Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

r. a 15. ? IV Boylam Zonor Lola Got DAĞLIK Yer sekilleri Bitki örtüsünün dağılışını etkileyen faktörler D) ( ortant Latent Podzol jone oproen Yukarıdakilerden hangileri bitki örtüsünün dağılışını etkileyen faktörler arasında gösterilemez? A) Yalnizt B) Yalnız IV ||| Toprak 11 İklim Embert E) !Il ve IV

3. Osmanlı Devleti, coğrafi konumunun uygunluğu nedeniyle uluslararası ticaret ile daima iç içe olmuştur. İhtiyaç duyulan fakat ülke içinde bulunmayan maddelerin dışarıdan temin edilmek istenmesi uluslararası ticaretin devamlılığını gerektirmiştir. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? Osmanlı Devleti'nde sefer esnasında gereksinim duyulacak her şeyi sağlamakla görevli kimseler, yoğun bir çalışma içine girerdi. B) Osmanlı Devleti'nin ticari yaşamında Ahilik teşkilatının düzenleyici ve canlandırıcı bir rolü vardır. C) Anadolu Selçuklu Devleti idarecileri, Anadolu'daki ticari faaliyetlerin verimliliği için düzenlemeler yapmışlardır. D) Osmanlı tarihinde taht mücadelelerinin baş gösterdiği süreçler yaşanmış ve bu dönemlerde devletin varlığı tehlikeye girmiştir. E) Yavuz Sultan Selim zamanındaki fetihlerle Osmanlı Devleti'nin siyasi sınırları genişletilmiştir.

3. KAZANIM TESTİ 4 Günümüzdeki modern rasathanelerin atası İslam dünya- sında ortaya çıktı. Prof. Dr. Fuat Sezgin Islam Uygarlığın- da Astronomi, Coğrafya ve Denizcilik kitabında, Bağdat'ta 828 yılında kurulan Şemmasiye Rasathanesi'nin ve Şam'da kurulan Kasiyun Rasathanesi'nin en eski rasat- haneler olarak kabul edildiğini belirtiyor. Abbasi Halifesi Me'mun tarafından kurulan bu rasathanelerde Güneş'in, Ay'ın, o dönemde bilinen gezegenlerin ve yıldızların ha- reketleri izleniyordu. Ayrıca Güneş'in ve Ay'ın hareketle- rine ait bilgiler içeren çizelgeler ve bir yıldız kataloğu ha- zırlanmıştı. Bu sayede gezegenlerin konumu, Ay'ın evre- leri, tutulmalar gibi astronomiyle ilgili bilgiler hesaplana- biliyordu. İlerleyen zamanlarda İslam dünyasının farklı yerlerinde birçok rasathane kuruldu. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak I. Dolaylı anlatımdan yararlanılmıştır. II. Karşılaştırma söz konusudur. Betimleyici anlatım ağır basmaktadır. yargılarından hangileri söylenebilir? A) Yalnız I D) We III B) Yalnız II X E) ve III C) I ve II

O 8. Geçim parası için nice yaşlının eski İstanbul evlerinden getirdiği eşyalar üstüne kar koyulup IV satılıyor antik acılar çarşısında V Bu dizelerdeki numaralanmış sözcüklerden hangi- leri sifat (ön ad) değildir? (-) A) I ve II D) II ve V B) I ve IV E) IV ve V C) II ve III **** eis Yayınlanı

si dir. 2. Peter Kent'in belirtm aman leinde Kent adlı bu kitabında çok güzel çizimler ve harika ayrıntılar içeren kesit resimler belirtin eşliğinde, bir kentin en eski yerleşim aşamasından IV modern bir metropol haline gelinceye kadar başından Felem geçenler anlatılıyor. Bu cümledeki altı çizili tamlamalardan hangisinin türü diğerlerinden farklıdır? A) L B) II C) 11 DY IV .... eis Yayınları 5.

7. Aristotelesçiliğin madde kuramını açıklarken ana tema (ana konu) hâline gelmiş en ünlü sözü şudur: "Doğa, boşluğu (kesintiyi) sevmez." Bu yaklaşım dünya tarihi H için de geçerlidir. Meydana gelen afetlere ve yıkımlara rağmen yaşam, bir şekilde yeniden yeşermiş (canlanmış) ve devamlılığını sağlamıştır. Elbette bu yaşam yeni bir yaşamdır. Yeni bir çevre ve yapı içinde kendini inşa eden IV (kuran) flora ve fauna açısından ciddi (endişe veren) farklılıklar taşıyan dönüşümlere uğramış yeni gezegende yeni bir yaşam. Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinin anlamı, ayraç içinde verilenle uyuşmamaktadır? A) B) II C) III D) IV EV Kafa Dengi 3 9.

Bilimler 19. Bir toplumda veya toplumsal grupta bireylerin benimseyip uyguladıkları her türlü düşünce, davranış, kural ve kıymetlere değer denir. Değerler inanç, istek, tercih ve arzuları yansıtır ve bunlar kişi için bir hüküm içerir. Başka bir ifadeyle değer söz, tutum ve davranışlara iyi, kötü, güzel, çirkin, doğru, yanlış vb. şeklinde kıymet biçilmesi, hüküm ve yargıda bulunulmasıdır. Bu parçadan hareketle değerler için aşağıdakilerden. hangisi söylenebilir? A) Kişiyi toplumsallaştırır. B) Kişinin psikolojik özellikleridir. C) Tamamen kişinin kendine aittir. D) Kişinin maddi boyutunu gösterir. E) Kişinin ahlaki özelliklerini yansıtır. T

9₁ 50 net 5. Şehrin meşakkatli hayatından bunalan bizler için yayla de- mek özgürlüğüne kavuşmak demekti. Okul sıralarında her- kes bir yerlere gitmeyi düşlerken biz yemyeşil yaylalarımıza kavuşmanın hayaliyle yanıp tutuşurduk. Çünkü bizler için hayal belliydi. Bizler yeşil yaylaların kara saçlı, kırmızı ya- naklı özgür çocuklarıydık. Uçsuz bucaksız yaylalar bize sa- dece özgürlüğü anımsatırdı. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz? A) Şehir hayatı, koşturmacasından dolayı insanı çok yorar. B) Şehir insanı için tatiller, özgürlük anlamına gelmektedir. C) Xaylaya gidemeyen şehirliler, özgürlüğü anlayamazlar. aylaların en özgün varlıkları oradaki çocuklardır. E) Yaylanın güzelliklerini tadanlar ona özlem duyar.

21. (1) Tahir Alangu, değerli bir edebiyat öğretmeni. (II) Lise 1, ilk ders, bize diyor ki: "O, önünüzdeki Nihat Sami Banarlı'nın edebiyat kitabı var ya, o okunmayacak." (III) "Kal- dırın atın!" diyor adam. (IV) "Size velileriniz Sait Faik Külliyatı alsın." diye de ekliyor. (V) "Ölü Ozanlar Derneği" diye bir film vardı ya, biz onu bire bir yaşadık. (VI) Gittik, Nihat Sami Ba- narlı'nın kitabını orta yerde yaktık. Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) II. B) III. TÜRKÇE TESTİ C) IV. D) V. E) VI. sonu kos 23. 9

1 7. Palme Yayınevi Şairin geçmişle olan ilişkisini anlaşılır bir şekilde açıklamak gerekirse, şöyle denebilir: O, geçmişi ne şekilsiz bir birikim olarak alıp eserlerini onun üzerine oturtabilir ne beğendiği birkaç yazarın eserlerini örnek kabul edebilir ne de eserini tamamen tercih edilen bir tek devir üzerine inşa edebilir. Bu üç yoldan birincisi kabul edilemez, ikincisi önemli bir gençlik tecrübesi sayılabilir, üçüncüsü ise şairin sanatının gelişmesinde çok faydalı, memnuniyet verici bir gelişmedir. Şairin şuurunda olması gereken şey, geçmişin en belli başlı eserlerinde, bazı değişikliklere uğrasa da, esasta aynı kalan ve zamanımıza kadar akıp gelen ana çizgidir. Bu paragrafta şairin geçmişle ilişkisinde vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Şairin görevi geçmişi anlamlandırmaktır. 0 B Şair, geçmişin asıl değişmeyen ana özelliklerini bulmalı- dır. D) 10. E C) Şair, ustaları taklit ettiği sürece bir noktaya varabilir. D) Her şairin kendisiyle anıldığı bir eseri olmalıdır. Genç şairler, geçmişle gelecek arasında bir bağ kurmalı- dır. EFER

li sorum- ii seçtiği yazarken romancı, urumda, mayatının açık ve a anlat- dakiler- er taşı- an söz asıdır. runda amak rikim ndiği erini bilir. i bir tinin edir. aşlı lan mak Palme Yayınevi Paragrafta Ana Düşünce ve İçerik 8.-10. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Çok iyi bulduğum bir romanın ya da öykünün başkaların- ca beğenilmemesi beni her zaman zor durumda bırakır. (II) Kendimden emin olsam da karşımdakini nasıl inandıraca- ğım? (III) Oysa belki ilk okumada tam anlaşılmamış bir metni yeniden okumak gerekir ama bunu kim yapabilire (Ustelik ilk okuma, nitelikli bir yazınsal metin için okumak gibi değil de bakmak gibidir, yukarıdan, yüzeyden Yazarların kendi yazdıklarını yayımladıktan sonra okumaktan korkmaları gibi, kimi okurlar da eskiden baş tacı ettikleri yazarları yeniden dokumaya korkar, onların gözden düşürmesini istemez (VI) Geçmişte önemli bir yerde gördüğümüz yazarlar, bulun- dukları dönemi yansıttıkları için tarihsel bakımdan eskimez elbette. (VII) Ama bir de romanı ya da öyküyü yazınsal Tölçütlerle değerlendirirken edebiyatın kesintisiz değişim ve gelişim çizgisinin hep yukarı çıkan eğrisine tutunmak ya da www.tutunamamak var. 8. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? sylinabe A) II. B) IV. & SHUT Bu parçada altı çizili bölümle anlatılmak istenen aşağı- eenindakilerden hangisidir? KE A Edebiyatta değişimi ve gelişimi belirleyen öğelerin far- kında olunması B) Dönemi içinde değeri bilinmeyen eserlerin değerlerinin sonradan anlaşılması C) Değişen ve gelişen şartlar içinde eskimeden kalmanın başarılması gerektiği D) Yazınsal ölçütlerin ne olduğunun henüz ilk okumada öğ- renilemeyeceği E) Bugünün yapıtının dünün yazınsal ölçütleriyle yazılama- yacağı Bunu cozermisin 9. E) III. 10. Bu parçadaki, "Üstelik ilk okuma, nitelikli bir yazınsal metin için okumak gibi değil de bakmak gibidir, yukarıdan, yüzey- den "cümlesine anlamca en yakın cümle aşağıdakiler- den hangisidir? A Hiçbir metin ilk okumada bütün anlamlarını okura aça- cak kadar düz ve şeffaf yazılmamıştır. VO alburüstü yapıtlann dilini, anlamını çözmek ilk okumayla olası değildir, bu olsa olsa gözden geçirmek anlamına gelir. C) Birçok önemli yazar, okurlarının takibini sürekli kılmak için anlamlan kelimelerin içine değil de satır aralarına gömerler. D) Nitelikli yapıtların değeri, anlamlarını uzun süre okurdan sakınmalan, âdeta karanlık bir dehlize saklamaları ger- çeğinde saklıdır. E Okurların metinden çok, anlamın peşinde koşmalan, is- ter istemez yazarlann da anlamı gevşek metinler üretme- lerine neden olmuştur. 173

og balvab cintora Cliene -200 upsin ud host auch 6. Bence gerçekçiliğin ölçütü, aleladelik ve ortalama insan- dır. Her şey tıpkı günlük hayattaki gibi verilmeli, görü- len ne ise bir fotoğraf titizliğiyle saptanmalıdır. Çünkü roman, sadece bir saptama, hayatı olduğu gibi bütün One çıplaklığı hatta çirkinliğiyle bilim insanı duyarlığıyla gös- Redlist fox piste p nel terme demektir. Roman anlayışını böyle anlatan yazar, aşağıdakiler- imden hangisi olabilir? A Emile Zola V. Hugo office (2 051E) Balzac B) Flaubert D Goethe Toto V nab ade8 tono (3 delo 12 (A nod (0

k- ft it S e S Testokul 3 4. İlk dönem eserlerinde uzun betimlemelere yer veril- miş, hayal ve duygular ön plana çıkarılmıştır. Yazarlar; ilk dönemde kendi kişiliklerini gizlememiş, olayın akışını keserek görüşlerini söylemişlerdir. Olaylar genellikle mutlu bir sonla bitirilmiştir. Bazı romanların olay örgüsünde rastlantılara ve ola- ğanüstülüklere yer verilmiştir. V. Eserlerin önemli bir kısmında ilahi / hâkim / tanrısal bakış açısı kullanılmıştır. VI. İkinci dönem eserleri, ilk dönemle kıyaslanınca, o döneme göre, konuşma diline daha yakın, daha an- laşılır ve sade bir dille yazılmıştır. Tanzimat Dönemi romanlarıyla ilgili numaralanmış yargılardan hangiler yanlıştır? AXT ve 11 B) I ve III D) IV ve V EXV ve VI Sve VI Diğer sayfaya geçiniz.

B 12. Sanat, evrensel anlamda bir üretim etkinliğidir. Her bir şeyler kat- bir düzey toplum, kendi olanakları çerçevesinde maktadır. Sanatın yaygınlaşması, birbirine tutturmaya bağlı. Bir toplumun ne olduğunu bilmeden yaptığı, belli bir seviyeyi yakalayamayan sanat başıboştur ancak kendi sınırları içinde bir değerdir. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) bireysel - yaşama – aykırı B) kolektif B) kolektif - sanata - denk C) yetkin - ülkesine karşıt D) yaratıcı - kültüre - odaklanan E) yabancılaşmış - birikimine - yakın 14.

Türkçe masina, Miköy 10, bu teşhis ve mdilerde bu de oturanlarda erin ne eski telikleri bahçeleri; erinde 10. B 1. Bebeklerin gaz sancısını gidermek için yaygın olarak kullanılan bitki çayları ve baharatlar, uzmanlar tarafından kesinlikle tavsiye edilmiyor. II. Anne sütünü bile doğru düzgün sindiremeyen bebeğin bu tarz besinleri az miktar da olsa tolere etmesi çok zor ve daha büyük problemlere yol açabilir. Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Acümlede ifade edilen konuyla çelişen farklı bir durodan söz edilmektedir. B) cúmlede anlatılan durumun sebep olduğu bir olumsuzluktan bahsedilmektedir. C) cümlede sözü edilen olumsuzluğa karşı ne yapılabileceği belirtilmektedir. D)mlede belirtilen olgunun her durumda gerçekleşmediği örneklenmektedir. Eumlede değinilen düşüncenin bilimsel olarak kanıtlandığı gösterilmektedir.

ak a 1- gi A 17. Zaman zaman bazı hikâyeleri, diğerlerine göre daha çok se- veriz. Durup dururken neden bizi o kadar derinden etkile- diklerini, içimizde uyuklayan hangi karanlığı aydınlattıklarını ya da ruhumuzun yırtılan yerlerini nasıl tamir ettiklerini hiç mi hiç bilemeyiz ama eşsiz bir hazine bulmuşçasına eşe dos- ta büyük bir heyecanla anlatır dururuz onları. Sadece anla- tip durmakla da kalmayız, herkes tarafından mutlaka ve mut- laka okunsunlar isteriz. ---- Zihin denen o daracık genişliğin hangi parseline gömüldüler diye bir kez olsun dönüp bak- mak aklımıza bile gelmez. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Bir süre sonra unutulanlar listesine gireceğini bile bile kendimizi onlardan alamayız, sürekli onların ikliminde olmayı hayal ederiz B) Gün gelir heyecanımız bir balon gibi, birdenbire söner ve dilimize dolanan bu hikâyeleri de atarız zihnimizdeki hikâyeler mezarlığına C) Bizim duyduğumuz heyecanları başkaları da hissetsin, kitaba olan sevgimiz başkaları ile birlikte katlanarak çoğalsın isteriz D) Okumayan ya da okumak için hevesli davranmayanla- ra ne büyük bir hazineden mahrum kaldıklarını anlatır dururuz E) Kitaplığımızın en görünür yerinde misafir ederiz onları, hep hatırımızda kalsın, hep gündemimizde dursunlar diye çaba gösteririz