Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

Paradoks Paragraf
Deneme 9
ğini bu
pilfiil"
e
JZ
ngiç
la
ışım
yani
n
e
el
tonguç kampüs
1
4.
6
Şu gerçeği baştan söylemek gerekir ki
Makedonya, kendinizi tam anlamıyla evinizde
hissedeceğiniz son derece güzel bir ülke.
Mesela Üsküp'te dolaşırken bol miktardaki
cami, Osmanlı yapımı hanlar, hamamlar
gördükçe kendinizi Bursa'da, Gaziantep'te,
Ankara Kaleiçi'nde yani memleketimizin
herhangi bir yerinde yürüyormuş, geziyormuş
gibi hissediyorsunuz. Ben de gezmeyi çok
bulabildiğimde
seven biriyim. İşimden zaman
Afrika, Balkanlar, Kuzey ülkeleri ve diğer birçok
yeri gezmiş ve oralarda aldığım notları
defterlerime not ettim. Tren, otobüs, uçak
biletlerini bu defterlerimin arasında sakladım,
sonra tüm bunları kitapta kullandım. Bu yüzden
kitabın görsel içeriği, diğer klasik kitaplardaki
gibi değil. Her sayfada bir kartpostal, el yazısı
notu, karakalem bir heykel vs. bulunmakta. Bu
yüzden kitabım farklı ve çekici olmuş. Ancak
anlatım bakımından kanımca biraz kopuk
olmuş. Kurulan cümleler uzun değil, dili basit ve
sade fakat cümleler birbirinden kopuk,
birbirlerini takip etmiyor. Bu yüzden, okuma
seyrinizde kopukluklar olabiliyor. En azından
ben öyle düşünüyorum.
Bu parçada sözü edilen kitapla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Gezilen yerlerle ilgili ayrıntılı bilgiler verdiği
Dil yönünden başarısız ama biçimsel olarak
özgün olduğu
C) Alışılmış bir yapısının olduğu
istanbul'a b
Tabiatın de
uygulamac
burası tam
günlerinin
ayakların
gün yağa
soğuk ve
Ancak s
alanında
D
DAkıcı ve sürükleyici bir anlatımının olduğu
E) Klasik gezi kitaplarından biri olduğu
5.
bekler b
söyledi
göster
gözler
sonur
"Bir ö
ömrü
zam
kon
gör
sor
gö
bü
m
h
S
L
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
Paradoks Paragraf Deneme 9 ğini bu pilfiil" e JZ ngiç la ışım yani n e el tonguç kampüs 1 4. 6 Şu gerçeği baştan söylemek gerekir ki Makedonya, kendinizi tam anlamıyla evinizde hissedeceğiniz son derece güzel bir ülke. Mesela Üsküp'te dolaşırken bol miktardaki cami, Osmanlı yapımı hanlar, hamamlar gördükçe kendinizi Bursa'da, Gaziantep'te, Ankara Kaleiçi'nde yani memleketimizin herhangi bir yerinde yürüyormuş, geziyormuş gibi hissediyorsunuz. Ben de gezmeyi çok bulabildiğimde seven biriyim. İşimden zaman Afrika, Balkanlar, Kuzey ülkeleri ve diğer birçok yeri gezmiş ve oralarda aldığım notları defterlerime not ettim. Tren, otobüs, uçak biletlerini bu defterlerimin arasında sakladım, sonra tüm bunları kitapta kullandım. Bu yüzden kitabın görsel içeriği, diğer klasik kitaplardaki gibi değil. Her sayfada bir kartpostal, el yazısı notu, karakalem bir heykel vs. bulunmakta. Bu yüzden kitabım farklı ve çekici olmuş. Ancak anlatım bakımından kanımca biraz kopuk olmuş. Kurulan cümleler uzun değil, dili basit ve sade fakat cümleler birbirinden kopuk, birbirlerini takip etmiyor. Bu yüzden, okuma seyrinizde kopukluklar olabiliyor. En azından ben öyle düşünüyorum. Bu parçada sözü edilen kitapla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Gezilen yerlerle ilgili ayrıntılı bilgiler verdiği Dil yönünden başarısız ama biçimsel olarak özgün olduğu C) Alışılmış bir yapısının olduğu istanbul'a b Tabiatın de uygulamac burası tam günlerinin ayakların gün yağa soğuk ve Ancak s alanında D DAkıcı ve sürükleyici bir anlatımının olduğu E) Klasik gezi kitaplarından biri olduğu 5. bekler b söyledi göster gözler sonur "Bir ö ömrü zam kon gör sor gö bü m h S L
10. "Eleştirdiği eseri yerden yere vuran eleştirmenleri değil, eği-
terek eleştirenleri daha çok severim." cümlesine anlamca
en yakın cümle aşağıdakilerden hangisidir?
A) Eleştirmen eleştirisini yaparken ön yargılı olmamalıdır.
B) Eleştirmen eksikler üzerinde değil, güzellikler üzerinde
daha çok durmalıdır.
C) Eleştirmen tarafsız olmalı, okuyucuyu yanıltmamalıdır.
D) Eleştirmen yıkıcı değil yapıcı olmalıdır.
E) Eleştirmen bilgi vermeli, kültürel derinlik ile gelişme sağ-
lanmalıdır.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
10. "Eleştirdiği eseri yerden yere vuran eleştirmenleri değil, eği- terek eleştirenleri daha çok severim." cümlesine anlamca en yakın cümle aşağıdakilerden hangisidir? A) Eleştirmen eleştirisini yaparken ön yargılı olmamalıdır. B) Eleştirmen eksikler üzerinde değil, güzellikler üzerinde daha çok durmalıdır. C) Eleştirmen tarafsız olmalı, okuyucuyu yanıltmamalıdır. D) Eleştirmen yıkıcı değil yapıcı olmalıdır. E) Eleştirmen bilgi vermeli, kültürel derinlik ile gelişme sağ- lanmalıdır.
Sözcüklerin gizli dünyasını merak eden her oza-
nın, klasik şairlerin şiir bahçesinde bahçivan ola-
rak bir müddet çalışmasını öneririm.
Bu cümlede anlatılmak istenenle aşağıdakilerden
hangisi arasında anlamca yakınlık yoktur?
A) Sirde sözcüklerin okuyucuya ilginç gelen kul-
animları olmalıdır.
B) Klasik şiirin anlam kapalılığı olan birçok örneği
vardır.
C) Eski ozanların şiirleriyle uğraşılarak şiirin bilin-
meyen yönlerine ulaşılabilir.
D) Şiir dünyasında klasik hâle gelmiş sanatçıları
çokça okumalıyız.
E Eski ozanların sözcük evreni, yeni ozanlara
göre daha geniştir.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
Sözcüklerin gizli dünyasını merak eden her oza- nın, klasik şairlerin şiir bahçesinde bahçivan ola- rak bir müddet çalışmasını öneririm. Bu cümlede anlatılmak istenenle aşağıdakilerden hangisi arasında anlamca yakınlık yoktur? A) Sirde sözcüklerin okuyucuya ilginç gelen kul- animları olmalıdır. B) Klasik şiirin anlam kapalılığı olan birçok örneği vardır. C) Eski ozanların şiirleriyle uğraşılarak şiirin bilin- meyen yönlerine ulaşılabilir. D) Şiir dünyasında klasik hâle gelmiş sanatçıları çokça okumalıyız. E Eski ozanların sözcük evreni, yeni ozanlara göre daha geniştir.
>
BENIM
"Birinci Dünya Savaşı'nın çıkışında, hem Sanayi Devrimi sonra-
sında ortaya çıkan pazar ve ham madde ihtiyacı hem de Fransız
ihtilali sonrasında ortaya çıkan milliyetçilik fikri etkili olmuştur."
diyen bir araştırmacı 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros
Ateşkes Antlaşması'nın;
Soru
1. Kömür, akaryakıt ve benzer kaynaklarda, ülkenin ihtiyaçları
karşılandıktan sonra, İtilaf Devletlerine satın alma kolaylığı
sağlanacak.
II. Vilayet-i Sitte denilen altı doğu ilinde (Erzurum, Van, Bitlis,
Sivas, Harput, Diyarbakır) herhangi bir karışıklık çıkarsa İtilaf
Devletleri buraları işgal hakkına sahip olacak. -
III. İran içlerinde ve Kafkasya'da bulunan Osmanlı kuvvetleri,
1. Dünya Savaşı'ndan önceki sınırlara çekilecek.
maddelerinden hangilerini tezine kanıt olarak sunabilir?
A) Yalnız I
B) I ve II
ye III
D) II ve III
E) I, II ve III
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
> BENIM "Birinci Dünya Savaşı'nın çıkışında, hem Sanayi Devrimi sonra- sında ortaya çıkan pazar ve ham madde ihtiyacı hem de Fransız ihtilali sonrasında ortaya çıkan milliyetçilik fikri etkili olmuştur." diyen bir araştırmacı 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'nın; Soru 1. Kömür, akaryakıt ve benzer kaynaklarda, ülkenin ihtiyaçları karşılandıktan sonra, İtilaf Devletlerine satın alma kolaylığı sağlanacak. II. Vilayet-i Sitte denilen altı doğu ilinde (Erzurum, Van, Bitlis, Sivas, Harput, Diyarbakır) herhangi bir karışıklık çıkarsa İtilaf Devletleri buraları işgal hakkına sahip olacak. - III. İran içlerinde ve Kafkasya'da bulunan Osmanlı kuvvetleri, 1. Dünya Savaşı'ndan önceki sınırlara çekilecek. maddelerinden hangilerini tezine kanıt olarak sunabilir? A) Yalnız I B) I ve II ye III D) II ve III E) I, II ve III
göre cevap-
Empati, sosyal bir varlık olan insan için hayli önemli ve
birçok sosyal ihtiyacı gidermede faydalı bir beceridir. Bir
araştırmada ilkokul 4. sınıfta öğrenim gören on öğrenciye
empati becerilerini geliştirmelerini sağlamak amacıyla
çeşitli etkinlikler içeren bir program uygulandı. Eğitim pro-
gramında öğrencilerin farklı duyguları tanıyabilme, ifade
edebilme, aynı durum karşısında farklı kişilerin farklı
duygular hissedebileceğini kavrayabilme, dinleme becerisi
kazanma, bir duruma empati yaparak tepki verebilme gibi
becerilerini geliştirmeye yönelik yöntemler uygulandı.
Sonuçta eğitim alan öğrencilerin empati becerilerinin,
eğitim almayan kontrol grubundaki öğrencilerinkine göre
artış gösterdiği belirlendi.
37. Bu parçada empatinin vurgulanan özelliği aşağı-
dakilerden hangisidir?
A Saklı duyguları ortaya çıkarması
B) Bireysel yetenekleri göstermesi
Geliştirilebilir bir beceri olması
Dayanışmayı yansıtmada başat rolde bulunması
Kişisel gelişimin ilk adımı olarak görülmesi
karekök
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
göre cevap- Empati, sosyal bir varlık olan insan için hayli önemli ve birçok sosyal ihtiyacı gidermede faydalı bir beceridir. Bir araştırmada ilkokul 4. sınıfta öğrenim gören on öğrenciye empati becerilerini geliştirmelerini sağlamak amacıyla çeşitli etkinlikler içeren bir program uygulandı. Eğitim pro- gramında öğrencilerin farklı duyguları tanıyabilme, ifade edebilme, aynı durum karşısında farklı kişilerin farklı duygular hissedebileceğini kavrayabilme, dinleme becerisi kazanma, bir duruma empati yaparak tepki verebilme gibi becerilerini geliştirmeye yönelik yöntemler uygulandı. Sonuçta eğitim alan öğrencilerin empati becerilerinin, eğitim almayan kontrol grubundaki öğrencilerinkine göre artış gösterdiği belirlendi. 37. Bu parçada empatinin vurgulanan özelliği aşağı- dakilerden hangisidir? A Saklı duyguları ortaya çıkarması B) Bireysel yetenekleri göstermesi Geliştirilebilir bir beceri olması Dayanışmayı yansıtmada başat rolde bulunması Kişisel gelişimin ilk adımı olarak görülmesi karekök
29. (1) Nesnenin gizli kalmış yönlerini göstermeye çalı-
şir sanatçı. II) Bunu bildiği için her zaman gerçeğin
peşindedir. (III) Sanat ve yaşam, varlığını birbirine
borçludur adeta. (IV) Sanatçının nesneye bakışı ve
onunla ilgili fikirleri önemlidir. (V) Özgün düşüncesi,
yaşamı anlamlandırması ve bunu ifade etme şekliy
le farklılığını gösterir sanatçı, (VI) Nesnenin açığa
çıkmamış yanlarını ortaya koyar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi-
si çıkarılırsa parçanın anlamında büyük bir de-
ģişme olmaz?
A) IL
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
29. (1) Nesnenin gizli kalmış yönlerini göstermeye çalı- şir sanatçı. II) Bunu bildiği için her zaman gerçeğin peşindedir. (III) Sanat ve yaşam, varlığını birbirine borçludur adeta. (IV) Sanatçının nesneye bakışı ve onunla ilgili fikirleri önemlidir. (V) Özgün düşüncesi, yaşamı anlamlandırması ve bunu ifade etme şekliy le farklılığını gösterir sanatçı, (VI) Nesnenin açığa çıkmamış yanlarını ortaya koyar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi- si çıkarılırsa parçanın anlamında büyük bir de- ģişme olmaz? A) IL B) III. C) IV. D) V. E) VI.
24. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir
tamlayan görevinde kullanılmıştır?
A) Hepimizin hayatından bazı hayaller yürüyüp
geçti.
B) Konuşmamız gereken yerlerde hep sustuk.
C) Mutlulukla aramıza kendimiz girdik.
D) Söylenmesi gerekeni söylemedik onlara.
E) Hayatı, bir oyun gibi yaşayacak gücümüz yok.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
24. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir tamlayan görevinde kullanılmıştır? A) Hepimizin hayatından bazı hayaller yürüyüp geçti. B) Konuşmamız gereken yerlerde hep sustuk. C) Mutlulukla aramıza kendimiz girdik. D) Söylenmesi gerekeni söylemedik onlara. E) Hayatı, bir oyun gibi yaşayacak gücümüz yok.
8.
(1) Sağlıklı göz değişik uzaklıklardaki görüntü-
leri odaklamak için merceğin biçimini değiştirir.
(II) Daha yakın bir noktaya bakarken merceğin
kalınlığı artar, uzağa bakıldığında ise azalır. (III)
Hipermetrop gözde ise merceğin aynı noktayı
odaklayabilmesi için eğriliğini artırması gerekir.
(IV) Ancak mercek, belirli bir sınırın ötesinde eğri-,
liği artıramadığı için yakın nesneleri odaklayamaz.
(V) Bu nedenle hipermetroplar gazeteyi gözden
uzak tutarak okuyabilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerde aşağı-
dakilerden hangisi yoktur?
A) 1. cümlede amaç
B) II. cümlede zaman
C) III. cümlede koşul
D) IV. eümlede neden
E) V. cümlede olasılık
24
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
8. (1) Sağlıklı göz değişik uzaklıklardaki görüntü- leri odaklamak için merceğin biçimini değiştirir. (II) Daha yakın bir noktaya bakarken merceğin kalınlığı artar, uzağa bakıldığında ise azalır. (III) Hipermetrop gözde ise merceğin aynı noktayı odaklayabilmesi için eğriliğini artırması gerekir. (IV) Ancak mercek, belirli bir sınırın ötesinde eğri-, liği artıramadığı için yakın nesneleri odaklayamaz. (V) Bu nedenle hipermetroplar gazeteyi gözden uzak tutarak okuyabilir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerde aşağı- dakilerden hangisi yoktur? A) 1. cümlede amaç B) II. cümlede zaman C) III. cümlede koşul D) IV. eümlede neden E) V. cümlede olasılık 24
Türkiye Geneli
Tatbikat Sınavı
40. Gazeteci: (1)
Sporcu: Tekneler çok hafif ve çok incedir. (Tek kişilik
olan 14 kilogram, 8 metredir.) Bu yüzden denge
sağlamak gerçekten dikkat istiyor. Ekip olarak büyük
teknelere oturuyorsanız herkesin aynı an, aynı ölçü ve
aynı dikkatte çektiği küreğe dikkat etmesi gerekiyor.
Bu işi gerçekten iyi öğrenmiş, ne yapması gerektiğini
iyi bilen her sporcu bunun bilincindedir ve ilk defa
aynı tekneye oturacağı insanlarla bile teknede denge
problemi yaşamaz.
Gazeteci: (II) ----
Sporcu: Evet önemli. 18 yaşın altındaki sporcularda
ağırlık değil yaş kategorisi geçerli oluyor. 18 yaşını geçen
sporcular (21 yaşındayım.), 59 kilogram ve altında ise
"hafif kilo kadın", 59 kg üzeri ise "büyük kadın"
(72 kiloyum.) olarak kategorize edilip yarışlara katılıyor.
Erkeklerde hafif kilolarda tek sporcunun ağırlığı
maksimum 72,5 kilogram olabilirken ağır kiloda ise sınır
yoktur. Sporcu, yeterli antrenman düzeyine sahip ise kilo
aslında bir avantajdır.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin
hangisinde verilenler getirilmelidir?
A) 1. Su üzerinde dengeyi sağlamak zor mu?
II. Sporcular kilolarına dikkat etmeli midir?
1. Su üzerinde hareket etmek kolay mı?
II. Sporcuların ne yedikleri önemli midir?
C) I. Teknelerin yapısal özellikleri nelerdir?
II. Sporcuların yediklerine dikkat etmeleri önemli mi?
D) I. Teknelerin yapısı, su üzerinde denge sağlamayı
kolaylaştırıyor mu?
II. Su sporu yapanların kilo vermesi önemli mi?
E) I. Su üzerinde dengeyi sağlayıp aynı anda hareket
etmeyi nasıl başarabiliyorsunuz?
II. Sanırım, bu sporda sporcunun kilosu da önemli
değil mi?
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
Türkiye Geneli Tatbikat Sınavı 40. Gazeteci: (1) Sporcu: Tekneler çok hafif ve çok incedir. (Tek kişilik olan 14 kilogram, 8 metredir.) Bu yüzden denge sağlamak gerçekten dikkat istiyor. Ekip olarak büyük teknelere oturuyorsanız herkesin aynı an, aynı ölçü ve aynı dikkatte çektiği küreğe dikkat etmesi gerekiyor. Bu işi gerçekten iyi öğrenmiş, ne yapması gerektiğini iyi bilen her sporcu bunun bilincindedir ve ilk defa aynı tekneye oturacağı insanlarla bile teknede denge problemi yaşamaz. Gazeteci: (II) ---- Sporcu: Evet önemli. 18 yaşın altındaki sporcularda ağırlık değil yaş kategorisi geçerli oluyor. 18 yaşını geçen sporcular (21 yaşındayım.), 59 kilogram ve altında ise "hafif kilo kadın", 59 kg üzeri ise "büyük kadın" (72 kiloyum.) olarak kategorize edilip yarışlara katılıyor. Erkeklerde hafif kilolarda tek sporcunun ağırlığı maksimum 72,5 kilogram olabilirken ağır kiloda ise sınır yoktur. Sporcu, yeterli antrenman düzeyine sahip ise kilo aslında bir avantajdır. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler getirilmelidir? A) 1. Su üzerinde dengeyi sağlamak zor mu? II. Sporcular kilolarına dikkat etmeli midir? 1. Su üzerinde hareket etmek kolay mı? II. Sporcuların ne yedikleri önemli midir? C) I. Teknelerin yapısal özellikleri nelerdir? II. Sporcuların yediklerine dikkat etmeleri önemli mi? D) I. Teknelerin yapısı, su üzerinde denge sağlamayı kolaylaştırıyor mu? II. Su sporu yapanların kilo vermesi önemli mi? E) I. Su üzerinde dengeyi sağlayıp aynı anda hareket etmeyi nasıl başarabiliyorsunuz? II. Sanırım, bu sporda sporcunun kilosu da önemli değil mi?
TYT/TÜRKÇE
39.-40. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.
(1) George Simmel şöyle söylüyor bir kitabında: "Büyük kent de-
mek, birbirlerine bakan ama birbirleriyle konuşmayan insanlar
demek." (II) Oysa bizim insanımız konuşkandır; uzun yolculuk-
larda özellikle tren yolculuklarında bir kompartimanı paylaşanlar
nasıl da hemencecik tanışmak, konuşmak isterler. (III) Hayatı,
görevi gereği bu tür tren yolculuklarıyla geçmiş olan babam
hep şöyle derdi: (IV) "Tren Haydarpaşa'dan kalktı mı Pendik'e
varmadan kompartimandakiler birbirlerinin cemaziyülevvel-
lerini öğrenmiş olurlar." (V) Tuhaftır, benim çocukluğumda bu
tür yolculuklarda konuşmamak ayıp sayılırdı; kim bilir kendini
beğenmiş biri, ukala ya da kuşkulu biri diye mi düşünülürdü ko-
nuşmayan?
39. Bu parçadan hareketle bizim insanımızla ilgili olarak,
Her ortamda sıcak ve samimi ilişkiler kurmak için çaba gös-
terirler.
Büyük kentin iletişimsizliğe dayanan olumsuz yönünü taşı-
mazlar.
III. Modernleşmenin etkisiyle artık eskisi gibi birbirleriyle konuş-
mamaktadır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
D) I ve II
By Yalnız II
El ve III
Yalnız III
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
TYT/TÜRKÇE 39.-40. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. (1) George Simmel şöyle söylüyor bir kitabında: "Büyük kent de- mek, birbirlerine bakan ama birbirleriyle konuşmayan insanlar demek." (II) Oysa bizim insanımız konuşkandır; uzun yolculuk- larda özellikle tren yolculuklarında bir kompartimanı paylaşanlar nasıl da hemencecik tanışmak, konuşmak isterler. (III) Hayatı, görevi gereği bu tür tren yolculuklarıyla geçmiş olan babam hep şöyle derdi: (IV) "Tren Haydarpaşa'dan kalktı mı Pendik'e varmadan kompartimandakiler birbirlerinin cemaziyülevvel- lerini öğrenmiş olurlar." (V) Tuhaftır, benim çocukluğumda bu tür yolculuklarda konuşmamak ayıp sayılırdı; kim bilir kendini beğenmiş biri, ukala ya da kuşkulu biri diye mi düşünülürdü ko- nuşmayan? 39. Bu parçadan hareketle bizim insanımızla ilgili olarak, Her ortamda sıcak ve samimi ilişkiler kurmak için çaba gös- terirler. Büyük kentin iletişimsizliğe dayanan olumsuz yönünü taşı- mazlar. III. Modernleşmenin etkisiyle artık eskisi gibi birbirleriyle konuş- mamaktadır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I D) I ve II By Yalnız II El ve III Yalnız III
salarim
Sonra
se ya-
han-
anda
ele-
u
28.
Gine kant v
latarun bwn toolumdanda sarf URIN
Aşağdaki arastirma sonuçlardan hangisi bu sorula
dan herhangi biriyle işki deder
A) Çikolatalar genellikle
atüminyum folvo okonyum folynyta sarde Cor
masini sağlar. Bu sayede çolata uhun süre bonudima
pkten ve nemden Korun
dan kalir.
B) Cikolata, kakao soch totumlarindan üretile, Kakan
agaci, genellikle Exator çevresindeki tropicat dim
sağmda yaşayan, sicng ve nemi seven bir bitkidir.
C) Cikolata, oda sıcakliginda kati halde olan bir maddedir
ancak erime sickliği vücut sicakligimdan daha do-
Büktür. Çikolatan elimize aldiğimizda sicakliği vücut s
pakhğımızın etkisiyle yükselir, bu da onun erimesine yol
E)
açar.
D) Arkeolojik alanlarda bulunmuş olan kaplanın üzerindeki
resimler ve bazı kaplardaki çikolata kalıntılan Mayalanın
ve Asteklerin çikolatayı salt içecek olarak tükettiğini ke-
sinlikle gösteriyor.
Avrupa da çikolata içine şeker katılarak tatlı ve sıcak bir
içecek olarak tüketilmeye başlandı. Çikolatanın katı bir
yiyecek haline getirilmesiyse daha sonraları gerçekleş
ti.
1066'daki Norman Istilası sırasında inşa edilen erken dö-
nem kuleler motte ve bailey kuleleri olarak biliniyor. Motte,
yığma toprakla oluşturulmuş bir tümsek üzerine inşa edilen
bir kuleden ibaret. Kule, civardaki ormanlardan elde edilen
keresteler ile inşa ediliyordu. Korunaklı bir alan olan bailey
ise ahşap kapıya sahip bir üs olarak yapılandırılmıştı. Bu
kulelerin büyük çoğunluğu Normanlar İngiltere'ye yerleştiği
dönemde inşa edildi ancak Anglosaksonlar çok geçmeden
bu kule tasarımının yağış ve yangınlardan zarar görme gibi
bazı kusurlarını buldu. Sonuçta ahşap yapılar zamanla taş-
larla değiştirildi.
Bu parçada sözü edilen ahşap kule tasarımlarının kusur-
ları arasında;
1. kolaylıkla yakılabilmeleri
II. doğal malzemeden elde edilmeleri
III. hava koşullarından etkilenmeleri
etkenlerinden hangisi veya hangileri gösterilemez?
A) Yalnız I
C) I ve II
DI ve III
B) Yalnız II
E) II ve III
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
salarim Sonra se ya- han- anda ele- u 28. Gine kant v latarun bwn toolumdanda sarf URIN Aşağdaki arastirma sonuçlardan hangisi bu sorula dan herhangi biriyle işki deder A) Çikolatalar genellikle atüminyum folvo okonyum folynyta sarde Cor masini sağlar. Bu sayede çolata uhun süre bonudima pkten ve nemden Korun dan kalir. B) Cikolata, kakao soch totumlarindan üretile, Kakan agaci, genellikle Exator çevresindeki tropicat dim sağmda yaşayan, sicng ve nemi seven bir bitkidir. C) Cikolata, oda sıcakliginda kati halde olan bir maddedir ancak erime sickliği vücut sicakligimdan daha do- Büktür. Çikolatan elimize aldiğimizda sicakliği vücut s pakhğımızın etkisiyle yükselir, bu da onun erimesine yol E) açar. D) Arkeolojik alanlarda bulunmuş olan kaplanın üzerindeki resimler ve bazı kaplardaki çikolata kalıntılan Mayalanın ve Asteklerin çikolatayı salt içecek olarak tükettiğini ke- sinlikle gösteriyor. Avrupa da çikolata içine şeker katılarak tatlı ve sıcak bir içecek olarak tüketilmeye başlandı. Çikolatanın katı bir yiyecek haline getirilmesiyse daha sonraları gerçekleş ti. 1066'daki Norman Istilası sırasında inşa edilen erken dö- nem kuleler motte ve bailey kuleleri olarak biliniyor. Motte, yığma toprakla oluşturulmuş bir tümsek üzerine inşa edilen bir kuleden ibaret. Kule, civardaki ormanlardan elde edilen keresteler ile inşa ediliyordu. Korunaklı bir alan olan bailey ise ahşap kapıya sahip bir üs olarak yapılandırılmıştı. Bu kulelerin büyük çoğunluğu Normanlar İngiltere'ye yerleştiği dönemde inşa edildi ancak Anglosaksonlar çok geçmeden bu kule tasarımının yağış ve yangınlardan zarar görme gibi bazı kusurlarını buldu. Sonuçta ahşap yapılar zamanla taş- larla değiştirildi. Bu parçada sözü edilen ahşap kule tasarımlarının kusur- ları arasında; 1. kolaylıkla yakılabilmeleri II. doğal malzemeden elde edilmeleri III. hava koşullarından etkilenmeleri etkenlerinden hangisi veya hangileri gösterilemez? A) Yalnız I C) I ve II DI ve III B) Yalnız II E) II ve III Diğer sayfaya geçiniz.
19.1. ve sağlam temeller üzerine oturtulması için
II. geçmişi çok eski olmamasına rağmen
III. uzun uğraşlar verilen bir alanın adıdır
IV. çocuk edebiyatı kavramı
V. önemi son yıllarda daha da iyi anlaşılan
Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı
bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında
hangisi baştan dördüncü olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV E) V
6₁5 2
415101213
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
19.1. ve sağlam temeller üzerine oturtulması için II. geçmişi çok eski olmamasına rağmen III. uzun uğraşlar verilen bir alanın adıdır IV. çocuk edebiyatı kavramı V. önemi son yıllarda daha da iyi anlaşılan Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V 6₁5 2 415101213
LARINDA OSMANLI DEVLETİ
Jetlerinin Osmanlı
anarak devletin ic
engellemek için
lamcılık, Turancı-
e akımları aydın-
yeniden ilan et-
lar başladı. Meş-
yeti'ni kurdular.
Meşrutiyet ilan
ini yersiz bulan
siye dönülmek-
ve Terakki Ce-
mmuz ayı için-
areketi bastır
. Abdülhamit
oplama kararı
alık 1908'de
it tahttan in--
ilarak parla-
ise karşı so-
eni Meclis-i
kuyla açıla-
şmaları bu
13 Nisan
ve uğradı.
elanik'ten
1909'da
miştir?
I ve Il
Abz
TEKRAR
12. Fransız İhtilali'nin özgürlükçü ve eşitlikçi düşünce tar.
zina karşı öncelikle kendi statüsünü korumaya çalışan
Kral'ın bu tavrı, her ne kadar ekonomik olarak güçlü
olmalarına rağmen soylu sınıfına yükselemeyen burju-
vaları da bu akımı desteklemeye itmiştir. Fransız İhtilá
li, Fransa'daki mutlak monarşinin devrilip, yerine cum-
huriyetin kurulması ve Roma Katolik Kilisesi'nin ciddi
reformlara gitmeye zorlanmasıdır. Avrupa ve Batı dün-
yası tarihinde bir dönüm noktasıdır. Sosyal bir akımı
başlatan en büyük etkendir. Fransız İhtilali'nin en önem-
li mesajı "milletlerin kendi kaderini kendisinin belirle
mesi" prensibiydi. Bu mesajdan en çok etkilenecek
devletlerden biri de hiç şüphesiz Osmanlıydı. Osman-
lı ülkesinde ihtilal yanlıları, kahvehanelerde broşür da-
ğıtıyorlardı. Hak, özgürlük ve eşitlikten bahsediyordu.
İlk başlarda bu olayın kendisini etkileyeceğini hesap-
lamayan Osmanlı Devleti, Balkanlardan gelen sesle-
re kulak verdiğinde kendisini büyük bir buhranın için-
de buldu.
Buna göre Fransız İhtilali ile birlikte "Balkanlardan
gelen seslerin" Osmanlı Devleti'ni aşağıdakilerin han-
gisinde etkilediği söylenemez?
A) Ülke bütünlüğünün tehlikeye girmesinde
B) Çeşitli fikir akımlarının ortaya çıkmasında
Demokratikleşme çabalarının görülmesinde
D) Mevcut yönetim anlayışının devam ettirilmesinde
E) Ayrılıkçı fikirlerin çoğalmasında
What
EKRA
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
LARINDA OSMANLI DEVLETİ Jetlerinin Osmanlı anarak devletin ic engellemek için lamcılık, Turancı- e akımları aydın- yeniden ilan et- lar başladı. Meş- yeti'ni kurdular. Meşrutiyet ilan ini yersiz bulan siye dönülmek- ve Terakki Ce- mmuz ayı için- areketi bastır . Abdülhamit oplama kararı alık 1908'de it tahttan in-- ilarak parla- ise karşı so- eni Meclis-i kuyla açıla- şmaları bu 13 Nisan ve uğradı. elanik'ten 1909'da miştir? I ve Il Abz TEKRAR 12. Fransız İhtilali'nin özgürlükçü ve eşitlikçi düşünce tar. zina karşı öncelikle kendi statüsünü korumaya çalışan Kral'ın bu tavrı, her ne kadar ekonomik olarak güçlü olmalarına rağmen soylu sınıfına yükselemeyen burju- vaları da bu akımı desteklemeye itmiştir. Fransız İhtilá li, Fransa'daki mutlak monarşinin devrilip, yerine cum- huriyetin kurulması ve Roma Katolik Kilisesi'nin ciddi reformlara gitmeye zorlanmasıdır. Avrupa ve Batı dün- yası tarihinde bir dönüm noktasıdır. Sosyal bir akımı başlatan en büyük etkendir. Fransız İhtilali'nin en önem- li mesajı "milletlerin kendi kaderini kendisinin belirle mesi" prensibiydi. Bu mesajdan en çok etkilenecek devletlerden biri de hiç şüphesiz Osmanlıydı. Osman- lı ülkesinde ihtilal yanlıları, kahvehanelerde broşür da- ğıtıyorlardı. Hak, özgürlük ve eşitlikten bahsediyordu. İlk başlarda bu olayın kendisini etkileyeceğini hesap- lamayan Osmanlı Devleti, Balkanlardan gelen sesle- re kulak verdiğinde kendisini büyük bir buhranın için- de buldu. Buna göre Fransız İhtilali ile birlikte "Balkanlardan gelen seslerin" Osmanlı Devleti'ni aşağıdakilerin han- gisinde etkilediği söylenemez? A) Ülke bütünlüğünün tehlikeye girmesinde B) Çeşitli fikir akımlarının ortaya çıkmasında Demokratikleşme çabalarının görülmesinde D) Mevcut yönetim anlayışının devam ettirilmesinde E) Ayrılıkçı fikirlerin çoğalmasında What EKRA
25. Hazırlıktan çekime ve post-prodüksiyona kadar film yapımının
hemen her aşamasında video günümüzde çok yararlı işlevle-
ri yerine getiriyor. Video bandın film karşısındaki en önemli
avantajı, bandın hemen orada tekrar izlenmeye uygun olması-
dır. Bandın işlemden geçmesi gerekmez. Ayrıca film çekilirken
görüntüyü görebilen tek kişi görüntü yönetmeniyken aynı filmin
video görüntüsü aynı anda birçok göstericiye aktarılabilir. So-
nuç olarak...
I. filmin banda aktarılması uzun zamandır televizyonda yaygın
olarak kullanılmaktadır.
II. video bant, sette pek çok alanda kullanılabilir.
III. kurgu sürecinde en fazla devrimci etkide bulunan videodur.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarıdakiler-
den hangileri getirilebilir?
A) Yalnız I
DY I ve II
B) Yalnız II
E) II ve III
C) Yalnız III
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
25. Hazırlıktan çekime ve post-prodüksiyona kadar film yapımının hemen her aşamasında video günümüzde çok yararlı işlevle- ri yerine getiriyor. Video bandın film karşısındaki en önemli avantajı, bandın hemen orada tekrar izlenmeye uygun olması- dır. Bandın işlemden geçmesi gerekmez. Ayrıca film çekilirken görüntüyü görebilen tek kişi görüntü yönetmeniyken aynı filmin video görüntüsü aynı anda birçok göstericiye aktarılabilir. So- nuç olarak... I. filmin banda aktarılması uzun zamandır televizyonda yaygın olarak kullanılmaktadır. II. video bant, sette pek çok alanda kullanılabilir. III. kurgu sürecinde en fazla devrimci etkide bulunan videodur. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarıdakiler- den hangileri getirilebilir? A) Yalnız I DY I ve II B) Yalnız II E) II ve III C) Yalnız III
B
TYT/TÜRKÇE
B
34 ve 35. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Kristof Kolomb, Hindistan'a varmak üzere çıktığı deniz
yolculuğunda Amerika'ya ayak basınca burasını Hindis-
tan sanmış, yerli halka "Hintliler" adını vermişti. Bu yüz-
den, Hindistan'la ilgileri olmadığı hâlde, Kızılderililere bu-
günkü Amerikalılar da "Indian" (Hintli) derler. Kızılderililer,
Asya kıtasından Bering Boğazı'nı geçerek Amerika'ya
gelmişlerdir. 10-25 bin yıl önce farklı kültür ve fizik yapı-
sına sahip bu insanlar zamanla Amerika'da tek toplumu
yani Kızılderilileri oluşturacaktır. O dönemlerde ise kuzey-
de deniz seviyesi buzullar nedeni ile düşüktü. Bering Bo-
ğazı bir köprü vazifesi görüyordu. Avrupalılar kıtaya ayak
bastığında yaklaşık 4,2 milyon, Güney Amerika'da ise 10
milyon yerli Kızılderili vardı. Bu noktadan sonra nüfus hız-
la azalmaya başlamıştır. Çeşitli katliamlar, bulaşıcı hasta-
lıklar ile Kızılderililer nüfus olarak azalmış ve topraklarını
kaybetmiştir. Her Kızılderili topluluğunun az çok ayrı bir
dili varsa da, genel olarak hepsi, bir şey anlatmak için keli-
me, ya da cümle değil, tek tek kelimelerin birleştirilmesiyle
türetilen bileşik kelimeler kullanırlar. Mesela "O kadın çiz-
gili bir elbise giyiyordu." cümlesinin yerine "kadın-çizgi-el-
bise" derler. Kızılderililer; Tanrı'ya, cennete, cehenneme
inanmazlar. Onlara göre dünyaya "kuvvet" hâkimdir. Bu
kuvvet bütün canlı varlıklarda kendini gösterir. İyi kulla-
nılırsa bu kuvvet iyilik doğurur; kötü kullanılırsa kötülük
doğurur. İyi yaşayabilmek için insanların bu kuvvete eriş-
meleri, ona yaranmaları gerekir. Kitap ve yazı kesinlikle
kullanmazlar, bilgi sözlü bir biçimde aktarılır.
34. Bu parçaya göre Kızılderililer ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Kızılderililer oldukça gelişmiş bir dil yapısına sahiptir.
B) Tek tanrılı dinler Amerika'nın keşfinden sonra Kızıl-
derililer arasında yayılmıştır.
C) Kızılderililer, bilimin ve bilginin gücüne inanarak
önemli eserler bırakmıştır.
D) Uzun ifadeler ya da söylemler yerine az ve öz iletişim
hâkimdir.
E) Tüm Kızılderili grupları zaman içinde geliştirdikleri or-
tak dili kullanır.
35. Kızılderililere göre bütü
36. G
Y
a
r
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
B TYT/TÜRKÇE B 34 ve 35. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Kristof Kolomb, Hindistan'a varmak üzere çıktığı deniz yolculuğunda Amerika'ya ayak basınca burasını Hindis- tan sanmış, yerli halka "Hintliler" adını vermişti. Bu yüz- den, Hindistan'la ilgileri olmadığı hâlde, Kızılderililere bu- günkü Amerikalılar da "Indian" (Hintli) derler. Kızılderililer, Asya kıtasından Bering Boğazı'nı geçerek Amerika'ya gelmişlerdir. 10-25 bin yıl önce farklı kültür ve fizik yapı- sına sahip bu insanlar zamanla Amerika'da tek toplumu yani Kızılderilileri oluşturacaktır. O dönemlerde ise kuzey- de deniz seviyesi buzullar nedeni ile düşüktü. Bering Bo- ğazı bir köprü vazifesi görüyordu. Avrupalılar kıtaya ayak bastığında yaklaşık 4,2 milyon, Güney Amerika'da ise 10 milyon yerli Kızılderili vardı. Bu noktadan sonra nüfus hız- la azalmaya başlamıştır. Çeşitli katliamlar, bulaşıcı hasta- lıklar ile Kızılderililer nüfus olarak azalmış ve topraklarını kaybetmiştir. Her Kızılderili topluluğunun az çok ayrı bir dili varsa da, genel olarak hepsi, bir şey anlatmak için keli- me, ya da cümle değil, tek tek kelimelerin birleştirilmesiyle türetilen bileşik kelimeler kullanırlar. Mesela "O kadın çiz- gili bir elbise giyiyordu." cümlesinin yerine "kadın-çizgi-el- bise" derler. Kızılderililer; Tanrı'ya, cennete, cehenneme inanmazlar. Onlara göre dünyaya "kuvvet" hâkimdir. Bu kuvvet bütün canlı varlıklarda kendini gösterir. İyi kulla- nılırsa bu kuvvet iyilik doğurur; kötü kullanılırsa kötülük doğurur. İyi yaşayabilmek için insanların bu kuvvete eriş- meleri, ona yaranmaları gerekir. Kitap ve yazı kesinlikle kullanmazlar, bilgi sözlü bir biçimde aktarılır. 34. Bu parçaya göre Kızılderililer ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Kızılderililer oldukça gelişmiş bir dil yapısına sahiptir. B) Tek tanrılı dinler Amerika'nın keşfinden sonra Kızıl- derililer arasında yayılmıştır. C) Kızılderililer, bilimin ve bilginin gücüne inanarak önemli eserler bırakmıştır. D) Uzun ifadeler ya da söylemler yerine az ve öz iletişim hâkimdir. E) Tüm Kızılderili grupları zaman içinde geliştirdikleri or- tak dili kullanır. 35. Kızılderililere göre bütü 36. G Y a r
TYT/ Türkçe
29. Toplumsal değerlerimizden olan komşuluk, büyük
şehirlerin artmasıyla iyiden iyiye törpülenmiş durumda
ne yazık ki. Daha çok şehirlilik bilincinin tam
oturmaması ve yetersizliği ile ilgilidir bu durum. Yaşadığı
apartmanda komşuluğu göz ardı eden apartman
sakinlerinin, yazlıklarında komşular edindiklerini
gözlemleriz. Apartmanın yan duvarındaki komşusuyla
görüşmek istemeyen insana ne olmuştur da yazlığında
komşu edinmek istemektedir? Burada yaşama mekânı
olarak yazlığın apartmana nazaran daha insani olması,
bir etken olarak görülebilir.
Bu parçada anlatılanlar aşağıdakilerden hangisine
karşı çıkmak için yazılmış olabilir?
A) Bütün şehirlerin bir kimliğinin, bir kişiliğinin ve bir
karakterinin olması beklenir.
B) Metropol şehirlerde çok kültürlülük, zenginliğin
yanında sıkıntılarıyla da beraber gelmektedir.
C) Büyük şehirlerde yaşayan kişiler, komşuluk olgusunu
tamamen yitirmiştir.
B
Geleneğimizde yalnızlığa çözüm olarak komşuluk
ilişkilerinin geliştirilmesi ön plana çıkar.
E) Günümüzde büyük şehirlerde sosyal ilişkiler, daha
çok sosyal medya platformlarına kaymıştır.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
TYT/ Türkçe 29. Toplumsal değerlerimizden olan komşuluk, büyük şehirlerin artmasıyla iyiden iyiye törpülenmiş durumda ne yazık ki. Daha çok şehirlilik bilincinin tam oturmaması ve yetersizliği ile ilgilidir bu durum. Yaşadığı apartmanda komşuluğu göz ardı eden apartman sakinlerinin, yazlıklarında komşular edindiklerini gözlemleriz. Apartmanın yan duvarındaki komşusuyla görüşmek istemeyen insana ne olmuştur da yazlığında komşu edinmek istemektedir? Burada yaşama mekânı olarak yazlığın apartmana nazaran daha insani olması, bir etken olarak görülebilir. Bu parçada anlatılanlar aşağıdakilerden hangisine karşı çıkmak için yazılmış olabilir? A) Bütün şehirlerin bir kimliğinin, bir kişiliğinin ve bir karakterinin olması beklenir. B) Metropol şehirlerde çok kültürlülük, zenginliğin yanında sıkıntılarıyla da beraber gelmektedir. C) Büyük şehirlerde yaşayan kişiler, komşuluk olgusunu tamamen yitirmiştir. B Geleneğimizde yalnızlığa çözüm olarak komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi ön plana çıkar. E) Günümüzde büyük şehirlerde sosyal ilişkiler, daha çok sosyal medya platformlarına kaymıştır.