Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

9. Divan edebiyatında şairler, kültür birikimlerinde peygamber kıssalan ve İslam tarihinden önemli ölçüde yararlanırlar. İslam tarihinin önemli olaylarını, kişilerini, değişimlerini ele alırlar. Aşağıdaki dizelerden hangisi yukarıdaki açıklamaları des- tekler nitelikte değildir? A) Yusuf dahi olsan düşürürler seni çaha Ebna-yı zamanın işi ihvana cefadır B) Alemi teshir içün hatem ne lazım tab'ima Ben Süleyman-ı hayalim neyleyim engüşteri Avâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş D) Ah u feryâdın Fuzûlî incidibdir âlemi Ger belâ-yişk ile hoşnûd isen gavga nedir şüphe etmez ey Nabi feri E) Gören bu nazm-jferi Ki ab-ı Hızır bizim çeşme-sarımızdandır

SKAP B 4. Polisiye roman türünde dünyada önemli bir üne sahip olan John Verdon, Şeytanı Uyandırma isimli son kitabında okuyucuyu karanlıkta gölge aramaya sevk ediyor. Bu parçadaki altı çizili ifadeyi anlamca karşılayabilecek deyim aşağıdakilerden hangisidir? A) İpe un sermek B) Kılı kırk yarmak C) Hevesi kursağında kalmak D) Saman altından su yürütmek E) Dereyi görmeden paçaları sıvamak 5 X öğrenmek için obrin

Bir yazar, bir şair hangi görüşten olursa O olsun gerçekleri inkâr edemez. Aşağıdakilerden hangisi anlam bakı- mindan bu cümleye en yakındır? A) Şahsi görüş, doğruları ifade etmekten alıkoymamalıdır sanatçıları. B) Her yazarın kendine ait bir görüşü ol- malıdır. C) Kişisel görüşü olan yazarlar gerçekleri kendilerine uygun şekilde kullanmalı- dırlar. D) Kişisel görüşü olmayan yazarlar başa- rıyı yakalayamazlar. E) Kişisel görüş gerçeklerle mutlaka doğ- ru orantılı olmalıdır.

2. Tarık Dursun K., "Sait Faik, hikâyeyi edebiyat yapanların elinden kurtarmaya gelmiştir." diyor. Tarık Dursun K., bu sözüyle Sait Faik'in hangi özelliğini belirtmek istemiştir? A) Edebiyatımızda durum hikâyeciliğinin öncüsü olması Süsten ve özentiden uzak, özgün öyküler yazması C) Yalın bir anlatımla bireyin iç dünyasını yansıtması D) Öykü türüne yeniden itibar kazandırması E) Duygusal söylemlere değer vermemesi Pr

2. Edebiyatın ham maddesi gerçekliktir fakat bu gerçeklikle neler yapacağı, nasıl oynayacağı yazara kalmıştır. Aşağıdakilerin hangisi bu cümlede anlatılmak istenene en yakındır? A) Bir edebî eserin değeri nasıl anlattığıyla değil ne anlattığıyla ölçülür. B) Bir yazarı diğerlerinden ayıran şey, malzemesini ne şekilde bir araya getirdiğidir. C) Tek başına gerçeğe yaslanmak bir metni edebî esere dönüş- türmez. D) Yazarlar gerçeğin kendisinden çok, gerçekte olabilecek olan- la ilgilenirler. E) Yazarlar gerçekten aldıklarını kendilerine göre kurgulayarak edebiyat ürünü ortaya koyarlar. G

A A TYT/Türkçe 12 Kaldığım huzurevinde her bayram aynı ritüel: Bizi yalnız bırakmamak için gelen insanlarla yenen ye- mekler, edilen sohbetler... Vişneçürüğü masa ör- tüsü uzun masaya serilir. Önce külbastı ardından sütlaç ya da bülbülyuvası yenir. Bu parçadaki birleşik isimleri değerlendiren aşa- ğıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? A huzurevi, bülbülyuvası, vişneçürüğü, masa ör- tüsü" belirtisiz isim tamlamasının kalıplaşmasıy- la kurulmuştur. B) "külbastı"da tür kaymas) vardır. C) "masa örtüsü"nde anlam kayması vardır. D) "bülbülyuvası, vişneçürüğü, külbastı"da sözcük- lerin ikisi de mecaz anlam kazanmıştır. "Sütlaç"ta birleşme sırasında ses değişmesi ol- duğu için ses kayması olmuştur. 14. C

2. Bugünlerde televizyonlar, çocukları hiçbir eğiticilik yanı bulunmayan çizgi film bombardımanına tutmuş sanki. Birine bakıyorsun anlatılan tek şey kaçanı yakalamak. Diğerine bakıyorsun intikam duygusundan başka hiçbir şey yok. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabile- cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? SHA A) Gerçekle hiçbir ilgisi olmayan haberler üretmek, kime ne yarar sağlar ki? B) Gönülsüz yapılan işlerden ortaya güzel bir şey çıktığı şimdiye kadar görülmemiştir. C) Acemi şairin şiirlerini, birbirinden etkileyici görsellerle bezeyerek derginin her sayısında okuyucuya sundu- lar. D) Yoğun iş temposundan sonra o da artık tatili hak et- miştir, diye düşünüyorum. E) Çevreden gelen eleştirilere kulak tıkamanın hiç kim- seye bir yararı olmaz ki?

5. Yazar, ölçülerini ve değerlerini Avrupa'dan alarak zevk ab düzeyini yükseltmişti. Tarihimize ve millî hayatımıza da ———— ---- olarak bu göz ve ölçülerle bakıyor ve bunları bütünüyle seviyordu. Onun özelliği, Batı'dan olmasına rağmen Batı'ya zihnen teslim olmamış, düşünce istiklalini kaybet- memiş olmasıydı. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakiler- den hangisi getirilmelidir? A) eleştiri - destek - çıkmış B) güzellik - sıra dışı - öykünmüş C) beğeni - eğreti - doğmuş D) sadelik-yalın - gelmiş PO E) estetik - doğal - beslenmiş

Kalıplaşmış sa Bütün yazdıklarım gönlümde kalmış birtakım hatıralardan ibaret gibidir. Ruhumun ahen- ginden yazılarıma geçmedikçe sanatımın hiçbir iddiası kalmaz. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi olamaz? A) Kendinden bir şeyler katma B) İçinde olanları yansıtma C) Samimi bir üslupla yazma D) Gerçekçi bakış açısını kullanma E) Duygusallıktan uzaklaşmama büzi5. diği he

1. I. Hak etmeyene verilen armağan - II. Tembele yapılan yardım ----. III. Laf dinlemeyene sunulan öneri - IV. Okumayan insana verilen kitap -- Anlam bütünlüğüne göre, aşağıdakilerden hangisi bu sözlerin tümünün de sonuna getirilebilir? A) boşa gitmiş demektir B) kimseyi memnun etmez C) bile onu sevindiremez Dhak edilmiş sayılmaz E) bir tür tesellidir "X

2. Bilge Karasu'nun eserleri, metnin boşluklarını- okurun kendi ---- tamamlamasını gerektirdiği ve ona farklı okuma ---- sunduğu için okuma uğraşını bir tür oyuna veya serüvene dönüştürür. birikimleriyle olanakları B deneyimleriyle - yönelimleri C) eğilimleriyle - seçenekleri D) beklentileriyle - tutumları E) ifadeleriyle - teknikleri hiçbir kişi, ku uların telif hakları ÖSY

4. citar, sağlam tutar. D) Tarihçi için yansız bir söyleme dayanma, her zaman gerekli sayılmıştır. E) Mimari sanatı, yapı unsurları arasındaki estetik uyumu gözetir. 1. Sanat ve toplum arasında karşılıklı ve sürekli bir etkileşim vardır. II. Toplumun seviyesi sanatı, sanatın seviyesi toplumu sıklıkla besler. III. Gerçek kıymetlerinin verilmesi hâlinde sanat, edebiyat ve şiir er geç layık oldukları saygın yer ve seviyeye yükselecek, ait oldukları toplumu da kendileriyle beraber yükseltecektir. IV. İnsan, insan olmanın bir gereği olarak hayatın anlamı üzerine devamlı düşünüp, sorular sorup cevaplar bulma gayreti içinde olmalıdır. V. İnsan eğer yaptığı bütün etkinliklerle ilgili "nasıl ve niçin" sorularını sorup bu etkinliklerin anlamını bulmak gibi bir yoğun çaba içerisinde olursa sürekli bir şuur hâlinde bulunacaktır. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangilerinde altı çizili sözcükler, anlamca birbirine en yakındır? A) I ve II B) II ve V C) I ve IV D) III ve IV E) IV ve V

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zincirleme isim tamlaması kullanılmıştır? A) Kendi adamları arasında bu kıratta ancak Çakır vardı. B) Henüz çok gençti; ama sadakatin ve fedakarlığın örneği bir yiğitti. C) Çakır kendisini suya atarak akıntının yardımıyla selamete ulaşmıştı. D) Bu bakımdan benim köyüm o kadar emniyetli sayılmaz. E) Kağnının üstünü kalın keçelerle örttü.

B 36. Bu parçadaki "kemikleşmiş yönlerini" sözüyle sar hangi özelliğine vurgu yapılmaktadır? A) Baskın niteliklerine B) Sıradan vasıflarına C) Başat özelliklerine D) Verimsiz yanlarına F Sabit taraflarına Diğer sayfaya UcDört Bes

Sedir orman kuşağında avianan bir avcı, yorulunca dallı bu- daklı bir sedir ağacının altında gecelemeye karar verir. Geniş sedir ağacının altı sıcaktır, oraya rüzgâr vurmaz. Çok ihtiyar olan sedirin üstündeki dallar, aşağı doğru eğilmiştir. Dibinde ise onun ince yapraklarından yumuşacık bir yatak vardır. Avci, bu yumuşak yatakta rahatça uyur. Sabaha karşı sessiz ve inil- tili bir sesle uyanır. İhtiyar sedir ağacı, yanındaki genç sedirle konuşmaktadır. İhtiyar sedir ağacı, artık dayanamayacağını ve ayakta duracak hâlinin kalmadığını söyler. Genç sedir, "O zaman neden direniyorsun, dün de aynı şeyleri söylüyordun?" diye sorar. İhtiyar sedir, "Evet fakat şimdi dibimde yorgun bir avcı uyuyor. O yüzden kendimi tutuyorum." der. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? Niteleyici sözcüklere yer verme Kişileştirmeden yararlanma Çeşitli duyulara seslenme Örneklendirmeye başvurma Anlatımı deyimlerle zenginleştirme

(1) Okul, en önemli sosyalleşme ve bilgi edinme ortamların- dan biridir ve bu sayede iletişimin gelişmesinde büyük bir yeri vardır. (II) Çünkü iletişim sayesinde öğrenme ve öğretme ger- çekleşir. (III) Kişiler sözlü iletişim becerilerini ne kadar etkin kullanırlarsa öğrenme de o denli gelişir. (IV) Bir öğrencinin sözlü iletişim becerileri gelişmişse o öğrenci soru sorar, ce- vaplar, düşünür, düşündürür ve aktif olur. (V) Duygu ve dü- şüncelerini doğru ve anlaşılır şekilde anlatamayan öğrenci öğrenememiştir, denebilir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede karşılaştırma yapılmıştır. B) B. cümle I. cümlede anlatılanları pekiştirir niteliktedir. C) III. cümlede koşul - sonuç ilişkisi vardır. IV. cümlede yargı, gerekçesiyle verilmiştir. E) V. cümlede kesin olmayan bir çıkarım vardır rdir/