kuruluşları sa- umuy yesinde sarılmaya çalışılıyor. nid ninee siyineben no (3 mmsugy 10. Aşa sö: A) B

B TÜRKÇE TESTİ 1. "Öyküde Çok Boyutluluk ve Minimalizm" konulu pa- nele katılan konuşmacılardan; Yazar K'ye göre öykü, boyutu ne olursa olsun doğaya ve insana farklı bir bakış, bir eleştiridir. Eleştirmen T açısından öykü; konuyu aktarır- ken kısa, çarpıcı ve inandırıcı söyleyişi benim- seyen türdür. Şair Z için ise bir insanın birkaç dakikası, kos- koca bir olayın küçücük bir parçası, bir yaşam panoramasıdır. Bu tanımlamalara göre aşağıdakilerden hangisi öykünün biçem (üslup) özelliklerine vurgu yap- mıştır? 2 A) Yazar K B) Eleştirmen T C) Şair Z D) Yazar K ve Şair Z E) Şair Z ve Eleştirmen T 3. 10 BL SC