Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

4. Mazi yazarın kütüphanesidir ama maziden öğreneceğinizi öğrenin ve sonra maziyi salıverin gitsin. Aşağıdakilerden hangisi bu cümledeki altı çizili sözle anlam bakımından aynı doğrultuda değildir? See A) Gelecek geçmişin aynasında parlar. B) Şimdi yeni şeyler söylemek lazım. C)Yarına hazırlanmayan bugün var değildir. D) Her yeni gün güzellikler getirir Adem oğullarına. E) Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı.

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim açıklamasıy- la birlikte verilmemiştir? A) Konuşulanlara kulak kesilmiş, onları dikkatle dinliyordu. B) Bu konunun üstünde epeyce düşünüp zamanında çok kafa yorduk. C) Dostlarına gönül koymuştu onlardan hiçbir şey iste- miyordu artik. D) Her yerde ondan bahsediyor onu bir an olsun dilin- den düşürmüyordu. E) Komşumuzun küçük kızı ağzı burnu yerinde oldukça güzel biriydi.

7. Türkiye'deki özel okulların bazılarında Norveç eğitim sistemine geçişin ilk adımlarının atıldığını öğrenen bilinçli veliler, bu eğitim sisteminin Türkiye'deki öğrencilere faydalı olup olmayacağıyla ilgili ciddi araştırmalar yapmaya başladı. Bu cümleden aşağıdakilerden hangisi kesinlikle çıkarılabilir? A) Türkiye'deki okulların Norveç eğitim sistemine uygun donanıma sahip olmadığı B) Türkiye'de eğitimden sorumlu resmî kurumların, başka ülkelerin eğitim sistemleriyle yakından ilgilendiği C) Norveç eğitim modelini uygulayan okullara diğer okullara göre daha başarılı olduğu D) Başka ülkelerin eğitim sistemlerinin Türk öğrencilere uygun olmadığı E) Türkiye'deki resmî okulların hiçbirinde Norveç eğitim sisteminin kullanılmadığı

Atasözleri uzun deneyim ve gözlemlere dayanılarak oluşturul- muş kısa ve özlü sözlerdir. Her ne kadar genel kural niteliği ta- şisa da atasözlerinin aynı durum ya da olay karşısında birbiri- ne zit, birbiriyle çelişen yargılar ifade eden örnekleri de vardır. Aşağıdakilerin hangisinde verilen atasözleri, bu açıklamayı örneklendirmez? A) Öfke baldan tatlıdır. / Öfkeyle kalkan zararla oturur. B) Dost, dostun eyerlenmiş atıdır. / Güvenme dostuna, sa- man doldurur postuna. C) Fazla mal göz çıkarmaz. / Azıcık aşım, kaygısız başım. D) Aklın yolu birdir. / Akil akıldan üstündür. E) Emek olmadan yemek olmaz. / Baykuşun kısmeti ayağına basim gelir.

X . açık: Engelsiz, serbest. ilerlemek: Yol almak. yol: Bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık. . Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “açık, ilerlemek, yol” sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) Denizciler açık denizlerde ilerleyen gemiler için ana yollar oluşturmaya yardımcı olan okyanus rüzgârla- rini keşfettiler. B) Kızıyla arkadaşlığı ilerleyince onunla açık açık ko- nuşmak için bir yol düşündü ve babasını aradı. C) Yolda oynayan çocukların düşüncelerini açıkça söylemelerini hayretler içinde dinleyip aracını iler- letti. D) Arabası ilerleyince yola çıkmadan önce trafiğin açık olup olmadığını kontrol etmeyi unuttuğunu hatır- ladı. E) Açık havada yol alabilen uçaklarla ilgili birlikte ha- zırladıkları projeden sonra ahbaplıkları ilerledi.

3. • geçmek: Zamanı aşmak, geride bırakmak. • sağlıklı: Sağlam, doğru, güvenilir, gerçek. • kavuşmak: Yokluğu çekilen bir şeye erişmek. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "geçmek, sağlıklı, kavuşmak” sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) Bu iki nehrin kavuştuğu yerden sağlıklı bir şekilde geçmek, pek mümkün görünmüyordu. B) Onun, eski sağlıklr günlerine kavuşması için biz bütün mal varlığımızdan geçtik. Yıllar geçtikçe sen de bu konuda daha sağlıklı düşüncelere kavuşacaksın ama sabretmen gerekir. CD) Bu yolu da sağlıklı bir şekilde geçersek uzun zamandır görmediğin oğluna kavuşacaksın. E) Onun bu sağlıklı yaşam takıntısı, babasından geçmiş olacak ki bir an önce kırlara kavuşmak istiyor.

12. Toprakla uğraşanları maddi açıdan desteklemek ülkemizin kalkınmasına önemli ölçüde katkı sağla- yacaktır. Bu cümlenin öznesi, aşağıdaki sözcük grupları- nin hangisinden oluşmuştur? A) Sifat tamlaması B) isim tamlaması c) İsim-fiil grubu D) Zarf-fiil grubu E) Sifat-fiil grubu Bisim C G

20. Tam bir yıl geçmişti. Üç yüz altmış beş gün. Her günün gecesinde üzerine bir çizik attığı takvimine baktı cebin- den çıkartıp. Mayıs ayının ilk haftasıydı, havada türlü çiçeklerin kokuları dolanıyordu. Bunaltıcı sıcakların gel- mesine zaman varken uzun yürüyüşler yapar, her zaman çantasında bulundurduğu kedi, köpek mamalarını dağı- tirdi, yol boyunca kendisine eşlik eden arkadaşlarına. Hiç terk etmediği ailesiyle zaman geçirmeyi sever, arada dostlarıyla kahve içmek için dışarı çıkardı sadece. Ve sevdiği kadın elbette, Ece... Gözlerine her baktığında yeni bir dünya, yepyeni düşler vururdu aklina. Yazın geli- şi kadar gerçekti gözleri veya kışın soğuğu kadar anlam- Ii. Dört kolla sarardı tüm bu gerçekliği, yine dört kolla sarılırdı aşka. Şimdi annesi, babası, dostları, sevdiği, gidilen kafeler, meyhaneler, parklar, kediler, köpek dost- ları, güzel kokan çiçekler, yazın berbat sıcağı, kışın don- duran ayazı geride kalmıştı. Yüzünü ekşitmeden bir damla yaş süzüldü yanağından dudağının kenarına doğru. Özlemişti. Hepsinin özleminden ölüyordu sessizce. Yukarıdaki parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur A Betimleyici anlatım By öyküleyici anlatım Benzetme Dj Sayıp dökme Örnekleme

Ir . k 24. Yılın bu mevsiminde Kartepe'ye yoğun bir ziyaretçi akını oluyor. Bu ziyaretçilerin .................. bir kısmı şe- hir dışından yani civar şehirlerden geliyor. Kış mev- siminde olduğu gibi yaz aylarında da piknik yapmak ve .................. bir dağ havası almak isteyenler için de çok cazip bir mesire alanıdır. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağı- dakilerden hangileri getirilmelidir? A) yoğun - serin -Blbüyük- sicak C) küçük soğuk D) önemli – bol oksijenli E) si eğlenceli e e -

na işaretleyiniz. 3. Dünyanın neresinde olursa olsun sosyal hayatları anlam- I kilan, ona renk ve heyecan katan tek olgu sanatın sihirli gücüdür. Sanat, duygu ve düşüncenin estetik boyu- tudur. İnsan ruhunu nakışlayan güzellikler bütünüdür. Sanattan ve sanatçıdan mahrum bir milletin sağlıklı bir geçmişi olamayacağı gibi geleceği de yoktur. Onun için- dir ki sanat, bütün devirlerin ve kabullerin ortak paydasın- da yer alır. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? A) İnsan ruhunu kötülüklerinden arındırmak B) insan ruhunu eğlenceli eserlerle beslemek C) İnsanın estetik algısını ileriye taşımak D) İnsan ruhuna güzellikler katan unsurları estetik bir şekilde aktarmak E) İnsanın duygu ve düşüncelerini estetik bir şekilde ak- tarabilmesini sağlamak

n bah- 17. Romanlarında bu denli zengin unsurlara ve anlatım çeşit- liliğine yer veren yazar azdır sanırım. Türlerle, tarzlarla, üsluplarla oynamayı seviyor İsmail Güzelsoy. Gündelik hayatın katı ve kaba gerçekliğini hayallerle, düşlerle süs- leyip yumuşatarak sunuyor okuyucularına. Acımasızlı- ğin, vurdumduymazlığın kol gezdiği ve yalanla hakikatin tamamen karıştığı şu post-truth dönemlerde bir roman boyu da olsa mutlu ediyor bizleri. Tarihsel olayların ma- salsı bir dille aktarıldığı ama masalsı anlatının da günlük hayattan kopuk olmadığı çok katmanlı bir kurgu mimari- sidir, onun eserleri Hayatının son yirmi yılına sığdırdığı on dört romanın hemen hemen hepsinde yer alan ola- ğanüstü olayları öyle bir dille anlatır ki anında inanırsı- niz yazılanlara, ya da sıradan olayları öylesine büyülü bir dille aktarır ki bambaşka boyutlarda bulursunuz bir anda kendinizi. Bu parçada bahsedilen İsmail Güzelsoy'la ilgili aşa- ğıdakilerden hangisine ulaşılamaz A) Romanları günlük hayattan kopuk değildir. BU Tarihsel olaylar masalsı bir dile anlatılmıştır. Zengin bir anlatım çeşitliliği sunar. Günlük hayatın katı ve kaba gerçekliğini tüm çıplak- lığıyla ortaya koyar. Sıradan olayları büyülü bir dille etkileyici bir şekilde aktarır. 5

İnsan ürünü her şey gibi sanat yapıtları da oluşturulduk- ları dönemden çeşitli izler taşır. Bir şiir; yazıldığı dönemin sosyal ve siyasal olaylarının, kültürünün, sanat zevkinin, insanlar arası ilişkilerinin, yaşam biçiminin, eğitim sistemi- nin, dünya ve din algısının biçimlendirdiği duygu, anlayış ve zevk bütününden, yani o dönemin - kopuk değer- lendirilemez. Zira her sanat yapıtı, bir anlamda, oluşturul- duğu dönemin tanığıdır. Anlam akışına göre, bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A zihniyetinden geleneğinden C) mimarisinden D) eleştirisinden E) alfabesinden

TYT TÜRKÇE TE 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmı 1. Edebiyat üzerine kalem oynatırken dış gerçeklik ile metnin gerçekliğini birbirinden ayırmayı severiz, açıklayıcı bir metin üzerine düşünmenin yol ve yöntemlerini kavramay kolaylaştıran bir ayrımdır bu. Bu cümledeki “kalem oynatmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazı yazmak B) Bir yazıyı düzeltmek C) Yazıda değişiklik yapmakt D) Ustalık göstermek E) Rasyonalist davranmak Çaba, öğrenmenin başat unsuru belki ama çabanın lomamesi gerekir. Anlama

ilk şiirlerinde duygusal, bireysel, romantik bir tutumu vardır. Anlatımı lirik, dili durudur. Daha sonraki şiirleri asıl şiirlerinin şaşırtıcı öncüleridir. O sırada etkilendiği gerçeküstücülerin şiirle edebi sanatlarla, şairanelikle, ölçü ve uyağın sağladığı mekanik ahenkle her türlü bağı koparmıştır. Her türlü sözcüğün şiire girebileceğini göstermiştir. Kimi şiirlerinde bir alay sezilir. 1. Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisidir? (1995) A) Ahmet Haşim B) Yahya Kemal C) Orhan Veli D) Ahmet Hamdi Tanpınar E) Cahit Sıtki

OWO Om 4. TYT/Türkçe işaret eklik ve ve nesnesi arasında bağ kuran, aracılığıyla kendisi 28. Ya 27. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Akıl; kendine özgü fiili genelde doğruları içeren ve cisimsel olmayan gerçekliktir." düşüncesine uzak düşmektedir? A) Akil, ister duyusal olanı ele alsın ister duyulardan bağımsız olani, nesne ve olaylar arasındaki ilişkileri kavrayarak hakikatleri ortaya koyan yetidir. Aklın iki çeşit hakikati vardır: Ebedî hakikatler ve pozitif ya n olduğu netrik bir ve hlerin düşer. ya "IC ott BI ke hakikatler. ö yan bu S ai B) Akıl; bozulamaz bir gerçekler silsilesi anlamında kullanıldığından bir hakikatin akla karşıt olması, mantık ilkeleriyle çelişmesi söz konusu olamaz. Akil, bizzat gerçeği arayışta önemli bir argümandır. Aklın mantık eşliğinde hakikat bulucusu olduğu bilinmektedir. a gili C) Kendini hesap eden, aydınlatan, kendi nedenini ortaya çıkaran şey olarak akıl hiçbir şekilde aldatıcı olamaz. Akil, olduğu gibi olandır. Bir hakikatler zincirlemesidir. D) Akıl, hesap etme ve ilişkilendirme kabiliyetidir. Zihinlere özgü bir etkin kuvvettir. Şeylerin öyle oluşlarının ardındaki nedeni açığa çıkaran ışık; kendi kendini aydınlatan, kendi üzerine dönüp düşünebilen, refleksif ve etkin olan şeydir. E) Akil denilince bundan genellikle iyi kötü yargıda bulunma sanatı anlaşılıyorsa aklın kişiyi aldatabileceğini ve anlığın verdiği görünüşlerin çoğu Zaman duyu organlarınınkiler kadar aldatıcı olduğunu kabul etmek gerekir. Akıl, duyulardan gelen bilgiden sonuç çıkarma sırasında elbette yanılgıya düşebilir.

16. Aşağıdakilerden hangisi dramın özelliklerinden biri değildir? A) Konular tarihten ve günlük yaşamdan alınabilir. B) Olumsuz durumlar (ölüm, yaralanma vb.) sah- nede canlandırılmaz. C) Üç birlik kuralı yoktur. D) Acikli ve gülünç olaylar birlikte bulunabilir. E) Kahramanlar yüksek zümreden ya da halktan kişiler olabilir.