Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

TEST- 198 Aşağıdakilerin hangisinde bir cümle açıklayıcı- sıyla birlikte verilmiştir? A) Savaş insanın yaradılışında vardır, yaradılış ise değiştirilemez. B) Savaşın gerekli olduğuna inanıyorum; ancak öldürme delisi değilim. 4. C) Yıllardır dış dünyadan uzak yaşadı; ama hâlâ gerçekçi betimlemeler yapıyor. DY Sait Faik Burgaz'da yaşadı, Burgaz'ı yazdı. E) "Günce yazmak çok sabır gerektirir." dedi ve yazmaktan vazgeçti. 442

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir ad tamla- ması sifat görevinde kullanılmıştır? AX Siyah ceketli adam yarışlarda hep birinci oluyor. B) Dünya güzeli çocuk, ailenin biricik tesellisiydi. C) Şehrin batı tarafı hep sisli olduğu için orada yerleşim daha az. Evin küçük pencereleri caddeye bakıyordu. Bugünlerde, İstanbul'un bunaltıcı bir havası var. 12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden çok

1. Modern dünyanın, boş zamanlarına kadar köleleş- tirdiği insanoğlunun zapt edilmeyen son kalesidir çocukluk. Hiyerarşi gözetmeksizin herkesin aklına geleni söyleyebildiği, özgürce oyunlar oynayabildi- ği, yaşamın getirdiği kaygılardan uzak durabildiği yegâne yaşam dilimi... Bu parçadaki "insanoğlunun zapt edilmeyen son kalesidir çocukluk" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Çocukluk her zaman özlem duyulan bir süreçtir. (B) Çocukluk çağının özgürce yaşanması gerekir. Çocukluk rahatlamak için sığınılan bir dönemdir. D) Huzurlu bir hayatın tohumları çocuklukta atılır. E) Çocuğun gelişiminde oyunların payı büyüktür.

8. Bir belirsizlik bulutu ile yüz yüzeyiz şimdi. Tüm dünya ko- lektif olarak cevap arıyor. Etkisiyle her yeri saran bir sal- ginda sosyal mesafenin normalleştiği bir dünyada sosyal- leşmenin yeni yollarını bulmamız gerekti. İnsanlar işlerini güvenli ve üretken bir şekilde yapabilsin diye çalışma ko- şulları yeniden tasarlandı. Market alışverişi, dışarıda yemek yemek, eğitim ve tedavi yöntemleri değişti temelden. Bu parça ile ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangi- si yanlıştır? A) Eylem cümlesi kullanılmıştır. B) Birden fazla isim cümlesi vardır. C) Eksiltili cümleye yer verilmiştir. D) Kuralli cümle vardır. E) Devrik cümleler kullanılmıştır.

Babam öldü ve ondan bana bir annem kaldı Bir de kalbimde elem gözlerimde nem kaldı Şu yalancı dünyada ayrılık mukaddermiş Bugün de annem öldü artık benim ne'm kaldı Bu parçada; I. Hüzün II. Durumu kabulleniş III. Hayatın anlamsızlaşması duygularından hangileri belirgindir? B) Yalnız III. A) Yalnız I D) II ve III I ve III. Hepsil

Sanatçı, yerel ve günceli aşıp tüm insanlığa seslenen ya- pitlar verirse kalıcılığı yakalar. puluel peurensellik Aşağıdakilerden hangisi, bu cümleye anlamca en yakındır? A) Sanatçının yaşarlığını koruması yaratılarında evrensel değerleri işlemesine bağlıdır. 2. B) Evrenselliğe giden yol ulusallıktan geçer. C) Yenilikleri izlemeyen bir sanatçı, yaşadığı günlerin öte- sine geçemez. D) Bir yapıtın kalıcılığı, kendinden önce üretilmişlerin ha- vasını korumasına bağlıdır. E) Sanatçının temel görevi bireysel ve toplumsal sorunla- ri anlatmaktır. (2011-JANU) $

TÜRKÇE 23. İlim ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir / Sen kendini | 24. (1) C bilmezsin / Ya nice okumaktır!" diyor Yunus Emre 750 yıl önce. fark gön II. Ne var ki bu büyüklüğün yanında insan bu kadar kıy- metli olan kendi benliğini - ne yazık ki - fark edemiyor. III. Kendini bilmeyen insanın okumasının beyhude olaca- ğını vurguluyor. Mo Öyleyse gerçekte insan makrokosmostur yani koca- man, uzay ise mikrokosmos yani küçücük. V. Bu dizelerden de anlaşılacağı üzere Yunus Emre tüm zekâ ve anlayış potansiyelini insanın bizzat kendinde görüyor. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi sonuncu olur? A) I B) II C) III \R) IN E) V ma bu ba inc si ka g a

10 Bilimle teknolojinin ayrı ayrı düşünülmesi gerekir. Bilim, dünyanın nasıl olduğuna dair bilgi veriyor bize: Sözgelimi, zekâmızın ve davranışlarımızın genlerimizle ilişkili olabileceğini söylüyor ama bu bilgiyi zeki bebeklerin doğması için kullanmamız ya da kullanmamamız gerektiğini söylemiyor. Buna karar verecek olan yani bilimin ne tür bir teknolojiye dönüştürüleceğine karar veren ise toplum önderleri, kamuoyu ve şirketlerdir. Şirketler ve devletler bilim insanının ulaştığı sonuçları teknolojiye dönüştürürken bazen kötü olduğu ileri sürülebilecek amaçlara da yönelebilir. Toplum vicdanı bunu engelleyebilir duyarlılık gösterirse. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Bilim insanları, sahip oldukları kimlik nedeniyle toplumun bilim konusundaki tavrını etkileme gücüne sahiptir. Bilim insanları çalışmalarının nasıl ve hangi amaçla kullanıldığından sorumlu tutulamaz. C) Bilimsel verilerin insanlığa yararlı bir biçimde kullanılması politik, ekonomik ve ahlaki sebeplerle belirlenir. D) Toplum, bilimin doğru amaçlarla kullanımı konusunda tavır alırsa bundan olumlu sonuçlar elde edebilir. E) Bilim insanı, çalışmalarında etik ya da ticari ilkelerle değil bilimsel ilkelerle çalışır. 11. Sa kc es gL be m Ol ol B h A B C E

Ardıç kuşuna adını veren ardıç ağacı, doğası gereği belli zamanlarda tohumlarını döker. (1) Ardıç kuşu da dökülen bu tohumları büyük bir zevkle tüketir. (II) Bu harika ikili arasında böy- lece sürüp giden bir döngü vardır. (III) Onların farkında olmadıkları bu muhteşem hikâye, doğa için de biz insanlar için de oldukça kıymetlidir. (IV) Ardıç ağacının tohumları kasım ve aralık ay- larında toplanıp çay olarak tüketilir. (V) Bu çayın mide ve sindirim sistemi üzerinde olumlu etki- leri olduğu belirlenmiştir. 6. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri neden-sonuç ilişkisiyle birbirine bağlıdır? A) I. ve II. B) II. ve III. C) II. ve IV. E) IV. ve V. D) III. ve IV. final dergisi 10

11. Dikiş makinesi, kendisi için bir umut oldu. Hayata tutunuyor- du artık. Elbiselerinin çoğunu de satabiliyordu. Kötü günler geride kalmaya başlamıştı. Modacılardan birinin işlerini o yapıyordu, eli biraz para görmüştü. Bu parçadaki altı çizili tamlamalar, aşağıdakilerden han- gisinde doğru olarak sıralanmıştır? A) Sifat tamlaması - belirtili ad tamlaması - zincirleme ad tamlaması B) Belirtili ad tamlaması - sifat tamlaması - zincirleme ad tamlaması C) Sifat tamlaması - sifat tamlaması - belirtili ad tamlaması D) Belirtisiz ad tamlaması - belirtili ad tamlaması- zincirle- me ad tamlaması E) Belirtisiz ad tamlaması - sifat tamlaması - belirtili ad tam- laması

(1) Bir güzelliği, bir sanat eserini ortaya koyabil- menin başlangıcı gözlem yapmaktır. (11) Bir şeyi oluşturmadan onunla ilgili bilgi edinmek için çev- reyi inceleriz. (III) Bilgi edinmek için de çevreye bakmak değil, çevreyi görmek gerekir. (IV) Gör- me organımız sağlıklıysa istesek de istemesek de çevremizdekileri görürüz. (V) Varlık ve olayla- rın belirleyici durumlarını göz aracılığıyla meye de gözlem adı verilmektedir. incele- Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han- gisinde tanım yapılmıştır? CALI B) II C) III D) IV E) V YAYINLARI K Kara Kutu YAYIN X INFORMAL YAYINLARI

EGITIM KURUMLARI 32. Aşağıdaki cümlelerin hangisi ayraç içinde verilen kavramla flişkilendirilemez? A) Toplumsal tabakalaşma, toplumu_meydana getiren üyelerin ya da ögelerin bir veya daha fazla ölçüte göre hiyerarşik sıralanmalarıdır. (Tanımlama) B) Ivan'ın Çocukluğu filmiyle Venedik Film Festivali kap- samında büyük ödülü kazanarak sinema dünyasına giriş yapan Andrey Tarkovski, şiirsel sinema denildi- ğinde diğerlerinden önce akla gelen film yönetmeni- dir. (Karşılaştırma) 2 C) Otuz Milyon Kelime; erken çocukluk dönemindeki dil gelişimine ve bu süreçteki ebeveyn rolüne dikkat ceken, her ebeveynin çocuklarına sunacağı zengin dil ortamıyla onların beynini inşa edebileceklerini ve geliştirebileceklerini savunan benzersiz bir çalışma. (Beğeni) D) Refik Halit Karay; Türk edebiyatına Anadolu gerçekli- ini yansıtan pek çok hikâyeyle damgasını vurmuş ve adından söz ettirmiş bir yazardır. (Üslup) E) Tüm dünyada değişen iklim, bu değişikliğin en ba- riz etkisi olan küresel ısınma ve buna bağlı olarak meydana gelen iklim krizi; içinde bulunulan zamana gelene dek insanlığın sorumsuzca davrandığını gös- teriyor. (Çıkarım) Berdahi çıkarm tam dorak ne

9. Alper Akçam'ın öykü dünyası bildiğim sandığım ortamla- rı, kimlikleri başka bir ses tonuyla yansıtmakta. Her ozan ve yazarın yazma dünyası başkalık taşır kuşkusuz. Bu başkalıktan dolayıdır ki yazar olurlar. Akçam'ın öykücü- lüğünün, edebiyata eleştirel bakışının okurunu saran bir kendine göreliği var. Bu parçada aşağıdaki anlatım özelliklerinden hangi- sinden söz edilmektedir? A) Etkileyicilik C) Duruluk E) Açıklık B) Yalınlık D) Özgünlük 10. Onun öykülerinde insana özgü ilgileri olan herkesin hoş lanacağı özellikler vardır. Okuru ile arasında gönül ba kurmayı pek iyi bilir. Üstelik, inandırıcıdır da. İnandırıcı nün en köklü yanıdır. S. Maugham'ın ded Jabilir özelliği

des -,, uelo for per - od i de puns zwi 10 pxoUx 27. Daha önceki çalışmalarımda (sanatsal amaçla yapılmış ürün), birinci, ikinci ve üçüncü solo (bir müzik parçasının tek bir kişi tarafından çalınması, söylenmesi) sergilerimde; doğanın varo- luşunu, yok oluşunu ve insan-doğa arasındaki ilişkiyi araştıra- rak makro-mikro yaklaşım ile çalışmalarımı sunmuştum. Son dönemde, sanat tarihine baktığımızda 20. yüzyıl ortalarından günümüze kadar sanat-doğa ilişkisi ekolojik (çevreyle ilgili) so- runlar çerçevesinde ilerlemiştir. Doğa, bugün toplumsal bellekte giderek genişleyen bir anlamlar katmanına dönüşmüş hâldedir. Doğanın ekolojik, politik, endüstriyel ve tüketim kültürüne yönelik kazandığı anlamlar, bireyin doğayla olan ilişkisini dolaylı (doğru- dan doğruya olmayan) hâle getirmiş ve doğaya yabancılaşması (tanımaz, bilmez duruma gelmek) sonucunu doğurmuştur. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III D) IV 28. Deneme günlük eleştiri otobiyografi hatıra gezi yazısı gibi farklı türlerdeki kalem tecrübeleri bulunan yazı oburu maymun iştahlı gibi nitelikleri göz ardı edilmemek şartıyla İlhan Berkin üzerinde

in- re, a E) Vücudumuz için doğru olan, hapşırmayı engelens mektir. 26. Insanların bazılanı, kan verirken baygınlık yaşarlar Bey nimiz, kan ya da kanayan bir yara ile uyanıldığında nik yapmayı gerektirecek bir durum olduğunu tespit ed Kalbe hızla yavaşlama emri veren beyin, bu emir ile aka kanı yavaşlatarak bilinci kapatır. Beynin bu tutumu do ğal bir savunma manevrası olarak tanımlanır. Herkes görülmemesinin sebebi de beynin psikolojik gücünün ve hayatta kalma kaygısı seviyesinin her kişide farklılık gös termesidir. Bu parçadan hareketle baygınlık ile ilgili aşağıdakiler- den hangisine ulaşılabilir? A) Kanamalar, beyni uyararak bir savunma mekanizma si geliştirir ve bu durum kişiden kişiye değiştiği için baygınlık geçirme durumu da değişir. B) Kan alma sırasında yaşanan olumsuz durumların temel sebebi, beynimizin kan kaybının durmayacağ ni düşünmesidir. C) Doktorlar kan alırken beyindeki savunma mekaniz masını tetikleyecek şekilde işlem gerçekleştirirse hasta baygınlık yaşamaz. D) Her insanda farklı şekilde gerçekleşen baygınlıkların sebebi kan verme sonucunda ortaya çıkmaktadır. E) Her insanda farklılık gösteren bayılmalar, bazı insanların psikolojik durumlarının bozuk olmasından kaynaklanabilir.

1. Biz tiyatroyu yurdumuzun her kentine sokmadıkça bu ülkede bir tiyatro var denemez. Tiyatro gibi halkın her düzeyindeki insana kültür aşılayacak bir sanat kurumu, belirli yaştakileri okutan okullardan çok daha önemlidir. Tiyatrosu olan ülkede halkın tümü eğitiliyor demektir. Kültür, tek elde toplanamaz, bir zümreyle sınırlanamaz, toplumun arasına girer. Tiyatro kentin kasabanın sinemalarına, köylerin meydanlarına gir- medikçe ne yaparsak yapalım genel kültür çizgimizi yükselt- memize, uygar bir yaşayış sürdürmemize imkan yoktur. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabilecek bir yargı değildir? Tiyatro en yaygın eğitim aracıdır. X B) Toplumun kültür seviyesinin arttırılması tiyatronun yay- gınlaşmasına bağlıdır. C) Gelişmiş ülkelerin hepsinde tiyatroya gereken değer verilmiştir. D) Tiyatro, toplumun her kesimiyle ve kültürüyle ilişkilidir. E) Tiyatro; okul gibi belli yaş aralıkları ile sınırlı bir eğitim alanı değildir. 3