Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

4 11. Pastırma yazının son demlerinde yola düştüm. Cemal Süre- ya'nın "Laleli'den dünyaya doğru giden" tramvayına binip Sultanahmet'i geçiyorum. Sabahın erken saatleri, tarihî mey. dan sakin. Ahmet Hamdi Tanpınar Kütüphanesini ziyaret et- mek üzere Gülhane durağında iniyor ve Gülhane Parkı'nın büyükçe kapısından geçiyorum. Kapıdan girince sol taraf- ta, yeşillikler arasına gizlenmiş kütüphaneyi görüyorum. Ge- çit alaylarını seyretmek üzere inşa edilen köşk, daha sonra Güzel Sanatlar Birliğinin merkezi olarak kullanılmış. Tanpi- nar da buradaki toplantılara katılmış. İçeri girince nefesimi tutup burada günbegün oluşan ruhun, Tanpınar'in estetiği- ne uygun olduğunu düşünmeden edemiyorum. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? ✓ A) Kişisel izlenimlerden yararlanılmıştır. Bidsandan doğaya aktarımlar söz konusudur. . C) Pekiştirmeli sözcük kullanılmıştır. D) Gerçek kişili anlatımla oluşturulmuştur. V E) Belli bir zaman aralığında olanlar aktarılmıştır.

13. 1. insanlara, düşünmeden II. popüler olanın peşinden koşmayı ve elindekinden III. tüketim çağının doğurduğu kültür IV. daha fazlasını istemeyi öğütlüyor V. sorgulamadan yaşamayı Yukarıdaki sözler anlamlı ve kuralli bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci olur? A) 1 B) II C) III D) IV E) V 2-3-1-5-4

3. 1. - 1. - Bana ne söylemek istiyorsun? II. Haydi, şu üzerindeki ölü toprağından kurtul. - 1.- Tam olarak anlayamadım. II. - Kendine itimat et ve gereken atılımı yap, diyorum yani. - 1.- Şimdi oldu işte! Yüreklendirici konuşmalarınızla bizi şevklendirip işe koşturuyorsunuz. II. - Sizdeki potansiyel olmadan bu sözler tesirli olmaz. . 1.- O sorunun çözümü için arayışa geçiyorum hemen. II. Sizden beklediğim de buydu zaten. - Bu konuşmaya dayanılarak ateşvik edici sözler" ile ilgili aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşılabilir? Hem söze hem de jest ve mimiklere dayalı olduğu B) Duygusallik içeren ifadelere sıkça yer verildiği C) Bir yeterliliğe ve kapasiteye bağlı olarak etki oluşturduğu DY İletişim bozukluğunu önleme işlevinin bulunduğu E) Harekete geçirme işlevine sahip olduğu

4. laştım. Birkaç kare fo- sinin yanında biri, “Az meyelim." diyerek yar- erek yanına yaklaştım. Smen çantamı yere ko- araları çıkarttım, adama retti, gezmeye geldiği- eli olduğumu sordu. Gi- ki gün dolaşıp geri dö- (1) Sürekli bana soru sormasından bıkmıştım. (II) Bu duruma daha fazla katlanabileceğimi de sanmiyordum. (III) Biraz daha sabretmeye çalış- tim ama baktım olmayacak ona şöyle dedim: “Bil- mek istiyorsan açıp okumalısın!" (IV) Önce surat asti lakin bu sayede amansız bir kitap kurdu oldu. Parçada numaralandırılmış cümlelerin hangisin- de koşul (şart) anlamı vardır? ADI BY II C) D) IV zcüklerin hangisinin zıt niştir? Gikis Giriş 4

DENEME 02 7. hastalanma riski de taşıyorlar. 1 Corona virüsüne yakalanan çocukların büyük bir çoğunluğu hastalığı hiç belirti göstermeden ya da hafif bir şekilde atlatıyor. Ancak ciddi oranda II. Çocuk sağlığı uzmanları, corona virüsüne yakalanarak hastaneye kaldırılan ve hayati tehlikeyi atlatamayan çocuklar olduğuna dikkat çekiyor ve anne-babalara yaşları tutan çocuklarına bir an önce aşı yaptırmaları çağrısında bulunuyor. Numaralanmış II. parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümlede belirtilen durumun önemi net bir açıklıkla vurgulanmıştır. B) 1. cümledeki durumla çelişen farklı bir durumdan söz edilmektedir. C) 1. cümlede anlatılan durumun neden olduğu bir olumsuzluktan bahsedilmektedir. D) I. cümledeki olgunun, çocukları neden daha fazla etkilediği açıklanmaktadır. E) I. cümlede belirtilen olgunun hasta olan her insanda gerçekleşmediği örneklenmektedir. LİMİT YAYINLARI A A

2022 - TYT / Türkçe ilmeyecek ku- 11 e başkalarının ism Dr. ne göre eş. 1. Yaşamımızı renk getirmek dil" der II. Yaşamamızı ve ise düşüncelerin de o olabilir Ur. Her dilin kendin bunları günlük Bir dil, bir insan ya da günlük ka Yukarıdaki cümleler 10. Gazne Soysal'la buluşunca hep edebiyat konuşuyor- duk. Özellikle Sait Faik hikâyeleri üstünde duruyor- duk. Sait Faik bizim edebiyatımıza, belki de dünya edebiyatına yenilik getirmiş büyük bir ustaydı. Gazne birden fazla yabancı dile hakimdi. Batı edebiyatlarını biliyordu. Birlikte en çok Çehov üstünde duruyorduk. Çehov'dan söz ettikçe sevinç içinde kalıyorduk. İki büyük edebiyat ustası dostum Edouard Roditi ve Sabahattin Eyüboğlu, Sait Faik'le Gogol'ün birya- kınlığı vardır diyorlardı. Roditi bu düşüncesini bir Al- man radyo programında da söylemişti . Gazne'yle bu benzerliği de çok konuştuk. Gazne yazdığı hikâyeleri belki de kimseye göstermemiştir. Büyük usta Kafka da ölmeden önce yapıtlarını yok etmek istemiş, ken- di, yok edememiş, bu zor işi yapmaları için arkadaş- larına yazmıştır. Gazne acaba bu hikâyeleri kimseye göstermiş midir? Bir edebiyat meraklısı olan eşi bu hikâyeleri evde bulmuş, yakın arkadaşlarına göster- miş. Bana da verdi bu hikâyeleri. Bu hikâyelerde beni çarpan kişilerin canliliklarıdır. Hikâyelere can vermek büyük ustalıktır. ne en yakındır? A) I ve 1 B) D) I ve III hazırlanmış den hangi- Bu parçadaki altı çizili sözlerle anlatılmak iste- nenler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Insani mutlu eden konulardan bahsetmek B) War olan bir şeyi ortadan kaldırmak Kahramanlara iğne batırılsa kan damlayacak gibi olması 12.() Rehber gezip makta bir hayli u anlatımı zorlamad (lll) Anlatiminda i miş duygusu veriy kentindeki çarşıd görebiliyor kişi k Ugun bekleyişlerd D) Alanında uzman bir kişi olmak nlere Birbirlerini yakından tanıyan insanların sohbetle- rinin saatlerce sürmesi anirim Bu parçaca nu

2. Kitabı yazmadan önce bütün olay örgüsünü ayrıntılı bir şekilde ---- Dolayısıyla her şey en baştan belliydi. Sa- dece sonu konusunda --- O da kitabın bitmesine yakın şekillendi. Bu parçada bos bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) planlamıştım - tam karar vermemiştim B) düşünmüştüm - bir belirsizlik vardı C) kâğıda dökmüştüm - tereddüdüm vardı D detaylandırmıştım - zorluklar yaşadım E) hayal etmiştim - düşüncem net değildi

10. Ağlarım çağlar gibi Derdim var dağlar gibi Ciğerden yaralıyım Gülerim çağlar gibi Her gelen bir gül ister Sahipsiz bağlar gibi Bu dizelerin nazım biçimi aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Şarkı B) Müstezat C) Rubai D) Mâni E) Koşma

4. I. Bana bunca kötülüğü nasıl yaptın aklım almıyor. II. Hiç kimse babasının hayrına iyilik yapmaz. III. Elin ekmek tutunca sen de bu mecliste söz sahibi olursun IV. Çizmeden yukarı çıkan yorumlarınız masadakileri sinirlendirdi. Numaralanmış cümlelerde geçen deyimlerden hangisinin anlamına aşağıda yer verilmemiştir? er. aşlan- eder. A) Bir şeyin olabileceğine inanamamak B) Siniri aşıp gelişme göstermek C) Geçimini sağlayacak duruma gelmekte Yetkisi dışındaki konuya karışmak E) Çıkar beklememek uma

28. (1) Mümtaz Turhan yazılarında ve konuşmalarında gösterişe dayanan kurumların niteliksizliğini ortaya koyduğu için bir hayli düşman kazandı. (II) Söz gelimi, o, iyi yetişmemiş köy öğretmenlerinin köye hiçbir yenilik getiremeyeceklerini or- taya koymakla, meşhur Köy Enstitüleri efsanesini iflas ettir- mişti. (III) Onun eleştirilerinden sonra, bir zamanlar bu davaya bel bağlayanlar bile seslerini çıkaramaz oldular. (IV) Bilimsel temellere dayanmayan bu kurum, sırf halkı aldatmak için tehlikeli bir biçimde büyütülmüstü. () Buradan çıkan yarı aydınlar sürüsü. hiçbir işe yaramayacakları gibi, ülkenin ba- şina bela olacaklardı. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Mümtaz Turhan'a göre, bugünkü eğitim sistemi, Türkiye'ye asla ileri götüremeyecek, son derece masraflı bir yüktü.” cümlesi getirilebilir? A) B)H CHI DTV E V

iste. Yeni bir teknoloji veya hizmet, ilk etapta bir lükstür. Daha sonra o kadar yaygınlaşır ve gerekli kabul edilir ki onunla tanışmadan önceki yaşamımıza geri dönemeyiz. Yani bir zamanın daha sonra ihtiyaç hâlini alır. Teknolojiyi her ne kadar olarak görmüş olsak da bizi aslında bir kıskaca aldığını inkâr edemeyiz. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) beğenileri - mükemmel B) istekleri-özgürleştirich C) gerekli görülmeyeni - kolaylaştırıcı D) az talep göreni - kendimizden E) bilinmeyeni - soyutlayıcı

DENEME - 3 23. (1) Milli Edebiyat Dönemi'nde 1917 yılında Ziya Gökalp tarafından yazılan "Sanat” şiiri, Milli Edebiyat Dönemi'nin sanat anlayışını dile getirir. (II) Aslen bir sosyolog edasıyla şiire yaklaşan Ziya Gö- kalp, milli şiir bilincini gayet net bir şekilde ortaya koymuştur. (III) Şiirde yabancı etkilerden uzak bir Türkçeden, destanlar dönemin- de olduğu gibi saf ve temiz bir şiirden bahseder. (IV) Bu şiirinde Ziya Gökalp, dile, edebiyata bakış açısını ortaya koyar. (V) Zaten Milli Edebiyat denildiğinde Ziya Gökalp başı çekmektedir. Bu parçada numaralı cümlelerin anlamlı bir bütün oluştura- bilmesi için hangileri yer değiştirmelidir? A) II. ve III. B) II. ve V. C) II. ve IV. DY MI. ve V. E) III. ve IV.

Bir metre iş yapmayı, bin kilometre söz vermeye değişmem. Böyle söyleyen biri aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez? A) Etkin bir kişiliğe sahip c B) Çalışmayı seven C) Aceleci davranan D) Boş konuşmayı sevmeyen (E) Söylediklerini uygulayan

TYT DENEME SINAVI B B 24. 21. (0) Kuşkusuz bir öykücü ne anlatması, neyi anlatması gerek- nigini en iyi kendisi bilir. (II) Dolayısıyla bir yazar kendisini, duygularını en iyi ifade edecek bir temayı, konuyu iyi bir biçimde metne yansıtmak ister. (III) Bunu yaparken de her edebiyatçı , yaşadığı deneyleri karşılayıp onu sanat kati- na yükseltecek estetik, dil ve biçim arayışı içerisinde olur. (IV) Yazar şu konulan anlatiyorsa öyküsü iyidir ya da şu biçimi tercih etmişse öyküsü iyidir denilemez, bunlar kis- tas değildir. (W) Çünkü yazar her durumda biçem ve içe- nikle kendi olmak, esere kendi anlayışını yansıtmak ister. (1) Dolayısıyla ne yazann seçtiği anlatım biçimi ne de yazann seçtiği tema bağlamında genelgeçer bir ölçüt oluşturmak mümkün değildir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi aynı düşünceyi aktarmaktadır? B) ve v C) II ve VI D) II e IV IV ve VI A) I ve Ill

35. Hangi limana varacağını bilmeyen gemiciye derin bir denizcilik bilgisinin faydası nedir, diye sık sık söylenirdi. Tüm yaşadıklarından sonra, artık yolun yarısına varmıştı. Şimdi yaşamda aldığı rolün sirrina yavaş yavaş varıyordu. Kimi zaman eli varmadan yaptıklarından şimdi büyük bir pişmanlık duyuyordu. Bunları düşün- dükçe bir çocuk gibi uykuya varıyordu her zaman. E Bu parçada "varmak” sözcüğü aşağıdaki anlamlardan hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılmamıştır? A) Bir durumdan başka bir duruma geçmek B) Bir şeyi iyice anlamak veya duymak C) blaşmak, vasıl olmak D) Belli bir duruma veya düzeye gelmek E) Bir işi gönlü razı olarak yapmak 9 L ilgi yayınları

1. Geçtiğimiz yıl sonuçları yayımlanan bir araştırmada, beynimizin ödül sisteminin bir parçası olan nükleus akumbens adlı bölgenin uyarılmadığında uykuyu te- tiklediği keşfedilmiştir. II. Bu yeni bilgi; ders dinlemek, yolculuk yapmak gibi uyaran miktarının düşük olduğu durumlarda uyku- muzun gelişini açıklamamıza olanak sağlıyor. Numaralanmış I. cümle ile ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenebilir? A) II. cümlede ortaya konan durumun sonucudur. B) II. cümledeki bilgiler farklı örneklerle açıklanmıştır. C) II. cümlede belirtilen durumun nedeni açıklanmıştır. D) II. cümlede yer alan açıklama karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. E) II. cümledeki yargıyı çürütmeye yönelik bilimsel açıkla- ma yapılmıştır.