Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

A TYT 1. dansın da ikinci sınıf bir sanat dalı II. olarak kabul edildiği görülecektir L Ill. bedenin denetim altına alınmış olduğu IV. geçmişten günümüze sanat tarihi incelendiğinde V. Batı kültüründe özellikle 19. yüzyıldan itibaren Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- turacak biçimde sıralandığında hangisi sondan üçüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V osoe flisi ile obnisignsd cheleimüo biebeA B Tuleney unsay n 8.

ir bulut mişsiniz maksi- kasına ecekte- aşağı- dir. tur. erimin zdığı lığını mle- eseri Itina mürü, ulluk uları- inin, mıdır. li bir an- rol- va NAVIGASYON TYT-6 21. İnternetin hayatımıza girmesiyle insanların yazabileceği mecraların gelişimi ve yazıların ortaya çıkma hızı hiç ol- madığı kadar arttı. Çevrimiçi dergiler, blog sayfaları, kişi- sel internet sayfaları, forum siteleri, ekşi sözlük benzeri iş birliğine dayalı internet sayfaları ve tabii ki "facebook", "instagram" ve "twitter". Fakat edebî bir biçim olan dene- me, belki de en büyük değişimini video paylaşım sayfası olan Youtube ile yaşadı. Burada yayınlanan denemeler Montaigne'in hiç hayal etmediği gibiydi çünkü Montaigne denemenin okunmak için yazıldığını düşünüyordu, izlen- mek ve dinlenmek için değil. Biraz da bu sebeple, video denemeleri oldukları gibi tanımamız, kabul etmemiz ge- rekiyor: Eski bir sanat formunun yeni ve umut verici bir hâli. Elbette buradan video denemenin bir tür olarak ya- zılı deneme türünün yerine getirilmiş bir tür olduğunu ya da yazılı denemenin gelişmiş bir varyasyonu olduğunu çıkaramayız. - Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Hitap ettiği kitlenin kültürel birikimi baz alındığında video denemenin de zayıf bir karakteri olduğunu söy- leyebiliriz BY Hatta video denemenin sanatsal bir tür olmadığını iddia edenler, bu türü belli yaş grupları için sakıncalı bile buluyor C Tam tersi video deneme, klasik denemenin özellikle- rinden kopuk, daha ziyade hitap ettiği kitleye uygun bir dile sahip bambaşka bir türdür D) Çünkü o, içinde yazılı denemenin imza karakteristik- lerini taşısa da yazılı denemeden hayat bulan başka bir sanat formudur Sosyal medyanın son günlerde daha çok öne çıkar- dığı video deneme, klasik denemenin yerini ilerleyen zamanlarda tamamen alacak gibi

J₁ 26. (1) "Akıl ve mantığı seviniz, eserleriniz en büyük süs ve kıymetini ondan alsın, (II) Eserlerde tabiattan hiç ayrıl- mamalı. Çünkü tabiat hakikattir/hakikatten başka hiçbir şey sevimli ve güzel değildir. (Aklınızla bir ! seçim yaparak tabiatı taklit ve tasvir ediniz. (V) Bize, insan kalbinde değişmeden kalan şeyleri tanıtan "eski- ler'i inceleyiniz!" Parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine "Sahte şeyler, can sıkıcı ve yorucudur." cümlesi geti- rilirse anlam akışı sağlanmış olur? 1 1 A) V BN IV D) III D) III E) II 1 1 8

ap Sanatın önemli bir dalı olan sinema, kitle iletişim aracı olarak kültürün gelişmesine katkıda bulunurken insanları bilgilendirir, eğlendirir ve onların bakış açılarını geliştirir. Sinema; kendisinden önce var olan edebiyat, resim, müzik, tiyatro, heykel, dans gibi sanat dallarının hepsiyle iç içedir. Ancak sinema, en güçlü bağını edebiyatla kurar ve ortaya çıktığı andan beri edebiyattan beslenir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? A) Sinema, insanı eğlendirmede diğer sanat dallarından daha başarılı olmuştur. B) Edebiyat, sinemaya diğer sanat dallarından daha fazla katkıda bulunmuştur. Bireylerin bilgi edinmesinde sinema ve edebiyat temel iletişim aracı olmuştur. D) Resim, heykel, tiyatro, dans gibi sanat sinemanın temelini oluşturmuştur. E Edebî eser uyarlamaları, sinema yaygınlaşmasını sağlamıştır. ay upadamaları, sinemain || izní 'Ze mazın

7. 15. II. TII. IV. V I. Süheyl Ünver, Türk kültürüne sadece bilge bir sanatkâr ve hoca olarak değil, bir araştırmacı ve ar- şivci olarak da inanılmaz ölçüde büyük hizmetlerde bulunmuştu. II. Süheyl Ünver'in en önemli çabalarından biri de et- rafındaki gençleri “şifahi”likten kurtararak not tut- maya ve yazmaya teşvik etmesiydi. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru şekil- de birleştirilmiş şekli aşağıdakilerden hangisidir? A) Süheyl Ünver, Türk kültürüne sadece bilge bir sanatkâr ve hoca olarak değil, bir araştırmacı ve ar- şivci olarak tanınır. B) Süheyl Ünver etrafındaki gençleri “şifahi”likten kurta- 8. rarak not tutmaya ve yazmaya teşvik ederdi. C) Araştırmacı olan Süheyl Ünver gençlere yol göster- mesi bakımından da Türk kültür tarihi bakımından önemlidir. D) Bilge bir sanatkâr ve hoca olan Süheyl Ünver gençle- ri şifahi kültür yerine yazı yazmaya, not tutmaya alış- tırma çabası içinde olmuştur. E) Bir araştırmacı ve arşivci olarak da inanılmaz ölçü- de büyük hizmetlerde bulunmuş, gençlerin örnek ol- muştur. Diğer sayfaya geçiniz. Yu ür

18. 1. Edebi eserlerden, toplumun hayatına, âdet- lerine ışık tutan birer belgeymiş gibi yararla- nılmaz. II. Edebi eserler toplumun yapısı, kanunları ve koşullarıyla yakından ilgilidir. III. Edebi eserler, her okuyanda ayrı bir iz ve tat bırakıyorsa güzeldir ve kalıcı olacaktır. IV. Edebi eser içerdiği duygu, düşünce bakı- mından özgün olabilirse uzun soluklu olabi- lir. Yukarıdaki numaralı cümlelerden hangi ikisi anlamca çelişir? A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve III. D) II. ve IV. E) III. ve IV.

n ne 7 MUBA YAYINLARI 22. Gündelik hayat bir rutinler dünyasıdır ve kanıksanmışlık içerir. Bennett, gündelik hayatın tam da bu "kanıksanmışlık" içermesi nedeniyle toplumsal araştırma için önemli bir konu hâline geldiğini söyler. Zira gündelik hayat, tartışmalara sık sık konu olan kültür ve toplum arasındaki etkileşimin gerçekleştiği alandır. Konuya yönelik yaklaşımlardan söz edecek olursak söylememiz gereken bazı incelemeler söz konusu: 19. yy. da Durkheim ve Marx gündelik hayatı; bireyin sömürüldüğü, baskı altına alındığı bir alan olarak görüyorlardı ve bireyin otomatik, bilinçsiz hareket ettiğini düşünüyorlardı. Daha sonra Weber ve Mead ile birey, nispeten irade sahibi olarak görülmeye başlandı. 20-21. yüzyıldaki incelemeler sonucunda ise gündelik hayat, daha çok dinamik ve çekişmeli bir alan olarak tanımlandı. Bunun nedeni olarak da modernist kimlik anlayışlarının önemini yitirmesi ve medya - kültür endüstrisi ile yeni toplumsal kimliklerin oluşması söylenebilir. Bu parçadan hareketle günlük hayatla ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Toplumsal araştırmalar için gündelik hayat önemli bir malzemedir. B) Toplum ve kültür kümelerinin kesişim noktasında gündelik hayat yer alır. C) Bazı düşünürlere göre gündelik hayat bireyin, düşünmeden hareket ettiği bir alandır. D) Gündelik hayatın tam anlamıyla açıklanmaya başlaması 20 ve 21. yy. da mümkün olmuştur. E) Çeşitli nedenlerle, araştırmacılar, gündelik hayat tanımında değişikliğe gitmişlerdir.

m- 7- 7 12. (1) Bahar; bütün tabiatın, ölü geçen bir mevsimin so- nunda neseyle yeniden doğuşa hazırlandığı dönemdir. (II) Doğa, baharda diğer mevsimlere göre daha bir coş kuludur, daha bir heyecanlıdır. (III) Doğadaki bu coş- ku, bu heyecan, bu uyanış bir süre sonra insanlara da geçer. (IV) insanlar doğanın o coşkusuna eşlik etmek adına evlerinden çıkıp kırlara açılırlar. ich Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, öznel bir saptama yapılmıştır. B) II. cümlede, karşılaştırma ve kişileştirmøye yer ve- rilmiştir. söz konusudur. söz konusudur. C) III. cümlede, aşamalı durum D) V. cümlede, amaç-sonuç ilişkisi söz konusudur. 14. C lay kla minda biçim tir. la fi

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem olumlu hem de olumsuz eleştiriye yer verilmiştir? A) Onun şarkılarında insanın kendinden bir şeyler bula- cağı muhakkaktır. B) Resimlerinin bu derece soyut olması, onu halktan koparması, alanında çığır açmasına engel olmadı. C) Gazetecilik ile edebiyatçılığı yan yana yürütmeye ça- lıştı, sonuçta gazeteciliği hep öne geçti. D) Anlattıkları ve yaşadıkları arasındaki tutarsızlık inan- dırıcılığını yaraladı. E) Sahnede oynuyor gibi değil, yaşıyor gibi davranması seyircileri oldukça etkiledi.

1. Dil, düşünceleri anlatmaya yarayan bir işaretler diz- gesidir. II. Dil, insanların meramlarını anlatmak için kullandıkları bir sesli işaretler sistemidir. III. Dil, düşünce duygu ve isteklerin ses ve anlam yönün- den ortak ögeler kullanılarak başkalarına aktarılması- ni sağlayan çok gelişmiş bir dizgedir. hel Dilin tanımı ile ilgili olarak verilen bu cümlelerde vur- gulanan ortak düşünceler aşağıdakilerden hangisin- de verilmiştir? A) Dilin evrenselliği ve kuralları m60 (33 B) Dilin temel bir iletişim aracı olduğu C) Dilin değişebilen ve yenilenen bir yapı içerdiği D) Dilin sosyolojik ve etimolojik kaynağı E) Dilin soyut ve anlamsız oluşu 2.

Cümlede Anlarn 11. Durdukları yer belli olmayanlar oldukça kalabalık bir nüfusa sahiptirler. Hatta dünya nüfusunun çoğunlu- ğunu bunlar oluşturur. Omurgaları olmadığından... Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerin hangisinin getirilmesi uygun olmaz? A) duruşları da belli değildir. B) saygın mevkilere gelemezler. C) oturdukları koltuklara göre fikir değiştirirler. D) dün, bugün, yarın arasında tutarlılıkları yoktur. E) kolaylıkla görüş, anlayış ve biçim değiştirirler.

yapılmıştır. E) İleri sürülen düşünce örnekle desteklenmiştir. 17. Öykü kahve lekesi gibi genişleyip dağılmamalıdır, cıva gibi olmalıdır. Bu cümlede öykü ile ilgili vurgulanmak istenen özellik aşağıdakilerin hangisi ile ilgilidir? A) Yoğunluk B) Duruluk C) Yalınlık D) Kapalılık E) Öznellik A

2. Bu yazar, yazma çabasında, kendini milat ilan etme ya- nılgısına düşmemiş. İşte bu yazar da ele aldığı yazarla sınırlamamış okumalarını, o kişi hakkında daha önce kaleme alınan, kuytularda kalmış yazıları da hesaba katarak oluşturmuş kendi çerçevesini. Bir anlamda ya- zar, genelde edebiyat, özelde Türk edebiyatı hakkında düşünerek birebir kendi yazdıklarının olmasa da içinde yer aldığı Türk edebiyatına bakışının arka planını ve bir anlamda da dolaylı olarak kendi edebiyatının yol haritasını da kâğıda dökmüş. Bu parçada altı çizili sözlerden hangisi aşağıda ve- rilen anlamlardan hangisiyle ilişkilendirilemez? ZANHISURMASI A) Yazınına rota belirlemek BKimsenin bilmediği söylemler C) Mihenk taşı olma Görünenin arka tarafı Tür seçiminde sınırsızlık

( 1. 1. öğrenmek için 11, IV, LOI, IV II. bir şehrin III. orada yaşayan insanların IV. nasıl bir yer olduğunu V. nelerle mutlu olduğuna bakın Numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II III D) IV E) V 4.

E/7. DENEME ayrılan kısmına işaretleyiniz. n r- n a =F- 7 7 UZMAN YAYINLARI 021909CA 3. "Şiir; başka dile çevrilemeyen, çevrildiğinde ortadan kalkan, anla- tımı ve farklı çağrışımlarıyla okura çok boyutlu bir evren yaşatan dilsel bir bütündür." diyen bir kişi, savını inandırıcı kılmak için aşağıdakilerden hangisini örnek gösteremez? A) Kurudu gölgesinde oturduğumuz ağaçlar Bahçelerde sevdiğim çiçekler kalmadı B) Bu ürkek, sakin sonbahar akşamı Denizlere doğru taşıyor ruhum C Sen biraz ışık, biraz tılsım, biraz büyü Sen, yıllardır yazıp bitiremediğim şiir D) Tutuştum, yandım da yokluğunda her gece Yine gözyaşlarımla söndürdüm kalbimi E) Şarkılardan çıkıp geldi bir esmer ansızın Koyu renk gözleri çıldırasıya hüzünlü Tot man sq stemu TYT VI(8

li ma da/ Sokrat yüksek büyük şe 15. Deli bal, orman gülleri familyasına ait bazı bitkilerin polenlerinin veya nektarlarının arılar tarafından toplanmasıyla üretilen ve toksik etkisi olan bir bal çeşididir/Rhododendron grubu içinde yer alan orman gülleri türü bitki polenleri grayanotoksin adı verilen bir tür zehir içermektedir. Ancak diğer rhododendronlar grayanotoksin üretmezler. Bu toksik bitkilerden beslenen arıların ürettiği balın tüketilmesiyle de "deli bal" veya grayanotoksin zehirlenmesi görülmektedir. Bu tip zehirlenmeler halk arasında "bal tutması" olarak da bilinmektedir. Zehirlenme belirtileri, bal yenildikten sonraki 30-120 dakika içinde ortaya çıkmaktadır. Grayanotoksin zehirlenmesi özellikle solunum, dolaşım, sindirim ve santral sinir sistemlerinde etkilerini göstermektedir. Solunum düzensizliği, solunum derinliğinde azalma, solunum depresyonu, hipotansiyon, bradikardi, kalp ritim bozuklukları bu etkiler arasında sayılabilir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tanımlamaya başvurulmuştur. BÖrneklemeden yararlanılmıştır. C) Betimleyici ifadeler kullanılmıştır. D) Terimlere yer verilmiştir. E) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.