Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

4. Sözün bittiği yerdeyiz. Sözlerin önemi kalmadı. Daha doğrusu söylenmemiş söz kalmadı. İnsanın hayal gücü türlü sözler üretti. Gerçeğinin yanında mecazını da buldu sözün insanoğlu. Bu parçayla ilgili aşağıda verilen yargılardan hangisi yanlıştır? A) sözün bittiği yer” zincirleme ad tamlamasıdır. By Tamlayanla tamlananı yer değiştirmiş ad tam- laması ardır C) “Sözlerin önemi” söz grubu belirtili ad tamlama- sıdır. D "Soylenmemiş söz" ad tamlaması değildir. E) “İnsanın hayal gücü” tamlananı belirtisiz ad tamlaması olan zincirleme ad tamlamasıdır.

ort 8. AC Kâtip Çelebi'ye ait aşağıdaki eserlerden hangisi, Dünyanın altı kıtası, Amerika'nın keşfi gibi konularda verilen bilgilerin ve haritaların yer aldığı bir coğrafya kitabıdır? A) Cihannüma B) Düstûr(1-Amel C) Keşfü'z-Zünün D) Fezleke E) Takvimü't-Tevarih

17. Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında 1 Köle gibi satıldım pazarlar pazarında II -iT Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında IV V Gölgendi yansıyıp duran bengisu pinarında VI Bu dizelerde geçen tamlamalardan hangileri tür bakımından ötekilerden farklıdır? A) I ve II B) III ve IV C) IV ve v E) IV ve VI D) I ve V

26. 24. dis dünyayı görmeyi çok arzu eden insanoğlu, gözlerini iç dünyasına çevirip öz benliği ile yüzleşse bütün dünya- yı kendi gönül aynasında görecektir zaten. Lakin dünya- da olup biten her şey, onu her görene farklı farklı yansır. iki tarafli bir akış demeti vardir yani. Nasil ki hareket lerimiz, olaylar karşısındaki duruşumuz ürettiklerimiz gönlümüzün aynasıysa dış dünyadaki her şey ve herkes de gönül aynalanına göre başka yansır. O halde iç dün- yamıza ayna tutmak gerek önce. Necip Fazıl Kısakürek, bu aynayı her ben Tiğin yerine kendi beni ekseninde tutmuş ve bakın ne görmüştür. Aynalar, bakmayin yu- zume dik dik / İşte yakalandik kelepçelendik! Bu parçada anlatılanlarla ilgili, Liç dünyamıza dışardan biri gibi bakmak, kendimizi daha iyi anlamamızı sağlayacaktır. II. Dünyayı anlama isteği aslında kendimizi keşfetmek- le aynı şeydir. III. Kendi benliğimiz, bizim gerçekleri görmemizde öncü rol oynayacaktır. yargılarından hangisi şöylenemez C) I ve II BDYalnız III A) Yalniz ! D) I ve III E) II ve III

IESI 37. Hintli bir yaşlı usta, çırağının her şeyden sürekli şikayet et- mesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Yaşamındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesi- ni söyledi. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı. "Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "Acı" diye yanıt verdi. Usta ki- kirdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Ses- sizce az ilerideki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu: "Tadi nasıl?" "Ferah- latıcı" diye yanıt verdi genç çirak. "Tuzun tadını aldın mı?" diye soran yaşlı adamı, "Hayır" diye yanıtladı çırağı. Bu- nun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi: 1. Yaşamdaki acılar tuz gibidir, ne azdır ne de çoktur. II. Acin olduğunda yapman gereken tek şey, acı veren Şeyle ilgili duygularını genişletmektir . III. Acilar karşısında dayanamaz olduğunda daha büyük acılar da olduğunu hatırla. Yukandakilerden hangileri ustanin çırağına söylediği sözlerden biri olamaz? C) i ve il A) Yalnız B) Yalnız 11 D) Il ve III E) I, Il ve Ill

Soru No: 35 Walter Mischel, Trinidad'da kültürel farklılıklar ve kişilik üzerine bir araştırma yürüttü. Araştırmanın amacı ülkede yaşayan Afrika ve Hindistan kökenli etnik gruplar arasında yaygın kabul gören kişisel farklılıkları tespit etmekti. Hindistanlılara göre Afrikalılar yaptıklarının sonucunu düşünmeden hareket eden, yarını hesaplamadan elindeki parayı harcayan kişilerdi. Afrikalılarda Hindistanlıları cimri, fazla kaygılı ve daha iyi bir gelecek için çalışırken elinde olanın tadını çıkaramayan kişiler olarak tanımlıyordu. Mischel, benzer bir çalışmayı yaşları 7 ila 9 arasında değişen 35 Afrikalı ve 18 Hindistanlı çocukla da gerçekleştirdi. Deney günü Mischel, çocuklara birer çikolata uzattı ve bunu almayıp bir hafta beklerlerse daha büyük bir çikolata alabileceklerini söyledi. Afrikalıların çoğu o gün küçük çikolatayı kabul ederken Hindistanlıların çoğu bir hafta bekleyip büyük çikolatayı almayı tercih etti. Bu çalışma ayrıca iki grup içinden de yaşça büyük olan, ebeveynleriyle aynı evi paylaşan, ailesinde saygı gören, maddi manevi ihtiyaçları karşılanabilen ve kendini güvende hisseden çocukların, zevki erteleme konusunda daha başarılı olduğunu ortaya koydu. Araştırmalarının sonucunda Mischel, bir arada yaşayan toplulukların birbirlerine dair gözlemlerinin bilimsel çalışmalarla kanıtlanabilir gerçeklikler olduğunu saptadı ve çalışmasının sonucunda şunları söyledi: Ön yargılar gerçekten var olan bir durumu ortaya koysa da bu durumun kaynağını bulmaya çalışırken kolaya kaçtığı için sınıfta kalır. Bu da insanların çok iyi gözlemciler ama berbat yorumcular oldukları anlamına geliyor. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi deneye katılan çocukların tercihlerini etkileyen faktörlerden değildir? A) Yaş farkı B) Aile bütünlüğü Akran etkileşimi D) Ekonomik koşullar E) Psikolojik etmenler

21. 1. Uyku, gün içinde yorulan bedenin ve beynin dinlenme, ye- nilenme zamanı olarak görülmelidir. II. Günde en az 7-9 saat arası uyumayan bir yetişkin kalp has- talığı, diyabet, obezite ve depresyon gibi hastalıkların teh- didi altındadır. Aşağıdakilerden hangisi, bu iki cümlede ifade edilenleri doğru bir biçimde birleştirmiştir? A) Gün içinde yorulan bedenin ve beynin dinlenme, yeni- Tenme zamanı olarak görülmesi gereken uykunun süresi 7-9 saat arası olmadığında kişi; kalp hastalığı, diyabet, obe- zite, depresyon gibi hastalıklara yakalanır. B) Gün içinde yorulan bedenin ve beynin dinlenmesi, yeni- lenmesi için bir yetişkinin günde en az 7-9 saat arası uyu- ması gerekse de bu gerçekleşmediği için günümüzde in- sanların çoğu, hastalıkların tehdidi altındadır. Günde en az 7-9 saat arası uyumayan bir yetişkinin, diya- bet, obezite gibi hastalıkların tehdidi altında olması uy- kuyu, gün içinde yorulan bedenin ve beynin dinlenme ve yenilenme zamanı olarak görmemesindendir. D) Yoğun tempo içinde yorulan bedenini ve beynini dinlen- dirmek, yenilenmek için bir yetişkin günde en az 7-9 saat arası uyumuyorsa kalp hastalığı, diyabet, obezite ve dep- resyon gibi hastalıklar onu beklemektedir. EX Günde en az 7-9 saat arası uyumayan bir yetişkin; kalp hastalığı, diyabet gibi hastalıklara yakalanmamak için gün içinde uyumalı; uykuyu yorulan bedenin ve beynin yeni- lenme zamanı olarak görmelidir.

5. Yazdıklarını güçlü kılan, gelenekle arasına mesafe koy- maktansa ona çağının penceresinden bakmayı yeğle- mesidir. Böylelikle bir yandan zengin bir malzemeye sa- hip olurken diğer yandan yaşadığı zamanı iskalamiyor. Bugünün genç okurlarıyla arasına köprüler atıyor. Bu tutumu sayesinde geleceğe uzanacağına kuşku yok. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçadaki altı çizili söz- lerden herhangi birini açıklamaz? A) Kendi çağını anlamak, tanımak B) Geçmiş birikimin eksiklerinin farkında olmak C) İletişim yolları, bağlantılar kurmak D) Geleneği bugünün anlayışıyla yorumlamak E) Kalıcı olmak

TYT/Türkçe 21 19. Türkçede isim olmayan bazı sözcükler de isim çekim eki alabilir. 6 Buna göre Anadolu'nun orta bölümünden bir il olması neticesinde 1 doğu ile batı arasındaki geçiş yolları üzerinde bulunan II Kayseri pek çok kültüre ev sahipliği yapmıştır. Burası, IV özellikle Selçuklu Dönemi sanat ürünlerinin ve geleneksel V sanatların sıkça görüldüğü bir ilimizdir. parçasındaki numaralanmış sözlerden hangisi bu duruma örnek gösterilebilir? A IV B) II C) D) III E) V n

14. Derler ki tanrılar tanrısı Zeus, canlıları yaratırken ön- celiği hayvanlara vermiş. Her hayvanı kendini koru- 1 yacak, varlığını sürdürebilecek bir donanımla yarat- 11 mış. Bu amaçla kartala keskin bir göz ve gaga, ata III IV hızla koşan, tekme atabilen ayaklar, aslana, kaplana kuvvetli pençeler, parçalayıcı dişler vermiş. Sonra sira insanoğluna gelmiş; ona da öteki canlıların hiçbirine V vermediği düşünce, anlama, anlatma yeteneğini ba- ğışlamış. Bu parçada numaralanmış tamlamalardan hangi- si, türü bakımından ötekilerden farklıdır? A) 1. B) II. C) III. D) IV. E) V.

Noran 00 Bir göz süzüyor beni camlardan gece Dönüyor etrafta bir sürü kambur cüce Bu dizelerde aşağıdaki anlam olaylarından hangisi vardır? A) Dolaylama B) Ad aktarması C) Deyim aktarması D) Somutlaştırma E) Anlam daralması 2

3) Aşağıdaki cümlelerden hangisinde iş bildiren bir fiil vardır? A) Tüm derdini sınıftaki yakın arkadaşlarına anlattı. BU Çok yorulunca bahçedeki hamağa uzandı. Q Sinirlenince her şeyi bırakıp tek başına Antalya'ya gitti. D) Babasının diktiği güller sulanmayınca solmuş. 4) “Sarmak” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecaz anlamda kullanılmıştır? A) Tavuk şişi ekmeğe sardi. B. Onun sohbeti beni sariyor. C) Bayram öncesi yaprak sardik D) İple sıkı sıkıya sardı.

E) Şehir , yeni güne hazırlanıyordu. 9. Koltuk kavgası günlerce tartışıldı. Bu cümlede görülen anlam olayı aşağıdakilerin han- gisinde vardır? A) Yaz mevsimi, kış mevsiminden daha renkli yaşanır. B) Rüya bulutu, gözümün önünden geçiverdi. 3) Kalemlerimiz, konuyu en ince ayrıntısına kadar tartıştı. D) Keskin bir koku boğazımızı yakıyordu. E) Dünyanın çatısı, bu yıl epey turist topladı. 1

1. Utanılacak, gizli bir durumu olmayan kişilerin alnı açık, yüzü pak olduğu dile getirilir. Sert konuşanlara 1 karşı yumuşak davrananların alttan aldığı ifade edilir. II Sıkıntıya, zor işlere alışmamış gençler için ana kuzusu HII tabiri kullanılır. Çok yiğit fertler için aslan yürekli denir. IV Güçlüklerden bir türlü sıyrılamayanların ayağının düze bastığı V vurgulanır. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisi yanlış kullanılmıştır? A) B) II C) III D) IV E) V

55. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "varsayım” anlamı vardır? ? A) Toplantı çok uzun sürdü demek ki henüz bir karar ali- namadı. B) Önümüzdeki yıl ne yapacağımızı planlayalım, sonra da yeni görevlerimizi belirleriz. C) Bırakın aynı mahalledekileri, aynı apartmanda oturduklarımızı bile tanımıyoruz, artık. . D) Çalışmaktan sıkıldığını söylüyorsun, düşün ki ailenin seni okutmak için imkânı yoktu, o zaman ne olurdu? E) Mademki ona karşı anlayışlı olmayacaktın, niçin ondan bütün olanları anlatmasını istedin?

10. Aşağıdaki dizelerin hangisinde sestes olabilecek bir söz cük vardır? Al Deniz yolculuğa çağırır durur da beni Gitmem düşünerek geri döneceğim günü BU Bulutları çağırıyorum geliyorlar Gökyüzü çok fena mavi Boynumu vurmak uğruna ant içerdi ilahlar Bakışlarımdan ürkerdi kullandığım silahlar D) Güneş upuzun duran bir kanalın ucunda Mermerden kapıların topuzuna benziyor E) Şairler yüreklerinde birer deste şiir ile Girdikçe Enderun'a gelirmiş bahar bile