Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

CE TESTİ 13 Sayfa 15 19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "yüksek" sözcüğü "Bizim ev, onların evine göre biraz alçaktaydı." cümlesindeki "alçak" sözcüğünün anlamca karşıtıdır? A) Hasta buraya geldiğinde ateşi bir hayli yüksekti. B) Bu kadar yüksek bir katılım beklemiyordum. C) Herkese yüksekten bakman hiç doğru değil. D) Ağacın yüksek dallarından birine çıkıp oturdum. E) Bu semtte gelir düzeyi yüksek insanlar oturuyor. 0.1 Köylüler bu kurdu ayağından zincirlerle

LİMİT YA ble 6 phanesidir. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Bence iyi yazar, yapıtında kendini bir köşeye hapseder; metni okurla baş başa bırakır." düşüncesine uzak düşmektedir? A Northop Erye, Eleştirinin Anatomisi'nde eserlerin üç unsuru olduğunu vurgular: dianoia (anlam), mythos (anlatı) ve ethos (karakterizasyon). B Nurettin Topçu; Bergson'un “sezgicilik”, M. Blondel'in "hareket" felsefesini, Anadolu-İslam tasavvufu anlayışıyla birleştirip bir ahlak felsefesi sistemi oluşturmuştur. themes tid hehiş sümünü Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Yaban romanında kahramanlarını yaşadıkları çevrenin özelliklerine göre kurgulamıştır. jainnad nel eserinde bizi kelimelerin anlamla Jebrese Erhan İdiz ese bulustuğu noktaya çekerken dilin anlam arayışı içinde nasıl bir öneme sahip olduğunu da hatırlatıyor. (8 E) Pierre Bourdieu, Televizyon Üzerine kitabında D televizyonun felsefi, politik ve sosyolojik anlamları üzerine yaptığı tespitleri bir araya getirmiştir. Yanlış X Doğru

15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "herhangi bir özelliği olmayan, bayağı” anlamında bir söz vardır? A) Daracık ve bozuk kaldırımlardan çamurlu sular akıyordu. B) En önemli sorunları bile kendine dert et- mezdi. C) Yazar bir romanında sıradan bir konuya yer vermiştir. D) Yapmacık davranışları yüzünden hiç sevil- mezdi.

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir koşul anlamı vardır? A) Bizim için çay, adını bizden almış olan Türk kahvesinden bile değerlidir. B) Ahlat, Doğu Anadolu'da göl kıyısında bir kasabadır. C) Topkapı Sarayı Müzesindeki onarım biter- se orayı ziyaret edeceğiz. D) Kutadgu Bilig'de adalet, saadet ve akıl kavramları vurgulanmıştır.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde "bir şeyin ötekilerin tümünden daha üstün olduğu" anlatılmıştır? A) I ve II B) Il ve Ill C) I ve IV D) Il ve V E) III ve V 3. Bir şiir, yalnız o şiire giren sözcüklerle değil, bir de girmeyen sözcüklerden meydana gelir. Aşağıdakilerin hangisi bu cümleye anlamca en yakındır? A) Şiir, malzemesi dile dayanan bir sanattır. B) Şair; duygu, düşünce ve hayallerini sözcüklerle anlatır. Şair, sözcükleri özenle seçerek onlara yepyeni anlamlar yükler. D) Şair, sözcüklerin çağrışım gücünden yararlanarak okurun hayal gücünü harekete geçirir. E) Şair, dili kendine özgü bir şekilde kullanır, âdeta yeni bir dil yaratır. "Bu cümlede anlatılmak istenen nedir?" sorularına yanıt ararken cümledeki sözcüklerin anlama ne kattığına, cümlenin konusunun ne olduğuna dikkat etmek gerekir. 25

Paragraf 18.-20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Benim hayatımda iki önemli dönüm noktası var. Birincisi 1962'de bıraktığım, terk ettiğim yüzlerce şiirimi yeniden bir şiir çizgisi tutturarak yazmaya başladığım tarih; yani Seyran kitabıdır. Müthiş bir ilgi gördü... Neydi yaptığım? Bu kitaba, yüzlerce dergide çıkan birçok şiirimi almadım. Bunu hep sorarlar. Hepsine cevabın şu olur: Ben şiiri bilmeden şiir yazıyordum. Yani şablon kullanıyordum, ayaklar belli idi. Redife tutkunluğumuz malum!.. Bunları çok kolay biliyordum ama şiir bu değil!.. Şiir bunların ilerisinde, ötesinde; çok üstünde, çok derinde bir olgudur. Bu da neyle olur? Bu ancak olsa olsa bir üslup sahibi olmakla olur. Üslup sahibi olmadığın şiirlerin hepsi şablon şiirlerdir... Sonuç olarak Seyran'daki şiirlerimi yazdım. Tamamen heceye yeni boyutlar kazandırdım... İkincisi emekli oldum. 18. Yeni çıkan kitabına almadığı şiirleriyle ilgili soruya verdiği cevap, yazarın I. Öz eleştiri yapma + II. Anlatımını kötüleme III. Yenilikçi tavır takınma + + davranışlarından hangisine örnek gösterilebilir? Yaln Yalnız I Yalnız II D) I ve III E), II ve III Yalnız III 19. Bu sözleri sa aşağıdakiler A) Düşünce B Etkileyici C) Anlatım ) Olaylara E) Kendine 20. Parçada k olarak aşa A) Yaptık B) Şiir an C) Basm D)) Bütür E) Hece

P 16. I. 2012 Siz de macerayı ve gezmeyi seviyorsanız Sızır Şela- lesi, mutlaka gezi listenizde olmalı. (Koşullu öneri) 11. Şelale, Sivas'ın Gemerek ilçesinin Sızır kasabasına 1 km mesafededir. (Saptama) III. Çat Ormanları içerisindeki Göksu Çayı üzerindedir ve Anadolu'nun en etkileyici alanlarından biri olarak göze çarpar. (Karşılaştırma) IV. Yozgat'ın Çayıralan ilçesi tarafından şelaleye gitme- ye kalktığınızda bozuk dağ yolları sizleri zorlasa da karşılaştığınız büyüleyici manzara bunu görmezden gelmenizi sağlar. (Aynı varlığın olumlu ve olumsuz yönleri) V. Sızır Şelalesi'nin bulunduğu alan sit alanı olduğun- WAT Kolme dan şelale koruma altına alınmış, çevre düzenlemesi yapılmış ve oldukça korunaklı bir konuma getirilmiş. (Beğeni) Yukarıdaki numaralanmış yerlerden hangisi karşısın- daki kavramla ilişkilendirilemez? A) I C) III B) II D) IV E) V

TYT/Türkçe 28. Oyunlar, kesinlikle özgür bir etkinliktir. Hiçbir zorunluluk yok- tur. Oyun oynamak istemeyen çocuk oynamaz ama ödevini yapmama şansı pek tanınmaz. Etkinliğin anlam kazanması için başka aktörlerin yani kişi ve kişilerin (rakip, oyun arkada- şi vb.) varlığını gerektirir. Oyunlarda, bireylerin karşılıklı bağım- lılığı vardır. Oyunu oluşturan tüm elemanlar, oyunun kuralla- rıdır ve bozulamaz. Eğlenmek esas amaçtır ancak oynayan aktörler için oldukça da ciddi bir etkinliktir. Hiçbir zaman fi- ziksel bir ihtiyaç, ahlaki bir görev ya da asli bir amaç değildir. Bazı oyunlar haricinde sonuçları önceden tahmin etmek zor- dur. Para kazanma amacı yoktur. Üretim amacı yoktur. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi oyun oynayan çocukla ilgili olarak söylenemez? A) Maddi beklentiler taşımaz. B) stediği zaman oyuna dahil olur. Kazanmak için hırs göstermez. DOyunun ilkelerine uygun hareket eder. LE Hoşça vakit geçirmeyi önemser. Bos Asağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu KÖŞEBİLGİ Yayınları

C) Değerlendirilmesi gereken bir potansiyel taşıdıkları D) Önemli bir iş gücü oluşturdukları E) Eğitim faaliyetlerinin öznesi oldukları 8. Sait Faik, modern öykümüzün kurucusu kabul edilmekle birlikte onun asıl dikkat çeken yönü ete kemiğe büründür- düğü kahramanlarıyla okurun karşısına çıkmasıdır. Bu cümledeki altı çizili sözle Sait Faik'in öykü kahra- manlarının hangi yönü vurgulanmıştır? A) Genelde seçkin kişiler olmaları B) Her an karşılaşılabilecek kimselerden seçilmeleri C) Gerçeklikten uzak olmaları D) Bireysel çatışmalar yaşayan, halktan kopuk insanlar olmaları E) Sanatçının mesajını okura iletme görevini üstlenmeleri ere temp burunmer 9. Bir çocuğu öykü ya da romanda konuşturmak, yazarı bıçak sırtına sürer. Orada eğreti kalan bir söz, yazılanları aşağı düşürür. Bu parçadaki altı çizili sözle çocukları öykü ya da ro- manda konuşturmanın hangi yönü vurgulanmıştır? A) Riskli olduğu B) Gereksiz görüldüğü C) Okurun ilgisini çekemeyeceği Lust pakini olabileceği • MEB 2018-2019

A R Y 13. 1. Hata yapmak insanca, affetmek ise tanrısaldır. Hata yapmayan insan hiçbir şey yapmıyor de- mektir. II. III. Affetmek yenilgi olarak algılanmamalıdır. IV. Bağışlamak, bağışladığınızdan büyük olduğu- nuzun bir göstergesidir. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangileri anlamca aynı doğrultudadır? A) I ve II B) I ve III D) Il ve Ill CHI've IV E) Ill ve IV

1. (1) İstanbul Tasarım Bienali, proje, etkinlik ve çalışma alanı olarak dinamik bir yeri yani kenti merkezine alıyor ve küre- sel tasarım sorunlarına çözümler sunuyor. (II) Bienal, tasarı- min kendisini tartışmaya açarken toplumun keşfedilmemiş ya da göz ardı edilen yönlerini ön plana çıkarmayı ve yeni dünya koşullarını yakın markaja alarak fikir alışverişini tetik- lemeyi hedefliyor. (III) İki yılda bir gerçekleşen sergisi ve çe- şitli etkinliklerinin yanında bienal, çok sesliliği güçlendirme- yi başarmak için çalışmalar yapıyor. (IV) Esin veren tasarım arşivleri oluşturarak uzun soluklu, derinlikli ve disiplinlerara- si aktarımların devamlılığını sağlamayı gaye ediniyor. (V) Bu- günün toplumunu anlama düşüncesiyle harekete geçen, ay- ni zamanda geleceğe dönük bir tartışma platformu hâline gelen İstanbul Tasarım Bienali, çalışmalarına sürekli bir dö- vid nüşüm içinde kalarak devam ediyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde bir amaca yönelik yapılanlar dile getirilmemiştir? jiptufiba dinally fro A) I ve II 19141 D) III ve V B) Yalnız I E) Yalnız V C) II ve IV 3. (1) ng la C n Ije S

2. (1) İnsan, dertlerini unutmak için hatıralarına sığınır. (II) Sa- dece ağlasaydı hafıza neye yarardı? (III) Hafıza, sadece ağlatır mı insanı sevindirir de. (IV) Belki bir lütuftur hafıza, belki de değil. (V) Ama insan, hatırladıkça tekrar yaşar, yaşadığının farkına varır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinden sonra düşüncenin akışına göre; "Çünkü insan yaşadığı iyi ve kötü anıları unutmaz." cümlesi getirilebilir? A) I. B) II. C) III. DIV. E) V.

2. Çölde bir yolcu gibi yalnızlığım içimde Kavrulup gidiyorum Pervasız serçe gibi hep ganimet peşinde Savrulup gidiyorum Bir kış güneşi gibi bulutların esiri Görünüp gidiyorum Ne belli bir yerim var ne de sevdiğim biri Sürünüp gidiyorum Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A) Karamsarlığın hâkim olduğu B) Yalnızlıktan şikâyet edildiği Bir yere ait olmamanın dile getirildiği D) Bir varlığın ölümü simgelediği Yinelenen sözcük olduğu

6. Şiir üzerine tartışmalar, çekişmeler sürüp gidiyor. Bir bakı- ma iyi bir şey oldu bu. Doğru, yanlış hepsi de ilgiye değer birtakım düşünceler üzerinde durmamıza, kendimizin hangi tarafta olduğumuzu, ne demek istediğimizi daha açıkça an- layıp anlatmaya çalışmamıza vesile oluyor. Diğer yandan araştırmamız temelde ne ya da kim olduğumuzu bilmediği- mizden gelmez mi? Kendimizi iyice bilseydik şiir dediğimiz zaman hepimizin anladığı bir dil olurdu ve biz bu kadar çekişmezdik. Hatta kendimizce şiirin ne olduğunu bilsek gene bu kadar çekişmeyiz. Karşımızdakinin araştırdıkları bizim anladığımızdan büsbütün başka şey, der; geçeriz. Şiiri sevmiyoruz, demiyorum. Seviyoruz ama sevdiğimizin ne olduğunu pek bilmiyoruz. Bu da yine kendimizi bilmeme- mizden kaynaklanıyor. Şiiri seviyoruz ama niçin sevdiğimizi söylemek, sevgimize sanki bir özür bulmak istiyoruz. Şiiri seviyorum da onun için seviyorum, deyip kesemiyoruz. Montaigne "Ben onu severdim çünkü o, o idi; ben de ben idim." der. Bu parçanın yazarına göre şiir üzerine yapılan tartış- maların asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Sirin ne olduğunun bilinmemesi BŞiir alanında yeterince birikiminin olmaması Şiiri neden sevdiğimizi bilmememiz Şiirin sadece şiir olduğu için sevilmemesi Şiir üzerine yeterince araştırma yapmamamız endemik 8. 37

22. I. Halk arasında cam kemik hastalığı olarak da bilinen osteogenezis imperfekta, kemiklerin bir cam gibi kolay ve sık kırılmasıyla kendini gösteren bir hastalıktır. II. Cam kemik hastalığı, genetik geçiş gösterdiği gibi anne ve babanın genetik yapısı normal olduğu hâlde anne rahmindeyken oluşan mutasyonlar sonucu bebekte hastalığa yol açabilir. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Anne ve babanın kalıtımsal yapısında olmasa bile anne karnında gerçekleşen değişimler sonucu ortaya çıkabilen cam kemik hastalığı kemiklerin bir cam gibi kotay kırılması şeklinde ortaya çıkan tehlikeli bir hastalıktır. B) Kemiklerin bir cam gibi kolay ve sık kırılmasıyla kendini gösteren bir hastalık olan osteogenezis imperfekta, halk arasındaki adıyla cam kemik hastalığı, kalıtımsal yolla veya bebeğin anne rahmindeyken geçirdiği hızlı değişimler sonucu ortaya çıkabilir. C) Osteogenezis imperfekta, daha bilinen adıyla cam kemik hastalığı, anne rahmindeyken yaşanan bazı değişimler sonucu ya da kalıtımsal olarak anne babadan geçen, kemiklerin sık ve cam gibi kolay kırılmasıyla kendini gösteren bir hastalıktır. D) Kalıtımsal olarak geçtiği gibi ebeveynlerin genetik yapısı normal olsa bile bebek doğmadan önce oluşan değişimler sonucunda da bebekte hastalık ortaya çıkarabilen osteogenezis imperfekta, halk arasındaki adıyla cam kemik hastalığı kemiklerin cam gibi kolay ve sık kırılmasıyla beliren bir hastalıktır. E) Halk arasında cam kemik hastalığı olarak bilinen osteogenezis imperfekta, anne ve babanın genetik yapısı normal olduğu hâlde arme rahminde oluşan mutasyonlar sonucu ortaya çıkan, kemiklerin cam gibi kolay ve keskin şekilde ortadan kırılmasıyla gözlemlenebilen bir hastalıktır.

25. Bir yerde, bir düzende herkesin uymak zorunda olduğu genel kurallar vardır. Bunlar kişinin dileği doğrultusunda değiştirilemez. Türkçemiz bu durumu "-" atasözüyle özetlemiştir. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden han- gisi getirilmelidir? A) Herkesin yorulduğu yere han yapılmaz. B) Nerede birlik, orada dirlik. C) Körler ülkesinde şaşılar padişah olur. DSen ağa, ben ağa; bu ineği kim sağa? E) Adam adama gerek olur, iki serçeden börek olur.