Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

Toprak, bizim edebiyatçılarımızın bıkıp usanma- dan işlediği bir konu olmuştur. Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşa- ğıdakilerin hangisinde vardır? A) Şair, şiirlerinde genellikle ölüm temasını işle- miştir. B) Köy yaşayışı, romanımızda küçümsenmeyecek bir yer tutar. C) Sanatçı, öze dönüş çağrısını ısrarla yineler. DBu dönem yazarları, mesaj vermede aşırıya kaçmıştır. E) Birçok öyküsünde çocukluk anılarına yer ver- _miş.

ZCÜKTE ANLAM in Avrupa'da aki görüşme olumsuz bir dare edecek inmadiği için mist. Venize- en Konstantin asfive edil şyerda sür- un karşıladığı de verilmiş- mitleme m nasıl uygu- uş ve kriz yö- nelik bir öneri 6. Salgın (canlıların büyük bir bölümüne bulaşan hastalık) süreci pek çok şeyi yeniden gözden geçirmemizi, sorgulamamızı sağladı. Hayatı- # mızın anlam ve değerini düşünme fırsatı (her- 1 hangi bir şey için en uygun zaman) bulduk. İnsanlar modern (çağdaş) hayatın hız sarma- lindan kurtularak kendilerini eğitecek kadar za- mana sahip oldular. Süreç (zaman) bize daha AL basit ve her koşulda (şart) sürdürülebilir bir ha- V yatı hatırlattı. Bu parçadaki sözcüklerden hangisinin anlam karşılığı parantez içinde yanlış verilmiştir? A) I B) II C) III DUV FXX

6 Basının birçok görevi olduğu şüphesizdir. Bu gö- revlerinden biri de olup biten her şeyi gün işığına çıkarmaktır. Bu cümledeki altı çizili sözün cümleye kattığı anlam, aşağıdakilerden hangisi olamaz? A) Konuyu açıklığa kavuşturmak ✓ Sorunların çözümünü kolaylaştırmak V C) Halkın aydınlanmasına katkıda bulunmak D) Yapılanları, olanları ortaya dökmek E) Gerçeklerin öğrenilmesini sağlamak V

D) Geleceğe dönük hülyalar birer hatıra rengini aldığında ge- leceğin ümidi, geçmişin hasretine katılmaktadır. E) İnsanlar, yalnız gerçeğe bağlı yaşadığını sanarken geçmiş- ten süzülen hatıralarını gerçekte olanlarla kaynaştırırlar. 34. Leylek yaz mevsiminin kuşu değil, bizzat yazdır. Kırmızı b'li /stor TOPA gagasının takırtısı, ses hâline gelmiş sıcak bir temmuzdur. 11 Bir baca üstünden ufka çizilen bir leylek şekli, muhayyileye C neler hatırlatmaz ki? Maviliği içi bayıltan sonsuz, derin gök- yüzü... Yeşil bir vadide gizlenmiş, küçük, beyaz bir şehir... IV Yarasaların uçuştuğu, kavak ağaçlarının hafif hafif sallandığı yeşil bir akşam... Sıcak bir Asya gecesi... v Sifat Bu parçada numaralanmış tamlamalardan hangisi tür ba- kımından ötekilerden farklıdır? A) I B) II C) III p) IV E) V 10

KONYA ÖLÇME DEĞERLENDİRME MERKEZİ sal 4. Eskiler arkalarında bıraktıklarının üzerine bile isimlerini koymaya yanaşmazlardı, şimdikiler ise - - - -. Bu cümle aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa cümleden eski ve yeni neslin birbirine karşıt bir anlayışta olduğu anlamı çıkar? A) eskilerin izine basa basa giderek kendi kimliklerini gizliyorlar B) eserlerini niteliksel olarak geliştirmektense taklit yolunu seçiyorlar C) daha pişmeden kendilerini ulu ilan edip unvanlarla insanları saygıya davet ediyorlar D) kendi dünyaları içinde kaybolma, çevreyi silme yolunda ilerliyorlar E) artık dünyanın geçiciliği üzerinde konuşmak yerine dünyadan keyif almaya çalışıyorlar

5. dar çerçeve çıkarmak gerekiyor. DOlanakların çok dar olduğu bu ilçede; tiyatroyu iyi bilen bir kişi olarak, bir oyun grubu kurup öncelikle öğrencilere tiyatroyu sevdirmeyi düşünüyordu. E Dar bir bütçeyle kendi bildiğime, gördüğüme göre küçük bir ev yapmayı düşünüyorum. Aşağıdakilerden hangisi "Erdem, bir değere sahip çıkmak değil, o değere sahip olmaktır." cümlesinde anlatılmak istenene en yakındır? A) Hayat karşısında insanca bir tutuma sahip olmanın yolu erdemden geçer. Soylu davranışları karakter hâline getirmek, onları anlatmaktan farklıdır. C) Erdemli bir yaşamın göstergesi, etik değerlerin savunulmasındaki tutumunuza bağlıdır. G D) Değerlerin ileri nesillere taşınması davranışlarla mümkündür. E)) Doğru davranış, erdemi şekillendiren yegâne değerdir. MUBA YAYINLARI

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zaman belirteci, tamlanan olduğu için adlaşmıştır? A) Çalıştığım enstitüde bu cihazın yeni bir modelini tasarlıyoruz. B) Bu konferansta teknolojinin yarınları masaya yatırılıyor. C) O, kendisini her zaman geliştirmeye çalışan, ileri görüşlü bir bilim adamıydı. DYÇam ağaçları, doğanın temizlenmesi adına şehir parklarına dikilebilir. E) Onun çabaları sayesinde deniz canlıları artık bu kıyılara yumurtlamak için geliyor.

2. (1) Anılarım içinde en çok bahsettiğim kişiler, benim en yakın iki ar- kadaşım olan ve hayatımın büyük bir kısmını birlikte hatta bir ev- de geçirdiğimiz Ahmet Haşim'le Yahya Kemal'dir. (II) Onlarla ben yalnız edebiyat arkadaşı olarak değil, aynı zamanda bir akraba gi- biydik; o derece yakın alakamız vardı birbirimizle. (III) Tabii, onlara dair hatıralarım, geceli gündüzlü beraber olmamızdan dolayı da- ha çoktur. (IV) Öyle tahmin ediyorum ki edebiyat bakımından da şiir anlayışı ve ortaya koydukları eserler bakımından da birbirine benzememek hatta birbirinin zıddı olmakla beraber, bugüne ka- lan şiirler yine onlarınkilerdir. (V) Ne Cenap Şahabettin'in şiirlerini hatırlarsınız ne Tevfik Fikret'in oysa bir devir açmamış olsalar bi- le Yahya Kemal'le Ahmet Haşim, bir devrin öbür devre köprüsü- nü teşkil etmişlerdir. 1 Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde hem karşı- laştırma hem neden-sonuç anlamı vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V Paylaşım Yayınları I I I 1

2. Bu kitaba yönelik eleştirilerimin amacı, yazarın önüne hen- dekler kazmak değil; metnin aksayan yerlerine işaret etmek, eleştirinin rolünü belirginleştirmek ve biraz da mıntıka temiz- liği yapmaktı. Eleştirinin el yordamıyla yürüdüğü bir ortam- da bunun kolay olmadığını biliyorum. Buna rağmen ben, bir yandan arazi temizliği yaparken bir yandan da bir sistem kurmaya çalıştım. xBu parçada geçen "el yordamıyla yürümek" sözüyle anla- tılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?blo abelmoo if (8 be soe A) Duygulara yenik düşmek B) Eksik yönleri öne çıkarmak tenisa, sa,obelmão Il Belli ölçütlere dayanmamak igot abelmão VI (0 D) Aynı görüşleri tekrarlamak olyba Doub E) Genelgeçer ifadeler kullanmak pib V @ Denal

2. Yayımlanan öykü kitapları da o günden bugüne arttı. Nice- lik artışı, nitelikçe de yükselişi sağlar mı? Kendini olumsuz- layan bir anlamı var gibi bu sorunun ama öyle düşünmüyo- rum. Çoğunlukla nicelikçe yükseliş, nitelikçe yükselişi de ardından getirir. Ne kadar çok pencere açılmışsa edebiya- ta doğru, daha çok temiz hava soluma olasılığı da elbette artar. Bu parçada "edebiyata doğru daha çok pencere açılma- sı" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisi- dir? A) Edebiyat niteliği taşıyan öykü kitaplarının sayıca artma- SI B) Öykü B) Öykü türünde yeni anlayışların ve akımların ortaya çık- masi C) Genç kuşaklara örnek oluşturacak öykü kitaplarının ço- ğalması D) Yeterli niteliğe sahip olmasa da öykü kitaplarının çok basılmasının önemsenmesi E) Günden güne artan öykü kitaplarının edebiyatın içeriği- ni zenginleştirmesi 4.

1. paralelinde hazırlanmıştır. SÖZCÜK TÜRLERİ KARMA - 2 Evet benim her şiirimde yılan dişli diken var Sizler gidin bal verecek yeni açmış gül bulun Belki benim acı sesim kulakları tırmalar Sizler gidin genç kızların türküsüyle şen olun Bu şiir için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Hem isim tamlaması hem sifat tamlaması vardır. B) Zincirleme isim tamlaması vardır. C) Birden çok sıfat tarafından nitelenmiş isim vardır. D) Tamlayanı zamir olan isim tamlaması vardır. E) Bulunma hâl eki kullanılmıştır.

28. Bir tekstil ya da giysinin sosyal düzeyde anlamlandırılmasında renk önemli bir unsuru oluşturmaktadır. Tekstiller ya da giysiler renkleri ile ait olduğu kültür, coğrafya, inanç sistemi ile çeşitli sembolik roller üstlenebilmektedir. Bu doğrultuda geçmişten günümüze geniş bir anlam çeşitliliğine sahip olan beyazın, kendi anlamını bağlı olduğu tekstil ya da giysi örneklerine yansıtarak güçlü çağrışımlar kazandırdığı mevcut örnekleri üzerinden açıkça gözlemlenebilmektedir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen düşünceyle örtüşmektedir? Beyaz, insanlık tarihinde uzun bir geçmişe sahip olmuş; bu süreçte gerek bir renk olarak gerek birleştirildiği ürün ile yorumlanarak sosyal düzeyde beyaza birçok anlam atfedilmiş ve dolaylı olarak bir iletişim aracına dönüşmüştür. B) Beyaz genel olarak, aydınlık, saflık, kutsallık, günahsızlık, eşitlik, temizlik, güç, umut çağrışımları ile öne çıkmaktadır. Bu çağrışımları ile bağlantılı olarak beyaz, kutsal kabul edilen kişilerin giysileri ve aksesuarlarında tercih edilen bir renk olmuştur. C) Beyaz, işığın mutlak rengi olarak tanımlanabilmektedir. Tarihte renk teorileri incelendiğinde teorilerde beyazın ve beyaz ışığın diğer renklerin oluşumundaki etkisi üzerine yorumlarla karşılaşılmaktadır. D) Işık ile ilişkilendirilmesi beyaza diğer renklere görece daha güçlü bir etki alanı yarattığı düşünülebilmektedir. 29 TÖF E) Psikolojik olarak beyazın temel özelliği; eşitliği, adaleti, tarafsızlığı ve bağımsızlığı ifade etmesidir.

C) insanların kutsalına saygı duymayan, kendi kutsalı- B) Her bilmek zenginliktir. na saygı beklemesin. D) İlişkilerinizde sabırlı olup insanlarla lehinize olacak ilişkiler kurmanız sizi hayatın her alanında başarıya taşıyacaktır. E) İnsanlarla iletişimde dinlemenin önemi yadsınamaz, sadece siz konuşursanız hiçbir şey öğrenemez ve öğretemezsiniz. Otomasyon; sanayide, yönetimde ve bilimsel teknik iş- lerde insan emeği olmaksızın, işlerin otomatik işleyen araçlarla yapılması olarak tanımlanmaktadır. Günümüz- de otomasyon, üretim hatlarına dâhil olmanın ötesine çoktan geçti bile. Bu yeni teknoloji, meyve suyu kutula- nının paketlenmesinden sürücüsüz araçlarda pizza tesli- mine kadar, gıda zincirinde rutin görevlerden çok daha karmaşık karar verme görevlerini çözmek için hâlihazırda çalışıyor. Robotik, makine öğrenimi ve yapay zekâ ile harmanlanan otomasyon süreçleri; yiyecek ve içecek, medikal ve müşteri hizmetleri gibi birden fazla sektördeki hizmet veya servisleri kapımıza daha kolay ve otomatik bir şekilde getirmek için planlanıyor. Bu parçada söz edilen otomasyonla ilgili aşağıdakile- rin hangisine değinilmemiştir? A) Oncelikle gıda sektöründe çeşitlilik göstermeyen alanlarda kullanıldığına 1 1 1 1 1 1 B) Birçok bölümde kullanılmak için tasarlandığına C) Mekanik yollarla işleyen bir sistem olduğuna D) İnsan emeğine ihtiyaç duyulmayan bir sistem oldu- ğuna E) Güçlendirilmiş düşünce ve veri analizi yeteneğine sahip olduğuna 1 1 1

2. Gazne hükümdarı Mahmud, Abbasi halifesini Şiilerin baskısından kurtarmış, karşılığında halifeden "sultan" unvanını almıştır. Buna göre aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşıla- maz? A) İslam dünyasında iç çekişmeler yaşanmıştır. B) Türklerin İslam dünyasındaki önemi artmıştır. C) Halifelik saltanata dönüştürülmüştür. D) Türkler, İslam Devleti'ni siyasi koruma altına almışlar- dır. E) Abbasi Devleti'nin siyasi otoritesi zayıflamıştır.

3. (1) İnsanlar, asırlar boyunca kendi dışındaki dünya- ları merak etmiş, o dünya ile ilgili bilgilere ulaşabil- mek için türlü güçlükleri göze alarak yolculuklara çıkmışlardır. (II) Yurdundan ayrılan seyyah, ülke- sinin gören gözleri olabilmek için karşılaştığı yeni yerleri büyük bir dikkatle inceleyip notlarını alarak ciddi bir birikimle dönmek zorundaydı ayrıldığı va- tanına. (III) Toplumlar her zaman seyyahların anlat- tıklarını ilgiyle dinlemişler, onların yazdıkları kitap- lar, çok satanların hep başında gelmiştir. (IV) Belli bir zamana kadar ötekinin hayatları, şehirleri, coğ- rafyaları, günlük yaşamaları, kadınları, zenginlikleri ve eğlenceleri hakkında bilgiye ulaşmanın ana kay- nağı seyahat yazıları ve anlatıları olur. (V) Seyahat, insanlara geniş bir dünyanın kapılarını açar. Bu parçada paragrafın akışını bozan cümle aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) I B) II C) III D) IV E) V

1. 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. Walter Scott ve Honoré de Balzac, geçen asrın iki büyük ro- mancısıdır. Balzac'ı daha çok tanıyoruz. Çünkü bizim için Avrupa demek, Fransa demek. Scott'un en tanınmış devam- CISI, Cooper; Balzac'ınki ise Zola. İkisinin de hocalarına kı- yasla oldukça sathi yazarlar olduğu tüm eleştirmenlerin or- tak kanaatidir. Bu parçada altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Hiçbir usta yazar, örnek aldığı sanatçının gölgesinde ka- larak ona benzeyen, onu çağrıştıran bir figüran olmayı kabul edemez. B) Edebî eserin değerini onu oluşturan yazar kadar onda kendi hayatından izler bulan, onunla kendini özdeşleşti- ren okur da belirler. C) İyi bir eleştirmen, sıradan bir metinle çok katmanlı sanat- sal bir yapıtı ilk bakışta birbirinden ayırabilecek yetkinli- ğe sahiptir. D) Ayrıntıları göz ardı eden sanatçıların kahramana ve olay- lara yüzeysel yaklaşımları, nitelikli okurun beklentisini karşılamaktan uzaktır. niente! E) Büyük sanatçılar, yalnızca eserleri ile değil; kendisini ha- tırlatan başka yazarların kalemleriyle de hafızalardaki canlılıklarını sürdürür. 3.