Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

de
lerini
a ve
um
gisi-
ayla
E) V
3
D) Nesillere göre dil kullanımı - Nitelikli hale gelmek
E) Çağdaş anlatım tarzları - Özgürleşmek
4. (1) Çağdaş Türk edebiyatında öykü türündeki üretim
yayımlanan rapora göre günden güne artıyor. Bu
yalnızca başarılı bir gözlemin sonucu değil, istatis-
tiklerle de rahatça ortaya konulabiliyor. (H) Edebiyat
okuru ile yeni yazarları öykü kitapları ekseninde bir
araya getiren ilk kitapların adı, her gün daha sık ve
kuvvetli biçimde duyulmaya başlanıyor. Bunda
şüphesiz, türe ağırlık veren birkaç yayınevinin büyük
payı olduğu gibi, yazmaya niyetlenen her yeni bire-
yin cesaretini öyküden yana göstermesinin de etkisi
var. (V) Eskinin, öyküyü romanın bir provası olarak
gören savi sanki yeniden geçerlilik kazanıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
de öznellik yoktur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
de lerini a ve um gisi- ayla E) V 3 D) Nesillere göre dil kullanımı - Nitelikli hale gelmek E) Çağdaş anlatım tarzları - Özgürleşmek 4. (1) Çağdaş Türk edebiyatında öykü türündeki üretim yayımlanan rapora göre günden güne artıyor. Bu yalnızca başarılı bir gözlemin sonucu değil, istatis- tiklerle de rahatça ortaya konulabiliyor. (H) Edebiyat okuru ile yeni yazarları öykü kitapları ekseninde bir araya getiren ilk kitapların adı, her gün daha sık ve kuvvetli biçimde duyulmaya başlanıyor. Bunda şüphesiz, türe ağırlık veren birkaç yayınevinin büyük payı olduğu gibi, yazmaya niyetlenen her yeni bire- yin cesaretini öyküden yana göstermesinin de etkisi var. (V) Eskinin, öyküyü romanın bir provası olarak gören savi sanki yeniden geçerlilik kazanıyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- de öznellik yoktur? A) I B) II C) III D) IV E) V Diğer sayfaya geçiniz.
CÜMLEDE ANLAM-VIII
5. Aşağıdakilerin hangisinde, birbirine karşıt iki
durumdan söz edilmektedir?
A) Eller, göbek üstünde, yok bir şey umrunda
Ellikten çıkmış eller, ekmek uğrunda
B) Karımınkiler öylesine, çocuğuma bakmaktan,
Tahta ovmak, sabah karanlığı ateş yakmaktan
C) Derileri soyulanlar çamaşırdan
Eller, avuç içleri nasırdan
D) Eller, hepsi de beşer tane parmaktan,
Eller, türlü türlü... yaşamaktan
E) Hepsi de etten, deriden, tırnaktan;
Farkları yok ama dal ucunda yapraktan
6. (1) Bu genç öykücünün açık, yalın bir anlatımı var.
i provs icinde olduğu anla-
8.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
CÜMLEDE ANLAM-VIII 5. Aşağıdakilerin hangisinde, birbirine karşıt iki durumdan söz edilmektedir? A) Eller, göbek üstünde, yok bir şey umrunda Ellikten çıkmış eller, ekmek uğrunda B) Karımınkiler öylesine, çocuğuma bakmaktan, Tahta ovmak, sabah karanlığı ateş yakmaktan C) Derileri soyulanlar çamaşırdan Eller, avuç içleri nasırdan D) Eller, hepsi de beşer tane parmaktan, Eller, türlü türlü... yaşamaktan E) Hepsi de etten, deriden, tırnaktan; Farkları yok ama dal ucunda yapraktan 6. (1) Bu genç öykücünün açık, yalın bir anlatımı var. i provs icinde olduğu anla- 8.
3.
"O" sözcüğü sıfat olarak kullanabileceği gibi kişi ve
işaret zamiri olarak da kullanılabilir.
Aşağıdaki cümlelerde "o" sözcüğü kullanımına
göre ikişerli eşleştirilirse hangisi dışta kalır?
MURAT YAYINL
Zamirler
6.
A) O güzel günleri unutmak mümkün değil.
B) Onu çekmecede değil de başka yerlerde sakla-
sam iyi olur.
C) O, ileride büyük bir lider olur sanırım.
D) Tüm gerçekleri ona anlatmam gerekiyor.
E) En güzel yıllarım o küçük kasabada geçti.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
3. "O" sözcüğü sıfat olarak kullanabileceği gibi kişi ve işaret zamiri olarak da kullanılabilir. Aşağıdaki cümlelerde "o" sözcüğü kullanımına göre ikişerli eşleştirilirse hangisi dışta kalır? MURAT YAYINL Zamirler 6. A) O güzel günleri unutmak mümkün değil. B) Onu çekmecede değil de başka yerlerde sakla- sam iyi olur. C) O, ileride büyük bir lider olur sanırım. D) Tüm gerçekleri ona anlatmam gerekiyor. E) En güzel yıllarım o küçük kasabada geçti.
en
115
11.
Tomarcının çenesi titremeye başlamıştı. Korku dolu bir
sesle, "Üstelik en az iki ay sonra denize açılmamız lâ-
zımdı. Mevsim kış!" dedi. "Hatta ikinci cemrenin suya
düşmesine bile daha iki gün var. Cemre suya düşmeden
deniz seferine çıkmak nerede görülmüş?"
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Belirtisiz isim tamlaması
BSifat tamlaması
CYBelirtili isim tamlaması
D) Tamlayanı düşmüş isim tamlaması
E) Zincirleme isim tamlaması
22
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
en 115 11. Tomarcının çenesi titremeye başlamıştı. Korku dolu bir sesle, "Üstelik en az iki ay sonra denize açılmamız lâ- zımdı. Mevsim kış!" dedi. "Hatta ikinci cemrenin suya düşmesine bile daha iki gün var. Cemre suya düşmeden deniz seferine çıkmak nerede görülmüş?" Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Belirtisiz isim tamlaması BSifat tamlaması CYBelirtili isim tamlaması D) Tamlayanı düşmüş isim tamlaması E) Zincirleme isim tamlaması 22
16
D)
3
P
36. Türk tiyatrosunun köşe taşlarından olan ünlü yönet-
menimiz, bu kitapta Türk tiyatrosunun geçirdiği dönü-
şümü ve katettiği mesafeyi geniş bir çerçevede irdeli-
yor. Belli oyunlar üzerinden geliştirdiği soruşturmayı
belli bir dönem ya da tarihsel kesitle sınırlamayarak
Türk tiyatrosunun sorunları üzerine eğiliyor. Ayrıca
tiyatromuzun ilerisi için de fikir yürütüyor. Yarattığı
özgün tiyatro dili ve sahip olduğu üstün estetik beğe-
niyle ünlenmiş bu yönetmenimizin yapıtı hakkında uzun
süredir düşünen ve yazan eleştirmenler var. Bu küçük
kitap, hacmini aşan ağırlıkta bir monografiyle bu büyük
yönetmenin dünyasına da bir pencere açıyor.
€
x
Bu parçada sözü edilen yönetmenle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Tiyatromuzda önemli bir yere sahip olduğu
Yapıtında da tiyatromuzun geçirdiği değişim süre-
cini ele aldığı
V
Tiyatromuzun geleceğiyle ilgili öngörülerde bu-
lunduğu
D) Kitabının yaşamına dair ayrıntıar barındırdığı
E) Eleştirmenler tarafından beğenilip takdir edildiği
37. C
V
n
C
¿
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
16 D) 3 P 36. Türk tiyatrosunun köşe taşlarından olan ünlü yönet- menimiz, bu kitapta Türk tiyatrosunun geçirdiği dönü- şümü ve katettiği mesafeyi geniş bir çerçevede irdeli- yor. Belli oyunlar üzerinden geliştirdiği soruşturmayı belli bir dönem ya da tarihsel kesitle sınırlamayarak Türk tiyatrosunun sorunları üzerine eğiliyor. Ayrıca tiyatromuzun ilerisi için de fikir yürütüyor. Yarattığı özgün tiyatro dili ve sahip olduğu üstün estetik beğe- niyle ünlenmiş bu yönetmenimizin yapıtı hakkında uzun süredir düşünen ve yazan eleştirmenler var. Bu küçük kitap, hacmini aşan ağırlıkta bir monografiyle bu büyük yönetmenin dünyasına da bir pencere açıyor. € x Bu parçada sözü edilen yönetmenle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Tiyatromuzda önemli bir yere sahip olduğu Yapıtında da tiyatromuzun geçirdiği değişim süre- cini ele aldığı V Tiyatromuzun geleceğiyle ilgili öngörülerde bu- lunduğu D) Kitabının yaşamına dair ayrıntıar barındırdığı E) Eleştirmenler tarafından beğenilip takdir edildiği 37. C V n C ¿
10. (1) Bazı yazarlar ne söylemek isterlerse doğrudan söyleme-
yi tercih eder. (II) Öyle dolambaçlı yollara sapmazlar. (III)
Günümüzde çoğu yazarın yazılarını anlamak ne kadar zor;
(IV) Hele bir de yabancı kelimeleri kullanmaları yok mu? (V)
Bilmem ki kaç kişi merakla okuyor böyle bir yazarın yazılarını.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi aynı
düşünceyi aktarmaktadır?
A) I ve II
D) IV ve V
B) II ve III
E) V ve VI
C) III ve IV
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
10. (1) Bazı yazarlar ne söylemek isterlerse doğrudan söyleme- yi tercih eder. (II) Öyle dolambaçlı yollara sapmazlar. (III) Günümüzde çoğu yazarın yazılarını anlamak ne kadar zor; (IV) Hele bir de yabancı kelimeleri kullanmaları yok mu? (V) Bilmem ki kaç kişi merakla okuyor böyle bir yazarın yazılarını. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi aynı düşünceyi aktarmaktadır? A) I ve II D) IV ve V B) II ve III E) V ve VI C) III ve IV
32. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Nezaket ya da nezaketsizlik
nedir?" sorusuna bir cevap niteliği taşımamaktadır?
A) Nezaketsizlikler, beklenmedik olaylardır. Nazik adam, bun-
lardan sakınır ve ancak dokunmak istediği şeye dokunur;
onun için de iyi dokunur. Nazik, muhakkak dalkavuk de-
mek değildir.
B) Hesaplı övmeler nezaket değildir. Nezaket, sadece düşün-
meden yapılan ve bizim ifade etmeyi düşünmediğimiz bir-
takım şeyler ifade eden hareketlere denir.
Kızgınlık bir netice olduğu kadar bir sebeptir de, diyece-
ğim geliyor. Hattâ hastalıklarımızdan çoğunun bir nezaket
unutkanlığından, yani vücudumuzun kendi kendine yaptı-
ğı bir zulümden ileri geldiğine dahi inanacağım geliyor.
D) Bir dalkavuk nezaketi vardır ki güzel değildir. Ama zaten o
nezaket de değildir. Bana öyle geliyor ki bile bile yapılan
şeylerin hepsi nezaketin dışında kalır.
E) Nezaketsizlik daima beceriksizliktir. Birine yaşını hisset-
tirmek kötü bir şeydir ama bunu istemeden, işaretle, yüz
ifadesiyle veya düşünülmemiş bir sözle yapmış olan, ne-
zaketsizlik etmiş demektir.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
32. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Nezaket ya da nezaketsizlik nedir?" sorusuna bir cevap niteliği taşımamaktadır? A) Nezaketsizlikler, beklenmedik olaylardır. Nazik adam, bun- lardan sakınır ve ancak dokunmak istediği şeye dokunur; onun için de iyi dokunur. Nazik, muhakkak dalkavuk de- mek değildir. B) Hesaplı övmeler nezaket değildir. Nezaket, sadece düşün- meden yapılan ve bizim ifade etmeyi düşünmediğimiz bir- takım şeyler ifade eden hareketlere denir. Kızgınlık bir netice olduğu kadar bir sebeptir de, diyece- ğim geliyor. Hattâ hastalıklarımızdan çoğunun bir nezaket unutkanlığından, yani vücudumuzun kendi kendine yaptı- ğı bir zulümden ileri geldiğine dahi inanacağım geliyor. D) Bir dalkavuk nezaketi vardır ki güzel değildir. Ama zaten o nezaket de değildir. Bana öyle geliyor ki bile bile yapılan şeylerin hepsi nezaketin dışında kalır. E) Nezaketsizlik daima beceriksizliktir. Birine yaşını hisset- tirmek kötü bir şeydir ama bunu istemeden, işaretle, yüz ifadesiyle veya düşünülmemiş bir sözle yapmış olan, ne- zaketsizlik etmiş demektir.
Mayınız.
dinima ama-
dır. (II) Bati
uçun cezası
kamplarda
a yapılan ilk
di ve bura-
erilmeyi ya
yüzyıllarda
Avrupa'da
"nin hemen
azı cezaev-
lurken bazı
in veriliyor
relerde ya-
üler ancak
a 1900'lere
olarak kul-
esanca ko-
dürüst bir
ancak her
agraf nu-
E) VII.
üzdekin-
en az iki
û bekle-
nlerden
C) I vel
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Eski inançlara göre, kâinatın merkezinde bulunan ve hareket-
siz duran dünyanın etrafını soğanın zarlarına benzer şekilde üst
üste kuşatmış gök tabakalanının her biri aynı ayn birer yıldıza ait-
tir. Felek adı verilen bu tabakalar dünyaya yakınlıklarına göre si-
ralanmış olup ilk yedi felekte yedi gezegen bulunurken sekizinci
felek sabit yıldızlar ve burçlar feleğidir. Bu felekte birer burç hå-
linde sabit yıldızlar toplanmıştır ve adina "kürsi" denir. En dişta
olan ve ötekilerin hepsini içine alan dokuzuncu büyük feleğe
bu durumundan dolayı "Telekül-ellák" adı v
-ellák" adı verilmiştir. Boş ve
türlü cisimden arınmış olan dokuzuncu felek, i
ve her
veya herhangi bir nokta ve nişan olma
içinde hiçbir yıldız
olmadığı ve
siz bir kumaşı andırdığı için çok defa "felek-i atlas" diye de anılır.
haliyle desen-
Eski astronomi anlayışına göre dünya sabit olup felekler etra-
fında dönmekte, devretmektedir. Dokuzuncu gök, diğer felekle-
rin batıdan doğuya olan doğal dönüşünü tersine olarak doğudan
batıya çevirir, dolayısıyla yıldızları da birlikte döndürür. Bunun
sonucunda yıldızların birbirine ve burçlara olan uzaklığı sürekli
değişir. Yıldızların insanın talihine tesir ettiği inancına bağlı ola-
rak onların yerlerini değiştirip duran felek her türlü kötülüğün ve
uğursuzluğun sebebi sayılmış ve devamlı olarak ondan şikâyet
edilmiştir. Böylece felek "kader" anlamını almaktadır. Eski ede-
biyatımızda şairler, her şeyin ilahi takdire bağlı olduğunu bildik-
leri hâlde talihsizlik ve istiraplanını hep feleğe yüklemeleri Fars
edebiyatından geçmiş bir edebî gelenek dolayısıyladır.
39. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Eski şairlerimizin, her ne kadar dini inançlarına aykını düşse
de şiirlerinde feleği kişileştirerek kötülüklerin kaynağı olarak
onu görmelerine
B) Eskiden gözle görülen göksel varlıkların ve cisimlerin hep-
sinin günümüzdeki astronomik terimler şeklinde adlandınl-
diğina
C) Günümüz kozmoloji biliminin hareketli evren anlayışına ay-
kırı olarak eskiden durağan bir evren anlayışının hakim ol-
duğuna
D) Eski inançlara göre astronomik olayların insan hayatına etki
ettiğine ve bazı yersiz inançların kaynağı olarak görüldü
güne
E)) Insanların tarihin her döneminde astronomiye ilgi duydu-
guna ve doğru ya da yanlış, evrenle ilgili açıklamalarda bu-
lunduğuna
40. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi kullanıl-
mamıştır?
B) Karşılaştırma
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
Mayınız. dinima ama- dır. (II) Bati uçun cezası kamplarda a yapılan ilk di ve bura- erilmeyi ya yüzyıllarda Avrupa'da "nin hemen azı cezaev- lurken bazı in veriliyor relerde ya- üler ancak a 1900'lere olarak kul- esanca ko- dürüst bir ancak her agraf nu- E) VII. üzdekin- en az iki û bekle- nlerden C) I vel 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Eski inançlara göre, kâinatın merkezinde bulunan ve hareket- siz duran dünyanın etrafını soğanın zarlarına benzer şekilde üst üste kuşatmış gök tabakalanının her biri aynı ayn birer yıldıza ait- tir. Felek adı verilen bu tabakalar dünyaya yakınlıklarına göre si- ralanmış olup ilk yedi felekte yedi gezegen bulunurken sekizinci felek sabit yıldızlar ve burçlar feleğidir. Bu felekte birer burç hå- linde sabit yıldızlar toplanmıştır ve adina "kürsi" denir. En dişta olan ve ötekilerin hepsini içine alan dokuzuncu büyük feleğe bu durumundan dolayı "Telekül-ellák" adı v -ellák" adı verilmiştir. Boş ve türlü cisimden arınmış olan dokuzuncu felek, i ve her veya herhangi bir nokta ve nişan olma içinde hiçbir yıldız olmadığı ve siz bir kumaşı andırdığı için çok defa "felek-i atlas" diye de anılır. haliyle desen- Eski astronomi anlayışına göre dünya sabit olup felekler etra- fında dönmekte, devretmektedir. Dokuzuncu gök, diğer felekle- rin batıdan doğuya olan doğal dönüşünü tersine olarak doğudan batıya çevirir, dolayısıyla yıldızları da birlikte döndürür. Bunun sonucunda yıldızların birbirine ve burçlara olan uzaklığı sürekli değişir. Yıldızların insanın talihine tesir ettiği inancına bağlı ola- rak onların yerlerini değiştirip duran felek her türlü kötülüğün ve uğursuzluğun sebebi sayılmış ve devamlı olarak ondan şikâyet edilmiştir. Böylece felek "kader" anlamını almaktadır. Eski ede- biyatımızda şairler, her şeyin ilahi takdire bağlı olduğunu bildik- leri hâlde talihsizlik ve istiraplanını hep feleğe yüklemeleri Fars edebiyatından geçmiş bir edebî gelenek dolayısıyladır. 39. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Eski şairlerimizin, her ne kadar dini inançlarına aykını düşse de şiirlerinde feleği kişileştirerek kötülüklerin kaynağı olarak onu görmelerine B) Eskiden gözle görülen göksel varlıkların ve cisimlerin hep- sinin günümüzdeki astronomik terimler şeklinde adlandınl- diğina C) Günümüz kozmoloji biliminin hareketli evren anlayışına ay- kırı olarak eskiden durağan bir evren anlayışının hakim ol- duğuna D) Eski inançlara göre astronomik olayların insan hayatına etki ettiğine ve bazı yersiz inançların kaynağı olarak görüldü güne E)) Insanların tarihin her döneminde astronomiye ilgi duydu- guna ve doğru ya da yanlış, evrenle ilgili açıklamalarda bu- lunduğuna 40. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi kullanıl- mamıştır? B) Karşılaştırma
iz yeri buldunuz.
ınız yeri 2 dakika
anızın gelmesini
almak 10 dakika
kendinizi daha
klanamaz.
şür?
C) Yalnız III
albo
bunları
l'a gö-
-nsibi-
işün-
alanı
e dü-
arzu
um-
Lir.
lır?
sle
k-
3
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Ben bu yapıtımda hiçbir romanımda olmadığı kadar ipleri
elimde tuttum. Zaten dikkatli bir göz, romanın kahramanla-
rına baktığında benden yansımaları rahatlıkla fark edebilir.
Belki bunu konu ve hacim nedeniyle başarmışımdır. Konu-
su çok sert olan ve hemen hemen polisiye bir roman gibi
işlenen bir yapıt bu. Ne yazık ki çok kısa. Ancak okuyucu-
lar bu yapıtımı çok tuttu. Bunu göklere çıkardılar. Bence be-
nim en iyi romanım Yüzyıllık Yalnızlık değil de Albaya Mektup
Yok adlı yapıtımdı. Ben öyle sanıyordum ve bunu da fark-
li yerlerde, farklı zamanlarda sık sık dile getirmiştim. Şim-
di ise en iyi romanımın yeni tamamladığım Kırmızı Pazarte-
si olduğunu sanıyorum.
37. Bu parçada kendisinden ve yapıtlarından söz eden sanat-
çı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
L
12032122
Öz eleştiri yapabilmektedir.
WILH
BY Beğenilerinde zamanla değişmeler olmuştur.
C) Son yapıtı, diğerlerine göre farklı bir nitelik taşımaktadır.
D) Yapıtlarıyla ilgili bir değerlendirmeye gitmiştir.
E) Polisiye türünde romanlar kaleme almıştır.
38. Bu parçada altı çizili bölümlerin parçaya kattığı anlamlar
aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
A) Sınırları baştan belirlemek - benimsemek
B) Toplumu yansıtmak - etkisinde kalmak
COlayı kendi akışına bırakmamak aşırı derecede övmek
D) Kahramanla arasına mesafe koymak şaşkınlık yaşamak
E) Qkurun beğenisini ölçüt almamak - başarısını kanıtlamak
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
iz yeri buldunuz. ınız yeri 2 dakika anızın gelmesini almak 10 dakika kendinizi daha klanamaz. şür? C) Yalnız III albo bunları l'a gö- -nsibi- işün- alanı e dü- arzu um- Lir. lır? sle k- 3 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Ben bu yapıtımda hiçbir romanımda olmadığı kadar ipleri elimde tuttum. Zaten dikkatli bir göz, romanın kahramanla- rına baktığında benden yansımaları rahatlıkla fark edebilir. Belki bunu konu ve hacim nedeniyle başarmışımdır. Konu- su çok sert olan ve hemen hemen polisiye bir roman gibi işlenen bir yapıt bu. Ne yazık ki çok kısa. Ancak okuyucu- lar bu yapıtımı çok tuttu. Bunu göklere çıkardılar. Bence be- nim en iyi romanım Yüzyıllık Yalnızlık değil de Albaya Mektup Yok adlı yapıtımdı. Ben öyle sanıyordum ve bunu da fark- li yerlerde, farklı zamanlarda sık sık dile getirmiştim. Şim- di ise en iyi romanımın yeni tamamladığım Kırmızı Pazarte- si olduğunu sanıyorum. 37. Bu parçada kendisinden ve yapıtlarından söz eden sanat- çı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? L 12032122 Öz eleştiri yapabilmektedir. WILH BY Beğenilerinde zamanla değişmeler olmuştur. C) Son yapıtı, diğerlerine göre farklı bir nitelik taşımaktadır. D) Yapıtlarıyla ilgili bir değerlendirmeye gitmiştir. E) Polisiye türünde romanlar kaleme almıştır. 38. Bu parçada altı çizili bölümlerin parçaya kattığı anlamlar aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir? A) Sınırları baştan belirlemek - benimsemek B) Toplumu yansıtmak - etkisinde kalmak COlayı kendi akışına bırakmamak aşırı derecede övmek D) Kahramanla arasına mesafe koymak şaşkınlık yaşamak E) Qkurun beğenisini ölçüt almamak - başarısını kanıtlamak
26. Doğal ve toplumsal olaylar, yaşamın çeşitli olguları hakkında top-
lumda oluşan popüler görüşler mitoslarda dile getirilmiştir. Filmler
de tipki mitoslar gibi yaratıcısının kişisel etkisini farklı insanların
zihnine taşıyan, kolektif, toplumsal ürünlerdir. Bu nedenle mitosla-
rin hem yapısal hem de psikolojik işleyişlerini açıklayan kuramlar-
dan yola çıkarak sinemayı "modern mitoloji" olarak değerlendir-
mek mümkündür. Aslında sinema tarihsel olarak dramanın da bir
devamıdır. Kendine özgü klasik temellere sahip olan drama, özün-
de yazınsal bir tür olduğu için mitoslardaki tematik ve örneksel
yapı, dramanın ekrana yansımış biçimi olan filmlerde de kendini
gösterir.
Bu parçaya göre mitoslar ve sinema ile ilgili olarak
I. Yöntemleri farklı olsa da insanları değiştirme ve dönüştürebil-
me güçleri bulunmaktadır.
II. Birçok kişi ve nesnenin bir araya gelerek oluşturduğu sosyal
eserlerdir.
III. Benzer Konulara ve bütünlüğe sahiplerdir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalniz
B) Yalnız II
D) II ve III
E1, II ve III
C) I ve II
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
26. Doğal ve toplumsal olaylar, yaşamın çeşitli olguları hakkında top- lumda oluşan popüler görüşler mitoslarda dile getirilmiştir. Filmler de tipki mitoslar gibi yaratıcısının kişisel etkisini farklı insanların zihnine taşıyan, kolektif, toplumsal ürünlerdir. Bu nedenle mitosla- rin hem yapısal hem de psikolojik işleyişlerini açıklayan kuramlar- dan yola çıkarak sinemayı "modern mitoloji" olarak değerlendir- mek mümkündür. Aslında sinema tarihsel olarak dramanın da bir devamıdır. Kendine özgü klasik temellere sahip olan drama, özün- de yazınsal bir tür olduğu için mitoslardaki tematik ve örneksel yapı, dramanın ekrana yansımış biçimi olan filmlerde de kendini gösterir. Bu parçaya göre mitoslar ve sinema ile ilgili olarak I. Yöntemleri farklı olsa da insanları değiştirme ve dönüştürebil- me güçleri bulunmaktadır. II. Birçok kişi ve nesnenin bir araya gelerek oluşturduğu sosyal eserlerdir. III. Benzer Konulara ve bütünlüğe sahiplerdir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalniz B) Yalnız II D) II ve III E1, II ve III C) I ve II
3. Aşağıdakilerin hangisinde bir tekrar grubu
kullanılmıştır?
A) Otomobil yokuşun başında yine aynı yerin-
den arıza verdi.
B) Haberi duyunca içimde dalga dalga yukarı
çıkan bir öfke kabardı.
O
D) Yağmur sonunda her yan çamur ve gölcük-
ler içinde kaldı.
Sevgili kedimiz Maya'ya her yıl doğum günü
partisi hazırlarız.
E) Gökkuşağı, geçen karmaşık gök olaylarının
bittiğini haber veriyor.
O 0276
6
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
3. Aşağıdakilerin hangisinde bir tekrar grubu kullanılmıştır? A) Otomobil yokuşun başında yine aynı yerin- den arıza verdi. B) Haberi duyunca içimde dalga dalga yukarı çıkan bir öfke kabardı. O D) Yağmur sonunda her yan çamur ve gölcük- ler içinde kaldı. Sevgili kedimiz Maya'ya her yıl doğum günü partisi hazırlarız. E) Gökkuşağı, geçen karmaşık gök olaylarının bittiğini haber veriyor. O 0276 6
24. Atina Akademisinin öğrencisi Aristoteles, üstadım dediği
filozof Platon'a "Özdeşleşme nedir?" diye sorar. Platon da
"İnsanlar, her kültürde başkalarının eylemleri aracılığıyla
onların yaşantısına katıldıklarını hayal ederler." diye karşı-
lık verir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen
düşünceyle örtüşmektedir?
(A) Bireysel davranışlar, kültürle çatışan bir görüntüye ola-
nak vermemelidir.
B) Birey, kendi çıkarları söz konusu olduğunda özdeşim
kurmayı düşünmeyebilir.
Birey, bir modelin davranışlarını örnek alarak kendi
davranışı gibi benimseyebilir.
D) Toplumsal hayatta herkesi eşit görme, bireyin yaşantı-
sını sınırlar.
E) Eşitlik, kişiler için doğuştan gelen bir kazanım olarak
değerlendirilir.
SEVDİREN HOC
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
24. Atina Akademisinin öğrencisi Aristoteles, üstadım dediği filozof Platon'a "Özdeşleşme nedir?" diye sorar. Platon da "İnsanlar, her kültürde başkalarının eylemleri aracılığıyla onların yaşantısına katıldıklarını hayal ederler." diye karşı- lık verir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen düşünceyle örtüşmektedir? (A) Bireysel davranışlar, kültürle çatışan bir görüntüye ola- nak vermemelidir. B) Birey, kendi çıkarları söz konusu olduğunda özdeşim kurmayı düşünmeyebilir. Birey, bir modelin davranışlarını örnek alarak kendi davranışı gibi benimseyebilir. D) Toplumsal hayatta herkesi eşit görme, bireyin yaşantı- sını sınırlar. E) Eşitlik, kişiler için doğuştan gelen bir kazanım olarak değerlendirilir. SEVDİREN HOC
0.
Ben bir insan olarak duygusal olabilirim, siz de tabii ki ola-
bilirsiniz. Ama eleştirmen kimliği takınmış bir insan olarak
duygusal olmaya hiçbir zaman hakkımız yok. Kanlı bıçaklı
da olsak eleştirilerimizi yaparken sanatçıya eserinin hakkını
teslim etmek zorundayız. Değerlendirmelerde kimsenin
hakkını yememek için "kılı kırk yarmak" gerektiğine inanıyo-
rum. Bunun da mesleğinde belirli bir olgunluğa erişmeden
olmayacağını hemen söylemeliyim.
Bu parçaya göre bir eleştirmende aranan temel özellik
aşağıdakilerden hangisi olamaz?
Nesnellik
B) Adillik
AYN
D) Ye
D) Yetkinlik
Ciyimserlik
EX Titizlik
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
0. Ben bir insan olarak duygusal olabilirim, siz de tabii ki ola- bilirsiniz. Ama eleştirmen kimliği takınmış bir insan olarak duygusal olmaya hiçbir zaman hakkımız yok. Kanlı bıçaklı da olsak eleştirilerimizi yaparken sanatçıya eserinin hakkını teslim etmek zorundayız. Değerlendirmelerde kimsenin hakkını yememek için "kılı kırk yarmak" gerektiğine inanıyo- rum. Bunun da mesleğinde belirli bir olgunluğa erişmeden olmayacağını hemen söylemeliyim. Bu parçaya göre bir eleştirmende aranan temel özellik aşağıdakilerden hangisi olamaz? Nesnellik B) Adillik AYN D) Ye D) Yetkinlik Ciyimserlik EX Titizlik
4. Deneme
38. Andreyev'in Rusya'nın Rus-Japon Savaşı'ndan (1904)
ağır bir yenilgiyle çıkmasının ardından kaleme aldığı "Ki-
zıl Kahkaha", savaşın akıl almaz zulümleri üzerine yazıl-
mış en sarsıcı metinlerden biridir. Bir Rus subayının Man-
çurya'daki korkunç taarruz sırasında tuttuğu bölük pörçük
günlük, onun ölümünden sonra savaşa katılmayan kar-
deşi tarafından tamamlanır. Genç subay kendi ordusu-
nun mermilerine hedef olarak bacaklarını yitirmiştir. "Kızıl
Kahkaha" onun için yaralı, sakatlanmış, paramparça be-
denlerin; "kanla kızıllaşan toprakların" simgesidir: "Dünya
çıldırdığında böyle gülmeye başlar." Savaş alanındaki
vahşet, hem sonu gelmeyen yürüyüşün tükettiği askerleri
hem de bütün bu acılar karşısında büyük bir acze düşen
doktorları delirtmiştir. Subayın kardeşi savaşı dışarıdan
izlese de ölümü ve acıyı kanıksayıp duyarsızlaşmış, o
da tıpkı subay gibi akıl sağlığını yitirmiştir. Savaş öyle
akıl dışı bir hale gelmiştir ki oğlunun korkunç bir ölümle
can verdiğini gazetelerde okuyan bir ana, bir ay boyunca
ondan mektup alır. Ölülere ölülerden mektup gelir. Kızıl
Kahkaha, giderek toplu bir cinnete dönüşen savaşın yol
açtığı muazzam yıkımın, altüst ettiği hayatların, insanlık-
tan çıkıp deliliğe sığınanların trajik öyküsüdür.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
A) Savaşın sarsıcı ve yok edici yönü tüm çıplaklığıyla
okuyucuya aktarılmaya çalışılmıştır.
B) Savaş alanındaki vahşetin insan psikolojisi üzerinde
yarattığı travmalara değinilmiştir.
C) Bu eserin gerçekçiliği kanla kızıllaşan toprakların sim-
gesi haline gelmiştir.
D) Trajik olayların tüm detaylarıyla edebiyata konu olabi-
leceğine değinilmiştir.
E) Yazar, savaştan Japonların ağır bir yenilgiyle çıkması-
nin ardından bu eseri kaleme almıştır.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
4. Deneme 38. Andreyev'in Rusya'nın Rus-Japon Savaşı'ndan (1904) ağır bir yenilgiyle çıkmasının ardından kaleme aldığı "Ki- zıl Kahkaha", savaşın akıl almaz zulümleri üzerine yazıl- mış en sarsıcı metinlerden biridir. Bir Rus subayının Man- çurya'daki korkunç taarruz sırasında tuttuğu bölük pörçük günlük, onun ölümünden sonra savaşa katılmayan kar- deşi tarafından tamamlanır. Genç subay kendi ordusu- nun mermilerine hedef olarak bacaklarını yitirmiştir. "Kızıl Kahkaha" onun için yaralı, sakatlanmış, paramparça be- denlerin; "kanla kızıllaşan toprakların" simgesidir: "Dünya çıldırdığında böyle gülmeye başlar." Savaş alanındaki vahşet, hem sonu gelmeyen yürüyüşün tükettiği askerleri hem de bütün bu acılar karşısında büyük bir acze düşen doktorları delirtmiştir. Subayın kardeşi savaşı dışarıdan izlese de ölümü ve acıyı kanıksayıp duyarsızlaşmış, o da tıpkı subay gibi akıl sağlığını yitirmiştir. Savaş öyle akıl dışı bir hale gelmiştir ki oğlunun korkunç bir ölümle can verdiğini gazetelerde okuyan bir ana, bir ay boyunca ondan mektup alır. Ölülere ölülerden mektup gelir. Kızıl Kahkaha, giderek toplu bir cinnete dönüşen savaşın yol açtığı muazzam yıkımın, altüst ettiği hayatların, insanlık- tan çıkıp deliliğe sığınanların trajik öyküsüdür. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Savaşın sarsıcı ve yok edici yönü tüm çıplaklığıyla okuyucuya aktarılmaya çalışılmıştır. B) Savaş alanındaki vahşetin insan psikolojisi üzerinde yarattığı travmalara değinilmiştir. C) Bu eserin gerçekçiliği kanla kızıllaşan toprakların sim- gesi haline gelmiştir. D) Trajik olayların tüm detaylarıyla edebiyata konu olabi- leceğine değinilmiştir. E) Yazar, savaştan Japonların ağır bir yenilgiyle çıkması- nin ardından bu eseri kaleme almıştır.
TYT-ÖZEL-5 HR
26. Mehmet Raşit Öğütçü veya kullandığı adıyla Orhan
Kemal; Türk romancısı, toplumcu gerçekçi ve oyun yaza-
ridir. 15 Eylül 1914'te Adana'nın Ceyhan ilçesinde dünya-
ya geldi. Babası, o sırada Çanakkale Cephesi'nde,
Dardanos'ta topçu teğmeni olan avukat Abdülkadir
Kemali Bey, annesi ise rüştiye mezunu, iki yıl kadar mem-
leketinde ilkokul öğretmenliği yapmış Adanalı Azime
Hanım'dır. Çocukluğunun ilk yılları Adana'da geçti.
I. Dünya Savaşı'ndan sonra Adana'nın Fransız işgaline
uğraması üzerine ailesi ile önce Niğde'ye, sonra Konya'ya
taşındı. Konya'da bulunduğu dönemde Kuvayımilliye
hareketine karşı Delibaş İsyanı'na tanıklık etti. Kuvayımil-
liye güçlerine katılmış olan babası; isyanın bastırılmasın-
dan sonra TBMM'ye Kastamonu milletvekili olarak girdi.
Abdülkadir Kemali Bey'in siyasal nedenlerle ailesini de
alarak Suriye'ye kaçması üzerine, ortaokulun son sınıfın-
da öğrenimini yarıda bıraktı. Adana'ya dönünce, pamuk
fabrikalarında işçilik, dokumacılık, memurluk yaptı.
İstanbul'a gelip yazarlığa başladı. 1970 yılında gittiği
Sofya'da beyin kanamasından öldü. Orhan Kemal, yetiş-
tiği ve yaşama savaşlarını yakından bilip paylaştığı çev-
relerin anlatıcısı oldu. Olaya ve malzemeye önem vere-
rek biçimi ve süslemeleri ikinci planda bıraktı. Yapıtların-
daki sürükleyicilik, doğallığa ve gerçeğe uygunluğa daya-
nır. Yayımlanmış on bir öykü kitabı, yirmi altı romanı, iki
oyunu, bir anı, bir inceleme kitabı vardır.
Bu parçadan hareketle Orhan Kemal hakkında aşağı-
dakilerden hangisi söylenemez?
A) Eğitimli ebeveynler tarafından yetiştirilmiştir.
B) Zorlu savaş yıllarına tanıklık etmiştir.
C) Genel olarak içinde yaşadığı toplumu ve tanıyıp bildi-
ği kesimlerin hayatlarını konu edinmiştir.
D) Sosyal statüsü ailesinin ve kendisinin başına gelen
olaylar sonucunda değişmiştir.
E) Eserlerinde muhtevanın ötesinde üslubu daha çok
önemsemiştir.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
TYT-ÖZEL-5 HR 26. Mehmet Raşit Öğütçü veya kullandığı adıyla Orhan Kemal; Türk romancısı, toplumcu gerçekçi ve oyun yaza- ridir. 15 Eylül 1914'te Adana'nın Ceyhan ilçesinde dünya- ya geldi. Babası, o sırada Çanakkale Cephesi'nde, Dardanos'ta topçu teğmeni olan avukat Abdülkadir Kemali Bey, annesi ise rüştiye mezunu, iki yıl kadar mem- leketinde ilkokul öğretmenliği yapmış Adanalı Azime Hanım'dır. Çocukluğunun ilk yılları Adana'da geçti. I. Dünya Savaşı'ndan sonra Adana'nın Fransız işgaline uğraması üzerine ailesi ile önce Niğde'ye, sonra Konya'ya taşındı. Konya'da bulunduğu dönemde Kuvayımilliye hareketine karşı Delibaş İsyanı'na tanıklık etti. Kuvayımil- liye güçlerine katılmış olan babası; isyanın bastırılmasın- dan sonra TBMM'ye Kastamonu milletvekili olarak girdi. Abdülkadir Kemali Bey'in siyasal nedenlerle ailesini de alarak Suriye'ye kaçması üzerine, ortaokulun son sınıfın- da öğrenimini yarıda bıraktı. Adana'ya dönünce, pamuk fabrikalarında işçilik, dokumacılık, memurluk yaptı. İstanbul'a gelip yazarlığa başladı. 1970 yılında gittiği Sofya'da beyin kanamasından öldü. Orhan Kemal, yetiş- tiği ve yaşama savaşlarını yakından bilip paylaştığı çev- relerin anlatıcısı oldu. Olaya ve malzemeye önem vere- rek biçimi ve süslemeleri ikinci planda bıraktı. Yapıtların- daki sürükleyicilik, doğallığa ve gerçeğe uygunluğa daya- nır. Yayımlanmış on bir öykü kitabı, yirmi altı romanı, iki oyunu, bir anı, bir inceleme kitabı vardır. Bu parçadan hareketle Orhan Kemal hakkında aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) Eğitimli ebeveynler tarafından yetiştirilmiştir. B) Zorlu savaş yıllarına tanıklık etmiştir. C) Genel olarak içinde yaşadığı toplumu ve tanıyıp bildi- ği kesimlerin hayatlarını konu edinmiştir. D) Sosyal statüsü ailesinin ve kendisinin başına gelen olaylar sonucunda değişmiştir. E) Eserlerinde muhtevanın ötesinde üslubu daha çok önemsemiştir.
A
TYT/ TÜRKÇE
A
6. (1) Kuzey ya da Güney Kutbu yakınlarında gerçekleşen
doğal ışık gösterilerinin fotoğraflarını görme şansınız
olmuştur. (II) Aurora denilen bu doğa harikası ışık göste-
rilerine Kutup Işıkları da denir. (III) Özel olarak adlandırı-
lacak olursa; Kuzey Kutbunda oluşanlar Aurora Borealis,
Güney Kutbunda oluşanlar Aurora Australis'tir. (IV) Oluş-
ma sebepleri aynı olsa da kuzey işıkları daha popülerdir,
daha çok bilinmesi ise kolay ulaşılabilir olmalarındandır.
(V) Bu muhteşem ışık gösterileri, Güneş'ten gelen yüklü
tanecikler ile Dünya'nın atmosferdeki oksijen ve azot
sbrgazlarının tanecikleri çarpıştığı için oluşur.
Numaralanmış cümlelerin hangilerinde neden-sonuç
ilgisi vardır?
A) I ve II
B) I ve III
D) III ve IV
C) II ve IV
E) IV ve V
sosiped imiged ebi
(8
8
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
A TYT/ TÜRKÇE A 6. (1) Kuzey ya da Güney Kutbu yakınlarında gerçekleşen doğal ışık gösterilerinin fotoğraflarını görme şansınız olmuştur. (II) Aurora denilen bu doğa harikası ışık göste- rilerine Kutup Işıkları da denir. (III) Özel olarak adlandırı- lacak olursa; Kuzey Kutbunda oluşanlar Aurora Borealis, Güney Kutbunda oluşanlar Aurora Australis'tir. (IV) Oluş- ma sebepleri aynı olsa da kuzey işıkları daha popülerdir, daha çok bilinmesi ise kolay ulaşılabilir olmalarındandır. (V) Bu muhteşem ışık gösterileri, Güneş'ten gelen yüklü tanecikler ile Dünya'nın atmosferdeki oksijen ve azot sbrgazlarının tanecikleri çarpıştığı için oluşur. Numaralanmış cümlelerin hangilerinde neden-sonuç ilgisi vardır? A) I ve II B) I ve III D) III ve IV C) II ve IV E) IV ve V sosiped imiged ebi (8 8