Cümlede Anlam İlişkileri Soruları

10. (1) Şakaklarından soğuk terler akmaya başlar. (II) Men- diliyle yüzünü siler. (III) Sabah olmaktadır, ayağa kalkar uyuyamamaktadır. (IV) Otelin kapısından çıkar, tram- vaya biner ve yalısına gelir. (V) Grazia'nın yolculuğu düşündüğünü anlar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde yüklem geçişli bir fiildir? A) I ve IV D) Il ve V B) Yalnız II C) III ve V E) Yalnız IV

5. (1) Günümüz öykü eleştirmenlerinin öykünün kurum- sal temellerine ilişkin tek bir cümlesi yoktur. (II) Yap- tıkları tek şey artık söylene söylene eskimiş kimi kli- şeleri tekrarlayıp durmak. (III) Eleştirilen metne özel, yenilikçi hiçbir cümleye yer verilmiyor (IV) Üstelik bu bilgilerin çoğu yanlış ve temize çekilmeye muh- taç. (V) Bu tutumları insanda bütüncül ve derinlikli bir okuma yapmadıkları kuşkusunu uyandırıyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi- sinde "yakınma" söz konusu değildir? A) I B) II C) III D) IV E) V

38. Bu parçanın anlatmıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez A Karşıt unsurlardan yararlanılmıştır. B Niteleyici sözcüklere yer verilmiştir. Karşılaştırmaya başvurulmuştur. DYSayıp dökmeler vardır. E) Kesinlik bildiren yargılar söz konusudur. 76

25. Yazmak benim için fiziksel bir şey. Elle yazıyorum ve kalem, kelimeleri kâğıda kazıyor. Kelimelerin yazılma seslerini bile duyabiliyorum. Yazarken kafamın içinde duyduğum müziği yakalayabilecek cümleler yaratmaya çalışıyorum. Müziği tam istediğin gibi yakalayabilmek için çok çalışmak, tekrar tekrar yazmak gerekiyor. Bu müzik, fiziksel bir kuvvet. Sadece kitap yazmak değil, kitap okumak da fiziksel olarak yapılan bir şey. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre 1. 11. ---- Keyif verdiği kadar yoğun ve yorucu bir süreç. Müzikal bir ahenk tutturma işinden başka bir şey de- ğil aslında yazmak. III. Mana evreninde dolaşırken iletilerimi okura aktarabi- lecek uygun kelimeleri bulmaya çalışıyorum. yargılarından hangileri getirilebilir? A) Yalnız I DY I vell B) Yalnız II alnız/11 C)Yalnız E) II ve III cavaya geçiniz.

6. Bugün, yarının çiçekli tarlasıdır; tarlada izi olmayanın har- manda yüzü olmaz. Aşağıdakilerden hangisi bu cümlenin iletisiyle aynı doğrultudadır? A) insan, düşlerden oluşmuş bir varlıktır; özgürlüğünü ve başarılarını da düşlerine borçludur. Mutluluk, gerçeği bulmakta değil; ararken çekilen çi- lede gizlidir. C) Kendi doğru ve yanlışlarına odaklanan kişiler, kayıp- ları olsa dahi emeklerinin karşılığını alır. İleride başarılı olmak isteyen kişiler, bugünden çaba harcamaya başlamalıdır. E) Bir kişi, çalıştığı işi ciddiye almıyorsa ona sorumluluk verilmemelidir. eis YKS-TYT 0

5. kitapçığı 5.-6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Sanayi sonrası dönemde şirketler artık daha yaratıcı, daha es- nek ve daha hızlı olmak zorunda. Bunun için de çalışanların da- ha fazla inisiyatifi ele alması ve departmanlar arası iş birliğinin artması gerekiyor. Bunun önünü açmak da yöneticiye düşüyor. Eskinin tek elden yönetilen, hiyerarşik ve bürokratik organizas- yonları artık miadını dolduruyor. Bugünün organizasyonların- da her kademede daha çok kişinin liderlik yapması gerekiyor. Şirket içindeki çatışmaların çözümlenmesi, pazarlama bilgisi- nin ve teknik becerilerin artırılması, personel yönetiminin pro- fesyonelleştirilmesi için sürekli izleme ve geliştirme çalışmala- ri yapmak gerekiyor. vision I. Belirli aralıklarla işletmenin hedef ve kârlılık kontrolünü sağlamaları II. Çalışanların kendilerini ifade etmelerine olanak vermelerix III. Geleneksel yönetim anlayışını terk etmeleri Yukarıda verilenlerden hangileri bu parçada günümüz şirket- lerine yapılan önerilerden biri değildir? A) I ve II Yalnız I B) I ve III E) Yalnız II 9/11. CII ve III 7.

in pir le 12. Müzenin ilgi çekici kısımlarından bir diğeri Anadolu'da 1 yaşamış hayvanların arkeolojik kalıntılarının fosillerinin sergilendiği doğa tarihi alanı. Geçmişte Anadolu'da || yaşamış pars, leopar gibi havyanların yanı sıra hâlâ Anadolu'da görülen vahşi hayvanların atalarına ait [11 buluntuları görüp etkilenmemek mümkün değil. Ankara'da birkaç milyon yıl öncesine safari yaparak IV nesli tükenen türler hakkında bilgi edinmek mümkün. V Yuarıdaki numaralanmış tamlamaların hangileri aynı türde isim tamlamasıdır? A) I ve III B) II ve IV D) IV ve V C) III ve IV E) I ve V

TYT 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. İnsanı düşünmeye, hayal etmeye, anlamaya ve nihayet bil- meye davet eden bir sanattır edebiyat. Arapça "edep" kö- künden türetilmiştir. Yani edebiyatın insanı her bakımdan terbiye eden, olgunlaştıran bir tarafı da vardır. Dünyanın fark- li zamanlarında, değişik coğrafyalarında yaşamış zeki ve ha- yal gücü geniş insanların düşüncelerini, duygularını, hayal- lerini edebiyat sayesinde okuruz, duyarız, bilme şansı bulu- ruz. Büyük bir imkândır insan için edebiyat. İnsanı insana tanıtır, zihnimizi besler, düşünce ve ruh dünyamızı düzenler ve zenginleştirir. Anlama ve algımızı geliştirir. Şu zorlu hayat yolculuğunda neyi, niçin yaptığımızı edebiyat yordamıyla kavrarız çoğu zaman. Diyebilirim ki edebiyatı teğet geçen kişioğlunun insanı, kâinatı, hayatı tanıma şansı yoktur. 37. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Uzak bir noktada durmak B) Üstünkörü dokunmak C) Karşı karşıya gelmemek D) İşlevini gitgide yitirmek E) Aynı noktada durmak

22231214 31. Recaizâde Mahmut Ekrem, toplumsal dönüşüm evre- lerinde eser veren birçok sanatçıyla ortak bir kaderi paylaşır. Yenilik düşüncesini geniş kitlelere yaymak amacıyla çok sayıda türde üretkendir. Türk edebiyatı- nın ilk realist romanı kabul edilen Araba Sevdası'yla ta- nınan sanatçı; aynı zamanda şair, hikâyeci ve oyun ya- zanıdır. 1847'de dünyaya gelen Ekrem, divan şirinin son demlerini yaşadığı bir dönemde edebiyat hayatına adım atar. Behçet Necatigil'e göre o, Türk şiirinde Avrupa edebiyatının verimlerinden faydalanmayı başaran ilk isimlerdendir. Bu parçadan Recaizâde Mahmut Ekrem ile ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Toplumun yaşadığı değişim aşamalarında ürün ver- diğine B) Eserleriyle yeniliği topluma duyurmayı hedefledi- ğine C) Türk romanı tarihinde öncü bir role sahip olduğuna D) Divan şiirinin etkisini yitirmeye başladığı dönemde edebiyatla tanıştığına E) Şiir anlayışı üzerinde önceki nesille kurduğu dost- luğun etkili olduğuna 8

35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Osmanlı ekonomisi, büyük ölçüde tarıma dayalıydı. (II) Bunedenle Osmanlı iktisatanlayışıdatoprağıniyideğer- lendirilmesi, boş bırakılmaması, iyi bir vergilendirme sis- temine sahip olması esasına dayanıyordu. (III) Sınırların genişlemesi sonucu, ticaret faaliyetleri de Osmanlı iktisat anlayışına yeni bir değişiklik getirdi. (IV) Osmanlı fetihlerinin yönü de büyük ölçüde değişmeye başladı. (V) Coğrafi keşifler neticesinde ticaret yollarının değiş- mesi, kapitülasyonların etkisi ve dış ticaretin yabancıla- rin eline geçmesi Osmanlı ekonomisini olumsuz etkiledi. 35. Bu parçadan Osmanlı ekonomisiyle ilgili olarak Ekonomik dukum, fetihlerin yönünü de belirlemiştir. II Coğrafi keşifler, ekonominin bozulmasında etkendir. III. Ekonomik faaliyetlerin temelinde tarım vardır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I D) II ve III B) Yalnız t D) II ve IV E) I, Iye III 36. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde neden-sonuç ilişkist vardır? A) I ve II B) I ve III Yalnız E) III ve V C) I ve IV YAYIN DENİZİ PRO

16. (1) Okurken, bir şey öğrenirken kestirmek öğrenme sü- recinin düşmanı olarak bilinir. (II) Oysa sadece on da- kikalık bir uyku molası uyanıklığın, konsantrasyonun ve dikkatin dört saat boyunca artmasını sağlayabiliyor. (III) Araştırmalar kestirme süresi yirmi dakikaya çıktı- ğında hafıza becerilerinin arttığını gösteriyor.(IV) De- rin uykuya geçilen daha uzun süreli bir kestirmenin ise anıların kısa süreli hafızadan korteksteki kalıcı yerleri- ne taşınmasına yardımcı olduğu biliniyor. (V) Derin uy- kunun süresi, uykunun ilk yarısında dinlenmeyi garan- tiye almak üzere daha uzun olmasına karşın, ikinci ya- rısında özellikle sabaha karşı azalır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) 1 B) II Chill S D) IV O

tarılmıştır nılmıştır. enin dan atına da da in isi söylenemez? anlatımıyla ilgin olarak aşağıdakilerden A) Görsel ögelere yer verilmiştir. B) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. Kişileştirmeye başvurulmuştur. D) Yinelemelere yer verilmiştir. E) Duyu aktarımı yapılmıştır. 2 b 4. Doktor, çocuğunuzun tedavisi için bir doz bilgisayar oyunu yazarsa şaşırmayın. Çünkü artık ilaç olarak onaylanmış bir bilgisayar oyunu var. Endavour adlı dijital oyun ADHD (dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu) için hazırlanmış ve ilaç olarak kullanılabilen bir oyun. Amerikan İlaç ve Gıda Kurumu tarafından doktorların ilaç olarak reçetelemesine onay verilen Endavour, 8-12 yaş arası çocukların ADHD hastalığını yenmesine yardımcı oluyor. Yapılan klinik deneylerde bir ay boyunca haftada beş gün 25 dakika bu oyunu oynayan katılımcıların üçte birinde iyileşme görülmüş. on0 (8 Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? A) Öyküleme C) Tanık gösterme unce nooncon0200 (3 B) Sayısal veri E) Dolaylı anlatım ela0100 (0 D) Kişileştirme v ex U B

A 7. İstanbul'un fethinden önce Osmanlı İmparatorlu- ğu'nun başkenti olan Edirne'nin en önemli anıtsal eseri olan ve şehrin siluetini taçlandıran, 16. yy.'da Sultan II. Selim adına yaptırılan ve Mimar Sinan'ın ustalık dönemi eseri olan Selimiye Camii ve Külli- yesi; mimarlık sanatının en görkemli örneklerinden biri ve insanın yaratıcı dehasının bir başyapıtı oldu- ğu için pek çok turist çekmektedir. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Selimiye Camii ve Külliyesi, hem şehrin hem de ülkenin tanıtımına katkı sağlayan eserlerden bi- ridir. B) Edirne'de Selimiye Camii ve Külliyesi'ne benzer pek çok yapı vardır. C) Mimar Sinan, Edirne'de meslek hayatında ben- zer nitelikte birçok eser yapmıştır. D) Selimiye Camii ve Külliyesi, Mimar Sinan'ın us- talik döneminin en önemli eseridir. E) 16 yüzyıl, Türk mimarisinin altın çağını yaşadığı bir dönemdir.

3 kavram gib eseridir, olmuş Türkç inlük a yetmez n yla liğe TYT 23. Milan Kundera, "Roman, 21. yüzyıla yakışmıyor" demiş. Bu yüzyıla, bu yargı ağır mı ağır bir eleştiri, hatta bir hakarettir. 21. yüzyıl, tüketim eksenli bir çağ. Çoğunluk, hayal gücünü zorlamayı zül sayıyor, buna hiç kalkışmıyor. Okuma oranları artıyor gibi görünse de artan şey satış oranları. Kitaplar da artık hayatımızda bir vitrin malzemesi olarak güzel güzel yer buluyor, bize en güzel pozlarını vermelerini beklediğimiz modeller olarak. Ezelden beri kitap fetişi diye bir şey vardır. İnsanlar okumanın, anlamanın dışında kitaba bir görsel obje olarak yaklaşıyor. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? AL Değişik cümle türleri kullanılmıştır. B) Alıntıya yer verilmiştir. Tartışmacı anlatım kullanılmıştır. D) lleti, nesnel önermelerle desteklenmiştir. E) Ikileme kullanılmıştır. yirlerin n 24. Kırsaldaki bulanık bir göleti gözünüzün önüne getirin. Birkaç kulaç derinliğinde de olabilir, yalnızca diz boyu nabig c kelim Bu as A unlar bize derin görünür çünkü

21. Gün geçtikçe yitirdiğimiz değerleri algılamaya, A eksikliklerimizi itiraf etmeye bile cesaret edemiyoruz. Çünkü hızlı akan yaşam, insanı kaosa sürükleyip duyarsızlığa itiyor ve kendini akıntıya bırakmasına neden oluyor. Öyle ki bir zamanlar sahip olduklarımızın gerçek niteliğini bile anımsamıyoruz. Her şey başkalaşıyor. Bu gerilimli ortamda sanatçı, yapıtlarıyla bu nitelik kaybının önüne geçebilir; toplumsal yozlaşmaya dur diyebilir. ---- Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Aynı zamanda yüzyıllardır insanlığın emek verdiği değerleri de aşındırıyor B) Akıntıya kapılan insan, anı yaşamakta zorlanıyor; geçmişin güzel günlerine sığınıyor C) Sahip olduklarımızın gerçek kıymetini fark etmemiz ne yazık ki çok zaman alıyor D) Yaşamın akışı karşısında insanoğlu da amansız bir mücadeleye girişiyor E) Oysaki bizim yaşam karşısında pasif tavrımız, hayattaki konumumuzu belirliyor

ari ak $- P. T- e- n E yı r- 3- e a J C 3 k si A 39-40. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Goethe; insanın dünyayı yalnızca kendisi için, haddin bilmeden kendisi sayesinde ve kendi hatırı için kurulduğu. na inandığını belirtir. (II) Bu inancın insan bilincine yerleş mesinin tarihsel bir süreç içerisinde gerçekleştiğini, varlığ kendi anlam alanına yaklaştırma ve düzenleme çabası ile yakından ilgili olduğunu söyler. (III) Doğanın ve genel ola rak bütün varlığın yapısal ve işlevsel kodlarının olduğunu ve bunları ortaya koyarak yaşam seviyesini arttırmayı düşü nen insan için bu yaklaşımın teorik zemininin modernite ile başladığını ifade eder. (IV) Bu döneme gelindiğinde insanın doğa karşısındaki davranışlarının tek yönlü, hiyerarşik şekle girdiğini belirtir. (V) Insanın, doğanın kendi kurallarını hiçe sayarak sadece kendi tüketimi için doğal kaynakları sınır sizca ve sorumsuzca kullandığını ancak kendi yaşam ve tüketim alanını genişletirken doğanın alanını daralttığını ve dengesini bozduğunu, bunu da çok sonraları fark ettiğini ve bundan ötürü de pişmanlık duyduğunu söyler. A 39. Goethe'nin insanla ilgili düşüncelerini anlattığı bu par- çadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? -12- A Insanoğlunun dünyanın meydana gelmesindeki ana ne- denin kendisi olduğunu düşündüğüne B) Kendi ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan insanın, do- ğayı tek bakış açısına göre ele aldığına C) Insanın doğanın karşı karşıya bırakacağı tehlikeleri göz önüne alarak ona riayet ettiğine B) Doğanın sağladığı imkanları dikkatsizce kullanan insa- nın, kendi yaşam alanını genişlettiğine E) Insanın doğanın yaşam alanını daralttığının çok zaman sonra farkına vardığına 40. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde insa- nin farklı tutumlarından söz edilebilir? A)I B) II C) III D) IV Diğer t ELV 1. 1. 2