Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

8 G S 7. 1. Sanat eleştirisi; bir sanat eserine tüm ayrıntı- larıyla ve toplumsal bağlam içinde bakma, onu tanımlama, çözümleme, onunla ilgili yorum ve yargı sürecidir II. Sanat eleştirisinin amacı, eserin muhatabını doyuma ulaştıran etkenleri tanıyıp, anlayıp, orta- ya koyarak onlardan zevk alınmasını sağlamak- tir. III. Sanat eleştirisi; bir sanat nesnesini, onun düze- yini, değerini, anlamını ortaya çıkaracak şekilde ele alarak onunla ilgili öznel bir değerlendirme yapma eylemidir. IV. Sanat eleştirisi; tek bir sanat yapıtında göz- lemlenen, duyusal bilgiden doğan ve anlamları oluşturan özelliklere ilişkin içsel veriler üzerinde yoğunlaşır. V. Sanat eleştirisi; bir bağlam içinde ele alınarak, sanat yapıtının yapıldığı sosyo-tarihsel süreç- lerle ilişki kurularak yapılan değerlendirme yön- temidir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? A) I ve III B) I ve IV C) Il ve IV D) III ve V E) IV ve v M A

parçadaki numaralanmış yerlerden hangisi bir bilgi yanlışına neden olmuştur? A) B) I C) 11 D) IV E) V 8. Aşağıdakilerin hangisinde benzetme yapılmamıştır? A) Uyku katillerin bile çeşmesi Yorgan insana bir sığınak B) Ellerim bir kanat gibi titrekti Tutmasam gözümden yaş inecekti C) Bir çocuk ana kucağı toprağa uzanmış Geleceğe adım atacak takati kalmamış D) Sandım ki güzelliğin cihanda Bir saltanatın güzelliğiydi E) Bu gece çılgınlığı üzerinde denizin de kayalar dalgalarla pençeleşiyor sandık Prf Yayinlari ñidakilerin hangisinde boş bırakılan yere ayraç

10 dokkade 2 scrudo 34alls BOŞLUK DOLDURMA - || 10. Eğer bir insan bir işe kesin olarak iddiası ile başlarsa şüphe ile son bulur fakat eğer o şüphe ile başlamaya razı olursa sonunda gerçeği bulacaktır. noktalarından biri olan 1071'deki l önce Yusuf Has Hacib tarafından 2, Türk edebiyatı, dili ve kültürünün dir; kitap içerik olarak yeni Müslü- yecanlı, coşkulu ve eski inançlarla Lldığı ---- bütün sancılarını yansıtır toplumsal ---- aktarır. yerlere sırasıyla aşağıdakiler- r? Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) yapardım bilmiyorum C) ben biliyorum D) düşünemiyorum E) belki de rini 11. . Kitabın sevdiğim yönlerinden birisi üst-kurmaca oluşu, bu durum ---- nasıl etkiledi, bir kolaylık

Cümlede Anlam (Genel) 5. (1) Kâmil Erdem'in eserlerindeki önemli bir hususiyeti, ar- tik pek göremediğimiz için gözlerimizin aradığı, bulunca da nasil sevineceğimizi şaşırdığımız, geleneksel kültüre göndermeler yapıyor oluşu. (II) Türk kültürünü oluşturan deyimler, kitaplar, dini referanslar ve beyitler gibi unsurlar, anlatının içinde tam bir doğallıkla yerlerini alıyor. (III) Nite- kim güncel Avrupa veya Amerika edebiyatından bir yaza- n okuduğunuzda, kendi kültürüne göndermeler yaptığını, ortak ve paylaşılan bir geçmişe referans verdiğini görür- sünüz. (IV) Mitoloji, halk hikayeleri ya da dinî gönderme- ler olabilir bunlar. (V) Çağdaş Türk edebiyatı ise Korkut Atalara, Keloğlanlara, Deli Dumrullara, menkibelere ya da halk ozanlarına, deyişlere, gazellere pek uzak, pek sağır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? 7. () E mis hall gib (HIP ça: ga le al CI zi re A) I. cümlede, günümüzde az rastlanan bir durum belir- tilmiştir. B) II. cümlede, kültürel ögelerin eserde yerli yerinde kul- lanıldığı ifade edilmiştir. C) III. cümlede, II. cümledeki duruma dünyadan da ör- nekler gösterilebileceği dile getirilmiştir. D) IV. cümlede, tahmine dayalı bir öngörüde bulunul- muştur. E) V. cümlede, çağdaş edebiyatımızın kendi köklerine yabancı kalışından yakınılmıştır.

SOZCUKLER ARASINDA ANLAM 4 1. Yazılışları ve söylenişleri aynı, anlam ve görevleri farklı olan sözcüklere sesteş (eş sesli) kelime denir Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde sesteş sa- yılabilecek bir sözcük kullanılmamıştır? A) Yıllar sonra o da ağabeyi gibi büyümüştü sonunda. Bi Eskiden sen de birçok hata yapmıştın. C) Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur. D) Bir yaşına kadar annesinin hayatını oldukça zorlaştır- mıştı kundaktaki çocuk. E) Ocaktaki yemek sonunda pişmişti.

22. 1. Yanginlar, ormanların yok olmasına yol açmaları ve bi- yoçeşitliliği tehdit etmeleri gibi çevre üzerindeki zararlı etkileri ile bilinir. II. Ancak doğal bir süreç olan orman yangınlarının aslında ekosistemde meydana gelen değişimler üzerinde önemli rolü vardır. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçim- de birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Boğal bir süreç olan orman yangınları, ormanların yok olmasına yol açma ve biyoçeşitliliği tehdit etme gibi çev- re üzerinde zararlı etkilerde bulunsa da aslında ekosis- temde meydana gelen değişimler üzerinde önemli rol üstlenir. B) Orman yangınlarının, ormanların yok olmasına yol aç. maları ve biyoçeşitliliği tehdit etmeleri gibi çevre üzerinde zararlı etkileri öne çıksa da aslında ekosistemde meyda- na gelen değişimler üzerinde önemli rolü vardır. C) Ormanların yok olmasına yol açmaları ve biyoçeşitliliği tehdit etmeleri gibi çevre üzerindeki zararlı etkileri ile bi- linmekle birlikte yangınların temelde ekosistemde mey- dana gelen değişimler üzerinde çok önemli rolu vardir. Pascal Yayınları D) Yanginlarno, ormanların azalmasına yol açmaları ve blyoçeşitliliği tehdit etmeleri gibi çevre üzerinde zararlı etkileri olsa da kimi zaman bu yangınların ekosistemde meydana gelen değişimler üzerinde önemli rolü vardır. El Doğal bir süreç olan orman yangınları, ormanların yok ol- masına yol açma ve biyoçeşitliliği bitirme gibi, çevre üze- rinde zararlı etkilerde bulunsa da aslında ekosistemde meydana gelen değişimler üzerinde önemli rol Üstlenir. 23. (l) Iklim

4. (1) Herkes güzel şiir okuyamaz. (II) Ayrı bir sanattır şiir okumak. (III) Bir şiiri doğru okumayan bir kişi onu anlamamıştır. (IV) Onun diisel özüne, bildirisi- ne inememiştir. (V) Daha ilk dizede vurguları yaka- layamayacak, sıkıntıya düşecektir. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümle yapı bakımından basittir. E B) II. cümle devrik bir isim cümlesidir. C) III. cümle birleşik, kurallı bir fiil cümlesidir. D) IV. cümle basit bir fiil cümlesidir. E) V. cümle basit bir isim cümlesidir. Si

so D) C) III mıştır? A) 1 B) II 11 8. Yansıma sözcükler, mecaz anlama geldiklerinde ses-anlam ilişkisini kaybeder. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamayı örneklendiren bir kullanım söz konusu değildir? A) On beş, on altı yaşlarındaki genç işportaci, tu- ristlerle çatır çatır İngilizce konuşuyordu. B) Ara tatilden sonraki ilk sınavda öğrencilerin Doktrin Yayınları çoğu patır patır dökülmüş. C) Kadınlar, evin önünde, bir taraftan konuşuyor bir taraftan da çıt çıt çekirdek yiyorlardı. D) Yeni bir işyeri açan amcam, son aylarda, işleri- nin tikir tikir gittiğini söylüyor. E) Necip Tosun, daima, renkli ve civil civil öyküle- rin peşinde olmuştur.

DENEME SINAVI - 3 25. 1. Ayrıca writinglerin belli bir konusu yoktur, kendi- nizi ve ailenizi İngilizce olarak tanıtma konulu bir yazı etkinliği bunun tipik bir örneğidir. Il Çünkü kişinin kendi yorumuyla cümle kurabilme ve aklındakileri ifade edebilme yeteneği bu yazı etkinlikleriyle gelişebilir. III. Bu gelişimi sağlamak için İngilizce yazı yazma et- kinliklerinde öncelikle bir konu verilir ve bu konu üzerinde düşünerek yazı yazılması istenir. 1.Ingilizce öğreniminde "writing” adı verilen etkinlik- ler oldukça önem taşımaktadır. V. Türkçe derslerindeki kompozisyonlara benze- yen bu düşünsel etkinliklerde de giriş, gelişme ve sonuç bölümleri vardır ancak kompozisyonlara göre daha kısadırlar. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında han- gisi baştan üçüncü olur? A) B) II CIH D) IV E V

/2 odmak ve derinle I. Doğmak ve büyümek, yaşamın inkâr edilemez gerçekleri olarak kolayca kabul edilse de yaşlanmak ve ölüm insanları korkutuyor. II. Önceleri çok güçlü olan bedenin yerini daha güçsüz ve hassas bir bedenin, keskin zekânın yerini ise daha zor öğrenen ve daha fazla unutan bir beynin alması, insanlarda yaşlılık ve ölüm korkusunu daha belirgin hâle getiriyor. Numaralanmış II. cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümledeki açıklamayı çürütmek için yeni bir bilgi sunmaktadır. B) 1. cümlede ortaya konulan durumun koşulunu belirtmektedir. C) I. cümlede yer alan açıklamayı karşılaştırmalı ele almaktadır. D) I. cümlede belirtilen durumun sonuçlarını açıklamaktadır. E) I. cümlede öne sürülen düşünceyi desteklemektedir.

17. Yılan gibi kıvrıla kıvrıla akan şu azgin nehrin yanından akşam ol- mak üzereyken binbir zahmetle geçtik. Bu cümlenin içerdiği kavram aşağıdakilerin hangisinde ve- rilmiştir? Kolaydan > Zora A) Yakınma B) Öznellik C) Yorum D) Karşılaştırma E) Beğeni

kie 6. (1) Yoga, Hindistan kaynaklı fiziksel ve zihinsel disiplinleri tarif etmek için kullanılan bir kelime- dir. (II) Yoga uygulayan veya yoga felsefesini ta- kip eden kişiye yogi ya da yogini adı verilir. (III) En az on bin yıllık geçmişi olduğu bilinen yoga, kendine kaynak olarak doğada yaşayan hay- vanları seçer. (IV) Onların hareketlerini insan be- denine uyarlayarak onlarda var olan bazı üstün nitelikleri ve güçlü organları kazanmaktır temel düşüncesi. (V) Yogada ayrıca bedenen sağlıklı, zihnen güçlü, ahlaken yücelmiş, ruhen olgun- laşmış bir insan hedeflenir. (VI) Yoga öğretisinin oluşturmaya çalıştığı kişilik için bunlar en önem- li niteliklerdir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri kendinden önceki yargıların gerek- çesi durumundadır? A) II. ve IV. B) II. ve V. C) III. ve V. D) III. ve VI. E) IV. ve VI. - 4

8. Gerçekliğe ciddiyetin sınırlarına tutsak olmadan, gülme- nin olanaklarından yararlanarak bakan mizah; bireysel ve toplumsal pek çok konuyu kendine özgü yaklaşımlarla de- ğerlendirir. Güldürürken düşündürme ilkesiyle eleştirel bir bakış ortaya koyar ve gündelik dilden edebî dile değin bir- çok bağlamda kendine yer bulur. Bu parçadaki altı çizili sözle mizaha yönelik olarak an- latılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Olayların eğlenceli yanlarının ele alınması 89 Düşüncelerin önem verilen kısımlarının anlatılmaması e Titizlik gösterilen durumlarda güldürü unsurunun arka planda kalması Gülmece unsurunun öğreticilikte gerçeklikten daha etkili olması Yaşananların içindeki gerçekliğin komedi unsurlarıyla zenginleştirilmesi

A A ÇAP / TYT - 2 / Türkçe Testi LO 5 3. Vakit geç olmuştu. Çok yorgundu. Eve girer girmez salondaki kanepeye yatıp telefonunu eline aldı ve ge- len mesajları okumaya başladı. Bir arkadaşının mesajı aklına yatmıştı anlaşılan. "Neden olmasın!” diye mi- rildandı. "Tekne aylardır yatıyor limanda, bir haftalık tatil hepimize çok iyi gelecek”. Arkadaşları tarafından sevilen biriydi. Öz güveni yüksekti ama bu öz güvenin altında bir kompleks yatıyordu kimseye çaktırmasa da. Sabah telefonun alarmıyla uyandı, ilık bir duş aldıktan sonra gömleklerini ütülemeye koyuldu. İyice ütülenin- ce gömlek yattı, şimdi sıra diğer gömlekte. Bu parçada “yatmak" sözcüğü aşağıdaki anlamlar- dan hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılma- mıştır? A) Uyumak veya dinlenmek için yatağa girmek. BY Bulunmak, var olmak. Bir düşünceyi veya bir öneriyi benimsemek. İşlemez, çalışmaz durumda kalmak. Düz bir duruma gelmek, düzleşmek. CAP 4. Aristotales'e göre, "Her erdem, her biri bir kötülük olan iki uç arasındadır ve mutlak akılsal etkinliklerle erdemli olunabilir."

9. Gaziantep'e üniversite okumaya gelmişti. Ona okuma- dan başarılı olamayacağını söylemişti amcası. Başarı- ya ulaşsa da bunun kalıcı olmayacağı belliydi aslında. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Amaç cümlesi B) Dolaylı anlatım cümlesi C) Öznel yargılı cümle D) Koşul cümlesi E) Aşamalı durum içeren cümle

0. "Günümüzde çağının tanığı olmaya çalışan birçok kişinin, kendinin tanığı olmaması ne kadar hazin bir durum değil mi?" diyen bir aydının görüşünü, aşağıdaki yargılardan hangisi destekler? A) Kişilerden geriye kalanlar, kendi düşünceleri ya da başa- nilar değil, yaşadıkları çağa dair gözlemleridir . B) Bireyin yaşadığı çağ, bireyin kendine bakışını etkiler. C) Kendi düşüncelerinden çok başkalarının düşüncesine göre hareket edenler, kendi kimliklerini bulamazlar. D) Kendini tanımayan bir kişinin, çevresinde olup bitenleri doğru olarak değerlendirmesi beklenemez. E) Kişilerden geriye kalanlar, kendi düşünceleri ya da başa- nları değil, yaşadıkları çağa dair gözlemleridir.