Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

Sor! 39. "Yaptığın iş bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa, bir kayanın içinde saklansa veya göklerde yahut yerin dibinde bulunsa yine de Allah onu açığa çıkarır. Kuşkusuz Allah; her şeyi bütün gizlilikleriyle bilir, o her şeyden haberdardır. Yavrucuğum! Namazını dosdoğru kıl, iyi olanı emret, kötü olana karşı koy başına gelene sabret. İşte bunlar, kararlılık gerektiren işlerdendir. Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme, ortalıkta böbürlenerek yürüme. Unutma ki Allah gurura kapılıp kendini beğenen hiç kimseyi sevmez." (Lokman suresi, 16-18. ayetler) Buna göre Hz. Lokman; aile bağlarının güçlü tutulması, II. sosyal ilişkilerde özenli davranılması, III. Allah'a karşı sorumluluğun farkında olunması, IV. tevhit ilkesini zedeleyecek davranışlardan uzak durulması tutum ve davranışlarından hangilerini öğütlemektedir? A) I vet B) Lve TV Il ve III D) II, III ve IV

ak bir a sefi cek un çok çok k ğu ik 8 Para Her deneyimini kontrol etmelidi 33. Sonbahar ayları, renk cümbüşünün, mevsimsel değişimin büyüleyici manzaralarını sunar insanlara. Kaçkarlar'da sonbahar, başlı başına bir görsel şölen olmasının yanında yaylaya çıkan yöre halkının da dağlarla vedalaşma zamanıdır artık. Yüzyıllardır süren bu ritüeli hiç sektirmeden devam ettirme çabasındaki insanlar, bir dahaki seneye kavuşma ümidiyle kutu gibi ahşap yayla evlerini birer birer kilitler. Bu vedanın ilk habercisi de Kaçkarlarda "huzmancuk" denilen vargit çiçeğidir. Bu çiçek "güz çiğdemi" olarak da bilinir, Latince ismi Colchicum speciosum'dur. Yaylalarda beyaz renkli, köylerde ise pembemsi açan vargitler çıkmaya başladığında göçün zamanı gelmiştir yaylalardan. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? vimnie A) Devrik cümlelerle anlatımda doğallık sağlanmıştır. smoil (0 B) Yinelemelerden yararlanılmıştır. C) Farklı duyularla algılanabilen ayrıntılar vardır. D) Kişileştirme vardır. nonupud,nsmor E) Benzetmeye yer verilmiştir. nok (3 Diğer sayfaya geçin

zorl değil. Ince endişe etmedim E) Yabancısı olduğum bir yerde hareketlerime, konuşmalarıma her zaman dikkat ederim; başıma toplanan meraklı bir insan grubu dahi olsa bu duruşumu değiştirmem. Paraf Yayınları 2. Dergi editörlüğüm sırasında her gün onlarca şair adayı yanıma gelir, yazdığı üç beş şiiri masama bırakıp bir sonraki ay dergide yayımlanmasını beklerdi. Bazıları da daha atik davranır, şiirleri hakkında hemen bir yargıda bulunmamı, yazdıkları üzerinden tavsiyeler vermemi isterdi. Bir eleştirmen olarak günümüz şairlerinin parmak izlerini taşıyan bu şiirleri okuduktan sonra şair adaylarına ne diyebilirdim ki? Bu parçada altı çizili sözle, genç şairlerle ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Dil ve anlatım açısından arayış içinde oldukları B) Şiir yazmanın bir ilham işi olduğuna inandıkları DENEME - 4 C) Çağdaşı şairleri yakından takip ettikleri Achol spono D) Şiirdeki yeni gelişmelerin ayırdında olmadıkları men E) Kendi şiir çizgilerini henüz bulamadıkları E) Ba yık 4.

İŞEN TÜRK EDEBİYATI 71 quia S 4. Abdülhak Hamit Tarhan'la ilgili olarak bir eleştirmenin de- ğerlendirmelerini içeren aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? A) Tamamen klasik Türk şiirinin biçim özelliklerini yansıtan şiirlerinde "ölüm" konusu geniş bir yer tutar. B) İlk eşi Fatma Hanım'ı yitirdikten sonra yazdığı Makber, Ölü, Hacle gibi şiirlerinde ölümün verdiği acıyı, ölüm ve fizik ötesi sorunlarla ilgili düşünceleri işler. C) Onun şiirlerinde az da olsa toplumsal ögeler bulunur; bunlar kimi toplumsal aksaklıklar (Garam, Bir Sefile'nin Hasbihâli) ve vatanî duygular (İlhâm-ı Vatan)dır. D) Tiyatrolarının dili oldukça ağırdır, bu nedenle sahnelen- me tekniğine uygun değildir. E) Kimi eserlerinde duraksız hece ölçüsünü kullansa da eserlerinde genellikle aruz ölçüsünü kullanmıştır.

9. (1) Dünyanın en büyük dalgaları Tahiti Adası'nın çev- resinde oluşuyor. (II) Çünkü Güney Okyanusu'nda kış mevsiminde ortaya çıkan fırtınalar sonucu oluşan dal- galar neredeyse hiçbir engelle karşılaşmadan Tahi- ti'nin güney kıyılarına ulaşıyor. (III) Tahiti Adası'nın etrafında deniz tabanı çok kısa bir mesafe içinde ani- den yükseliyor. (IV) Söz gelimi kıyıdan yaklaşık 5 km açıkta denizin derinliği 1.500 m iken, 500 m açıkta 300 miye iniyor. (V) Bu nedenle Güney Okyanusu'ndan gelen dalgalar kıyıya çok yaklaşıncaya kadar enerjile- rini kaybetmeden hareket ediyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) 1. cümlede karşılaştırma yoluyla bir tespitte bulu- nulmuştur. ede B) II. cümlede gerekçeli yargıya yer verilmiştir. C) III. cümlede zamanla ortaya çıkan bir değişime vurgu yapılmıştır. D) IV. cümlede kendinden önceki cümlede anlatılan- lar örnekle desteklenmiştir. V V. cümlede anlatılanların ortaya çıkardığı sonuç- tan bahsedilmiştir.

en ut aç da ne ne Z 20. 20. (1) Metz'in spesifik kodunun en önde gelen ör- neği "ivmeli kurgu"dur. (II) Burada, belli bir biçim görüntü ve seslerin üzerine basılmaktadır. (III) Bu kod, hiçbir normal izleyicinin kaçırmayacağı uzak bir mesaj dağıtır. (IV) Bu mesaj, sinema aracılığıy- la dağıtılan oluşumun dışında var olmamaktadır. (V) Belirgin olan ve belirgin olmayan kodlar arasın- da sinemanın diğer araçlarla paylaştığı kodlar var- dır. (VI) Metz, burada reme özgü bir kod olarak bili- nen fakat "Alman Dışavurumcu" filmlerinde sayısız kere kullanılan Chiaroscuro ışıklandırmasını işaret etmektedir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI

"Sanmak" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangi- sinde diğerlerinden farklı bir anlamda kullanıl- miştir? Gittiğimiz yerde bizi çok sıcak karşılayacakları- ni sanmıştık. B) Herkesi kendi gibi sanır, bu nedenle de her za- man hüsrana uğrar. Bana bu konuda da yardım edeceğinizi san- mıştım. D) Babam, bugün erken gelir, sanıyorduk. E) Herkes onun bu rolü oynayamayacağını sanı- yordu.

6. (1) Bu piyes Türk edebiyatına realizmi getirmiştir. (II) Or- ta oyunuyla Fransız komedisinin mutlu bir izdivacı olarak değerlendirebileceğimiz Şair Evlenmesi'nde yazar, müziği. de kullanmayı ihmal etmemiştir. (III) Geleneksel tiyatroda da müzik vardır ancak Şinasi eserine notayı da eklemiştir. (IV) Bu yüzden eserlerinde hep bir ritim vardır. (V) Bunun di- şında Şinasi'de önemli olan öğreticilik ve faydadır. Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerden hangisi kendinden sonrakinin gerekçesidir? A) I B) II C) III D) IV E) V MİRAY YAYINLARI

r 12. Aşağıdakilerin hangisinde ismi niteleyen bir isim- tamlaması vardır? A) Susuzluktan çatlayan dudakları yüzünden ağzını açamıyordu. B) izleyicilerden biri yüksek sesle, itirazını dile getirdi. C) Çaresizliğin verdiği üzüntü soluk yüzünden belli olu- yordu. D) Adamın çiçek bozuğu yüzüne bakarken onu tanidi- Koz ğını fark etti. E) Açık kapının önünde minicik bir kedi belirdi.

1 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı türde bir isim tamlaması vardır? A) Jandarma çavuşu kaşlarını çatarak ne istediğimi sordy (sit B) Olin tamamını dinlemek yerine hızla yanımızdan uzaklaştı. B'L C) Arklar boyunca devam eden yeşillik, artık görünmez olmuştu. D) Hayvana bol yem veriliyor, mısır sapları önüne yığı- lıyordu. B'siz E) Telgraf direkleri süzüle süzüle gelen kuşlara ev sa- hipliği yapıyor. 17 5.

9. Amber; tropikal adaların yanı sıra Çin, Japonya, Hindistan, Afrika, Kuzey ve Güney Amerika ile İrlanda'nın bazı sahil- lerinde veya çevre denizlerinin yüzünde görülür. En çok bulunduğu yer Bahama adalarının sahilleri ve açıklarıdır. Genellikle gri siyah, kirli sarı yahut bunların karışımından oluşan damarlı renklerde, bal mumu reçine kıvamında küçük topaklar veya nadiren birkaç yüz kilograma varan birikmiş kütleler hâlinde bulunur. Denizde durdukça sertleşir, rengi açılır ve önceleri çok keskin oluşundan dolayı insanlara fena gelen kokusu hafifleyerek güzelleşir. Isıtıldığında ve alkole konulduğunda kolaylıkla erir. Ender maddelerden olduğu için ticari değeri çok yüksek tutulan amber, eski devirlerden beri bazı önemli ihtiyarlık hastalıklarına iyi geldiği, kan yapıcı ve hararet verici olduğu, hafızayı ve sinirleri güçlendirdiği, özellikle felç rahatsızlıklarını iyileştirdiği görülerek ilâç yapı- mında kullanılmış ve afrodizyak özelliğinden dolayı da kuv- vet macunlarıyla aristokratların bazı yiyecek ve içeceklerine konulmuştur. En yaygın kullanım alanı kokuculuk olan am- berden yine eski devirlerden beri parfüm, krem ve merhem yapımında daha çok faydalanılmıştır. Bu ürünler çok yüksek fiyatlara alıcı bulmuştur. Bu parçaya göre amberle ilgili olarak 1. Aşamalı olarak fiziksel değişiklikler görülmektedir. II. Birçok alanda kendine yer edinmiştir. III. En fazla ticari getiriyi ilaç sektörü ile elde etmiştir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız III E) I, II ve II J i 10

4. 1. Sporda tükenmişlik; yapılan yoğun aktivite so- nucu hem fiziksel hem psikolojik anlamda tü- kenme, fiziksel aktiviteden geri çekilme ve zevk alamama ve bireyin yaptığı iş sonucu elindeki kaynakların tükendiği düşüncesine kapılması, fiziksel ve psikolojik yorgunluk, yaşadığı olum- suz duygu durumları ve çevresine de yansıttığı olumsuz davranışlardır. II. Sporcular; koşulların en iyisi sağlansa, en iyi tekniklerle yetiştirilse ve en bilgili antrenörler- le çalıştırılsalar bile benzer yeteneklere sahip iki sporcudan ancak kendisini psikolojik olarak başarmaya hazırlanmış olanlar şampiyon olur veya yıldız sporcular sınıfına girebilir çünkü kendi gücüne ve potansiyeline güvenir. Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümlede değinilen düşünce ile ilgili kişisel bir görüş verilmiştir. B) I. cümlede anlatılan durumun sebep olduğu bir olumsuzluktan bahsedilmektedir. C) I. cümledeki olgunun, sporcuları neden daha fazla etkilediği açıklanmaktadır. D) I. cümlede belirtilen olgunun her sporcuda ger- çekleşmediği örneklenmektedir. E) I. cümlede ifade edilen konuyla çelişen farklı bir durumdan söz edilmektedir.

19. Sanatçının hikâyeleri, özellikle insan anlatısı, edebiyatı- mızda kendine özgü bir çizgidir. Sanatsal olgunun, anlatı türünde bu denli yoğun öne çıkması nadirdir. Bu tatla okunabilen eser sayısı da sınırlıdır. Şiirin hemen yanı başında yer alan öyküleri, şiiri gibi imge yüklüdür. Bu bakımdan sanatçının öyküsü de, şiiri gibi güç anlaşılır. Okundukça intibak edilen ve sevilen bir tarzı vardır. Bu parçada altı çizili ifadeyle sanatçının hikâyeleriyle ilgili olarak, 1. Şiirde anlatamadıklarını yansıtmasına II. Öykünün sanatsal bir olgu olarak görülmesine III. Anlatılanların sosyal gerçeklerle örtüşmesine durumlarından hangilerine gönderme yapılmıştır? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız III E) I ve Ill

san hedefleye nyikimine alacak hemen ve ca yor. Ene netleme şümlü mayan sinin a OS Dog mank dend "Mutlak olan hiçbir şey yoktur." fikri yaygın bir mantık hatasıdır çünkü bu önermenin kendisi bile en azından bir mutlağı varsayar. Bu önermenin ---- inanmak, "Herkes yalan söylüyor." diyen kişinin doğruyu söylediğine inanmak kadar - içerir. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A sağlamlığına - belirsizlik B) geçerliğine - tutarsızlık doğruluğuna - karışıklık DY mantığına - sıradanlık E) yaygınlığına - karşıtlık A) I USYM şkevin Sten lik Bu köhne tren garında birkaç saat önce bir araya gelmiş üç yabancı olduğumuz hâlde, hızla birbirimizle benzeşmiş gibiyiz. Aynı biçimde sıkılmamızın, aynı meraklı bakışlarla etrafı izlememizin nedeni nedir? (III) Her biri diğerinin devamı olan hareketlerimiz aynı beyin, tarafından komut aldığımızı gösteriyor sanki (IV) Birimiz bir yana baktığında hep beraber aynı tarafa yöneliyoruz mesela. (V) Gözlerimizde biriken yorgunluklarımız da aynı desem yeridir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde anlamca kesinlik söz konusudur? B) II TYT-2020 ÖSYM C) III D) IV LİMİT YAYINLARI Jan E) V C) TYT-2020 ÖSYM D sory and 5.

5 2. 1. Benim gözümde o, fikir üreten milyonların içinde onuncu köyde kendine yer bulabilen, ender düşünür- lerden biridir. İdealisttir de... Söyledikleri, göstermeye çalıştıkları hatta yaptıkları hep Türk gençliğini görmek istediği noktaya işaret eder. (doğrucu olmayı benim- seyen) Bond II. Öyküyü bilen, ondan tat alan gerçek öykü tiryakileri çok iyi bilirler onu. Onun öykücülüğü, çıt çıkarmayan bir ağlayış gibidir. Tiryakileri de en çok bu yanına vurgun dur onun. (duygusallığı feryat etmeksizin dile getirmek) III. Bütün dünyada olduğu gibi bizde de artık "popüler tid lible kültür" hayatın her alanını etkiliyor. "Popüler”in özünde in derinlik yoktur. Bilgi edinmek için dirsek çürütmek yok- sbres tur. (Mücadele ederek haklılığını kabul ettirmek) aid shriz Numaralanmış parçalarda geçen altı çizili sözlerden of hangilerinin anlamı yanlarında verilen açıklamalarla uyuşmamaktadır? A) Yalnız I E) V see vun B) I ve II D) I ve III SAY NKR22231204 - TYT Deneme Sınavi E) II ve III amun abso C) Yalnız III yering gelme Özel hika Aşa ** 26 söz B) C E 5. 3

C) Candan iş ama e ben- inden ngisi elig 30 5. Teşbih-i beliğ, sadece benzeyen ve kendisine benzetilenle Aşağıdakilerin hangisinde yukarıdaki açıklama örnek- yapılan benzetmeye verilen addır. lendirilmiştir? Gümüş bir dumanla kapandı her yer; Yer ve gök bu akşam yayla dumanı; B) Bin gemle bağlanan yağız at şaha kalkıyor Gittikçe yükselen başı Allah'a kalkıyor C) Bakımsızlıklarla göçüp gitmiş bir cihan Mevsimler soğumuş, sular azalmış D) Köyler ufka dizilen tozlanmış birer resim Yollar köyleri saran eskimiş çerçeveler E) Uçun kuşlar uçun doğduğum yere Şimdi dağlarında mor sümbül vardır AYT