Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

Cőz the e Mahallenin sokak lambalan yanmadığı için p. Maddi sıkıntılar onu iyice bunaltmıştı, artık ....... Kadının yanık sesi hepimizin içine dokunmuştu, karanlığa gömülmüştü. mücadele edecek gücü kalmamıştı. sanki şarkı söylemiyor da yüreklerimize dokunuyor.

aşağıdakilerden hangis D) 1460 rastladık bu ISSIZ yerde. 8. Dolmuş şoförünün bize senlikle hitap etmesi, sokakta aya- ğımıza basan birinin affedersiniz bile demeden yüzümüze, ne olmuş sanki, der gibi bakıp geçmesi, kuyrukta beklerken sırada olmayan birinin bilet alması, sinemada filmin en heyecanlı yerinde arkamızda yüksek sesle konuşulması ve daha buna benzer birçok şey hepimizin neşesini kaçırır, insanlardan soğumamıza sebep olur hatta birçoğumuzu karamsar bile yapar. Peki mademki bu gibi hareketler hoş değildir, canımızı sıkıyor, bizi üzüyor, neden yapıyoruz? Sebebi aslında çok basittir çünkü kaba olmak, düşünce- sizlik etmek kolaydır. Kaba ile kaba olmak kolaydır, önemli olan nezakettir. Nezaket ise düşünmek, başkalarını düşün- mek, kendimizi onların yerine koyarak düşünmek sanatıdır. Bu metinde anlatılan sorunu çözmek isteyen biri aşa- ğıdaki atasözlerinden hangisini kullanmalıdır? A) Ayağa değmedik taş olmaz, başa gelmedik iş olmaz. Syarası geçer, dil yarası geçmez. Bana taşla vurana sen aşla vur. CD) Eli dar olanın dili kısa olur. ile Omer Efendi'nin onların irahmetli (rahmetli) E kalplerindeki yerini almıştı. minderleri, inik perdeleriyle renklenmiş ve neşelenmişt metinlerinden hangileri yaz len anlatım özelliklerini ya AYalnız III C) I ve II 11. I. Borcunu ödem II. Kimsecikler u yürüyordu III. Planinizin k de decisi

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yargı gerekçesiyle birlikte verilmiştir? A) Sınavı kazansın diye babası elinden geleni yapmış. B) Çok televizyon izlediğinden gözleri iyi görmüyordu. C) Ödünç aldığı arabayı yıkatmak üzere çıktı. D) Okulda işlenen konuyu pekiştirmek için EBA'dan video izliyorum. Bos.

B B TÜRK DİLİ SOSYAL BİLİ Bu testte Türk Dili ve Edebiyatı (1-24), Tarih-1 (25-34), Coğrafya-1 (35-4C 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 TE 1. 1. Bir şiir kitabı yayımlayan şair, uçsuz bucaksız bir uçuruma gül yaprağı atarak ondan gelecek aksi bey- hude bekleyen insan gibidir. Bu cümleyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? (A) Bir şiir kitabı yayımlayan şairin, okurların şiirlerine tepki vermesini beklemesi boşunadır. BŞiir kitapları, binbir emek ve özenle yazıldığı hâlde onların değerini herkes bilemez. Yazdıkları şiirlerin insanlar üzerinde olumlu etki bırakmasını beklemek, şairlerin yazgısıdır. Bir şiir kitabının insanlar üzerindeki etkisini gör- mek, sanıldığı kadar uzun sürmez. E) Şiir kitapları, diğer türler gibi okur üzerindeki etki- sini kısa bir zaman içinde göstermez.

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat türünde bir sözcük kullanılmamıştır? Güçlü, acı kelimelere; zayıf, bir sebebe dayanır. B) Beni daha az övseydin seni daha çok överdim. En iyi öğüdü ancak kendine verebilirsin. D) Çoğu kötülüğün başı para sevgisidir. E) Bir tutsağın boynuna geçirdiğiniz zincirin öteki ucu, kendi boynunuza takılıverir. 9.

14. Aşağıdakilerin hangisinde adlaşmış sifat kullanılmış- tır? A) Benim sadık yârim kara topraktır. B) Yaşamak zevki nedir bilmez ölümden korkan adam. C) Güzeller durağı Tokat Engürü. D) Yeşil ördek ne gezersin ovada? E) Renkli dünyasına bir ışık gibi girsem.

r 19. Günümüz dünyasında insanların davranış zamana, duruma ve ortama göre değişmekte; bir durumda fark gösterilen tepki ile diğer durumdaki arasında - olabilmektedir. Böyle olunca da tutum ve davranışın her insan için sınırsız örneklerini görmek - Bu parçadaki boşluklara sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) ölçüleri - dağlar kadar - şaşırtıcıdır B) kalıpları - bir elin parmakları kadar - mümkündür C) sınırları - öngörülemez - sıradanlaşmıştır D) biçimleri-geceyle gündüz gibi - kaçınılmazdır E) özellikleri - ciddi bir oranda - tartışılmazdır 11

soru vardır. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının ESTİ için ayrılan kısmına işaretleyiniz. 3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, anlamı verilen sözcük belirtilen anlamıyla kullanılmamıştır? A) kuşak: Belli bir zaman içinde yaşayan aynı yaş- taki kimselerin bütünü. olduğunu + "Bizim kuşak, makinesiz tarımın ne zor bilir." B) bahis: Üzerinde konuşulan, tartışılan konu, me- sele. + "Bu bahis üzerinde bir iki fikir alışverişi daha yap- tıktan sonra Vefik Paşa odasından çıktı." (C) kök: Bir şeyin ilk çıktığı, ilk var olduğu nokta, geç- mişteki kökeni. "Ta gölden başlayan tipi ve fırtına, ahşap evleri kö- künden sarsıyordu." D) seyir: Görülmeye, seyredilmeye değer şey, eğ- lence. "Komşu kızının sesi işitildi: Koşun, koşun, burada seyir var!" + E) yürümek: Gereği gibi ilerlemek. ● "Özel kalemde işler, Abdülkerim Bey isminde pek nazik bir başkâtibin idaresi altında yürüyordu" DU Sınav Kodu: 122231205

2. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin an- lamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuş- mamaktadır? A) I B) II III D) IV E) V Ben kalemimi romana adadım. Romanla yatıp roman- la kalkıyorum âdeta. Şimdiye kadar yirminin üzerinde roman yazdım. Hiçbirinde kişilerin yazgısını belirleyen olmadım. Bu, okurun hoşuna gidiyor. Çünkü roman- daki kişilerde kendilerini buluyorlar. TÜRKÇE TESTİ Bu parçada geçen "kişilerin yazgısını belirleyen ol- mamak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Romanda okura mesaj vermekten kaçınmak B) Romanda kendi çevresinden uzak insanları anlat- mak C) Romanda, olaylardan çok, kişiler üzerinde durmak D) Romanda kişilerin yaşamla bağını iyi kuramamak E Roman kişilerinin davranışlarına müdahale etme- mek

37. Batı toplumu sanatta, kendinden olmayanların, yani yabancıların, kendisi gibi yapıt vermesini anlamıyor. Bir yapıt hangi ülkeye aitse, yapıtta o ülkenin rengini, kokusunu arıyor. İşte bu sanat- çımızın, pek çok dünya ülkesinde tanınmasının, başarılı olmasının sırrı da budur. Dünya onun sa- tırlarında Anadolu'yu buluyor. Bu parçaya göre bir yazarın Batı sanat dünya- sındaki başarısı eserlerindeki hangi özelliğe bağlanabilir? A) Evrensel duyguları işlemesine B) Kendine özgü bir anlatım biçiminin olmasına C) Bölgesel sorunlara çözüm aramasına D) Ulusal özellikleri yansıtmasına E) Sürekli olarak kendini yenilemesine (1988-ÖSS)

hiz- aş- ış- miş esi ar- a- i- ei 5. 1 Her gün yeni bir ilim, yeni bir sanat anlayışı ve ye- ni bir dâhiden bahsettiler. Birçok dâhi var, fakat bir tek dahiyane eser yok. Ben kendi adıma şimdi- ye kadar dikkate değer bir millî edebîyattan bah- sedildiğini bilmiyorum. Size itiraf edeyim. Ben faz- la Avrupalılıktan pek hoşlanmam. Bazen Anadolu türkülerini dinlemekten sınırsız bir haz duyarım. Geçen, Ayaş'tan Ankara'ya dönerken bir gece arabacının söylediği şarkıları bütün Servetifünun Edebiyatına tercih ederim. Fakat buna rağmen ben bu millî şiirden ve edebîyattan ne bir şey anlıyorum ne de hoşlanıyorum. Bu parçanın yazarının düşünceleri ile ilgili ola- rak aşağıdaki sözlerden hangisiyle ilişkilendiri- Jebilir? A) Fransa'dan gelen tiyatronun opera gösterisi iz- leyicileri büyüledi. B) Ağaçların gölgesinde, koyunlarının başındaki çobanın yediği peynir ekmek burnuna mis gibi kokuyordu. C) 2019 yaz kreasyonunda sergilenen elbiseler beni büyüledi. D) Bu akşamki modern dans gösterisine iki tane bilet aldım. E) Şu anonim halk türkülerini dinleyenleri hiç anla- mıyorum. 1 1 I 1 1 I 1 1 1 1 I 1

T 7. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak I. Karşılaştırma yoluna başvurulmuştur. II. Tartışma tekniğine yer verilmiştir. III. Alıntılar kullanılmıştır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve Il E) II ve III C) Yalnız III

9. (1) Yaşar Kemal'in anlatı dünyasına dönük çıktığım yolculukların bir ucu, beni doğup büyüdüğü yö- reye kadar götürmüştü. (II) Kadirli'ye ve onun kö- yü Hemite'ye yirmili yaşlarda gitmiştim. (III) Ovaya adım attığımda İnce Memed romanında geçen Dikenlidüzü'nü, Değirmenoluk köyünü bulacak- mişcasına gezinip durmuştum. (IV) Şalvarlı esmer bir köylüyü görünce" İşte Abdi Ağa, kim bilir ne hin- lik peşinde diye düşünmüştüm. (V) Bu roman zih- nimde öyle yer etmişti ki Kadirli Hemite değil, ne- reyi gezersem gezeyim bu romanı ve kahramanları görüyordum. Bu parçada numaralanmış cümleler ile ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, yazar Yaşar Kemal'in memleketine gidişinden söz etmektedir. B) II. cümlede, yazar Kadirli ve Hemite'ye tekrar yirmili yaşlarda gitmesini anlatmaktadır. C) III. cümlede, yazar İnce Memed romanında ge- çen yerleri ovada aradığından bahsetmektedir. D) IV. cümlede, yazar bir köylüyü İnce Memed ro- manındaki karakterlerle özdeşleştirdiğini anlat- maktadır. E) V. cümlede, yazar romanın kendini çok etkile- mesini ve bunun sonucunu ifade etmektedir.

ler 1. Bir olay veya durum, ya bir anlatıcı tarafından an- latılır ya da aracısız, doğrudan gösterme yoluyla canlandırılır. Birinci yöntem destan, hikâye, to- man gibi bağlı türlerde; ikinci yöntem ise tra- jedi, komedi, dram gibi bağlı türlerde geçerli- dir. Bu parçadaki boşluklara sırasıyla aşağıdaki- lerin hangisi getirilmelidir? A) olaya - duruma B) kurguya - gerçeğe C) anlatmaya - göstermeye D) öykülemeye betimlemeye E) açıklamaya - canlandırmaya

6. (1) İnsanlığın keşfettiği değerli maddelerden biri olan sedef, önceleri süslemede kullanılıyordu. (II) Sede- fi ilk kez Sümerlerin ahşap işlerinde kullandığı düşü- nülüyor. (III) Osmanlılarda sedef denizden çıktığı ve az bulunduğu için altından daha fazla ilgi görüyor- du. (IV) Ahşaptan yapılmış eşyaların üzerine yerleş- tirilerek eşyaların daha değerli olmasını sağlıyordu. (V) Hâlâ süsleme sanatında sedef kullanılıyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi- sinde neden-sonuç ilişkisi vardır? A) I B) II C) III D) IV BAŞAT TYT TÜRKÇE DENEME 6 E) V 4

10. Sanatçının nitelikli bir eser vermek için gereksindiği bütün bil- gilerin dökümünü yapmaya kalkışsaydık bu listeyi asla bitire- mezdik. Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Başarılı sanatçıların uzun bir eğitim sonrasında yetiştiği B) Sanatçının eser vermek için çok donanımlı olması gerek- tiği Kimi sanatçıların toplumu bilgilendirmek amacıyla eser verdiği D Her sanat eserinde okurun işine yarayabilecek bilgiler yer aldığı E) Sanatın temel amacının bilgiyi estetik şekle dönüştürmek olduğu