Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

erini tutan nazım
erilir.
yeri" dizelerinde
üne
**********
a anlatan
22. Üç Şehitler Destanı"
şiir türünün
güzel bir örneğidir.
23. 8'li hece ölçüsüyle yazılan ve kendine özgü bir
ezgisi olan Aşık edebiyatı nazım şekline
........adı verilir.
24. İçinde "hre, hey" gibi ünlemlerin olduğu Aşık
edebiyatı nazım şekline
....... adı verilir.
25. Divan edebiyatı döneminde hece ölçüsünü
kullanmış olan sanatçımızın
.'dir.
351
Cem Giney
(Necati Cumbl
(Tures 06
Allah Ata-
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
erini tutan nazım erilir. yeri" dizelerinde üne ********** a anlatan 22. Üç Şehitler Destanı" şiir türünün güzel bir örneğidir. 23. 8'li hece ölçüsüyle yazılan ve kendine özgü bir ezgisi olan Aşık edebiyatı nazım şekline ........adı verilir. 24. İçinde "hre, hey" gibi ünlemlerin olduğu Aşık edebiyatı nazım şekline ....... adı verilir. 25. Divan edebiyatı döneminde hece ölçüsünü kullanmış olan sanatçımızın .'dir. 351 Cem Giney (Necati Cumbl (Tures 06 Allah Ata-
18. Avrupa'nın birçok yerinde bugün bile opera denildiği za-
man akla ilk gelen şey sadece müzik olur. Muhteşem
dekorlar içinde süslü elbiselerle dolaşan birtakım sanat-
çılar, kayıtsız yüzler ve manasız hareketlerle şarkılarını
söylemeye çalışırlar. Çoğu kez temsil ettikleri şahsiyetle-
re o kadar yabancıdırlar ki insan onları bilmedikleri dilde,
manasını anlamadıkları bir şarkıyı söylüyor zanneder.
Büyük bir üstadın bestelediği operayı dinlemek isteyen
pek çok zevk sahibi insan oyunun sonuna kadar başını
köne eğip gözlerini yere dikerek sadece dinlemeyi, başını
kaldırdığı zaman göreceği manasız ve gülünç manza-
ra ile kulaklarının zevkini bozmamayı tercih eder. Oysa
operanın amacı bu olmamalıdır. Tiyatro sanatçısının,
söylediği parçaların ruhunu kavraması, temsil ettiği şahsı
da tam manasıyla hissederek oynaması gerekmektedir.
Ond
====
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Oper
Opera sahnesi, solistlerin yarış ettiği değil, müzik icra
edilirken tiyatro sergilenen bir yerdir.
B) En güzel sesli solistlerle en güzel gösteriyi sunup se-
yireiden bol alkış almak olmalıdır.
Seyircilerin oyunun sonuna kadar başlarını öne eğme-
leri sağlanmalıdır.
DY Dinleyicilerin gözlerini yere dikerek sadece dinlemele-
ri, başlarını kaldırmamalarını istenmelidir.
E) "Opera, toplumca sevilmeyen bir türdür." algısının
kaynaklarına inilmelidir.
OBKR-21221204 - TYT Deneme Sınavı
LO
5
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
18. Avrupa'nın birçok yerinde bugün bile opera denildiği za- man akla ilk gelen şey sadece müzik olur. Muhteşem dekorlar içinde süslü elbiselerle dolaşan birtakım sanat- çılar, kayıtsız yüzler ve manasız hareketlerle şarkılarını söylemeye çalışırlar. Çoğu kez temsil ettikleri şahsiyetle- re o kadar yabancıdırlar ki insan onları bilmedikleri dilde, manasını anlamadıkları bir şarkıyı söylüyor zanneder. Büyük bir üstadın bestelediği operayı dinlemek isteyen pek çok zevk sahibi insan oyunun sonuna kadar başını köne eğip gözlerini yere dikerek sadece dinlemeyi, başını kaldırdığı zaman göreceği manasız ve gülünç manza- ra ile kulaklarının zevkini bozmamayı tercih eder. Oysa operanın amacı bu olmamalıdır. Tiyatro sanatçısının, söylediği parçaların ruhunu kavraması, temsil ettiği şahsı da tam manasıyla hissederek oynaması gerekmektedir. Ond ==== Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Oper Opera sahnesi, solistlerin yarış ettiği değil, müzik icra edilirken tiyatro sergilenen bir yerdir. B) En güzel sesli solistlerle en güzel gösteriyi sunup se- yireiden bol alkış almak olmalıdır. Seyircilerin oyunun sonuna kadar başlarını öne eğme- leri sağlanmalıdır. DY Dinleyicilerin gözlerini yere dikerek sadece dinlemele- ri, başlarını kaldırmamalarını istenmelidir. E) "Opera, toplumca sevilmeyen bir türdür." algısının kaynaklarına inilmelidir. OBKR-21221204 - TYT Deneme Sınavı LO 5
sey
3. Çocuklar birer ikişer dağıldılar, Birden güzel bir
geldi Cemal'in aklına. Hemen evlerine koştu. Annesi
nin, çöp tenekesine boşaltmak üzere dışarı çıkardığı
bir leğen külü kucakladı. Sessizce Selami amcanın
evinin önüne geldi. Çevrede hiç kimse gözükmü
yordu. Külü, Selami amcanın evinin önündeki buzun
üzerine güzelce serpti. "Artık ayağı kayıp da düşmez."
dedi.
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
A) Öyküleyici anlatıma başvurulmuştur.
B) Deyim kullanılmıştır.
kilemeye yer verilmiştir.
2 Karşılaştırma yapılmıştır.
İnsan geçmişiyle hesaplaşarak gelişir. En ileri mil-
letlerin, geçmişlerini en iyi bilen milletler olması da
bundandır. Geçmişe bağlı kalmak ne kadar zararlıy-
sa geçmişi yok saymak da o derece zararlıdır. Gi-
deploy
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
sey 3. Çocuklar birer ikişer dağıldılar, Birden güzel bir geldi Cemal'in aklına. Hemen evlerine koştu. Annesi nin, çöp tenekesine boşaltmak üzere dışarı çıkardığı bir leğen külü kucakladı. Sessizce Selami amcanın evinin önüne geldi. Çevrede hiç kimse gözükmü yordu. Külü, Selami amcanın evinin önündeki buzun üzerine güzelce serpti. "Artık ayağı kayıp da düşmez." dedi. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Öyküleyici anlatıma başvurulmuştur. B) Deyim kullanılmıştır. kilemeye yer verilmiştir. 2 Karşılaştırma yapılmıştır. İnsan geçmişiyle hesaplaşarak gelişir. En ileri mil- letlerin, geçmişlerini en iyi bilen milletler olması da bundandır. Geçmişe bağlı kalmak ne kadar zararlıy- sa geçmişi yok saymak da o derece zararlıdır. Gi- deploy
AYT/Turk L
atı
E EDEBİYATI TESTI
vardır.
için ayrılan kısmına işaretleyiniz.
3.
e
Fantastik edebiyatta eşine az rastlanacak bir roman "Nehrin İki
Yakası". Gündüz Öğüt'ün yarattığı karakter ve mekânlar Remzi
San'ın çizimleriyle görsel bir şölene dönüşüyor. Okuru ilk satır
larından itibaren içine alan ve fantazya diyarlarında inanılmaz
bir yolculuğa çıkaran bir başyapıt. Başkaları adına daima ilk
ve son sözü söyleme iddiasında olanlara yönelik bir başkaldını
destanı. Kurallar ve yasaklar... Gücü elinde tutanlar bilirler ki bir
kişi nehrin karşı kıyısına geçmeyi başarırsa bunun arkası gelir.
Insanlık var oldukça her çağda, her yaşta, her anda aşılması
gereken nehirler olmuştur, olacaktır. Ne mutlu nehrin karşı kıyı-
sına ulaşma kararlılığında olanlara! Nehrin İki Yakası; gerçekleri
arayan, yapılan haksızlıkların cesaretle üstüne giden, özgürlük
savaşçılarının romanıdır. Ancak uçurumdan düştükten sonra
kanatlarının var olduğunu fark edenlere adanmıştır. "Kader Bo-
zucu" isimli muhteşem fantastik-bilim kurgu öyküleriyle aramıza
katılan Gündüz Öğüt, "Nehrin İki Yakası'yla okurlarına yitik di-
yarların görkemli kapılarını bir kez daha açıyor.
Bu parçada söz konusu kitapla ilgili aşağıdakilerin hangi-
sine değinilmemiştir?
A) Görsel ögeler eşliğinde sunulduğuna
B) Sürükleyici bir kurgusunun olduğuna
bu nerde
vor
e) Haksızlıklara cesurca karşı çıkıldığına
D) Yazarın ilk kitabı olmadığına
(E) Her yaştan okur kitlesine hitap edildiğine
el
2
-
3
7
i
OPRAK
C
D
E
YU
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
AYT/Turk L atı E EDEBİYATI TESTI vardır. için ayrılan kısmına işaretleyiniz. 3. e Fantastik edebiyatta eşine az rastlanacak bir roman "Nehrin İki Yakası". Gündüz Öğüt'ün yarattığı karakter ve mekânlar Remzi San'ın çizimleriyle görsel bir şölene dönüşüyor. Okuru ilk satır larından itibaren içine alan ve fantazya diyarlarında inanılmaz bir yolculuğa çıkaran bir başyapıt. Başkaları adına daima ilk ve son sözü söyleme iddiasında olanlara yönelik bir başkaldını destanı. Kurallar ve yasaklar... Gücü elinde tutanlar bilirler ki bir kişi nehrin karşı kıyısına geçmeyi başarırsa bunun arkası gelir. Insanlık var oldukça her çağda, her yaşta, her anda aşılması gereken nehirler olmuştur, olacaktır. Ne mutlu nehrin karşı kıyı- sına ulaşma kararlılığında olanlara! Nehrin İki Yakası; gerçekleri arayan, yapılan haksızlıkların cesaretle üstüne giden, özgürlük savaşçılarının romanıdır. Ancak uçurumdan düştükten sonra kanatlarının var olduğunu fark edenlere adanmıştır. "Kader Bo- zucu" isimli muhteşem fantastik-bilim kurgu öyküleriyle aramıza katılan Gündüz Öğüt, "Nehrin İki Yakası'yla okurlarına yitik di- yarların görkemli kapılarını bir kez daha açıyor. Bu parçada söz konusu kitapla ilgili aşağıdakilerin hangi- sine değinilmemiştir? A) Görsel ögeler eşliğinde sunulduğuna B) Sürükleyici bir kurgusunun olduğuna bu nerde vor e) Haksızlıklara cesurca karşı çıkıldığına D) Yazarın ilk kitabı olmadığına (E) Her yaştan okur kitlesine hitap edildiğine el 2 - 3 7 i OPRAK C D E YU
TOP
yays
14. Ismail Cevheri, Gazneliler Dönemi'nde doğmuş Türk bilginidir.
Uçmanın yollarını araştırmış ve çok çeşitli kanat tasarımları
yapmıştır. Evinin bahçesinde uçuş denemeleri yapan Cevheri,
1010 yılında tüm hazırlıklarını yapıp kapı benzeri yapay ka-
natlarını kollarına takarak Nişabur Ulu Camii'nin kubbesine
çıkmıştır. Kendisini izlemek için toplanan kalabalığa "Ey ahali,
benim yaptığım buluşu şimdiye kadar kimse yapmamıştır. Si-
zin gözlerinizin önünde şimdi uçacağım. Dünyada yapılacak
en mühim şey göklere uçmaktır. Ben de onu yapacağım.” diye
seslenerek kendini boşluğa bırakmış ve caminin kubbesinden
havalanarak uçmaya başlamıştır. Havada epeyce dolaştıktan
sonra iniş sırasında işler yolunda gitmemiş ve yeterince yavaş-
layamamıştır. Bu uçuş girişiminde hayatını kaybeden İsmail
Cevheri, tarihte bilinen ilk Türk hava şehididir. Uçuş denemesi-
nin ardından her ne kadar hayatını kaybetmiş olsa da arkasın-
da büyük bir birikim ve derin iz bırakmıştır.
Aşağıda verilenlerden hangisi bu parçanın anlatımıyla ilgi-
li değildir?
A) Açıklamaya başvurma
B) Koşul öne sürme
C) Karşılaştırma yapma
D) Nesnel verileri kullanma
E) Alıntıya yer verme
á
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
TOP yays 14. Ismail Cevheri, Gazneliler Dönemi'nde doğmuş Türk bilginidir. Uçmanın yollarını araştırmış ve çok çeşitli kanat tasarımları yapmıştır. Evinin bahçesinde uçuş denemeleri yapan Cevheri, 1010 yılında tüm hazırlıklarını yapıp kapı benzeri yapay ka- natlarını kollarına takarak Nişabur Ulu Camii'nin kubbesine çıkmıştır. Kendisini izlemek için toplanan kalabalığa "Ey ahali, benim yaptığım buluşu şimdiye kadar kimse yapmamıştır. Si- zin gözlerinizin önünde şimdi uçacağım. Dünyada yapılacak en mühim şey göklere uçmaktır. Ben de onu yapacağım.” diye seslenerek kendini boşluğa bırakmış ve caminin kubbesinden havalanarak uçmaya başlamıştır. Havada epeyce dolaştıktan sonra iniş sırasında işler yolunda gitmemiş ve yeterince yavaş- layamamıştır. Bu uçuş girişiminde hayatını kaybeden İsmail Cevheri, tarihte bilinen ilk Türk hava şehididir. Uçuş denemesi- nin ardından her ne kadar hayatını kaybetmiş olsa da arkasın- da büyük bir birikim ve derin iz bırakmıştır. Aşağıda verilenlerden hangisi bu parçanın anlatımıyla ilgi- li değildir? A) Açıklamaya başvurma B) Koşul öne sürme C) Karşılaştırma yapma D) Nesnel verileri kullanma E) Alıntıya yer verme á
19. Kitapların dilinden anlamak, onlarla içli dışlı olmaya bağ-
lidir.
Bu cümlenin ögeleri aşağıdakilerin hangisinde doğru
Sıralanmıştır?
1
A) Özne dolaylı tümleç - yüklem
B) Zarf tümleci-özne - yüklem
C) Özne - zarf tümleci - yüklem
D) Dolaylı tümleç - özne - yüklem
E) Dolaylı tümleç - nesne - yüklem
1
1
4
1
20. "Bazı bilim insanları yanlış, anlaşılmaz bir Türkçe ile ya-
zıyorlar. Üstelik bunlar, edebiyatçı olmadıklarını ileri sü-
rerek hoş görülmelerini de istiyorlar. Ama bu, mazeret
olamaz. Çünkü bizim onlardan istediğimiz; duygu ve
düşüncelerini düzgün bir dille yazmalarıdır. Bunun için
de sanatçı olmaya gerek yoktur. Her insan ana dilini
hatasız kullanacak ölçüde bilmelidir bence." Görüldüğü
gibi yazar yukarıdaki parçada önce, eleştirdiği düşünce-
yi vermektedir. Dili yanlış kullanan bazı bilim insanlarını
eleştirmektedir. Bu konuda hoş görülmeyi isteyen bilim
insanlarını ise haksız bulmaktadır. Yazar, her insanın ana
dilini düzgün, yanlışsız kullanması gerektiğini savunmak-
tadır. Bunun için de bazı bilim insanlarının iddia ettiği gibi
sanatçı olmak gerekmediğini doğru görüş olarak okuyu-
cuya aktarmaya çalışmaktadır.
Bu paragrafta aşağıdaki anlatım biçimlerinden han-
gisi ağır basmaktadır?
A) Açıklama
B) Öyküleme
Tartışma
D) Betimleme E) Öğretici
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
19. Kitapların dilinden anlamak, onlarla içli dışlı olmaya bağ- lidir. Bu cümlenin ögeleri aşağıdakilerin hangisinde doğru Sıralanmıştır? 1 A) Özne dolaylı tümleç - yüklem B) Zarf tümleci-özne - yüklem C) Özne - zarf tümleci - yüklem D) Dolaylı tümleç - özne - yüklem E) Dolaylı tümleç - nesne - yüklem 1 1 4 1 20. "Bazı bilim insanları yanlış, anlaşılmaz bir Türkçe ile ya- zıyorlar. Üstelik bunlar, edebiyatçı olmadıklarını ileri sü- rerek hoş görülmelerini de istiyorlar. Ama bu, mazeret olamaz. Çünkü bizim onlardan istediğimiz; duygu ve düşüncelerini düzgün bir dille yazmalarıdır. Bunun için de sanatçı olmaya gerek yoktur. Her insan ana dilini hatasız kullanacak ölçüde bilmelidir bence." Görüldüğü gibi yazar yukarıdaki parçada önce, eleştirdiği düşünce- yi vermektedir. Dili yanlış kullanan bazı bilim insanlarını eleştirmektedir. Bu konuda hoş görülmeyi isteyen bilim insanlarını ise haksız bulmaktadır. Yazar, her insanın ana dilini düzgün, yanlışsız kullanması gerektiğini savunmak- tadır. Bunun için de bazı bilim insanlarının iddia ettiği gibi sanatçı olmak gerekmediğini doğru görüş olarak okuyu- cuya aktarmaya çalışmaktadır. Bu paragrafta aşağıdaki anlatım biçimlerinden han- gisi ağır basmaktadır? A) Açıklama B) Öyküleme Tartışma D) Betimleme E) Öğretici Diğer sayfaya geçiniz.
20.
Birçok sözcük bağlam içinde farklı anlamlar
kazandığından bunların çağrıştırdığı duygu ve
düşünceler de değişiklik gösterebilir. Söz gelimi
"disiplin" kavramı; çoğunlukla kural ve yönetmeliklere
uygun düzen, eğitimle elde edilen davranışı ifade eder.
Disiplin sözcüğü tek başına kullanıldığında herkes
ondan yanadır ancak bu sözcük "disiplin altına almak"
şeklinde kullanıldığı zaman işler değişir. Disiplin altına
almak, eğitim vererek veya denetim altında tutarak
boyun eğdirmek, cezalandırmak ve düzene sokmak
anlamındadır. Kısacası disiplin kavramı, akla olumlu
çağrışımlar getirirken disiplin altına almak sözü kişilerin
kan basınçlarını artırır, seslerini yükseltir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
yer verilmemiştir?
A) Orneklemeye
B) Karşılaştırmaya
C) Tanımlamaya
D) Benzetmeye
Neden-sonuç ilişkisine
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
20. Birçok sözcük bağlam içinde farklı anlamlar kazandığından bunların çağrıştırdığı duygu ve düşünceler de değişiklik gösterebilir. Söz gelimi "disiplin" kavramı; çoğunlukla kural ve yönetmeliklere uygun düzen, eğitimle elde edilen davranışı ifade eder. Disiplin sözcüğü tek başına kullanıldığında herkes ondan yanadır ancak bu sözcük "disiplin altına almak" şeklinde kullanıldığı zaman işler değişir. Disiplin altına almak, eğitim vererek veya denetim altında tutarak boyun eğdirmek, cezalandırmak ve düzene sokmak anlamındadır. Kısacası disiplin kavramı, akla olumlu çağrışımlar getirirken disiplin altına almak sözü kişilerin kan basınçlarını artırır, seslerini yükseltir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir? A) Orneklemeye B) Karşılaştırmaya C) Tanımlamaya D) Benzetmeye Neden-sonuç ilişkisine
8. Âlem'i ma'nîyim âzâde kazâ hükmünde
Kimse rencêde değil gerdîş-i eflâkimen
(Ben manâ âlemiyim; llâhi kaza (kader) gereği olarak
her şeyden âzâdeyim. Bunun için benim feleklerimin
dönmesinden kimse incinmez.)
Kulzum-i ma'rifetim ceyb a kenârim pür dür
Sâhilim pâkdir âlâyiş-i hâşâkimden
(Irfan deniziyim; yakam, sahilim incilerle doludur. Kı-
yılarım, çerçöpümün bulaşığından temizlenmiştir.)
Fahriyeleriyle ünlü olan bu beyitlerin sahibi, aşa-
ğıdakilerden hangisi olabilir?
A) Mevlana
B) Sultan Veled
C) Ahmet Fakih
D) Süleyman Çelebi
E) Nefi
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
8. Âlem'i ma'nîyim âzâde kazâ hükmünde Kimse rencêde değil gerdîş-i eflâkimen (Ben manâ âlemiyim; llâhi kaza (kader) gereği olarak her şeyden âzâdeyim. Bunun için benim feleklerimin dönmesinden kimse incinmez.) Kulzum-i ma'rifetim ceyb a kenârim pür dür Sâhilim pâkdir âlâyiş-i hâşâkimden (Irfan deniziyim; yakam, sahilim incilerle doludur. Kı- yılarım, çerçöpümün bulaşığından temizlenmiştir.) Fahriyeleriyle ünlü olan bu beyitlerin sahibi, aşa- ğıdakilerden hangisi olabilir? A) Mevlana B) Sultan Veled C) Ahmet Fakih D) Süleyman Çelebi E) Nefi
15. Kentsel düş gücünü heceleyenler, kentin karakteri olan
nesnelerdir. Bu nesneler, kentin tarihine tanıklık eden ve
onunla bütünleşen varlıklar olarak kendilerini kabul
ettirir. siz güçler rolünde hep sahnededirler. Galata
Kuleoğlu'nun yıkık dökük evleri, bir avlunun
gölges arif bir kuyu, kim bilir güneşin
yakıcılıgi sohbetlere siper olmuş görkemli
asırlık çdarvillık bir çeşme, küçük bir
fotoğrafçı vitrüsleyen eski aile fotoğrafları...
Bu nesnele işlevi klarıyla kentin romanını
azmak, van arını sorken çağın yüklediği yeni
lara ragen kente ahip çıkmaktır.
parçan
hangisi
ir?
'nin yazılı izni olmaksızın
lanılamaz.
A)
leme
C) Tanık gösterme
E)
Tanımlama
C) I
ginde al
olur m
uda
kimlik açısından
kaygı, direnişlerin
(IV) Düşüncelerinde
kazandırdığı değerler
giderilmesi de kolaylaş
toplumlar, çeşitliliği bir ze
başladığında tehdit ve kay
refleks olduğu anlaşılır.
Bu parçada numaralanmış cür
düşüncenin akışını bozmaktadır
A) I
17. (1) Asya
Avrupa
(11) Bunund
çıkabilmek i
ihtiyaç duymug
202
ir ilke niteliği taşır.
zerine görüş bildirir.
'ere dayanarak doğa
etkilerini anlatır.
ak doğrudan
V) Iki yargı
benzetme
adığı veya
elin aksine
özlerimiz
alara
11 (8
18. Sinema ve spor d
yok mudur? Olm
yönetmenler bu
ustaca yerleştirm
Simi Cehennem
film, savaş s
kamp yör
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
15. Kentsel düş gücünü heceleyenler, kentin karakteri olan nesnelerdir. Bu nesneler, kentin tarihine tanıklık eden ve onunla bütünleşen varlıklar olarak kendilerini kabul ettirir. siz güçler rolünde hep sahnededirler. Galata Kuleoğlu'nun yıkık dökük evleri, bir avlunun gölges arif bir kuyu, kim bilir güneşin yakıcılıgi sohbetlere siper olmuş görkemli asırlık çdarvillık bir çeşme, küçük bir fotoğrafçı vitrüsleyen eski aile fotoğrafları... Bu nesnele işlevi klarıyla kentin romanını azmak, van arını sorken çağın yüklediği yeni lara ragen kente ahip çıkmaktır. parçan hangisi ir? 'nin yazılı izni olmaksızın lanılamaz. A) leme C) Tanık gösterme E) Tanımlama C) I ginde al olur m uda kimlik açısından kaygı, direnişlerin (IV) Düşüncelerinde kazandırdığı değerler giderilmesi de kolaylaş toplumlar, çeşitliliği bir ze başladığında tehdit ve kay refleks olduğu anlaşılır. Bu parçada numaralanmış cür düşüncenin akışını bozmaktadır A) I 17. (1) Asya Avrupa (11) Bunund çıkabilmek i ihtiyaç duymug 202 ir ilke niteliği taşır. zerine görüş bildirir. 'ere dayanarak doğa etkilerini anlatır. ak doğrudan V) Iki yargı benzetme adığı veya elin aksine özlerimiz alara 11 (8 18. Sinema ve spor d yok mudur? Olm yönetmenler bu ustaca yerleştirm Simi Cehennem film, savaş s kamp yör
17. Hasene Hanım kırk tane güzellerden kız alıp her birine
aynı aynı libas giydirip Asli Han'a daha eski esvap giydirip
gül bahçesine götürdü. Oraya Kerem'i davet eyledi. Sofu
"Gitme." dedi. Kerem: "Davete icabet lazımdır." deyip gül
bahçesine geldi. Kızlar Kerem'i karşıladılar. Kerem, Aslı
Han'ı görünce Hasene Hanım'ın ayağına düşüp tazim
eyledi. Kızlar dahi Kerem'e ve Hasene Hanım'a el pençe
divan durdular. Meğer Hasene Hanım'ın muradı Kerem'in
sevdası büyük müdür diye tecrübe idi. Zira kendinin
hayali geniş idi. Eğer sevdası küçük ise onu öldürtecekti.
Baktı ki Kerem gözünü Asli Han'dan ayırıp kızların hiçbiri-
ne bakmaz. Hasene Hanım Kerem'in Hak âşığı olduğunu
anladı; sonra "Âşık bize bir türkü söyle." dedi. Kerem dahi
aldı sazı eline, bakalım ne dedi?
Aldı Kerem:
Kara gözlüm ne gezersin bu yerde
Gel bizim elleri gez kerem eyle
Nice kullarını yazdın deftere
Beni de deftere yaz kerem eyle
Hasene Hanım anladı ki Kerem'in sözleri bütün Aslı üzeri-
nedir, asla kızlara değildir. Hemen Aslı'yı sakladılar. Kerem
o vakit mahzun oldu, ağladı.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Bilinç akışı tekniği kullanılmıştır.
B) Bir halk hikâyesinden alınmıştır.
C) Mensur ve manzum parçalar içerir.
D) Olaya bağlı bir anlatı türünden alınmıştır.
E) Ait olduğu dönemin dil özelliklerini yansıtır.
212112202
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
17. Hasene Hanım kırk tane güzellerden kız alıp her birine aynı aynı libas giydirip Asli Han'a daha eski esvap giydirip gül bahçesine götürdü. Oraya Kerem'i davet eyledi. Sofu "Gitme." dedi. Kerem: "Davete icabet lazımdır." deyip gül bahçesine geldi. Kızlar Kerem'i karşıladılar. Kerem, Aslı Han'ı görünce Hasene Hanım'ın ayağına düşüp tazim eyledi. Kızlar dahi Kerem'e ve Hasene Hanım'a el pençe divan durdular. Meğer Hasene Hanım'ın muradı Kerem'in sevdası büyük müdür diye tecrübe idi. Zira kendinin hayali geniş idi. Eğer sevdası küçük ise onu öldürtecekti. Baktı ki Kerem gözünü Asli Han'dan ayırıp kızların hiçbiri- ne bakmaz. Hasene Hanım Kerem'in Hak âşığı olduğunu anladı; sonra "Âşık bize bir türkü söyle." dedi. Kerem dahi aldı sazı eline, bakalım ne dedi? Aldı Kerem: Kara gözlüm ne gezersin bu yerde Gel bizim elleri gez kerem eyle Nice kullarını yazdın deftere Beni de deftere yaz kerem eyle Hasene Hanım anladı ki Kerem'in sözleri bütün Aslı üzeri- nedir, asla kızlara değildir. Hemen Aslı'yı sakladılar. Kerem o vakit mahzun oldu, ağladı. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Bilinç akışı tekniği kullanılmıştır. B) Bir halk hikâyesinden alınmıştır. C) Mensur ve manzum parçalar içerir. D) Olaya bağlı bir anlatı türünden alınmıştır. E) Ait olduğu dönemin dil özelliklerini yansıtır. 212112202
V. Esere dönük eleştirinin merkezinde sadece okur vardır.
dunyaya dönük tutum ön plandadır.
Verilenlerden hangisi eleştiri türünün özelliklerinden değildir?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.)
4. (1) Eleştiri türü hem sanatı hem de sanatçıyı geliştirmesi bakımından oldukça önemli bir ye-
re sahiptir. (II) Eleştiride öncelikli olarak yazar tanıtılır. (III) Tanıtmadan sonra biçim ve içe-
rik açısından eserin sahip olduğu özellikler tespit edilir. (IV) Bu tespitlerden sonra eserin
edebiyat dünyasındaki yeri ve değeri açıklanır. Son olarak da eserin hakkında varsa baş-
ka eleştirmenlerin de görüşlerine değinilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
C) III.
D) IV.
EV.
II.
A) I.
5. Eleştiri türünün divan ve halk edebiyatındaki karşılıkları aşağıdakilerin hangisinde sıra-
sıyla doğru olarak verilmiştir?
A) Gazel-taşlama
B) Kaside-ağıt
D) Hiciv-taşlama
zkire-türkü
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
V. Esere dönük eleştirinin merkezinde sadece okur vardır. dunyaya dönük tutum ön plandadır. Verilenlerden hangisi eleştiri türünün özelliklerinden değildir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.) 4. (1) Eleştiri türü hem sanatı hem de sanatçıyı geliştirmesi bakımından oldukça önemli bir ye- re sahiptir. (II) Eleştiride öncelikli olarak yazar tanıtılır. (III) Tanıtmadan sonra biçim ve içe- rik açısından eserin sahip olduğu özellikler tespit edilir. (IV) Bu tespitlerden sonra eserin edebiyat dünyasındaki yeri ve değeri açıklanır. Son olarak da eserin hakkında varsa baş- ka eleştirmenlerin de görüşlerine değinilir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? C) III. D) IV. EV. II. A) I. 5. Eleştiri türünün divan ve halk edebiyatındaki karşılıkları aşağıdakilerin hangisinde sıra- sıyla doğru olarak verilmiştir? A) Gazel-taşlama B) Kaside-ağıt D) Hiciv-taşlama zkire-türkü
1. İlk çeviri roman, Yusuf Kamil Paşa'nın Fenelon'dan çevirdiği "Telemak"
II. İlk edebî roman, Namık Kemal'in yazdığı "İntibah yahut Sergüzeşt-i Ali Bey"
III. İlk yerli roman, Samipaşazade Sezai'nin yazdığı "Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat"
IV. İlk realist roman, Recaizade Mahmut Ekrem'in yazdığı "Araba Sevdası"
V. İlk psikolojik roman denemesi ve ilk natüralist roman Nabizade Nazım'ın yazdığı
"Zehra"
47. Numaralandırılmış bilgilerin hangisinde bir yanlışlık yapılmıştır?
C) III
A) 1 B) II
I
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
1. İlk çeviri roman, Yusuf Kamil Paşa'nın Fenelon'dan çevirdiği "Telemak" II. İlk edebî roman, Namık Kemal'in yazdığı "İntibah yahut Sergüzeşt-i Ali Bey" III. İlk yerli roman, Samipaşazade Sezai'nin yazdığı "Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat" IV. İlk realist roman, Recaizade Mahmut Ekrem'in yazdığı "Araba Sevdası" V. İlk psikolojik roman denemesi ve ilk natüralist roman Nabizade Nazım'ın yazdığı "Zehra" 47. Numaralandırılmış bilgilerin hangisinde bir yanlışlık yapılmıştır? C) III A) 1 B) II I D) IV E) V
Nasıl bir adamdı bu?
1
L
Bunların hepsi manevi vazifelerine inanmış,
muayyen bir ruh nizamından geçmiş, nefislerini
terbiye etmiş insanlardı. Onun için şahsiyetle-
rini ölümden ötede bile kabul ettirdiler. Sünbül
Sinan öbürlerinden biraz daha başkadır. Evve-
la büyük bir âlimdi. Sonra da şakacı ve hazır
cevapti.
Bir müddet durdu, sonra gülerek ilâve etti:
-
Hepsinin bir yığın ince tarafı vardır. Burada ya-
tan adamın, bilir misin? Sünbül lakabı nereden
gelir? Sarığına mevsiminde sünbül takarmış.
Istanbul mevsimlerini sevebilecek kadar bize
yakın.
Ya Merkez Efendi? O nasıldı?
-
Bir romandan alınan bu parçada aşağıdakiler-
den hangisi yoktur?
Açıklayıcı anlatım bicimi
B) Diyalog tekniği
C) Kişi unsuru
Gözlemci bakış açısı
E) Olağan bir olay C
(11.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Nasıl bir adamdı bu? 1 L Bunların hepsi manevi vazifelerine inanmış, muayyen bir ruh nizamından geçmiş, nefislerini terbiye etmiş insanlardı. Onun için şahsiyetle- rini ölümden ötede bile kabul ettirdiler. Sünbül Sinan öbürlerinden biraz daha başkadır. Evve- la büyük bir âlimdi. Sonra da şakacı ve hazır cevapti. Bir müddet durdu, sonra gülerek ilâve etti: - Hepsinin bir yığın ince tarafı vardır. Burada ya- tan adamın, bilir misin? Sünbül lakabı nereden gelir? Sarığına mevsiminde sünbül takarmış. Istanbul mevsimlerini sevebilecek kadar bize yakın. Ya Merkez Efendi? O nasıldı? - Bir romandan alınan bu parçada aşağıdakiler- den hangisi yoktur? Açıklayıcı anlatım bicimi B) Diyalog tekniği C) Kişi unsuru Gözlemci bakış açısı E) Olağan bir olay C (11.
Roman yazarlarının yaygın biçimde tercih ettikleri bir roman unsurudur. Romanın kurmaca dünyasında
yaşanmış, yaşanan ve yaşanacak olan her şeyi bilir, görür ve duyar. Onun son derece geniş bilme, görme, duyma
imkânı, kahramanların gönlü veya kafasından geçenleri okumaya kadar
uzanır. III. tekil kişi ağzıyla konuşur. Onun kendine has bir dil ve üslubu yoktur, yazarın dilini kullanır. Bu
sebeple ona yazar-anlatıcı da denir.
3)Bu parçada hangi anlatım biçimi kullanılmıştır?Yazınız.45(15p)
do tini dinince ölüsü
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Roman yazarlarının yaygın biçimde tercih ettikleri bir roman unsurudur. Romanın kurmaca dünyasında yaşanmış, yaşanan ve yaşanacak olan her şeyi bilir, görür ve duyar. Onun son derece geniş bilme, görme, duyma imkânı, kahramanların gönlü veya kafasından geçenleri okumaya kadar uzanır. III. tekil kişi ağzıyla konuşur. Onun kendine has bir dil ve üslubu yoktur, yazarın dilini kullanır. Bu sebeple ona yazar-anlatıcı da denir. 3)Bu parçada hangi anlatım biçimi kullanılmıştır?Yazınız.45(15p) do tini dinince ölüsü
32
10. Özel bir toplantıda, kısa film alanında çalışmalar yapan
genç yönetmenlerimize seslenen bir Alman sinemacı
şöyle diyor: "Filmlerinizi ilgiyle izledim. Neden hepiniz de
Avrupalı yönetmenler gibi film çekmeye çalışıyorsunuz?
Neden kendi dünyalarınıza ait çok az kare var? Neden
bu salonlarda kendi hikâyelerinizi anlatmıyorsunuz? Ba-
kın, bizim zaten bir Rainer Fassbinder'imiz var; niye bir
de Türk Fassbinder'i izleyelim ki?"
Yukarıdaki paragrafta sözü edilen Alman sinemacı-
nın Türk sinemasında göremediği özellik aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Ulusallik
B) Özlülük
C) Tutarlılık
D) Öznellik
E) Derinlik
12
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
32 10. Özel bir toplantıda, kısa film alanında çalışmalar yapan genç yönetmenlerimize seslenen bir Alman sinemacı şöyle diyor: "Filmlerinizi ilgiyle izledim. Neden hepiniz de Avrupalı yönetmenler gibi film çekmeye çalışıyorsunuz? Neden kendi dünyalarınıza ait çok az kare var? Neden bu salonlarda kendi hikâyelerinizi anlatmıyorsunuz? Ba- kın, bizim zaten bir Rainer Fassbinder'imiz var; niye bir de Türk Fassbinder'i izleyelim ki?" Yukarıdaki paragrafta sözü edilen Alman sinemacı- nın Türk sinemasında göremediği özellik aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Ulusallik B) Özlülük C) Tutarlılık D) Öznellik E) Derinlik 12
21. (1) Yavuz Sultan Selim Dönemi'nde Yemen Valisi Özdemir
Paşa, Yemen'de içtiği ve çok sevdiği kahveyi İstanbul'a
getirmiştir... (II) Kahve, kısa zamanda itibarlı bir içecek
olarak saray mutfağında yerini almış ve öyle büyük bir
ilgi görmüştür ki saray görevleri arasına "kahvecibaşı"
adında bir de rütbe eklenmiştir. (III) Padişahın ya da bağlı
olduğu devlet büyüğünün kahvesini pişirmekle görevli
olan kahveci başı, sadık ve sır tutmayı bilenler arasından
seçilirdi; Osmanlı tarihinde kahvecibaşılıktan sadrazamlığa
yükselenlere bile rastlanır! (IV) Saraydan konaklara
ardından evlere giren kahve, İstanbul halkının kısa sürede
tutkunu olduğu bir lezzet hâline gelir; satın alınan çiğ kahve
çekirdekleri tavalarda kavrulup, dibeklerde dövüldükten
sonra cezvelerde pişirilirdi. (V) 1544 yılında İstanbul'da
Tahtakale'de iki Suriyeli Arap ilk kahvehaneyi açarlar,
İstanbul'a gelen Venedikli tacirler çok sevdikleri bu içeceği
Venedik'e taşır ve böylece Avrupa'lılar kahveyle 1615'te
tanışır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
herhangi bir noktalama işareti yanlışı yoktur?
Ben
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
21. (1) Yavuz Sultan Selim Dönemi'nde Yemen Valisi Özdemir Paşa, Yemen'de içtiği ve çok sevdiği kahveyi İstanbul'a getirmiştir... (II) Kahve, kısa zamanda itibarlı bir içecek olarak saray mutfağında yerini almış ve öyle büyük bir ilgi görmüştür ki saray görevleri arasına "kahvecibaşı" adında bir de rütbe eklenmiştir. (III) Padişahın ya da bağlı olduğu devlet büyüğünün kahvesini pişirmekle görevli olan kahveci başı, sadık ve sır tutmayı bilenler arasından seçilirdi; Osmanlı tarihinde kahvecibaşılıktan sadrazamlığa yükselenlere bile rastlanır! (IV) Saraydan konaklara ardından evlere giren kahve, İstanbul halkının kısa sürede tutkunu olduğu bir lezzet hâline gelir; satın alınan çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulup, dibeklerde dövüldükten sonra cezvelerde pişirilirdi. (V) 1544 yılında İstanbul'da Tahtakale'de iki Suriyeli Arap ilk kahvehaneyi açarlar, İstanbul'a gelen Venedikli tacirler çok sevdikleri bu içeceği Venedik'e taşır ve böylece Avrupa'lılar kahveyle 1615'te tanışır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde herhangi bir noktalama işareti yanlışı yoktur? Ben A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.