Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

24. 2006 yılının Aralık ayında Nobel Edebiyat Ödü-
lü'nü alırken sözlerine "Ölümünden iki yıl önce
babam kendi yazıları, el yazmaları ve defterleriyle
dolu küçük bir bavul verdi bana." diye başlayan ve
konuşmasını "Bugün babam aramızda olsun çok
isterdim." cümlesiyle tamamlayan Orhan Pamuk,
Babamın Bavulu adlı Nobel tarihinin en içten ve en
iyi hazırlanmış konuşmalarından biriyle tüm dünya-
da büyük yankı oluşturmuştu. Babamın Bavulu'nun
2007 Şubat'ındaki ilk baskısı, yazarın aynı adlı No-
bel konuşmasının yanı sıra, 2005 yılında Alman Ya-
yıncılar ve Kitapçılar Birliği Barış Ödülü'nü alırken
yaptığı "Kars'ta ve Frankfurt'ta" konuşmasıyla, 2006
Nisan'ında Oklahoma Üniversitesinde Puterbaugh
Ödülü'nü alırken yaptığı "İma Edilen Yazar" konuş-
malarını içeriyordu.
Bu parçadan hareketle Babamın Bavulu adlı ki-
tapla ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
A) Adını, sanatçı Nobel Edebiyat Ödülü'nü alırken
yaptığı konuşmadan almıştır.
B) İçinde, sanatçının birden çok konuşması vardır.
C) Kitaptaki aynı adı taşıyan konuşmada yazar, ba-
bası ile ilgili bir anısına yer vermiştir.
D) 2005-2007 arasında gerçekleşen ödül törenle-
rinde yapılan konuşmaları içermektedir.
E) Nobel Edebiyat Ödülü'nü almasını sağlayan anı-
lar kitabıdır.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
24. 2006 yılının Aralık ayında Nobel Edebiyat Ödü- lü'nü alırken sözlerine "Ölümünden iki yıl önce babam kendi yazıları, el yazmaları ve defterleriyle dolu küçük bir bavul verdi bana." diye başlayan ve konuşmasını "Bugün babam aramızda olsun çok isterdim." cümlesiyle tamamlayan Orhan Pamuk, Babamın Bavulu adlı Nobel tarihinin en içten ve en iyi hazırlanmış konuşmalarından biriyle tüm dünya- da büyük yankı oluşturmuştu. Babamın Bavulu'nun 2007 Şubat'ındaki ilk baskısı, yazarın aynı adlı No- bel konuşmasının yanı sıra, 2005 yılında Alman Ya- yıncılar ve Kitapçılar Birliği Barış Ödülü'nü alırken yaptığı "Kars'ta ve Frankfurt'ta" konuşmasıyla, 2006 Nisan'ında Oklahoma Üniversitesinde Puterbaugh Ödülü'nü alırken yaptığı "İma Edilen Yazar" konuş- malarını içeriyordu. Bu parçadan hareketle Babamın Bavulu adlı ki- tapla ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Adını, sanatçı Nobel Edebiyat Ödülü'nü alırken yaptığı konuşmadan almıştır. B) İçinde, sanatçının birden çok konuşması vardır. C) Kitaptaki aynı adı taşıyan konuşmada yazar, ba- bası ile ilgili bir anısına yer vermiştir. D) 2005-2007 arasında gerçekleşen ödül törenle- rinde yapılan konuşmaları içermektedir. E) Nobel Edebiyat Ödülü'nü almasını sağlayan anı- lar kitabıdır.
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem, bir söz
grubu değildir?
A) Başın derde girdikten sonra öğüt fayda etmez.
B) Görevin öğretilmesinden çok sevdirilmesi gerekir.
C) Kötü davranışlar, kötü davranışlara yol açar.
D) Kişinin dilini tutamaması başina dertler açar.
E) Insan, kendisiyle banşık yaşayabiliyorsa mutlu olur.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem, bir söz grubu değildir? A) Başın derde girdikten sonra öğüt fayda etmez. B) Görevin öğretilmesinden çok sevdirilmesi gerekir. C) Kötü davranışlar, kötü davranışlara yol açar. D) Kişinin dilini tutamaması başina dertler açar. E) Insan, kendisiyle banşık yaşayabiliyorsa mutlu olur.
17./Dinleyen söyleyen kadar arif
Seyreden oynayan kadar hassas
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "kadar" sözcüğü bu
dizelerdeki anlamıyla kullanılmıştır?
A) Verdiğimiz yemeği "Yemiş kadar oldum." diyerek geri
Cevirdi.
B) Araba ile arası benimle sizin aranız kadar ya vardı ya
yoktu.
C Avuç içi kadar bir yara vardı zavallı çocuğun yüzünde.
Çin'e kadar sürecek uzun bir yolculuk yapmak isterim.
E) Bacak kadar çocuğun söylediklerine inanıp bize yüz
çevirdiler.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
17./Dinleyen söyleyen kadar arif Seyreden oynayan kadar hassas Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "kadar" sözcüğü bu dizelerdeki anlamıyla kullanılmıştır? A) Verdiğimiz yemeği "Yemiş kadar oldum." diyerek geri Cevirdi. B) Araba ile arası benimle sizin aranız kadar ya vardı ya yoktu. C Avuç içi kadar bir yara vardı zavallı çocuğun yüzünde. Çin'e kadar sürecek uzun bir yolculuk yapmak isterim. E) Bacak kadar çocuğun söylediklerine inanıp bize yüz çevirdiler.
Aşağıdakilerin hangisinde II. cümle, I. cümleden
kesin olarak çıkarılabilecek bir yargı değildir?
A) I. Ebru sanatında tarihi tespit edilebilmiş en eski
ebru, 1447 yılına ait olup Topkapı Sarayı'nda
bulunmaktadır.
II. Ebru sanatı, on beşinci yüzyılda ortaya çıkmış
bir sanattır.
B) I. Mezopotamya mitolojisi; Sümer, Akad, Asur ve
Babil odaklı olmakla beraber, bölgede yaşamış
daha pek çok ulusun mitolojisinden yoğun bi-
çimde etkilenmiştir.
II. Mezopotamya mitolojisi çok kültürlü bir yapıya
sahiptir.
C) I. Karadeniz'in su seviyesi yüksek ve tuzluluk ora-
nı daha düşük olduğundan Karadeniz'den Mar-
mara'ya doğru bir üst akıntı vardır.
II. Marmara Denizi'nin tuzluluk oranı Karadeniz'e
göre daha yüksektir.
D) I. İpek Yolu Doğu'dan Batı'ya ve Batı'dan Doğu'ya
tüccarların kervanlarının yanı sıra bilgi, fikir ve
dinleri de ulaştırmıştır.
II. Doğu ve Batı kültürlerinin karşılıklı tanınmasın-
da İpek Yolu, köprü görevi görmüştür.
E) I. Semerkant şehri MÖ 1500 yılından bu yana
farklı kültürlerin kavşak noktası konumundadır.
II. Semerkant geçmişten günümüze birçok kültü-
rün kesiştiği bir yerleşim alanı olmuştur.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
Aşağıdakilerin hangisinde II. cümle, I. cümleden kesin olarak çıkarılabilecek bir yargı değildir? A) I. Ebru sanatında tarihi tespit edilebilmiş en eski ebru, 1447 yılına ait olup Topkapı Sarayı'nda bulunmaktadır. II. Ebru sanatı, on beşinci yüzyılda ortaya çıkmış bir sanattır. B) I. Mezopotamya mitolojisi; Sümer, Akad, Asur ve Babil odaklı olmakla beraber, bölgede yaşamış daha pek çok ulusun mitolojisinden yoğun bi- çimde etkilenmiştir. II. Mezopotamya mitolojisi çok kültürlü bir yapıya sahiptir. C) I. Karadeniz'in su seviyesi yüksek ve tuzluluk ora- nı daha düşük olduğundan Karadeniz'den Mar- mara'ya doğru bir üst akıntı vardır. II. Marmara Denizi'nin tuzluluk oranı Karadeniz'e göre daha yüksektir. D) I. İpek Yolu Doğu'dan Batı'ya ve Batı'dan Doğu'ya tüccarların kervanlarının yanı sıra bilgi, fikir ve dinleri de ulaştırmıştır. II. Doğu ve Batı kültürlerinin karşılıklı tanınmasın- da İpek Yolu, köprü görevi görmüştür. E) I. Semerkant şehri MÖ 1500 yılından bu yana farklı kültürlerin kavşak noktası konumundadır. II. Semerkant geçmişten günümüze birçok kültü- rün kesiştiği bir yerleşim alanı olmuştur.
12. Bireyin belli bir anda yaşadığı huzursuzluk, ihtiyaçlarını gi-
dermede karşılaştığı engellemelerden kaynaklanır. Kişisel
ihtiyaçlanı ile toplumun beklentileri arasında gerekli dengeyi
kuramadığı zaman birey, kaygıya düşer ve danışmana baş-
vurur. Danışmanın görevi bireyi toplum kurallarını uygulama-
ya zorlamak olmadığı gibi topluma rağmen isteklerini ger-
çekleştirebileceğini, toplumsal yasak ve kuralların yanlış ya
da gereksiz olduğunu söyleyerek birey ile toplumu karşı kar-
şıya getirmek hiç değildir. Bireyin toplumun desteği olmadan
özünü gerçekleştirmesi hatta yaşaması mümkün olmadığına
göre, isteklerini toplumla çatışmadan gidermeyi öğrenmesi
gerekmektedir. Psikolojik danışmanın amacı bireyin, toplu-
ma körü körüne uyum göstermek yerine dinamik bir uyum
gösterebilmesi için gerekli duyarlılığı ve beceriyi kazanması-
na yardımcı olmaktır.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Birey toplumun bütün kural ve kaidelerine uyum sağla-
yabilmek için danışmana başvurmalıdır.
B) Her birey toplumdan bağımsız bütün isteklerini yerine
getirmek için çaba harcamalıdır.
C) Danışman, sadece ihtiyaç ve beklentilerini karşılayama-
yan insanlarla ilgilenmelidir.
D) Danışmanlar, danışanlarını toplumdaki sorumluluklarını
ihmal etmeden yönlendirmelidir.
E) Toplumsal yasaklar ve kurallar, kişinin kendini gerçekleş-
tirilmesi için esnetilebilir olmalıdır.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
12. Bireyin belli bir anda yaşadığı huzursuzluk, ihtiyaçlarını gi- dermede karşılaştığı engellemelerden kaynaklanır. Kişisel ihtiyaçlanı ile toplumun beklentileri arasında gerekli dengeyi kuramadığı zaman birey, kaygıya düşer ve danışmana baş- vurur. Danışmanın görevi bireyi toplum kurallarını uygulama- ya zorlamak olmadığı gibi topluma rağmen isteklerini ger- çekleştirebileceğini, toplumsal yasak ve kuralların yanlış ya da gereksiz olduğunu söyleyerek birey ile toplumu karşı kar- şıya getirmek hiç değildir. Bireyin toplumun desteği olmadan özünü gerçekleştirmesi hatta yaşaması mümkün olmadığına göre, isteklerini toplumla çatışmadan gidermeyi öğrenmesi gerekmektedir. Psikolojik danışmanın amacı bireyin, toplu- ma körü körüne uyum göstermek yerine dinamik bir uyum gösterebilmesi için gerekli duyarlılığı ve beceriyi kazanması- na yardımcı olmaktır. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Birey toplumun bütün kural ve kaidelerine uyum sağla- yabilmek için danışmana başvurmalıdır. B) Her birey toplumdan bağımsız bütün isteklerini yerine getirmek için çaba harcamalıdır. C) Danışman, sadece ihtiyaç ve beklentilerini karşılayama- yan insanlarla ilgilenmelidir. D) Danışmanlar, danışanlarını toplumdaki sorumluluklarını ihmal etmeden yönlendirmelidir. E) Toplumsal yasaklar ve kurallar, kişinin kendini gerçekleş- tirilmesi için esnetilebilir olmalıdır.
B) Her zaman
C) Sıkça rastlanan bir rahatsızlık bu.
D) Şu sıralar, köye varmıştır sanırım.
E) Keşke onu da yanına alsaydım.
2
1. Aşağıdakilerden hangisi "dolaylı anlatım"a örnek olabi-
lir?
A) Konuğu "İçmesem olmaz mı Sami Bey? Doktor yasak-
ladı." dedi.
B) Ömrü ayakta geçmiş bir insanın böyle yatağa bağlan-
ması ne kadar zordu.
C) Çok üstüne vardıkları zaman "Yük görüyorsanız gider
çalışırım." derdi.
D) Okul günlerinin haşarı çocukluğuna dönmeyi kim iste-
mez ki?
E) Adam sattığı saatin çok pahalı olduğunu, alanın da he-
men paraya çevirebileceğini söylemişti.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
B) Her zaman C) Sıkça rastlanan bir rahatsızlık bu. D) Şu sıralar, köye varmıştır sanırım. E) Keşke onu da yanına alsaydım. 2 1. Aşağıdakilerden hangisi "dolaylı anlatım"a örnek olabi- lir? A) Konuğu "İçmesem olmaz mı Sami Bey? Doktor yasak- ladı." dedi. B) Ömrü ayakta geçmiş bir insanın böyle yatağa bağlan- ması ne kadar zordu. C) Çok üstüne vardıkları zaman "Yük görüyorsanız gider çalışırım." derdi. D) Okul günlerinin haşarı çocukluğuna dönmeyi kim iste- mez ki? E) Adam sattığı saatin çok pahalı olduğunu, alanın da he- men paraya çevirebileceğini söylemişti.
Konsantrasyon Anlam Bilgisi
5. Alışkanlıkları terk etmek, zararlı olduğu bilinse de
kolay olmuyor. Asıl iş alışmamakta, alışmaya giden
yolda "zaten kaç tane içiyorum" vb. mazeretlerle
kendini aldatmama, Hayatımda bir kere bile sigara
içmediğim için her ne kadar "Bizim için zordur."
desem de tam ifade edemem. Ama fazla zararlı
olmayan bir alışkanlığımı bırakmaya niyet etmeme
rağmen denemelerimde başarılı olamadığımı bilirim.
Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Alışkanlıkları terk etmek zordur.
B) Alışkanlıklarımız hayatımıza yön verir.
C) Sigara alışkanlığı insanın hayatını karartır.
D) Mazeretler alışkanlıkları devam ettirir.
E) Sigara alışkanlığı terkedilmesi zor
alışkanlıklardandır.
K
7. B
i
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
Konsantrasyon Anlam Bilgisi 5. Alışkanlıkları terk etmek, zararlı olduğu bilinse de kolay olmuyor. Asıl iş alışmamakta, alışmaya giden yolda "zaten kaç tane içiyorum" vb. mazeretlerle kendini aldatmama, Hayatımda bir kere bile sigara içmediğim için her ne kadar "Bizim için zordur." desem de tam ifade edemem. Ama fazla zararlı olmayan bir alışkanlığımı bırakmaya niyet etmeme rağmen denemelerimde başarılı olamadığımı bilirim. Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir? A) Alışkanlıkları terk etmek zordur. B) Alışkanlıklarımız hayatımıza yön verir. C) Sigara alışkanlığı insanın hayatını karartır. D) Mazeretler alışkanlıkları devam ettirir. E) Sigara alışkanlığı terkedilmesi zor alışkanlıklardandır. K 7. B i
a, dü-
tken-
zeri-
bir
gi-
i
mmm
8.
• Suskun kimselerin her şeyi kabul eder gibi görün.
meleri, kendilerini rahatsız etmedikçe kimseyi de
rahatsız etmeyecektir.
• Cevap vermemekle, söylenenleri kabul etmek bir
değildir.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangi.
sidir?
A Suskun kalmak ile cevap verememek birbirinden
farklıdır.
B) Söylenenlere karşı gelmemek suskun kalmakla
aynı değildir.
Suskun kalmak her şeyi kabul eder gibi görünmek-
le aynı değildir.
DYSuskun olmak kimseye zarar vermediği gibi söyle-
nenleri de kabul etmek anlamına gelmez.
Kişi, cevap vermek istemediği zaman suskun kal-
mayı ister.
sagral Sery P
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
a, dü- tken- zeri- bir gi- i mmm 8. • Suskun kimselerin her şeyi kabul eder gibi görün. meleri, kendilerini rahatsız etmedikçe kimseyi de rahatsız etmeyecektir. • Cevap vermemekle, söylenenleri kabul etmek bir değildir. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangi. sidir? A Suskun kalmak ile cevap verememek birbirinden farklıdır. B) Söylenenlere karşı gelmemek suskun kalmakla aynı değildir. Suskun kalmak her şeyi kabul eder gibi görünmek- le aynı değildir. DYSuskun olmak kimseye zarar vermediği gibi söyle- nenleri de kabul etmek anlamına gelmez. Kişi, cevap vermek istemediği zaman suskun kal- mayı ister. sagral Sery P
2.
. Bir ressamın içinden geçenleri yansıttığı bir tablo-
yu gerçeğine hiç benzemediği şeklinde bir ifadey-
le bir köşeye atmak sanatı bilmezlikten kaynakla-
nır.
• Sanatın hemen hemen hiçbir dalında bire bir
olma özelliği aranmaz.
3
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangi-
sidir?
Sanatı bilmezlik, eserin aslıyla bire bir olmasını ge-
rektirir ve bu durum tüm sanat dallarında aynıdır.
BYSanatın hiçbir dalında bire bir olma özelliği aran-
maz.
Eserin aslıyla aynı olması ressamın başarısız oldu-
ğu anlamına gelir.
D) Sanatın her alanında sanatçının kendinden bir şey-
ler verdiği görülmüştür.
4.
Ressam çizdiği eserin aslına benzememesine se-
vinir.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
2. . Bir ressamın içinden geçenleri yansıttığı bir tablo- yu gerçeğine hiç benzemediği şeklinde bir ifadey- le bir köşeye atmak sanatı bilmezlikten kaynakla- nır. • Sanatın hemen hemen hiçbir dalında bire bir olma özelliği aranmaz. 3 Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangi- sidir? Sanatı bilmezlik, eserin aslıyla bire bir olmasını ge- rektirir ve bu durum tüm sanat dallarında aynıdır. BYSanatın hiçbir dalında bire bir olma özelliği aran- maz. Eserin aslıyla aynı olması ressamın başarısız oldu- ğu anlamına gelir. D) Sanatın her alanında sanatçının kendinden bir şey- ler verdiği görülmüştür. 4. Ressam çizdiği eserin aslına benzememesine se- vinir.
38. Bu parçada kendisinden söz eden şairin şiirlerinde
aşağıdakilerden hangisinin öne çıkması beklenir?
A) Mitolojik unsurlar
B) Otobiyografik ayrıntılar
Imgesel anlatım
D) Düşsellik
E) Çağından önceki toplumsal yaşam
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
38. Bu parçada kendisinden söz eden şairin şiirlerinde aşağıdakilerden hangisinin öne çıkması beklenir? A) Mitolojik unsurlar B) Otobiyografik ayrıntılar Imgesel anlatım D) Düşsellik E) Çağından önceki toplumsal yaşam
rilara
arıyı,
isha
II
7.
yapardık.
Osmanlı Devleti kurucusu Osman Bey, akademik
mecralarda şahsiyeti ve icraatları öteden beri muhtelif
tartışmalara konu olmuş tarihî şahsiyetlerdendir. Osmanlı
Kuruluş Dönemi üzerine çökmüş sis perdesi, tarihçilerin
ileri sürdüğü görüşlerin yol açtığı bulanıklıkla daha da
yoğunlaşmıştır.
Bu parçada altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek
bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Osman Bey'in yetenekleri, karizmatik kişiliği ve
siyasi kariyeri, büyük ölçüde karşılaştığı sıkıntılar
doğrultusunda şekillenmiştir.
B) Bursa'da bulunan meşhur
man Bey heykeli,
yapılan ilk örneği beğenmeyen Halil İnalcık'ın
yönlendirmesiyle yetkililer tarafından yeniden inşa
edilmiştir.
C) Osman Bey'in kişiliği ve lider kimliği, Söğüt subaşısı
ve uç beyi olduktan sonra icra edeceği politikaları
karakterize eden unsurlar olarak göze çarpar.
D) Osman Bey'in siyasi ve askerî alanlara ilişkin
yaklaşımının ve sahip olduğu meziyetlerin oldukça
erken yaşlarda gelişmeye başladığı bilinmektedir.
E) Osmanlı Kuruluş Dönemi ve Osman Bey üzerindeki
gizemi önemli ölçüde dağıtan çeşitli araştırmalar,
Osman Bey'in kişiliğini de aydınlatmıştır.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
rilara arıyı, isha II 7. yapardık. Osmanlı Devleti kurucusu Osman Bey, akademik mecralarda şahsiyeti ve icraatları öteden beri muhtelif tartışmalara konu olmuş tarihî şahsiyetlerdendir. Osmanlı Kuruluş Dönemi üzerine çökmüş sis perdesi, tarihçilerin ileri sürdüğü görüşlerin yol açtığı bulanıklıkla daha da yoğunlaşmıştır. Bu parçada altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Osman Bey'in yetenekleri, karizmatik kişiliği ve siyasi kariyeri, büyük ölçüde karşılaştığı sıkıntılar doğrultusunda şekillenmiştir. B) Bursa'da bulunan meşhur man Bey heykeli, yapılan ilk örneği beğenmeyen Halil İnalcık'ın yönlendirmesiyle yetkililer tarafından yeniden inşa edilmiştir. C) Osman Bey'in kişiliği ve lider kimliği, Söğüt subaşısı ve uç beyi olduktan sonra icra edeceği politikaları karakterize eden unsurlar olarak göze çarpar. D) Osman Bey'in siyasi ve askerî alanlara ilişkin yaklaşımının ve sahip olduğu meziyetlerin oldukça erken yaşlarda gelişmeye başladığı bilinmektedir. E) Osmanlı Kuruluş Dönemi ve Osman Bey üzerindeki gizemi önemli ölçüde dağıtan çeşitli araştırmalar, Osman Bey'in kişiliğini de aydınlatmıştır.
TÜRKÇE
U-
En
k
7
n
ayınları
11. Bir romanın ya da bir şiirin yayımlanmasını sağ
lamak daima zorlu bir iştir. Yirmi yıl önce ge
1
leneksel bir yoldan bu işe koyuldum. Çok sayıda
11
kitap okudum. Birkaç edebiyat derecesi aldım. İlginç
ve kendine has olsa da oldukça zahmetli bir işim vardı.
Akşamları ya da tatillerde bir ya da iki roman yazıyor-
dum Derken bir partide bir yayın menajeriyle tanıştım.
|||
Ve menajer yazdıklarımdan birini alıp Hamish
Hamilton'a sattı, muhtemelen bu satışı yaptık-
tan sonra da pişman oldu. Son yıllarda gele-
IV
neksel yol, yerini kulağa daha profesyonel gelen "yara-
tıcı yazarlık" diplomalarına bıraktı.
V
Bu parçadaki altı çizili tamlamalardan hangisinin
türü diğerlerinden farklıdır?
A) I B) II C) III D) IV/ ENV
12. (1) Birtakım insanlar dünya işlerini, ciddi olan işler, ciddi
olmayan işler diye ikiye ayırıyorlar. (II) Böyle bir tuhaf-
liğa, zaman zaman kendim de düşmüş olmalıyım ki
bugüne kadar o adamlara "Hangi işler ciddidir, hangisi
değildir?" diye yahut da "Ciddiden neyi kastediyorsu-
nuz?" diye sormadım. (III) Ne cevap verirlerdi, kesin
bilmiyorum -herhalde kendi kendileri de bilmez-
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
TÜRKÇE U- En k 7 n ayınları 11. Bir romanın ya da bir şiirin yayımlanmasını sağ lamak daima zorlu bir iştir. Yirmi yıl önce ge 1 leneksel bir yoldan bu işe koyuldum. Çok sayıda 11 kitap okudum. Birkaç edebiyat derecesi aldım. İlginç ve kendine has olsa da oldukça zahmetli bir işim vardı. Akşamları ya da tatillerde bir ya da iki roman yazıyor- dum Derken bir partide bir yayın menajeriyle tanıştım. ||| Ve menajer yazdıklarımdan birini alıp Hamish Hamilton'a sattı, muhtemelen bu satışı yaptık- tan sonra da pişman oldu. Son yıllarda gele- IV neksel yol, yerini kulağa daha profesyonel gelen "yara- tıcı yazarlık" diplomalarına bıraktı. V Bu parçadaki altı çizili tamlamalardan hangisinin türü diğerlerinden farklıdır? A) I B) II C) III D) IV/ ENV 12. (1) Birtakım insanlar dünya işlerini, ciddi olan işler, ciddi olmayan işler diye ikiye ayırıyorlar. (II) Böyle bir tuhaf- liğa, zaman zaman kendim de düşmüş olmalıyım ki bugüne kadar o adamlara "Hangi işler ciddidir, hangisi değildir?" diye yahut da "Ciddiden neyi kastediyorsu- nuz?" diye sormadım. (III) Ne cevap verirlerdi, kesin bilmiyorum -herhalde kendi kendileri de bilmez-
il vodafone TR
FI
01:23
→]
15. Öğrenme konusunda sürekli en başa dönülmesi, kültürel
birikimden uzak durulması ilerlemeyi geciktirmektir.
Bu cümlede öğrenme ile ilgili yapılan eleştiri aşağıda-
kilerden hangisidir?
1%80
A) İlk öğrenmenin kültür ile başlamaması
B) Öğrenmenin okulda değil aile içinde başlamaması
C) Öğrenme tekniklerinin bilgi işleyişinde yetersiz olması
D) Var olan bilgiden yararlanılıp ilerleme katedilememesi
E) Öğrenilen bilginin bellekte uzun süre tutulamaması
X
C
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
il vodafone TR FI 01:23 →] 15. Öğrenme konusunda sürekli en başa dönülmesi, kültürel birikimden uzak durulması ilerlemeyi geciktirmektir. Bu cümlede öğrenme ile ilgili yapılan eleştiri aşağıda- kilerden hangisidir? 1%80 A) İlk öğrenmenin kültür ile başlamaması B) Öğrenmenin okulda değil aile içinde başlamaması C) Öğrenme tekniklerinin bilgi işleyişinde yetersiz olması D) Var olan bilgiden yararlanılıp ilerleme katedilememesi E) Öğrenilen bilginin bellekte uzun süre tutulamaması X C
21. Söyleyişindeki ustalıktan etkilenmemek elde değil bu
sanatçının. Anlaşılmaz bazı ifadelere rağmen ne söyle-
diğini bilen şiirini daha da güzel hale getiriyor. Tek
kusuru, şiirin kafiyelerinde dağınıklık olmasıdır. Ayrıca
şiirlerinde derin bir karamsarlık göze çarpıyor. Ancak bu
karamsarlık şiirin----onemli bir rol oynuyor
Bu parçada boş bıraklan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) yorumu - geçmişinde
B) özelliği-detaylarında
C) dokunuşlar-kalıcılığında
D) tavri etkileyiciliğinde
E) sözleri-beğenilmesinde
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
21. Söyleyişindeki ustalıktan etkilenmemek elde değil bu sanatçının. Anlaşılmaz bazı ifadelere rağmen ne söyle- diğini bilen şiirini daha da güzel hale getiriyor. Tek kusuru, şiirin kafiyelerinde dağınıklık olmasıdır. Ayrıca şiirlerinde derin bir karamsarlık göze çarpıyor. Ancak bu karamsarlık şiirin----onemli bir rol oynuyor Bu parçada boş bıraklan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) yorumu - geçmişinde B) özelliği-detaylarında C) dokunuşlar-kalıcılığında D) tavri etkileyiciliğinde E) sözleri-beğenilmesinde
10. Bilindiği gibi edebî türler, hayatın gerçeklerini içeren top-
lumun birer aynası gibidirler. Günümüzde toplumları analiz
etmek için bu aynalara bakmak gerekir. Türk toplumunu
anlamak isteyen, Yaşar Kemal'e; Rusya'yı anlamak isteyen
Tolstoy, Dostoyevski'ye baksın yeter.
Bu sözleri söyleyen birisi romanın hangi özelliğini vur-
gulamaktadır?
A) Edebiyatımıza yeni giren bir tür olduğu
B) Yazarının hayata bakışıyla şekillendiği
C) Yazıldığı toplumun ipuçlarını barındırdığı
D) Olay örgüsünün tamamen gerçek olduğu
E) Kişilerinin, toplumun karakteristik özelliklerini taşıdığı
Palme Yayınevi
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
10. Bilindiği gibi edebî türler, hayatın gerçeklerini içeren top- lumun birer aynası gibidirler. Günümüzde toplumları analiz etmek için bu aynalara bakmak gerekir. Türk toplumunu anlamak isteyen, Yaşar Kemal'e; Rusya'yı anlamak isteyen Tolstoy, Dostoyevski'ye baksın yeter. Bu sözleri söyleyen birisi romanın hangi özelliğini vur- gulamaktadır? A) Edebiyatımıza yeni giren bir tür olduğu B) Yazarının hayata bakışıyla şekillendiği C) Yazıldığı toplumun ipuçlarını barındırdığı D) Olay örgüsünün tamamen gerçek olduğu E) Kişilerinin, toplumun karakteristik özelliklerini taşıdığı Palme Yayınevi
7.
Işık, sesten daha hızlıdır; bazı insanları, seslerini
duyana kadar ışıl ışıl görmemizin nedeni de bu değil
midir?
(Steven Wright)
Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) İnsanların sesleri ya da konuşmalarının, onların
dış görünümleri sonucu oluşan ilk yargımızın
pekişmesi ya da değişmesinde önemli bir yeri
vardır.
B) Kulağımızı tırmalayan bir sese sahip biri ile kim-
se arkadaşlık kurmak ya da aynı ortamda bulun-
mak istemez.
C) Ses, eğitilebilir ve güzelleştirilebilir bir varlıktır
ama öncelikle sesin sahibinin nasıl çirkin bir
sese sahip olduğunun farkındalığı gerekir.
D) Bir kimseyi ilk görüşte çekici ya da güvenilir gör-
memizin nedeni, onu henüz yeterince tanımıyor
olmamızdır.
E) İnsanlarla ilgili yargılara varırken çoğu zaman
onun sesine bakarız, bize sevecen ve saygılı bi-
çimde seslenen insanları hemen severiz.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
7. Işık, sesten daha hızlıdır; bazı insanları, seslerini duyana kadar ışıl ışıl görmemizin nedeni de bu değil midir? (Steven Wright) Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanların sesleri ya da konuşmalarının, onların dış görünümleri sonucu oluşan ilk yargımızın pekişmesi ya da değişmesinde önemli bir yeri vardır. B) Kulağımızı tırmalayan bir sese sahip biri ile kim- se arkadaşlık kurmak ya da aynı ortamda bulun- mak istemez. C) Ses, eğitilebilir ve güzelleştirilebilir bir varlıktır ama öncelikle sesin sahibinin nasıl çirkin bir sese sahip olduğunun farkındalığı gerekir. D) Bir kimseyi ilk görüşte çekici ya da güvenilir gör- memizin nedeni, onu henüz yeterince tanımıyor olmamızdır. E) İnsanlarla ilgili yargılara varırken çoğu zaman onun sesine bakarız, bize sevecen ve saygılı bi- çimde seslenen insanları hemen severiz.