Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

öz- en mot or. illî 6 7. Aşağıdakilerin hangisinde deyim, açıklamasıyla bir- likte verilmemiştir? A) Bize engel çıkarıyor, işimizin yapılmasını güçleştiriyor- du. B) Bu gece gözüme uyku girmedi, sabaha kadar uyuya- madım. C) Sis yüzünden her yer karanlık, göz gözü görmüyordu. D) Yaşlı kadın çok zayıflamış, iğne ipliğe dönmüştü. E) Sonu gelmeyen kumar hevesi, adamın ocağını sön- dürmüştü. TYT SORU BANKASI

TÜRKÇE TESTI A 19. 1916'da Romen ash Italyan şair Tristan Tzara tarafindan ortaya atılan Dadaizm (Kuralsizlik); edebiyat ve sanatta her türlü geleneğe, kurala karşı çıkan bir anlayışa sahiptir. Aslında kuralsizliği kural edinen bir akimdir da diyebiliriz. Di ve estetik kurallarını tanımayan, anlatımda başıboş bir yöntem benimseyen, kapaliliği amaçlayan sanat akimi: 1 Dünya Savaşı sırasında yüz binlerce insanin hayatını kay- betmesi üzerine yaşanılan rahatsizliği ortaya koymak için akla, mantiga ve ahlaka dayalı olarak kurulduğunu ifade etmiştir. Kısacası Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A) insanları milli düşüncelere sevk eden bir akimdir B) dostane bir şekilde insanlan uyaran bir akım niteli- gindedir C) yitip giden canlardan dolayı bir başkaldındır, denebi- lir D) hayatını kaybedenlere karşı bir direniştir E) insanlığın en kutsal değerleriyle savaş hâlindedir 21. Gu

5. I. İnsanlarda hormon düzeyleri ya da bir hormona du- yarlılık, davranışları doğrudan belirlememekle birlikte davranışları belirli yönlere yoğunlaştırma etkisi gös- termektedir. II. Vasopressin, insan vücudunda su tutucu bir hormon olduğundan susuzluk durumunda düzeyi yükse- lir; ramazan ayında iftara yakın saatlerde insanların çoğunlukla daha sinirli ve tahammülsüz davranışlar sergiledikleri göz önünde bulundurulursa bunun al- tında yatan sebebin açlığa bağlı insülin karşıtı stres hormonlarındaki artışla birlikte vasopressindeki artış olduğu düşünülebilir. Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenebilir? The A) I. cümlede ifade edilen konuya ters düşen farklı bir durumdan söz etmektedir. (B) I. cümlede anlatılan durumun sebep olduğu proble- min çözümüne yönelik öneriler sunmaktadır. C) I. cümledeki genelgeçer yargının tamamen değiştiği- ni ortaya koymaktadır. D). cümlede değinilen düşünceye örnek teşkil edebile- cek bir durumu ihtimal dâhilinde değerlendirmekte- dir. E) I. cümledeki kanının yanlışlığını bilimsel araştırma ve- rileri sunarak göstermektedir.

TYT/ Türkçe 12. Ana ve babaların, çocuklarının geleceği hakkındaki kaygılan ve onların hayal ettikleri kişiliği kabul etmede zorluk çekmeleri, ergenlik çağındaki bireylerin sıkıntılarını artırabiliyor. Henüz kendisini tanımayan, sevenleri tarafından da tam kabul görmeyen ergenler; bu dönemde oldukça hassas bir ruh hâline giriyor. Ayrıca bedenlerindeki değişikliklere önem verdikleri için kolaylıkla aşınlıklara kapılabiliyorlar. Çok yemek yemek ya da hiç yemek yememek gibi. Bu davranışlar, nedenini kavrayamayan aileyi endişelendirmeye başladığında ailenin üstüne fazla düşmesi veya emirler vermesi huzursuzluğa neden olabiliyor. Aslında hızlı bir bedensel gelişme içinde oldukları için bu durum enerjilerini tam olarak kullanamamalarına neden oluyor. Tüm enerji bedene yansıyor ve yaşanan çatışmalar sonucu isteksizlik oluşabiliyor. Bu parçadan "ergen bireylerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Ailenin yoğun ilgisinden rahatsız olabildikleri V B) Kendini ispat etme, gösterme amacıyla hareket ettikleri C) Cevrelerindeki gelişmelere karşı duyarlı oldukları D) Ebeveynlerin beklentilerini karşılayamadıklarında sorun yaşadıkları E) Aykırı bazı tutumlarının, fiziksel değişimlerden kaynaklandığı

dinin Türkçe Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. kavramını duymamış olmanız ekâyı anlamak için öncelikle amak gerekir. Zekâ, en basit den öğrenme ve kazanımlar an anlamlar çıkarma, çeşitli 11 ve çabuk (hızlı) cevaplar III an gibi davranışlar sergi- hareket ve ses algılama IV ğe sahip yazılımsal ve - Yapay zekânın gelişti- ası gerektirecek görev- 2. İstatistik yöntemleri ile ilgili öne sürülen bazı fikirlerin hiçbir bilimsel temeli yoktur. Çünkü istatistik yöntemleri her ülkede gösterir. Göstermiyorsa göstermelidir. Örneğin kâğıt tüketimi, yayımlanan kitap sayısı, baskı sayısından oluşan bir istatistik her ülke için sonuçlar sergilemez. Fransa'da bir gazeteyi ortalama 3,2 kişi okurken Türkiye'de 12 kişi okur. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) bilgi - hareketli C) değişiklik - sağlıklı E) ilişki- tepki BY gelişme - zorunlu D) genellik- genel

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesnel bir yargı dile getirilmiştir? A) Yatıp kalktığım odanın penceresinden bakınca bir baş- tan bir başa bütün sokağı görüyorum. B) Heyecanlı ve yorucu bir gün beni bekliyordu çünkü ba- bamla yeni alışveriş merkezinde yemek yiyecektim. C) Zeki Müren, seyirciyi daha çok duygulu sesi, beyefen- di kişiliğiyle ile etkilerdi. 9 Ünlü oyuncu Kemal Sunal, kendi hâlinde, hiç de göz doldurmayan, garip bir kimseydi. İyi şair, malzemesini doğru yerde arar, hafızasında tu- tar ve en güzel şekilde kullanır. 5

www.HOCALARAGELDIK.COM TÜRKÇE TE 13. Kuyucaklı Yusuf un aradan geçen zamana rağmen aşın- mamış, önemini yitirmemiş bir roman olarak görülmesi, hiç kuşkusuz taşraya ilk gerçekçi bakış olması kadar ya- zınsal niteliklerinin yetkinliğinden de kaynaklanıyor. Onu canlı kılan budur. Tam da bu yüzden bugün ya da yarın, başka bir Kuyucaklı Yusuf'un matemini ortaya dökmeden tek başına yüklenip yeni bir hayata doğru yürüyeceği duy- gusunu, ümidini taşıyoruz. Değiştirilemeyen, dönüştürüle- meyen mevcut dünya azgısı bu olmayı sürdürecek belki de. Edebiyatın başarısı da bunu duyumsatabilmesinde. mutlu dünya ütopyasını harlandırmasındadır. Bu parçada "mutlu dünya ütopyasını harlandırmak" sö- züyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanlara mutlu olacağı bir dünya ümidi verme B) Dünyanın yazgısını değiştirme C) Mutluluğun sadece bir hayal olduğunu düşündürme Binsanların duygelanna yön verme Mutlu bir dünyanın kurulmasına yardımcı olma 15

HOCALARA GELDİK 12. Hayat o kadar zengin ve çeşitlidir ki hiçbir roman onu ta- mamen içine alamaz, buna imkan yoktur. ----. Bu sözler aşağıdakilerden hangisi ile sürdürülemez? A) Her romanda hayatın başka bir parçası bulunur B) Çünkü her roman yazarının bakış açısıyla sınırlıdır C) Yine de hayattan bir parça ile romanlara zenginlik katılır D) Bu yüzden hayatı anlatmayı düşünen eser sayısı sınır- lidir E) Yazarlarca bu imkansızlığa sığınılarak hayatın eksik anlatıldığı kabul edilir

le- 12. Sifat tamlamasının sonuna "-II, -li, -lu, -lü" eki getirilerek bir sifat grubu (birleşik sifat) oluşturulur, buna "kurallı birleşik sifat" denir. Aşağıdakilerin hangisinde böyle bir sifat yoktur? A) Alçak damlı küçücük evi hâlâ özlüyorum. B) Evin etrafında ak yeleli atlar dolaşırdı. C) Evin arkasında narin gövdeli kiraz ağaçları vardı. hs D) Dallan uzun erik ağaçlarından inmezdim. E) Okul yolunda solgun yüzlü çocuklar olurdu.

2. Modern Türk şiirinin 1980 kuşağı imge şiiri anlayışının önde gelen şairlerinden biri olan Haydar Ergülen, yayınladığı nitelikli şiir kitaplarıyla şiirin estetik düze- yini yükselterek Türk şiirine renk katmayı başarmıştır. Bu cümledeki altı çizili söz ile anla- tılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) özgün içerikler üretmek B) çoğunluğun beğenisini kazanmak C) farklılık yaratmak D) eğilimini açığa vurmak canlılık yaratmak

Seni benden ne bu kapı, ne bu duvar ayıracak. Seni ne bu kara kara gelen ölüm 5. Altay'da olmuş idi, bir çocuk doğmuş idi, Dünyaya gelir iken nurlara boğmuş idi. Gök mavisiydi sanki benzi bu oğlancığın! Ağzı kıpkızıl ateş rengi bu oğlancığınl Al al idi gözleri, saçları da kapkara Perilerden de güzel, kaşları var ne kara! Yedi kurtlar uçmuşlar, koku alıp koşmuşlar. Çocuğu ver, demişler, uluyarak coşmuşlar. Annesi çok ağlamış, yüreğini dağlamış; Çocuk da dile gelmiş, yarasını bağlamış. Demiş "Anne, sızlama! Oyala da, ağlamal Yedi gün mühlet iste, işi bağla sağlama!" Bu destan parçası ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kahramanın doğuşu, efsanevi ve kutsal bir olay gibi anlatılmıştır. B) Türklerin mitolojik ögelerinden ışık motifine yer ve- rilmiştir. C) Kahramanın bebekken bir olgunluğa ulaştığı görül- mektedir. D) 7 sayısı pek çok destanda olduğu gibi burada da karşımıza çıkmaktadır. E) Konuşma bölümleri mensur olarak kaleme alınmış- D) yo C) De ge D) D 9. 10

16 New Yorklu bir psikoterapist grubun araştırmasına göre bireyin öyküsü, travmalara ev sahipliği yapar ama çok önemli bir unsur daha var: Şehirdeki gürültü, trafik, kirlilik, ırkçılık, polisin davranışı... Bütün bu şehirde gözlemlediğimiz, yaşamımıza endirekt gibi görünen ama birebir etkisi olan unsurlar, beyindeki nöronsal stres faktörlerini etkiliyor. İstanbul gibi bir metropolde, trafik sesi, kalabalık, yeşil alan- ların azlığı, sürekli telefon ve yaydığı radyasyon var. Bunlar bireysel öykülerimiz kadar ruh hâlimizi, beynimizdeki nöronsal aktivasyonları artırıyor. Bunun da şiddet, intihar ve depresyona yatkınlıkta birebir etkisi var. Bir de o şehrin arka planına bakmalıyız. Şehrin enerjisi zamanında neleri kaydetti? Almanya'da yapılan araştırmalar bir yer- de olay olduğunda, o yerin hafızasına kaydedildiğini ve o duyguyu geriye yansıttığını söylüyor. Yer bilimciler ormanda bir ağaç kesimi olduğunda bile, yanındaki ağaçlarda da çok ciddi etkileşimler oldu- ğunu gözlemliyor. 57 Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? A) Öyküleme B) Örneklendirme C) Tanık gösterme D) Tanımlama E) Tartışma (ich Diğer Sayfaya G

ALLI EGIT 2. Âşıklık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, köy enstitülerinde saz hocalığı yapmış, İstanbul Radyosunda da türkülerini seslendirmiştir. Aşık Veysel'e 1965 yılında özel kanunla emekli maaşı bağlanmıştır. Sanat yaşamı boyunca yaşama sevinci, iyimserlik, umut, hüzün gibi konuları ustalıkla işleyen Âşık Veysel; kendini seven milyonlarca sanatseverin yüreğinde her zaman türküleriyle yaşayacak bir yer edinmiştir. Aşağıdaki tabloda, bu parçada geçen altı çizili sözcüklerin sözlük anlamları verilmiştir. I. A) B) II. III. seslendirmek Sesli duruma getirmek, sesli olmasını sağlamak. Hissedilen bir duyguyu, düşünülen bir fikri dile getirmek, duyurmak. Bir müzik eserini okumak. seslendirmek 1 || = IIN III MİLLİ URIYET Bir şey bir kimseye ayrılmak, tahsis edilmek. Bu parçadaki altı çizili sözcükler sırasıyla, tablodaki numaralanmış anlamlarından hangileri ile kullanılmıştır? bağlanmak || 1 11 HIL ||| bağlanmak Bağlama işine konu olmak. Sözle veya yazılı olarak bir şeye bağlanmak. yaşamak yaşamak ||| 11 11 Sürmek, devam etmek. Bir durumu yaşar gibi olmak, bir durumla özdeşleşmek, duymak, hissetmek. Varlığını sürdürmek.

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gerçekleşmemiş beklenti söz konusudur? A) Izmir'e geldiğinizde bize de uğrayacağınızı düşünmüştük. Usta yazar, kitabı birden fazla bölüme ayıracakmış. Eskiden bayramlarda dedemin Silifke'deki evine giderdik. D) Masaların üzerine kumaş örtüler henüz serilmemiş. E) Onca sorunun arasında bir de sizinle uğraşıyor. B) C)

Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisinde "-1 (-i)" eki ötekilerden farklı bir görevdedir? A) Babası, bu davranışını parayla ödüllendirdi. B) Ağaçların gölgesi evin önündeki yola düşüyordu. C) Bu köyün havası rahatsızlığıma çok iyi geldi. D) Sesi, bir sanatçınınki kadar yumuşak ve güzeldi. E) Kardeşim bu kafesi geçen yıl İstanbul'dan almış.

E) V 25. ilk Çağ'ın başından itibaren Mezopotamya, Mısır, Anadolu gibi bölgelerdeki siyasi oluşumların çoğu monarşi ile yö- netilmiştir. Krallar, yönetimdeki meşruluğunu yani güçlerini dinden almıştır. Bu bilgiye göre bu yönetimlerde aşağıdakilerden han- gisinin görülmesi beklenmez? A love2 A) Rahip kralların ülke yönetiminde etkili olması B) Tek tanrı inancının kabul edilmesi olnitekt (A C) Tanrı-kral anlayışının benimsenmesi D) Din adamlarının ayrıcalıklı sınıf hâline gelmesi E) Hukuk kurallarının hazırlanmasında dinî inançların etki- sinin görülmesi